Regional Inequality Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Türkiye’de fen, Anadolu, düz ve meslek lisesi türleri arasında büyük bir akademik başarı farklılığı bulunmaktadır. Bu çalışma; bu başarı farklılığın temel dinamiklerini öğrencilerin ailelerinden miras aldıkları ekonomik, beşeri, sosyal ve... more

Türkiye’de fen, Anadolu, düz ve meslek lisesi türleri arasında büyük bir akademik başarı farklılığı bulunmaktadır. Bu çalışma; bu başarı farklılığın temel dinamiklerini öğrencilerin ailelerinden miras aldıkları ekonomik, beşeri, sosyal ve kültürel sermaye biçimleri üzerinden sosyolojik olarak analiz etmektedir. Bu çalışmada; farklı sermaye biçimleri ile akademik başarı arasındaki kompleks ilişkiyi analiz etmek için mixed metot kullanılmıştır. Orantısız tabakalı örneklem tekniğinin kullanıldığı bu çalışmada; anket uygulanmış, görüşmeler gerçekleştirilmiş ve gözlemlerde bulunulmuştur. Yakınsayan desenin kullanıldığı bu çalışmada, elde edilen nicel ve nitel veriler eklektik bir biçimde analiz edilmiştir. Nicel verilere Ki-kare, yüzde analizi testi uygulanırken nitel veriler tematik analize tabi tutulmuştur. Çalışma; ekonomik, beşeri, sosyal ve kültürel sermaye biçimleri açısından güçlü ve bu sermaye biçimleri arasında akışkanlığın olduğu ailelerden gelen öğrencilerin fen ve Anadolu liselerine gittiği ve daha başarılı oldukları sonucuna ulaşmıştır. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bireylerarasında akademik başarı açısından derin farklılıklar bulunmaktadır. Bu durum, bütün yönleriyle araştırmayı hak eden bir sorun olarak devam etmektedir. PİSA’ya göre, Türkiye’de matematik puanlarındaki farklılığın %62’si okul türleri arasındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır (MEB, 2013). Benzer bir biçimde 2012 ÖSYS’ye göre; bu çalışmanın evrenini oluşturan Şanlıurfa’da, Fen Lisesi’nden mezun olan öğrencilerin %62’si herhangi bir lisans programına yerleşirken, bazı liselerden mezun olan öğrencilerin hiçbiri herhangi bir lisans programına yerleşememiştir (ÖSYM, 2013). Bireylerin akademik başarısının sağlanmasında -doğuştan getirmiş olduğu zeka düzeyi hariç tutulursa- rol oynayan iki temel bileşen bulunmaktadır. Bunlardan birisi öğrencinin aile geçmişi diğeri ise öğrencinin gitmiş olduğu okulun sahip olduğu avantaj ya da dezavantajlardır. Türkiye’de fen, Anadolu, düz ve meslek lisesi okullarına merkezi sınavla öğrenciler yerleştirilmektedir. Puanı yüksek olan öğrenciler fen ve Anadolu liselerine yerleşirken puanı düşük olan öğrenciler ise meslek lisesine yönlendirilmektedir (MEB, 2014). Fen ve Anadolu liselerine yerleşen öğrencilerin büyük çoğunluğu, daha sonra girmiş olduğu üniversite giriş sınavında yüksek puan alarak herhangi bir lisans programına yerleşmektedir. Ancak meslek lisesine giden öğrencilerin büyük çoğunluğu ise herhangi bir lisans programına yerleşememektedir (MEB, 2012). Öğrencilerin lise girişte aldıkları puanlar ile daha sonra üniversiteye yerleşmek için girdiği sınavlar arasında pozitif bir ilişki olduğu hesaba katıldığında, okul türleri akademik başarı üzerinde önemli oranda belirleyici olmadığı, var olan başarıyı yeniden ürettiği düşünülmektedir. Elbette öğrencinin öğrenim gördüğü okulun sosyal sermayesi, fiziksel imkânları ve niteliği, öğrencinin akademik başarısında belirleyicidir. Ancak bu çalışma, öğrencinin aile geçmişinin akademik başarısı üzerinde daha belirleyici olduğunu düşünmekte ve akademik başarı açısından aile geçmişinin önemini analiz etmektedir. PİSA’ya bakıldığında da gelişmekte olan ülkelerde öğrencinin akademik başarısının aile geçmişi ile birebir ilişkili olduğu görülmektedir. PİSA’nın Türkiye ile ilgili bulgular üzerine yazılan raporlar da bu durumu desteklemektedir (Oral ve McGivney, 2013; Dünya Bankası, 2013). Öğrenciler arası akademik başarı farklılığını aile geçmişi üzerinden açıklayan birçok çalışma, gelişmiş ülkelerde gerçekleşmekte ve aile geçmişini ele alırken ailenin sosyo-ekonomik durumunu ölçü almaktadır. Sosyo-ekonomik durum ise genel itibari ile hane halkı geliri, anne-baba eğitim düzeyi ve anne-baba mesleği referans alınarak ölçülmektedir (PİSA, 2012;Van Ewijk ve Sleegers, 2010;Şirin, 2005). Gelişmiş ülkelerde sermaye biçimleri arasında (ekonomik, beşeri, sosyal ve kültürel sermaye) büyük oranda bir denge olduğu için bu durum problem oluşturmayabilir. Ancak sermaye biçimleri arasında derin farklılıkların olabildiği (Katar ve Kuveyt iyi örneklerden biri) gelişmekte olan ülkelerde kültürel kodların değişmesi ile birlikte farklı sonuçlar çıkabilir (Oral ve McGivney, 2014). Ayrıca aile geçmişi açıklanırken sadece nicel tekniklerle ölçülebilen verilerle yetinilmemeli, sosyal ve kültürel sermaye gibi somut karşılığı olmayan bilgilere ulaşmak için nitel teknikler kullanılmalıdır. Bu çalışma böyle bir ihtiyacı karşılamaya çalışmaktadır. Bununla birlikte bu çalışma, bireylerarası akademik başarı farklılıkların daha derin nedenlerini tespit etme ve bireylerarası bu farkı en aza indirmeye yönelik karar vericilere, hizmet sağlayıcılara ve yöneticilere bir bakış açısı sunması açısından önemlidir. Bu çalışma; farklı lise türlerinde öğrenim gören öğrencilerin aile geçmişlerini analiz ederken ve karşılaştırırken ekonomik, beşeri, sosyal ve kültürel sermaye biçimlerini referans almaktadır (Coleman, 1966;Bourdieu, 1986). Ayrıca bu sermaye biçimleri arasında akışkanlığın olup olmamasının akademik başarıya nasıl yansıdığını sorgulamaktadır. Şimdi bu sermaye biçimleri kısaca açıklanacak ve akademik başarının sağlanmasında nasıl rol aldığı irdelenmektedir.