Nuri Salik | Ankara Yildirim Beyazit University (original) (raw)
Uploads
Books by Nuri Salik
İki Darbe Arasında Türkiye'nin Suriye Politikası (1960-1980), 2021
Suriye meselesi üzerinde kafa yormuş bir akademisyenler topluluğunun emekleriyle ortaya çıkan bu ... more Suriye meselesi üzerinde kafa yormuş bir akademisyenler topluluğunun emekleriyle ortaya çıkan bu eser, “iç politika” ve “dış politika” olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Kitap öncelikle Mehmet Akif Okur ve Nuri Salık tarafından Suriye tarihi üzerine yazılan giriş makalesi ile başlıyor. Okur ve Salık, Osmanlı idaresi ve Fransız manda yönetimi altında Suriye’nin sosyoekonomik ve siyasal yapısına ışık tutarak kitaba tarihsel bir derinlik kazandırıyor. Okur ve Salık’ın tarihî arka planı ele alan makalesinin ardından, okurları kitabın iç politika bölümü bekliyor. İlk bölüm, Nuri Salık’ın “Modern Suriye’de Toplum ve Siyaset: 1946- 2000” başlıklı makalesi ile başlıyor. Salık, Suriye’nin bağımsızlığını kazandığı 1946 yılından Beşşar Esed’in iktidara geldiği 2000 yılına kadar geçen süreçte vuku bulan toplumsal ve siyasal dönüşüm süreçlerini ele alarak, Mart 2011’de patlak veren iç savaşın arka planı ile ilgili okuyucuya detaylı bilgiler sunuyor. İlk bölümün ikinci makalesini kaleme alan Ömer Faruk Topal, öncelikle Beşşar Esed’in iktidara geldiği ilk dönemde ortaya çıkan sivil muhalif hareketlere değiniyor. Topal makalesinin diğer kısımlarında Suriye iç savaşı ve savaşa katılan çeşitli aktörler hakkında aydınlatıcı bilgiler paylaşıyor. Bu bölümün üçüncü sırasında, Muhammed Hüseyin Mercan’ın “Modern Suriye’de Anayasal Gelişmeler” başlıklı makalesi var. Mercan, 1950, 1973 ve 2012’de yürürlüğe giren üç anayasa metnini ilişki ve çelişkileriyle masaya yatırıyor. Mercan’ın ardından Talip Özdoğan’ın Suriye’de din-devlet ilişkilerine odaklanan makalesi geliyor. Özdoğan makalesinde ulema sınıfının Baas rejimiyle olan ilişkilerini bütün yönleriyle irdeliyor. İlk bölümün beşinci makalesi Ahmet Ayhan Koyuncu’ya ait. Koyuncu, Suriye’deki azınlıkları ve bunların kendi aralarındaki ilişkilerini ele alıyor. Ardından, Gülşah Neslihan Akkaya’nın Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi’ni kuruluş sürecinden başlayarak hem söylemi hem de siyasi faaliyetleri üzerinden incelediği yazısı geliyor. Okurları ilk bölümün sonunda, Suriye devletinin üzerinde yükseldiği ekonomi politik ilişkilere odaklanan bir çalışma bekliyor. Taha Eğri, Suriye ekonomisi hakkındaki temel göstergeler ile Hafız ve Beşşar Esed dönemi ekonomi politikalarını inceliyor. Dış Politika bölümünün ilk makalesi, iç politika kısmına da katkıda bulunan Muhammed Hüseyin Mercan’ın kaleminden çıktı. Mercan yazısında, 1970’ten bugüne uzanan zaman diliminde Suriye dış politikasına yön vermiş temel parametreleri keşfe çalışıyor. İkinci makalemizin odağında Suriye-ABD ilişkileri var. Reyhan Güner, “bitmeyen kavga” olarak adlandırdığı Suriye-ABD ilişkilerini Suriye’nin bağımsızlığından Arap Baharı’na kadar geçen süreçte ele alıyor. Üçüncü sırada, Sami Kiraz’ın Suriye-Rusya ilişkilerini inceleyen makalesi var. Kiraz’ın aktardığı bilgilerin, Suriye krizini bugünkü noktaya getiren en önemli faktörlerden birini, Şam’ın Moskova ile ittifakını daha derinden kavramanıza yardımcı olacağını umuyoruz. Bu makalenin ardından Özge Yavuz’un Suriye- Türkiye ilişkilerini analiz eden makalesi geliyor. Yavuz, tarihi seyir içerisinde iki ülke arasındaki münasebetleri etkileyen; geçmişe dair hafızalar, Baas Partisi ve bloklaşma gibi parametreleri farklı dönemlerin karakteristiklerini dikkate alarak inceliyor. Bu bölümde beşinci sırayı, Ömer Behram Özdemir’in Suriye-İran ilişkilerini konu edinen çalışması işgal ediyor. Özdemir, Suriye’nin en