ANKARA EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) ÇEŞİTLERİNİN VERİM PERFORMASLARININ BELİRLENMESİ (original) (raw)

FARKLI ÇEVRE KOŞULLARINDA AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) TANE VERİMİ VE DİĞER VERİM ÖĞELERİ ARASINDA İLİŞKİLERİN BELİRLENMESİ

2016

Arastirmada ayciceginde (Helianthus annuus L.) tane verimi ile verimin olusumunda etkili diger verim ogeleri arasinda iliskileri 5 yillik bir periyotta, ayciceginin en fazla ekildigi Trakya Bolgesinde iki farkli lokasyonda inceleyerek etkilesimlerini ortaya cikarmak amaciyla regresyon ve korelasyon analizi yapilmistir. Yapilan regresyon analizlerinde, tane verimi - verim ogeleri iliskisinde lokasyonlar arasinda belirgin farkliliklar ortaya cikmistir. Denemelerde erkenci cesitler on plana cikarken, her iki lokasyonda da yag orani arttikca tane verimi artarken, Edirne deki sonuclar bu artisin % 48 e kadar sinirli oldugu, bin tohum agirliginda da genelde paralel olarak gorulen artisin, kuadratik bir yon ile 50-55 g dan sonra duraklayip dusus gosterdigini ortaya koymustur. En yuksek belirleme katsayisinin goruldugu bitki boyu – verim ve tabla capi iliskisindeki Edirne lokasyonundaki lineer pozitif artis, Kirklareli de 165 cm den sonra, tabla capinda da 20 cm de duraklamis olup, tane ver...

AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) TANE VERİMİNİN OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN ÖNEMLİ VERİM ÖĞELERİNİN KATKI ORANLARININ BELİRLENMESİ

2007

Arastirma, Edirne kosullarinda ayciceginde onemli 8 verim ogesi ve yuksek ve dusuk tane verimi arasindaki iliskileri ortaya koymak amaciyla, 1999-2004 yillari arasinda yapilmistir. Calismada, kurak sartlarda kurulan 102 verim denemesinde kontrol olarak yer alan ve Turkiye de en fazla ekilen Sanbro aycicegi cesidi kullanilmistir. Yapilan korelasyon ve regresyon analizleri sonucunda, ayciceginde verimin olusmasinda, incelenen verim ogelerinin dusuk verimlerde yuksek verimlere nazaran daha belirleyici rol oynadigi, verime en fazla etkili verim ogesinin ise, tane doldurma periyodu oldugu belirlenmistir. Kabuk ve yag orani, tane doldurmada ve bitki boyunda dusuk ve yuksek verimde benzer trendler elde edilirken, diger ogelerde birbirinin tersine egilimler gozlemlenmistir. Sonuc olarak; yuksek verim icin aycicegi hibritlerinin, 140-160 cm arasinda bitki boyuna, % 25 ten az kabuga ve uzun tane doldurma donemine sahip olmasi gerekir

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) VERİMİNE OLASI ETKİLERİNİN İNCELENMESİ: MARMARA BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Ayçiçeği, Türkiye’de bitkisel yağ sektörünün ham maddesi konumundadır. Üretim, yurtiçi tüketim için bile yeterli düzeyde değildir. Bu nedenle ülkemizde hem üretim alanlarının hem de verimin artırılması için çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu çalışma ayçiçeği verimi ile iklim faktörleri arasındaki ilişkiyi belirlemek ve iklim değişikliklerinin gelecek dönemlerde ayçiçeği verimi üzerindeki olası etkilerini ortaya koyabilmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, Marmara Bölgesi’ndeki 10 il değerlendirilmiştir. Materyal olarak; 1985-2014 yıllarına ait ayçiçeği üretim verileri ile meteorolojik gözlem değerleri, 2016-2099 arası dönemi kapsayan HadGEM2-ES küresel modeli ve RCP8.5 senaryosu temelinde oluşturulan 20 km. çözünürlüklü iklim projeksiyonları verileri kullanılmıştır. Kullanılan iklim parametreleri; minimum sıcaklık < -5°C olan gün sayısı, aylık ortalama sıcaklık, maksimum sıcaklık > 35°C olan gün sayısı, aylık ortalama nisbi nem, ortalama nisbi nem > 70 olan gün sayısı, aylık toplam güneşlenme süresi ve aylık toplam yağıştır. Çalışmanın ilk kısmında; gözlem değerleri ve üretim verileri arasında tekli ve çoklu korelasyon analizleri ile en küçük kareler yöntemiyle doğrusal regresyon analizleri yapılmıştır. İkinci kısımda; oluşturulan regresyon denklemleri ile iklim projeksiyonu verileri kullanılarak gelecek dönemler (2016-2040, 2041-2070, 2071-2099) için öngörülen iklim değişikliklerinin yağlık ayçiçeği verimi üzerine olası etkileri ortaya konulmuştur. Çalışma sonuçlarına göre iklim faktörlerinin verim üzerinde önemli bir belirleyici etmen olduğu belirlenmiştir. Verim tahmini analizlerine göre Marmara bölgesinin ayçiçeği yetiştiriciliği açısından olumsuz etkilenmesi öngörülmektedir.

