Sibel Çalışkan Ercan | Istanbul Arel University (original) (raw)
Thesis by Sibel Çalışkan Ercan
Master Thesis, 2017
This study aims to analyze the impacts of new right ideology, which was dominant in 1980s during ... more This study aims to analyze the impacts of new right ideology, which was
dominant in 1980s during the Motherland Party (ANAP) period, which has increased
its impact during the Justice and Development (AK) Party era and which includes
neo-liberal and neo-conservative values, on social policy. In the first part of the
study, social policy has been analyzed in classical liberalism, social liberalism and
neo-liberalism periods in the light of the fact that social policy has changed
semantically and functionally over time. In addition, the emergence conditions of
social policy within the liberal periods, its meaning, scope, function and
transformation have been analyzed and the impact and shaping power of ideologies -
specially new right- on social policy with example from countries around the world,
have been explained. In the second part, the social policy which has been reshaped in
the shadow of the new right has been evaluated within the Turkish experience and in
different fields (education, health, social security, housing) and finally the emergence
of a new type (right) of social policy has been described.
Papers by Sibel Çalışkan Ercan
Kent Akademisi, Mar 15, 2019
There is a mutual and dependent interaction between human and the environment. People are heavily... more There is a mutual and dependent interaction between human and the environment. People are heavily influenced by the environment throughout their lives, and they also influence (positive-negative) the environment. Especially after the Industrial Revolution, the negative effects that started to be felt intensively caused various environmental problems to arise. At the point that came environmental problems come to mind today; it seems that the destruction of the ozone layer is beginning to pose a threat for the future, as many plant and animal species are consumed, access to clean and adequate water becomes difficult, the effect of desertification increases rapidly, forest areas begin to disappear. Environmental problems that threaten the whole world affects every aspect of human life, the future of mankind at least as far as today and there is a danger potential for future generations. The degradation of ecological balance and the diversity of environmental problems invite all people to be sensitive. In addition to individuals, States and international organizations, local governments have a large share in the Elimination of environmental problems or minimizing their impact. It is obvious that local governments established to improve people's living spaces should take serious responsibilities in environmental affairs. The ability of local governments to intervene directly and rapidly in response to the changing environmental problems of cities makes them a key actor about the environment. In this study will focus on the policies that local governments have against environmental problems and the effectiveness of the solutions; Turkey in particular will focus on the environmental issues, environmental management and environmental policies of local governments. Then, will be evaluated the main environmental problems of Ardahan Province and projects and activities developed by the Municipality of Ardahan. As a result, alternative solution proposals will be given to ensure that the natural values in Ardahan and its surroundings are protected at optimal levels. During the research phase, domestic and foreign literature related to the subject will be scanned. For the environmental applications of the Municipality of Ardahan will be applied to the written-verbal media sources, activity reports of the Municipality, related texts.
Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Oct 31, 2018
Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelinin i... more Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelinin istihdamı, kariyeri, liyakati ve kamu hizmetine yönelik performansı geçmişte olduğu gibi bugün de tartışılan ve çözüm üretilmeye çalışılan konular içerisindedir. Bu bağlamda personelin istihdamı, yerine getirdiği hizmetin niteliği/zorluğu, işin gerektirdiği niteliklere haiz olup olmadığı, çalışma koşulları, iş yükü vb. açıdan bakıldığında adil bir ücret ve ödül sisteminin Türk kamu personel sisteminde uygulanıp uygulanmadığı söz konusu tartışmaların odağında yer almaktadır. Kamu çalışanından işin gerektirdiği nitelikler çerçevesinde etkin ve verimli olması beklenmektedir. Bunu ölçmenin bir yöntemi olarak performans (başarı) değerlendirme sistemi, bugün kamu yönetimi disiplini içerisinde araştırılmaktadır. Sistem, performans artışı sağlama amacına hizmet etmek üzere geliştirilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre kamu yönetiminde performans değerlendirme sistemi, çalışanlar tarafından benimsendiği ve düzgün bir şekilde uygulandığı takdirde rekabet üstünlüğü doğuracaktır. Bu noktada performans değerlendirme sistemi çalışanlar açısından hep olumlu sonuçlar mı doğurmaktadır? Yoksa artılarına eksiler de eşlik etmekte midir? İşte araştırmada bu spesifik sorulara odaklanılmakta ve söz konusu sorulara cevap üretme amacı güdülmektedir. Ayrıca avantaj ve dezavantajları analiz edilen sistemin Türk kamu personel yönetiminde uygulanabilirliği ele alınmaktadır. Sistemin avantajları ve dezavantajlarının neler olduğu ortaya konulurken, Türk kamu personel sisteminde tüm memur sınıfları için evrensel/standart değerlendirme kriterlerinin mümkün olup olmayacağı, değerlendirmeyi yapacak kişi ve kurumların sistemin sonuçları açısından nelere etki edebileceği de çalışmada ayrıca teorik olarak ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Dec 2, 2022
Yapay zeka (YZ) mevcut ve gelişen uygulamaları aracılığıyla, insan kaynakları yönetiminin hak ett... more Yapay zeka (YZ) mevcut ve gelişen uygulamaları aracılığıyla, insan kaynakları yönetiminin hak ettiği değeri kazanmasına ve farklılık yaratmasına katkı sunmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminde yapay zekanın asıl işlevi; çalışanlara yardım etmek, onların eğitim-gelişimleriyle işlerinde daha uzman olmalarını mümkün kılmaktır. Bunun için mümkün olan en iyi rahat çalışma ortamını oluştururken, çalışanların avantaj ve dezavantajlı yönlerini tespit ederek onların kurum içindeki kariyer seçimlerinde rehberlik haritası hazırlamaktır. Ancak bu destek, bazen çalışanlar tarafından negatif değerlendirilmektedir. Çalışanlar, yapay zekanın işlerini ellerinden alacağı ve kendi yerlerine geçeceği algısına kapılmaktadırlar. Günümüzde insan kaynakları iş süreçlerinde yoğun biçimde kullanılan yapay zeka özellikle iş süreçlerinin hızlanması ve yaşanabilecek olan insan odaklı hataların azaltılması için oldukça önemli hale gelmiştir. Bu çalışma kapsamında insan kaynakları yönetiminde yapay zeka kullanımı konusu incelenmeye çalışılmıştır.
Ankara Üniversitesi Küresel Ekolojik Güvenlik Uluslararası Sempozyumu, 2019
Sanayileşme ile birlikte başlayan hızlı ve sağlıksız kentleşme süreci suç olaylarının giderek art... more Sanayileşme ile birlikte başlayan hızlı ve sağlıksız kentleşme süreci suç olaylarının giderek artmasına neden olmuştur. Sürekli artış eğilimi gösteren ve çeşitlenen suçlar karşısında girişilen mücadele çabaları zamanla yetersiz kalmış; kentsel güvenliğin sağlanmasından sorumlu olan devletin veya fiiliyattaki güvenlik güçlerinin mücadele sürecini farklı paydaşlarla yönetme gerekliliği ortaya çıkmıştır. İşte bu gereklilikten doğan “mahalle gözetim programı (neighbourhood watch)”, kentsel
alanda ortaya çıkan belli başlı suçlar karşısında yerel toplumun bulunduğu mahalledeki güvenlik güçlerine destek sunmasını öneren, katılımcı bir suç önleme stratejisine ve formülasyona karşılık
gelmektedir. Çalışmada değişen yönetim kodlarına koşut bir seyir izleyerek değişen güvenlik anlayışı ve bu yeni güvenlik anlayışının ürünü olarak ortaya çıkan mahalle gözetim programı hakkında bilgi
verilmekte, bir suç önleme stratejisi olarak geliştirilen bu programın artıları ve eksileri üzerine tartışılmaktadır. Diğer bir ifadeyle genel olarak güvenlik alanındaki değişim süreci ve sürecin temel dinamikleri konu edilmekte, özelde ise sözü edilen süreçte toplum temelli kentsel güvenlik
formülasyonu olarak sunulan mahalle/komşuluk alanı gözetim sistemi ile ilgili bir değerlendirme yapılmaktadır. Temel olarak üç bölümden oluşan çalışmada öncelikle “kent, suç ve güvenlik” başlığı
altında kavramsal çerçeve çizilmeye, akabinde “kentsel güvenlik anlayışında değişim” başlığı altında kamu yönetimi alanındaki paradigma değişiminin güvenlik alanındaki yansımalarına ışık tutulmaya
çalışılmakta, son olarak “bir suç önleme stratejisi ve formülasyonu olarak mahalle gözetim programı” başlığı altında sözü edilen program, farklı ülke deneyimleri referans alınarak değerlendirilmektedir.
Tüm değerlendirmeler ışığında güvenlik anlayışının ve dolayısıyla hizmetlerinin, 1980’li yıllarda başlayan kamu yönetimi reform sürecinin etkilerinden uzak kalmasının mümkün olmadığı ve
tabiatıyla değişime uğradığı tespit edilmiş; gönüllülük ve toplum merkezli yeni güvenlik anlayışından hareketle geliştirilen mahalle gözetim programının hem olumlu hem de olumsuz tarafları olduğu sonucuna ulaşılarak bir takım öneriler getirilmiştir.
