İbn Sebe Rivayetinin Tarih ve Makalat Türü Eserlere Yansıması (original) (raw)

İbnü’l Kabâkıbî’nin Mecma‘u’s Sürûr ve Matla‘u’ş Şümûs ve’l Büdûr Adlı Eseri

İbnü’l Kabâkıbî’nin Mecma‘u’s Sürûr ve Matla‘u’ş Şümûs ve’l Büdûr Adlı Eseri, 2019

İslam dünyasında, özellikle de ülkemizde yapılan ve şaz kırâatleri ihtiva eden çalışmalarda kendisine müracaat edilen bir kaynak olma vasfını taşıyan Mecma'u's-sürûr ve matla'u'ş-şümûs ve'lbüdûr, İbnü'l-Kabâkıbî tarafından 831 yılında Gazze'de manzum olarak kaleme alınmıştır. Osmanlı'da belirli bir döneme kadar İstanbul ve Mısır Tariki gibi, Kabâkıbî tariki de okutulmuş ve fakat ilerleyen dönemlerde kırâat ilmine olan teveccühün azalması sebebiyle şâz kırâatleri ihtiva eden bu tarik terkedilmiş ve unutulmuştur. İşte zikredilen Kabâkıbî tariki, çalışma konumuz olan bu eserden vaz edilmiş ve temel kaynak olarak kullanılmıştır. Eser, çoğu kırâat içerikli kitaplarda olduğu gibi usul ve ferş olmak üzere iki ana bölümden meydana gelmekte, usul kısmına kadar olan beyitlerde ise kırâat ilmi ile iştigal edecek kimselerin bilmesi gereken hususlar zikredilmektedir. Bu çalışmamızda "Kabâkıbiyye" ismiyle de bilinen ve 1510 beyitten oluşan Mecma'u's-sürûr ve matla'u'ş-şümûs ve'l-büdûr isimli eserin tahlili yapılmıştır. Bu tahlil esnasında; eserin ismi, muhtevası, bölümleri, kaynakları, müellifin kullandığı remizler ve kırâate dair bazı teknik bilgiler olmak üzere usul ve ferş ile alakalı kısımlar incelenmiştir.

Bânet Süâd Üzerine Yazılan Şerh-Hâşiye Geleneğinde İbn

Usul İslam Araştırmaları Dergisi, 2021

Öz Kaʿb b. Züheyr (ö.24/645), Bânet Süâd ve Kasidetü'l-Bürde adlarıyla bilinen kasidesini, peygamberden özür dileyip onu övmek için yazmıştır. Konusu ve edebî üslûbu ile dikkat çeken bu kaside üzerine birçok şerh, hâşiye, tahmis ve taştîr kaleme alınmıştır. Yazılan bu eserler arasında İbn Hişâm (ö. 761/1360) şerhi, aldığı atıfların çokluğu, yaygın etkisi, Abdülkâdir el-Bağdâdî (ö. 1093/1682)'nin hâşiyesi, el-Lahmî eş-Şâtibî (ö. 790/1388) ve Cemâleddin el-Ümyûti (ö. 790/1388)'nin ihtisâr çalışmaları ile öne çıkmıştır. Bu makalenin iddiası, İbn Hişâm'a ait Bânet Süâd şerhinin, Kasidetü'l-Bürde şerh-hâşiye geleneğindeki kurucu rolünü ortaya koymaktır. Bu bağlamda çalışmada öncelikle Bânet Süâd kasidesinin yazılış gayesi ve muhtevasını içeren bir giriş yapıldıktan sonra birinci başlıkta, İbn Hişâm şerhinin içeriği ve önemine dair bilgi verilmiştir. Son olarak ikinci başlıkta İbn Hişâm şerhini diğer Bânet Süâd şerhleri arasında öne çıkaran özellikler üzerinde durulmuş, Kasidetü'l-Bürde şerhhâşiye geleneğindeki kurucu rolü ortaya koyulmuştur. İbn Hişâm şerhinin uygulamalı bir nahiv kitabı şeklinde yazılması, ihtilâflı nahvî meselelerin tartışılıp görüş beyân edilmesi gibi kendine özgü bir takım özelliklerine işaret edilmiştir.

