SEBEP-SONUÇ CÜMLELERİ BAĞLAMINDA ARAPÇA, TÜRKÇE VE KÜRTÇE KARŞITSAL DİL ÇÖZÜMLEMESİ (original) (raw)
Related papers
ARAPÇA FİİL CÜMLESİ VE KARŞITSAL ÇÖZÜMLEMESİ
Arapça öğreniminde erişilemez sanılan başarının sırrı, hep temel kuralların basit ayrıntılarla birlikte sistematik sunumunda saklıdır. Başarı da; hep gelişim içinde olan, asla pasif kalmayan, saklı gücü keşfederek sürekli melekeleri geliştiren ve her zaman tüm gücünü kullananların hak-kıdır. Arapça öğrenme; zihnin kılcal ağlarını parça-bütün bağlarıyla ören bilgileri çok nazik ve hassas bütünler ölçülerle işleyen bilinçaltı sistemin edinimidir. Bu sistem; “bir mıh, bir nalı, bir nal, bir atı, bir at, bir komu-tanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu da bir ülkeyi kurtarır” ilişkisi içinde bütünler çalışırsa öğrenme hem zevkli hem de başarılı olur. Öğrenme; dış dünyadan gelen bilgilere karşı iç dünyada oluşan sert direncin, gayret ve zorlamalarla aşılması işlemidir. Bunun için zorlamayan öğrenme, yoğun ve baskın bir değişim süreci başlatamadığı için gerçek öğrenme sayılmaz. Kabiliyetlerin kapasitesini zorlama; hayatın gidişatını değiştirir, sıradan şeyleri sıra dışı altın fırsatlara çevirir, mümkünü kolayca başarma, imkânsıza da meydan okuma azmi kazandırır. Arapça öğrenme kesintisiz bir süreçtir, sürdürülürse bilgiler bece-riye dönüşerek edinilir. Sürekli yenilenerek geliştirilen bilgi, üretime ge-çer, yeni bileşimler oluşturur ve öğrenenin kendini keşfederek gelişimini sağlar. Kendini keşfeden bilgi öğrenmenin bir adım ötesine geçer, ilmin lezzetini ruhunun derinliklerinde hisseder, özümsenen bilgiler başarıyı, ba-şarı da başarıyı davet eder ve öğrenme çığ hareketi kanunuyla büyür. Başarı; hataların rahat ve özgüvenle öğrenmeye dönüşümünde sak-lıdır. Hayatta ibret ve direnç geliştiren başarısız denemelere de gerek var-dır. Edison; her başarısız deneyim, ampulün öyle olmayacağını öğretti, der. Arapça öğreniminde de yanlışlar başarmanın olmazsa olmazıdır. An-cak; yüreği yıldırmadan dizler üzerinde direnebilme düzeyinde kalırsa doğruyu bulma tecrübesine ve başarıya dönüşür. Başarı odaklı en son bilimsel yaklaşım, yöntem ve tekniklerle ha-zırlanan bu kitap; Arapçayı kendi doğası ve sistematiği içinde öğretir, öğ-renme motivesini yükseltir, yalın bilgileri tecrübelerle beceriye dönüştü-rür. Bilgileri uygulamalarla özümsetir, başarı odaklı ve sürekli artan geli-şimle Arapçayı edindirir. Artan başarı öğrenme isteğini, artan istek daha çok öğrenmeyi tetikleyerek bilgiler zengin ve kalıcı hale gelir. “Sistematik Uygulamalı-Alıştırmalı Arapça Fiil Cümlesi ve Karşıtsal Çözümlemesi” cümle sistemini karşıtsal tahlililerle öğretir. Eş-değer aktarım yöntemiyle cümle kurulum iskeletini çözümleyerek kavra-tır. Arapçanın olmazsa olmazı olan temel; okuma, anlama, yazma ve ko-nuşma becerilerini bütünler tekniklerle iletişimsel edindirir. Anadil ile he-def dil arasında denk aktarımlı, özgün gramatik yapı bilgisini pragmatik kullanımla bütünler. Kelimeyi cümlede, cümleyi anlamsal kontekstinde çözümleyerek dilin iletişimsel edinimini yapı-anlam düzleminde