İZMİR’İN KURTULUŞU’NUN RUSYA BASINI VE KAMUOYUNA YANSIMALARI (İZVESTİYA VE PRAVDA GAZETELERİNİN İÇERİKLERİNE DAYANARAK) (original) (raw)
Related papers
TÜRK BASININA GÖRE İZMİR’İN KURTULUŞU
The Journal of Academic Social Science Studies (JASS), sa.43, ss.31-48, 2016 , 2016
Öz İzmir'in 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar tarafından işgal edilmesinin Türkler ve Yunanlılar üzerinde önemli sonuçları olmuştu. Türk Milleti büyük üzüntü duymuşken Yunanlılar Megali İdea'ya yaklaşmanın sevincini yaşamıştı. Bununla beraber Türk Milleti İzmir'in işgalinden dolayı Yunanlılara karşı büyük tepki göstermişti. İşgal aynı zamanda Türklerin Milli Mücadele azmini artırmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın liderliğinde Türk Milleti, Batı Cephesinde Yunanlılara karşı İnönü ve Sakarya Savaşlarında değerli zaferler kazanmıştı. Özellikle Türklerin 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'daki zaferinden sonra Yunan askerleri sürekli olarak İzmir'e doğru geri çekilmişti. Nihayetinde, İzmir 9 Eylül 1922'de Türk ordusu tarafından Yunan işgalinden kurtarılmıştı. İzmir'in kurtuluşunun da Türkler ve Yunanlılar üzerinde önemli sonuçları olmuştu. Her şeyden önce Yunanlılar İzmir'den çekilmek zorunda kalmıştı. Bu durum Yunanlılar için Anadolu macerasının sonu anlamına gelmişti. Yunanlılar büyük üzüntü duymuşken Türkler Misak-ı Milli ülküsüne yaklaşmanın sevincini yaşamıştı. İzmir'in işgali ve kurtuluşu yıllarında Türk kamuoyunu en iyi yansıtan kaynak basındı. Bu çalışmada Türkiye'nin tamamını yansıtacak şu gazeteler kullanılmıştır:
Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2024
Throughout centuries, the Turks, representatives of the ancient steppe culture, resiliently maintaining an independent way of life, have found themselves lacking unity due to dispersal across vast territories. Those migrating from the north of the Black Sea and from the south of the Caspian Sea have become politically and culturally divided. Russia, which embarked on the state formation process from the 9th century onwards, started posing a threat to the Northern Turks. The emergence of the Mongols in the 13th century and the dominance of the Golden Horde over the Desht-i Kipchak prevented Russia from advancing southward for two centuries. With the weakening of the Golden Horde, Khanates such as Crimea, Kazan, Kasim, and Astrakhan were established. Russia's aspirations to expand towards "warm seas" necessitated the eradication of these Khanates. Indeed, the process of Russia's occupation of Turkish lands, which began with the occupation of the Kazan Khanate in 1552, continued until the last quarter of the 19th century. Russia's expansionist policy manifested in the north of the Black Sea, the Balkans, the Caucasus, and Turkestan. At the beginning of the 18th century, Peter the Great's reformed Russian army swiftly adopted Western warfare technology. The Turks, lacking unity and lagging behind in warfare technology, had no chance of success against this army. Turkish intellectuals, realizing they couldn't halt Russia's advance through warfare, chose to continue the struggle through the pen and paper. Particularly, Tatar intellectuals contributed to the emergence of a conscious generation through their educational policies. The importance of unity against Russia's newly proposed language approach based on dialect differences for dividing the Turkic peoples became evident. İsmail Gaspıralı, one of the most prominent thinkers of the Turkic world, advocated the necessity of this unity throughout all Turkic territories through his publication, the Tercüman newspaper. Through his Usul-i Cedit method, Gaspıralı rapidly taught thousands of students to read and write. Additionally, the slogan "Unity in Language, Labor, Thought" became the symbol of unity in the Turkic world and the sole formula for liberation. Gaspıralı's publishing activities, initiated in Bahçesaray, quickly spread throughout the entire Turkic geography. Turkish intellectuals who chose the path of migration continued their publishing activities in different countries. The Ottoman Empire and subsequently the young Republic of Turkiye became significant publishing centers in this context. The Russian Turks, eager to gain independence from Russia and fervently publicize their aspirations to the world, considered Turkiye as a second homeland. The names and duration of the journals published were determined according to the conditions of the time. Turkiye, a destination for those seeking independence, sometimes banned these newspapers and at other times supported them. Turkiye, evaluating events within the framework of its own foreign policy, acted in accordance with the requirements of the era. Intellectuals of the Turkic world have always been aware of the situation and regarded Turkiye as a fraternal homeland. It is observed that the contents of these publications include not only political messages but also cultural subjects and news from Turkestan. The purpose of this study is to examine and evaluate the publishing activities conducted by the migrant Russian Turks in Turkiye to shape public opinion against Russia.