önemli bölgesel müttefiki olan İran ile arasında karşılıklı ortaklığa dayanan ilişkilerin iç savaş döneminde nasıl İran’ın tek taraflı hâkimiyeti altına girdiğini ele alıyor. Dış politika bölümünün altıncı makalesi Hamza Yavuz tarafından yazıldı. Yavuz, Suriyeİsrail ilişkilerini incelerken, merceğini devletleşme sürecinin öncesinden başlayarak savaş ve sınır meselelerine uzanan sorunlar dizisi üzerinde gezdiriyor. Bu bölümün son makalesi ise Suriye-Lübnan ilişkilerini konu ediniyor. Abdulgani Bozkurt, Şam’ın “15. Eyalet” muamelesi yaptığı Lübnan’la yaşadıklarını iki ülke arasındaki ortaklıkları göz önünde tutan tarihî bir perspektifle ele alıyor.
In Turkey, it is obvious that there has been a huge academic gap in Syrian studies and scholars d... more In Turkey, it is obvious that there has been a huge academic gap in Syrian studies and scholars dealing with Syrian politics and foreign policy generally do not go over the pre-Baath period. The main objective of this book is to analyze a neglected period of Syrian foreign policy during the so-called pre-Baath period from 1946 to 1963 in a historical perspective.
In the book, it is argued that foreign policy behavior of Syrian politicians regardless of their class, ideology and political orientations depended on historically rooted pragmatism in which interest calculations, shifting alliances and external patronage had special importance. In this respect, the book yields insights into the roots of Syrian foreign policy in the decades preceding the al-Assad dynasty.
Sultan 2. Abdülhamid Dönemi, 2019
Sultan II. Abdülhamid Dönemi, 2019
Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abd... more Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abdülhamid, hükümdarlık yaptığı zaman aralığı itibarıyla birçok dâhili ve hârici tazyik, saldırı ve komplonun hedefi olmuştur. Buna rağmen onun hükümdarlık yaptığı dönem, Müslüman modernleşme vetiresinin en başarılı ve süratli sekanslarından birine tekabül etmektedir. II. Abdülhamid dönemi sadece Müslüman Tarihi açısından değil Dünya Tarihi açısından da sistemik ve yapısal dönüşümlerin yaşandığı oldukça önemli bir dönemeç noktasıdır. Siyaset, İktisat, Dış Politika, Kültür ve Eğitim tarihi açısından böylesine önemli ve hassas bir dönemi Sultan II. Abdülhamid’in saltanatı zaviyesinden ele almak, onun şahsında düğümlü kalmış birçok meseleye ilmî bir metot ve yaklaşımla ışık tutma çabasını temsil etmektedir. Dolayısıyla bu eserin temel amacı; Sultan II. Abdülhamid dönemine ilgi duyan araştırmacıların ve meraklı tarih okurlarının sorularına alanın önemli uzmanları kanalıyla tatmin edici cevaplar sunmaktır.
Sultan II. Abdülhamid Dönemi, 2019
Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abd... more Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abdülhamid, hükümdarlık yaptığı zaman aralığı itibarıyla birçok dâhili ve hârici tazyik, saldırı ve komplonun hedefi olmuştur. Buna rağmen onun hükümdarlık yaptığı dönem, Müslüman modernleşme vetiresinin en başarılı ve süratli sekanslarından birine tekabül etmektedir. II. Abdülhamid dönemi sadece Müslüman Tarihi açısından değil Dünya Tarihi açısından da sistemik ve yapısal dönüşümlerin yaşandığı oldukça önemli bir dönemeç noktasıdır. Siyaset, İktisat, Dış Politika, Kültür ve Eğitim tarihi açısından böylesine önemli ve hassas bir dönemi Sultan II. Abdülhamid’in saltanatı zaviyesinden ele almak, onun şahsında düğümlü kalmış birçok meseleye ilmî bir metot ve yaklaşımla ışık tutma çabasını temsil etmektedir. Dolayısıyla bu eserin temel amacı, Sultan II. Abdülhamid dönemine ilgi duyan araştırmacıların ve meraklı tarih okurlarının sorularına alanın önemli uzmanları kanalıyla tatmin edici cevaplar sunmaktır.
