İLKÖĞRETİM BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN YAZI BİÇİMLERİNE (DİK TEMEL YAZI VE BİTİŞİK EĞİK YAZI)GÖRE OKUMA DÜZEYLERİ (original) (raw)
Related papers
Gazi Üniversitesi Türkçe Araştırmaları Akademik Öğrenci Dergisi Yıl:2, Sayı:3 (2012), 2012
Yazı duygu ve düşüncelerin sembollerle anlatılmasıdır. Sembollerin kullanışlı ve kolay yazılabilir olması yazan kişinin bu becerisini olumlu etkilemektedir. Demirel (1999: 59), yazma becerisinin yazmakla öğrenildiğini belirtmekte ve eleştirel bir düşünme süreci olarak algılanmasını istemektedir. Güneş (2006: 17), bitişik eğik yazının amacının sadece okuma ve yazma gibi becerilerin kazandırılması değil, aynı zamanda düşünme, anlama, sıralama, sorgulama, sınıflama, ilişki kurma, analiz-sentez yapma ve değerlendirme gibi zihinsel becerilerin de geliştirilmesi olduğunu ifade etmektedir. Bu yüzden ülkemizde bitişik eğik yazının kullanılması uygun bulunmuştur. Ancak öğretmenler bitişik eğik öğretiminde sıkça sorunlarla karşılaşmakta, öğretimi nasıl yapacaklarını ve kalıcılığını nasıl sağlayacaklarını bilmemektedirler. Bu çalışmada yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmış, görüşme sırasında ilköğretim sekizinci sınıf öğrencilerine, Türkçe ve sınıf öğretmenlerine ( yirmi öğretmen- yirmi öğrenci) üç sorudan oluşan yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Görüşmede öğrenciler ve öğretmenlerin bitişik eğik yazı hakkındaki düşünceleri irdelenmiştir. Görüşme sırasında toplanan veriler, önem sırasına göre sınıflandırılmıştır. Görüşmecilere aynı sorular sorulmuş, sorulara verilen yanıtlar kendi aralarında gruplandırılarak değerlendirilmiştir. Çalışmada öğrencilerin ve öğretmenlerin bitişik eğik yazının önemini ve niçin gerekli olduğunu tam olarak bilmedikleri, bütün öğretmenlerin aynı duyarlılıkta olmadığı sonucuna ulaşılmış, bütün eğitim paydaşlarının ve toplumun bitişik eğik yazıya yaklaşımlarını olumlu yönde etkileyecek önerilerde bulunulmuştur.
SINIF ÖĞRETMENLERİNİN BİTİŞİK EĞİK YAZIYA YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ
İlköğretim programlarında köklü reformların yapıldığı 2005 yılında önemli değişikliklerden biri de ilk okuma yazma programındaki bitişik eğik yazısı uygulamasıdır. Günümüzde de bitişik eğik yazı uygulaması tartışmaları sürmektedir. Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya ilişkin tutumlarını belirlemektir. Araştırmacılar tarafından geliştirilen bitişik eğik yazı tutum ölçeğinin deneme formu 8’i olumlu, 8’si olumsuz 16 tutum maddesinden oluşmaktadır. Deneme formu 2014-15 güz döneminde 202 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin tek boyutlu homojen bir yapıya sahip olup toplam varyansın % 69’unu açıkladığı görülmüştür. Ölçek toplam 9 maddeden oluşmakta olup bu maddelerin 5’i olumlu, 4’ü olumsuz ifadeden oluşmaktadır. Ölçeğin maddelerinin Cronbach iç tutarlılık katsayısı 0,94 olarak bulunmuştur. Geliştirilen ölçek 2015-16 öğretim yılı güz döneminde Batı Karadeniz bölümünün bir ilçesinde görev yapan 265 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Araştırmada sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının olumsuza yakın düzeyde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının cinsiyete, bitişik eğik yazıya yönelik ders alma durumlarına ve hizmet sürelerine göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Ayrıca özel okullarda görev yapan sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının devlet okullarında görev yapan öğretmenlere göre ve eğitim enstitüsü mezunu sınıf öğretmenlerinin eğitim fakültesi mezunu öğretmenlere göre tutumlarının anlamlı şekilde yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
Özet Bu deneysel araştırmanın amacı, İlköğretim dördüncü sınıf Türkçe dersinde, bazı öğrenme stratejilerini, geleneksel öğretmen merkezli yöntemle karşılaştırarak bunların okuduğunu anlama ve Türkçe dersine yönelik tutuma etkisini belirlemektir. Araştırma ön test-son test kontrol gruplu deneme modelinde tasarlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Hatay İli, Altınözü İlçesine bağlı alt sosyo ekonomik düzeydeki bir ilköğretim okulunun öğrencileri oluşturmuştur. Araştırma deney grubunda bazı öğrenme stratejilerine ve kontrol grubunda ise geleneksel-öğretmen merkezli yöntemlere dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veriler, okuduğunu anlamaya yönelik başarı testi ve Türkçe dersi tutum ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde bağımsız gruplar t testi, Ki-kare analizi kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, okuduğunu anlama başarı testi puanları açısından deney grubu lehine anlamlı fark görülürken, çalışma gruplarının tutum puanları arasında herhangi bir fark bulunmamıştır.