kazandı-rır. Cümle ögelerinin işlevsel görevlerini zihinsel beceri edinim kurallarına en uygun yapılar içinde hazmettirir. Cümlenin ana yapısını alt birimleriyle, anlamsal anlamını da yapı-sal sistemiyle özdeşleştirir. Mantıksal dizim ile anlamsal anlamın daha ba-şarılı edinimi için cümlenin Arapça-Türkçe analizini yaparak diller arası kelime ve anlam aktarımını eşleştirir. Tüm çağdaş yabancı dil öğretim yak-laşım, yöntem ve tekniklerini yerinde ve bilinçli kullanarak öğrenciyi Arapçayı sorunsuz ve başarıyla edinim hedefine ulaştırır. Mevlâ’dan Arapça öğrenen ve öğreten gönül erlerinin başarısını ni-yaz eder, tüm emeği geçenlere özellikle; Em. Kd. Alb. Nevzat Salih GÜ-VEN, Yrd. Doç. Dr. Ramazan AYYUB ve Yrd. Doç. Dr. Ahmed AZ-ZAVİ’ye çok teşekkür ederim. Prof. Dr. Candemir DOĞAN
ARAPÇA TERKİP SİSTEMİ VE KARŞITSAL ÇÖZÜMLEMESİ
Arapça öğrenim alanı aşırı doludur, öğrenen ve öğreten hangi set veya kitabı seçeceği hayreti içindedir. Devasa tarihi birikime ek güncel kitapların için-den iyisini seçme telaşı, odaktan saptırıyor. Sapma kaygıya, kaygı da giderek kar-gaşaya boğulan engin bir kaynak dünyasına daldırıyor. Her biri paha biçilemez değerde asırların mirası kitaplardan ihtiyacı damıtmaya ise güç yetmiyor. Aşırı zor göğüslense bile artık öğrenim ve öğretimi basitleştirme zamanıdır. Arapça öğretimi, özü koruyan basitlik ve sadeliğe muhtaçtır. Lazımı kap-sayan, gereksizi olmayan ilk doğal ve sade halinde olmalı. İletişimden soyutla-madan, özü canlı halde sade öğretilmeli. Öğretim şimdiye kadar olmadığı kadar net, hedefe odaklı ve basit yollarla yapılmalı. Odaklanma zorluğu yaşanan günü-müz dünyasında karmaşık kurallar basitleştirilmeli. İlke bir kuram bir kuralı öğ-retme olmalı, bir örnekten sadece bir fayda beklenmelidir. Arapçayı onunla ilgili bilgiler değil, üretken edindirme alıştırmaları öğ-retir. Öğretim ile öğrenimin şevklendirilmesi gereken bir zaman varsa o da bu-gündür. Hem öğreten hem de öğrenen kendini engelleyici baskılardan sıyıracak bir rahatlama ve basit bir memnunluk molasına muhtaçtır. Bu ihtiyaç giderilirse hedefe odaklanılır, dikkat devamlı olur, öğrenen-öğreten kendini iyi hisseder, ba-şarı kahramanı olacağına inanır, şevkle kanatlanır ve hedefe uçar. Yöntem, seni hedefe götüren sihirli bir güçtür, onun mütevazı olduğuna şaşırma, ona güven, onunla özdeşleşirsen başarınla coşar, kısa sürede farkını fark edersin. Kitaba güven; ancak ondan her şeyi bekleme, bilgileri senin harekete ge-çireceğini bilmelisin. Unutma, tükettiğin enerjiyle orantılı verimin katlanır. Basit ve kolay olan değil, kolay olmayan kaliteli öğrenmenin şifrelerini çözer. Gerçek öğrenme; öğrenmeyi çeker, tatminkâr olur ve üstün başarı lezzeti tattırır. Arapça terkip dilidir, terkip kurmayı bilen Arapçayı iyi öğrenir. Dilsel iletişim sadece kelimelerin oluşturduğu terkiplerle yapılır. Dilin iletişimsel gö-revi, öğretimin kelimeleri bütünler terkiplerle yapılmasını gerektirir. Terkiplerin öğretimi, sürdürülebilir ve başarılı iletişim öğretiminin olmazsa olmazıdır. Bu il-keyi benimseyen kitap, Arapça genel terkip sisteminin