Book Chapters by Nuri Salik
Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika, ed. H. M. Eravcı (Ankara: TTK Yayınları), 2018
Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika, ed. H. M. Eravcı (Ankara: TTK Yayınları), 2018
Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika, ed. H. M. Eravcı (Ankara: TTK Yayınları), 2018
Peer Reviewed Journal Articles by Nuri Salik
Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını inc... more Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını incelemek, tanımlamadaki çelişkileri ve farklılıkları ortaya koymak ve küçük devletlerin dış politika ve ittifak davranışları üzerine oluşan literatürü tartışmaktır. Makalede, küçük devletlerin tanımı hususunda üzerinde anlaşılan tek bir yaklaşımın olmadığı, bu devletlerin dış politika davranışları ve ittifak arayışlarını ele alan çalışmalarda da yaklaşım çeşitliliği olduğu vurgulanacaktır. Makale, bu çeşitliliğin küçük devletler kategorisinin ne derece anlamlı olduğunu sorgulamamıza neden olduğunu irdelerken, diğer taraftan bu durumun disiplindeki genel gelişmeleri ve kuramsal tartışmaları yansıttığını göstermeye çalışacaktır. Gerek tanımdaki farklılıkların gerekse dış politika ve ittifak davranışlarındaki çeşitliliğin, küçük devletler kategorisinin Uluslararası İlişkiler disiplininin çatışan kuramlarından yararlanan araştırmacılar tarafından farklı perspektiflerden ele alınmasına yol açtığının altı çizilecektir.
Articles by Nuri Salik
Türkiye’nin sınır aşan su kaynakları arasında yer alan Fırat, Dicle ve Asi akarsularından elde ed... more Türkiye’nin sınır aşan su kaynakları arasında yer alan Fırat, Dicle ve Asi akarsularından elde edilen suların paylaşımı, 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye ile Suriye arasında krizlere yol açan en önemli meselelerden biri olmuştur. Su sorunu, Suriye’nin PKK’ya verdiği destek nedeniyle 1980’lı ve 1990’lı yıllarda terör meselesiyle iç içe geçmiş ve Ankara ile Şam arasında iyi ilişkiler kurulmasını engellemiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) 3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelmesinin ardından Türkiye-Suriye ilişkilerinde normalleşme ve iş birliği dönemi başlamıştır. AK Parti’nin komşularla sıfır sorun politikası, Türkiye-Suriye ilişkilerini uzun süre meşgul eden su sorununda yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Bu çalışma, AK Parti döneminde Türkiye- Suriye ilişkilerinde yaşanan normalleşme ve yakınlaşmanın su sorunu üzerindeki etkisini konu edinmektedir. Çalışmada, AK Parti hükümetlerinin Türkiye-Suriye yakınlaşmasını pekiştirmek için su sorununun çözümüne özel önem atfettiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede, iki ülke arasında birçok diplomatik adım atılmış, yeni kurumsal yapılar kurulmuş ve sorunun nihai çözümüne yaklaşılmıştır. Fakat Arap Baharının Suriye’de yol açtığı iç savaş neticesinde devlet yapısının çökmesi, su kaynaklarının IŞİD ve YPG gibi terör örgütlerinin eline geçmesine sebebiyet vermiştir. Bu durum, su sorununu devletler arası bir mesele olmaktan çıkartarak çözüm arayışlarını çıkmaza sokmuştur.
This article analyzes foreign policy behaviors of Syria under Bashar al-Assad in times of three c... more This article analyzes foreign policy behaviors of Syria under Bashar al-Assad in times of three crises: the U.S. invasion of Iraq in 2003, Syria's withdrawal from Lebanon in 2005 and the outbreak of Arab Spring in 2011. These three crises, which Bashar al-Assad has faced since he rose to power in 2000, have stemmed from international, regional, domestic environments respectively. The article posits that the Baath regime's security and survival concerns rather than external factors have primarily shaped Syrian foreign policy conducts in times of crises. In the article, it is pointed out that Syria as a weak state has been able to survive these crises that seriously threatened the very existence of the Baath regime thanks to its foreign policy strategies. In this context, the article underlines that President Assad's alignment policy helped Syria as a weak state survive despite domestic and external threats.
