Ekonomi Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

İlk olarak Çin'in Wuhan bölgesinde, 2019 yılı Aralık ayının başında görülüp, bu bölgedeki yetkililer tarafından tanımlandığı için gayri resmi Wuhan koronavirüsü adıyla da bilinen yeni koronavirüs solunum yolu enfeksiyonuna neden olan ve... more

İlk olarak Çin'in Wuhan bölgesinde, 2019 yılı Aralık ayının başında görülüp, bu bölgedeki yetkililer tarafından tanımlandığı için gayri resmi Wuhan koronavirüsü adıyla da bilinen yeni koronavirüs solunum yolu enfeksiyonuna neden olan ve insandan insana geçebilen bulaşıcı bir virüstür.Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından virüsün resmi adı SARS-CoV-2 (Şiddetli Akut Solunum Sendromu-Koronavirus-2) olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü virüsün neden olduğu hastalığı tanımlamak için COVID-19 terimini kullanmaktadır.30 Ocak 2020'de CoViD-19, Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık acil durumu ilan edilmiştir. 11 Mart 2020 tarihinde ise virüs pandemi, yani küresel salgın hastalık olarak ilan edilmiştir.Belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmemektedir. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir. Korona virüs olarak da bilinen COVID-19 pandemisi bugün sadece bir sağlık sorunu değil aynı zamanda sosyal, ekonomik, eğitim, politik ve insan güvenliği için önemli sonuçlara neden olan ve tüm dünyayı içine alan küresel bir sorundur. Salgının küresel bir hale gelmesi, dünya ekonomisi açısından olumsuz etkilere neden olmuştur. Bu nedenle, dünyadaki hükümetler ekonomilerini sürdürmek için acil durum planları ve yardım paketleri hazırlamışlardır. Haziran itibariyle, dünya çapında altı buçuk milyona yakın insan hastalığa yakalanmış ve yaklaşık 380.000 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu durumun ne kadar daha devam edeceği belirsizliğini korumaktadır. Şu anda pandemiye dönüşen COVID-19 salgını küresel bir sağlık krizidir. Ancak, bu salgına karşı ülkelerin aldığı önlemler, devamında eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik felaketi de beraberinde getiriyor. Dünyanın neredeyse %90 civarında bir kesiminde bir şekilde sosyal izolasyon uygulanıyor, insanlar sokaklara çıkmıyor, işyerleri kapanıyor, uçuşlar yasaklanıyor, insanlar işinden oluyor. Başta ulaştırma (hava, kara, deniz) sektörü olmak üzere insanın insanla temasına neden olacak, neredeyse her tür ekonomik faaliyet durdu, küresel tedarik zinciri bozuldu, sadece sağlık, gıda ve kısmi sanayi üretimi yapan sektörler faaliyetine devam etti. Dolayısıyla, arz ve talep şokunun aynı anda yaşandığı, hiç tecrübe edilmemiş bir tür krizle karşı karşıyayız. COVİD-19 salgınının ortaya çıkması ile birlikte bazı ülkeler bazı kısıtlamalar yaparak bu salgının yayılma hızını minimuma düşürmeyi hedeflemişlerdir. Bu durum sonucunda bazı ekonomik bunalımlar meydana gelmiştir. Özellikle salgının çıktığı yer olan Çin'de, ekonomik olarak ciddi kayıpların meydana gelmesine karşı Avrupa ve ABD'nin önlem almamasına karşı ekonomi tabanlı hareket etmesi, günümüzde bu dengelerin değişmesine sebep olmuş ve bu ekonomik çıkarımın kazananının Çin olacağı ön görülmüştür. Dünya genelinde artan işsizliklere karşı ülkelerin almış oldukları bazı önlemler, şirketlerin kazançlarının azalması, iktisadi daralmaların meydana gelmesi bazı ülkeler için ciddi sarsıntılar yaratmıştır. Bu durumu risk faktörü olarak belirleyip avantaja çeviren ülkeler ise ekonomik olarak ayakta kalmayı başarmış, ticari düzenlerini değiştirip teknoloji alanının gelişmesini hedeflemişlerdir. Dünyanın çeşitli ülkeleri, ekonomi ve istihdam piyasalarını korona virüs krizinde ayakta tutmak için birbirinden farklı önlemler alıyor işte bunlardan bazıları ; Almanya Çok sayıda ülke, pandemiyle mücadele sürecinde çeşitli boyutlarda mali yardım paketleri açıkladı. Bu ülkeler arasında Almanya da bulunuyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya geçen hafta 750 milyar Euro değerinde bir kurtarma paketini alışılmışın dışında bir hızla kabul etti. Paket kapsamında, Alman şirketlerinin yabancılar tarafından devralınmasının engellenmesini amaçlayan önlemler de bulunuyor. Öte yandan paket ile küçük firmalar ve sanatçı ve bakıcılar gibi serbest çalışanlar da korunuyor. Bu meslek gruplarına mensup kişiler, 15 bin Euro'ya kadar doğrudan yardım alabiliyor. Ayrıca ev sahipleri, korona virüs krizi nedeniyle kirasını ödeyemeyecek durumda olan kiracıları evden çıkaramıyor.