Hz. Muhammed Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Adnan Oktar (Harun Yahya) Giriş Tarih boyunca yaşamış olan tüm topluluklara Allah Kendi Katından seçip beğendiği bir elçi göndermiş, insanlara dünyada ve ahirette güzel bir hayat yaşamanın yollarını göstermiştir. Kuran'da bunun, iman... more

Adnan Oktar (Harun Yahya)

Giriş
Tarih boyunca yaşamış olan tüm topluluklara Allah Kendi Katından seçip beğendiği bir elçi göndermiş, insanlara dünyada ve ahirette güzel bir hayat yaşamanın yollarını göstermiştir. Kuran'da bunun, iman edenler için büyük bir lütuf ve rahmet olduğu bildirilmiştir:

Andolsun ki Allah, müminlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitab'ı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler. (Al-i İmran Suresi, 164)

kaplan
Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.
(Mümin Suresi: 51)

Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik. (Enbiya Suresi, 107)

Gönderildikleri toplumlar için büyük birer lütuf olan elçiler insanlara doğru yolu göstermiş, onların karanlıklardan aydınlığa çıkmalarına vesile olmuş, tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz'in emirlerini insanlara tebliğ etmişlerdir. Huzur, güvenlik, barış ve adalet dolu bir hayatın ancak din ahlakının eksiksiz yaşanmasıyla mümkün olabileceğini insanlara anlatmışlardır. Ancak Kuran'da bildirilen "...Ancak insanların çoğu iman etmezler." (Rad Suresi, 1) ayetinin bir tecellisi olarak, tarih boyunca, elçilerin kendileri için ne kadar büyük bir rahmet olduğunu takdir edip iman edenlerin sayısı az olmuştur.

Allah, yazmıştır: "Andolsun, ben galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır.
(Mücadele Suresi: 21)

Allah'ın mübarek elçileri, Kuran'da Hz. Muhammed (sav) için "Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir." (Yusuf Suresi, 103) ayetiyle de bildirildiği gibi, insanların iman etmelerini içten arzu etmişlerdir. Dünyada ve ahirette nimete kavuşmaları, olabilecek en güzel ve en mutlu hayatı yaşayabilmeleri için onları doğruya çağırmışlardır. Buna karşılık insanlardan hiçbir ücret talep etmemişler, yalnızca onların iman etmelerini ve güzel ahlaklı olmalarını istemişlerdir. Samimi Allah korkuları ve üstün ahlakları nedeniyle yaşamlarını bu uğurda şerefle geçirmişlerdir. Yine hiçbir çıkarları olmadığı halde, insanlara imanı ve güzel ahlakı sevdirebilmek için çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalmış, türlü olaylarla denenmişlerdir. Ancak zorluk gibi görünen tüm olaylar, onların imanlarını ve şevklerini daha da artırmıştır. Allah'ın İlahi yardımı ve desteğiyle büyük bir cesaret örneği sergilemiş ve sonucunda da Allah'ın izniyle galip gelen daima onlar olmuşlardır. Rabbimiz Kuran'da şöyle buyurmuştur:

Allah, yazmıştır: "Andolsun, Ben galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır. (Mücadele Suresi, 21)

Allah, ihlaslarına, sadakatlerine, sabırlarına, samimiyetlerine ve tevekküllerine karşılık bu kutlu şahısların kalplerine güven ve huzur duygusu indirmiş, onları maddi ve manevi yönden güçlü kılmış ve inkar edenlerin onlar aleyhindeki tuzaklarını bozmuştur. Kuran'da Allah'ın peygamberlerine olan desteği ve koruması şöyle bildirilmektedir:

Şüphesiz, Biz elçilerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz. (Mümin Suresi, 51)

Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz Allah kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez. (Maide Suresi, 67)

İnkar edenlerin Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in hayatına son vermek amacıyla düzenledikleri tuzak karşısında ise Allah, Peygamberimiz (sav)'e olan desteğini şöyle haber vermiştir:

Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır. (Enfal Suresi, 30)

Kuran'ın birçok ayetinde de bildirildiği gibi Allah, elçilerini karşılaştıkları her türlü zorluğa, tuzağa, sıkıntıya karşı korumuş, bu mübarek şahısların üzerindeki nimet ve bereketini artırmış, her zorluğun ardından onlara bir çıkış yolu yaratmıştır. İçerisinde bulundukları zor şartlarda sonsoz şefkatli ve merhametli olan Rabbimiz Allah, elçilerinin cesaretlerini ve güçlerini artırmış, üzerlerindeki yükün ağırlığını hafifletmiş, rahmetini hatırlatarak kalplerini kuvvetlendirmiştir.

Rabbimiz bazı elçilerini de mucizeler bahşederek desteklemiştir. Rabbimiz'in büyük bir nimeti olan bu mucizeler insanlarda çok büyük bir etki oluşturmuş; müminlerin hidayetlerini ve şevklerini daha da artırırken, pek çok kişinin de imanına vesile olmuştur.