Alev Erkmen | Yildiz Technical University (original) (raw)
Papers by Alev Erkmen
Arredamento Mimarlık, 2002
Akın Nalça Yayınları, Aralık 2010, İstanbul
Livenarch IV Conference Proceedings, Trabzon/Turkey 2009
Alev Erkmen, 2009
Osmanlı kutlama pratikleri, oldukça dar bir çerçeve ile sınırlanmış bir tarihyazınsal alan oluştu... more Osmanlı kutlama pratikleri, oldukça dar bir çerçeve ile sınırlanmış bir tarihyazınsal alan oluşturuyor. Bu konuda hatırı sayılır bir araştırma birikimi olmasına karşın (1) bunun, ne imparatorluğun ortaçağdan moderniteye varan uzun tarihinin, ne de toplumsal, coğrafi ve etnik farklılıklarının hakkını verecek bir çeşitlilik sunduğu söylenebilir. Açıkçası, Osmanlı dünyasının kutlamaları olarak incelenen ve üzerinde konuşulabilenler, henüz, belli başlı törenlere ilişkin, belli başlı kaynakların aktardıkları bilgiler merkezinde toplanıyor. Şimdiye dek en çok araştırma konusu edilmiş olan kutlamalar ise, cülus törenleri, şehzade doğumları ve sünnetleri, hanım sultan düğünleri, ordunun sefere uğurlanması ve fetihlerin kutlanması için düzenlenen ve Sûr--ı Hümâyun olarak anılan şenlikler ile, on dokuzuncu yüzyıla doğru bunlara eklemlenenerek hızla çoğunun yerini alan birkaç yıldönümünü kapsıyor. (2) Bunların tamamı, Osmanlı hanedanı üyeleri ile saray çevresi adına düzenlenmiş resmi etkinlikler: Şenlik olarak adlandırılmalarına ve halk katılımıyla gerçekleşmelerine karşın, bu katılımın biçim ve ölçüsü başta olmak üzere her ayrıntısı Osmanlı yönetici grupları tarafından belirlenen ve denetlenen gösterilerden oluşuyorlar. Dolayısıyla folklorik bir kutlama pratiğinden çok, bir imparatorluk geleneği oluşturduklarını belirtmek gerekli. Bu kutlamalara ilişkin araştırmalara kaynaklık eden tarihsel kayıtlar da, aslen aynı geleneğin bir parçası: Şenlikleri, manzum metinler ve minyatürlerle kitaplaştıran olağanüstü güzellikteki Sûrnameler ile kutlamaların günlük kayıtlarını tutan vakanüvis tarihleri de, tıpkı şenliklerin kendileri gibi, yine Osmanlı Saray kültürünün ürünü. Bunlar dışında bilinen kaynaklar ise seyahatnameler, izlenimlerini yazılı hale getirme alışkanlığındaki Avrupalı konukların hatıraları ve geç yılların basılı ve görsel yayınları ile sınırlı. Konu, bu kutlamalar için üretilmiş geçici mimarlıklar olduğunda, eldeki bilgi ve araştırma birikiminin sınırları olabildiğince daralıyor. (3) Yine aynı kaynakların, yine aynı törenler hakkında aktardıkları ayrıntılar yoluyla Osmanlı kutlama geleneğinin hangi efemeral mimarlıklar ürettiğini, en azından, belirleyebiliyoruz. Neredeyse bir çırpıda listelenebilecek, çeşitlilik açısından mütevazı sayılabilecek bir yapılar grubu oluşturuyorlar: Üst sınıf izleyicilerin seyir, oturma ve barınma gereksinimlerini karşılayan köşk, otağ, çadır, loca, tribün ve gölgelikler; şenlik gösterilerinde kullanılan mobil kale ve köşk gibi dekorlar; canbaz oyunları için kurulan gergi strüktürleri; su üzerinde yüzdürülen katlı strüktürler; dönme dolap, salıncak ve atlı kadırga gibi hareketli eğlence aletleri; esnaf alaylarının maket, nahıl ve şeker bahçeleri ile Osmanlı'daki ilk örnekleri on dokuzuncu yüzyıl eşiğinde ortaya çıkmış görünen bezemeli tak ve kemerler. Bunlara, tören alanlarının geçici mekansal düzenlemeleri ile ışık veya bitkilerle kurulan dekoratif donatılar da ekleniyor. İlginç olan, bu strüktürler hakkındaki bilinenlerin, neredeyse sadece varlıklarından ibaret olması. Eldeki veriler, bu mimari üretimlere dair elementer bilgileri bile tanımlamaya yetecek kapsamda değil: İki--üç istisna dışında bu strüktürleri kimin tasarladığı bilinmediği gibi, bunların nasıl ve nerede üretildikleri, maliyetleri, masraflarının hangi devlet birimince karşılandığı da belirsiz. Ebad, ölçek, malzeme ve konstrüktif detayları, çoğu durumda
Conference Presentations by Alev Erkmen
Politics in the History of Architecture as Cause & Consequence, ARCHHIST’13 Conference Proceedings, 24-27 April 2013, Mimar Sinan Fine Arts University, Ed.: E. Duyan, C. Öztürkcan, ss.300-308. ISBN: 978-605-4515-03-8. , 2013