SINIF ÖĞRETMENLERİNİN İLK OKUMA YAZMA ÖĞRETİMİNDE KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR
Bu çalışma, ilk okuma yazma öğretimi sürecinde karşılaşılan sorunları sınıf öğretmenlerinin görüşlerine dayalı olarak belirlemek amacıyla genel tarama modeliyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veriler; alanyazın taraması, öğretmenlerin yazılı görüşleri ve bunların düzenlenmesinden oluşturulan, geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan beşli likert tipi bir anketle toplanmıştır. Çalışmada, 40 öğretmenden ilk okuma yazma öğretiminde karşılaştıkları sorunları yazılı olarak ve 103 öğretmenden anket yoluyla veriler toplanmıştır. Sınıf öğretmenleri ankette yer alan tüm maddelere yüksek oranda katıldıklarını belirtmişlerdir. Sınıf öğretmenleri; sınıfların kalabalık olması, ailelerin çocuklarına destek olma konusunda yeterli düzeyde bilgi sahibi olmaması, görsel-işitsel araçların yetersiz olması, ders kitabının özel yayınevi kaynakları ile desteklenmesi ihtiyacını önemli sorunlar olarak görmüşlerdir. Çalışmada; okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılması, sınıf mevcutlarının kabul edilebilir düzeyde olması ve ailelerin çocuklarına destek olma noktasında bilgilendirilmesi gibi öneriler geliştirilmiştir.
İLKOKUL DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN YAZDIKLARI ÖYKÜLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
This study aims at comparing the stories written by students by using drama and demonstration method to each other. The study has taken place in the 4-E and 4-F classes of Elementary School, which is affiliated to National Education and is located in the City of Samsun, in the I. semester of the academic year of 2014-2015. In this research, pretest and posttest control group experimental design has been used. We have worked with 60 students, in total. In this study, we went through the application phase and instructed the experimental group 24 hours of course through drama method, and the control group 24 hours of course through demonstration method. In this study, In our last lesson "Gülibik" was watched by half the captured German film student named and asked to complete what would happen in progress. “Story Evaluation Tool”, developed by the researcher was used as the data collecting tool. Furthermore, the stories about the continuation of the film were analyzed by content analysis. Keywords: Story, Creative Drama, Demonstration, Elementary School, Gulibik
Bu araştırmada ilköğretim birinci sınıfa devam eden üstün ve normal zeka düzeyindeki öğrencilerin, fonolojik farkındalık düzeylerinin okuma başarıları üzerindeki etkisi ve okumaya geçme zamanları, okuma hızları ve okuma kaliteleri değişkenlerine göre farklılaşma durumu karşılaştırılmıştır. Araştırmaya katılan öğrenci sayısı 44’ü Beyazıd Ford Otosan İlköğretim Okulu, 35’i ise Küçükçekmece Hayriye Gök İlköğretim Okulu öğrencisi olmak üzere toplam 79 öğrencidir. Öğrencilerin zeka düzeyleri Raven SPM Zeka Testi ile belirlenmiş olup; 31’inin üstün, 48’inin ise normal zeka düzeyine sahip olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeyleri, Karakalle (1998) tarafından geliştirilmiş olan Fonolojik Farkındalık Testi ile ölçülmüştür. Öğrencilerin okuma hızları, okuma başarısı yüzdeleri ve okuma kalitelerinin belirlenmesinde ise Milli Eğitim Bakanlığı’nca dağıtılan ilköğretim ikinci sınıf Türkçe ders kitabının ilk okuma metni olan ‘Geceyi Sevmeyen Çocuk’ adlı okuma metni kullanılmıştır. Öğrencilerin okumaya geçme zamanları, örneklem grubunun öğrenim gördükleri okullardaki sınıf öğretmenleri tarafından not edilerek, araştırmaya okulların açıldığı haftadan itibaren geçen hafta sayısı olarak yansıtılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre üstün zekalı öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeylerinin, normal zeka düzeyindeki öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeylerinden yüksek olduğu görülmüştür. Hem üstün hem de normal zeka düzeyindeki öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeylerinin öğrencilerin okumaya geçme süreleri üzerinde etkili olduğu; öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeyleri ne kadar yüksekse okumaya o kadar erken sürede geçtikleri görülmüştür. Öğrencilerin fonolojik farkındalıklarının okuma hızı ve okuma başarıları değişkenlerine göre farklılaşmasının üstün ve normal zeka düzeyindeki öğrencilerde farklılık gösterdiği görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre normal zeka düzeyindeki öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeyleri okuma hızı ve okuma başarıları değişkenlerine göre farklılaşma göstermezken; üstün zekalı öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeylerinin okuma hızı ve okuma başarısı değişkenlerine