Arzu Durukan | Yeditepe University (original) (raw)

Papers by Arzu Durukan

Motif Akademi Halkbilimi Dergisi,, 2024

Bu çalışmanın amacı, Kars’ta gastronomi turizminin önemli unsurlarından biri olan yerel yemek ve ... more Bu çalışmanın amacı, Kars’ta gastronomi turizminin önemli unsurlarından biri olan yerel yemek ve restoran işletmecileri arasındaki ilişkiyi anlamak böylece onların gastronomi turizmine nasıl baktığını tespit etmektir. Bu amaçla çalışma tarihsel geçmişi olan ve Yerliler (bir grubun adıdır), Azeriler, Terekemeler, Türkmenler, Malakanlar, Kürtler gibi birçok farklı grubun birlikte yaşadığı, bunun sonucu olarak kültürel zenginliğe sahip olan Kars’ta yapılmıştır. Restoranların yerel yemeklerin yapımı ve tüketimindeki rolü ve bu yerel yemeklerin gastronomi turizmi açısından tanıtılması konusundaki farkındalıklarının tespit edilmesi için niteliksel yöntemin kullanıldığı antropolojik bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada katılımcı gözlem ve derinlemesine mülakat teknikleri kullanılmıştır. Çalışma sahası olarak Kars Kalesinin, Baltık tarzı mimari yapıların ve bu tarihi yapıların dekore edilmesiyle kullanıma açılmış olan yöresel menüleri bulunan restoranların bulunduğu, hediyelik eşya dükkânları ve peynir/bal dükkanlarıyla turistlerin şehirde en çok vakit geçirdiği yer olan Yusufpaşa Mahallesi seçilmiştir. Bu mahallede bulunan işletme sahibi ya da işletmeci 11 kişi ile Kars’ta derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler, yapılan gözlemler ve enformel görüşmeler sonucunda turizmin son dönemde Kars için neredeyse tek geçim kaynağı haline geldiği ancak bu işletmelerde nitelikli eleman sıkıntısı yaşandığı anlaşılmıştır. Gençlerin yorucu işleri tercih etmemesi, yemekleri bilen kadınların geleneksel eğilimler nedeniyle ev dışında, yemekle ilgili işletmelerde çalışmaması, iklim değişiklikleri nedeniyle kış turizminin gecikmesi turist sayısının sektörün sorunları olarak görünse de işletmecilerin ve halkın turizme olumlu yaklaştığı gözlemlenmiştir. TÜBİTAK tarafından desteklenmekte olan ve halen devam eden 122G024 numaralı “Kars'ta Gastronomi Turizmine Yöre Halkının Katkısının Belirlenmesi” başlıklı projenin bir parçası olan bu saha çalışmasının görüşmeleri yöre halkıyla ve Kars’a gelen turistlerle yapılmaya devam edilecek ve proje sonucunda elde edilen veriler ayrıca yine yayın olarak hazırlanacaktır.

Journal of Advanced Research in Social Sciences, 2022

This qualitative study aims to understand the food memory and food identity of a group who emigra... more This qualitative study aims to understand the food memory and food identity of a group who emigrated from Turkey to North Carolina for education or for work 30-40 years ago. For this purpose, one-to-one in-depth interviews were conducted with 14 persons, 12 women and 2 men living in North Carolina using the Zoom application. In the interviews, participants said that they are connected to their roots with their homeland's food, that is Turkish food. They had not given up on cooking and eating Turkish dishes. The memories they described are so to say proving food memory and food identity concepts which are searched in migration studies. These are sub-topics of food anthropology. Also, they have a real effort to serve Turkish food to their non-Turkish friends, neighbours and this effort seems to be an attempt to show their identity with their food. Besides, it can also be said that they were influenced by other cuisines and experienced a cultural diffusion.

