Türkiye'nin güneyinde Hatay'da hemoglobinopati tarama sonuçları (original) (raw)

The Results of Hemoglobinopathy Screening in Hatay, the Southern Part of Turkey

Journal of Clinical and Analytical Medicine, 2016

Amaç: β-Talasemi ve hemoglobinopatiler yaygın genetik bozukluklardır. Bu nedenle evlilik öncesi çiftler ya da her anemik kişi rutin hemoglobinopatiler açısından incelenmelidir. Bu retrospektif çalışmada amacımız, β-talasemi ve hemoglobinopati sıklığını Türkiye'nin güney kesiminde bulunan Hatay'da, saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada veriler, Ocak 2006 ve Ekim 2012 tarihleri arasında anemi nedeni ile ve evlilik öncesi araştırma için Hatay Antakya Devlet Hastanesi Hemoglobinopati Merkezi'ne başvuran 70226 bireyden alınmıştır. Kan örnekleri EDTA'lı tüplere alınmış ve hematolojik parametreler bir Sysmex XT-2000i Hematology Analyzer kullanılarak analiz edilmiştir. Yüksek performanslı sıvı kromatografisi tekniği hemoglobin tiplerini belirlemek için kullanılmıştır. Bulgular: Hemoglobinopati sıklığı β-Talasemi taşıyıcılığı % 6, orak hücre anemisi taşıyıcılığı %6,3, α-talasemi taşıyıcılığı? %12,9 ve diğer anormal hemoglobinopatili varyantları % 4,2 idi. Homozigot β-talasemi 49 olguda, homozigot hemoglobin S 60 olguda, HbH hastalığı (bir talasemi intermedia) 33 olguda tespit ettik. Tartışma: β-talasemi taşıyıcılığı ve diğer hemoglobinopati sıklığının Hatay'da Türkiye'de diğer iller ile karşılaştırıldığında oldukça yüksek olduğu bulunmuştur.

Sigara kullanımı ve hemoglobin değerlerinin femur kemik iliği manyetik rezonans intensitesi üzerine etkisi

Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2017

Araştırmalar / Researches ÖZET Sigara kullanımı ve hemoglobin değerlerinin femur kemik iliği manyetik rezonans intensitesi üzerine etkisi Amaç: Bu çalışmanın amacı distal femur metafizindeki rezidü-rekonversiyone kırmızı kemik iliği alanlarının yaş, cinsiyet, kilo hemoglobn değerleri (hgb) ve sigara kullanımı ile korelasyonunu araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: 150 sigara içmeyen ve 62 sigara içen birey çalışmaya dahil edilmiştir. Distal femur metafizindeki rezidü-rekonversiyone kırmızı kemik iliği alanlarının Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) bulguları 2 radyolog tarafından değerlendirildi. Rezidü-rekonversiyone kırmızı kemik iliğ alanları ile hasta yaşı, cinsiyeti, kilosu ve hemoglobin değerleri Oneway Anova Test, Tukey HSD Test, Fisher's Exact Test and Pearson Chi-Square Testleri kullanılarak karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda, rezidü-rekonversiyone kırmızı kemik iliği alanları sigara içen erkek ve kadın olgularda sigara içmeyen olgulara göre daha fazla bulundu. (p=0.004; p<0.01), (p=0.026; p<0.05). Rezidü-rekonversiyone kırmızı kemik iliği alanları kadın olgularda erkek olgulara göre daha fazla olarak bulundu. (p=0.004; p<0.01). Kilo ve hemoglobin değerlerinin ve yaşın bu alanlar üzerinde istatiksel anlamı olmadığı saptandı. (p>0.05). Sonuç: Rezidü-rekonversiyone kırmızı kemik iliği alanları ile kadın cinsiyet ve sigara kullanımı arasında korelasyon tesbit ettik. Bu gruptakiler için bu alanlar fizyolojik olacağından MRG raporlarında belirtme taraftarı değiliz. Ancak bu alanlar komşu kas gruplarına göre T1 ağırlıklı sekansta (T1AS) hipointens ise, kemiğin büyük kesimini kaplamış ise ve ya eşlik eden yumuşak doku komponenti var ise raporda belirtilmelidir.

