Türkiye Dış Politikası Research Papers (original) (raw)
Elinizdeki kitap, üç yıla yakın bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Türkiye’de klasik Osmanlı döneminden başlayarak Osmanlı ve Cumhu-riyet modernleşmesinden günümüze kadar uzanan iç ve dış politik olayları sistematik ve eleştirel... more
Elinizdeki kitap, üç yıla yakın bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Türkiye’de klasik Osmanlı döneminden başlayarak Osmanlı ve Cumhu-riyet modernleşmesinden günümüze kadar uzanan iç ve dış politik olayları sistematik ve eleştirel bir biçimde akademik düzeyde ele alan derli toplu bir çalışmanın olmayışı bizleri böylesi bir kitabı hazırlamaya teşvik etti. Çalışma kendi alanında iddialı bir girişimin sonucu olarak kaleme alındı. Bu bakımdan çalışmanın gerekirliği beş temel etmene bağlanabilir:
Birincisi, özellikle üniversitelerin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ile Tarih ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinde okutulan Cumhuriyet Tari-hi, Türkiye’nin Siyasi Tarihi ya da Türkiye’nin Yakın Siyasi Tarihi gibi derslerde okutulabilecek ve öğrencilerin takip etmekte zorlanmayacakları bir kitabın bulunmayışı, mevcut kitapların ya dönemsel bir biçimde bir konunun derinlemesine analizi çerçevesinde Türkiye’nin siyasi tarihini ele almış olmaları ya da anekdot tarihçiliği denebilecek tarzda sadece olguları sıralamakla yetinen kronolojik bir siyasi tarih olmaları ve yahut da Osman-lı’dan itibaren günümüze kadarki gelişmeleri siyasi tarih perspektifinden toplu olarak inceleyen bir çalışmanın bulunmaması, kitabın editör ve ya-zarlarını böyle bir çalışma hazırlamaya sevk etti.
Çalışma, üniversite öğrencileri yanında tarihi ve toplumsal boyutla-rıyla Osmanlı modernleşmesinden cumhuriyet modernleşmesine ve oradan da günümüze uzanan Türkiye’nin iç ve dış politik tarihine ilgi duyan, an-cak bu ilgisini siyasi ve sosyolojik bakış açısından yetersiz bir tarzda kale-me alınmış ansiklopedist ve kronolojik tarihi kitaplarda gideremeyen her kesimden Türkiyeli okura da hitap etmektedir. Ayrıca genel olarak tarihi süreklilik ve bilinçten yoksun ve araştırma bir yana, okumaktan fazla haz-zetmeyen ortalama Türkiye insanının, Türkiye’nin siyasi tarihine ilişkin yazılmış ciltler dolusu kitapları oku(ya)mamasının oluşturduğu boşluğu, her biri alanında uzman akademisyen/araştırmacı tarafından yazılmış mü-tevazi, ancak eleştirel ve derinlikli çalışmaları içinde barındıran tek bir ciltle -bir nebze de olsa- doldurmanın bir gereksinim olduğu düşünüldü.
İkincisi, dünyada ve Türkiye’de 1980 sonrası ve özellikle 2000 sonra-sı yaşanan toplumsal, iktisadi ve siyasal gelişmeler, Türkiye’nin politik tarihini yeni gelişme ve anlayışlar çerçevesinde, eleştirel tarih felsefesini de dikkate alarak okumanın/yazmanın gerekliliğini ortaya çıkardığı gibi, or-ta/orta üstü yaşlardaki genç akademisyenlerin/araştırmacıların doktora ve sonrası titiz çalışmaları neticesinde, özellikle Türkiye’nin cumhuriyet dö-nemi tarihini eleştirel perspektif, bilgi, bulgu ve belgeler ışığında hem res-mi/ideolojik tarih anlayışlarından hem de yerleşik muhalif söylemlerden uzak bir biçimde çözümlemelerinin, Türkiye’de son yıllarda tıkanan siyasal gerçekliği anlamada/aşmada büyük katkısının olabileceği öngörüldü.