Through its current and emerging applications, AI helps to find and change the appropriate strate... more Through its current and emerging applications, AI helps to find and change the appropriate strategic value for human resources. The main purposes of artificial intelligence in human resources management; assisting employees, developing them and making them more competent in their jobs. It also provides the best working environment, helps employees identify their skills, and creates a roadmap for career choice within the organization. However, sometimes this support is misunderstood by employees. Employees may have an understanding that AI will take over and replace jobs. Artificial intelligence, which is widely used in human resources business processes today, is especially important in terms of accelerating business processes and reducing human errors. This study aimed to investigate the use of artificial intelligence in human resource management.
Yapay zeka (YZ) mevcut ve gelişen uygulamaları aracılığıyla, insan kaynakları yönetiminin hak ettiği değeri kazanmasına ve farklılık yaratmasına katkı sunmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminde yapay zekanın asıl işlevi; çalışanlara yardım etmek, onların eğitim – gelişimleriyle işlerinde daha uzman olmalarını mümkün kılmaktır. Bunun için mümkün olan en iyi rahat çalışma ortamını oluştururken, çalışanların avantaj ve dezavantajlı yönlerini tespit ederek onların kurum içindeki kariyer seçimlerinde rehberlik haritası hazırlamaktır. Ancak bu destek, bazen çalışanlar tarafından negatif değerlendirilmektedir. Çalışanlar, yapay zekanın işlerini ellerinden alacağı ve kendi yerlerine geçeceği algısına kapılmaktadırlar. Günümüzde insan kaynakları iş süreçlerinde yoğun biçimde kullanılan yapay zeka özellikle iş süreçlerinin hızlanması ve yaşanabilecek olan insan odaklı hataların azaltılması için oldukça önemli hale gelmiştir. Bu çalışma kapsamında insan kaynakları yönetiminde yapay zeka kullanımı konusu incelenmeye çalışılmıştır.
Istanbul University - DergiPark, Aug 11, 2022
Kamu Yönetimi ve Politikaları Dergisi, 2022, 2022
Sosyal politika, uygulandığı dönemin hâkim yaklaşımının gölgesinde, kazandığı veya yitirdiği anla... more Sosyal politika, uygulandığı dönemin hâkim yaklaşımının gölgesinde, kazandığı veya yitirdiği anlam ve değerler ile köklü bir değişime uğramıştır. Zaman içerisinde uğradığı değişim neticesinde hem içerik olarak hem de kurum ve mekanizmalarıyla yeni bir görünüme kavuşmuştur. Yeni görünümü her nasıl olursa olsun sosyal politika, ahlaki ve politik değerlerden bağımsız düşünülemez. Dolayısıyla sosyal politikanın ne olduğuna ve nasıl olması gerektiğine ilişkin yapılacak bir fikir inşasının ahlaki ve politik değerleri içermesi gerekir. Bu bağlamda, İkinci Dünya Savaşı’nın enkazında Beveridge Raporu’yla toplumsal sorunlara karşı başlatılan mücadelenin ve müteakiben refah döneminde sosyal politika konusunda yapılan tartışmaların ve çalışmaların ahlaki bir zemine kavuşturduğu sosyal politika tartışmaları, 1970’lerin sonu itibarıyla neoliberal yaklaşımın gölgesinde yeni bir değişim sürecine girmiştir. Bu değişim süreciyle birlikte ahlaki ve politik değerler üzerinden kazandığı anlamını giderek yitirmeye başlamış günümüz rasyonalitesinde sosyal politika ekonomik mantık ile çerçevelenen bir anlam kipine doğru evrilmeye başlamıştır. Sosyal politika söyleminin ekonomikleştirilmesi, sosyal politikanın geleneksel unsurlarının birçok yönüyle aşınmasına yol açmıştır. Neoliberalizmin epistemik bir çerçevede ele alındığı bu çalışmada, neoliberalizmle birlikte sosyal politikanın ahlaki/siyasi değerlerden uzaklaştırılarak nasıl dönüştürüldüğü ve ekonomileştirildiği sorusuna eleştirel bir dille syanıt verilmeye çalışılmaktadır.
Kent Akademisi Dergisi, 2019
İnsan ve çevre arasında karşılıklı ve bağımlı bir etkileşim söz konusudur. İnsan yaşamı boyunca y... more İnsan ve çevre arasında karşılıklı ve bağımlı bir etkileşim söz konusudur. İnsan yaşamı boyunca yoğun olarak
çevreden etkilenmekte ve aynı zamanda ona olumlu-olumsuz etkide bulunmaktadır. Özellikle Sanayi Devrimi
sonrasında yoğun olarak hissedilmeye başlanan olumsuz etkiler çeşitli çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Bugün çevre sorunlarının geldiği nokta düşünüldüğünde birçok hayvan ve bitki türünün tükendiği, temiz ve
yeterli suya erişimin zorlaştığı, çölleşme etkisinin hızla arttığı, ormanlık alanlarda daralmaların başladığı, ozon
tabakasındaki tahribatın gelecek adına tehlike oluşturmaya başladığı görülmektedir. Dünyayı topyekûn tehdit eden
çevre sorunları insan hayatının her alanını etkilemekte, insanlığın geleceğini de en az bugünü kadar ilgilendirmekte ve
gelecek nesiller için de tehlike potansiyeli taşımaktadır. Ekolojik dengenin bozulması ve bu bağlamdaki sorunların
çeşitlenmesi tüm insanlığı duyarlı olmaya davet etmektedir. Çevre sorunlarının ortadan kaldırılması yahut etkilerinin
en aza indirilmesi konusunda, bireyler, devletler ve uluslararası kuruluşların yanında, yerel yönetimlere de büyük pay
düşmektedir. İnsanların yaşam alanlarını iyileştirme amacıyla kurulan yerel yönetimlerin çevresel meselelerde ciddi
sorumluluklar üstlenmesi gerektiği ortadadır. Yerel yönetimlerin kentlerin farklılaşan çevre sorunlarına yönelik
doğrudan ve hızlı müdahalede bulunabilmeleri onları çevre hususunda kilit aktör konumuna taşımaktadır. Bu
çalışmada, yerel yönetimlerin çevre sorunlarına yönelik uyguladığı politikalar ve çözüm noktasındaki etkinliği konu
edilecek; Türkiye özelinde temel çevre sorunları, çevre yönetimi ve yerel yönetimlerin çevre politikaları üzerinde
durulacaktır. Akabinde Ardahan ilinin başat çevre sorunları ve Ardahan Belediyesinin söz konusu çevresel sorunlara
çözüm üretmek üzere geliştirdiği projeler, faaliyetler kısaca çözüm pratikleri değerlendirilecektir. Sonuç olarak,
Ardahan ve çevresinde bulunan doğal değerlerin optimal düzeyde korunabilmesinin sağlanması için alternatif çözüm
önerilerine yer verilecektir. Araştırma aşamasında konuyla ilgili yerli ve yabancı literatür taranacak, Ardahan
Belediyesinin çevre uygulamaları için yazılı-sözlü medya kaynakları, belediyenin faaliyet raporları ve ilgili metinlere
başvurulacaktır.
Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2018
ÖZ Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelini... more ÖZ Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelinin istihdamı, kariyeri, liyakati ve kamu hizmetine yönelik performansı geçmişte olduğu gibi bugün de tartışılan ve çözüm üretilmeye çalışılan konular içerisindedir. Bu bağlamda personelin istihdamı, yerine getirdiği hizmetin niteliği/zorluğu, işin gerektirdiği niteliklere haiz olup olmadığı, çalışma koşulları, iş yükü vb. açıdan bakıldığında adil bir ücret ve ödül sisteminin Türk kamu personel sisteminde uygulanıp uygulanmadığı söz konusu tartışmaların odağında yer almaktadır. Kamu çalışanından işin gerektirdiği nitelikler çerçevesinde etkin ve verimli olması beklenmektedir. Bunu ölçmenin bir yöntemi olarak performans (başarı) değerlendirme sistemi, bugün kamu yönetimi disiplini içerisinde araştırılmaktadır. Sistem, performans artışı sağlama amacına hizmet etmek üzere geliştirilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre kamu yönetiminde performans değerlendirme sistemi, çalışanlar tarafından benimsendiği ve düzgün bir şekilde uygulandığı takdirde rekabet üstünlüğü doğuracaktır. Bu noktada performans değerlendirme sistemi çalışanlar açısından hep olumlu sonuçlar mı doğurmaktadır? Yoksa artılarına eksiler de eşlik etmekte midir? İşte araştırmada bu spesifik sorulara odaklanılmakta ve söz konusu sorulara cevap üretme amacı güdülmektedir. Ayrıca avantaj ve dezavantajları analiz edilen sistemin Türk kamu personel yönetiminde uygulanabilirliği ele alınmaktadır. Sistemin avantajları ve dezavantajlarının neler olduğu ortaya konulurken, Türk kamu personel sisteminde tüm memur sınıfları için evrensel/standart değerlendirme kriterlerinin mümkün olup olmayacağı, değerlendirmeyi yapacak kişi ve kurumların sistemin sonuçları açısından nelere etki edebileceği de çalışmada ayrıca teorik olarak ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Book Chapters by Sibel Çalışkan Ercan
Yapay Zeka Yönetim ve Eğitim, 2024
Bu çalışma, yerel yönetimlerde yapay zekanın sorunsuz bir şekilde entegrasyonu için en iyi uygula... more Bu çalışma, yerel yönetimlerde yapay zekanın sorunsuz bir şekilde entegrasyonu için en iyi uygulamaları, politika çerçevelerini ve yönergeleri derinlemesine inceleyerek bu önemli konulara odaklanmayı amaçlamaktadır. YZ uygulamalarının kapsamlı bir perspektifini sunarak, yerel yönetimlerde gelişen yapay zeka alanında ilerlemek için gereken bilgi ve içgörüleri sağlamayı hedefleyen bu çalışma, yapay zekanın geniş yelpazesini, fırsatlarını ve risklerini keşfetmektedir. Söz konusu keşfin gerekliliği, yapay zeka ve yerel yönetimler ilişkisinin son derece önemli bir konu ve toplumsal etken olmasından kaynaklanmaktadır. Öyle ki yerel yönetimler yapay zeka teknolojilerini benimsedikçe, yenilik potansiyelleri artar ve kamu hizmetlerinin geliştirilmesindeki sınırlar ortadan kalkar. Böylece yapay zekanın gücünden yararlanan yerel yönetimler, daha akıllı, daha sürdürülebilir ve kapsayıcı topluluklar oluşturma yolculuğunda dönüştürücü bir etki yaratabilirler (Charles vd., 2022: 1). Dolayısıyla bu çalışma, yerel yönetimlerde yapay zeka teknolojilerinin çeşitli uygulama alanlarını araştırmak ve bu uygulamaların potansiyel faydalarını ve risklerini incelemektedir. Gerçek dünya örnekleri ve vaka çalışmaları üzerinden, yapay zekanın yerel düzeydeki yönetişim manzarasını nasıl dönüştürdüğünü açığa çıkarmaktadır. Aynı zamanda, çalışma, yerel yönetimlerde yapay zeka kullanımının farklı yönlerine odaklanarak, veri tabanlı karar alma, yapay zeka destekli iletişim ve hizmetler, şehir planlaması ve kamu güvenliği gibi kritik konuları ele almakta ve bunlarla esasında yerel yönetimler için yapay zekanın gelecekteki rolü incelenmiş olmaktadır.
AREL USAM ULUSAL KONGRE-TÜRKİYE’DE SIFIR ATIK: TESPİTLER, BEKLENTİLER VE FIRSATLAR, 2023
Atık, tüm dünyanın ortak sorunudur. Atık sorunuyla mücadele edebilmek için yıllardır farklı ölçek... more Atık, tüm dünyanın ortak sorunudur. Atık sorunuyla mücadele edebilmek için yıllardır farklı ölçek ve nitelikte çözümler önerilmektedir. Bu çalışmada yerel ölçekli ve ‘sıfır atık’ olarak nitelendirilen atık yönetim anlayışına yönelik çözüm önerilerine odaklanılmakta olup, Avrupa’nın öncü sıfır atık belediyelerinin güncel atık yönetimi uygulamaları incelenmektedir. Söz konusu belediyeler, şehirlerin ve toplulukların sıfır atığa geçişine yardımcı olmaya adanmış bir Sıfır Atık Avrupa Programı olan Sıfır Atık Şehirler’den
(Zero Waste Cities) referansla belirlenmiştir. Bu bağlamda İspanya’daki Hernani ve Pontevedra, İtalya’daki Bitetto ve Milano ve Galler’deki Merthyr Tydfil belediyeleri atık yönetimi uygulamaları açısından incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, Avrupa’nın Sıfır Atık Şehirlerinde çok çeşitli bağlamlarda sergilenen yerel sıfır atık stratejilerinin ve hayata geçirilen uygulamaların ekolojik, ekonomik ve sosyal faydalarına dikkat çekmek
ve bilhassa Türkiye’deki belediyelere ilgili konuda ışık tutmaktır. Dolayısıyla bu çalışmada Avrupa’nın Sıfır Atık Şehirlerinin hikayelerine yer verilmesinin nihai amacı, başka şehirlerin yerel yönetim birimlerine aynı yolu izlemeleri için umut ve ilham kaynağı olabilmektir. Ayrıca araştırma sonuçları, yerel makamların atık sorununu nasıl ve neden fark etmesi ve gelecekte harekete geçmeye zorlanmak yerine şimdi harekete geçmeye karar vermesi gerektiğini göstermektedir.
UFUK ÜNİVERSİTESİ BİRİNCİ ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ 21. Yüzyılda Ekonomi, Siyaset ve Çevre Boyutlarıyla Dünya TAM METİN KİTABI, 2021
İnsan tüm yaşamı boyunca çevreden etkilenmekte ve aynı zamanda bağımlı değişken olarak çevreye et... more İnsan tüm yaşamı boyunca çevreden etkilenmekte ve aynı zamanda bağımlı değişken olarak çevreye etki etmektedir. Doğal çevredeki var olan düzen ve denge, sanayileşme gelişmeleri paralelinde ortaya çıkan ve günümüzde artarak devam eden ekolojiye yönelik tehditler nedeniyle bozulmaya yüz tutmaktadır. Bu yüzden çevre konusu son yıllarda tüm dünya gündeminde üst sıralarda yer almıştır. Çevre sorunlarının insan yaşamına kastetme düzeyine ulaşması, muhtelif çözümler aranmasını ve çevre hakkının ayrı bir hak olarak düzenlenmesini gerekli kılmıştır. Çevre temasının odağa alındığı çalışmada yeni bir insan hakkı olarak gündeme gelen çevre hakkı genel hatlarıyla incelenmekte olup, ülkemizde var olagelmiş çevre sorunları ile devlet ve bireylerin bu sorunların aşılması noktasındaki rolü ve katkısı değerlendirilmektedir. Neticede değişen dünya dengeleriyle birlikte artış ve çeşitlilik gösteren çevresel sorunların aşılmasında kilit role sahip olan aktörler ve dinamikler ortaya koyulmaya çalışılmış ve öz olarak şu yargılara ulaşılmıştır: Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının sağlanması ve bu hakka yönelik ihlallerin önlenmesinde kuşkusuz devletlere büyük sorumluluk düşmekte ve siyasal irade, yürüttüğü çevre politikalarıyla bu sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmaktadır. İnsanlık için böylesine önemli bir konuda devreye girecek ve çevrenin korunmasını sağlayacak olan tek aktör devletler değildir, bireylere de bu konuda önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Çevre sorunlarının geldiği son nokta düşünüldüğünde, daha yaşanılabilir bir gelecek ve çevresel sorunların çözümü için belki de en etkili ve kalıcı yöntem çevresel farkındalık oluşturmak ve bu konuda bilinçli bir toplum yetiştirmektir.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KENTBİLİM FOTOĞRAFLARI Tarih Kültür Yönetim Çevre, 2020
Bu çalışma, kentsel güvenlik konusunu merkeze alan betimsel bir incelemedir. Ayrıca kentsel güven... more Bu çalışma, kentsel güvenlik konusunu merkeze alan betimsel bir incelemedir. Ayrıca kentsel güvenlik konusunda teorik bilgi sağlama ve konunun pratik yaşamdaki yansımalarını Türkiye örneği üzerinden ortaya koyma amacını taşımaktadır. Kısaca çalışmada kentsel güvenlik politikaları, aktörleri ve uygulamalarının izi sürülmektedir. Bu bağlamda öncelikle kentsel güvenlik çerçevesinde; kent, suç ve güvenlik kavramları ve kavramlar arası ilişki açıklanmakta, müteakiben kentsel güvenlik politikaları ve kentsel suçlarla mücadele noktasında geliştirilen önlem stratejileri, güvenli kent yaklaşımı ve bu süreçte aktif rol oynayan aktörler irdelenmekte ve izleyen kısımda kent güvenliğinin sağlanması için geliştirilen uygulamalar ve sistemler (güvenlik teknolojileri) ele alınmaktadır. Sonuç olarak kentsel güvenlik konusuna ilişkin gelişmeler ve girişimler yani politika ve uygulamalar değerlendirilerek, önerilere yer verilmektedir. Ancak kent ve güvenlik ilişkisinden doğan sorunların geniş bir kapsama ve çeşitliliğe sahip olmasından dolayı çalışmada temel çerçeve kriminal konularla sınırlı tutulmuş ve asayiş suçlarına odaklanılmıştır. Çalışma kapsamı dışında tutulan özellikle kentsel planlama, kentsel altyapı ve çevresel kirlilik gibi konuların her birinin özerk bir çalışmaya konu olabilecek kapsama sahip olduğu belirtilmelidir.
