YAKIN TARİHSEL SÜREÇ VE SURİYE`NİN TÜRKİYE TAVRI (original) (raw)
Related papers
TARİHSEL SÜREÇ VE MOĞOLLAR DEVRİNDE SİVEREK ŞEHRİ
Uluslararasi siverek sempozyumu., Mezopotamya ve Anadolu'nun Kavşağında Bir Kent: Siverek Kıtap, ss.55-80, 2022
Mertkan MERT1* İnsanlık tarihinin başlangıç noktası Mezopotamya, birçok imparatorluğa, devlete, beyliğe kavimlere ev sahipliği yapmıştır. Bu ev sahipliği Mezopotamya'ya köklü bir tarih ve medeniyet bırakmıştır. Araştırıldıkça yeni bulgular ve yeni sonuçlar ortaya çıkmakla beraber
SURİYE’NİN TEHDİT DENGESİ STRATEJİSİ: RUSYA VE İRAN ÖRNEĞİ
SURİYE’NİN TEHDİT DENGESİ STRATEJİSİ: RUSYA VE İRAN ÖRNEĞİ, 2020
Genel itibariyle Suriye, ulusal güvenliğini korumak maksadıyla güç arayışlarına girişmek yerine savunmacı realist bir anlayışla tehdit dengesi stratejisine başvurmuştur. Buna göre Suriye, ABD-İsrail ekseninden algıladığı tehditler karşısında Rusya ve İran’ı kullanmak suretiyle dengeleme yoluna gitmiş ya da sorunu onlara havale etmiştir. Suriye’nin bu yönteme başvurmasında ABD ve İsrail’in toplam gücü, saldırı kapasitesi ve saldırganlık kapasitesi etkili olmuştur.
TARİHSEL SÜREÇ İÇERİSİNDE TÜRK VERGİ YARGISININ GELİŞİMİ
Vergi uyuşmazlıkları idare ile mükellef arasında vergileme sürecinde ortaya çıkan sorunları ifade etmek için kullanılan bir kavramdır ve bu uyuşmazlıklar idari aşama yanında vergi yargısı dahilinde de çözüme kavuşturulmaktadır. Vergi uyuşmazlıklarının geçmişi verginin ortaya çıkışına dayanmakla birlikte vergi yargısının gelişimi, demokratik hakların kazanılmaya başlanmasıyla görülebilmektedir. Zaman içerisinde devlet anlayışlarına paralel olarak vergi anlayışı ve sistemleri de değişime uğramıştır. Ülkemiz için ise bu değişim belki de dünyanın pek çok ülkesindekinden daha hızlı gerçekleşmiştir. Örfi ve dini vergilere dayalı bir devlet sisteminden, parlamenter cumhuriyet rejimine geçişle birlikte idari, hukuki ve sosyo-ekonomik alanda gerçekleşen köklü değişikliklerden vergi sistemi de doğal olarak etkilenmiştir. Bu çalışmanın amacı Türk vergi yargısının yasalar, uygulama ve örgütlenme bağlamında geçirdiği süreçleri incelemektir.
KUZEY SURİYE'DE TÜRKİYE VARLIĞI: TAHKİM ET VE GENİŞLE
Zeytin Dalı Harekatı, 2018
24 Haziran seçimleri, Türkiye siyasetinin gelecek 5 yılın belirleyeceği gibi, Türkiye’nin Suriye’de düzenleyeceği muhtemel operasyonların başlangıç tarihi olma potansiyeline sahip. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belli aralıklarla dile getirdiği İdlib, Tel Rıfat, Münbiç hamleleri başta olmak üzere Suriye’ye dair senaryoların fiiliyata geçirilmesi için de seçimlerden sonrasını beklemek oldukça makul. Türkiye, öncelikleri çerçevesinde Suriye’de operasyonlara devam sinyali verirken, olası senaryoların Türkiye’nin imkânları açı- sından taşıdığı avantajları ve dezavantajlarını ortaya koymak, hangi senaryoların daha olası gözüktüğünü anlamak için önem taşı- maktadır. Bu yüzden hem Türkiye’nin önceliklerine ve kapasitesine hem de bölgedeki diğer aktörlerin oluşturabileceği engellere odaklanılmalıdır.