ACADEMIC SOCIAL RESOURCES JOURNAL, 2021

Declared as a "public health emergency" by the World Health Organization in January 2020, the Cov... more Declared as a "public health emergency" by the World Health Organization in January 2020, the Covid-19 pandemic led to lockdowns in many parts of the world. Changes occurred in some daily habits like social interactions, the ability to cook, and eating habits. In this study, we aimed to assess the effects of Covid-19 induced confinement policies on comfort food consumption of a group of internet users in Turkey using a questionnaire. This questionnaire and Emotional Eater Questionnaire (EEQ) were answered by 602 participants. Comfort food consumption and different factors like gender, age differences, emotional status, and BMI were assessed anthropologically according to the local eating culture. As a result, we found that people consumed high-calorie comfort foods of local cuisine to cope with the difficult conditions of the pandemics, but the preferences changed according to gender, age, and emotional status, and this comfort food consumption generally caused weight gain.

ANTROPOLOJİ VE KÜLTÜREL BAKIŞ DERGİSİ , 2022

Bu çalışmanın amacı, milyarlarca insanın her gün milyarlarca kere yediği yemek ile ilgili çalışma... more Bu çalışmanın amacı, milyarlarca insanın her gün milyarlarca kere yediği yemek ile ilgili çalışmaların yapıldığı yemek/gıda antropolojisinin ne olduğunu incelemektir. Yemeğin insanların yaşam şekliyle, coğrafyayla, iklimle, inançlarla ve ritüellerle iç içe olması kaçınılmaz görünmektedir. Karın doyurmayı ve hayatta kalmayı sağladığı için tüketilen yemeği edinme, hazırlama ve tüketme alışkanlıkları son yıllarda hızla değişen teknoloji ve ona bağlı değişen yaşam şartları nedeniyle değişse de her koşulda insan yemek tüketmeye devam etmektedir. Paleoantropoloji, dil antropolojisi, fizik antropoloji gibi antropolojinin alt dallarından biri olan kültürel/sosyal antropolojinin de bir alt alanı olan yemeğin antropolojisi insanların yediklerine ya da yemediklerine, hangi yemeği neden yediklerine, yemeği nerede ve kiminle yediklerine, hangi saatte yediklerine, yemeği nasıl paylaştıklarına, yemeğin hissettirdiklerine ve hatırlattıklarına bakarak o topluluk hakkında fikir sahibi olmak için çalışmaktadır. Bunu yaparken kültür, tabu, sosyal bağ, göç, ritüel ve kültürel difüzyon gibi kavramları kullanır. Aileden edinilen yeme alışkanlıkları yaşanılan çevre ile değişmekte, şekillenmekte, insanın ve toplumun kimliği haline dönüşmektedir. Bu kimliği değiştirmek de genellikle zor olmaktadır. Toplumların kimliklerini belirleyen önemli unsurlardan birisi olan yemek kültürü, yemek antropolojisi çalışmalarının temelini oluşturmaktadır.

Antropoloji, 2021

Adding food to memory studies, revealing the historical information in human food form the basis ... more Adding food to memory studies, revealing the historical information in human food form the basis of food memory studies. The aim of this study is to understand the status of food habits after migration, to examine food memory and cultural memory. For this purpose, in-depth interviews were conducted with 8 people, 4 women and 4 men, between the ages of 58-83, who migrated from the mountain villages of Erzincan to Istanbul. To understand the similarities, differences, and common points, the participants were asked questions about their life, memories, and eating habits in Erzincan, as well as their life and food habits in Istanbul. The codes extracted from the audio recordings were collected in five categories, and these data were evaluated and analyzed. As a result, it was seen that the information about their origins and the stories of life in Erzincan are related to the meals in the memory of the different participants after their migration, the closest 14 years and the farthest 40 years ago, and that there is a cultural memory from the common information given by all of them.

İTO

Tüm hakları saklıdır. Bu yayının hiçbir bölümü, yazarın ve İTO'nun önceden yazılı izni olmaksızın... more Tüm hakları saklıdır. Bu yayının hiçbir bölümü, yazarın ve İTO'nun önceden yazılı izni olmaksızın mekanik olarak fotokopi yoluyla veya herhangi bir şekilde çoğaltılamaz. Eserin bazı bölümleri veya paragrafları, sadece araştırma veya özel çalışmalar amacıyla yazarın adı ve İTO belirtilerek bilgisi dâhilinde kullanılabilir.