Doğum şeklinin yenidoğan kordon kanı hematolojik parametrelerine etkisi

Cukurova Medical Journal (Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi)

The aim of this study is to evaluate the influence of the mode of delivery on hematological parameters of newborns cord blood. Material and Methods: This a cross-sectional comparative study carried out at Wad Madani Teaching Maternity Hospital, Gezira State, Sudan, from July 2014 to October 2015. 400 pregnant women and their respective newborns were enrolled in the study. Blood was collected before delivery from antecubital fossa of the mothers when admitted for normal vaginal delivery or in labor for elective caesarean section and cord blood was collected by well-experienced midwives. Results: The study revealed the results of red blood cells count, white cells count count neutrophil and monocyte, were found to be higher in newborns cord blood delivered by normal vaginal delivery than those delivered by caesarean section. Mean corpuscular hemoglobin, man corpuscular volume, reticulocyte count and lymphocyte were higher in caesarean section group. Conclusion: The study observed that some complete blood count parameters affected by the mode delivery and other parameters cannot affect.The delivery route had no statistically significant effect on hemoglobin, hematocrit, mean cell hemoglobin concentration, platelet count eosinophil and basophil. Amaç: Bu çalışmada doğum şeklinin yenidoğan kordon kanı hematolojik parametreler üzerindeki etkisini değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel karşılaştırmalı çalışma, Temmuz 2014'ten Ekim 2015'e kadar Sudan Gezira State'de bulunan Wad Madani Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 400 gebe ve yeni doğan bebekleri ile gerçekleştirildi. Normal vajinal doğum yapacak olan annelerin, antekübital fossasından doğumdan önce ya da elektif sezaryen yapan annelerden doğum sırasında, iyi tecrübeli ebeler tarafından kordon kanları toplandı. Sonuç: Bu araştırma normal vajinal doğum ile doğan yenidoğanların kordon kanındaki alyuvar, akyuvar, nötrofil ve monosit sayımlarının sezaryen ile doğanlara göre daha yüksek seviyelerde olduğunu ortaya koymuştur. Ortalama eritrosit hemoglobini, ortalama eritrosit hacmi, retikülosit sayısı ve lenfosit ise sezaryen grubunda daha yüksekti. Tartışma: Bu çalışma ile doğum şeklinden, bazı tam kan sayımı parametrelerinin etkilendiği ancak diğer parametrelerin etkilenmediği gözlemlendi. Doğum şekli, hemoglobin, hematokrit, ortalama hücre hemoglobin konsantrasyonu, trombosit sayısı eozinofil ve bazofil üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye sahip değildi.

Hemoglobin H Dısease In Turkey: Experıence From Eıght Center

Turkish journal of haematology : official journal of Turkish Society of Haematology, 2015

OBJECTİVE: The purpose of this study is to research the problem of HbH disease, to reveal the distribution pattern among different health centers, and to emphasize the importance of this disease for Turkey. Totally 273 patients were included from 8 hemoglobinopathy centers. Antakya hemoglobinopathy center reported 232 patients, and the remaining 7 centers reported 41 patients. PubMed was also searched published articles related with Turkish patients with HbH disease, and we found 16 articles involving a total of 198 HbH patients. Most of the patients were reported from Antakya, Thus, attention should be paid to this region. This is a preliminary study to investigate the extent of the problem of HbH disease and it emphasizes the need for the hematology associations or the Ministry of Health to record all cases of HbH disase in Turkey.

A review of abnormal hemoglobins in Turkey

Turkish journal of haematology : official journal of Turkish Society of Haematology, 2007

In this review, abnormal hemoglobins published in Turkish population during the last 4 years are presented. Further, analysis of the 88 abnormal hemoglobins is geven.