Üçüncüsü, Türkiye’de Osmanlı’yı da içine alabilecek şekilde yazılan Cumhuriyet tarihine ilişkin siyasi tarih çalışmalarının bir çoğu, “gerçek” tarihi dönemecin, Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basışı ile başladığı ve 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile de-vam ettiği yanılgısı ile malül olmalarıdır. Oysa Türk-İslam dev-let/imparatorluk geleneğinden neşvünema bulan güçlü, kutsal ve “uğruna feda olunan” Türk devlet geleneğinin “özü”, Osmanlı modernleşmesinde “kısmen” devam ettirilmiş, Cumhuriyet modernleşmesinde kapsayı-cı/keskin farklı bir “form”a bürünmüş olmasına rağmen, aynen korunmuş ve günümüze kadar etkisini sürdüre gelmiştir.
Bu bakımdan Cumhuriyet Türkiyesi’nin, bir imparatorluk bakiyesi olarak, devletin tüm toplumsallıklar/farklılıklar karşısında seküler aşkın-lıkla (kutsallıkla) üstünlüğünü devam ettirdiği, hatta ulus-devletçi eritici bir güce tevarüs ettiği gerçektir. Bunu anlamanın yolu, tarihi, özsel sürekli-lik ve biçimsel kopuşların iç içe geçtiği ve dönemsel “değerler”in dışında belirli epistemolojik “öz” çerçevesinde değiştiği bir bağlamsallık temelinde okumaktan geçmektedir. Bu da, verili tarihsel gerçekliğe sosyolojik ve siya-si bir tahayyül dünyası ile yaklaşmakla imkan dahiline girebilecektir.
Bu bağlamda, günümüz Türkiye’sinde birey-toplum-devlet ilişkileri-nin kurulduğu toplumsal, iktisadi ve siyasi yaşam alanlarında cereyan eden pek çok gerilim alanının (din-laiklik, Türk-Kürt, alevi-sünni, özelleş-tirme-devletleştirme, devlet-sermaye-medya ilişkisi gibi) tarihi arka plan unsurlarına bakılmalıdır. Buradan yola çıkılarak, Türk-İslam dev-let/imparatorluk geleneğinin tabakalara dayalı “nizam-ı alem” düşüncesi-nin pek çok unsuru ile örtüşen Batılı aydınlanma felsefesi üzerine oturan pozitivist/korporatist cumhuriyet modernleşmesi anlaşılabilir.
Gerek Osmanlı, gerekse Cumhuriyet Türkiyesi’ne ilişkin yazı-lan/öğretilen tarihin, belirli hegemonik bir resmi ideoloji ile bütünleşen devletin, halklar katında kendisini meşrulaştırma işlevine dönük ele alın-ması, çalışmanın dördüncü gerekçesini teşkil etmektedir. Kemalist resmi ideoloji üzerine oturan resmi tarih çalışmaları, böylesi bir niteliği haizdir. Ancak, farklı ideolojilere mensup tarih yazarlarının bir kısmının, halihazır-da statüko eksenli bir dil ve üslup kullanması, Türkiye’de farklı ideolojile-rin çıkarlarına uygun bir karakter çizen Kemalizm’in kendisini yeniden üretmesini temin ettiği gibi, eleştirel bir tarih yazıcılığının/felsefesinin ek-sikliğini de gün ışığına çıkarmaktadır. Bu bakımdan, birbirinden farklı dünya görüşlerine yaslandığını iddia eden bir çok sosyalist, liberal, milli-yetçi, İslamcı, muhafazakar bakış açılarının bazılarının, resmi Türk tarih tezi üzerine oturan Kemalizm etrafında nüvelendiği (eklemlendiği) ve bir şekilde Kemalist resmi ideolojinin epistemolojik önceliğinden paradigmadik bir kopuşu gerçekleştir(e)mediği gözlemlenmektedir. Bu açıdan elinizdeki çalışma, her yazısıyla olmasa da, genel olarak resmi tarih tezi ve yerleşik anlayışların dışında, “Orada bir dünya var, başka bir dünya” diyerek Kemalist resmi tarih tezinden paradigmadik bir kopuşu gerçekleş-tirmeye küçük bir kapı aralamaktadır.