göre farkılılaşma gösterdiği bulunmuştur. Bu farklılaşma, IV üstün zekalı öğrencilerin normal zeka düzeyindeki öğrencilerden daha hızlı okumasına katkı sağlamaktadır; ancak üstünlerin okuma başarısı ile normal zeka düzeyindeki öğrencilerin okuma başarı yüzdeleri arasında anlamlı bir fark yaratmamıştır. Normal zeka düzeyindeki öğrencilerin fonolojik farkındalık düzeylerinin okurken yapmış oldukları hata türü ve sayısına göre farklılaşma göstermediği, üstün zekalı çocukların fonolojik farkındalık düzeylerinin ise yalnızca fonolojik bilgiyle daha ilişkili olan harfi yanlış seslendirme hata türü değişkenine göre farklılık gösterdiği bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Fonolojik Farkındalık, Okuma, Üstün Zeka, Erken Okuyan Çocuklar, Disleksi
Bu araştırmada, okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin okul öncesi dönemdeki okuma-yazmaya hazırlık çalışmaları hakkındaki görüşlerini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2011-2012 öğretim yılında Ankara'daki bir ilköğretim okulunda görev yapan üç okul öncesi ve üç sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanması için yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında odak grup görüşmesi tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma elde edilen verilere göre, okul öncesi eğitim kurumlarında okuma-yazmaya hazırlık çalışmaları kapsamında; çizgi, kavram öğretimi ve ses çalışmaları ile çok sık ve yaygın olmasa da harf çalışmaları yapılmaktadır. Sınıf öğretmenleri, okul öncesinde çocukların kalemle çok fazla karşılaşmasının ve erken okuma-yazma öğrenmesinin birinci sınıfta yanlış yazma, okuldan sıkılma, bıkma, gerileme gibi bazı sorunlara neden olduğunu ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Okuma-yazmaya hazırlık, okul öncesi eğitim, okul öncesi öğretmeni, sınıf öğretmeni.
2011
Ilkogretim birinci sinif ogrencilerinin kalemi kavrama noktasi, kâgitpozisyonu ve oturus seklinin (yazma pozisyonu) yazma hizi ve hatalarina etkisini belirlemeyi amaclayan bu calisma tarama modelinde betimsel bir arastirmadir. Arastirma Kutahya il merkezinde bulunan ilkogretim okullarinin birincisinif ogrencileriyle (n=412) yapilmistir. Elde edilen bulgulara gore ogrencilerinucte ikisinin kalemi orta noktadan kavradigi, yarisindan fazlasinin one dogruegilerek yazi yazdiklari belirlenmistir. Kâgit pozisyonu acisindan yazi yazmasurecinde ogrencilerin % 59.9’u saga ya da sola 450ile 900arasinda egim vererekkagidi tutmaktadir. Yazma ve kâgit pozisyonu, kalemi kavrama noktasidegiskenlerinin ogrencilerin yazma hizi ve hata puanlari ortalamalarinda farkliliga yol actigi soylenebilir. Ilkogretim birinci sinif ogrencilerinin yazmahizlarinin oturma sekillerine gore degistigi gozlemlenmistir. Yazma hizindameydana gelen degisikligin % 4.3’u ayakta yazma ve dik kagit pozisyonudegiskenleriyle aci...
İLKOKUL 1. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN GÖRSEL OKUMA BECERİLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Bu çalışmada ilkokul 1. sınıftaki kız ve erkek öğrencilerin görsel okuma becerisini kullanırken tinsel olarak kendilerini ifade etme becerileri araştırılmış ve görsel okuma yaparken kullandıkları cümlelerdeki kurgusal unsurlar ve kelime hazineleri belirlenmiştir. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılarak yürütülmüştür. 5 kız ve 5 erkek öğrenciye sunulan hedef görsellerle görsel okuma yaptırılmış ve öğrencilerin konuşmaları ses kaydı ile metne aktarılmıştır. Bu çalışma sonucunda öğrencilerin görselleri geçmiş yaşantılarından yola çıkarak kendi öğrenmeleriyle yoğurup düşsel dünyasındaki kurgularla aktardıkları görülmüştür. Ayrıca toplumun onlara uygun gördüğü rollere göre kelimelere cinsiyet yüklemişlerdir. Resimleri yorumlarken, erkek ve kız öğrencilerin kullandıkları toplam ve farklı kelime sayılarında kayda değer bir farklılığa rastlanmamıştır. In this study, male and female students, who are at the first grade of primary school, are analysed in point of their spiritual self expression. And, in course of visual reading, their use of fictional elements and vocabulary is determined. The research is carried out by using case study which is a kind of qualitative research method. 5 female and 5 male students practice reading with target visuals and their speeches are transferred to written texts with audio recording. As a result of this study, it is observed that students blend these visuals with their own learnings on the basis of their past experiences and then transfer them with fictions of their imaginary world. Also, students attribute a meaning to the words in the text according to their social norms. No significant difference is observed in terms of male and female students` use of different words and the total number of words they use.