International Journal of Gastronomy and Food Science, 2019

The purpose of this study was to find the generational differences and similarities in mindful ea... more The purpose of this study was to find the generational differences and similarities in mindful eating. For this cross-sectional study, Mindful Eating Questionnaire (MEQ) was chosen and the Turkish version of the questionnaire was used. Sub-scales of this version were Eating without Thinking, Emotional Eating, Eating Control, Awareness, Eating Discipline, Conscious Nutrition, and Interference. The questionnaire was published on the internet for one week in January 2019. 143 males and 455 females aged 15-72 years had joined the survey. In this intergenerational study, there were 43 people from the baby boomers generation, 137 people from X generation, 383 people from the Y generation, and 35 people from Z generation. Minimum BMI was 15.79 and maximum was 46.88 for the whole group. BMI values were inversely associated with MEQ score as expected. From this result, it can be said that mindful eating can play an important role in long-term weight maintenance. The mean value of Total Mindful Eating score appeared close to the upper limit in the specified range.
This means the internet user participants of the study were mindful eaters. Baby boomers had higher scores for nearly each sub-scales than other generations. The competitive, individualist generation X had had significantly higher scores for Emotional Eating and conscious eating sub-scales than the other generations. The free spirit generation Y had no significant scores in this study. For the lonely, deeply emotional generation Z, mindfulness is not important.

AL-FARABI International Journal on Social Sciences , 2021

ÖZET Bu çalışmanın amacı gıda kültürü çalışmalarında tat, koku, ses gibi duyulardan biri sayılabi... more ÖZET Bu çalışmanın amacı gıda kültürü çalışmalarında tat, koku, ses gibi duyulardan biri sayılabilen gıda hafızasının farklı yaş gruplarındaki durumunu görebilmektir. Bu amaçla literatürdeki çalışmalar incelenmiş ve bir bilgi edinme formu hazırlanmış ve İstanbul-Kadıköy'de yaşayan 92 kişiden bu formu doldurmaları istenmiştir. Hazırlanan bilgi formundaki sorulara verilecek cevaplarla katılımcıların hafızalarındaki gıda ile ilgili anılarının ortaya çıkartılabilmesi amaçlanmıştır. 18-39 yaş aralığındaki 46 katılımcıya, 40-60 yaş aralığında da 46 katılımcıya ulaşılmıştır. Bilgi edinme formuna verilen yanıtlar Microsoft Excel programına işlenmiş ve elde edilen sonuçların analizi için niceliksel bir değerlendirme yapılmıştır. Verilen yanıtlar değerlendirilirken en çok tekrar edilen yiyecekler belirlenmiş ve elde edilen veriler Türk mutfak kültürü ve yeme alışkanlıklarıyla karşılaştırılarak antropolojik olarak yorumlanmıştır. Sonuçlar göstermektedir ki 40-60 yaş grubundaki katılımcılar 18-39 yaş grubundaki katılımcılara göre geleneksel yemekleri daha çok hatırlamakta ve tercih etmektedir. Genç grupta ise hazır gıda tüketiminin daha yaygın olduğu, ancak her iki grubun da kültürel bilgi aktarımından etkilendiği ve buna bağlı olarak sonradan tanıştıkları yabancı gıdalara karşı gıda neofobisi olduğu anlaşılmıştır. ABSTRACT The aim of this study is to see the food memory, in different age groups, which can be considered as one of the senses such as taste, smell and sound in food culture studies. For this purpose, the studies in the literature were examined, an information acquisition form was prepared and 92 people living in Istanbul-Kadıköy were asked to fill this form. With the answers of the participants, it was aimed to reveal the food-related memories of them. 46 participants between the ages of 18-39 and 46 participants between the ages of 40-60 were reached. The responses given to the information form were processed in the Microsoft Excel program and a quantitative evaluation was made for the analysis of results. While evaluating the answers given, the most repetitive foods were determined, and the data obtained were compared with the Turkish cuisine culture and eating habits and interpreted anthropologically. The results show that the participants in the 40-60 age group remember and prefer traditional meals more than the participants in the 18-39 age group. It was understood that the consumption of ready-to-eat food was more common in young group, but both groups were affected by the transfer of cultural knowledge and consequently they had food neophobia towards foreign foods they met later.

