Yusuf BUHAN | Tekirdağ Namık Kemal üniversitesi (original) (raw)
Uploads
Book Reviews by Yusuf BUHAN
Arapçada Asıl ve Ferʿ Nazariyesi, 2021
Bu makale, iThenticate yazılımı ile taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. Makale, çift taraflı... more Bu makale, iThenticate yazılımı ile taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. Makale, çift taraflı kör hakemlik yöntemiyle bir hakem tarafından incelenmiştir. This article has been scanned with iThenticate software and no plagiarism detected. It has been examined by one referee using double sided blind refereeing method. Finansman Funding Yazar, bu çalışma için herhangi bir dış fon almadığını beyan eder. Author declares that they get no any external funding for this study. Çıkar Çatışması Conflict of Interest Yazar bu çalışmayla ilintili herhangi bir çıkar çatışması bulunmadığını beyan eder. Author declares that there is no any conflict of interest related to this study.
Artuklu Akademi, 2021
Bu çalışmada Prof. Dr. Mustafa Agâh'ın önceki çalışmalarından esinlenerek kaleme aldığı "Cahiliyy... more Bu çalışmada Prof. Dr. Mustafa Agâh'ın önceki çalışmalarından esinlenerek kaleme aldığı "Cahiliyye Arap Şiirinde Hikmet Züheyr b. Ebi Sulmâ Örneği" adlı kitabı değerlendirilecektir. Nahiv, belagat, Arap edebiyatı, dilbilim ve İslam tarihi Agâh'ın ilgilendiği ve eser verdiği alanların başında gelmektedir. Yazar kitapta "Hikmet şairi" diye ünlenen Züheyr'in (ö. 609 [?]) yaşadığı dönemi, hayatını ve divanını ele almaktadır. Eser önsöz ve kaynakça dışında giriş, iki bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır.
Istanbul Journal of Arabic Studies, 2020
Mevzu Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Papers by Yusuf BUHAN
Trabzon İlahiyat Dergisi, 2023
Arap edebiyatı ve kültürüne dair ögelerin bilinmesi ve aktarılmasında şiirlerin rolü yadsınamaz. ... more Arap edebiyatı ve kültürüne dair ögelerin bilinmesi ve aktarılmasında şiirlerin rolü yadsınamaz. Toplum içerisinde yaşanan eşitsizlik ve adaletsizliklere bir tepki olarak ortaya çıkan su‘lûk şairlerin kaleme aldıkları şiirler de bu amaca hizmet etmektedir. Klasik Arap şiirinden kısa dizelerden oluşmaları ve atlâl geleneğinin terk edilmesi gibi yönlerden ayrılan bu tür şiirler, dönemin siyasi, sosyal ve kültürel yapısına ışık tutmaktadır. Bu çalışmada su‘lûk hareketi ve su‘lûk şairlerin temel özellikleri Cahiliye, Sadru’l-İslam ve Emevî dönemleri çerçevesinde ele alınmıştır. Buna göre su‘lûk hareketinin başlangıcında bir hak arayışı ve zenginden alıp fakire vermek söz konusuyken özellikle Emevî dönemine gelindiğinde su‘lûk olmanın bir meslek haline geldiği ve siyasi bir anlam içerdiği belirtilebilir. Ayrıca bu çalışmada Emevî döneminde işlediği cinayetlerin çokluğuyla tanınan Kattâl el-Kilâbî’nin hayatına, kişiliğine ve