Saints Paul and Barnabas Research Papers (original) (raw)

Byzantion adını Byzas adlı bir kişiye bağlayan üç ayrı öykü vardır. Byzas, öykülerin birinde, İ.Ö. 660 yılında Sarayburnu’na yerleşen Megaralı göçmenlerin önderidir. Bir başka öyküde Byzas, Zeus’un İo’dan kızı Kerossea ile deniz tanrısı... more

Byzantion adını Byzas adlı bir kişiye bağlayan üç ayrı öykü vardır. Byzas, öykülerin birinde, İ.Ö. 660 yılında Sarayburnu’na yerleşen Megaralı göçmenlerin önderidir. Bir başka öyküde Byzas, Zeus’un İo’dan kızı Kerossea ile deniz tanrısı Poseidon’un oğlu olup, Kerossea’yi nympha Semystra büyütmüştür. Yine başka bir öykü de Byzas nymphe Semestra’nın oğlu ve Trakya Kralıdır. Ayrıca İstanbul kentini onun karısı Phidaleia kurmuştur. Dünya tarihinin en uzun ömürlü devletlerinden birisi olan Bizans’ın kuruluşunun, Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında ikiye bölünmesiyle olduğu genel olarak kabul edilmekle birlikte; etnik, kültürel ve sosyal nedenlerle bu ikiye bölünme 1.yy.a kadar tarihlenebilmektedir. Bizans, Doğu Roma İmparatorluğu olarak da bilinmektedir. Bizans İmparatorluğu, Kıbrıs’ı Fenike, Filistin, Suriye ve Kilikya’ya bağlı bir il olarak 800 yıl boyunca idare etmiştir. Ada’da Haçlılar dönemine kadar herhangi bir sorun yaşanmamıştır. Bu dönemde kilise ve devlet arasındaki bağ gelişmiştir. Hıristiyanlığın yayılması ile birlikte Ada’ya bir Ortodoks Kilisesi olan Kıbrıs Kilise’si kurulmuştur. Bu kilise, yeri geldiğinde halkın çıkarlarını savunan bir güç olarak kabul edilmiştir. Kıbrıs Kilisesi, ilk olarak, 325 yılında İznik’te toplanan Birinci Ökümenik Konsil’de, 343 yılında Sofya’da toplanan İkinci Ökümenik Konsil’de ve 431 yılında Efes’te toplanan Üçüncü Ökümenik Konsil’de gittikçe artan sayıda piskoposla temsil edilmiştir. Çalışmada Kıbrıs Adası’nda Hıristiyanlığın yayılmasını sağlayan azizlerden biri olan Kıbrıslı St. Barnabas adına yapılan St. Barnabas (Aziz Barnabas) Manastırı’nın tarihi süreçleri anlatılmış olup Kıbrıs turizmine etkileri araştırılmıştır.

Recensión (en español) de dicho libro (en español).

Présenté dans les Actes des Apôtres et les épîtres de Paul comme l’un des personnages les plus importants du christianisme, Barnabé perd peu à peu son ascendant ; il disparaît pour réapparaître au 6e s. comme patron de l’Église de Chypre... more

Présenté dans les Actes des Apôtres et les épîtres de Paul comme l’un des personnages les plus importants du christianisme, Barnabé perd peu à peu son ascendant ; il disparaît pour réapparaître au 6e s. comme patron de l’Église de Chypre puis de celle de Milan. Il représente une sorte de cas d’étude pour la question de l’autorité dans le premier christianisme. D’une part, il pose la question du leadership dans la première communauté chrétienne et d’autre part, il questionne les mécanismes de légitimation des Églises locales par le biais des personnages apostoliques. Presented in the Acts of the Apostles and the Epistles of Paul as one of the most influential figures of Christianity, Barnabas gradually lost his influence, he disappears only to reappear in the 6th century as patron of the Church of Cyprus and that of Milan. He is a kind of case-study for the issue of authority in early Christianity. Firstly, he raises the question of leadership in the early Christian community and secondly, he questions the mechanisms of legitimization of local churches through apostolic characters.

Tolerance, in its broadest sense, can be understood as accepting all the differences in the society. Some people in society have limitations on certain parts of their bodies or their organs, which can lead to impairment on their physical... more

Tolerance, in its broadest sense, can be understood as accepting all the differences in the society. Some people in society have limitations on certain parts of their bodies or their organs, which can lead to impairment on their physical functioning. Some of these people in society who have disabilities are those who have sight impairments. In
order for blind people to be able to function in society in the same manner as other individuals it is possible that they can receive a private education in a similar manner to other people with disabilities. In Cyprus, the first school for the sight impaired was established under the British administration. The institution was opened in Nicosia in 1929
under the initiative of the wife of the Governor Ronald Storss as the St. Barnabas School for Blind Children, where Greek Cypriots and Turkish Cypriots had the opportunity to be educated together. By the end of 1963, the Turkish Cypriot sight impaired children from various regions of the island were educated at St. Barnabas School for the Blind. At the
school, English, Greek and Turkish teachers worked together. The main aim of the school was to educate the blind children and reintegrate them into the society. In the present study, information obtained from Blue Book and Cyprus Gazette has been supported by the information compiled from domestic and foreign publications as well as verbal sources. Consequently, it is understood that children in society who became blind for various reasons were educated at the St Barnabas School for Blind Children.