Importance of health literacy for safe use of complementary health approaches (original) (raw)
Related papers
Türkiye sağlık bilimleri ve araştırmaları dergisi, 2022
Bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinin Tamamlayıcı ve Alternatif Yaklaşım (TAY) durumları ve öğrencilerin sağlık okuryazarlığı düzeyinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Araştırma tanımlayıcı tipte olup, örneklemi, hemşirelik bölümünde öğrenim gören 145 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında, Tamamlayıcı ve Alternatif Yaklaşımlara Yönelik Bilgi Edinme Formu ile 'Sağlık Okur Yazarlığı Ölçeği' kullanılmıştır. Bulgular: Hemşirelik öğrencilerinin %60'ının TAY'a başvurduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %62,8 i TAY konusunda bilgi kaynaklarına ulaşamadığını bildirmiş, %92,4'ü ise TAY'ın hemşirelik müfredatında bulunması gerektiğini düşündüğünü bildirmiştir. Çalışmamızda öğrencilerin TAY kullanma durumu ve sağlık okuryazarlıkları arasında fark bulunamamıştır (p>0,05). Hemşirelik öğrencilerinden TAY hakkında bilgi kaynaklarına ulaşabildiğini düşünenlerin sağlık okuryazarlığı ölçeği toplam puanları, bilgiye erişim, anlama, değer biçme/değerlendirme ve uygulama/kullanma puanları düşünmeyenlere göre daha yüksek bulunmuştur (p<0,05). Sonuç: Öğrenciler TAY'a yönelik olarak eğitim süreçleri boyunca yeterli bir sağlık okuryazarlığı bilgisine ihtiyaç duymaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin eğitimleri boyunca doğru ve yeterli bilgi ile donatılarak sağlık okuryazarlığı düzeyleri ve TAY konusundaki yeterliliklerinin arttırılması, hemşirelik müfredatlarında bu konulara yer verilmesi önerilmektedir.
The Most Important Component of Service Use in Health Care: Health Literacy
Ankara Medical Journal
Amaç: Sağlık okuryazarlığı bireylerin uygun ve doğru sağlık kararları verebilmesi için gerekli olan sağlık bilgilerini ve hizmetlerini anlama ve işleme kapasitesinin derecesidir. Bu araştırma sağlık bilimleri fakültesi hemşirelik bölümünde okuyan öğrencilerin sağlık okuryazarlık düzeylerinin ve sağlık sorumluluklarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Metot: Araştırmanın örneklemini çalışmayı kabul eden 406 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Veri toplama araçları olarak anket formu, sağlıkta yetişkin okuryazarlığının hızlı değerlendirilmesi formu ve sağlığı geliştirici yaşam biçimi davranışları ölçeği kullanılmıştır. Değerlendirme için ortalama ve yüzdeliklerden yararlanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin %75'i sağlık kuruluşlarındaki evraklarda yazılan tıbbi terimleri çoğunlukla anladığını belirtmiştir. Sağlık okuryazarlığı değerlendirme formu ortalama puanı 63,60±0,90'dır. Sağlık okuryazarlığı testi sonuçlarına göre öğrencilerin %92,90'ının 61-66 puan alarak yeterli düzeyde sağlık okuryazarlığına sahip olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin sağlık sorumluluğu ortalama puanları 23,80±5,38'dir ve öğrencilerin en düşük katılım gösterdiği madde "sağlığımı ilgilendiren konularda yapılan eğitim toplantılarına katılırım (X=2,22±0,08)", en yüksek katılım gösterdiği madde ise "doktora ya da bir sağlık görevlisine, vücudumdaki olağan dışı belirti ve bulguları anlatırım" (X=3,06±0,08) maddesidir. Sonuç: Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda hemşirelik bölümü öğrencilerinin temel düzey sağlık okuryazarlıklarının iyi olduğu saptanmıştır. Çalışmanın hemşirelik bölümü dışında öğrencilerde uygulanması, sağlık sorumluluğu yönünden farkındalık yaratılması ve sağlık okuryazarlığı kavramının sağlık eğitimine entegrasyonu önerilmektedir.
The Importance of Complementary Health Approaches in Pediatric Nursing
Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi
Çocuklarda tamamlayıcı sağlık yaklaşımları oldukça sık uygulanmaktadır. Çocuklar da tamamlayıcı sağlık yaklaşımlarının kullanımı hızlı artmasına rağmen, bu yöntemlere yönelik bilimsel kanıt temelli çalışmalar yeterli düzeyde değildir. Tamamlayıcı sağlık yaklaşımlarının olumlu ve olumsuz etkilerine yönelik bilimsel kanıtlar yeterli olmadığı için bu yöntemlerin özellikle çocuklarda kullanılması oldukça zararlı olabilmektedir. Bu yöntemlerin olumlu ve olumsuz etkileri hakkında pediatri hemşirelerinin hem çocukları hem de onların ebeveynlerini bilgilendirmeleri son derece önemlidir. Bu nedenle, pediatri hemşirelerine bu yöntemler ile ilgili kursların, hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi, kliniklerde tamamlayıcı sağlık yaklaşımlarının yer aldığı veri toplama formlarının oluşturulması ve kanıta dayalı araştırmalara daha fazla ağırlık verilmesi önerilmektedir. Bu makalenin amacı, çocuklarda tamamlayıcı sağlık yaklaşımlarının kullanımını, bu yöntemlerin kullanım nedenlerini, çocuklardaki etkilerini ve hemşirelik yaklaşımlarını değerlendirmektir.