kısa tanıtımından sonra isim, sıfat, beyan, atıf ve fiil terkiplerini genişçe ele alır. Öğrenimi, edinime dö-nüştürmek için terkip sisteminin benzeşen ve benzeşmeyen yönlerini kısa, öz ve basit karşılaştırmalarla çözümleyerek açıklar. Terkip sistemi edinimi, iletişim becerisinin hareket alanının temelini oluşturur. Arapça terkip sistem bilgisi, beceriye dönüşmeden konuşmak mümkün değildir. Farkında olmadan hep denilen; “anlıyorum fakat konuşamıyorum” sözü, terkip sistemi bilgi eksikliğinin acı bir itirafıdır. İletişimde iletilerin çözümü, ana-dil sistemiyle yapıldığı için kolaydır. Ancak gönderilen iletilerin, hedef dilin ter-kip sistemiyle dizildiği için meleke düzeyinde gelişmesi gerekir. İletişim, dil varlığını üretimsel terkiplere dönüştürebilme becerisidir. Terkip sisteminin edinimi, iç içe giren ve karmaşık anlam ögelerinin en basit dü-zeye indirgenip hissedilerek öğrenimini sağlar. İletişimde en yoğun ihtiyaç; isim-lerin nesnelerle aidiyet ilişkisini kurma ve bütün-parça bağlantılı terkipleri bilin-çaltına yerleşme işlemidir. Bu ise yoğun kullanılan isim-nesne arası aitlik bağ-lantı terkiplerini kurma zihin gücünü, duyularla hissedilir hale getirir ve dili ile-tişimsel kullanma becerisini geliştirir. Arapça ile Türkçe terkip sisteminin karşıtsal çözümlemesi öğrenim ve öğretimi kolaylaştıran veya zorlaştıran nedenlerin bilinmesini sağlar. Çeliştiği için edinim zorluğuna sebep olan terkip sistemi veya benzeştiğinden kolay öğ-renmeyi sağlayan sisteminin bilinmesi hem engelleri kolay aşmayı hem de kolay-laştırıcı unsurları verim arttırıcı şekle getirmeyi sağlar. Terkiplerin zihninde olu-şan anadil ile hedef dil arasındaki bağdaşımı keşfeden terkip bilgileriyle iletişim-sel alan kolayca aktif hale getirilebilir. Türkçe işleyen anadil sisteminin öğrenilen Arapça sistemiyle eşleşimi edinimin kolay, hızlı ve başarılı olmasını sağlar. Bu da Arapça bilgilerin öğren-cinin öğretim geçmişine uygun olarak; zıtlık, aynılık veya benzerlik gibi çelişen-uyuşan ilkelere uygun, gerekirse karşılaştırmalı gerekirse de karşıtsal ortak uyum sistemi esas alınarak sunumunu gerektirir. Başarılı öğrenme; öğretimde iki dil sistemi arasında bilgi geçiş yollarının mümkün olanın çok daha ötesinde açıla-rak dilsel ögelerin zıtlık, aynılık ve benzerlik prensiplerine uygun yapılmasıyla mümkündür. Bununla hem öğrenen hem de öğretenin fark etmediği edi-nim engelleri, bilinçaltı sistem çatışması ve duygusal filtre etkisi azalır, engelsiz edinimle yüksek başarı sağlanır. Arapça-Türkçe isim tamlaması, ortak tabanlı bir kurulum benzerliği ye-rine daha çok kullanım benzerliği gösterir. Arapçada isim tamlaması daha çok asıl cümleye ek, ayrıntı bilgi ekleme, cümlenin bir bölümüne açıklık kazandırma veya bir ismin türünü belirtme, anlamını sınırlama, konumunu belirleme gibi gö-revler yüklenir. İki isim arasındaki bağlantı koparsa oluşan ortak anlam kaybolur. İki ismin kazandığı ortak anlam terkiple sağlanır ve tamamlayan bağlantılarla bü-tünlük oluşur. “Sistematik Uygulamalı–Alıştırmalı Arapça Terkip Sistemi ve Karşıtsal Çözümlemesi” dilin