KAZAKİSTAN VE RUSYA NÜFUSUNUN YATIRIM VE TASARRUF DAVRANIŞLARININ KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ
KAYES III. ULUSLARARASI KAHRAMANMARAŞ YÖNETİM, EKONOMİ VE SİYASET KONGRESİ, 15-16 EKİM 2020-KAYES III 3RD INTERNATIONAL KAHRAMANMARAŞ MANAGEMENT, ECONOMICS AND POLITICS CONGRESS, 15-16 OCTOBER 2020-KAYES III, 2020
Ülkelerin yatırım politikaları, mevcut ekonomilerini yeniden yapılandırmanın, girişimciliği desteklemenin, ek istihdam yaratmanın yanı sıra nüfusun yatırım yapma kapasitesini geliştiren parasal tasarruf faaliyetlerini düzenler. Yatırım ve tasarruf davranışları, bireylerin veya hane halkının uzun vadeli ihtiyaçları için finansal destek sağlamayı ve tahsis edilen fonlardan gelir elde etmeyi öngörür. Bu bağlamda uygun kararların alınmasına etki eden nesnel ve öznel faktörlerin başında gelir seviyesi, yatırım faaliyetleriyle ilgili deneyim, finansal okuryazarlık, nüfusun finansal yatırım olanaklarına ilişkin farkındalık derecesi, finansal kurumlara duyulan güven düzeyi vb. gelir. Çalışma benzer sosyoekonomik zihniyet yapılarına sahip oldukları varsayılan Kazakistan ve Rusya nüfusunun yatırım piyasasına ilişkin tutumlarını, tasarruf ve yatırım davranışlarındaki temel eğilimleri karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlar. Yapılan analiz kamuoyu araştırma merkezleri ve vakıfları, finansal araştırma ajansları vb. kuruluşların verilerine dayanır. Yatırım davranışlarını biçimlendirici etkenler, tasarrufun amaç ve şekilleri, mevcut birikimleri kullanma stratejileri, yatırım davranışlarını teşvik edici mekanizmalar öncelikli olarak irdelenir. Araştırmanın bulguları Kazakistan ve Rusya nüfusunun yatırım ve tasarruf davranışları konusunda ihtiyatlı bir tutum sergilediklerini, nüfusun yatırım araçlarını kullanma yetkinliğinden yoksunluğunu, tasarruf yetersizliğine bağlı gelişen yatırım yapma güvensizliği durumunu gözler önüne serer. Anahtar Kelimeler: Tasarruf, Yatırım, Rusya, Kazakistan Abstract The investment policies of the countries regulate monetary saving activities that improve the investment capacity of the population as well as restructure their current economies, support entrepreneurship,create additional employment. In this context, the leading objective and subjective factors that affect making appropriate Investment and saving decisions are income level, experience in investment activities, financial literacy, the awareness level of the population regarding financial investment opportunities, the level of trust in financial institutions, etc. The study aims to comparatively examine the attitudes of the populations of Kazakhstan and Russia, who are assumed to have similar socio-economic mentality structures, towards the investment market and their basic tendencies in saving and investment behavior. The analysis is based on the data from the institutions such as public research centers and foundations, financial research agencies, etc. Factors shaping investment behavior, purpose and forms of saving, strategies of using existing savings, mechanisms that encourage investment behaviors are primarily examined. The findings of the study demonstrate that the Kazakhstan and Russian populations take a cautious attitude towards investment and saving behavior, the populations’ lack of competence to use investment instruments, and the condition of insecurity towards investment that develops due to lack of savings. Keywords: Savings, Investment, Russia, Kazakhstan
