Türk Tarihi Ve Kültürü Research Papers (original) (raw)

Atatürk'ün Halkçılık ilkesi üç esas üzerine inşa edilmiştir. Birinci unsur, halk yönetimi yani siyasal demokrasidir. İkinci unsur, kanun önünde herkesin eşit olması, hiçbir kişi veya zümreye ayrıcalık tanınmamasıdır. Üçüncü unsur, sınıf... more

Atatürk'ün Halkçılık ilkesi üç esas üzerine inşa edilmiştir. Birinci unsur, halk yönetimi yani siyasal demokrasidir. İkinci unsur, kanun önünde herkesin eşit olması, hiçbir kişi veya zümreye ayrıcalık tanınmamasıdır. Üçüncü unsur, sınıf mücadelesinin reddi ve toplumun dayanışma içinde gelişmesidir.
Atatürk bunu:

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir...Millete efendilik yoktur. Hizmet etme vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur...Biz bütün Türk milletinin hizmetindeyiz...Bizim gözümüzde çiftçi, çoban, amele, tüccar, sanatkar, asker, doktor ve sonuç olarak herhangi bir sosyal kurumda çalışan bir yurttaşın hak, yarar ve özgürlüğü eşittir." (Atatürk'ün S.D.I. S:58-195-389)Sözleri ile açıklamıştır.

Atatürk bunun gerçekleşmesi için halkın eğitimine büyük önem veriyordu.Çünkü ideal Cumhuriyet sistemi Türk halkının omuzlarında yükselmeliydi. Aristodan sonra ikinci öğretmen olarak anılan modern mantık biliminin kurucusu büyük Türk Bilim insanı Farabi'nin "Erdemliler şehri" olarak ifade ettiği bilgili,kültürlü, ahlaklı, birlik ve dayanışma ruhuna sahip, özgür,aydınlanmış, halkın ekonomik ve kültürel anlamda zenginleştiği mutluluk ve refahın, şuurlu demokrasinin hakim olduğu Erdemli insan üreten ideal bir sistemdi bu.

İdeal Cumhuriyet sistemi ile; Türk Ulusunu bilinçli, birbirini anlayan, birbirini seven, aynı ideal etrafında toplanabilen bir halk kütlesi halinde örgütlemek; Türk kültür, ülkü, amaç ve düşünce birliğini güçlendirecek bir toplum olmayı sağlamak; Türk Ulusal Birliğini oluşturan, millî ruhu biçimlendiren ve güçlendiren kültür öğelerini ortaya çıkarıp geliştirmek ülkü edinilmiştir.

Atatürk 1923 yılında, Büyük Millet Meclisi’nin açılışında verilecek halk eğitiminin amacını şöyle açıklıyordu:

“Yaparak öğrenmeğe dayanan ve yaygın bir eğitim ve öğretim için yurdun önemli merkezlerinde yeni kitaplıklar, çeşitli bitkiler ve hayvanlar içine alan bahçeler, konservatuvarlar, işyerleri, müzeler, galeriler, sergi alanları kurmak gerekli olduğu gibi...Bu merkezlerde bilimsel gece toplantıları ve konferanslar düzenlemek, halkın okuyup yazamayanlarına en kolay yoldan okutarak onlara birinci derecede gerekli olanı vermek, gece dersleri açmak...”

Savaştan yorgun çıkmış, çoğunluğu okur yazar olmayan, yoksul Türk Halkı bir yandan üretim seferberliği ile maddi olarak kalkınmalı diğer yandan ise; bilim, kültür ve sanat ile aydınlanmalıydı.

Bu idealin gerçekleşmesi için Atatürk: Türk köylüsünün sırtındaki en büyük yük olan aşar vergisini kaldırdı. Toprağı olmayan köylüye karşılıksız toprak dağıtıldı. Diğer yandan ise; Atatürk Döneminde: Alpulu, Uşak, Turhal ve Eskişehir’de Şeker Fabrikaları, Nazilli, Bünyan,Ereğli ve Kayseride dokuma fabrikaları, Keçiborlu’da Kükürt, Zonguldak’da Kok, Kayseri’de Uçak, Paşabahçe Cam, Ankara’da Çimento, Zonguldak’da Antrasit, Karabük’de Demir-Çelik, Gemlik’de Suni İpek ve Bursa’da Merinos dokuma fabrikaları açılarak bu fabrikalar bu Anadolu şehirlerinin çehrelerini değiştirerek buraları bir sanayi kentine dönüştürdü. Ülkemizde İlk uçak fabrikası 1926 yılında Atatürk’ün desteği ile devlet tarafından Kayseri’de kuruldu. 1930’lu yıllarda dünyadaki üç en iyi avcı uçak türünden biri burada üretiliyordu. Bu fabrika 1940 yılında kapatıldı. İlk özel uçak fabrikası yine Atatürk’ün desteği ile 1937yılında Nuri Demirağ tarafından İstanbul’da kuruldu. Burada onlarca yolcu uçağı üretildi.Bu fabrika 1945 yılında kapatıldı. Türkiye hariç, 1930’larda uçak üreten ülkelerin hepsi bugün uzaydalar.

Atatürk ülkenin ekonomik refah düzeyini artırırken diğer yandan Türk halkının aydınlanması amacıyla Cumhuriyetin kuruluşunda büyük görevler üstlenen Türkçü düşüncenin en önemli kurumu olan Türk Ocaklarını Halk Evlerine dönüştürdü Şehir ve kasabalarda Halk Evleri ile okur yazar olmayan halka okuma-yazma eğitimi verilirken diğer yandan bilim,kültür ve sanat etkinlikleri tertip edilerek Türk halkının aydınlanması ve Türk Birliği amaçlanıyordu.

Köylerde ise; İdeal Cumhuriyet Köyü projesi kapsamında Köy enstitüleri vasıtasıyla milletin efendisi olan köylünün eğitim düzeyi artırılıyor. Bilimsel tarım ve hayvancılık uygulamaları ile modern tarım üretimi yapılıyor diğer yandan ise köy enstitüleri ile köylülerin de bilim, kültür ve sanatta aydınlanması sağlanıyordu.

Hiç şüphesiz Atatürk'ün ölümü ile Atatürk'ün ideal Cumhuriyet projesi rafa kaldırıldı. Atatürk'ün Türk milletini yüceltme ve yükseltme, Türkiyeyi muassır medeniyet düzeyinin üzerine çıkarma ülküsü, basiretsiz politikacılar eliyle uygulanmadı. Neticesinde ise; Türk milleti bilimsel ve kültürel aydınlanmasını tamamlayamadı.

Üzülerek ifade etmemiz gerekirse; yedi düvel düşmanı dört cephede yenen Türk toplumu olarak cehalete yenik düştük. Buda Türk milletinin ekonomi,bilim,kültür ve sanatta diğer gelişmiş ülkelerden geri kalmasına neden oldu.

Türkiyenin çıkış yolu; Türk milletinin milli şuur ile büyük Türk Bilim insanı Farabi'nin "Erdemliler Şehri" olarak tanımladığı, Atatürk'ün prensip ve esaslarını çizdiği ideal Cumhuriyet projesine dönmesiyle mümkündür.