Yapısal Eşitlik Modellemesi Research Papers (original) (raw)

The aim of this study was to investigate the relationship between levels of self-efficacy, skills to sadness management, and trait anxiety of primary school students. Study group of the research consists of 211, which consists of 105... more

The aim of this study was to investigate the relationship between levels of self-efficacy, skills to sadness management, and trait anxiety of primary school students. Study group of the research consists of 211, which consists of 105 female, 106 male, 2nd, 3rd and 4th grade students in a Primary School. Trait Anxiety Scale (Öner & Le Compte, 1985; Spielberger et al., 1970), Self-Efficacy Scale for Children (Muris, 2001; Telef & Karaca, 2012) and Sadness Management Scale (Akın et al., 2014; Zeman, Shipman & Penza-Clyve, 2001) were used to collect data. Data analysis methods are Pearson Product Moment Correlation, t-test and structural equation model. As a result, sadness management explains self-efficacy; self-efficacy explains trait anxiety at significance level. Also, sadness management does not explain trait anxiety at significant level but sadness management predict trait anxiety over self-efficacy. There isn’t found any significant difference for gender. The findings are discussed in terms of literature. Suggestions for academicians and field workers are stated in the text.
(Bu araştırmanın amacı, ilkokul düzeyindeki öğrencilerin sürekli kaygı düzeyleri ile öz yeterlik düzeyleri ve üzüntülerini yönetme becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu Muğla İli Bodrum İlçesi Ortakent Dr. Hüseyin Mümtaz Ataman İlkokulu bünyesindeki 2. 3. ve 4. sınıf öğrencileri 105 kız öğrenci ve 106 erkek öğrenci olmak üzere toplam 211 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veriler için Sürekli Kaygı ölçeği (Nasıl hissediyorum? Anketi) , Öz-Yeterlik Ölçeği ve Üzüntü Yönetimi Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, t-testi, regresyon analizi ve yapısal eşitlik modeli kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, üzüntü yönetiminin yetkinliği, yetkinliğin de sürekli kaygıyı anlamlı düzeyde açıkladığı ancak üzüntü yönetiminin sürekli kaygıyı anlamlı düzeyde açıklamadığı belirlenmiştir. Bunun yanı sıra araştırmada kullanılan kavramlar cinsiyet değişkeni açısından değerlendirildiğinde anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bulgular alan yazın ışığında tartışılmıştır. Gelecek çalışmalar ve alan çalışanları için önerilerde bulunulmuştur.)