Ali b. Rabben et-Taberî’nin Kitâbu’d-Dîn ve’d-Devle Adlı Eseri ve İsbat-ı Nübüvve Geleneğindeki Yeri

Ali b. Rabban at-Tabarî’s Kitâbu’d-dîn ve’d-devle and His Place in The Tradition of Isbat-ı nubuvvah Quran have many statments that claim aim to demonstrate the prophethood of Muhammad (pbu). The statements give rise to occur a literature that is called ıs isbâti'nnübevvet. That literature, especially, after convertion of many christians and jewishes to Islam, had become very rich for the texts that signify the prophethood of Muhammad (pbu).Though there are many reference to the works, except of Ali b. Rabban atTabarî's, not survive. Tabarî's work contain very comprensive answer to the oppostion try to show tha Muhammad (pbu) not is a prophet.

İbn Seb’În Ve Hakkinda Yapilan Çalişmalar

2009

Bu makalede felsefi tasavvufun onemli simalarindan biri olan Ibn Seb'in’i tanittik. Onun, hayati, eserleri ve felsefi yonu hakkinda bazi degerlendirmelerde bulunduk. Ulkemizde Ibn Seb'in hakkinda yeterli calisma bulunmadigi icin, onun hakkinda yurt icinde ve disinda yapilmis calismalarin bir listesi verdik. Bu makaledeki amacimiz Ibn Seb'in uzerine yapilacak arastirmalarin artmasini saglamaktir

Arap Edebiyatında Eğitici Bir Edebî Tür Olarak Makâme ve İbnü’l Verdî’den Salgın Dönemlerine Ait Bir Örnek

UMDE, 2020

Arap edebiyatı içerisinde hicri dördüncü asırda bir edebî tür olarak ortaya çıkan makâmeler, başlangıçta vaaz ve hitabe özelliği taşımaktayken, zaman içerisinde eğitici, öğretici, yerine göre de eğlendirici metinler olarak kaleme alınmışlardır. Bu makalede ele alınan İbnü’l Verdî’ye ait en-Nebâ ‘Ani’l-Vebâ isimli makâmenin de daha çok eğitici, öğretici yanının ön planda olduğu görülmektedir. Eserin en az edebî yönü kadar, hatta ondan daha da kıymetli tarafıysa; dünyanın en ağır veba dalgalarından biriyle yüz yüze olduğu bir yüzyılda kaleme alınmış olması ve eserin satır aralarında hastalığın hedefindeki İslam coğrafyasının ve İslam toplumunun bir dönemine dair önemli tarihi, kültürel veriler içermesidir. İbnü’l Verdî’nin bu makâmesi, ilk kez Türkçe ’ye çevrilerek içerik analizine tabi tutulmuştur. Döngüsel olarak insanlığın yolunu kesen bu salgın hastalıkların toplumların sosyolojisinde ve insan psikolojisinde derin izler bıraktığı gerçeği, on dördüncü yüzyılda yaşamış ve kendisi de taundan ölmüş, kıymetli bir İslam âliminin gözünden değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Kıraat İlmi Perspektifi ile Sıbtu'l-Hayyât ve el-Mübhic Adlı Eseri