Al Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

In this study, it was aimed to determine the changing in eating habits of women who migrated from... more In this study, it was aimed to determine the changing in eating habits of women who migrated from Kars to Istanbul. Kars, a city which is at the eastern tip of Turkey, Istanbul is a cosmopolitan city in the most western end. For this purpose, conversational interviews were done with 8 retired teachers who migrated almost 40 years ago. Before the interview, knowledge about the study was given to these participants and consent forms were taken. Interviews held in İstanbul during August 2019. The possible cultural diffusion after migration and the changes in food culture and the habits tried to be preserved were determined and thus, an evaluation was made about the power of diffusion in people's food choices. ÖZET Bu çalışmada Kars'tan İstanbul'a göç eden kadınların yeme alışkanlıklarındaki değişimin belirlenmesi amaçlandı. Türkiye'nin doğu ucunda yer alan Kars, İstanbul en batı ucunda kozmopolit bir şehir. Bu amaçla, yaklaşık 40 yıl önce İstanbul'a göç etmiş 8 emekli öğretmenle konu kapsamında görüşme yapılmıştır. Görüşme öncesinde bu katılımcılara çalışma hakkında bilgi verilmiş ve katılımcı rıza formları alınmıştır. Görüşmeler Ağustos 2019'da İstanbul'da yapılmıştır. Göç sonrası olası kültürel difüzyon ve gıda kültüründeki değişiklikler ve korunmaya çalışılan alışkanlıklar belirlendi ve böylece insanların gıda seçimlerinde difüzyonun gücü hakkında bir değerlendirme yapıldı.

Safran Kültür ve Turizm Araştırmaları Dergisi, 2020

The purpose of this study was to understand the culture and to evaluate the changes in the cultur... more The purpose of this study was to understand the culture and to evaluate the changes in the culture of Yoruks of Antalya-Serik. For this purpose, a cross-sectional study was done with a small group. Before field research, a deep literature search was done and with this knowledge obtained from the literature related to the history and lifestyle of Yoruks. In the field, conversational interviews were done with a Yoruk family in Serik. The participants seemed very eager and ambitious to continue their own culture, but it was observed that depending on the changes in the world, Yoruk's customs and traditions are also changing in spite of their resistance and powerful solidarity. It was thought that the developments in technology and communication and the understanding of the importance of education were the reasons for these changes.

DBHAD ULUSLARARASI HAKEMLİ BESLENME ARAŞTIRMALARI DERGİSİ International Peer-Reviewed Journal of Nutrition Research, 2019

Öz: Amaç: Bu çalışma, bir üniversitedeki Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin yağ fobisi pua... more Öz: Amaç: Bu çalışma, bir üniversitedeki Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin yağ fobisi puanlarını
belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Bu amaçla
araştırmaya katılmayı kabul eden 311 öğrenciye demografik sorular ve 14 maddelik Yağ Fobisi Ölçeğinden oluşan veri formları verilmiştir. Veriler biyostatik
olarak analiz edilmiş ve öğrencilerin yağ fobisi puanları bulunmuştur. Bulgular: Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencilerinin yağ fobisi, Beslenme ve
Diyetetik ve Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin yağ fobisi puanlarından anlamlı derecede düşük bulunmuştur.
Düşük kilolu öğrencilerin sağlıklı BMI aralığında olanlardan daha yüksek yağ fobisi skoru olduğu bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak, obez insanları tedavi edebilecek öğrencilerin şişman fobisi olduğu bulunmuştur.
Bu, gelecekte bireylerin obezite tedavisini olumsuz
yönde etkileyebilir. Bu nedenle, yağ fobisinden kaçınmak veya azaltmak için, eğitimde ve halkın bilinçlendirilmesinde yeni stratejiler geliştirilmeli ve daha geniş
bilimsel araştırmalar yapılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Yağ Korkusu, Obezite, BKI, Öğreciler, Düşük Kilo
Abstract: Objective: This study was carried out to
determine fat phobia scores of Faculty of Health Sciences students in a university. Method: For this purpose, 311 students who accepted to participate in the
research were given data forms consisting of demographic questions and 14-item Fat Phobia Scale. Data
was biostatistically analyzed and fat phobia scores of
students were found. Results: Fat phobia score of students who are studying Physical Therapy and Rehabilitation was found significantly lower than fat phobia
scores of Nutrition and Dietetics and Nursing students.
Students who are underweight were found to be have
significantly higher fat phobia score than students being in healthy BMI range. Conclusion: Consequently,
students were found to have fat phobia that affects individuals’ obesity treatment negatively. Thus, for avoiding or decreasing fat phobia, public awareness and new
strategies should be developed and broader scientific
researches are needed.
Key Words: Fatphobia, Obesity, BMI, Students, Underweight

