Kazvin Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Turkish population of Iran and their area of location in the Russian-speaking authors' description Summary In the article was investigated the Russian-speaking authors’ information about the Turkish population of Iran and their area... more

Turkish population of Iran and their area of location in the Russian-speaking authors' description
Summary
In the article was investigated the Russian-speaking authors’ information about the Turkish population of Iran and their area of location. Author basing on V.V.Bartold, states that Azerbaijan both in the pre-Islamic and Islamic period had a particular position in the history of Iran, Azerbaijani Turks presented some dynasties to Iran and that Azerbaijani became the mostly used language for Muslims in all South Caucasus. V.Bartold reported that in the south Turkish language was spread almost to Gazvin; even all residents of Gazvin could speak Turkish.
In the article is stated that in D. Kaftirev’s work published in 1829 the Gajars, Talyshes, and Shahsevens were referred to the Turks who lived sedentary life, Gajars and Afshars to the Turks who lived nomadic life. Sedentary Gajars lived in Mazandaran and Khorasan, nomadic Gajars in Mazandaran, Astrabad and Khorasan, sedentary Talyshes in Mazandaran and Gilan, sedentary Bayats in Azerbaijan, Farsistan, Ajem Iraq and Khorasan sedentary Afshars in Azerbaijan and Ajem Iraq, nomadic Afshars lived in all the territories of Iran.
The author writes that Blaramberg was in Iran in 1837-1840 years and he included Afshar, Gajar, Mugeddem, Dumbuli, Talish, Garaguozlu, Bayat, Shahseven, Javanshir, Fars-modanly, Goshavand and Shagagies to the people of Iran with Turkic origin.
I.Organovich’s detailed data about the number of inhabitants, ethnic composition and occupation of the population in Ardabil and Sarab provinces in the second half of the XIX century has found its reflection in the article.
Basing on A.M.Kolyubakin’s data the author notes that in the late XIX century Turks lived mainly in the northern part of Iran, almost all these Turkic tribes, exclusively spoke in the language known as the dialect of Azerbaijani, since the ancient times were famous as a brave and tolerant soldier, troops assembled from Azerbaijan were considered the best and reliable by the government. According to the author, this information by Kolyubakin gives us reason to say that those people called Turks in Iran are the Azerbaijani Turks.
Based on the information of L. Bogdanov the author, comes to a conclusion that in the XIX century the population of the province of Azerbaijan was consisted exclusively of the Turks, though the state language was Persian it was spoken Turkic in the province. The city of Tabriz from the view point of trade, and as a large city was considered the first city of Iran.
It was noted in the article that according to N.G.Korsun 22% of Iran’s population was Turkish-Mongolian. Turkic people lived mainly in the eastern part of Azerbaijan, Khorasan, Astrabad-Sahrud districts, in Gilan, Khamsa, in a significant part of the provinces of Hamadan and Gazvin, in a part of Tehran and Mazandaran.
Basing on N.G.Korsun’s another work the author emphasizes that in the 80-90s of the XIX century out of 2 million people both male and female living in South Azerbaijan only 60 thousand were Shiite Turkic Shahseven tribes. Taking into account L.Bogdanov’s information which reported that the Azerbaijan province's population was composed exclusively of the Turks, we come to a conclusion that roughly 2 million Azerbaijani Turks lived in South Azerbaijan.

Özet
Makalede, Rus kaynaklarında İran’ın Türk nüfusu ve yerleşme alanı hakkında verilen bilgiler incelenmiştir. Yazar V.V. Bartold’un Azerbaycan’ın hem İslam öncesi, hem de İslam döneminde İran tarihinde özel bir konuma sahip olduğunu, Azerbaycan Türklerinin İran’a birkaç
sülale verdiğini, Azerbaycan Türkçesinin tüm Güney Kafkasya’da Müslümanların başlıca diline çevrildiğini yazdığını belirtiyor. V. Bartold
Türkçenin yayılma alanının güneyde neredeyse Kazvin’e dek ulaştığını, hatta Kazvin’de bile tüm sakinlerin Türkçe bildiğini yazıyordu.
