Metinlerarasılık Bağlamında İhsan Oktay Anar'ın Amat Romanındaki Dini Motifler (original) (raw)
Related papers
Amat'ın Dinsel ve Felsefi Teması
Hürriyet Gösteri Dergisi, 2006
Yeni romanı ‘Amat’ta (*) İhsan Oktay Anar, 1670 yılında İstanbul’dan Navarin’e doğru yola çıkan bir Osmanlı kalyonunda geçen olayları anlatıyor. Bu bakımdan ‘Amat’, okuyucuda ilk bakışta tarihsel bir roman izlenimi uyandırır. Oysa Anar, önceki yapıtlarındaki gibi bu romanında da tarihte gerçekten yaşanmış olayları ele almaz. Dolayısıyla amacı, tarihi yeniden yorumlamak, sorgulamak veya çeşitli tarihsel olay ve kişilerden hareketle tarihsel tezler üretmek değildir. Yazarın diğer romanlarında olduğu gibi ‘Amat’ta da tarih, zaman, çevre, kişiler ve hatta dil-anlatım bakımından bir ‘atmosfer’ yaratma, dekor oluşturma işlevi görür. Ancak bu, fantastik bir atmosferdir. Daha açıkçası; ‘Amat’ta Anar’ın ana sorunsalı ve yapıtın ana niteliği tarih ya da tarihsellik değildir. Yazar, ‘Puslu Kıtalar Atlası’, ‘Kitab-ül Hiyel’ ve ‘Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri’ adlı diğer yapıtlarında olduğu gibi, bunda da tarihi, fantastik bir atmosfer oluşturmak için kullanmaktadır.
İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası romanında dilsel karşıtlıklar
2019
vi çelişki yatmaktadır. Çelişki, insanı şüpheye götürür. Şüphe ise insanın çok boyutlu düşünmesine neden olur. Nitekim evren, bir çelişkiler silsilesidir. İnsan, bu çelişkileri anlamlandırmak ister. İnsan uğraşılarının temel amacı, çelişkiyi çözümlemektir. Bu çözümleme insanın öğrenme dürtüsüyle doğru orantılıdır. İnsan psikolojisi, karmaşıklığı ve çelişkisiyle edebi esere yansımıştır. Karmaşık ve çelişkilerle dolu olan insan, çağdaş romanımızın yakından ilgilendiği bir konudur. Bu çalışmada, çağdaş romanımızın önemli temsilcilerinden İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası adlı romanı hem sözcüksel hem de cümlesel bağlamda dilsel karşıtlık açısından incelenecektir.
İhsan Oktay Anar'In Gali̇z Kahraman Adli Romaninda Sosyal Eleşti̇ri̇
Yeni Turk Edebiyati Arastirmalari
İhsan Oktay Anar, son dönem Türk romanının önemli yazarları arasında yer almaktadır. Eserlerinde karanlık bir dünyanın ve bu dünyaya özgü bir dilin hâkim olduğu ve sosyal hayata dair eleştirilerin kahramanların şahsında ironik bir söylem içerisinde yer aldığı genel olarak görülmektedir. İnanç sistemlerinden (İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik vb.), Batı ve Doğu edebiyatlarının önemli eserlerine; resim, müzik, mimarî gibi alanlara kadar hayata ve sanata dair her döneme ve esere göndermeleri de içerisinde barındıran eserlerinde olay örgüsü genellikle kadim yahut geçmiş zaman dilimleri söz konusu olsa da yaşadığı çağın sorunlarını satır aralarında görmek mümkündür. Sanatçının toplumsal hayatın içerisinde gördüğü aksayan yanlar eleştirel bir söylem içerisinde müstehzi bir eda ile ve kimi zaman oldukça kapalı bir söylem biçimi benimsenerek dile getirilse de çalışmamızda 2014 yılında yayınlanan Galiz Kahraman adlı romanında sosyal hayata dönük eleştiriler tespit edilerek yazarın yaşadığı çağ ile bağını ortaya çıkarmak esas olacaktır.
İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar Adlı Romanında Müzik
İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar Adlı Romanında Müzik
Education which is one of the most important means to keep up with the innovations and with progress for a society has an indisputable role in increasing creativity and skills for an individual. And art education aims to contribute to the development of participatory, responsible and productive personalities in researching, studying and having a self-sufficient in social and cultural life. The relationship between artistic products that emerged in the art education process and intelligence has become a subject of debate. In this research, it was aimed to examine the relation between painting and intelligence in the art production of gifted students. According to the results of this research which was carried out as literature review; it was concluded that at least an above average intelligence is needed for usage of art principles which transforms picture works in to art and creativity.
İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar Romanı Üzerine Bir Tahlil
Giriş Türk edebiyatında, her ne kadar kendisi kabul etmese ve romanı herhangi bir kurama göre yazmadığını söylese de, postmodernist tavırlarıyla dikkat çeken yazarlardan biri İhsan Oktay Anar'dır. Roman sahasına 1995 senesinde " Puslu Kıtalar Atlası " ile giriş yaptı. Son çıkan romanı ise " Susukunlar " ismini taşıyor. 2007 de basılan eser üç bölüm ve 269 sayfadan müteşekkildir. Diğer romanlarıyla beraber toplam beş romanı vardır İhsan Oktay Anar'ın. Anar'ın romanlarında olağanüstü olaylar, her şeyin mümkün olduğu büyülü atmosfer dikkat çekicidir. Bu gibi fantastik unsurlar onun eserlerini özgün kılan niteliklerdendir. Aynı zamanda bu durum, onun sanat anlayışını ortaya koymaktadır; zira yazar eserlerini realist bir bakış açısı ile kaleme almamıştır. Aksine o, gerçekliğin sorunsallaştırdı, taklidin ve gerçeküstünün ön plana geçtiği fantastik eserler ortaya koymuştur (Koçakoğlu,2008: 36) O doğu anlatı geleneği ile Batılı modern teknikleri harmanlayarak, kendine has bir anlatım biçimi oluşturmuştur. Bu da sanatçını her iki medeniyeti kuşatan, sentezci sanat anlayışının yansımasıdır, diyebiliriz. Yazar işlediği konular, yarattığı karakterler ve oluşturduğu mekânlar yönüyle yerlidir. Onun eserlerindeki atmosferde yabancı bir diyara özlem söz konusu değildir. Sanatçının " Ben oryantalist değilim. Yani ben Doğucu değilim Doğuluyum. Ben bu coğrafyanın insanıyım ve bu benim elimde olan bir şey değil. Bunda herhangi bir övünme ve yerinme söz konusu değil. Ben doğuluyum çünkü ağır yağlı yemekleri severim, Evliya Çelebi okumaktan zevk alırım, Uğru Rıza'yı dinlemekten hoşlanırım. Bu zevkler benim Doğulu olduğumun küçük göstergelerinden birkaçı… " İhsan Oktay Anar Doğu ile Batı'yı harmanlayan kucaklayıcı bir sanat anlayışına sahiptir denilebilir. (Koçakoğlu, 2008:37) Eserlerindeki felsefi derinliğin yanı sıra mistik ve tasavvufi unsurlarla dikkat çeken yazar birçok kaynaktan beslenmiştir. Bir yandan Kafka, Çehov, Marx'ı okurken bir yandan Bin Bir Gece Masallarını, mitolojiyi, kutsal metinleri, destanları ve halk hikâyelerini okur, onlardan beslenir, onlardan edindiklerini bir potada eritir. Ve romanları tıpkı o beslendiği güzel eserler gibi bizleri hayal âlemlerinin en ücra köşelerine kadar gezdiren, yeni isimlerde ama tanıdık giysi ve hallerde, yani bildik insanlarla tanıştıran şaheserdir. İnsanlara yaşadığı toprakları sevdiren romanlardır bunları. En sevdiğim metinler tanrının yazdıkları yani kutsal metinlerdir, der. (Koçakoğlu,2008: 41-42) Anarın romanları tarihi roman mıdır, macera romanı mı; felsefi roman mıdır, fantastik roman mı? Anarın romanlarında felsefeye gönderme olmakla beraber eserlerindeki felsefe kurguya katkı yapan yüzeysel bir malzemedir. Düşsel öğeler yer almakla beraber menbaı gerçek hayat olan ve yeniden kurgulamaktan uzak olduğu için fantastik roman da değillerdir. Olaylar tarihte geçiyor ve bu eserlere tarihi bir hava katıyor olmakla beraber Anar'ın romanları temelde tarihi zeminde geçen macera romanlarıdır. (Notos, 23)
İhsan Oktay Anar'In Galîz Kahraman Adli Romani Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme
International Language, Literature and Folklore Researchers Journal, 2018
Sosyal roman türlerinden biri olan yergi romanı, toplumsal bazı aksaklıkların ve toplumdaki birtakım yanlış uygulamaların eleştirilip hicvedildiği roman türüdür. Mizah ve eleştirinin bir arada değerlendirilerek 20. yüzyılın toplumsal eleştirisinin yapıldığı Galîz Kahraman isimli eser, yergi romanı özelliklerini taşımaktadır. Çalışmamızın amacı Türk edebiyatının son dönem yazarlarından biri olan İhsan Oktay Anar'ı ve onun "Galîz Kahraman" isimli eserini geniş bir perspektifle incelemektir. Araştırmanın deseni, nitel araştırma desenlerinden tarama desenidir. Verilerin toplanmasında doküman incelemesi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise içerik analizinden yararlanılmıştır. Yapılan incelemede romanın anlatıcı tipi, aktarma yöntemi, konusu, izleği, zaman ve mekân özellikleri, kişiler kadrosu, anlatma yöntemi ve ögeleri üzerinde durulmuş ve eserin genel bir değerlendirmesi yapılmıştır. Galîz Kahraman isimli eserde çağrışımsal göndermeler, anıştırma (telmih) yoluyla başka eserlere, olaylara, sanatçılara, kavramlara, mitolojik unsurlara ait göndermeler, iç içe geçmiş yapıyı çözüp anlamlandırmada yararlanılan metinler arasılık ve alegorik anlatım dikkat çekmektedir. Bu kullanımlar Galîz Kahraman'ı diğer romanlardan; İhsan Oktay Anar'ı da son dönemin yazarlarından farklı kılmaktadır.