Haemoglobinopathy Prevention Program in Turkey

Thalassemia Reports, 2012

Thalassemia and abnormal haemoglobins are a serious health problem in Turkey. Very important steps for toward preventing thalassemia have been taken in Turkey by Ministry of Health (MOH), Turkish National Haemoglobinopathy Council (TNHC) and Thalassemia Federation of Turkey (TFT) since 2000. In 1993, a law was issued called Fight Against Hereditary Blood Disease especially for thalassemia and haemoglobinopathies. The law commends to prevent haemoglobinopathies and to treat all patients with haemoglobinopathy and thalassemia. A pilot project was started and centres were created in the MOH Hospitals in the southern provinces of Turkey. In 2000, TNHC was installed to combine all centres, foundations, and associations into one organization controlled by the MOH. In 2001, the MOH and the TNHC made an inventory of all recorded patients with thalassemia and abnormal hemoglobins in Turkey, registering at least 4513 patients. In 2002, written regulations for the Fight Against Hereditary Bloo...

LEUKOCYTE INTERFERENCE ON HEMOGLOBIN EXAMINATION IN HEMATOLOGY MALIGNANCY (Pengaruh Jumlah Leukosit terhadap Kadar Hemoglobin pada Keganasan Hematologi)

Indonesian Journal of Clinical Pathology and Medical Laboratory, 2018

Pasien keganasan hematologi sering menunjukkan gejala anemia dengan hasil laboratorium leukositosis. Tolok ukur penentu anemia salah satunya hemoglobin, namun pemeriksaannya terganggu oleh jumlah leukosit tinggi yang menyebabkan hemoglobin tinggi palsu. Penelitian ini bertujuan mencari berapa jumlah leukosit minimal penyebab hemoglobin tinggi palsu pada keganasan hematologi. Sampel darah EDTA pasien keganasan hematologi yang memeriksakan darah rutin di Laboratorium Patologi Klinik RSUD Dr. Soetomo bulan April–Mei 2016. Penelitian analisis observasional dengan membandingkan hemoglobin tanpa pemusingan dengan hemoglobin setelah pemusingan serta dibuang buffy coat-nya. Terdapat 93 sampel dengan leukemia 43%, limfoma 16,12% dan terduga leukemia 38%. Rerata selisih hemoglobin yaitu 0,06±0,089; 0,025±0,05; 0,1±0,081; 0,15±0,07; 0,81±0,63; 0,94±1,13; 1,13±0,718; 1,6±0,818 g/ dL pada peningkatan kelompok jumlah leukosit secara berurutan >11.000-20.000 sel/μL, >20.000-30.000 sel/μL, &g...

Setting Up and Statistical Evaluation of a New Haemoglobin Assay

Clinical Chemistry and Laboratory Medicine, 1995

A new method for the determination of haemoglobin concentration in human whole blood has been devised. The assay takes advantage of the lysis of erythrocytes that occurs when blood penetrates the pores of a microporous membrane by a strong capillary effect. The released haemoglobin reacts with the reagents previously dried on the membrane, diffuses through the pores of the membrane and produces a uniform coloured spot whose reflectance at 556 nm can be evaluated at the side opposite to that of application of the sample. In the experimental conditions used by authors, a linear relationship was obtained when the reciprocal reflectance was plotted against the haemoglobin concentration. Data obtained by the reflectometric method were compared with reference values on the same samples from centralized laboratories. Statistical analysis gave a correlation coefficient of 0.985 and only 4% of all haemoglobin determinations were outside the 95% confidence interval. No interference was observed by haematocrit, erythrocyte count, mean corpuscular volume or mean corpuscular haemoglobin concentration and leukocyte count. This method proved to be useful for rapid, accurate and precise assay of total haemoglobin on both capillary and venous blood.