yapı taşları olan kelimelerle terkip sistemi işleyişini hissedi-lir, belki dokunsal nitelikte edinim hedefinde gerçekleştirir. Sistemi duyularla kavratarak öğreneni bilgi karmaşası içinde boğulmaktan kurtarır. Öğrenilen her bilgiyi dil sistemi içinde kendi yerine yerleştirir, rastgele bilgi yığmaktan sakın-dırır. Ne öğrenilir, niçin öğrenilir, nerede ve nasıl kullanılır bilinciyle öğrenmeyi edinime dönüştürür. Bu naçiz çabanın Arapça öğrenen ve öğreten tüm gönül erlerini hedefe ulaştırmasını Mevlâ’dan yürekten niyaz eder, üzerimde tüm hakkı olanlara özel-likle de inceleme lütfunda bulunan; Em. Kd. Öğ. Alb. Nevzat Salih GÜVEN, Yrd. Doç. Dr. Ahmed AZZAVİ, Prof. Dr. Mehmet YAVUZ ve Prof. Dr. Ahmet Suphi FURAT’a en içten teşekkür ederim. Prof. Dr. Candemir DOĞAN
ARAPÇA-TÜRKÇE DİL ÇİFTİ ÖZELİNDE KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME: ÇEVİRİ VE MÜZİK
AKADEMİK HASSASİYETLER DERGİSİ, 2022
Kültürler toplumların ayrılmaz parçaları niteliğindedir. Çeviri ise bir topluluktan diğerine kültür alışverişi sağlayan başat bir rol görevi üstlenmiştir. Bu yönüyle çeviri, dilbilimin önemli bir alt başlığı olmasının yanında kültürler arasında mühim bir köprü vazifesi görmektedir. Müzik çevirileri ise toplumlararası sınırları kaldırarak kültürlerin birbirine katkı sağlamasına ve zenginleşmesine olanak tanımaktadır. Çünkü müzik, var olduğu kültürün müzikal kodlarını taşıyan evrensel bir olgu niteliğindedir. Pop, rock, jazz, opera, sanat ve halk müziği gibi müziğin bütün türlerini içerisinde barındıran müzik çevirileri, kültürlerin birbiriyle harmanlanmasını, kültürlerarası kodların aktarımı ile farklı estetik hazlar ve değerler yüklenmesini, nihayetinde farklı toplumlarda aynı estetik etkiyi hissettirme ereğini gütmektedir. Her ne kadar müzik çevirileri biçimsel ve anlamsal estetiğin yanı sıra melodik bir estetik arayış içerisinde olsalar da benzer melodi ve ifadelerle hedef kültürde estetik bir haz ve etki oluşturabilmektedirler. Bu anlayışla ele aldığımız çalışmamızda Türk-Arap müziğinin gelişim süreci ile etkileşimi hakkında bilgi verildikten sonra müzik çevirisi ve çevirmeninin genel özellikleri üzerinde durulmuştur. Müzik çevirisi alanında özellikle karşılaştırmalı incelemelerin az olması nedeniyle ele aldığımız bu çalışmanın çeviribilime katkı sağlayacağı düşünülerek çalışmamızın uygulamalı bölümünde Arapçaya "Belgharam" )بالغرام( adıyla çevrilen "Aramam sormam bir daha" adlı şarkının çevirisi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. İlgili şarkı rastgele seçilmiştir. Şarkının "yeniden söz oluşturma" stratejisiyle oluşturulduğu göz önünde bulundurularak inceleme, güfteler üzerinde sürdürülmüştür. Uyarlama süresince çevirmenin izlediği metotlara ve karşılaştığı sorunlara genel olarak yer verilmiş, değerlendirme sürecinde Peter Low'un müzik çevirilerinde belirlediği kriterler esas alınmıştır. Arapça-Türkçe özelinde yapılan müzik çevirilerin çoğunluğunda yeniden söz yazıldığı, anlamsal düzeyde eşdeğerlik sağlamak yerine şarkının temasına sadık kalındığı çalışmada elde edilen bulgular arasındadır.