KARAMAN ARAŞTIRMALARI II (Kitap Bölümü) - Karaman Sempozyumu “Sosyal ve Beşeri Bilimler”, 2019
Bugün dünyada nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme gibi faktörlerin etkisiyle atık miktarında ç... more Bugün dünyada nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme gibi faktörlerin etkisiyle atık miktarında çarpıcı bir artış görülmektedir. Atık miktarındaki artış, sıfır atık uygulamalarının dünya genelinde yaygınlık kazanmasına yol açmaktadır. Bu çerçevede hem bireysel hem kurumsal düzeyde hem de merkezi-yerel yönetim bünyesinde çalışmalar yürütülmektedir. Ülkemizde 2018 yılında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde başlatılan “Sıfır Atık Projesi” söz konusu çalışmalara önemli bir örnek teşkil etmektedir. Proje ile kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşumunun önüne geçilmesi veya olabildiğince azaltılması, atık ile karşılaşılması durumunda ise doğru toplama tekniklerine başvurulması hedeflenmekte ve atık kaynaklı çevresel kirlilik önlenmeye, çevresel koruma sağlanmaya çalışılmaktadır. Projenin hayata geçirilmesinde öne çıkan aktörler olarak yerel yönetim birimlerinin önemli uygulamaları bulunmaktadır. Yerel yönetimler özellikle kentlerin farklılaşan nitelik ve oranlardaki atık sorunlarının doğru tespit edilmesi ve bu sorunlara karşı hızlı ve etkili çözümler geliştirilmesi açısından kilit role sahiptir. Yerel yönetimlerin projenin uygulanır duruma getirilmesinde öne çıkan aktörler olmaları da bu nedenledir. Bu çalışmada, atık sorunlarına karşı alternatif bir çözüm pratiği olarak geliştirilen ve sunulan Sıfır Atık Projesi odak noktasına alınacak; yerel yönetimlerin atık sorunlarının çözümüne yönelik katkıları ve oynadıkları rol üzerinde durulacak, ilgili proje kapsamındaki atık yönetimi uygulamaları incelenecektir. Ardından proje kapsamında pilot illerden birisi olarak seçilen Karaman’ın mevcut atık sorunları ve buradaki yerel yönetim birimlerinin -özellikle belediyelerin- ilgili sorunlara karşı cevap niteliğindeki sıfır atık uygulama çalışmaları değerlendirilecektir. Sonuç olarak, Karaman ilindeki kirlilik seviyesinin optimum düzeye çekilebilmesi için alternatif çözüm önerileri ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Çalışmanın araştırma aşamasında konuya ilişkin yerli ve yabancı literatür taranacak, Karaman ili yerel yönetim birimlerinin atık yönetim uygulamalarının tespiti için yazılı-sözlü medya kaynakları, yetkili birimlerin beyanları ile ilgili rapor ve metinlerden yararlanılacaktır.
ERMENEK ARAŞTIRMALARI II. (Kitap Bölümü) - Uluslararası Geçmişten Günümüze Ermenek ve Çevresi Sempozyumu, 2018
İçinde bulunduğumuz bilgi toplumu, yaşadığımız dünya başta olmak üzere insan hayatının her evresi... more İçinde bulunduğumuz bilgi toplumu, yaşadığımız dünya başta olmak
üzere insan hayatının her evresini etkilemektedir. Bilim, teknoloji ve sanayi
alanlarında ciddi gelişme ve dönüşümler söz konusudur. Bu değişim insanın
günlük işlerini kolaylaştırırken; uzun vadede yaşanılır bir dünya, ekosistem ve
ekolojik denge açısından belirsizlik ve riskleri de beraberinde getirmektedir.
Bunların başında çevre sorunları gelmektedir. Söz konusu problem dünyayı
tehdit etmekle birlikte, insanlığı ve geleceğini de derinden etkilemektedir.
Ekolojik denge açısından bakıldığında her yıl bir çok bitki çeşidi ve hayvan
türünün neslinin tükendiği görülmektedir. Temiz, içilebilir ve tarım arazilerinde
kullanılabilir yeterli düzeyde suya erişim zorlaşmıştır. Ormanlar yok olmaya
başlamış ve çölleşme tehdidi hızla yayılmaktadır. Ozon tabakasının delinmesi
gelecek için endişe verici bir boyuttadır. Tüm bunlara rağmen dünya nüfusu
hızla artmakta, sağlıklı ve dengeli beslenme koşullarında eşitsizlik ve
yetersizliklerin ortaya çıkması tüm insanlığı ekolojik denge ve çevre sorunları
noktasında duyarlı olmaya zorlamaktadır. Bireyler başta olmak üzere makro
düzeyde uluslararası kuruluşlar ve devletlere, mikro düzeyde yani yerelde ise
belediyelere ciddi görev ve sorumluluklar düşmektedir. Yerel yönetimlerin
temel varlık nedeni insan yaşamı ve onların yaşam alanlarını iyileştirmek
üzerine kurulu olduğu için çevresel sorunların çözümünde dışarıda bırakılmaları
olanaklı ve mantıklı değildir. Bu çalışmada, yerel yönetimlerin çevre
sorunlarına yönelik politikaları, sorunların çözümüne yönelik katkıları ve
oynadıkları rol üzerinde durulacak; çevre ve yerel yönetim hususunda
kavramsal çerçeve çizilecek, Türkiye’de temel çevre sorunları ve çevre
yönetimi konusu ile yerel yönetimler ve çevresel faaliyetlerine değinilecektir.
Ardından Ermenek ilçesinin mevcut çevre sorunları ve bir yerel yönetim birimi
olarak Ermenek Belediyesi’nin söz konusu çevre sorunlarına yönelik çözüm
pratikleri incelenecektir. Çünkü Ermenek, doğal iklim koşulları, su kaynakları,
bitki örtüsü açısından ekosistem için önemli bir coğrafyadır.
Conference Presentations by Sibel Çalışkan Ercan
4. Karadeniz Sosyal Bilimler Kongresi, 2017
Yeni sağ ilkeler ışığında devlet aygıtında meydana gelen değişimin sosyal politika alanına yansım... more Yeni sağ ilkeler ışığında devlet aygıtında meydana gelen değişimin sosyal politika alanına yansımalarını ve kapitalizm semptomlarından olan yoksulluk sorunu ile mücadelede sosyal yardımlaşmanın sosyal politikanın yerini alışını Türkiye üzerinden literatür taraması yöntemiyle incelemek araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Son dönem sosyal politika tartışmalarının ana temalarından olan hayırseverlik de bu amaç doğrultusunda ele alınacaktır. Modern çağın hakim ideolojisi yeni sağ, devlet aygıtının rolünde istihfaf edilmeyecek derecede değişimlere sebep olmuştur. Sosyal politikaların baş aktörü olan devlet aygıtında meydana gelen bu paradigmatik dönüşüm tabiatıyla sosyal politikaların dönüşümünü de beraberinde getirmiştir. Sosyal politikanın dönüşümüne ilişkin tartışmalarda devletin küçültülmesine ve sosyal hizmetlerin üçüncü sektöre aktarılmasına azami dikkat gösterilmiştir ve bununla devletin sırtındaki görev yükünün alınması amaçlanmıştır. Fakat pratikte yoksulluk kronik hale gelmeye, işsizlik ise artmaya başlamıştır. Bahsi geçen sorunların tamamen ortadan kaldırılması yerine belli başlı fon uygulamaları ve kalkınma programlarıyla yönetilmeye çalışılması sosyal politikanın “hayırseverlik” anlayışına dönüşmesine sebep olmuştur. Yeni sağ anlayışa göre yoksullukla mücadele noktasında temel vurgu gönüllülük ve sivil toplum kuruluşları üzerinedir. Neoliberal ilkelerin etkisiyle görev alanı daralan devlet sosyal yardım konusunda geri plana itilirken, aile ve hayırseverler bu görevin temel üstlenicisi olarak belirlenmiştir. Böylece hayırseverliğe dayalı sosyal yardım kültürünün aracı konumundaki cemaat örgütlenmeleri devlet-toplum sisteminde yükselişe geçmişlerdir. Sosyal yardımı devletin hak temelli ve eşit bir yaklaşımla gerçekleştirmesi beklenirken bu yükümlülüğünü üçüncü sektöre devretmesi ciddi suistimallere de zemin hazırlamaktadır. Son tahlilde; bir rıza ve siyasal meşruiyet aracı olarak nitelendirilebilecek olan dinsel inanç, yeni sağ anlayışta sosyal politikanın yerini almıştır. Çalışmanın ilk bölümünde kapitalizmle birlikte varolan sosyal politika, yoksulluk ve yeni sağ konuları kavramsal bir çerçevede incelenecek olup sosyal politikanın dönüşümü değerlendirilecektir. Devam eden bölümlerde sosyal yardım konusu ve yeni sağın ideolojik temelinde gelişen hayırseverlik yaklaşımının devlet aygıtına ve sosyal politikalara etkileri değerlendirilecektir.
