Avrupa Birliği Hukuku Kapsamında Göç Yönetişimi, Yetkilendirme, Yetki İkamesi ve Ölçülülük İlkesi (original) (raw)

2017, Siyaset, ekonomi ve yönetim araştırmaları dergisi

Avrupa Birliği son zamanlarda göç, sığınmacı, ve iltica konularında kendi kurumları, organları ve ajansları arasında yetkilendirme sorunu ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Bu çalışmanın amacı AB'de yetkilendirme, göç yönetişiminin Avrupalılaşması ve AB hukuku kapsamında "yetki ikamesi" ile "orantılılık" ilkelerini ayrıntılı olarak açıklamaktır. Araştırmanın hedefi AB hukuku çerçevesinde belirlenen yetki dağıtımı ile AB'nin yatay ve dikey ilişkiler yoluyla görevlendirilmesi düşünülen AB kurumları, organları ve ajanslarına yetki aktarımının veya eğer gerekli ise yetki paylaşımının ne şekilde gerçekleştirildiğini göstermektir. Aynı şekilde, araştırmada yetkilendirmenin göç yönetişimine anlamlı bir etkiye sahip olduğunu vurgulamaktır. Bu kapsamda, "sınırlandırılmış bireysel yetkiler verme ilkesi", "zımni yetkiler" ve "ucu açık yetkiler" öğretileri, "münhasır yetkiler" ile paylaşılmış yetkiler AB hukuku boyutuyla irdelenmiştir. Yetkilendirme, AB hukukunun temel prensiplerinden olan "yetki ikamesi ilkesi" ve "orantılılık" ilkeleri ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, AB'nin uluslararası kuruluşlar ile (örneğin; Birleşmiş Milletler çatısı altındaki kuruluşlar-Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Uluslararası Göç Örgütü vb.) çok katmanlı düzeylerde dayanışma ve işbirliği içerisinde olması AB'nin daha güçlü ve etkili bir aktör olabilmesini sağlayabilmektedir. AB'nin kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları aktörleri ve temsilcileri, hükümet-dışı organizasyonlar, üniversiteler ve araştırma kurumları, dernekler ile etkileşimleri göç yönetişiminde bilgi ve iletişim ağını oluşturmaktadır. Bu nedenle, göç yönetişiminde bilgi ve iletişim ağının iyi koordine edilmesi ve işlevsel bir yapı kazanması AB için hayati bir husustur. Bu bağlamda, AB'nin göç yönetişiminde faal olan aktörlerin, kurumların ve ajansların AB hukuku sistemine göre ulusalüstü düzeyde meşruluğunun ve etkililiğinin arttırılması gerekmektedir. Aynı şekilde, bu aktörlerin, kurumların ve ajansların AB normları, standartları, prensipleri ve değerlerine göre yapılandırılmaları ve eğitime tabi tutulmaları çok önemlidir. Bu çalışmada, araştırma metodolojisi bakımından yapısalcı ve normatif yaklaşımlar uygulanmıştır.