Pan-Turanism Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
TÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE; "TÜRKÇÜLÜK TURANCILIK VE TÜRK ÜLKÜSÜ" KAVRAMLARI... Türkçülük öyle şerefli bir bayraktır ki: Onu vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk'ün ilk ve milli vazifesidir. ... Türkler, bir... more
TÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE; "TÜRKÇÜLÜK TURANCILIK VE TÜRK ÜLKÜSÜ" KAVRAMLARI...
Türkçülük öyle şerefli bir bayraktır ki: Onu vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk'ün ilk ve milli vazifesidir.
...
Türkler, bir imparatorluk kurarak yayılıp genişledikçe milli bir devlet olmaktan çıktılar. Çeşitli ırkları dinleri dilleri bir araya toplaması, onun milliyetçi ruhunu öldürdü.
Türkleri bütün dünyaya geri bir millet olarak tanıtan zihniyet; ne yazık ki kendi içimize de girmiştir. Her şeyden önce millete, tarihini, asil bir köke sahip bulunduğunu, bütün dünyaya uygarlıklarının beşiği olan bir kavmin çocukları olduğunu öğretmek gerekir.
Milleti Taasubun pençesinden kurtarıp onun milliyetçilik vasfını uyandırmalı, Ona Türkçülük İmanını aşılamalıyız.
ATATÜRK (Muvaffak İhsan Garan, Milletlerin Sevgilisi Atatürk, s.51)
Türkçü Düşünce sistemi nedir?
Türkçü Düşünce Sistemi; Türk Milliyetçiliği, Türk Ülküsü ve (Turan) Türk Birliği Ülküsünün fikir, teori ve düşünce sistematiğidir.
Türkçülük ise: Türklük şuuruna ve Türklük bilincine ermek, Türk milletini yükseltmek ve yüceltmek, Türk ellerinde yaşayan Dünya Türklerini kardeş bilmek ve Türk Birliği (Turan) ülküsünü gerçekleştirmektir. Bir Türkçü için: Her şey Türk için,Türk'e göre, Türk tarafından ve Türk Birliği içindir.
Türkçü Düşünce sisteminin temel değerleri:Türk Soyculuğu, Türk tarihi, Türk coğrafyası, Türk dili ve Edebiyatı, Türk kültürü,Türk sanatı,Türk Töresi, Türk Ahlak ve Erdemi, Türk Ülküsü ve (Turan)Türk Birliği ile Bilim ve teknoloji,Doğa ve Çevrecilik,Özgürlük,Eşitlik,Adalet,Birlik ve dayanışma ruhu, Paylaşımcılık ve faydacılık, Güzel sanatlar ve estetik, Dünya uygarlığının eriştiği temel ve insani değerlerdir.
Her Türkçü'nün üç gayesi var olmalıdır. Birinci gayesi Türklük şuuruna ermek ve Türk Töresine uygun yaşamak, ikinci gayesi Türk Birliğini gerçekleştirmek, üçüncü gayesi ise Dünya nizamını sağlayıp, insanoğlunu özgürlüğüne kavuşturmak ve yeryüzünü Cennet kılmaktır. Atsız'ın dediği gibi: "Türk bir vazife için yaratılmıştır. O vazife kainat güzelleştiği zaman biter."
TÜRK ÜLKÜSÜ
Bilge Atsız Türk Ülküsünü şu şekilde tarif etmektedir:
Türkçülük , bütün Türklerin tek devlet halinde birleşerek her bakımdan bütün milletlerden ileri ve üstün olması Ülküsüdür.(Orhun , 68. sayı , 18 Ocak 1952)
Türkçü, milli çıkarları şahısların üstünde tutan, milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarla savaşta korkusuz bir insandır.