Master Thesis, 2017
This study aims to analyze the impacts of new right ideology, which was dominant in 1980s during ... more This study aims to analyze the impacts of new right ideology, which was
dominant in 1980s during the Motherland Party (ANAP) period, which has increased
its impact during the Justice and Development (AK) Party era and which includes
neo-liberal and neo-conservative values, on social policy. In the first part of the
study, social policy has been analyzed in classical liberalism, social liberalism and
neo-liberalism periods in the light of the fact that social policy has changed
semantically and functionally over time. In addition, the emergence conditions of
social policy within the liberal periods, its meaning, scope, function and
transformation have been analyzed and the impact and shaping power of ideologies -
specially new right- on social policy with example from countries around the world,
have been explained. In the second part, the social policy which has been reshaped in
the shadow of the new right has been evaluated within the Turkish experience and in
different fields (education, health, social security, housing) and finally the emergence
of a new type (right) of social policy has been described.
Kent Akademisi, Mar 15, 2019
There is a mutual and dependent interaction between human and the environment. People are heavily... more There is a mutual and dependent interaction between human and the environment. People are heavily influenced by the environment throughout their lives, and they also influence (positive-negative) the environment. Especially after the Industrial Revolution, the negative effects that started to be felt intensively caused various environmental problems to arise. At the point that came environmental problems come to mind today; it seems that the destruction of the ozone layer is beginning to pose a threat for the future, as many plant and animal species are consumed, access to clean and adequate water becomes difficult, the effect of desertification increases rapidly, forest areas begin to disappear. Environmental problems that threaten the whole world affects every aspect of human life, the future of mankind at least as far as today and there is a danger potential for future generations. The degradation of ecological balance and the diversity of environmental problems invite all people to be sensitive. In addition to individuals, States and international organizations, local governments have a large share in the Elimination of environmental problems or minimizing their impact. It is obvious that local governments established to improve people's living spaces should take serious responsibilities in environmental affairs. The ability of local governments to intervene directly and rapidly in response to the changing environmental problems of cities makes them a key actor about the environment. In this study will focus on the policies that local governments have against environmental problems and the effectiveness of the solutions; Turkey in particular will focus on the environmental issues, environmental management and environmental policies of local governments. Then, will be evaluated the main environmental problems of Ardahan Province and projects and activities developed by the Municipality of Ardahan. As a result, alternative solution proposals will be given to ensure that the natural values in Ardahan and its surroundings are protected at optimal levels. During the research phase, domestic and foreign literature related to the subject will be scanned. For the environmental applications of the Municipality of Ardahan will be applied to the written-verbal media sources, activity reports of the Municipality, related texts.
Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Oct 31, 2018
Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelinin i... more Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelinin istihdamı, kariyeri, liyakati ve kamu hizmetine yönelik performansı geçmişte olduğu gibi bugün de tartışılan ve çözüm üretilmeye çalışılan konular içerisindedir. Bu bağlamda personelin istihdamı, yerine getirdiği hizmetin niteliği/zorluğu, işin gerektirdiği niteliklere haiz olup olmadığı, çalışma koşulları, iş yükü vb. açıdan bakıldığında adil bir ücret ve ödül sisteminin Türk kamu personel sisteminde uygulanıp uygulanmadığı söz konusu tartışmaların odağında yer almaktadır. Kamu çalışanından işin gerektirdiği nitelikler çerçevesinde etkin ve verimli olması beklenmektedir. Bunu ölçmenin bir yöntemi olarak performans (başarı) değerlendirme sistemi, bugün kamu yönetimi disiplini içerisinde araştırılmaktadır. Sistem, performans artışı sağlama amacına hizmet etmek üzere geliştirilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre kamu yönetiminde performans değerlendirme sistemi, çalışanlar tarafından benimsendiği ve düzgün bir şekilde uygulandığı takdirde rekabet üstünlüğü doğuracaktır. Bu noktada performans değerlendirme sistemi çalışanlar açısından hep olumlu sonuçlar mı doğurmaktadır? Yoksa artılarına eksiler de eşlik etmekte midir? İşte araştırmada bu spesifik sorulara odaklanılmakta ve söz konusu sorulara cevap üretme amacı güdülmektedir. Ayrıca avantaj ve dezavantajları analiz edilen sistemin Türk kamu personel yönetiminde uygulanabilirliği ele alınmaktadır. Sistemin avantajları ve dezavantajlarının neler olduğu ortaya konulurken, Türk kamu personel sisteminde tüm memur sınıfları için evrensel/standart değerlendirme kriterlerinin mümkün olup olmayacağı, değerlendirmeyi yapacak kişi ve kurumların sistemin sonuçları açısından nelere etki edebileceği de çalışmada ayrıca teorik olarak ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Dec 2, 2022
Yapay zeka (YZ) mevcut ve gelişen uygulamaları aracılığıyla, insan kaynakları yönetiminin hak ett... more Yapay zeka (YZ) mevcut ve gelişen uygulamaları aracılığıyla, insan kaynakları yönetiminin hak ettiği değeri kazanmasına ve farklılık yaratmasına katkı sunmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminde yapay zekanın asıl işlevi; çalışanlara yardım etmek, onların eğitim-gelişimleriyle işlerinde daha uzman olmalarını mümkün kılmaktır. Bunun için mümkün olan en iyi rahat çalışma ortamını oluştururken, çalışanların avantaj ve dezavantajlı yönlerini tespit ederek onların kurum içindeki kariyer seçimlerinde rehberlik haritası hazırlamaktır. Ancak bu destek, bazen çalışanlar tarafından negatif değerlendirilmektedir. Çalışanlar, yapay zekanın işlerini ellerinden alacağı ve kendi yerlerine geçeceği algısına kapılmaktadırlar. Günümüzde insan kaynakları iş süreçlerinde yoğun biçimde kullanılan yapay zeka özellikle iş süreçlerinin hızlanması ve yaşanabilecek olan insan odaklı hataların azaltılması için oldukça önemli hale gelmiştir. Bu çalışma kapsamında insan kaynakları yönetiminde yapay zeka kullanımı konusu incelenmeye çalışılmıştır.
Ankara Üniversitesi Küresel Ekolojik Güvenlik Uluslararası Sempozyumu, 2019
Sanayileşme ile birlikte başlayan hızlı ve sağlıksız kentleşme süreci suç olaylarının giderek art... more Sanayileşme ile birlikte başlayan hızlı ve sağlıksız kentleşme süreci suç olaylarının giderek artmasına neden olmuştur. Sürekli artış eğilimi gösteren ve çeşitlenen suçlar karşısında girişilen mücadele çabaları zamanla yetersiz kalmış; kentsel güvenliğin sağlanmasından sorumlu olan devletin veya fiiliyattaki güvenlik güçlerinin mücadele sürecini farklı paydaşlarla yönetme gerekliliği ortaya çıkmıştır. İşte bu gereklilikten doğan “mahalle gözetim programı (neighbourhood watch)”, kentsel
alanda ortaya çıkan belli başlı suçlar karşısında yerel toplumun bulunduğu mahalledeki güvenlik güçlerine destek sunmasını öneren, katılımcı bir suç önleme stratejisine ve formülasyona karşılık
gelmektedir. Çalışmada değişen yönetim kodlarına koşut bir seyir izleyerek değişen güvenlik anlayışı ve bu yeni güvenlik anlayışının ürünü olarak ortaya çıkan mahalle gözetim programı hakkında bilgi
verilmekte, bir suç önleme stratejisi olarak geliştirilen bu programın artıları ve eksileri üzerine tartışılmaktadır. Diğer bir ifadeyle genel olarak güvenlik alanındaki değişim süreci ve sürecin temel dinamikleri konu edilmekte, özelde ise sözü edilen süreçte toplum temelli kentsel güvenlik
formülasyonu olarak sunulan mahalle/komşuluk alanı gözetim sistemi ile ilgili bir değerlendirme yapılmaktadır. Temel olarak üç bölümden oluşan çalışmada öncelikle “kent, suç ve güvenlik” başlığı
altında kavramsal çerçeve çizilmeye, akabinde “kentsel güvenlik anlayışında değişim” başlığı altında kamu yönetimi alanındaki paradigma değişiminin güvenlik alanındaki yansımalarına ışık tutulmaya
çalışılmakta, son olarak “bir suç önleme stratejisi ve formülasyonu olarak mahalle gözetim programı” başlığı altında sözü edilen program, farklı ülke deneyimleri referans alınarak değerlendirilmektedir.
Tüm değerlendirmeler ışığında güvenlik anlayışının ve dolayısıyla hizmetlerinin, 1980’li yıllarda başlayan kamu yönetimi reform sürecinin etkilerinden uzak kalmasının mümkün olmadığı ve
tabiatıyla değişime uğradığı tespit edilmiş; gönüllülük ve toplum merkezli yeni güvenlik anlayışından hareketle geliştirilen mahalle gözetim programının hem olumlu hem de olumsuz tarafları olduğu sonucuna ulaşılarak bir takım öneriler getirilmiştir.