hapis teması bağlamında kaleme aldığı bazı şiirlerine değinilmiştir. Önceki dönemlerde de var olmakla birlikte hapis olgusunun Emevî döneminde yaygınlaştığı ifade edilebilir. Bu çerçevede Kattâl da özgürlüklerine düşkün diğer su‘lûk şairler gibi hapis hayatını, yaşadığı ruhsal gerilimleri, görevlilerin kendisine karşı tutumunu vb. hususları şiirlerine yansıtmıştır. Kabileden soyutlanma, devlet tarafından aranma ve hapse atılma durumu Kattâl’ın göçebe hayat sürdürmesine, yalnızlık, çaresizlik ve karamsarlık duygularına kapılmasına sebebiyet vermiştir. Kattâl’ın hapis hayatına dair yazdığı şiirler üzerinden dönemin hapishane kültürünün yanı sıra bölge, şehir ve yer-mekân isimlerine de ulaşılabilmektedir. Su‘lûk şairlerin ekseriyetinin divanının günümüze ulaşmadığı göz önüne alındığında Kattâl’ın şiirleri, bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Arap dili gramerinin oluşması ve sistemleşmesinde hece harflerinin büyük bir önemi vardır. Zira h... more Arap dili gramerinin oluşması ve sistemleşmesinde hece harflerinin büyük bir önemi vardır. Zira harf, kelimenin başına, ortasına ve sonuna eklenmek suretiyle veya bizatihi ifadeyi lafız ve mana bakımından etkilemektedir. Nûn harfi de Arap dili gramerinde fail, tenvin, merfuluk alameti, mutavaât, vikâye, tekit vb. birçok bağlamda kullanılmıştır. Buna göre nûn, kelimenin başına, ortasına ve sonuna gelebilen ve çeşitli vazifeleri yerine getiren bir harftir. Arap dilinde nûnun kelimenin sonuna geldiği yerlerden biri de “nûnü’l-vikâye”dir. Gramer kitaplarında müstakil olarak ele alınmakla birlikte daha çok zamirler ve ef’âl-ı hamse konuları içerisinde yer verilen nûn, mütekellim yâ’sının kelimeye bitiştiği durumlarda kelimenin yapısını korumak ve mana karışıklığını engellemek için getirilmektedir. Dil âlimleri nûnun kelimenin binasını koruma görevini öne çıkarmıştır. Ancak konu incelendiğinde lafzi yönünün yanı sıra manaya etki eden bir boyutunun olduğu da görülmektedir. Dolayısıyla çalışmada bir nûn türü olan nûnü’l-vikâye’nin Arap dili gramerindeki yeri, kapsamı, amacı, kullanımları, diğer nûn türleriyle ilişkisi, manaya etkisi klasik ve modern kaynaklardan yararlanılarak ele alınmıştır. Çalışmada nûnü’l-vikâye fiil, isim ve harf düzleminde incelenmiştir. Vikâye nûnunun Kur’an ve hadis gibi nakli deliller ışığında kullanımlarına yer verilmiştir. Ancak çalışmanın sınırlılıklar çerçevesinde tüm kullanımlara değinilmemiş, konu belirli örnekler üzerinden ele alınmıştır. Buradan hareketle Kur’an’da vikâye nûnunun ifadeyi tekit etmek için geldiği yerlerin olduğu söylenebilir. Ayrıca nûnü’l-vikâye’nin varlığı ve yokluğu düşünüldüğünde bazı sigaların, isim ile fiilin ve fiil ile harfin karışma ihtimali bulunmaktadır. Bu yüzden çalışmada nûnü’l-vikâye’nin hem lafız hem de mana boyutu üzerinde durulmuştur.