BAZI HİBRİT AYÇİÇEĞİ ÇEŞİTLERİNİN VERİM, VERİM UNSURLARI VE YAĞ ORANLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Bu araştırmada ülkemizde yetiştirilen bazı ayçiçeği çeşitlerinin verim ve verim unsurlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Balıkesir'de 2003 yılında yürütülen denemede çeşitli firma ve kuruluşlara ait 16 farklı ayçiçeği çeşidi 6 farklı tekerrürde yetiştirilmiştir. Denemede bitki boyu, sap çapı, tabla çapı, tohum verimi yağ oranı gibi karakterler belirlenmiştir. En yüksek bitki boyu (167.67 cm) Coban çeşidinden elde edilirken bunu Vanko çeşidi (160.27 cm) izlemiştir. Sap çapı bakımından ise ilk sırayı ortalama 2.37cm değer ile Alhaja almıştır. Sulu koşullardaki bu denemede en geniş tabla çapına sahip Alhaja'dan en yüksek tohum verimi (427.80 kg/da) elde edilmiştir. Bunu İsera ve Coban çeşitleri izlemiştir. Fakat yüksek boylu çeşitlerde sulama sonrası önemli düzeyde yatma sorunu ile karşılaşılmıştır. Yağ oranı çeşide bağlı olarak %36-51 arasında değişmiş ve en yüksek yağ oranı ise Sirena çeşidinden elde edilmiştir. Sonuç olarak, özellikle verim bakımından çeşitler arasındaki bu farklılıklar göstermektedir ki, ayçiçeği tarımında koşullara uygun çeşidin seçilmesi hedeflenen verim açısından çok önemlidir. Bu nedenle yeni çeşit önerisi öncesi yetiştirilen tüm çeşitleri içeren lokal çeşit denemelerinin yapılması yarar sağlayacaktır.

Tokat Şartlarında Farklı Çerezlik Ayçiçeği (Helianthus annuus L.) Genotiplerinin Performanslarının Belirlenmesi

Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2017

karşılaştırılmıştır. Çalışmada bitki boyu, yaprak sayısı, sap çapı, tabla çapı, tablada tohum sayısı, bin tane ağırlığı, tohum verimi, tane eni, tane boyu, kabuk oranı, iç oranı, hektolitre ağırlığı ve yağ oranı belirlenmiştir. İncelenen özelliklerden sap çapı ve yağ oranı hariç diğer parametreler genotiplere göre istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Çalışmanın iki yıllık sonucuna göre Aybak-2013-13-DAÇ130100 (529 kg/da), Baklan/Denizli (573 kg/da), Karakeçili/Kırıkkale (538 kg/da) ve İnegöl Alası (545 kg/da) genotipleri tohum verimi bakımından istatistiki olarak ilk grupta yer almışlardır. Baklan/Denizli popülasyonunun tüm özellikleri bakımından elverişli olması ve en yüksek tohum verimine sahip olmasından dolayı Tokat-Kazova şartlarında yetiştiriciliğinin yapılabileceği sonucuna varılmıştır.