This article argues that the dialog between Foreign Policy Analysis (FPA) and Critical Geopolitic... more This article argues that the dialog between Foreign Policy Analysis (FPA) and Critical Geopolitics (CGP) can enrich FPA, deepen FPA's engagement with International Relations (IR) theory and present a new research agenda for FPA's middle-range theorizing. In the study, it is put forward that the conversation between FPA and CGP can strengthen the connection between FPA and IR theory in various ways. CGP's emphasis on agent-centrism, ability to transcend the inside-outside dichotomy, critique of natural law-like generalizations in foreign policy, preoccupation with how-possible type questions, and interdisciplinarity can all contribute to FPA and FPA's relationship with IR. Thus, the theoretical foundations of CGP, which are largely derived from post-structuralism, have a significant potential to strengthen the connection between FPA and IR.
Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını inc... more Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını incelemek, tanımlamadaki çelişkileri ve farklılıkları ortaya koymak ve küçük devletlerin dış politika ve ittifak davranışları üzerine oluşan literatürü tartışmaktır. Makalede, küçük devletlerin tanımı hususunda üzerinde anlaşılan tek bir yaklaşımın olmadığı, bu devletlerin dış politika davranışları ve ittifak arayışlarını ele alan çalışmalarda da yaklaşım çeşitliliği olduğu vurgulanacaktır. Makale, bu çeşitliliğin küçük devletler kategorisinin ne derece anlamlı olduğunu sorgulamamıza neden olduğunu irdelerken, diğer taraftan bu durumun disiplindeki genel gelişmeleri ve kuramsal tartışmaları yansıttığını göstermeye çalışacaktır. Gerek tanımdaki farklılıkların gerekse dış politika ve ittifak davranışlarındaki çeşitliliğin, küçük devletler kategorisinin Uluslararası İlişkiler disiplininin çatışan kuramlarından yararlanan araştırmacılar tarafından farklı perspektiflerden ele alınmasına yol açtığının altı çizilecektir.
Book Reviews by Nuri Salik
İki Darbe Arasında Türkiye'nin Suriye Politikası (1960-1980), 2021
Suriye meselesi üzerinde kafa yormuş bir akademisyenler topluluğunun emekleriyle ortaya çıkan bu ... more Suriye meselesi üzerinde kafa yormuş bir akademisyenler topluluğunun emekleriyle ortaya çıkan bu eser, “iç politika” ve “dış politika” olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Kitap öncelikle Mehmet Akif Okur ve Nuri Salık tarafından Suriye tarihi üzerine yazılan giriş makalesi ile başlıyor. Okur ve Salık, Osmanlı idaresi ve Fransız manda yönetimi altında Suriye’nin sosyoekonomik ve siyasal yapısına ışık tutarak kitaba tarihsel bir derinlik kazandırıyor. Okur ve Salık’ın tarihî arka planı ele alan makalesinin ardından, okurları kitabın iç politika bölümü bekliyor. İlk bölüm, Nuri Salık’ın “Modern Suriye’de Toplum ve Siyaset: 1946- 2000” başlıklı makalesi ile başlıyor. Salık, Suriye’nin bağımsızlığını kazandığı 1946 yılından Beşşar Esed’in iktidara geldiği 2000 yılına kadar geçen süreçte vuku bulan toplumsal ve siyasal dönüşüm süreçlerini ele alarak, Mart 2011’de patlak veren iç savaşın arka planı ile ilgili okuyucuya detaylı bilgiler sunuyor. İlk bölümün ikinci makalesini kaleme alan Ömer Faruk Topal, öncelikle Beşşar Esed’in iktidara geldiği ilk dönemde ortaya çıkan sivil muhalif hareketlere değiniyor. Topal makalesinin diğer kısımlarında Suriye iç savaşı ve savaşa katılan çeşitli aktörler hakkında aydınlatıcı bilgiler paylaşıyor. Bu bölümün üçüncü sırasında, Muhammed Hüseyin Mercan’ın “Modern Suriye’de Anayasal Gelişmeler” başlıklı makalesi