EÜİFD, 2015

telif makale ] ERUIFD [ 2014 / 1, SAYI: 18, SAYFA: 33-59 ] Kıraat İlmi Perspektifi ile Sıbtu'l-Hayyât ve el-Mübhic Adlı Eseri Ömer ÖZBEK dr., erciyes üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim görevlisi { omeroz@erciyes.edu.tr } | Kıraat İlmi Perspektifi ile Sıbtu'l-Hayyât ve el-Mübhic Adlı Eseri| ERUIFD 2014/1 33 ÖZ Bu çalışma, genel olarak Kıraat ilmi bakış açısıyla Sıbtu'l-Hayyât el-Bağdâdî (ö. 541/1147) ve onun el-Mübhic adlı eserini betimlemeyi ve değerlendirmeyi hedeflemektedir. Sıbtu'l-Hayyât el-Bağdâdî hicrî V. yüzyılın son yarısı ile VI. yüzyılın (X. ve XI. yy.) ilk yarısında Bağdat'ta yaşamış önemli bir ilim adamıdır. Onun el-Mübhic adlı eseri kıraat alanının en önemli kaynaklarından biridir. Kıraatin tartışmasız otoritelerinden biri olan İbnü'l-Cezerî (ö. 833/1429) bu eseri, kaleme aldığı hemen her telifinin temel kaynaklarından biri olarak kullanmıştır. Makalenin genel hedefi şöyle ifade edilebilir: Kıraat alanında önemli olan şahısların eserleri ile tanınması bu alanda çalışanlara çok önemli katkılar sağlayacaktır. Birçok kimse bu alanda yapılanları tanımakla, var olana sağlayacağı katkıya dair bir vizyon edinmiş olacaktır. Diğer taraftan klasik eserlerde yer alan bilgiler özellikle kıraat gibi bakir bir alan için çok büyük önem arz etmektedir. Bu eserlerin muhtevası kavrandığı ölçüde alan tanınacak ve bu alanın gelişimi sağlanabilecektir. Son olarak bu çalışmada kıraat alanında çok önemli bir sima olan Sıbtu'l-Hayyât ve onun el-Mübhic adlı eseri yalnızca tanıtılmakla kalınmayacaktır. Aynı zamanda eserin konularından hareketle alanda çalışacak olanlara temel eserlerden birinin muhtevası deskriptif bir üslupla sunulacaktır.

Bi̇r Kri̇z Dönemi̇ Li̇mi̇ Olarak İbnu'S-Salh Ve Eseri̇ Ulã›Mü'L-Hadi̇s

DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2007

Mehmet ÖZŞENEL * Ibn al-Salah As a Scholar of Crises Age and His Work Ulum al-Hadith In every field of Islamic sciences, it is possible to find important personalities and texts that influenced the historical evolution and unfolding of this field. As far as the science of hadith methodology is concerned, a famous text called Ulūm al-hadith by Ibn al-Salah (643/1245), a cornerstone in the hadith science, is essential, for it shaped many subsequent usūl texts. Ulūm al-hadith that's why, received important attention by subsequent scholars and was the main textbook of usul al-hadith for a long time. In this article, adventure of this classical book in hadith methodology is summarized in the historical perspective.

Mesnevîlerin Sebeb-i Te'lif ve Hâtime Bölümlerini Türk Edebiyatı Tarihi Kaynağı Olarak Okumak

Sebeb-i te'lîf ve hâtimeler mesnevî nazım şekli içinde gelenekselleşmiş bölümlerdendir. Şair burada hem hayatına ve sanat anlayışına, hem de dönemin zevkine dair kıymetli bilgiler verir; eserini yazma nedenlerine temas eder. Bütün bunlar şairin içinde yer aldığı geleneğe, onu şekillendiren tesirlere, kaynak olarak kullandığı malzemelere, yani metinlerarasılığa; yaşadığı tarihe ve diğer eserlerine ve dönemin sanat telakkisine ışık tutan bilgilerdir. Bu bakımdan sebeb-i te'lîf ve hâtime bölümleri şairlerin biyografilerini ve sanat görüşlerini ortaya koymaya çalışan edebiyat tarihçileri için önemli bilgilerle doludur. Özellikle edebiyat tarihlerinde yer almayan şairler için mesnevilerin bu bölümleri eldeki yegâne kaynaklar olmaları bakımından ayrıca önem arz ederler.

İbnü’l-Kayserânî ve Tezkiretü’l-Huffâz Adlı Eseri

Malatya İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013

Bu çalışmada hicrî beşinci asrın son yarısı ile altıncı asrın ilk yıllarında yaşamış olan İbnü’l-Kayserânî ve onun Tezkiretü’l-Huffâz adlı eseri incelenmiştir. Tezkiretü’l-Huffâz mevzû hadislerle ilgili, rivâyetler temel alınarak yazılmış ilk eser olarak kabul edilmesi nedeniyle önemlidir. Çalışmada İbnü’l-Kayserânî’nin hayatı, eserleri hakkında kısaca bilgi verildikten sonra Tezkiretü’i-Huffâz tanıtılmış, bazı örnekler üzerinde, bu eserin en önemli kaynağı olarak tesbit edilen Kitâbü’l-Mecrûhîn ile karşılaştırması yapılmıştır. Çalışmada son olarak eserin uydurma rivâyetler konusunda daha sonra yazılan eserlere etkisi üzerinde durularak bazı değerlendirmelerde bulunulmuştur.