fatma sümer | Yeni Yüzyıl University (original) (raw)
Papers by fatma sümer
İt is about Diyarbakır Mothers.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi
Siyasi suçlar, doktrinde kabul gören çeşitli teoriler çerçevesinde, failin saiki ve suçla korunan... more Siyasi suçlar, doktrinde kabul gören çeşitli teoriler çerçevesinde, failin saiki ve suçla korunan hukuki değer dikkate alınarak tespit edilirler. Bu teoriler bağlamında yapılan bir değerlendirmeyle hükûmete karşı suçun bir siyasi suç olduğu görülmektedir. Siyasi suçlarda iade bakımından uygulama alanı bulan SİDAS’ın 3/1. maddesinde siyasi saikle işlenen suçlar ve bağlı siyasi suçlarda geri vermenin uygulanmayacağı düzenlenmektedir. Bununla beraber bu kuralın teamülllerle gelişen ve SİDAS’ta da yer alan bir istisnası olan Belçika kuralı, devlet başkanına karşı işlenen suçlarda geri verme kurumunun uygulanmasını gerektirmektedir. Zamanla adi suçların siyasi saikle işlenmeleri ya da siyasi nitelikteki hukuki değerleri korumaları halinde iade kurumunun uygulanmamasının toplumda adalet duygusunu zedelediği ve cezasızlığa yol açtığı anlayışı kabul görmüş, özellikle terör suçlarında bu sebeplerle iadeden kaçınılmasının önüne geçilmesini hedefleyen düzenlemeler ihdas edilmiştir. Hükûmete ka...
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları dergisi, Jun 30, 2021
The Journal of Human & Society, Apr 7, 2012
Terörizmin El Kitabı, 2023
Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm ve Avrupa Konseyi Mevzuatında Terör Suçları, Geri Verme ve ... more Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm ve Avrupa Konseyi Mevzuatında Terör Suçları, Geri Verme ve Adli Yardım
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021
İnsan & Toplum Dergisi (The Journal of Human & Society), Jun 30, 2012
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021
(Doktora tezimden türettiğim bu makaleye "dergipark" isimli internet sitesi aracılığıyla erişileb... more (Doktora tezimden türettiğim bu makaleye "dergipark" isimli internet sitesi aracılığıyla erişilebilir)
Siyasi suçlar, doktrinde kabul gören çeşitli teoriler çerçevesinde, failin saiki ve suçla korunan hukuki değer dikkate alınarak tespit edilir. Bu teoriler bağlamında yapılan bir değerlendirmeyle hükûmete karşı suçun bir siyasi suç olduğu görülmektedir. Siyasi suçlarda iade bakımından uygulama alanı bulan Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nin (SİDAS) 3/1. maddesinde siyasi saikle işlenen suçlar ve bağlı siyasi suçlarda geri vermenin uygulanmayacağı düzenlenmektedir. Bununla beraber bu kuralın teamüllerle gelişen ve SİDAS'ta da yer alan bir istisnası olan Belçika kuralı, devlet başkanına karşı işlenen suçlarda geri verme kurumunun uygulanmasını gerektirmektedir. Zamanla adi suçların siyasi saikle işlenmeleri ya da siyasi nitelikteki hukuki değerleri korumaları halinde iade kurumunun uygulanmamasının toplumda adalet duygusunu zedelediği ve cezasızlığa yol açtığı anlayışı kabul görmüş, özellikle terör suçlarında bu sebeplerle iadeden kaçınılmasının önüne geçilmesini hedefleyen düzenlemeler ihdas edilmiştir. Hükûmete karşı suçun cebirle işlenebilen bağlı hareketli bir suç olması dolayısıyla Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nde (TÖDAS) yer alan bu çerçevedeki düzenlemeler suç tipi bakımından uygulama alanı bulabilecektir.
Devlet, Birey ve Başörtülü Kadınlar , 2013
28 Şubat Sürecinde Devlet, Birey ve Başörtülü Kadınlar Hakkında Düşünceler. Umran Dergisinin 2013... more 28 Şubat Sürecinde Devlet, Birey ve Başörtülü Kadınlar Hakkında Düşünceler. Umran Dergisinin 2013 tarihli 28 Şubat özel sayısında yayımlanmıştır.