Tekirdağ Din Kültür Toplum, 2022
Journal of Analytic Divinity, 2022
Arapça, kelime varlığı bakımından oldukça zengin bir dildir. Bu dilin bünyesinde mu’tel ve sahih ... more Arapça, kelime varlığı bakımından oldukça zengin bir dildir. Bu dilin bünyesinde mu’tel ve sahih
birçok sözcük mevcuttur. Lügat ve nahiv âlimleri, Arap dilinin derlenmesi ve sistemli bir yapıya
bürünmesi adına yoğun bir çaba sarf etmişlerdir. Bu bağlamda hicri II. asırdan itibaren el-Maksûr
ve’l-memdûd başlığı altında maksûr ve memdûd kelimelere ilişkin halleri ele alan ve konulu
sözlüklerin bir kısmını oluşturan eserler telif edilmiştir. Arap dili ve edebiyatı âlimi Ebü’t-Tayyib elVeşşâ da (öl. 325/937) bu türde telif hareketinin ivme kazandığı 4./10. yüzyılda yaşamış ve bu
konuda eser kaleme almıştır. Çalışmanın sınırlılıkları çerçevesinde eserin bazı bölümleri üzerinden
değerlendirme yapılacaktır. Mensur olarak yazdığı eserinde kendisinden önceki âlimlerden
faydalanmıştır. Ancak eserinde nahiv ve lügate ağırlık vermesi ve memdûd türü kelimeleri
öncelemesiyle bu alandaki diğer eserlerden farklılaşmaktadır. Bu yönüyle Veşşâ’nın eseri bir sözlük
ve yazım kılavuzu niteliğindedir. Eserde memdûd ve maksûr sözcükler semâî ve kıyâsî olarak iki
ana başlık altında ele alınmıştır. Her başlık içerisinde de çeşitli bölümler bulunmaktadır. Bu
bölümlerdeki kelimeler ise örnekler eşliğinde açıklanmıştır. Bu çalışmada öncelikle Veşşâ’nın hayatı
ve maksûr-memdûd konusu kısaca anlatılacaktır. Daha sonra Veşşâ’nın konuyla ilgili eseri müstakil
olarak incelenecektir. Eserin maksûr ve memdûd literatüründe kısa ve öz bir anlatıma sahip olduğu
belirtilebilir.
İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: ... more İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected.
Thesis Chapters by Yusuf BUHAN
Niftaveyh ve el-Maksûr ve'l-Memdûd Adlı Eseri , 2022
Arap dili alanında önemli dil âlimlerinin yetişmesinde büyük bir rol oynayan Bağdat, III/IX. ve I... more Arap dili alanında önemli dil âlimlerinin yetişmesinde büyük bir rol oynayan Bağdat, III/IX. ve IV/X. yüzyıllarda öne çıkan ilim merkezlerinden birisi olmuştur. Ebû Abdillâh Niftaveyh de (ö. 323/935) Bağdat'ta bu asırlarda yaşamış önemli dil bilginlerinden biridir. Lügat, nahiv, şiir ve ahbâr ilimlerinin yanı sıra kelam, hadis, tefsir gibi diğer başka İslâmî ilimlerle de iştigal etmiştir. Ancak daha ziyade nahivci ve lügatçi kimliğiyle temayüz etmiştir. Çok yönlü bir âlim portresine sahip olan Niftaveyh, birçok alanda eser telif etmiş ve görüş bildirmiştir. Ne var ki eserlerinin çoğu günümüze ulaşmamıştır. Günümüze ulaşan iki eserinden biri, maksûr ve memdûd kelimelerin i'râb, ikil-çoğul halleri, çeşitli çekimleri vb. durumlarını ele aldığı el-Maksûr ve'l-memdûd adlı eseridir. Tezde öncelikle Niftaveyh'in yaşadığı dönemin siyâsî, sosyal ve ilmî açıdan durumuna kısaca değinilmiştir. Hayatı hakkında bilgi verilmiş ve ders aldığı hocalar ve öğrencileri ele alınmıştır. Zira dönemin havası gereği hoca-talebe ilişkisi büyük bir önemi haizdir. Arap dilinin yanısıra diğer İslâmî ilimlerdeki birikimine değinilmiştir. İştikak ve dilin kökenine dair görüşlerine yer verildikten sonra maksûr ve memdûd literatürüne dair genel bilgiler verilmiştir. Özel olarak ise Niftaveyh'in eseri maksûr ve memdûd geleneği açısından değerlendirilmiştir. Kelimelerin Arapça'daki kullanımları ve niteliklerinin ele alınması dilin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Zira bu tür kelimelerin Arap dilinde önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Bu çalışmada Niftaveyh'in ilmî hayatı ve kişiliğinin ortaya konulması hedeflenmiştir. Ayrıca genel olarak maksûr ve memdûd kelimeleri derleyen eserlerin nitelikleri özel olarak da Niftaveyh'in eserinin incelenmesi çalışmanın amaçları arasındadır. Çalışmanın sınırları gereği sadece öne çıkan maksûr-memdûd türü eserlere dair kısaca bilgi verilmiş ve Niftaveyh'in eseri detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Books by Yusuf BUHAN
Arapçada Asıl ve Ferʿ Nazariyesi, 2021
Bu makale, iThenticate yazılımı ile taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. Makale, çift taraflı... more Bu makale, iThenticate yazılımı ile taranmış ve intihal tespit edilmemiştir. Makale, çift taraflı kör hakemlik yöntemiyle bir hakem tarafından incelenmiştir. This article has been scanned with iThenticate software and no plagiarism detected. It has been examined by one referee using double sided blind refereeing method. Finansman Funding Yazar, bu çalışma için herhangi bir dış fon almadığını beyan eder. Author declares that they get no any external funding for this study. Çıkar Çatışması Conflict of Interest Yazar bu çalışmayla ilintili herhangi bir çıkar çatışması bulunmadığını beyan eder. Author declares that there is no any conflict of interest related to this study.
