Modern Türk Edebiyatı Research Papers (original) (raw)

Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî-Bektaşî şiirinde de doğa unsurlarının genellikle bir benzetme unsuru gibi kullanıldığı bilinen bir husustur. Şiirimizde en fazla rastlanan doğa unsurları şunlardır: Su; deniz, ırmak, pınar, dere,... more

Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî-Bektaşî şiirinde de doğa unsurlarının genellikle bir benzetme unsuru gibi kullanıldığı bilinen bir husustur. Şiirimizde en fazla rastlanan doğa unsurları şunlardır: Su; deniz, ırmak, pınar, dere, toprak, ağaçlar, çiçekler, güneş, ay, yıldızlar ve rüzgârlar. Türk şiirinde geçen rüzgârların en makbulü sabâ rüzgârıdır. Sabâ rüzgârı şiirimizde bâd-ı sabâ veya seher yeli biçiminde ifade edilir. Bu rüzgâr, Türk edebiyatında sürekli ve tutarlı bir biçimde aynı ve benzer anlamlar taşıyan bir motif olarak karşımıza çıkmaktadır. Bâd-ı sabâ motifinin, Alevî-Bektaşî şiiri yanında, Türk şiir geleneğine bağlı tasavvuf, divan ve halk şiiri geleneğinde de benzer anlamlara sahip olduğu tespit edilmiştir. Türk tasavvuf şiir geleneğine bağlı olarak, bâd-ı sabâ, insan ile Tanrı arasında iletişimi sağlayan ilâhî bir güç, kutsal bir unsur olarak tanımlanırken, divan şiirinde ve halk şiirinde insanlar arası iletişimi, haberleşmeyi sağlayıcı vasfıyla öne çıkar. Daha çok, sevgilinin haberini ve kokusunu âşığa taşıyan bir rüzgârdır. Buna ilaveten seher yeli, divan şiirinde yalnızca âşığın sevgili ile değil; kimi zaman da ilâhi sevgili ile, Tanrı ile haberleşmeyi sağlar. Edebî metin incelemesi ve kısmen de alan araştırması ile yapılan bu çalışma, seher yeli motifinin geçmişten günümüze, Türk şiirinin genelinde olduğu gibi, Alevî ve Bektaşî şiirinde de işlevsel bir role sahip olduğunu göstermektedir. Türk şiirinin sözlü ve yazılı metinlerinde yer alan bu beşerî veya ilâhî aşkın anlatımında kullanılan bâd-ı sabâ / seher yeli motifine dair gerçeklik, inanış ve tasavvur birleşerek seher yeli imgesini gelecek kuşaklara taşıyacaktır. Anahtar sözcükler: Alevî ve Bektaşî şiiri, Bektaşi, nefes, nutuk, bâd-ı sabâ, deyiş, türkü.