Arredamento Mimarlık, 2002
Akın Nalça Yayınları, Aralık 2010, İstanbul
Livenarch IV Conference Proceedings, Trabzon/Turkey 2009
Alev Erkmen, 2009
Osmanlı kutlama pratikleri, oldukça dar bir çerçeve ile sınırlanmış bir tarihyazınsal alan oluştu... more Osmanlı kutlama pratikleri, oldukça dar bir çerçeve ile sınırlanmış bir tarihyazınsal alan oluşturuyor. Bu konuda hatırı sayılır bir araştırma birikimi olmasına karşın (1) bunun, ne imparatorluğun ortaçağdan moderniteye varan uzun tarihinin, ne de toplumsal, coğrafi ve etnik farklılıklarının hakkını verecek bir çeşitlilik sunduğu söylenebilir. Açıkçası, Osmanlı dünyasının kutlamaları olarak incelenen ve üzerinde konuşulabilenler, henüz, belli başlı törenlere ilişkin, belli başlı kaynakların aktardıkları bilgiler merkezinde toplanıyor. Şimdiye dek en çok araştırma konusu edilmiş olan kutlamalar ise, cülus törenleri, şehzade doğumları ve sünnetleri, hanım sultan düğünleri, ordunun sefere uğurlanması ve fetihlerin kutlanması için düzenlenen ve Sûr--ı Hümâyun olarak anılan şenlikler ile, on dokuzuncu yüzyıla doğru bunlara eklemlenenerek hızla çoğunun yerini alan birkaç yıldönümünü kapsıyor. (2) Bunların tamamı, Osmanlı hanedanı üyeleri ile saray çevresi adına düzenlenmiş resmi etkinlikler: Şenlik olarak adlandırılmalarına ve halk katılımıyla gerçekleşmelerine karşın, bu katılımın biçim ve ölçüsü başta olmak üzere her ayrıntısı Osmanlı yönetici grupları tarafından belirlenen ve denetlenen gösterilerden oluşuyorlar. Dolayısıyla folklorik bir kutlama pratiğinden çok, bir imparatorluk geleneği oluşturduklarını belirtmek gerekli. Bu kutlamalara ilişkin araştırmalara kaynaklık eden tarihsel kayıtlar da, aslen aynı geleneğin bir parçası: Şenlikleri, manzum metinler ve minyatürlerle kitaplaştıran olağanüstü güzellikteki Sûrnameler ile kutlamaların günlük kayıtlarını tutan vakanüvis tarihleri de, tıpkı şenliklerin kendileri gibi, yine Osmanlı Saray kültürünün ürünü. Bunlar dışında bilinen kaynaklar ise seyahatnameler, izlenimlerini yazılı hale getirme alışkanlığındaki Avrupalı konukların hatıraları ve geç yılların basılı ve görsel yayınları ile sınırlı. Konu, bu kutlamalar için üretilmiş geçici mimarlıklar olduğunda, eldeki bilgi ve araştırma birikiminin sınırları olabildiğince daralıyor. (3) Yine aynı kaynakların, yine aynı törenler hakkında aktardıkları ayrıntılar yoluyla Osmanlı kutlama geleneğinin hangi efemeral mimarlıklar ürettiğini, en azından, belirleyebiliyoruz. Neredeyse bir çırpıda listelenebilecek, çeşitlilik açısından mütevazı sayılabilecek bir yapılar grubu oluşturuyorlar: Üst sınıf izleyicilerin seyir, oturma ve barınma gereksinimlerini karşılayan köşk, otağ, çadır, loca, tribün ve gölgelikler; şenlik gösterilerinde kullanılan mobil kale ve köşk gibi dekorlar; canbaz oyunları için kurulan gergi strüktürleri; su üzerinde yüzdürülen katlı strüktürler; dönme dolap, salıncak ve atlı kadırga gibi hareketli eğlence aletleri; esnaf alaylarının maket, nahıl ve şeker bahçeleri ile Osmanlı'daki ilk örnekleri on dokuzuncu yüzyıl eşiğinde ortaya çıkmış görünen bezemeli tak ve kemerler. Bunlara, tören alanlarının geçici mekansal düzenlemeleri ile ışık veya bitkilerle kurulan dekoratif donatılar da ekleniyor. İlginç olan, bu strüktürler hakkındaki bilinenlerin, neredeyse sadece varlıklarından ibaret olması. Eldeki veriler, bu mimari üretimlere dair elementer bilgileri bile tanımlamaya yetecek kapsamda değil: İki--üç istisna dışında bu strüktürleri kimin tasarladığı bilinmediği gibi, bunların nasıl ve nerede üretildikleri, maliyetleri, masraflarının hangi devlet birimince karşılandığı da belirsiz. Ebad, ölçek, malzeme ve konstrüktif detayları, çoğu durumda
Politics in the History of Architecture as Cause & Consequence, ARCHHIST’13 Conference Proceedings, 24-27 April 2013, Mimar Sinan Fine Arts University, Ed.: E. Duyan, C. Öztürkcan, ss.300-308. ISBN: 978-605-4515-03-8. , 2013