Artuklu Akademi, 2021
Bu çalışmada Prof. Dr. Mustafa Agâh'ın önceki çalışmalarından esinlenerek kaleme aldığı "Cahiliyy... more Bu çalışmada Prof. Dr. Mustafa Agâh'ın önceki çalışmalarından esinlenerek kaleme aldığı "Cahiliyye Arap Şiirinde Hikmet Züheyr b. Ebi Sulmâ Örneği" adlı kitabı değerlendirilecektir. Nahiv, belagat, Arap edebiyatı, dilbilim ve İslam tarihi Agâh'ın ilgilendiği ve eser verdiği alanların başında gelmektedir. Yazar kitapta "Hikmet şairi" diye ünlenen Züheyr'in (ö. 609 [?]) yaşadığı dönemi, hayatını ve divanını ele almaktadır. Eser önsöz ve kaynakça dışında giriş, iki bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır.
Istanbul Journal of Arabic Studies, 2020
Mevzu Sosyal Bilimler Dergisi, 2021
Trabzon İlahiyat Dergisi, 2023
Arap edebiyatı ve kültürüne dair ögelerin bilinmesi ve aktarılmasında şiirlerin rolü yadsınamaz. ... more Arap edebiyatı ve kültürüne dair ögelerin bilinmesi ve aktarılmasında şiirlerin rolü yadsınamaz. Toplum içerisinde yaşanan eşitsizlik ve adaletsizliklere bir tepki olarak ortaya çıkan su‘lûk şairlerin kaleme aldıkları şiirler de bu amaca hizmet etmektedir. Klasik Arap şiirinden kısa dizelerden oluşmaları ve atlâl geleneğinin terk edilmesi gibi yönlerden ayrılan bu tür şiirler, dönemin siyasi, sosyal ve kültürel yapısına ışık tutmaktadır. Bu çalışmada su‘lûk hareketi ve su‘lûk şairlerin temel özellikleri Cahiliye, Sadru’l-İslam ve Emevî dönemleri çerçevesinde ele alınmıştır. Buna göre su‘lûk hareketinin başlangıcında bir hak arayışı ve zenginden alıp fakire vermek söz konusuyken özellikle Emevî dönemine gelindiğinde su‘lûk olmanın bir meslek haline geldiği ve siyasi bir anlam içerdiği belirtilebilir. Ayrıca bu çalışmada Emevî döneminde işlediği cinayetlerin çokluğuyla tanınan Kattâl el-Kilâbî’nin hayatına, kişiliğine ve hapis teması bağlamında kaleme aldığı bazı şiirlerine değinilmiştir. Önceki dönemlerde de var olmakla birlikte hapis olgusunun Emevî döneminde yaygınlaştığı ifade edilebilir. Bu çerçevede Kattâl da özgürlüklerine düşkün diğer su‘lûk şairler gibi hapis hayatını, yaşadığı ruhsal gerilimleri, görevlilerin kendisine karşı tutumunu vb. hususları şiirlerine yansıtmıştır. Kabileden soyutlanma, devlet tarafından aranma ve hapse atılma durumu Kattâl’ın göçebe hayat sürdürmesine, yalnızlık, çaresizlik ve karamsarlık duygularına kapılmasına sebebiyet vermiştir. Kattâl’ın hapis hayatına dair yazdığı şiirler üzerinden dönemin hapishane kültürünün yanı sıra bölge, şehir ve yer-mekân isimlerine de ulaşılabilmektedir. Su‘lûk şairlerin ekseriyetinin divanının günümüze ulaşmadığı göz önüne alındığında Kattâl’ın şiirleri, bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