Sağlık okur-yazarlığı/Health Literacy
Türkiye Halk Sağlığı Dergisi, 2014
ÖZET Günümüz bilgi çağı olup, bu çağda bireylerin kendi hastalıklarını tanıyabilmeleri, bulguları belirleyebilmeleri ve kendileri için iyi olduğunu düşündükleri kararları alabilmeleri beklenmektedir. Sağlık hizmetlerinin etkinliği, etkililiği ve kalitesi de, sağlık hizmetini alan bireylerin kendi sağlıkları konusunda verdikleri bu kararlara bağlı kalmaktadır. Uygun sağlık kararlarının alınması ise, bireylerin sağlıkla ilgili temel bilgilere erişme, bu bilgileri işleme ve anlama kapasitesinin derecesi anlamına gelen sağlık okur-yazarlığı seviyeleri tarafından belirlenmektedir. Sağlık okur-yazarlığının fonksiyonel sağlık okur-yazarlığı (sağlık bilgilerini anlamak ve kullanmaya yönelik okuma ve yazma becerilerine sahip olma), iletişimsel sağlık okur-yazarlığı (sağlık sunucuları ile iletişim kurabilme konusunda bilişsel becerilere sahip olma) ve eleştirel sağlık okur-yazarlığı (ileri düzeyde bilişsel, sosyal becerilere ve eleştirel düşünebilme kabiliyetine sahip olma) olmak üzere üç önemi boyutu bulunmaktadır. Tüm bu becerilerin düşük olması durumunda, bireylerin sağlık durumları kötüleşmekte, hastalar koruyucu sağlık hizmetlerini daha az, tıbbi hizmetleri daha fazla kullanmakta, tedavilerini daha az anlamakta ve tedaviye uyumları daha düşük düzeyde olmaktadır. Düşük sağlık okur-yazarlığı sadece bireyler için değil, aynı zamanda sağlık yöneticileri ve politika yapıcılar açısından da, maliyetleri ve sağlık hizmeti kullanımını arttırdığından dolayı, sağlık hizmetlerinin yeniden organize edilebilmesi ve yapılandırılmasında büyük önem taşımaktadır. Ancak sağlık okur-yazarlığı 1970'li yıllardan beri uluslararası literatürde tartışılmasına ve geçen son on yıldan beri konu üzerindeki araştırmaların yapımı hız kazanmasına rağmen, Türkiye'de bu konuda yeterince çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu nedenle bu çalışmanın amacı sağlık okuryazarlığı konusunda genel bir değerlendirme yaparak, konu ile ilgili ulusal literatüre katkıda bulunmaktır. SUMMARY Today is knowledge age and in this era, individuals are expected to interpret their disease, determine symptoms and make decisions on their health that is good for themselves. The efficiancy, effectiveness and quality of health care depends on health care services users decisions. These decisions are determined by health literacy level which is defined as the degree to which individuals have the capacity to obtain, process, and understand the basic health information to make appropriate health decisions. There are three types of health literacy: functional health literacy (reading and writing skills to understand and use health information), interactive health literacy (cognitive skills to interact with health-care providers) and critical health literacy (advanced cognitive, social skills and ability to critically thinking). If all of these skills are low, people are poorer overall health, they are use less preventive health care services and more medical services for their diseases, they have a poorer understand of treatment and a lower level of adherence to medical regimes. Limited health literacy is not only an individual problem, it is also important for health care manager and policy makers to organise and structure of health care services because of the increasing health services utilization and huge cost. Although the term 'health literacy' has discussed since 1970's, and has grown tremendously in the past decade, there are not enough researchs on this subject in Türkiye. The aim of the study is to make an overall assessment about health literacy and is to contribute to the national literature on subject.