The Journal of Food, 2019

ABSTRACT This study was conducted with 310 students of a university, to determine the approach of... more ABSTRACT
This study was conducted with 310 students of a university, to determine the approach of new generations to the plant-based diet and/or animal-based diet, and to examine the contribution of this approach to sustainable food. The data were evaluated using descriptive statistics in the computer. In the study, 97.7% of the participants had a mixed diet, 63.5% preferred to consume animal products for a healthy eating pattern. 79.7% stated that animal-based products cause more harm to nature. 66.5% of the participants stated that they could change their diet to protect nature. While it is not possible to transition wholly to
plant-based nutrition culturally and geographically, as a result of this research, it can be said that nutrition and environmental education needs to be enriched through state and international organizations in order to
achieve sustainability at every stage of the line from production to consumption.
Keywords: Animal based nutrition, plant based nutrition, sustainability, environment

Sociology and Anthropology, 2017

This anthropological research performed with different groups living in Kars, Turkey which are kn... more This anthropological research performed with different groups living in Kars, Turkey which are known as Yerli, Azeri, Kurds, Terekeme, Molokan and Alevi. Turkey is a very sensitive region between the Middle East and Europe. The presence of ethnic groups not only provides cultural wealth but also causes tension from time to time. Kars is a city with a lot of ethnic diversity, but nevertheless it is a city where tensions are least experienced. In Kars, unlike other places, they seem to live in peace. Therefore this city was chosen for the study. The goal was to understand this silence. The research method used for the study was in-depth interview and in-depth interviews were done with 13 people between the ages of 50-80 from each group. However, sometimes during negotiations someone else like a friend or a relative became a better source. At the end of the study, it was observed that humor was a means to emphasize the differences of different groups. It was noticed that the mutual dislike and/or superior properties of the groups were highlighted through jokes and funny stories. Funny stories had been told during dinners at the houses, at the large dining tables, even at formal dining tables of local and administrative managers. Food is a part of the culture, and important in developing social bonds. It is thought that, the parser effects of humor are destroyed by taking the unifying power of food. It is thought that, the power of food soften the situation without creating conflict.

International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS), 2017

Abstract Nutritional therapy and adaptation to this treatment are essential in Phenylketonuria (P... more Abstract
Nutritional therapy and adaptation to this treatment are essential in Phenylketonuria (PKU), a
congenital metabolic disease. This study was undertaken to determine the contribution of
families in coping with problems that make nutritional adaptation difficult.
Difficulties faced by families in achieving low-protein, low-phenylalanine-containing
products that are inadequate and expensive to achieve proper nutrition in PKU disease, the
ways to cope with these difficulties, the problems that can be or are experienced in harmony
with the environment of the patients, and the ways to cope with them consists the subject of
the study.
As a result of the study it is understood that it is necessary and important to educate the
families, to prevent the marriage of the relatives and to raise the awareness of the community
in order not to increase the prevalence of recessive diseases in general frame. In the private
area, the support of the family, the care to be shown about the nutrition, the minimization of
the negative effects of the environment, the self-confidence to be given to the patient can
create cognitive health and a life without any problems.
Keywords: Phenylketonuria, PKU, rare disorder, family, nutrition

Türkiye'nin en doğusundaki bu hüzünlü şehirde neredeyse sekiz ay boyunca kar yerden kalkmadığı iç... more Türkiye'nin en doğusundaki bu hüzünlü şehirde neredeyse sekiz ay boyunca kar yerden kalkmadığı için toprağı görmek mümkün olmaz. Güneşin erkenden doğduğu, zamanın sanki yavaşça geçtiği, bulutların yeryüzüne çok yakın olduğu bu soğuk ve karlı şehirde geçirilen saatler, yaşanan günler hep sıcakcık duygularla kalır insanın aklında.