Through its current and emerging applications, AI helps to find and change the appropriate strate... more Through its current and emerging applications, AI helps to find and change the appropriate strategic value for human resources. The main purposes of artificial intelligence in human resources management; assisting employees, developing them and making them more competent in their jobs. It also provides the best working environment, helps employees identify their skills, and creates a roadmap for career choice within the organization. However, sometimes this support is misunderstood by employees. Employees may have an understanding that AI will take over and replace jobs. Artificial intelligence, which is widely used in human resources business processes today, is especially important in terms of accelerating business processes and reducing human errors. This study aimed to investigate the use of artificial intelligence in human resource management.
Yapay zeka (YZ) mevcut ve gelişen uygulamaları aracılığıyla, insan kaynakları yönetiminin hak ettiği değeri kazanmasına ve farklılık yaratmasına katkı sunmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminde yapay zekanın asıl işlevi; çalışanlara yardım etmek, onların eğitim – gelişimleriyle işlerinde daha uzman olmalarını mümkün kılmaktır. Bunun için mümkün olan en iyi rahat çalışma ortamını oluştururken, çalışanların avantaj ve dezavantajlı yönlerini tespit ederek onların kurum içindeki kariyer seçimlerinde rehberlik haritası hazırlamaktır. Ancak bu destek, bazen çalışanlar tarafından negatif değerlendirilmektedir. Çalışanlar, yapay zekanın işlerini ellerinden alacağı ve kendi yerlerine geçeceği algısına kapılmaktadırlar. Günümüzde insan kaynakları iş süreçlerinde yoğun biçimde kullanılan yapay zeka özellikle iş süreçlerinin hızlanması ve yaşanabilecek olan insan odaklı hataların azaltılması için oldukça önemli hale gelmiştir. Bu çalışma kapsamında insan kaynakları yönetiminde yapay zeka kullanımı konusu incelenmeye çalışılmıştır.
Istanbul University - DergiPark, Aug 11, 2022
Kamu Yönetimi ve Politikaları Dergisi, 2022, 2022
Sosyal politika, uygulandığı dönemin hâkim yaklaşımının gölgesinde, kazandığı veya yitirdiği anla... more Sosyal politika, uygulandığı dönemin hâkim yaklaşımının gölgesinde, kazandığı veya yitirdiği anlam ve değerler ile köklü bir değişime uğramıştır. Zaman içerisinde uğradığı değişim neticesinde hem içerik olarak hem de kurum ve mekanizmalarıyla yeni bir görünüme kavuşmuştur. Yeni görünümü her nasıl olursa olsun sosyal politika, ahlaki ve politik değerlerden bağımsız düşünülemez. Dolayısıyla sosyal politikanın ne olduğuna ve nasıl olması gerektiğine ilişkin yapılacak bir fikir inşasının ahlaki ve politik değerleri içermesi gerekir. Bu bağlamda, İkinci Dünya Savaşı’nın enkazında Beveridge Raporu’yla toplumsal sorunlara karşı başlatılan mücadelenin ve müteakiben refah döneminde sosyal politika konusunda yapılan tartışmaların ve çalışmaların ahlaki bir zemine kavuşturduğu sosyal politika tartışmaları, 1970’lerin sonu itibarıyla neoliberal yaklaşımın gölgesinde yeni bir değişim sürecine girmiştir. Bu değişim süreciyle birlikte ahlaki ve politik değerler üzerinden kazandığı anlamını giderek yitirmeye başlamış günümüz rasyonalitesinde sosyal politika ekonomik mantık ile çerçevelenen bir anlam kipine doğru evrilmeye başlamıştır. Sosyal politika söyleminin ekonomikleştirilmesi, sosyal politikanın geleneksel unsurlarının birçok yönüyle aşınmasına yol açmıştır. Neoliberalizmin epistemik bir çerçevede ele alındığı bu çalışmada, neoliberalizmle birlikte sosyal politikanın ahlaki/siyasi değerlerden uzaklaştırılarak nasıl dönüştürüldüğü ve ekonomileştirildiği sorusuna eleştirel bir dille syanıt verilmeye çalışılmaktadır.
Kent Akademisi Dergisi, 2019
İnsan ve çevre arasında karşılıklı ve bağımlı bir etkileşim söz konusudur. İnsan yaşamı boyunca y... more İnsan ve çevre arasında karşılıklı ve bağımlı bir etkileşim söz konusudur. İnsan yaşamı boyunca yoğun olarak
çevreden etkilenmekte ve aynı zamanda ona olumlu-olumsuz etkide bulunmaktadır. Özellikle Sanayi Devrimi
sonrasında yoğun olarak hissedilmeye başlanan olumsuz etkiler çeşitli çevre sorunlarının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Bugün çevre sorunlarının geldiği nokta düşünüldüğünde birçok hayvan ve bitki türünün tükendiği, temiz ve
yeterli suya erişimin zorlaştığı, çölleşme etkisinin hızla arttığı, ormanlık alanlarda daralmaların başladığı, ozon
tabakasındaki tahribatın gelecek adına tehlike oluşturmaya başladığı görülmektedir. Dünyayı topyekûn tehdit eden
çevre sorunları insan hayatının her alanını etkilemekte, insanlığın geleceğini de en az bugünü kadar ilgilendirmekte ve
gelecek nesiller için de tehlike potansiyeli taşımaktadır. Ekolojik dengenin bozulması ve bu bağlamdaki sorunların
çeşitlenmesi tüm insanlığı duyarlı olmaya davet etmektedir. Çevre sorunlarının ortadan kaldırılması yahut etkilerinin
en aza indirilmesi konusunda, bireyler, devletler ve uluslararası kuruluşların yanında, yerel yönetimlere de büyük pay
düşmektedir. İnsanların yaşam alanlarını iyileştirme amacıyla kurulan yerel yönetimlerin çevresel meselelerde ciddi
sorumluluklar üstlenmesi gerektiği ortadadır. Yerel yönetimlerin kentlerin farklılaşan çevre sorunlarına yönelik
doğrudan ve hızlı müdahalede bulunabilmeleri onları çevre hususunda kilit aktör konumuna taşımaktadır. Bu
çalışmada, yerel yönetimlerin çevre sorunlarına yönelik uyguladığı politikalar ve çözüm noktasındaki etkinliği konu
edilecek; Türkiye özelinde temel çevre sorunları, çevre yönetimi ve yerel yönetimlerin çevre politikaları üzerinde
durulacaktır. Akabinde Ardahan ilinin başat çevre sorunları ve Ardahan Belediyesinin söz konusu çevresel sorunlara
çözüm üretmek üzere geliştirdiği projeler, faaliyetler kısaca çözüm pratikleri değerlendirilecektir. Sonuç olarak,
Ardahan ve çevresinde bulunan doğal değerlerin optimal düzeyde korunabilmesinin sağlanması için alternatif çözüm
önerilerine yer verilecektir. Araştırma aşamasında konuyla ilgili yerli ve yabancı literatür taranacak, Ardahan
Belediyesinin çevre uygulamaları için yazılı-sözlü medya kaynakları, belediyenin faaliyet raporları ve ilgili metinlere
başvurulacaktır.
Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2018
ÖZ Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelini... more ÖZ Türk kamu yönetiminin temel sorunlarının başında personel rejimi gelmektedir. Kamu personelinin istihdamı, kariyeri, liyakati ve kamu hizmetine yönelik performansı geçmişte olduğu gibi bugün de tartışılan ve çözüm üretilmeye çalışılan konular içerisindedir. Bu bağlamda personelin istihdamı, yerine getirdiği hizmetin niteliği/zorluğu, işin gerektirdiği niteliklere haiz olup olmadığı, çalışma koşulları, iş yükü vb. açıdan bakıldığında adil bir ücret ve ödül sisteminin Türk kamu personel sisteminde uygulanıp uygulanmadığı söz konusu tartışmaların odağında yer almaktadır. Kamu çalışanından işin gerektirdiği nitelikler çerçevesinde etkin ve verimli olması beklenmektedir. Bunu ölçmenin bir yöntemi olarak performans (başarı) değerlendirme sistemi, bugün kamu yönetimi disiplini içerisinde araştırılmaktadır. Sistem, performans artışı sağlama amacına hizmet etmek üzere geliştirilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre kamu yönetiminde performans değerlendirme sistemi, çalışanlar tarafından benimsendiği ve düzgün bir şekilde uygulandığı takdirde rekabet üstünlüğü doğuracaktır. Bu noktada performans değerlendirme sistemi çalışanlar açısından hep olumlu sonuçlar mı doğurmaktadır? Yoksa artılarına eksiler de eşlik etmekte midir? İşte araştırmada bu spesifik sorulara odaklanılmakta ve söz konusu sorulara cevap üretme amacı güdülmektedir. Ayrıca avantaj ve dezavantajları analiz edilen sistemin Türk kamu personel yönetiminde uygulanabilirliği ele alınmaktadır. Sistemin avantajları ve dezavantajlarının neler olduğu ortaya konulurken, Türk kamu personel sisteminde tüm memur sınıfları için evrensel/standart değerlendirme kriterlerinin mümkün olup olmayacağı, değerlendirmeyi yapacak kişi ve kurumların sistemin sonuçları açısından nelere etki edebileceği de çalışmada ayrıca teorik olarak ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Yapay Zeka Yönetim ve Eğitim, 2024
Bu çalışma, yerel yönetimlerde yapay zekanın sorunsuz bir şekilde entegrasyonu için en iyi uygula... more Bu çalışma, yerel yönetimlerde yapay zekanın sorunsuz bir şekilde entegrasyonu için en iyi uygulamaları, politika çerçevelerini ve yönergeleri derinlemesine inceleyerek bu önemli konulara odaklanmayı amaçlamaktadır. YZ uygulamalarının kapsamlı bir perspektifini sunarak, yerel yönetimlerde gelişen yapay zeka alanında ilerlemek için gereken bilgi ve içgörüleri sağlamayı hedefleyen bu çalışma, yapay zekanın geniş yelpazesini, fırsatlarını ve risklerini keşfetmektedir. Söz konusu keşfin gerekliliği, yapay zeka ve yerel yönetimler ilişkisinin son derece önemli bir konu ve toplumsal etken olmasından kaynaklanmaktadır. Öyle ki yerel yönetimler yapay zeka teknolojilerini benimsedikçe, yenilik potansiyelleri artar ve kamu hizmetlerinin geliştirilmesindeki sınırlar ortadan kalkar. Böylece yapay zekanın gücünden yararlanan yerel yönetimler, daha akıllı, daha sürdürülebilir ve kapsayıcı topluluklar oluşturma yolculuğunda dönüştürücü bir etki yaratabilirler (Charles vd., 2022: 1). Dolayısıyla bu çalışma, yerel yönetimlerde yapay zeka teknolojilerinin çeşitli uygulama alanlarını araştırmak ve bu uygulamaların potansiyel faydalarını ve risklerini incelemektedir. Gerçek dünya örnekleri ve vaka çalışmaları üzerinden, yapay zekanın yerel düzeydeki yönetişim manzarasını nasıl dönüştürdüğünü açığa çıkarmaktadır. Aynı zamanda, çalışma, yerel yönetimlerde yapay zeka kullanımının farklı yönlerine odaklanarak, veri tabanlı karar alma, yapay zeka destekli iletişim ve hizmetler, şehir planlaması ve kamu güvenliği gibi kritik konuları ele almakta ve bunlarla esasında yerel yönetimler için yapay zekanın gelecekteki rolü incelenmiş olmaktadır.
AREL USAM ULUSAL KONGRE-TÜRKİYE’DE SIFIR ATIK: TESPİTLER, BEKLENTİLER VE FIRSATLAR, 2023
Atık, tüm dünyanın ortak sorunudur. Atık sorunuyla mücadele edebilmek için yıllardır farklı ölçek... more Atık, tüm dünyanın ortak sorunudur. Atık sorunuyla mücadele edebilmek için yıllardır farklı ölçek ve nitelikte çözümler önerilmektedir. Bu çalışmada yerel ölçekli ve ‘sıfır atık’ olarak nitelendirilen atık yönetim anlayışına yönelik çözüm önerilerine odaklanılmakta olup, Avrupa’nın öncü sıfır atık belediyelerinin güncel atık yönetimi uygulamaları incelenmektedir. Söz konusu belediyeler, şehirlerin ve toplulukların sıfır atığa geçişine yardımcı olmaya adanmış bir Sıfır Atık Avrupa Programı olan Sıfır Atık Şehirler’den
(Zero Waste Cities) referansla belirlenmiştir. Bu bağlamda İspanya’daki Hernani ve Pontevedra, İtalya’daki Bitetto ve Milano ve Galler’deki Merthyr Tydfil belediyeleri atık yönetimi uygulamaları açısından incelenmiştir. Çalışmanın temel amacı, Avrupa’nın Sıfır Atık Şehirlerinde çok çeşitli bağlamlarda sergilenen yerel sıfır atık stratejilerinin ve hayata geçirilen uygulamaların ekolojik, ekonomik ve sosyal faydalarına dikkat çekmek
ve bilhassa Türkiye’deki belediyelere ilgili konuda ışık tutmaktır. Dolayısıyla bu çalışmada Avrupa’nın Sıfır Atık Şehirlerinin hikayelerine yer verilmesinin nihai amacı, başka şehirlerin yerel yönetim birimlerine aynı yolu izlemeleri için umut ve ilham kaynağı olabilmektir. Ayrıca araştırma sonuçları, yerel makamların atık sorununu nasıl ve neden fark etmesi ve gelecekte harekete geçmeye zorlanmak yerine şimdi harekete geçmeye karar vermesi gerektiğini göstermektedir.
UFUK ÜNİVERSİTESİ BİRİNCİ ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ 21. Yüzyılda Ekonomi, Siyaset ve Çevre Boyutlarıyla Dünya TAM METİN KİTABI, 2021
İnsan tüm yaşamı boyunca çevreden etkilenmekte ve aynı zamanda bağımlı değişken olarak çevreye et... more İnsan tüm yaşamı boyunca çevreden etkilenmekte ve aynı zamanda bağımlı değişken olarak çevreye etki etmektedir. Doğal çevredeki var olan düzen ve denge, sanayileşme gelişmeleri paralelinde ortaya çıkan ve günümüzde artarak devam eden ekolojiye yönelik tehditler nedeniyle bozulmaya yüz tutmaktadır. Bu yüzden çevre konusu son yıllarda tüm dünya gündeminde üst sıralarda yer almıştır. Çevre sorunlarının insan yaşamına kastetme düzeyine ulaşması, muhtelif çözümler aranmasını ve çevre hakkının ayrı bir hak olarak düzenlenmesini gerekli kılmıştır. Çevre temasının odağa alındığı çalışmada yeni bir insan hakkı olarak gündeme gelen çevre hakkı genel hatlarıyla incelenmekte olup, ülkemizde var olagelmiş çevre sorunları ile devlet ve bireylerin bu sorunların aşılması noktasındaki rolü ve katkısı değerlendirilmektedir. Neticede değişen dünya dengeleriyle birlikte artış ve çeşitlilik gösteren çevresel sorunların aşılmasında kilit role sahip olan aktörler ve dinamikler ortaya koyulmaya çalışılmış ve öz olarak şu yargılara ulaşılmıştır: Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının sağlanması ve bu hakka yönelik ihlallerin önlenmesinde kuşkusuz devletlere büyük sorumluluk düşmekte ve siyasal irade, yürüttüğü çevre politikalarıyla bu sorumluluğunu yerine getirmeye çalışmaktadır. İnsanlık için böylesine önemli bir konuda devreye girecek ve çevrenin korunmasını sağlayacak olan tek aktör devletler değildir, bireylere de bu konuda önemli görevler ve sorumluluklar düşmektedir. Çevre sorunlarının geldiği son nokta düşünüldüğünde, daha yaşanılabilir bir gelecek ve çevresel sorunların çözümü için belki de en etkili ve kalıcı yöntem çevresel farkındalık oluşturmak ve bu konuda bilinçli bir toplum yetiştirmektir.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KENTBİLİM FOTOĞRAFLARI Tarih Kültür Yönetim Çevre, 2020
Bu çalışma, kentsel güvenlik konusunu merkeze alan betimsel bir incelemedir. Ayrıca kentsel güven... more Bu çalışma, kentsel güvenlik konusunu merkeze alan betimsel bir incelemedir. Ayrıca kentsel güvenlik konusunda teorik bilgi sağlama ve konunun pratik yaşamdaki yansımalarını Türkiye örneği üzerinden ortaya koyma amacını taşımaktadır. Kısaca çalışmada kentsel güvenlik politikaları, aktörleri ve uygulamalarının izi sürülmektedir. Bu bağlamda öncelikle kentsel güvenlik çerçevesinde; kent, suç ve güvenlik kavramları ve kavramlar arası ilişki açıklanmakta, müteakiben kentsel güvenlik politikaları ve kentsel suçlarla mücadele noktasında geliştirilen önlem stratejileri, güvenli kent yaklaşımı ve bu süreçte aktif rol oynayan aktörler irdelenmekte ve izleyen kısımda kent güvenliğinin sağlanması için geliştirilen uygulamalar ve sistemler (güvenlik teknolojileri) ele alınmaktadır. Sonuç olarak kentsel güvenlik konusuna ilişkin gelişmeler ve girişimler yani politika ve uygulamalar değerlendirilerek, önerilere yer verilmektedir. Ancak kent ve güvenlik ilişkisinden doğan sorunların geniş bir kapsama ve çeşitliliğe sahip olmasından dolayı çalışmada temel çerçeve kriminal konularla sınırlı tutulmuş ve asayiş suçlarına odaklanılmıştır. Çalışma kapsamı dışında tutulan özellikle kentsel planlama, kentsel altyapı ve çevresel kirlilik gibi konuların her birinin özerk bir çalışmaya konu olabilecek kapsama sahip olduğu belirtilmelidir.
