Türk Islam Sanatı Research Papers (original) (raw)
İstanbul'un fethi, Sırbistan seferleri, Atina'nın alınması, Trabzon Rum devletine son verilmesi ve Anadolu'da Türk birliğinin kurul ması ile, önemli gelişmelerin başlangıcı olmuştur. Doğu Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun... more
İstanbul'un fethi, Sırbistan seferleri, Atina'nın alınması, Trabzon Rum devletine son verilmesi ve Anadolu'da Türk birliğinin kurul ması ile, önemli gelişmelerin başlangıcı olmuştur. Doğu Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun eski merkezi, girişi len imar çalışmaları ve Anadolu'dan İstanbul'a getirilen halkın şehirde iskânı ile, kısa sürede, yükselen yapıları, kurulan eğitim kurumları ve canlı ticaret ha yatı ile, bir Türk şehri olarak, yeni bir görünüş kazanmıştır. İstanbul, Fatih Sul tan Mehmed"(1451-1481) ile başlayan ve XVIII. yüzyıl sonuna kadar gelen, uzun bir süre, üçyüzelli yıl boyunca, Osmanlı devletinin merkezî idare kuruluşunda, Avrupa, Yakın Doğu, Mısır, Arabistan ve Kuzey Afrika ile ilgili önemli kararın alındığı bir "cihan devleti" başkenti olmuş, Yakın Doğu için bu etkinliğini XX. yüzyıla kadar sürdürmüştür. Askerî üstünlüğü sağlayan güçlü bir ordu ve do nanma ile kazanılan topraklar, tutarlı bir idare ile ülke bütünlüğüne katılmış, üç kıtada kurulan siyasî etkinlik, Osmanlı devlet merkezini, ekonomik geliş menin, kültür ve san'at hayatının kaynağı yapmıştır. Sultanlar, yakınları,dev let ileri gelenleri, İstanbul'un imarına, kültür ve san'at faaliyetlerine büyük önem vermişlerdir. Bursa, Edirne, Amasya, Manisa ve Selânik de, girişilen yoğun imar çalışmaları ile, kısa sürede yeni iyeni görünüşler almışlardır. İncelenen dönemde, Fatih'in hükümdarlık yıllarında sağlanan geliş meler, II. Bayezid (1481-1512) döneminde, Hersek sancağının ilhakı, Boğdan ve Macaristan seferleri, Lehistan akınları ile sürdürülmüş, Yavuz Sultan Selim (1512-1520)'in seferlerle geçen saltanat yıllan, İran ve Mısır seferle rinde kazanılan önemli başarılar, halifeliğin Osmanlı hükümdarlarına geç mesi, Hicaz'ın Osmanlı topraklarına katılması ve Cezayir'in devlete bağlan ması ile, XVI. yüzyılın muhteşem görünüşünü hazırlamıştır. Kanunî Sultan Süleyman (1520-1566)'ın hükümdarlığının ilk onbeş yılı, Belgrad seferi, Rodos adasının fethi, Mohaç seferi, Budin işgaline son verilmesi, Viyana'nın kuşatılması, Alaman seferi ile Avrupa içlerinde alınan kaleler ve Irakeyn seferinde kazanılan başarılarla, devleti güçlendiren ge lişmelerin sürdüğü bir dönem olarak, Türk tarihinin ve Osmanlı devletinin başlayan "altın çağı'nı ortaya koymuştur. Mimar Sinan'ın, mimarbaşı olarak, imar ve şehircilik çalışmalarını yetkinlikle yöneten kararları alması, bunları başarı ile uygulaması, mimar ve mühendis olarak, yapı sanatına, tasarım'tercihlerine getirdiği yenilikler ve dehâsı ile bu alanda sağladığı gelişmeler, devletin ortaya koyduğu im kânlarla, uygun bir çevrede gerçekleştirilen çalışmalar olmuştur. Mimar Si nan ile ilgili kaynaklar, büyük mimânn, yeniçeri, atlı sekban, yayabaşı, zenberekçibaşı ve haseki olarak, Kanunî'nin yedi seferine katıldığını, bu sefer-MIMARBAŞı KOCA SINAN, YAŞADıĞı ÇAĞ VE ESERLERI 70 lerde, köprüler kurarak bir istihkâm subayının üstleneceği işleri yaptığım gemiler inşa ettiğini açıklarlar. Mimar Sinan'ın dehâsını yücelten, ondaki yaratıcı düşüncenin gelişmesini sağlayan bu yıllar, Osmanlı devletinin as kerî ve siyasî başarıları ile ilgili önemli olayların bir bütünü olan bir zaman kesiti içinde belirmektedir. Mimar Sinan, Kanunî'nin sekizinci seferi, Karaboğdan seferi dönü şünde, 1539 yılında mimarbaşı olmuştur. 1535 yılı dolayları. Mimar Sinan' ın mimar ve mühendis olarak yapılar inşa etmeye, eser vermeye başladığı yıllardır. Sinan, orduda subay olarak görev yaptığı bu yıllarda, ilk eserlerini de inşa etmiştir. 1539 yılında mimarbaşılığa getirilmesi, bu ilk çalışmaları nın varlığını açıklayan bir gelişmedir. İstanbul'un fethinden. Mimar Sinan'ın ilk eserlerini inşa ettiği yılla ra kadar gelen dönem de, 1453-1535 yılları da, mimârînin, sanat alanında etkinliğini ortaya koyduğu yıllardır. İstanbul Fatih Camii, Bayezid Camii ve Sultan Selim Camii fetihten hemen önce inşa edilen Edirne Üç Şerefeli Cami'nin ortaya koyduğu esasları, sağlam bir mimârî anlayışla değerlendire rek geliştiren, Mimar Sinan dönemine ulaştıran yapılar olmuşlardır. Çini keramik, ağaç, maden, kumaş, halı ve minyatür sanatları, Türk süsleme sa natı da, bu dönemde. Kanunî çağındaki büyük gelişmenin, hazırlık çalış maları, teknik ve üslûp araştırmaları olarak eser vermişlerdir. Mimarî İstanbul'un fethinden. Mimar Sinan'ın ilk eserlerini inşa ettiği yıllara, 1453 yılından, 1535 yılı dolaylarına uzanan dönem, Osmanlı mimarîsinin gelişme döneminin Mimar Sinan öncesini ifade eder. Cami mimarîsinde, gelişme dö nemini başlatan Edime Ğç Şerefeli Cami (1447) ile ortaya konan yeniliklerin değerlendirildiği bu dönemde, camiler yanında, medreseler, hamamlar, ticaret yapılan, türbeler, saraylar, kaleler, köprüler, yeni tasarım tercihleri ile inşa edil miş, kurulan külliyelerle, şehircilik alanında yeni görüşler ve değerler ortaya konmuştur. 1453-1535 yıllan ile belirlenen dönemin sonunda. Kanunî Sultan Süley man (1520-1566)^ın hükümdarlığının başında, 1539 yılma kadar uzayan bir sü rede, 1522-1539 yıllan arasındaki onyedi yılda, İstanbul'da önemli bir yapının inşa edilmemesi. Mimar Sinan'ın eserleri ile ortaya konacak gelişmenin önce sinde, dikkati çeken bir özellik olarak belirmektedir.