DİLLERİN BİLİŞSEL HARİTASI: TÜRKÇE-RUSÇA DİL ÇİFTİ
Özet: Bu çalışmada bilişsel harita kavramı dilbilim çerçevesinde ele alınmış ve Türkçe-Rusça dil çiftine yönelik uygulanmıştır. Türkçe-Rusça dil çiftinde nesne/olgu/eylem adlandırması, eylemci-eylem-nesne ilişkilerinin disel yapılandırılması, vücut çerçevesinin dilsel yapılandırılması gibi süreçler ele alınmıştır. Dillerin bilişsel haritasının yabancı dil/çeviri eğitimi sürecinde gösterilmesinin, öğrencilerin dillerin bilişsel modellerini benimsemesinde ve girişim hatası olarak bilinen kaynak dildeki imgenin otomatik olarak hedef dile aktarılmasının önlenmesinde etkili olacağı fikri öne sürülmüştür.
ARAP ÜLKELERİNDEKİ KİTLE AYAKLANMALARININ TÜRK BASININA YANSIMASI
Yirminci yüzyılın birinci yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve bölgede meydana gelen diğer gelişmeler ile değişim sürecine giren Ortadoğu ülkeleri, sahip oldukları zengin petrol 1 ve doğalgaz kaynakları nedeniyle ilk önce İngiltere ve Fransa'nın, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise, Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) etkisi ve denetimi altına girmiştir. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle ABD hükümetleri, ABD ordusunu bölgeye yerleştirerek ve bölge devletlerinin yöneticileri aracılığıyla denetimini güçlendirmeye çalışmıştır. Bölgedeki devletlerin totaliter ya da yarı totaliter siyasal yapıya sahip olmaları, yabancı devletlere ekonomik bağımlılığa karşı durulmasını güçleştirdiği gibi demokratik bir siyasal yapının kurulmasını da engellemiştir. Arap ülkelerinin totaliter ya da yarı totaliter siyasal yapıları, demokrasinin ve sivil toplum örgütlerinin gelişimine olanak tanımamıştır. Arap ülkelerinde sınırlı olarak görülen siyasal ve toplumsal değişim amaçlı sosyal hareketler 2 , ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de etkisiyle bu ülkelerdeki Arap diasporası tarafından yönlendirilmeye
ARAPÇA FİİL CÜMLESİNİ TAMLAYANLAR VE KARŞITSAL ÇÖZÜMLEMESİ
Arapça dünya dilleri arasında kendine özgü yazı, okuma ve anlama sistemine sahip farklı nitelikli bir dildir. Arapça bir cümlenin doğru okunabilmesi için önce ilettiği anlamın tahmin edilmesi ve sonra bu tahmine uygun öge-anlam bağlantısının kurularak sesletimi gerekir. Çünkü dil birimlerini doğru okuma aracı olan irap, her kelimenin cüm-lede yüklendiği görevin bilinmesini gerektirir. Diğer dillerin aksine, okuyup anlama ye-rine, anlayarak okuma ilkesiyle işleyen bir sisteme sahiptir. Arapça cümlenin ögeler arası bağlantısı, iletimi istenen anlama göre dizilir. Bu dizim de iletilmesi istenen anlamın dikkate alınarak uygun okunmasıyla anlaşılır. Doğru okuma; önce tahmin etme sonra anlama uygun çözümleme süreçlerini izler. Süreç sağlıklı işlerse doğru okuma işlemi gerçekleşir. Bundan dolayı Arapça okuma, Türkçe okumadan farklı bir işlem sırası izler. Yani Türkçede önce okunur, sonra anlaşılır, Arapçada ise önce anlaşılır ve sonra anlama uygun olarak doğru okunur. Arapçanın