PYD-YPG'NİN ÇOCUK ASKERLERİ, 2018
2018 yılında yayınlanmıştır.
2018 yılında yayınlanmıştır.
2017 yılında yayınlanmıştır.
The Child Soldiers of the PYD/YPG, 2018
Following in the footsteps of the terrorist organization PKK, which has been systematically recru... more Following in the footsteps of the terrorist organization PKK, which has been systematically recruiting child soldiers since 1994, the PYD, the PKK’s Syrian branch, continues to recruit children today. Although the PKK/PYD signed the Deed of Commitment for the Protection of Children from the Effects Armed Conflict on October 5, 2013, in Qandil, Northern Iraq and responded to mounting criticism from international organizations by claiming that the use of children in combat was exceptional, there are individuals tasked specifically with recruiting and providing military training to children within the organization. At the same time, the forcible relocation of children to training camps by PYD officials (even at risk of violent clashes with the families of the children) and efforts to persuade children into joining the organization suggest that this situation is indeed systematic. This practice resulted from the decision by many individuals who were over the combat age and residents of PKK/PYD-controlled areas, to escape in an effort to avoid recruitment. Moreover, it is easier for the organization to indoctrinate and ensure the loyalty of children. Needless to say, the organization’s lack of combat-aged recruits attests to its lack of ideological legitimacy.
By using children in combat, terrorist organizations replace the agency of each child with their instrumentalization. Children are used by such organizations depending on their physical qualities, capabilities, suitability for the tasks at hand, and the organization’s needs. Therefore, using children in armed combat or in any other capacity is prohibited under international law. In this regard, the use of child soldiers entails the same types of abuse around the world. Notwithstanding, it is possible to argue that all existing data on the PKK applies to the PYD, provided that the two organizations have shared training camps, senior leaders, and methods. The PKK is known to use children in a range of combat missions, including guerilla-style and urban terror attacks, as well as for ideological purposes and sexual slavery.
The PYD pays lip service to fighting for the Kurdish people, liberty, women’s liberation, and defending the Syrian Kurds against attacks by the regime or DAESH, while borrowing heavily from Western, universal ideologies and publicly accepted values. As such, the group continues to take advantage of children and, at the same time, seeks to legitimize its actions with reference to globally accepted concepts. Using children in combat, however, remains immoral and unacceptable.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014
Cumhuriyetin ilk adalet bakanı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi fıkıh usulü hocası ve İstan... more Cumhuriyetin ilk adalet bakanı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi fıkıh usulü hocası ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kurucu dekanı Seyyid Bey tarafından hukuk fakültesi doktora salonunda verilen konferansa dair Osmanlıca tutulan notların transkript ve değerlendirmesiyle Seyyid Bey'in entelektüel biyografisinden oluşan metin İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisinde yayınlanmıştır.
"Anayasal İlkeler Bağlamında Taşıyıcı Annelik Sözleşmeleri", 2015
2015 yılında 7. Uluslararası Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi'den sunulan ve Bildiri kitabınd... more 2015 yılında 7. Uluslararası Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi'den sunulan ve Bildiri kitabında yayınlanan bu tebliğ, hukuk sistemimizde izin verilmeyen taşıyıcı annelik kurumunun serbest kalma olasılığını, Anayasada yer alan "dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez hak anlayışı", "bireysel özerklik ilkesi" ve "eşitlik ilkesi" çerçevesinde değerlendirmektedir.
İlk eğitimli diplomatlarımızdan biri olan Suad Muhtar tarafından kendi yayınladığı İstişare Dergi... more İlk eğitimli diplomatlarımızdan biri olan Suad Muhtar tarafından kendi yayınladığı İstişare Dergisinde yer alan Felsefe-i Hukuk-ı Cezaiyye yazıları. Çalışma bu yazıların transkript ve değerlendirmesi ile birlikte Suad Muhtar'ın ailesinden edinilen bilgilerin de yer aldığı entelektüel biyografisinden oluşmaktadır. 2. Uluslararası Türk Hukuk Tarihi Kongresinde sunulmuş ve bildiri kitabında yayınlanmıştır.