Arap dili gramerinin oluşması ve sistemleşmesinde hece harflerinin büyük bir önemi vardır. Zira h... more Arap dili gramerinin oluşması ve sistemleşmesinde hece harflerinin büyük bir önemi vardır. Zira harf, kelimenin başına, ortasına ve sonuna eklenmek suretiyle veya bizatihi ifadeyi lafız ve mana bakımından etkilemektedir. Nûn harfi de Arap dili gramerinde fail, tenvin, merfuluk alameti, mutavaât, vikâye, tekit vb. birçok bağlamda kullanılmıştır. Buna göre nûn, kelimenin başına, ortasına ve sonuna gelebilen ve çeşitli vazifeleri yerine getiren bir harftir. Arap dilinde nûnun kelimenin sonuna geldiği yerlerden biri de “nûnü’l-vikâye”dir. Gramer kitaplarında müstakil olarak ele alınmakla birlikte daha çok zamirler ve ef’âl-ı hamse konuları içerisinde yer verilen nûn, mütekellim yâ’sının kelimeye bitiştiği durumlarda kelimenin yapısını korumak ve mana karışıklığını engellemek için getirilmektedir. Dil âlimleri nûnun kelimenin binasını koruma görevini öne çıkarmıştır. Ancak konu incelendiğinde lafzi yönünün yanı sıra manaya etki eden bir boyutunun olduğu da görülmektedir. Dolayısıyla çalışmada bir nûn türü olan nûnü’l-vikâye’nin Arap dili gramerindeki yeri, kapsamı, amacı, kullanımları, diğer nûn türleriyle ilişkisi, manaya etkisi klasik ve modern kaynaklardan yararlanılarak ele alınmıştır. Çalışmada nûnü’l-vikâye fiil, isim ve harf düzleminde incelenmiştir. Vikâye nûnunun Kur’an ve hadis gibi nakli deliller ışığında kullanımlarına yer verilmiştir. Ancak çalışmanın sınırlılıklar çerçevesinde tüm kullanımlara değinilmemiş, konu belirli örnekler üzerinden ele alınmıştır. Buradan hareketle Kur’an’da vikâye nûnunun ifadeyi tekit etmek için geldiği yerlerin olduğu söylenebilir. Ayrıca nûnü’l-vikâye’nin varlığı ve yokluğu düşünüldüğünde bazı sigaların, isim ile fiilin ve fiil ile harfin karışma ihtimali bulunmaktadır. Bu yüzden çalışmada nûnü’l-vikâye’nin hem lafız hem de mana boyutu üzerinde durulmuştur.
Tekirdağ Din Kültür Toplum, 2022
Journal of Analytic Divinity, 2022
Arapça, kelime varlığı bakımından oldukça zengin bir dildir. Bu dilin bünyesinde mu’tel ve sahih ... more Arapça, kelime varlığı bakımından oldukça zengin bir dildir. Bu dilin bünyesinde mu’tel ve sahih
birçok sözcük mevcuttur. Lügat ve nahiv âlimleri, Arap dilinin derlenmesi ve sistemli bir yapıya
bürünmesi adına yoğun bir çaba sarf etmişlerdir. Bu bağlamda hicri II. asırdan itibaren el-Maksûr
ve’l-memdûd başlığı altında maksûr ve memdûd kelimelere ilişkin halleri ele alan ve konulu
sözlüklerin bir kısmını oluşturan eserler telif edilmiştir. Arap dili ve edebiyatı âlimi Ebü’t-Tayyib elVeşşâ da (öl. 325/937) bu türde telif hareketinin ivme kazandığı 4./10. yüzyılda yaşamış ve bu
konuda eser kaleme almıştır. Çalışmanın sınırlılıkları çerçevesinde eserin bazı bölümleri üzerinden
değerlendirme yapılacaktır. Mensur olarak yazdığı eserinde kendisinden önceki âlimlerden
faydalanmıştır. Ancak eserinde nahiv ve lügate ağırlık vermesi ve memdûd türü kelimeleri
öncelemesiyle bu alandaki diğer eserlerden farklılaşmaktadır. Bu yönüyle Veşşâ’nın eseri bir sözlük
ve yazım kılavuzu niteliğindedir. Eserde memdûd ve maksûr sözcükler semâî ve kıyâsî olarak iki
ana başlık altında ele alınmıştır. Her başlık içerisinde de çeşitli bölümler bulunmaktadır. Bu
bölümlerdeki kelimeler ise örnekler eşliğinde açıklanmıştır. Bu çalışmada öncelikle Veşşâ’nın hayatı
ve maksûr-memdûd konusu kısaca anlatılacaktır. Daha sonra Veşşâ’nın konuyla ilgili eseri müstakil
olarak incelenecektir. Eserin maksûr ve memdûd literatüründe kısa ve öz bir anlatıma sahip olduğu
belirtilebilir.
İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: ... more İntihal: Bu makale, ienticate yazılımınca taranmıştır. İntihal tespit edilmemiştir. Plagiarism: is article has been scanned by ienticate. No plagiarism detected.
Niftaveyh ve el-Maksûr ve'l-Memdûd Adlı Eseri , 2022
Arap dili alanında önemli dil âlimlerinin yetişmesinde büyük bir rol oynayan Bağdat, III/IX. ve I... more Arap dili alanında önemli dil âlimlerinin yetişmesinde büyük bir rol oynayan Bağdat, III/IX. ve IV/X. yüzyıllarda öne çıkan ilim merkezlerinden birisi olmuştur. Ebû Abdillâh Niftaveyh de (ö. 323/935) Bağdat'ta bu asırlarda yaşamış önemli dil bilginlerinden biridir. Lügat, nahiv, şiir ve ahbâr ilimlerinin yanı sıra kelam, hadis, tefsir gibi diğer başka İslâmî ilimlerle de iştigal etmiştir. Ancak daha ziyade nahivci ve lügatçi kimliğiyle temayüz etmiştir. Çok yönlü bir âlim portresine sahip olan Niftaveyh, birçok alanda eser telif etmiş ve görüş bildirmiştir. Ne var ki eserlerinin çoğu günümüze ulaşmamıştır. Günümüze ulaşan iki eserinden biri, maksûr ve memdûd kelimelerin i'râb, ikil-çoğul halleri, çeşitli çekimleri vb. durumlarını ele aldığı el-Maksûr ve'l-memdûd adlı eseridir. Tezde öncelikle Niftaveyh'in yaşadığı dönemin siyâsî, sosyal ve ilmî açıdan durumuna kısaca değinilmiştir. Hayatı hakkında bilgi verilmiş ve ders aldığı hocalar ve öğrencileri ele alınmıştır. Zira dönemin havası gereği hoca-talebe ilişkisi büyük bir önemi haizdir. Arap dilinin yanısıra diğer İslâmî ilimlerdeki birikimine değinilmiştir. İştikak ve dilin kökenine dair görüşlerine yer verildikten sonra maksûr ve memdûd literatürüne dair genel bilgiler verilmiştir. Özel olarak ise Niftaveyh'in eseri maksûr ve memdûd geleneği açısından değerlendirilmiştir. Kelimelerin Arapça'daki kullanımları ve niteliklerinin ele alınması dilin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Zira bu tür kelimelerin Arap dilinde önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Bu çalışmada Niftaveyh'in ilmî hayatı ve kişiliğinin ortaya konulması hedeflenmiştir. Ayrıca genel olarak maksûr ve memdûd kelimeleri derleyen eserlerin nitelikleri özel olarak da Niftaveyh'in eserinin incelenmesi çalışmanın amaçları arasındadır. Çalışmanın sınırları gereği sadece öne çıkan maksûr-memdûd türü eserlere dair kısaca bilgi verilmiş ve Niftaveyh'in eseri detaylı bir şekilde incelenmiştir.