doğru okunması için anlaşılması, Türkçenin okunarak anlaşılma dizi-minde olması, iki dilin karşılaştırmalı öğretimini gerektirir. Diller arası karşıtsal sistemin varlığı öğretimde dikkate alınması etkin bir öğrenmenin olmazsa olmaz bir gereğidir. Arapça cümlenin yapısal olarak okuma-anlama sisteminde olması, öğretinde güçlü bir dilbilgisi öğretiminin yer alması gereğini ortaya çıkarır. Arapça öğretim tarihi geçmişinde dilbilgisi öğretiminde yoğunlaşma ve önem-seme nedenin bu özellikte aranması gerekir. Dil melekesinin omurgasını kurallarla inşa edecek kadar ayrıntılı ve nesrinden nazmına varıncaya kadar her tür kitabın telif edilmesi bu gerçeğin bir yansımasıdır. Günümüzde hem Araplar arasında hem de yabancı dil ola-rak öğrenenler arsında dilbilgisi yetersizlik sıkıntıları, tarihi tecrübenin haklılığını da açıkça göstermektedir. Tarihte hiçbir zaman günümüzde olduğu kadar bilgiye ulaşmak kolay olmamış-tır. Ancak günümüzün problemi bilgiye ulaşmak değil, bilgi yığınları arsında boğulmadan bilgiyi tasnif ederek beceriyle işlemektir. Eğitimde başarı, elzem-lazım sırasında seçimin yapılarak esas-ayrıntı temelli tümleşen bir sistemle bilginin sunumunda saklıdır. Arapça öğretiminde başarı için önce Arapçanın dilsel özelliğinin öğretimin oda-ğına alınması gerekir. Yukarıdaki ilkelere uygun olarak gerekli sırlama ve ayıklamalar yapılarak bilgi kirliliğinden kurtarılmalıdır. Halen sürdürülmekte olan değişim ve geli-şime kapalı eğitim ise bu sorunları bulma ve çözme yeteneğinden yoksun olmamakla kal-mamakta kısır döngü içindeki öğretime kendisi ayıca bir problem olarak katılmaktadır. “Sistematik Uygulamalı-Alıştırmalı Arapça Fiil Cümlesini Tamlayanlar ve Karşıtsal Çözümlemesi” Arapça öğrenim problemlerini çözme çabasının bir ürünüdür. Öğrenimin omurgasını oluşturan dilbilgisi kurallarını sıradanlaşan yollarla öğretme ye-rine, iletişimsel ihtiyaçlara uygun sistematik yollarla öğretilmelidir. Hem öğretim aracı hem de hedefi olan dil, en uygun yöntem ve tekniklerle en verimli şekle getirilebilir. Apaçık gerçek; “dil öğrenilmez, edinilir” ilkesini esas alan serinin bu altıncı ki-tabı Arapça edinimini odağa alır. Yapısal kuralları, sözün yerindeliğine uygun sade ve basit anlatımla kavratacak cümleler içinde öğretir. Her kural dilin yaşayan iletişimsel ör-nekleriyle açıklanır, dil canlı varlık kimliğiyle öğretilir. Odağa alınan dilin canlı ve yaşa-yan sistem olarak öğretimi, çeşitli örgü alıştırmalarıyla gerçekleştirilir. Eşleşen aktarımla cümle kurulum iskeleti çözümlenir, doğru okuma, anlama, yazma ve konuşma üslubunun geliştirilmesine ortam hazırlar. Mevlâ’dan Arapça öğrenen ve öğreten tüm gönül erlerine faydalı olmasını niyaz eder, tüm emeği geçenlere, özellikle tetkik ve tashihini yapan; Prof. Dr. Ahmet Suphi FURAT, Prof. Dr. Abdullah KIZILCIK ve Yrd. Doç. Dr. Ahmed AZZAWİ’ye en içten teşekkür ederim. Prof. Dr. Candemir DOĞAN
AVRASYATİK DİL TEORİSİ BAĞLAMINDA TÜRKÇE VE FARSÇA’NIN KONUMU
Türkbilig, 2013
