TOPLUMSAL DEĞIŞME VE DIN ZÜHT TOPLUMUNDAN SEKÜLER TOPLUMA (original) (raw)

2022, TOPLUMSAL DEĞİŞME VE DİN

Zühd anlayışı toplumsal değişme ve din ilişkisinin ortaya çıkardığı bir anlayış olarak bu çalışma kapsamında ele alınan ilk kavramdır. Kişinin Allah dışındaki her şeyi terk etmesi anlamında tasavvufî bir terim olan zühd kavramı sözlükte “rağbet etmemek, dünyaya önem vermemek, yüz çevirmek” gibi anlamlara gelmektedir. İslam tarihinde tasavvufun kaynağı sayılan zühdün ilk tohumları Hz. Muhammed’in gerek peygamberlikten önce gerekse peygamberlikten sonraki yaşantısında görmek mümkündür. Hz. Peygamber döneminde bazı sahabeler maddî değerlerden yüz çevirerek katıksız bir dinî hayatı gerçekleştirme çabası içinde bulunarak kılık-kıyafete, yeme-içmeye önem vermemiş ibadet ve tefekkür için tenha yerleri tercih etmiş inzivaya çekilerek zühdî bir yaşantıyı seçmişlerdir. Hz. Muhammed’den sonraki dönemde, dünya malına ilginin artması, yapılan fetihler, refah seviyesinin yükselmesi bir kısım insanların geçim sıkıntısı çekerken diğer insanların refah içinde yaşayıp oyun ve eğlenceye dalması, toplumda sefahatin ve dinsizliğin giderek yaygınlaşması zühdü etkileyen faktörlerden olmuştur. Toplumda görülen bu karmaşa sebebiyle halk kendilerini bu oyun, eğlence, rahatlık ve dinsizlikten korumak için dünya nimetlerine karşı ahiret nimetlerini tercih etme yolunu tutmuş, dinî yaşayışın bir şekli olan zühdî hayata yönelmiş ve bunu kendilerine ilke edinmişlerdir. Züht anlayışının diğer ucunda duran sekülerleşme ise bu çalışma kapsamında, toplumsal değişme ve din etkileşimi içinde ele alınan ikinci bir kavramdır. Sekülerleşme; dünyevileşme, dine olan inancın gerilemesi, dini inancın tahrip edilmesi, dinden ve kutsal olandan uzaklaşma, doğaüstü güçlere olan inançlardan yüz çevirme gibi pek çok farklı anlama gelmekte olduğunu görmekteyiz. Sekülerleşme süreci toplumsal hayatta dinin zayıflayacağı ve buna bağlı olarak da insan hayatında dünyevî ilgi ve önceliklerin ön plana geçeceği yönünde bir iddiadır. Nitekim bu durumu günümüz Müslüman toplumlarında da görmek mümkündür. Türkiye gibi Müslüman bir ülkede de dini anlamda “bir lokma bir hırkadan”, “bin lokma bin hırka”ya doğru bir gidişatın olduğu görülmektedir. Çalışmada züht anlayışının İslam dinindeki yeri, değişimi ve Türk toplumunun sekülerleşme süreci örnek çalışmalar üzerinden konu edinmektedir. Çalışmada zühd anlayışının kavramsal ve tarihsel bir seyri ele alınmakta, züht anlayışının toplumsal yansımaları ve Türkiye’de sekülerleşme göstergeleri nicel-nitel çalışmalar kapsamında tartışılmaktadır. Ayrıca İslam’dan uzaklaşma ve seküler topluma olan kayma literatürde yapılan çalışmalarla ile örneklendirilip, giyim kuşam, medya, dizi, film ve müzik, çalışma hayatı, kadınların çalışma hayatında yer bulması ve görünür hale gelmesi, aile ve evlilik törenleri, kentleşme ve kentin sekülerlik görüntüsü gibi etmenler din ve sekülerleşme ilişkisi bağlamında tartışılmaktadır. Çalışma kapsamında hem züht anlayışı hem de sekülerlik toplumsal değişmenin sonuçları olarak ele alınmakta ve literatürde yapılan saha çalışmalarıyla desteklenmektedir. Araştırmanın problematiği şu şekildedir; 1.Zühd kavramı nedir ve tarihsel anlamda nasıl bir gelişme ve kırılma göstermiştir? 2.Sekülerleşme nedir ve toplumsal yansımaları nelerdir? 3.Türkiye toplumunda dinden uzaklaşma dinamikleri nelerdir?