16 Ulusal Halk Saglıgı Kongresi, Jul 31, 2013

Process Control and Quality

Jacobs Journal of Obesity, 2015

This is part of a PhD study which has been carried out in Kars, one of the eastern provinces of A... more This is part of a PhD study which has been carried out in Kars, one of the eastern provinces of Anatolia in Turkey. In the original study, some of the different groups living there, Azeris, Kurds, Terekemes, the Alevis called Turk-men in this region and Sunni Muslims Yerlis were interviewed. These are separated from each other due to their religious beliefs and called as different groups in this study. This is an anthropological research that is conducted to understand social structure of the region and understand the culture of constantly changing, conflicts and common food habits, lifestyles, preferences, and their interrelation of groups. It is the study that is implemented participant observation method and constituted with the evaluation of the compiled code of ethics according to information gathered through in-depth interviews. During this study an unexpected situation has been discovered and it has noticed that obesity problem is not experienced in this city. When the information that people, from each group, said were collected and evaluated number of results were found. Their efforts for protecting their culture, for holding the family together, attempting to protect the table layout, the lack of eating outside habit and most importantly the lack of fast food restaurants in the city have been identified as the reasons for not finding obesity.

International Peer-Reviewed Journal of Nutrition Research, 2016

Öz: Bilimin anne sütünün önemini kanıtlanmasına ve bu bilginin bir çok organizasyon aracılığıyla ... more Öz: Bilimin anne sütünün önemini kanıtlanmasına ve bu bilginin bir çok organizasyon aracılığıyla dünyaya yayılmaya çalışılmasına rağmen kültürel ve geleneksel alışkanlıkların durdurulabilmesi imkansız görünmektedir. Bu çalışma annelerin doğumdan önce ve doğumdan sonra maruz kaldıkları sosyal ve geleneksel etkileri göstermek için yapılmıştır. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'nde 19 anne ile derinlemesine mülakatlar yapılmış ve bu görüş-meler değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda annelerin bu sosyal ve geleneksel yöntemleri bildiği, bu yöntemleri genellikle annelerinden, kayınvalidelerinden, akraba ya da komşularından öğrendikleri anlaşılmıştır. Bu yöntemlerin doğruluğuna inanmasalar bile her biri bilimsel olmayan bu uygulamalardan en az birisini gerçekleştirmiştir. Abstract: Despite the fact that the importance of breast milk was proven by the science and despite the existence of studies conducted by many organizations globally in order to spread this knowledge, it seems to be impossible to stop the cultural and traditional habits. This study was carried out to determine the social and traditional influences to which the mothers are exposed before and after giving birth. 19 mothers were interviewed in the Gulhane Military Medical Academy Haydarpasa Training Hospital by using the in-depth interview method then these interviews were evaluated. At the end of the study it was understood that the mothers had knowledge about these social and traditional practices and these knowledge was received often from their mothers, mothers-in-law or from relatives and neighbors. It was seen that although they did not seem to believe in these practices, each of them performed at least one of these non-scientific suggestions.