Journal of Ankara University Faculty of Medicine, 2020
Amaç: Sağlık okur-yazarlığı "bireylerin sağlığını geliştirmesi ve iyi sağlık halini sürdürebilmesi için sağlık bilgisine ulaşması, anlaması ve kullanmasında gerekli bilişsel ve sosyal beceriler" olarak tanımlanmıştır. Bizim çalışmamızdaki amacımız, üçüncü basamak bir eğitim ve araştırma hastanesi genel dahiliye polikliniğine başvuran hastaların sağlık okuryazarlığı düzeylerinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışma tarihlerinde polikliniğe başvuran 307 kişiden 259'una (%84,3) anket uygulanmıştır. Veri toplamak için beş sosyodemografik soru ve Türkiye sağlık okuryazarlığı-32 ölçeği (TSOY-32) testinden oluşan anket formu yüz yüze uygulanmıştır. İstatistiksel analizde SPSS 22.0 programı kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 43,4±15,4 yıl ve %60,6'sı (n=157) kadınlardan oluşmaktadır. SOY düzeyi %44,8'inde (n=116) sorunlu/sınırlı, %25,1'inde (n=65) yeterli, olarak bulunmuştur. Kadınlarda "yetersiz" ve "mükemmel" sağlık okuryazarlığı oranları sırasıyla %21,7 (n=34) ve %14,6 (n=23) iken erkek katılımcıların %53,9'unun (n=55) Sorunlu-Sınırlı SOY olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Sonuç: Araştırma popülasyonunda SOY düzeyi her üç kişiden ikisinde yetersiz ve sorunlu/sınırlı olarak saptanmıştır. SOY'si sağlık sistemi içinde bir kılavuz olarak değerlendirirsek SOY düzeyi yükseldikçe bireylerin sistemde yön bulmalarının kolaylaştığı görülecektir.
A Literature Review on Digital Health Literacy
Bayterek Uluslararası Akademik Araştırmalar Dergisi, 2021
Sağlık hizmetlerindeki dijitalleşmeyle birlikte çevrimiçi bilgiler ve mobil uygulamalar kullanıcılar için önemli rol oynayama başladı. Bu yönde yapılan araştırmalar, insanların çevrimiçi bilgiyi kullanma konusundaki kendi algı becerilerinin aslında sağlıklarını ve sağlık hizmetlerinin kalitesini etkilediğini ve bu tür becerilerin eksikliğinin olumsuz sonuçlara yol açabileceğini göstermiştir. Kullanıcılar yüksek veya düşük kaliteli sağlık bilgilerini eleştirel olarak analiz etmek ve yerleşik teknoloji kullanımlarını sağlıklı davranışlarla dengelemek için daha donanımlı olmalıdır. Bu anlamda, son kullanıcının bir dizi dijital beceriye sahip olması ve ayrıca sağlıklarını geliştirmek için bilgileri anlaması hayati önem taşımaktadır. Dijital sağlık okuryazarlığını geliştirmenin önemi, son yıllarda birçok ülke ve araştırmacı tarafından da fark edilmiştir. Dijital sağlık okuryazarlığı üzerine geliştirilen ölçüm araçları, bu becerilerin etkilerini hem bireysel hem de toplumsal düzeyde incel...
Eurasian Journal of Family Medicine, 2019
Aim: It is known that increasing health literacy can increase people's quality of life, enable them to benefit from health services more effectively and contribute to reducing health care costs. Inadequate health literacy has been reported to lead to insufficient health information, high risk of ill health, low level of understanding of treatment methods and increase in health care costs. Today, increasing number of chronic diseases, increasing the elderly population and increasing the budget allocated to health services have also increased the importance of health literacy levels. In this context, it is aimed to investigate health literacy levels and factors affecting our country. Methods: Our cross-sectional study was conducted in voluntary patients who applied to the family medicine outpatient clinic of a university. In our study, sociodemographic questionnaire form and Turkish Health Literacy Scale were used for data collection. Chi-square test was used for statistical analy...
Knowledge and attitudes of residents and medical students on complementary-alternative medicine
DergiPark (Istanbul University), 2011
Bu çalışma, Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanlık ile 5 ve 6. sınıf öğrencilerinin tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamaları hakkındaki bilgi düzeylerini ve tutumlarını belirlemek ve bilgi düzeylerini ve tutumlarını etkileyen faktörleri saptamak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki uzmanlık öğrencileri ve 5. ve 6. sınıf öğrencileri arasında Nisan 2011 tarihinde gerekli izinler alınarak yapılmıştır. Çalışmaya toplam 184 kişi katılmıştır. Ankettin birinci bölümünde katılanlara demografi k ve sosyoekonomik durumlarını gösterir sorular sorulmuş ve katılanların sosyoekonomik seviyesini tespit etmek için Aile Refah Ölçeği kullanılmıştır. İkinci bölümde TAT'a yönelik bilgi durumları, üçüncü bölümde de Bütünleştirici Tıp Tutum Anketi (IMAQ) kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların TAT hakkında en iyi bildikleri yöntem ''diyet"tir. TAT'a yönelik tutum puan ortalaması 118,3±14,5 (min-max: 85-170)'dir. Tutum puanlarının cinsiyete, yaşa, anne ve babanın öğrenim ve çalışma durumuna, aile tipine, kardeş sayısına ve sosyoekonomik duruma göre ortalamalarında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (tüm p>0.05). İstatistiksel olarak anlamlı farklı bulunan tek ortalama en uzun yaşanılan yerleşim yeri değişkenidir (p<0.05). Sonuç: Tıp eğitim sürecindeki kişilerin bu konuda yeterli bilgilerinin olmadığı, tutum açısından uzmanlık öğrencileri ve tıp fakültesi öğrencileri arasında fark olmadığı sonucuna varılmıştır.