KARAMAN ARAŞTIRMALARI II (Kitap Bölümü) - Karaman Sempozyumu “Sosyal ve Beşeri Bilimler”, 2019
Bugün dünyada nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme gibi faktörlerin etkisiyle atık miktarında ç... more Bugün dünyada nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme gibi faktörlerin etkisiyle atık miktarında çarpıcı bir artış görülmektedir. Atık miktarındaki artış, sıfır atık uygulamalarının dünya genelinde yaygınlık kazanmasına yol açmaktadır. Bu çerçevede hem bireysel hem kurumsal düzeyde hem de merkezi-yerel yönetim bünyesinde çalışmalar yürütülmektedir. Ülkemizde 2018 yılında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde başlatılan “Sıfır Atık Projesi” söz konusu çalışmalara önemli bir örnek teşkil etmektedir. Proje ile kaynakların daha verimli kullanılması, atık oluşumunun önüne geçilmesi veya olabildiğince azaltılması, atık ile karşılaşılması durumunda ise doğru toplama tekniklerine başvurulması hedeflenmekte ve atık kaynaklı çevresel kirlilik önlenmeye, çevresel koruma sağlanmaya çalışılmaktadır. Projenin hayata geçirilmesinde öne çıkan aktörler olarak yerel yönetim birimlerinin önemli uygulamaları bulunmaktadır. Yerel yönetimler özellikle kentlerin farklılaşan nitelik ve oranlardaki atık sorunlarının doğru tespit edilmesi ve bu sorunlara karşı hızlı ve etkili çözümler geliştirilmesi açısından kilit role sahiptir. Yerel yönetimlerin projenin uygulanır duruma getirilmesinde öne çıkan aktörler olmaları da bu nedenledir. Bu çalışmada, atık sorunlarına karşı alternatif bir çözüm pratiği olarak geliştirilen ve sunulan Sıfır Atık Projesi odak noktasına alınacak; yerel yönetimlerin atık sorunlarının çözümüne yönelik katkıları ve oynadıkları rol üzerinde durulacak, ilgili proje kapsamındaki atık yönetimi uygulamaları incelenecektir. Ardından proje kapsamında pilot illerden birisi olarak seçilen Karaman’ın mevcut atık sorunları ve buradaki yerel yönetim birimlerinin -özellikle belediyelerin- ilgili sorunlara karşı cevap niteliğindeki sıfır atık uygulama çalışmaları değerlendirilecektir. Sonuç olarak, Karaman ilindeki kirlilik seviyesinin optimum düzeye çekilebilmesi için alternatif çözüm önerileri ortaya koyulmaya çalışılacaktır. Çalışmanın araştırma aşamasında konuya ilişkin yerli ve yabancı literatür taranacak, Karaman ili yerel yönetim birimlerinin atık yönetim uygulamalarının tespiti için yazılı-sözlü medya kaynakları, yetkili birimlerin beyanları ile ilgili rapor ve metinlerden yararlanılacaktır.
ERMENEK ARAŞTIRMALARI II. (Kitap Bölümü) - Uluslararası Geçmişten Günümüze Ermenek ve Çevresi Sempozyumu, 2018
İçinde bulunduğumuz bilgi toplumu, yaşadığımız dünya başta olmak üzere insan hayatının her evresi... more İçinde bulunduğumuz bilgi toplumu, yaşadığımız dünya başta olmak
üzere insan hayatının her evresini etkilemektedir. Bilim, teknoloji ve sanayi
alanlarında ciddi gelişme ve dönüşümler söz konusudur. Bu değişim insanın
günlük işlerini kolaylaştırırken; uzun vadede yaşanılır bir dünya, ekosistem ve
ekolojik denge açısından belirsizlik ve riskleri de beraberinde getirmektedir.
Bunların başında çevre sorunları gelmektedir. Söz konusu problem dünyayı
tehdit etmekle birlikte, insanlığı ve geleceğini de derinden etkilemektedir.
Ekolojik denge açısından bakıldığında her yıl bir çok bitki çeşidi ve hayvan
türünün neslinin tükendiği görülmektedir. Temiz, içilebilir ve tarım arazilerinde
kullanılabilir yeterli düzeyde suya erişim zorlaşmıştır. Ormanlar yok olmaya
başlamış ve çölleşme tehdidi hızla yayılmaktadır. Ozon tabakasının delinmesi
gelecek için endişe verici bir boyuttadır. Tüm bunlara rağmen dünya nüfusu
hızla artmakta, sağlıklı ve dengeli beslenme koşullarında eşitsizlik ve
yetersizliklerin ortaya çıkması tüm insanlığı ekolojik denge ve çevre sorunları
noktasında duyarlı olmaya zorlamaktadır. Bireyler başta olmak üzere makro
düzeyde uluslararası kuruluşlar ve devletlere, mikro düzeyde yani yerelde ise
belediyelere ciddi görev ve sorumluluklar düşmektedir. Yerel yönetimlerin
temel varlık nedeni insan yaşamı ve onların yaşam alanlarını iyileştirmek
üzerine kurulu olduğu için çevresel sorunların çözümünde dışarıda bırakılmaları
olanaklı ve mantıklı değildir. Bu çalışmada, yerel yönetimlerin çevre
sorunlarına yönelik politikaları, sorunların çözümüne yönelik katkıları ve
oynadıkları rol üzerinde durulacak; çevre ve yerel yönetim hususunda
kavramsal çerçeve çizilecek, Türkiye’de temel çevre sorunları ve çevre
yönetimi konusu ile yerel yönetimler ve çevresel faaliyetlerine değinilecektir.
Ardından Ermenek ilçesinin mevcut çevre sorunları ve bir yerel yönetim birimi
olarak Ermenek Belediyesi’nin söz konusu çevre sorunlarına yönelik çözüm
pratikleri incelenecektir. Çünkü Ermenek, doğal iklim koşulları, su kaynakları,
bitki örtüsü açısından ekosistem için önemli bir coğrafyadır.
4. Karadeniz Sosyal Bilimler Kongresi, 2017
Yeni sağ ilkeler ışığında devlet aygıtında meydana gelen değişimin sosyal politika alanına yansım... more Yeni sağ ilkeler ışığında devlet aygıtında meydana gelen değişimin sosyal politika alanına yansımalarını ve kapitalizm semptomlarından olan yoksulluk sorunu ile mücadelede sosyal yardımlaşmanın sosyal politikanın yerini alışını Türkiye üzerinden literatür taraması yöntemiyle incelemek araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Son dönem sosyal politika tartışmalarının ana temalarından olan hayırseverlik de bu amaç doğrultusunda ele alınacaktır. Modern çağın hakim ideolojisi yeni sağ, devlet aygıtının rolünde istihfaf edilmeyecek derecede değişimlere sebep olmuştur. Sosyal politikaların baş aktörü olan devlet aygıtında meydana gelen bu paradigmatik dönüşüm tabiatıyla sosyal politikaların dönüşümünü de beraberinde getirmiştir. Sosyal politikanın dönüşümüne ilişkin tartışmalarda devletin küçültülmesine ve sosyal hizmetlerin üçüncü sektöre aktarılmasına azami dikkat gösterilmiştir ve bununla devletin sırtındaki görev yükünün alınması amaçlanmıştır. Fakat pratikte yoksulluk kronik hale gelmeye, işsizlik ise artmaya başlamıştır. Bahsi geçen sorunların tamamen ortadan kaldırılması yerine belli başlı fon uygulamaları ve kalkınma programlarıyla yönetilmeye çalışılması sosyal politikanın “hayırseverlik” anlayışına dönüşmesine sebep olmuştur. Yeni sağ anlayışa göre yoksullukla mücadele noktasında temel vurgu gönüllülük ve sivil toplum kuruluşları üzerinedir. Neoliberal ilkelerin etkisiyle görev alanı daralan devlet sosyal yardım konusunda geri plana itilirken, aile ve hayırseverler bu görevin temel üstlenicisi olarak belirlenmiştir. Böylece hayırseverliğe dayalı sosyal yardım kültürünün aracı konumundaki cemaat örgütlenmeleri devlet-toplum sisteminde yükselişe geçmişlerdir. Sosyal yardımı devletin hak temelli ve eşit bir yaklaşımla gerçekleştirmesi beklenirken bu yükümlülüğünü üçüncü sektöre devretmesi ciddi suistimallere de zemin hazırlamaktadır. Son tahlilde; bir rıza ve siyasal meşruiyet aracı olarak nitelendirilebilecek olan dinsel inanç, yeni sağ anlayışta sosyal politikanın yerini almıştır. Çalışmanın ilk bölümünde kapitalizmle birlikte varolan sosyal politika, yoksulluk ve yeni sağ konuları kavramsal bir çerçevede incelenecek olup sosyal politikanın dönüşümü değerlendirilecektir. Devam eden bölümlerde sosyal yardım konusu ve yeni sağın ideolojik temelinde gelişen hayırseverlik yaklaşımının devlet aygıtına ve sosyal politikalara etkileri değerlendirilecektir.