Roman statues Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Özet: Paplagonia Bölgesi doğuda Halys (Kızılırmak) ve Pontos Bölgesi, batıda Parthenios (Bartınsu) veya Billaios (Filyos çayı) ile Bithynia, güneyde ise Gangra (Çankırı) ile Galatya bölgelerinin sınırladığı alan içerisindedir. Ele... more

Özet: Paplagonia Bölgesi doğuda Halys (Kızılırmak) ve Pontos Bölgesi, batıda Parthenios
(Bartınsu) veya Billaios (Filyos çayı) ile Bithynia, güneyde ise Gangra (Çankırı) ile Galatya
bölgelerinin sınırladığı alan içerisindedir. Ele aldığımız mezar alınlıkları, Safranbolu’da bir, Güneşli
1, Sora 1, Hadrianoupolis ve çevresinde ise dört adet olmak üzere toplam yedi adettir. Eserler 1,
20x1, 35 m ile 3,95x1,95 m arasında değişen ölçülere sahiptir ve alınlık şeklindedir. Malzemeleri
yerel kireç taşı olup 0,38-0,47 m kalınlıklarda levha şeklinde olan kireç taşı eserlerin sadece
cepheleri figürlüdür. Form itibariyle üçgen alınlık şeklinde olan eserlerin; günümüze kadar
yapılan stel ve adak levhası sınıfl andırmalarında, “Alınlıklı Steller” ana başlığında, “Tympanonu
Bezeli Steller”, “Beşik Çatılı Steller”, gibi alt gruplar içerisinde değerlendirilmiştir. Ancak bahsi geçen
stel guruplarında bu alınlık masif blok üzerine şematik olarak işlenmektedir. Ayrıca bu stellerin
ebatları oldukça küçüktür. Steller göz önüne alındığında, eserlerin sadece alınlıktan ibaret oluşu
ve alışılmışın dışındaki boyutları mevcut sınıfl andırmalara uymamaktadır. Eserlerin üçü figürlü
iken diğerlerinde ölü gömme geleneği içinde değerlendirilen, diptiych, stylus, saban, kazma,
bağ bıçağı, asma ve üzüm ile çeşitli kap formlarından “olpe, patera, amphora” oluşan figürler
işlenmiştir. İşlenen bu figürlerden eserlerin bir mezara ait olduğu anlaşılmıştır. Bu şekilde masif
üçgen alınlık formundaki levhaların Kastamonu ve Karabük çevresinde yani Güney Paphlagonia
Bölgesi içerisinde karşımıza çıkıyor olması bu eserleri “Güney Paphlagonia Tipi Mezar Alınlıkları”
olarak adlandırmamızda etken oluşturmuştur. Mezar alınlıklarının nasıl kullanıldığı üzerine
yaptığımız çalışmalarda ise bölgede gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda Pelitören köyünde tespit
edilen “Khamasorion Tipi” mezarların üst bölümünün her iki tarafında üçgen levhaların konduğu,
uzun bölümlere ise yerel taşlarla kapatıldığı tespit edilmiştir. Pelitören’den farklı bir mezar ise
yine Safranbolu’nun 7 km doğusunda Yazıköy’de tespit ettiğimiz Oda Mezarda da bezemesiz
üçgen alınlık levhasının kullanıldığı tespit edilmiş ve bu iki örnekten elde edilen verilerin
ışığında bu alınlıkların bölgeye has bir uygulama olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Eserler üzerinde
yaptığımız tipolojik değerlendirmede eserlerin ağırlıklı olarak MS 2-3 yüzyıllar arasını, bir örneğin
ise yazıt ve figür değerlendirilmesi sonucunda MS 3-4 yüzyıllar arasını işaret ettiği anlaşılmıştır.
Üçgen alınlık formu bölgenin erken evre Akhamenid etkili anıtsal kaya mezarlarında sıklıkla kullanılmıştır. Bu nedenle özellikle Roma Dönemi’nde alınlık formunun daha az maliyetli olan
khamasorion ve oda mezarlarda kullanılmaya devam ettiğini söylemek mümkündür. Eserler
üzerinde işlenen kabartmalardan bölgenin Roma Dönemi ölü gömme geleneklerini işaret eden
patera, olpe, domuz gibi figürlerin de işlenmiş olması, bölgenin ölü gömme ritüelleri, mezar
sahiplerinin yaşam şekli, eğitim düzeyi, ekonomisi gibi konularda önemli veriler sağlamıştır.
Bölgede Hadrinaoupolis ve Pompeiopolis kazıları dışında bilimsel kazı çalışması olmadığından,
sadece elimizde yedi örnek bulunmakla birlikte ileride yapılacak olan bilimsel kazılarla örneklerin
sayısının artacağı kanaatindeyiz.-------Paphlagonia Region is situated in an area which is bounded with Halys
(Kızılırmak) and Pontos Region in the east, Parthenios (Bartınsu) or Billaios (Filyos River) in the
west, Gangra(Çankırı) and Galatya regions in the south. The grave pediments that we discuss
are seven in total, one in Safranbolu, one in Güneşli, one in Sora and four in Hadrianoupolis and
its neighborhood. The artifacts have diff erent measures ranging from 20x1, 35 m to 3,95x1,95
m and they are in form of a pediment. The material which they are made of is local limestone
and only the facade of the limestone artifacts which have 0,38-0,47 m thickness have fi gures.
The artifacts which are in the form of a triangle have been evaluated in the classifi cation of
stela and oblation plaque as “Stela with Pediment” in the main category, “Stela whose Tympanon
are Nodal” and “Stela with Gable Roof” in the sub categories. However, in the aforementioned
stela groups, this pediment was schematically processed on the massive block. Furthermore,
the size of these stelas is quite small. When the stelas are taken into consideration, the artifacts
which only consist of pediment and their unusual size do not adapt to the already existent
classifi cation. The three of the artifacts have fi gures, while on the other artifacts, fi gures such as
diptiych, stylus, plow, pickaxe, hacksaw blade, grapevine, and grapes are evaluated in the tradition
of burial and “olpe, patera, amphora” fi gures have been used on diff erent cup forms. Because we
encounter these massive plaques which are in the form of triangle pediment in Kastamonu
and Karabük so-called South Paphlagonia Region, we name them as “South Paphlagonia Type
Grave Pediments”. On the other hand, in the studies that we did on how the grave pediments
were employed, we detected that on the upper part of “Khamasorion Type” graves which were
revealed in Pelitören village, there are triangle plaques on both sides and the longer parts are
covered with local stones. A Chamber Grave was revealed in Yazıköy which is in the 7km east
of Safranbolu, in this chamber grave triangle pediment plaque without ornamentation was
employed and it is understood that these pediments are peculiar to the region in the light of
the information obtained from these two samples. In the typological evaluation of the artifacts,
it is understood that the artifacts mainly indicate the centuries between 2-3 AD and as a result
of an evaluation on an inscription and fi gure, it indicates the centuries between 3-4 AD. Triangle
pediment form is widely employed in the monumental rock graves infl uenced by Akhamenid
in the early period of the region. Therefore, it is possible to say that especially in Roman period;
pediment type was employed in the khamasorion and chamber graves which have relatively
low cost. The reliefs embroidered on the artifacts such as patera, olpe and pig fi gures which
indicate the burial traditions of Roman period provide us with important data about the lifestyle,
education level and economy of the buried. Because that in the region, except Hadrianoupolis
and Pompeiopolis excavations, there are not any scientifi c excavation studies, we only have
seven samples, however we believe that the number of the samples will increase with future
scientifi c excavations