Türkçü, gününü gün eden veya dalkavuk bir insan olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir. Tarihimizde kahramanlık ve büyüklük bol bol bulunduğu için, bazı küçük milletlerin yaptığı gibi kahraman ve kahramanlık icadına lüzum görmeden, esasen var olanların hakkını vermekle yetinir. Böylelikle, milli kahramanlarına saygı gösterir, fakat milli kahramanların kusuru da varsa, söylemekten çekinmez ve hiçbir sebeple, kahraman olmayana kahramanlık payesi vermez. Hele Türklüğün mukaddesatını yıkanı asla bağışlamaz ve bunları bağışlayanları düşman sayar.
Türkçü, alçak gönüllü olmaya mecburdur. Çünkü, kendini ileri sürmek, yaptığının karşılığını beklemek veya takdir olunmak içindir. Halbuki takdir beklemek bir bencilliktir. Türkçü, milletine bir hizmet yaparken, bunu, beğenilmek için değil, görev bildiği için yapar ve yapacağı en büyük hizmetin bile, adı sanki bilinmeden ölüp mezarsız yatan şehitlerin hizmeti yanında pek küçük kalacağını bilir.
Türkçülük, yükselmek için değil, yükseltmek içindir. Topluluklar, fedakar fertlerinin çokluğu nispetinde yükselir.
Türkçülük, bir fikir olduğu kadar da inançtır. İnanç olduğu için de tartışmasız, tenkitsiz kabul olunur. Onun tartışılacak ve tenkit olunacak tarafı temeli, esası değil, ayrıntılarıdır.
Türkçüler, dayanışmalı yaşamaya mecburdur. Dayanışma, az kuvvetle çok iş görmenin tek ve değişmez çaresidir. Dayanışma olmayan yerde, için için bir çekişme var demektir. Türkçü, ülküdaşları ile olacak bir geçimsizliğin ülküye zarar getireceğini bilir.
Türkçü hiç şüphesiz, Türkten olur. Fakat her “Türkçüyüm” diyen Türkçü değildir. Samimi olması ve Türkçülüğün şartlarına uyması lazımdır.
Türkçülüğün en büyük görevi Türklüğe hizmettir. Bunun da baş şartlarından biri, çevresinde bulunanlara Türklük sevgisini aşılamaktır.(H.Nihal ATSIZ, Orkun, 20 Ekim 1950, Sayı: 3)
Türkçülük, Türk milliyetçiliğinin adıdır. Kelimenin sonundaki ek, yerine göre, mensupluk, sevgi, taraftarlık gösteren bir ektir. Türkçülük de Türk sevgisi ve taraftarlığı demek olduğuna göre, kelime, yerinde kullanılmıştır. Başka milletlerin Türk taraftarlığı ve Türk sevgisi bu kelime ile ifade olunamaz. Zaten başka milletlerin Türk'ü sevmesi de gerçekten bir sevgiye değil, geçici bir nezakete, çıkara, siyasi zarurutlere işarettir. Türk'ü, gerçek olarak, Türk'ten başkası sevmez.
Türkçülük bir ülküdür. Ülküler, milletlerin manevi gıdasıdır. Ülküsüz milletlerin en talihlisi dahi silik ve sönük kalmaya mahkumdur. Eğer bu millet talihli de değilse, onun sonucu yenilmek, ezilmek, hatta yok olmaktır.
Ülküler, gerçekle hayalin karışmasından doğmuş olan, düne bakarak yarını arayan, milletlere hız veren ve uğrunda ölünen büyük dileklerdir. Milletler, ölebildikleri kadar yaşama hakkına sahiptirler.
Türkçülük, büyük Türkelinde, Türk uruğunun kayıtsız şartsız hakimiyeti ve bağımsızlığı ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür.
Bu ülkü, geçmişte, birkaç kere gerçekleşmişti. Büyük Türkçülük ülküsü ve inancı ile yetişen gençlik sayesinde yarın yeniden gerçek olacaktır.
Türkçülük, dün bir kaynaktı; bugün çaydır. Yarın coşkun bir ırmak olacak ve önünde yabancı duygu ve düşüncelerden gelen bütün engeller yıkılacaktır...Devamı yazıda...