Ankara Koşullarında Hibrit Çerezlik Ayçiçeği (Helianthus annuus L.) Genotipinde Farklı Sıra Üzeri Aralıkları ve Azot Dozlarının Verim ve Verim Ögelerine Etkisi

TOPRAK SU DERGİSİ, 2014

Bu araştırma, Ankara koşullarında uygulanan farklı sıra üzeri mesafe (20 cm, 30 cm ve 40 cm) ve azot dozlarının (0, 4, 8 ve 12 kg da-1) 03M142 hibrit çerezlik ayçiçeği genotipinde verim ve verim ögeleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla 2007 ve 2008 yıllarında yürütülmüştür. Deneme, tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Araştırmada, bitki boyu, tabla çapı, bin tane ağırlığı, kabuk oranı, bitkide tane verimi, hasat indeksi, dekara tane verimi, yağ oranı ve protein oranı özellikleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, en uzun bitki boyu 157,2 cm ile 12 kg N da-1 dozunda, en yüksek dekara tane verimi ise ikinci yılda 20 cm sıra üzeri aralıkta 12 kg N da-1 uygulamasında 410,3 kg da-1 olarak elde edilmiştir. Sonuç olarak, sıra üzeri aralığın daralması ve bununla beraber azot dozlarının da artması verim artışına sebep olmuştur.

ANKARA'DA FARKLI HAVA KALİTESİ İZLEME İSTASYONLARINDAN ELDE EDİLEN VERİLERİN KANTİL REGRESYON ANALİZİ İLE İNCELENMESİ

Modern yaşamın getirdiği şehirleşmenin bir sonucu olan hava kirliliği, yerel ve bölgesel olduğu kadar küresel ölçekte de etki alanına sahiptir. Hava kirliliğinin insan sağlığına önemli etkileri olması sebebiyle, hava kalitesi konusuna tüm dünyada büyük önem verilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ülkemizin merkezi olan Ankara’da farklı beşeri ve coğrafi özelliklere ait istasyonlarda ölçülen iklim elemanlarının, (sıcaklık, rüzgâr hızı, rüzgâr yönü, bağıl nem ve basınç), hava kirliliği parametreleri (Partikül Madde 10-PM10, kükürt dioksit-SO2, azot dioksit-NO2, karbon monoksit-CO ve ozon-O3) kantil regresyon analiziyle incelemektir. Bu amaçla, farklı beşeri ve coğrafi özelliklere ait beş istasyon (Keçiören, Sıhhiye, Cebeci, Dikmen, Sincan) tabakalı örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında günlük 6 saat aralıklarla ölçülen veriler baz alınmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği hava kalitesi kriterlerine göre seçilmiş olan hava kirliliği parametreleri (PM10, SO2, NO2, CO, O3) bağımlı değişkenler olarak alınırken, iklim elemanları (sıcaklık, rüzgâr hızı, rüzgâr yönü, bağıl nem ve basınç) ölçümlerinin her biri de bağımsız değişken olarak alınmıştır. Bağımsız değişkenlerin her birinin bağımlı değişkenler üzerinde etkisi Kantil Regresyon analizi kullanılarak R-CRAN programında incelenmiştir. Çalışmada hava kirliliği parametrelerinin QR=0.25, QR=0.50 ve QR=0.75 için kantil regresyon denklemleri hesaplanmış ve en uygun model seçiminde Akaike Bilgi Kriteri-AIC ve Schwarz Bayes Bilgi Kriterinden-SBIC yararlanılmıştır. Analizler sonucunda sıcaklığın PM10, SO2, NO2, O3, CO hava kirliliği parametreleri üzerinde anlamlı etkisi olduğu bulunmuştur. Ayrıca rüzgâr yönünün PM10, CO, O3 değerleri üzerinde, rüzgâr hızının PM10, NO2 üzerinde, bağıl nemin SO2, O3, CO değerleri üzerinde ve basıncın ise PM10, SO2, NO2, CO hava kirliliği parametreleri üzerinde anlamlı etkileri oldukları belirlenmiştir. Her bir istasyonun farklı havakirliliği parametrelerini ve iklim elemanlarını ölçmesinin sonucu olarak kantil regresyon denklemlerinde anlamlı çıkan parametrelerin, istasyonların bulunduğu çevrenin beşeri ve coğrafi özelliklerinden kaynaklandığı söylenebilir. Kantil regresyon analizinin her bir hava kirliliği parametresi üzerinde iklimsel faktör/faktörlerin etkilerini elde etmek ve tahmini modeller yardımıyla geleceğe yönelik kestirimlerde bulunmak için kullanışlı bir araç olduğu görülmektedir.

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi (. Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi), 2006

This study was carried out on slope-shallow soils in Samsun in 2000 and 2001 years. In this study, 15 Vicia ervilia L lines obtained from ICARDA and one local Vicia ervilia L population collected from Samsun were used. Experiment was established in the beginning of the October. Forage harvest was done in the second half of May and grain harvest was done in the beginning of the July. There were significant differences ın terms of the fresh yield, hay yield, grain yield, crude protein yield, crude ash yield among to lines and, hay yield was between 139.1-417.9 kg/da, crude protein yield vas between 17.92-50.35 kg/da and grain yield vas between 52.6-112.9 kg/da.