Homo Juridicus-Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme, 2012
Kitap Değerlendirmesi
Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçları, 2015
İşçi ve işveren, iş ilişkisinin birbirlerine ihtiyaç duyan, ancak çıkarları karşıt taraflarıdır. ... more İşçi ve işveren, iş ilişkisinin birbirlerine ihtiyaç duyan, ancak çıkarları karşıt taraflarıdır. Bu ilişkiye devletin hiçbir biçimde müdahale etmediği durumlarda güçlü taraf olan işverenin sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Tarihsel süreçte, işçilerin bu sebeple hak arama mücadelesine yöneldikleri ve zamanla bu çabalarını örgütlü bir biçimde sürdürdükleri görülmüştür. Günümüzde bu yöndeki girişimler ve bu çerçevede kullanılan araçlar hukuki değer taşımakta ve işlevsel olamamaları halinde devlet, işçi ve işverenin, iş ilişkisini sağlıklı bir biçimde tanzim edemeyecekleri öngörülmektedir.
Sözü edilen mücadele araçlarının ceza hukuku korumasına tabi tutulması ihtiyacının sonucu olduğunu düşündüğümüz ve çalışmamızın konusunu teşkil eden “sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçları”, ilk defa 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ihdas edilmiştir. Tezimizin birinci bölümünde, her iki suç bakımından kurulu bir sendikanın bulunması gerektiği için sendika kavramı üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde sendikal faaliyetler, sendikal hak ve özgürlükler ekseninde açıklanmış, üçüncü bölümde ise suç incelemesi yapılmıştır. Çalışma çerçevesinde sosyal ve ekonomik haklar nosyonunun ceza hukukuna esas alınmamasının sonuçları bu suç ekseninde değerlendirilmiştir.
Book Reviews by fatma sümer
Insight Turkey, 2019
Book Review
İt is about Diyarbakır Mothers.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi
Siyasi suçlar, doktrinde kabul gören çeşitli teoriler çerçevesinde, failin saiki ve suçla korunan... more Siyasi suçlar, doktrinde kabul gören çeşitli teoriler çerçevesinde, failin saiki ve suçla korunan hukuki değer dikkate alınarak tespit edilirler. Bu teoriler bağlamında yapılan bir değerlendirmeyle hükûmete karşı suçun bir siyasi suç olduğu görülmektedir. Siyasi suçlarda iade bakımından uygulama alanı bulan SİDAS’ın 3/1. maddesinde siyasi saikle işlenen suçlar ve bağlı siyasi suçlarda geri vermenin uygulanmayacağı düzenlenmektedir. Bununla beraber bu kuralın teamülllerle gelişen ve SİDAS’ta da yer alan bir istisnası olan Belçika kuralı, devlet başkanına karşı işlenen suçlarda geri verme kurumunun uygulanmasını gerektirmektedir. Zamanla adi suçların siyasi saikle işlenmeleri ya da siyasi nitelikteki hukuki değerleri korumaları halinde iade kurumunun uygulanmamasının toplumda adalet duygusunu zedelediği ve cezasızlığa yol açtığı anlayışı kabul görmüş, özellikle terör suçlarında bu sebeplerle iadeden kaçınılmasının önüne geçilmesini hedefleyen düzenlemeler ihdas edilmiştir. Hükûmete ka...