var. Mercan, 1950, 1973 ve 2012’de yürürlüğe giren üç anayasa metnini ilişki ve çelişkileriyle masaya yatırıyor. Mercan’ın ardından Talip Özdoğan’ın Suriye’de din-devlet ilişkilerine odaklanan makalesi geliyor. Özdoğan makalesinde ulema sınıfının Baas rejimiyle olan ilişkilerini bütün yönleriyle irdeliyor. İlk bölümün beşinci makalesi Ahmet Ayhan Koyuncu’ya ait. Koyuncu, Suriye’deki azınlıkları ve bunların kendi aralarındaki ilişkilerini ele alıyor. Ardından, Gülşah Neslihan Akkaya’nın Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi’ni kuruluş sürecinden başlayarak hem söylemi hem de siyasi faaliyetleri üzerinden incelediği yazısı geliyor. Okurları ilk bölümün sonunda, Suriye devletinin üzerinde yükseldiği ekonomi politik ilişkilere odaklanan bir çalışma bekliyor. Taha Eğri, Suriye ekonomisi hakkındaki temel göstergeler ile Hafız ve Beşşar Esed dönemi ekonomi politikalarını inceliyor. Dış Politika bölümünün ilk makalesi, iç politika kısmına da katkıda bulunan Muhammed Hüseyin Mercan’ın kaleminden çıktı. Mercan yazısında, 1970’ten bugüne uzanan zaman diliminde Suriye dış politikasına yön vermiş temel parametreleri keşfe çalışıyor. İkinci makalemizin odağında Suriye-ABD ilişkileri var. Reyhan Güner, “bitmeyen kavga” olarak adlandırdığı Suriye-ABD ilişkilerini Suriye’nin bağımsızlığından Arap Baharı’na kadar geçen süreçte ele alıyor. Üçüncü sırada, Sami Kiraz’ın Suriye-Rusya ilişkilerini inceleyen makalesi var. Kiraz’ın aktardığı bilgilerin, Suriye krizini bugünkü noktaya getiren en önemli faktörlerden birini, Şam’ın Moskova ile ittifakını daha derinden kavramanıza yardımcı olacağını umuyoruz. Bu makalenin ardından Özge Yavuz’un Suriye- Türkiye ilişkilerini analiz eden makalesi geliyor. Yavuz, tarihi seyir içerisinde iki ülke arasındaki münasebetleri etkileyen; geçmişe dair hafızalar, Baas Partisi ve bloklaşma gibi parametreleri farklı dönemlerin karakteristiklerini dikkate alarak inceliyor. Bu bölümde beşinci sırayı, Ömer Behram Özdemir’in Suriye-İran ilişkilerini konu edinen çalışması işgal ediyor. Özdemir, Suriye’nin en önemli bölgesel müttefiki olan İran ile arasında karşılıklı ortaklığa dayanan ilişkilerin iç savaş döneminde nasıl İran’ın tek taraflı hâkimiyeti altına girdiğini ele alıyor. Dış politika bölümünün altıncı makalesi Hamza Yavuz tarafından yazıldı. Yavuz, Suriyeİsrail ilişkilerini incelerken, merceğini devletleşme sürecinin öncesinden başlayarak savaş ve sınır meselelerine uzanan sorunlar dizisi üzerinde gezdiriyor. Bu bölümün son makalesi ise Suriye-Lübnan ilişkilerini konu ediniyor. Abdulgani Bozkurt, Şam’ın “15. Eyalet” muamelesi yaptığı Lübnan’la yaşadıklarını iki ülke arasındaki ortaklıkları göz önünde tutan tarihî bir perspektifle ele alıyor.
In Turkey, it is obvious that there has been a huge academic gap in Syrian studies and scholars d... more In Turkey, it is obvious that there has been a huge academic gap in Syrian studies and scholars dealing with Syrian politics and foreign policy generally do not go over the pre-Baath period. The main objective of this book is to analyze a neglected period of Syrian foreign policy during the so-called pre-Baath period from 1946 to 1963 in a historical perspective.
In the book, it is argued that foreign policy behavior of Syrian politicians regardless of their class, ideology and political orientations depended on historically rooted pragmatism in which interest calculations, shifting alliances and external patronage had special importance. In this respect, the book yields insights into the roots of Syrian foreign policy in the decades preceding the al-Assad dynasty.