Lebensmittel Wisselshatf Technologıe Journal , 1991

Thermal death kinetics of Leuconostoc mesenteroides and Bacillus coagulans were studied experimen... more Thermal death kinetics of Leuconostoc mesenteroides and Bacillus coagulans were studied experimentally in pH adjusted orange juice and glucose or sucrose added applejuice, respectively. The frequency factor and the activation energy of these processes were calculated by using the Arrhenius expression. The activiation entropy and the activation enthalpy were calculated with the analogy between the unimolecular chemical reactions and the microbial death kinetics byusing Eyring's theory

Motif Akademi Halkbilimi Dergisi,, 2024

Journal of Advanced Research in Social Sciences, 2022

ACADEMIC SOCIAL RESOURCES JOURNAL, 2021

ANTROPOLOJİ VE KÜLTÜREL BAKIŞ DERGİSİ , 2022

Antropoloji, 2021

İTO

International Journal of Gastronomy and Food Science, 2019

AL-FARABI International Journal on Social Sciences , 2021

Al Farabi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

Safran Kültür ve Turizm Araştırmaları Dergisi, 2020

DBHAD ULUSLARARASI HAKEMLİ BESLENME ARAŞTIRMALARI DERGİSİ International Peer-Reviewed Journal of Nutrition Research, 2019

The Journal of Food, 2019

Sociology and Anthropology, 2017

International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS), 2017

16 Ulusal Halk Saglıgı Kongresi, Jul 31, 2013

Process Control and Quality

Jacobs Journal of Obesity, 2015

International Peer-Reviewed Journal of Nutrition Research, 2016

Lebensmittel Wisselshatf Technologıe Journal , 1991

SANATTA FARKLI ODAKLAR, 2024

Fakültemiz “Sanatta Farklı Odaklar” kitabı Yeditepe Üniversitesi Yayınevi’nden e-kitap olarak ya... more Fakültemiz “Sanatta Farklı Odaklar” kitabı Yeditepe Üniversitesi Yayınevi’nden e-kitap olarak yayınlandı. Kitabın yayınlanmasında emeği geçen bütün hocalarımıza teşekkür ederim. 🙏🏼

Bu kitap, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültesinin disiplinlerarası çalışmaya olan inancının bir sonucu olarak ortaya konmuştur. Sanatta Farklı Odaklar, çeşitli disiplinleri ve alanları tek bir kitapta bir araya getirerek akademik alanın çok katmanlı durumunu yansıtmaktadır. Sanat Yönetimi, Moda, Gastronomi, Grafik Tasarım, Plastik Sanatlar ve Tiyatro bölümlerinden araştırmacılar, kendi alanlarındaki güncel önemli konuları okuyucuya sunmaktadır. Farklı disiplinlerden gelen çeşitli metinler, okuyucuya bugünün sanat, tasarım ve kültürünün karmaşıklığını ve zenginliğini anlamak için disiplinlerarası düşünme ve bağlantı kurma fırsatı verecektir.

Yayın Linki:
https://yayinevi.yeditepe.edu.tr/sanatta-farkli-odaklar/

Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince Yeditepe Üniversitesi Yayınevi'ne aittir. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım amaçlı kısa alıntılar dışında yayıncının izni alınmadan hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

Sanatta Farklı Odaklar, 2024

Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince Yeditepe Üniversitesi... more Bu kitabın her türlü yayın hakları Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince Yeditepe Üniversitesi Yayınevi'ne aittir. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım amaçlı kısa alıntılar dışında yayıncının izni alınmadan hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

Kriter Yayınevi, 2021

Kars, Türkiye’nin doğusunda, kendi kaderine terkedilmiş, sınırda olan ama sınır kapısı olmayan, e... more Kars, Türkiye’nin doğusunda, kendi kaderine terkedilmiş, sınırda olan ama sınır kapısı olmayan, evin tozlu kalmış köşesi gibi duran hüzünlü şehir. Hüzünlü dediğime bakmayın eğlenceli, kalender, bizim gördüğümüz o hüznü ve eksiği görmeden kendi içinde dayanışarak yaşayan insanların olduğu bir şehir. Tarihinde savaşlar, işgaller görmüş sonra da elinde kalanlarla yeniden ayağa kalkmış bir şehir. Farklı dinler ve farklı etnik grupların bir arada yaşadığı bu şehirdeki insanlara bakmak için gittim, “Hayat”ların içinde farklı grupların birbirlerini kabullenmesini, kaynaşmasını gördüm. Kan karışması dedikleri bu birliktelikleri ile ilgili yazıklarımı bir antropolog gözüyle size sunuyorum.