SURİYE ARAPÇASINDA YAŞAYAN TÜRKÇE
Öz: Suriye Arapçasında çok fazla sayıda Türkçe söz bulunmaktadır. Muhammed Hayrettin el-Esedi'nin Karşılaştırmalı Halep Ansiklopedisi'nde Türkçeden geçmiş yer, meslek, yemek, oyuncak, hayvan adları bulunmaktadır. Bu yazıda El-Esedi'nin eserinden hareketle Suriye Arapçasına giren kelimeler ve özellikle kalıp ifadeler üzerinde durulacaktır. Abstract: There are many Turkish loan words in Syrian Arabic. Hayraddin al-Asadi's Comparative Aleppo Encyclopedia, contains many place, food, occupation, toy and animal names. This study, emphasizes, considering al-Asadi's work, words and especially idioms, which were borrowed accepted by Syrian Arabic. Suriye Arapçasında, özellikle konuşma Arapçasında hatırı sayılır sayıda Türkçe söz bulunmaktadır. Muhammed Hayreddin el-Esedi'nin Halep tarihine hasrettiği eserinde diğer dillerle birlikte Türkçe sözlerin de tespiti yapılmıştır. Karşılaştırmalı Halep Ansiklopedisi المقارنة( حلب ,)موسوعة Halep şehri hakkında yazılmış en geniş ve mükemmel eserlerdendir. 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyıla kadar Halep kültüründe yer bulan meslek isimleri, yer adları, giyim tarzları, yemek çeşitleri, çocuk oyuncakları, hayvan adları, şehrin ünlü delilerinin fıkraları, yabancı dillerden geçen kelimeler ve deyimler bu eserde yer almaktadır.
Öz Şairnâmeler, klasik Türk edebiyatında bulunan şuarâ tezkireleri kadar olmasa da şairlerin isimlerini zikretmeleri ve onların belli başlı birkaç özelliğini vermeleri bakımından biyografi alanında edebiyatımıza katkı sağlayan metinler olarak bilinmektedir. Halk edebiyatı mahsulleri arasında gösterilmesine karşın az da olsa divan şairleri de bu türden örnekler vermişlerdir. Hatta bu türle ilgili yapılan çalışmalarda bu türün ilk örneğini klasik Türk edebiyatı şairlerinden İşretî (ö. 1566/67)'nin vermiş olduğu tespit edilmiştir. İşretî'den sonra diğer divan şairi Garâmî (ö. 1586 *?+) ve Aynî (ö. 1839)'nin de bu türden manzumelerinin olduğu ortaya konmuştur. Yukarıda bahsi geçen şairlerden başka 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyılın ilk yarısı arasında yaşamış olan Süheylî (ö.1633-34)'nin de bu türden bir manzumesi bulunmaktadır. Çalışmamıza konu olan bu manzume, Süheylî'nin Divânı'nda yer almaktadır. Süheylî tarafından Gülşen-i Şuarâ adını alan bu manzume, 91 beyitten oluşan bir kasidedir. Şairnâme özelliği taşıyan ve özellikle Fars şairlerinin öne çıkarıldığı bu manzumede şairin kendisinin yanı sıra aralarında Arap ve Türk şairlerinin de bulunduğu toplam 36 şair zikredilmiştir. Şairnâmede söz konusu şairlerin isimleri zikredilirken her bir şairin kayda değer şairlik özellikleri bir iki beyitle dile getirilmiştir. Fars edebiyatı araştırmacılarının da ilgileneceğini umduğumuz bu manzumenin özellikle bir Anadolu şairinin klasik Fars şairlerine bakış tarzını göstermesi bakımından da dikkatleri çekeceğini ümit ediyoruz. • Anahtar Kelimeler Süheylî, 17. yüzyıl, Divan edebiyatı, Şairnâme, Gülşen-i Şuarâ. • Abstract Shaırnamahs is known as-though not as much as collection of biographies of poets found in classical Turkish literature-texts contributing to our literature in the field of biography in terms of making mention of names of the poets together with their certain features. Though viewed among Folk Literature crops so to speak, Divan poets also exemplified of this kind leastwise. In fact, it has been determined that the first example of this kind was given by the classical Turkish literature poet Isretî (