Sultan 2. Abdülhamid Dönemi, 2019
Sultan II. Abdülhamid Dönemi, 2019
Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abd... more Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abdülhamid, hükümdarlık yaptığı zaman aralığı itibarıyla birçok dâhili ve hârici tazyik, saldırı ve komplonun hedefi olmuştur. Buna rağmen onun hükümdarlık yaptığı dönem, Müslüman modernleşme vetiresinin en başarılı ve süratli sekanslarından birine tekabül etmektedir. II. Abdülhamid dönemi sadece Müslüman Tarihi açısından değil Dünya Tarihi açısından da sistemik ve yapısal dönüşümlerin yaşandığı oldukça önemli bir dönemeç noktasıdır. Siyaset, İktisat, Dış Politika, Kültür ve Eğitim tarihi açısından böylesine önemli ve hassas bir dönemi Sultan II. Abdülhamid’in saltanatı zaviyesinden ele almak, onun şahsında düğümlü kalmış birçok meseleye ilmî bir metot ve yaklaşımla ışık tutma çabasını temsil etmektedir. Dolayısıyla bu eserin temel amacı; Sultan II. Abdülhamid dönemine ilgi duyan araştırmacıların ve meraklı tarih okurlarının sorularına alanın önemli uzmanları kanalıyla tatmin edici cevaplar sunmaktır.
Sultan II. Abdülhamid Dönemi, 2019
Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abd... more Osmanlı Devleti’nin üzerine en çok tartışma yürütülen padişahlarının başında gelen Sultan II. Abdülhamid, hükümdarlık yaptığı zaman aralığı itibarıyla birçok dâhili ve hârici tazyik, saldırı ve komplonun hedefi olmuştur. Buna rağmen onun hükümdarlık yaptığı dönem, Müslüman modernleşme vetiresinin en başarılı ve süratli sekanslarından birine tekabül etmektedir. II. Abdülhamid dönemi sadece Müslüman Tarihi açısından değil Dünya Tarihi açısından da sistemik ve yapısal dönüşümlerin yaşandığı oldukça önemli bir dönemeç noktasıdır. Siyaset, İktisat, Dış Politika, Kültür ve Eğitim tarihi açısından böylesine önemli ve hassas bir dönemi Sultan II. Abdülhamid’in saltanatı zaviyesinden ele almak, onun şahsında düğümlü kalmış birçok meseleye ilmî bir metot ve yaklaşımla ışık tutma çabasını temsil etmektedir. Dolayısıyla bu eserin temel amacı, Sultan II. Abdülhamid dönemine ilgi duyan araştırmacıların ve meraklı tarih okurlarının sorularına alanın önemli uzmanları kanalıyla tatmin edici cevaplar sunmaktır.
Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika, ed. H. M. Eravcı (Ankara: TTK Yayınları), 2018
Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika, ed. H. M. Eravcı (Ankara: TTK Yayınları), 2018
Suriye: Tarih, Siyaset, Dış Politika, ed. H. M. Eravcı (Ankara: TTK Yayınları), 2018
Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını inc... more Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını incelemek, tanımlamadaki çelişkileri ve farklılıkları ortaya koymak ve küçük devletlerin dış politika ve ittifak davranışları üzerine oluşan literatürü tartışmaktır. Makalede, küçük devletlerin tanımı hususunda üzerinde anlaşılan tek bir yaklaşımın olmadığı, bu devletlerin dış politika davranışları ve ittifak arayışlarını ele alan çalışmalarda da yaklaşım çeşitliliği olduğu vurgulanacaktır. Makale, bu çeşitliliğin küçük devletler kategorisinin ne derece anlamlı olduğunu sorgulamamıza neden olduğunu irdelerken, diğer taraftan bu durumun disiplindeki genel gelişmeleri ve kuramsal tartışmaları yansıttığını göstermeye çalışacaktır. Gerek tanımdaki farklılıkların gerekse dış politika ve ittifak davranışlarındaki çeşitliliğin, küçük devletler kategorisinin Uluslararası İlişkiler disiplininin çatışan kuramlarından yararlanan araştırmacılar tarafından farklı perspektiflerden ele alınmasına yol açtığının altı çizilecektir.