Giriş Kuruluşla ilgili tüm tartışmaların temel sorusu, Osmanlıyı Söğüt'te küçük bir beylikten, bir devlete dönüştüren şartlardır. Yaklaşık 620 yıl süren Osmanlı Devleti'nin kuruluşu genel anlamda problemli bir saha olarak görülmekte ve pek çok farklı tarihçi tarafından farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Belki de tarihçileri heyecanlandıran, çok da açık görünmeyen kuruluş şartlarını yeniden yorumlayabilme imkânıdır. Bu konuda özellikle 20. Yüzyılın başlarından itibaren, günümüze kadar pek çok farklı isim çalışmalar yapmış-tır. Gibbons'un ateşlediği bu tartışma ortamına Köprülü, Wittek, İnalcık, Lindner, İmber, Emecen ve Kafadar zaman içinde dâhil olmuştur. Bunca çalışma arasında fark edilentemel durum, tek parametreden çözülmesi çok da kolay olmayan bir problemle karşı karşıya olunduğu gerçeğidir. Bu çalışmada, Wittek ile ortaya çıkan gaza düşüncesi, Köprülü'nün ortaya attığı, İnalcık'ın formüle ettiği şekliyle benimsenerek, Cumhuriyet dönemi tarih ders kitaplarında kuruluş dönemi ile ilgili ifadeler çözümlenmiştir. Konu bağlamında, gaza perspektifiyle, kuruluş dönemi padişahları Osman ve Orhan dönemleriyle birlikte onların yandaşı olan, gazile-rin, alplerin ve nökerlerintarih ders kitaplarındaki durumu betimlenmiştir. Cumhuriyet dönemi tarih ders kitaplarında Süleyman Paşa'nın mülkü olan Nikomedya (İznikmid) ve çevresindeki fetih hareketleri ile ilgili ifadeleri de incelenmiştir. Kavramsal Çerçeve Osmanlı devleti,13. yüzyıl ortalarında, Baba İshak ayaklanması sonucu iç siyasi düzeni sarsılmış olan Anadolu Selçuklunun, Moğol ordusunun bir müfrezesi karşısında Bizans ve paralı Norman askerleri desteğine rağmen mağlup olmasıyla 1 pek çok farklı siyasi yapı gibi ortaya çıkmıştır.Bu olayın yüz yıl sonrasında, eş zamanlı ortaya çıkan diğer beylik
ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİNDE İZMİR’DE KÜLTÜR ETKİNLİKLERİ
Tüm yazı ve görsel malzemelerin sorumluluğu yazarlara aittir. Nisan 2013 tarihinde İmaj Basım Yayın Reklamcılık ve Ticaret Ltd. Şti. tesislerinde bas›lm›flt›r. Bunlar dışında İzmir Halkevini ziyaret edenler arasında konsoloslar ve yazarlarda yer almış, 1932 yılında Sovyet ikinci konsolosu ziyarette bulunurken 1933 yılında ise Rus yazarlardan M. Nikolin'e Halkevi'nde çay ziyafeti verilmiştir.
YILDIRIM KOÇ, LAZ İSMAİL’İN KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLIKLARI
LAZ İSMAİL''İN KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLIKLARI
Eski Türkiye Komünist Partisi'nin önemli önderlerinden İsmail Bilen'in Kurtuluş Savaşı'na katkılarına ilişkin iddiaları ve önemli komünistlerin İsmail Bilen'in güvenilirliğine ilişkin görüşleri