Beşincisi, mevcut siyasi tarih çalışmalarında genellikle iç ve dış poli-tika arasında kesin bir ayrım yapılmaya çalışılmasına yönelik eğilimler, bu kitap ekseninde her iki yönelimin de birlikte ele alınmasının okuyucu açı-sından daha yararlı olacağı düşüncesi ile yer değiştirdi. Başka bir deyişle, Türkiye’nin politik tarihi, sadece iç siyasi gelişmelerin dış politikaya, ulus-lararası ilişkilerin iç siyasi gelişmelere etkisi bağlamında ele alınmadı. Ak-sine, her iki sürecin karşılıklı olarak birbiriyle etkileşim içine girdiği ve sü-recin çok boyutluluk çerçevesinde işlediği düşünülerek bu çalışmada iç ve dış dinamikler bir arada ele alındı.
Osmanlı’dan Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı dönemine kadar Türkiye’nin siyasal hayatının iç ve dış dinamiklerinin ele alındığı bu kitap-ta, her bir akademisyen/araştırmacı, kronolojik olgucu tarihçilik anlayışı ile hareket etmeyerek, uzmanı olduğu dönemle ilgili toplumsal ve siyasi olay-ları olabildiğince belgelere dayalı olarak eleştirel bir biçimde çözümlemeye çalıştı. Farklı tarihi dilimleri, değişik bilim insanlarının yazacak olmasının kitabın bütünselliğine gölge düşürmemesi için, ilgili akademisyenlerin dö-nemleri dışına taşacak bilgi ve çözümlemelerden olabildiğince kaçınmaları sağlandı. Kitapta, yazarların tercihlerine bağlı kalınarak hem paragraf içi ve hem de son not sistemi benimsendi.
Kitaba katkıda bulunan akademisyenler/araştırmacılar için fazla söze hacet olmamasına rağmen, kısaca şunu belirtmekte yarar var: Her bir bö-lümün, kendi alanında özgün çalışmalara imza atmış, bu konularda yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası çalışmalar/araştırmalar yapmış uzman-lara yazdırılmasına özen gösterildi. Yazarlar kadrosunun, “17 farklı üniver-site” ile bağımsız “2 bağımsız araştırmacı”dan oluşmuş olması, bu çalışmanın kapsamını ve zenginliğini göstermektedir.
Dördüncü temel ayırımın dördüncü yazısı: Türkiye’nin yetiştirdiği genç beyinlerden birisi olarak pek çok uluslararası ödülün de sahibi olan Doç. Dr. Sedat Laçiner tarafından “Turgut Özal Dönemi Türk Dış Politikası [1983–1993]” başlığı ile kaleme alınmıştır. Laçiner bu çalışmasında, 1980 sonrası Türkiye’de yeni bir medeniyet anlayışı düzleminde, ekonomi merkezli ve anti-bürokratik bir dış politika yönelimine giren Özal’ın temel paradigmalarını analiz etmektedir.
Yazar: Adem Çaylak (Editör)
Cihat Göktepe (Editör)
Mehmet Dikkaya (Editör)
Hüsnü Kapu (Editör)
Yazar Kadrosu:
Adem Çelik, Adem Üzümcü, B. Berat Özipek, Birol Akgün, Cemal Fedayi,
Deniz Özyakışır, Faruk Çakır, E. Fuat Keyman, Hüseyin Baran, İsmail Akbal,
İsmail Hacıfettahoğlu, M, Seyfettin Erol, Muhittin Ataman, Murat Belge,
Murat Çemrek, Murat Yılmaz, Mustafa Çufalı, Nasuh Uslu, Ömer Çaha,
Sedat Laçiner, Süleyman Seydi, Şükrü Nişancı, Yılmaz Çolak
Yayınevi: Savaş Yayınevi
ISBN: 9789756331996
Sayfa: 768 s.
Yıl: 19.6.2009
Ebat: 16 x 24 cm