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları dergisi, Jun 30, 2021
The Journal of Human & Society, Apr 7, 2012
Terörizmin El Kitabı, 2023
Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm ve Avrupa Konseyi Mevzuatında Terör Suçları, Geri Verme ve ... more Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm ve Avrupa Konseyi Mevzuatında Terör Suçları, Geri Verme ve Adli Yardım
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021
İnsan & Toplum Dergisi (The Journal of Human & Society), Jun 30, 2012
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 2021
(Doktora tezimden türettiğim bu makaleye "dergipark" isimli internet sitesi aracılığıyla erişileb... more (Doktora tezimden türettiğim bu makaleye "dergipark" isimli internet sitesi aracılığıyla erişilebilir)
Siyasi suçlar, doktrinde kabul gören çeşitli teoriler çerçevesinde, failin saiki ve suçla korunan hukuki değer dikkate alınarak tespit edilir. Bu teoriler bağlamında yapılan bir değerlendirmeyle hükûmete karşı suçun bir siyasi suç olduğu görülmektedir. Siyasi suçlarda iade bakımından uygulama alanı bulan Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nin (SİDAS) 3/1. maddesinde siyasi saikle işlenen suçlar ve bağlı siyasi suçlarda geri vermenin uygulanmayacağı düzenlenmektedir. Bununla beraber bu kuralın teamüllerle gelişen ve SİDAS'ta da yer alan bir istisnası olan Belçika kuralı, devlet başkanına karşı işlenen suçlarda geri verme kurumunun uygulanmasını gerektirmektedir. Zamanla adi suçların siyasi saikle işlenmeleri ya da siyasi nitelikteki hukuki değerleri korumaları halinde iade kurumunun uygulanmamasının toplumda adalet duygusunu zedelediği ve cezasızlığa yol açtığı anlayışı kabul görmüş, özellikle terör suçlarında bu sebeplerle iadeden kaçınılmasının önüne geçilmesini hedefleyen düzenlemeler ihdas edilmiştir. Hükûmete karşı suçun cebirle işlenebilen bağlı hareketli bir suç olması dolayısıyla Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nde (TÖDAS) yer alan bu çerçevedeki düzenlemeler suç tipi bakımından uygulama alanı bulabilecektir.
Devlet, Birey ve Başörtülü Kadınlar , 2013
28 Şubat Sürecinde Devlet, Birey ve Başörtülü Kadınlar Hakkında Düşünceler. Umran Dergisinin 2013... more 28 Şubat Sürecinde Devlet, Birey ve Başörtülü Kadınlar Hakkında Düşünceler. Umran Dergisinin 2013 tarihli 28 Şubat özel sayısında yayımlanmıştır.
PYD-YPG'NİN ÇOCUK ASKERLERİ, 2018
2018 yılında yayınlanmıştır.
2018 yılında yayınlanmıştır.
2017 yılında yayınlanmıştır.
The Child Soldiers of the PYD/YPG, 2018
Following in the footsteps of the terrorist organization PKK, which has been systematically recru... more Following in the footsteps of the terrorist organization PKK, which has been systematically recruiting child soldiers since 1994, the PYD, the PKK’s Syrian branch, continues to recruit children today. Although the PKK/PYD signed the Deed of Commitment for the Protection of Children from the Effects Armed Conflict on October 5, 2013, in Qandil, Northern Iraq and responded to mounting criticism from international organizations by claiming that the use of children in combat was exceptional, there are individuals tasked specifically with recruiting and providing military training to children within the organization. At the same time, the forcible relocation of children to training camps by PYD officials (even at risk of violent clashes with the families of the children) and efforts to persuade children into joining the organization suggest that this situation is indeed systematic. This practice resulted from the decision by many individuals who were over the combat age and residents of PKK/PYD-controlled areas, to escape in an effort to avoid recruitment. Moreover, it is easier for the organization to indoctrinate and ensure the loyalty of children. Needless to say, the organization’s lack of combat-aged recruits attests to its lack of ideological legitimacy.
By using children in combat, terrorist organizations replace the agency of each child with their instrumentalization. Children are used by such organizations depending on their physical qualities, capabilities, suitability for the tasks at hand, and the organization’s needs. Therefore, using children in armed combat or in any other capacity is prohibited under international law. In this regard, the use of child soldiers entails the same types of abuse around the world. Notwithstanding, it is possible to argue that all existing data on the PKK applies to the PYD, provided that the two organizations have shared training camps, senior leaders, and methods. The PKK is known to use children in a range of combat missions, including guerilla-style and urban terror attacks, as well as for ideological purposes and sexual slavery.