Makalede, D. Kaftırev’in 1829’da basılmış eserinde; yerleşik hayat süren Türklere Kaçar, Talış, Bayat ve Şahsevenleri, Terekeme yaşam tarzı
geçirenlere ise Kaçar ve Afşarları dahil ettiğini, yerleşik Kaçarların Mazandaran ve Horasan’da, Terekeme Kaçarların Mazandaran, Astrabad ve Horasan’da, yerleşik Talışların Mazandaran ve Gilan’da, yerleşik Bayatların Azerbaycan, Farsistan, Acem Irak’ı ve Horasan’da, yerleşik Şahsevenler’i Azerbaycan ve Acem Irak’ı, Terekeme Afşarların ise tüm İran topraklarında yaşadıkları kaydedilir. Yazar Blaramberg’in 1837-1840 yılları arasında İran’da olduğunu ve İran’ın Türk kökenli konar-göçer sırasına Afşar, Kaçar, Mügeddem, Dümbüli, Talış, Karagözlü, Bayat, Şahseven, Cavanşir, Fars-modanlı, Koşavend ve Şegagileri dahil
ettiğini yazıyor.
Makalede İ.Oqranoviç’in XIX. yüzyılın ikinci yarısında Erdebil ve Serap eyaletlerinin nüfusu, etnik içeriği ve mesleği hakkında ayrıntılı bilgileri de yer alıyor.
Yazar Kolyubakin’in bilgisine dayanarak, XIX. yüzyılın sonlarında Türklerin esasen İran’ın kuzey bölümünde, Irak’ın kuzeyinde yaşadıklarını, onların ayrı ayrı aşiretlerin ve dallarının ise tüm İran boyu dağıldığını, bu Türk boylarının tümünün yalnızca Azerbaycan dili olarak bilinen bir dilde konuştuğunu, eski zamanlardan cesur ve dirayetli bir asker gibi tanındıklarını, Azerbaycan’dan toplanan ordu birliklerinin hükümetde
en iyi ve güvenilir sayıldığını belirtir. Yazarın görüşüne göre, Kolyubakin’in bu bilgisi İran topraklarında Türk olarak adlandırılanların Azerbaycan
Türkü olduklarını kanıtlıyor. Yazar, L. Bogdanov’un bilgisine dayanarak
XIX. yüzyılda Azerbaycan eyaletinin nüfusunun yalnızca Türklerden ibaret olması, devlet dilinin Farsça olmasına rağmen Türkçe konuşulduğu,
Tebriz Şehrinin hem ticaret, hem de büyük olması açısından İran’ın birinci şehri olarak adlandırıldığı kanaatine geliyor.
Makalede, Korsun’un İran nüfusunun %22 sini Türk-Moğolların teşkil ettiğini, Türk halklarının esasen Azerbaycan’ın doğusunda, Horasan’da,
Astrabad-Şahrud bölgesinde, Gilan’da, Hemse’de, Hemedan ve Kazvin Eyaletinin önemli kısmında, Tahran ve Mazandaran’ın ise küçük kısmında yaşadıklarını yazdığını belirtiyor. Korsun’un diğer eserine dayanan yazar XIX. yüzyılın 80-90’lı yıllarında Güney Azerbaycan’da yaşayan her iki cinsten olan 2 milyona yakın nüfusun sadece 60 bininin Şii Mezhebinden olan Türk Şahseven aşiretlerinden ibaret olduğunu kaydediyor.
Yazar Bogdanov’un verdiği Azerbaycan Eyaletinin nüfusunun yalnızca Türklerden ibaret olması hakkında bilgiyi dikkate alarak, sadece Güney
Azerbaycan’da 2 milyondan fazla Azerbaycan Türkünün yaşaması, tüm İran’da ise Türk nüfusun sayısının daha da çok olduğu sonucuna götürür.