Stars Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

People have been in an important relationship with cosmic elements since the early days of history, that is, sky, stars, planets, and objects that they dreamed and/or dreamed of in the sky before they moved to the modern age and the... more

People have been in an important relationship with cosmic elements since the early days
of history, that is, sky, stars, planets, and objects that they dreamed and/or dreamed of in the
sky before they moved to the modern age and the life-cycle of urbanization. However, the
incredible change and development of urbanization, industry, and technology has detached man
from nature and therefore sky. Although humanity has sent a vehicle to many planets as a result
of scientific research about space and acquired important information about space, this is not
the case for ordinary people.
This rupture caused the knowledge of the sky to begin to be forgotten in social memory
as well as information about nature. The industrial revolution, technical and technological
developments and the change of the means of production have reduced the need of people for
the sky. Therefore, these developments gradually disrupted the relationship of people with the
sky. In the past, many cultural elements that require celestial interest and the need for these
elements have been replaced by less, limited knowledge and insensitivity to the sky.
In Turkish culture, great attention has been given to the sky, which is seen as the roof
of the world before Islam, which is the main subject or place of many mythical stories about all
the elements of which shamans travel, and in the Islamic period as a manifestation of the power
of the creator. This importance and interest, as in the oral culture, has found a place in the
written culture. Especially in hagiography which is written to address all sections of the society,
great respect and importance to the sky are constantly told. This information in literary and
historical works is important to monitor the changes that society has undergone from past to
present and to determine the cause of these changes.
In this study, the elements related to the sky in the work of Ahmed Eflâkî's Menâkıbülârifîn were examined. The celestial bodies such as the pleiades, saturn, mercury, jupiter, nine
felek, nesr, ferkâdan, spica/arcturus, canopus, anthem determined from the texts were taken
together with the backgrounds in Turkish culture.
///////////////////////////////////////////////
İnsanlar, modern çağa ve şehirleşmenin beraberinde getirdiği yoğun hayat temposuna geçmeden önce, tarihin ilk devirlerinden beri kozmik unsurlar ile yani gökyüzü, yıldızlar, gezegenler ve gökyüzünde gördükleri ve/ya hayal ettikleri nesnelerle önemli bir ilişki halindeydiler. Ancak şehirleşme, endüstri ve teknolojinin akıl almaz değişimi ve gelişimi, insanı tabiattan ve dolayısıyla gökyüzünden koparmıştır. Bu kopuş, tabiata dair bilgilerin yanı sıra gökle ilgili bilgilerin de toplumsal bellekte unutulmaya başlamasına neden olmuştur. Sanayi devrimi, teknik ve teknolojik gelişmeler ve üretim araçlarının değişmesi, insanların gökyüzüne olan ihtiyacını azaltmış ve gökle olan ilişkisini tedrici olarak sekteye uğratmıştır. Bu yüzden mitlerden, destanlara, toplumsal hayattaki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden dinî ibadet ve ritüellere, mevsimlerden törenlere kadar göksel ilgiyi gerektiren birçok kültürel öğe ve bu öğelere ihtiyaç duyma durumu, yerini zamanla daha az, sınırlı bir bilgiye ve gökyüzüne karşı duyarsızlığa bırakmıştır. Türk kültüründe, İslamiyet'ten önce dünyanın çatısı olarak görülen, kam/şamanların yolculuklar yaptığı, bütün unsurlarıyla ilgili birçok mitsel hikâyenin ana konusu veya mekânı olan ve İslamî dönemde ise yaratıcının kudretinin bir tecellisi olarak görülen gökyüzüne büyük bir önem atfedilmiştir. Bu önem ve ilgi, kendisine sözlü kültürde olduğu gibi yazılı kültür ortamında da yer bulmuştur. Özellikle menakıpnameler gibi toplumun bütün kesimlerine hitap etmek adına kaleme alınan eserlerde, göğe duyulan büyük saygı ve önem defaatle zikredilmiştir. Edebî ve tarihî eserlerde yer alan bu bilgiler, toplumun geçmişten günümüze geçirdiği değişimleri izlemek ve bu değişimlerin sebebini tespit etmek adına önemlidir. Bu çalışmada Ahmed Eflâkî'nin Menâkıb'ül-ârifîn adlı eserinde yer alan gök ile ilgili unsurlar incelenmiştir. Menkıbelerden tespit edilen süreyya (ülker), zühal (satürn) ve utarit (merkür), müşteri, dokuz felek, nesr yıldızı, kırân devri, simâk yıldızı, ferkadan yıldızı, süheyl, merih (mars) gibi gök cisimleri ve yıldızların uğur-uğursuzluğu hususları, Türk kültüründeki
arka planları ile beraber ele alınmıştır.