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI ADİ FİĞ (Vicia sativa L.) HATLARININ VERİM VE VERİM KARAKTERLERİNİN BELİRLENMESİ

2008

Arastirma, Cukurova taban kosullarinda farkli 20 adi fig hat ve cesidinde ot ve tohum verimi ve verimle iliskili karakterlerin saptanmasi amaciyla yurutulmustur. Arastirma, 2004-05, 2005-06 yillarinda, kislik ara urun yetistirme doneminde, tesaduf bloklari deneme deseninde, 4 tekrarlamali olarak Cukurova Tarimsal Arastirma Enstitusu’nde (Dogankent-Adana) yurutulmustur. Arastirmada, iki yillik birlestirilmis ortalamalara gore; ciceklenme gun sayisi 123.5-133.8 gun, ana sap uzunlugu 97.8-122.3 cm, yesil ot verimi 2930-4758 kg/da, kuru ot verimi 427-709 kg/da, tohum verimi 177-286 kg/da, 1000 tane agirligi 62.1-80.6 g, biyolojik verimin 830-1175 kg/da ve hasat indeksinin % 17.01-26.17 arasinda degistigi saptanmistir. Kuru ot verimi ile ana sap uzunlugu ve yesil ot verimi arasinda; tohum verimi ile de ciceklenme gun sayisi, biyolojik verim ve hasat indeksi arasinda onemli ve olumlu iliskiler saptanmistir. 2637, 2639, 292-1, 1469 ve 1543 hatlari kontrol cesitleri Kubilay-82 ve Urem-79 ce...

İHTİSÂB MUKÂTA'ASI VERİLERİNİN ŞEHİR EKONOMİSİ AÇISINDAN ANLAMI: ANKARA ÖRNEĞİ

ÖZET İhtisâb, asıl olarak şeri'at tarafından hükümdara tanınan toplumsal hayatı düzenleme yetkisidir. Bu yetki, genellikle iktisadî faaliyetler üzerinde yoğunlaşan ilişkiler için kullanılmıştır. Bu bakımdan önemlidir. Diğer görevler gibi bu yetkiye dayanan görev de, reayaya götürülen bir hizmet olarak düşünüldüğünden dolayı " ihtisâb " başlığı altında toplanan birçok vergiye konu olmuştur. Bu makalede genel olarak ihtisâb mukâta'a gelirlerini oluşturan bu vergilerin, yönetim boyutu dışarıda bırakılarak, şehir iktisadiyatı açısından nasıl kullanılabileceği üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda ilkin, şer'iyye sicillerinde kayıtlı 19. yüzyıla ait ihtisâbla ilgili bir fermandan yola çıkarak, hangi faaliyetlerin ihtisâb çerçevesinde ele alındığını, muhtesibin ne gibi görevler üstlendiğini ve bu görevlerinin karşılığında ne gibi vergiler aldığını saptayıp bazı değerlendirmeler yapılacaktır. Ardından ihtisâb mukâta'asının yıllık mâl'leri esas alınmak suretiyle, Ankara örneğinde, 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar mukâta'a gelirlerinin nasıl bir seyir izlediği, herhangi bir değişimin yaşanıp yaşanmadığı, yaşanmış ise bunların sebepleri üzerinde durulacak ve 19. yüzyılda ihtisâb mukâta'asının işlevinde ve yetki alanında meydana gelen önemli bir değişikliğe vurgu yapılacaktır. İşte makalenin, bilinenlere asıl katkısı da buradadır. Anahtar Kelimeler: hisba, ihtisâb mukâta'ası, damga mukâta'ası, 19. yüzyıl, Ankara, İzmir, 1838 Ticaret Anlaşması. * Bu makale, Birinci Türk İktisat Tarihi Kongresi için hazırlanan bildiriye dayanmakla birlikte, ulaşılan bilgilerin ve buna dayalı yorumların konuşma metnini aşması nedeniyle yeniden kaleme alınmıştır. Burada yeri gelmişken makalenin hazırlanmasında görüş ve eleştirilerini ileterek yardımlarını esirgemeyen hocalarım Sayın Prof. Dr. Özer