The PYD pays lip service to fighting for the Kurdish people, liberty, women’s liberation, and defending the Syrian Kurds against attacks by the regime or DAESH, while borrowing heavily from Western, universal ideologies and publicly accepted values. As such, the group continues to take advantage of children and, at the same time, seeks to legitimize its actions with reference to globally accepted concepts. Using children in combat, however, remains immoral and unacceptable.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014
Cumhuriyetin ilk adalet bakanı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi fıkıh usulü hocası ve İstan... more Cumhuriyetin ilk adalet bakanı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi fıkıh usulü hocası ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kurucu dekanı Seyyid Bey tarafından hukuk fakültesi doktora salonunda verilen konferansa dair Osmanlıca tutulan notların transkript ve değerlendirmesiyle Seyyid Bey'in entelektüel biyografisinden oluşan metin İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisinde yayınlanmıştır.
"Anayasal İlkeler Bağlamında Taşıyıcı Annelik Sözleşmeleri", 2015
2015 yılında 7. Uluslararası Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi'den sunulan ve Bildiri kitabınd... more 2015 yılında 7. Uluslararası Balkanlarda Sosyal Bilimler Kongresi'den sunulan ve Bildiri kitabında yayınlanan bu tebliğ, hukuk sistemimizde izin verilmeyen taşıyıcı annelik kurumunun serbest kalma olasılığını, Anayasada yer alan "dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez hak anlayışı", "bireysel özerklik ilkesi" ve "eşitlik ilkesi" çerçevesinde değerlendirmektedir.
İlk eğitimli diplomatlarımızdan biri olan Suad Muhtar tarafından kendi yayınladığı İstişare Dergi... more İlk eğitimli diplomatlarımızdan biri olan Suad Muhtar tarafından kendi yayınladığı İstişare Dergisinde yer alan Felsefe-i Hukuk-ı Cezaiyye yazıları. Çalışma bu yazıların transkript ve değerlendirmesi ile birlikte Suad Muhtar'ın ailesinden edinilen bilgilerin de yer aldığı entelektüel biyografisinden oluşmaktadır. 2. Uluslararası Türk Hukuk Tarihi Kongresinde sunulmuş ve bildiri kitabında yayınlanmıştır.
Homo Juridicus-Hukukun Antropolojik İşlevi Üzerine Bir Deneme, 2012
Kitap Değerlendirmesi
Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi Suçları, 2015
İşçi ve işveren, iş ilişkisinin birbirlerine ihtiyaç duyan, ancak çıkarları karşıt taraflarıdır. ... more İşçi ve işveren, iş ilişkisinin birbirlerine ihtiyaç duyan, ancak çıkarları karşıt taraflarıdır. Bu ilişkiye devletin hiçbir biçimde müdahale etmediği durumlarda güçlü taraf olan işverenin sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Tarihsel süreçte, işçilerin bu sebeple hak arama mücadelesine yöneldikleri ve zamanla bu çabalarını örgütlü bir biçimde sürdürdükleri görülmüştür. Günümüzde bu yöndeki girişimler ve bu çerçevede kullanılan araçlar hukuki değer taşımakta ve işlevsel olamamaları halinde devlet, işçi ve işverenin, iş ilişkisini sağlıklı bir biçimde tanzim edemeyecekleri öngörülmektedir.
Sözü edilen mücadele araçlarının ceza hukuku korumasına tabi tutulması ihtiyacının sonucu olduğunu düşündüğümüz ve çalışmamızın konusunu teşkil eden “sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçları”, ilk defa 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ihdas edilmiştir. Tezimizin birinci bölümünde, her iki suç bakımından kurulu bir sendikanın bulunması gerektiği için sendika kavramı üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde sendikal faaliyetler, sendikal hak ve özgürlükler ekseninde açıklanmış, üçüncü bölümde ise suç incelemesi yapılmıştır. Çalışma çerçevesinde sosyal ve ekonomik haklar nosyonunun ceza hukukuna esas alınmamasının sonuçları bu suç ekseninde değerlendirilmiştir.
Insight Turkey, 2019
Book Review