Türkiye’nin sınır aşan su kaynakları arasında yer alan Fırat, Dicle ve Asi akarsularından elde ed... more Türkiye’nin sınır aşan su kaynakları arasında yer alan Fırat, Dicle ve Asi akarsularından elde edilen suların paylaşımı, 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye ile Suriye arasında krizlere yol açan en önemli meselelerden biri olmuştur. Su sorunu, Suriye’nin PKK’ya verdiği destek nedeniyle 1980’lı ve 1990’lı yıllarda terör meselesiyle iç içe geçmiş ve Ankara ile Şam arasında iyi ilişkiler kurulmasını engellemiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) 3 Kasım 2002 tarihinde iktidara gelmesinin ardından Türkiye-Suriye ilişkilerinde normalleşme ve iş birliği dönemi başlamıştır. AK Parti’nin komşularla sıfır sorun politikası, Türkiye-Suriye ilişkilerini uzun süre meşgul eden su sorununda yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Bu çalışma, AK Parti döneminde Türkiye- Suriye ilişkilerinde yaşanan normalleşme ve yakınlaşmanın su sorunu üzerindeki etkisini konu edinmektedir. Çalışmada, AK Parti hükümetlerinin Türkiye-Suriye yakınlaşmasını pekiştirmek için su sorununun çözümüne özel önem atfettiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede, iki ülke arasında birçok diplomatik adım atılmış, yeni kurumsal yapılar kurulmuş ve sorunun nihai çözümüne yaklaşılmıştır. Fakat Arap Baharının Suriye’de yol açtığı iç savaş neticesinde devlet yapısının çökmesi, su kaynaklarının IŞİD ve YPG gibi terör örgütlerinin eline geçmesine sebebiyet vermiştir. Bu durum, su sorununu devletler arası bir mesele olmaktan çıkartarak çözüm arayışlarını çıkmaza sokmuştur.
This article analyzes foreign policy behaviors of Syria under Bashar al-Assad in times of three c... more This article analyzes foreign policy behaviors of Syria under Bashar al-Assad in times of three crises: the U.S. invasion of Iraq in 2003, Syria's withdrawal from Lebanon in 2005 and the outbreak of Arab Spring in 2011. These three crises, which Bashar al-Assad has faced since he rose to power in 2000, have stemmed from international, regional, domestic environments respectively. The article posits that the Baath regime's security and survival concerns rather than external factors have primarily shaped Syrian foreign policy conducts in times of crises. In the article, it is pointed out that Syria as a weak state has been able to survive these crises that seriously threatened the very existence of the Baath regime thanks to its foreign policy strategies. In this context, the article underlines that President Assad's alignment policy helped Syria as a weak state survive despite domestic and external threats.
This article argues that the dialog between Foreign Policy Analysis (FPA) and Critical Geopolitic... more This article argues that the dialog between Foreign Policy Analysis (FPA) and Critical Geopolitics (CGP) can enrich FPA, deepen FPA's engagement with International Relations (IR) theory and present a new research agenda for FPA's middle-range theorizing. In the study, it is put forward that the conversation between FPA and CGP can strengthen the connection between FPA and IR theory in various ways. CGP's emphasis on agent-centrism, ability to transcend the inside-outside dichotomy, critique of natural law-like generalizations in foreign policy, preoccupation with how-possible type questions, and interdisciplinarity can all contribute to FPA and FPA's relationship with IR. Thus, the theoretical foundations of CGP, which are largely derived from post-structuralism, have a significant potential to strengthen the connection between FPA and IR.
Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını inc... more Bu makalenin amacı, Uluslararası İlişkiler disiplini içinde ele alınan küçük devlet kavramını incelemek, tanımlamadaki çelişkileri ve farklılıkları ortaya koymak ve küçük devletlerin dış politika ve ittifak davranışları üzerine oluşan literatürü tartışmaktır. Makalede, küçük devletlerin tanımı hususunda üzerinde anlaşılan tek bir yaklaşımın olmadığı, bu devletlerin dış politika davranışları ve ittifak arayışlarını ele alan çalışmalarda da yaklaşım çeşitliliği olduğu vurgulanacaktır. Makale, bu çeşitliliğin küçük devletler kategorisinin ne derece anlamlı olduğunu sorgulamamıza neden olduğunu irdelerken, diğer taraftan bu durumun disiplindeki genel gelişmeleri ve kuramsal tartışmaları yansıttığını göstermeye çalışacaktır. Gerek tanımdaki farklılıkların gerekse dış politika ve ittifak davranışlarındaki çeşitliliğin, küçük devletler kategorisinin Uluslararası İlişkiler disiplininin çatışan kuramlarından yararlanan araştırmacılar tarafından farklı perspektiflerden ele alınmasına yol açtığının altı çizilecektir.