Özet: Son zamanlarda büyük dil aileleri hakkında pek çok araştırma yapılmıştır. Bu alanda ortaya atılan en önemli teorilerden biri Avrasyatik dil teorisidir. Bu teori birkaç dil ailesinin, bir kökten geldiğini savunmaktadır; bu dil ailelerinin en önemli temsilcileri Hint-Avrupa, Ural ve Altay alt gruplarıdır. Biz, Hint-Avrupa, Ural ve Altay dil ailelerinin önemli üyelerinden sayılan Türkçe ve Farsçayı, söz konusu dil teorisi kapsamında değerlendirmeye çalıştık. Çalışmanın ana konusunu Ana Türkçede kelime başı p- meselesi oluşturmaktadır.
HARRAN ARAPLARINDA DİL VE EDEBİYAT BAĞLAMINDA ARAPÇA MESELLER VE TAHLİLLERİ
This study examines spoken Arabic language in Harran with examples. It aims to find out the features of this language of this region and the proverbs used by people. The research has indicated that as in other Arabic dialects in Harran, the first letter of the words in the shape of kashkasha, istinta‘, taltalatu bahra, failun are read by kasra (a vowel sing indicating a short i), and pronouns of third person (he/she) are pronounced by shadda (doubled consonant), and that it has the features of such dialects imala and akalun al-baragis. It has further showed that Harran proverbs have words which are used in classic literary language. Keywords: Harran, Harran Arabs, Harran dialects, Proverb, Arabic language
İktisadi Gelişmelerin Ekonometrik Analizi - Paket Program Uygulamaları ile Birlikte (R, Matlab, Stata), 2022
Reel kesimin durumu ülke ekonomileri için önemli bir kriterdir. Dünya çapında belki de en çok takip edilen makro ekonomik gösterge olan ekonomik büyümeyi etkileyen kritik göstergelerden birisi reel kesimin performansıdır. Reel kesim için iyi bir ortamın bulunması ayrıca istihdam açısından da önemlidir. Bununla birlikte reel kesim aktörlerinin en çok etkilendikleri faktörlerin başında ise döviz kuru ve üretici fiyatları gelmektedir. Türkiye 2010’un ilk yıllarından itibaren pek çok toplumsal ve siyasal olayla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Türkiye’de reel sektörün de bu olaylardan etkilendiği düşünülmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Türkiye’de reel kesimin iki farklı dönemde döviz kuru ve üretici fiyatlarına gösterdikleri tepkiler, etki tepki analizi ve varyans ayrıştırması aracılığıyla incelenmiştir. Reel kesimin tepkisi için reel kesim güven endeksi değişkeni kullanılmıştır. Çalışmada aylık veri seti kullanılmış olup 2007M01 ile 2022M04 arasındaki dönem değerlendirilmiştir. Söz konusu yüz seksen dört aylık periyot, çeşitli kritik toplumsal ve siyasal gelişmeler baz alınarak iki farklı döneme ayrılmıştır. Sonuç olarak iki farklı dönem için toplamda sekiz VAR modeli kurgulanmış, bu modeller için ayrı ayrı etki tepki analizi ve varyans ayrıştırması yapılmıştır. Bu sayede faklı dönemlere ait bu analizlerin sonuçları birbirleri ile karşılaştırılıp, reel kesimin döviz kuru ve üretici fiyatları karşısındaki değişen ve değişmeyen tepkileri değerlendirilmiştir.