Sevinç Beyza Toktay | University of Nice is Sophia Antipolis, Nice, France (original) (raw)
Uploads
Papers by Sevinç Beyza Toktay
Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:... more Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:
"Eğer "gerçeği" sadece sözcüklerin gelip dayandığı bir sınır ya da dur! levhası olarak değil de aynı zamanda her bir sözcüğün ve davranışın kendisinde içerilen yapısal bir imkansız olarak duyarsak, huzursuzluğu da söylemin yapılanışına has onarılamaz bir gerçek olarak duyabilme ve bu sayede de bu boşluğu her türlü insani üretimin ve karşılaşmanın vazgeçilemez koşulu olan başkalığın yeri olarak yaşatabilme şansımız olur. Söylemin huzursuzluğu, böylece söylemdeki bir huzursuzluk olarak da kavranabilir.
Sevinç Beyza Toktay'ın biri Freud'a diğeri de Lacan'a ait olan iki önemli eserin güncel bir okumasını yaptığı bu yazısında, evrensel bir perspektiften yola çıkarak günümüz Türkiyesindeki gözlemlerinden de masasına düşen soruları nasıl takip ettiğini ve metinlerin kavşağında ele almaya gayret ettiğini, derken masamıza takip edilesi yeni sorular bıraktığını paylaşabiliriz. "
Psikanalist Christine Dura-Tea'nın kendi kliniğinden itibaren ele aldığı "Annenin arzusunun metaf... more Psikanalist Christine Dura-Tea'nın kendi kliniğinden itibaren ele aldığı "Annenin arzusunun metaforlaştırılması bugün nereye evriliyor?" yazısı, Dr. Psikanalist Özge Sosyal editörlüğünde, tarafımdan ise Türkçe'ye çevrilmiştir. Yazı Özge Soysal'ın kendi sitesinde yayımlanmıştır.
Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:... more Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:
"Biz kimin çocuklarıyız?
Serge Lesourd, ergenlerin her zaman toplumsal barometrenin güncel bir göstergesi olduğunu söyler. Hangi mekanlarda hangi nesnelerle varlık sergilediklerinden yaygın semptomatolojiye ve ilişki kurma biçimlerine bakarak toplumsal bağımızın açmazlarına ve ürettiği psikopatolojilere dair birçok tespit yapabiliriz.
Charles Melman'ın "paranoyalar" seminerini okuduğumuzda ise ibrenin günümüzde paranoyaların türlü biçimlerini işaret ettiğini söyleyebiliriz. Aşktaki dışa vurumlarından ergenlerdeki acting out'lara, toplumsal eyleme geçişlerden çiftlerin yaşamlarındaki şiddet olaylarına ve nefret sorunsalına değin paranoyaların yaygın birçok katmanı olduğunu söyleyebiliriz.
Sevinç Beyza Toktay bu yazısında bu sorunları birbiriyle doğrudan ilişkili iki kavram, metin ve evrensel baba kavramları etrafında ele alıyor. Önemli birçok metnin kavşağından geçen yazı, yakın zamanda cereyan etmiş toplumsal olayların da neyin bir sonucu ve aynı zamanda habercisi olduğuna da ışık tutuyor. "
Türkiye neoliberal ve muhafazakar söylem hattında Beyoğlu’nun geçirdiği dönüşümü incelerken ken... more Türkiye neoliberal ve muhafazakar söylem hattında Beyoğlu’nun geçirdiği dönüşümü incelerken kentin mekân boyutunu öznellik, sözün kadınsı ile başka ilişkisini araştırıp, tartışmaya açtığım bir girizgah metni. Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:
"Kadınsı üzerine düşünmenin bir biçimi olarak mekanın nasıl düzenlendiği sorusunu sorabilir miyiz ya da mekana dair dönüşümler bizi ister istemez kadınsı sorusuna çıkarır mı? Gerçek, Simgesel ve İmgeselin birbirine bağlandığı topolojik düğümleri üç boyutlu bir yüzeyin oluşumu olarak düşünürsek, evet. Ve bu yüzeyin ancak birden fazla kopuş sayesinde oluşabildiğini hesaba katarsak da kadınsının işlevi kaçınılmaz hale gelir.
Sevinç Beyza Toktay'ın mekan sorusunun bağlantıları üzerine düşünmeye devam ettiği bu yazısı ve yazıdaki dinamik sorgulamaları geçiş, karşılaşma ve buluşma alanlarının şehirdeki akıl almaz dönüşümlerine özne, güncel söylem ve toplumsal bağ kavşağında yeni bir soluk getiriyor. Kolektif hafızanın nirengi noktaları olan mekanların bir bir yok oluşu, sözün ancak bir tarihçede yer bulabileceği gerçeğini de geçersiz kılıyor ve ilişkilerin yeni biçimlerini hazırlıyor. Bir başka deyişle, kadınsının getirdiği farklılık ve namevcut olmaksızın benzerimizi imgesel eşimiz, uzantımız olarak yaşantıladığımız 'bulunma hallerini'."
Sergi Metni, 2023
Tarafımdan kaleme alınan bu sergi metni, Banu Seyhan küratörlüğünde gerçekleşen ve birçok sanatçı... more Tarafımdan kaleme alınan bu sergi metni, Banu Seyhan küratörlüğünde gerçekleşen ve birçok sanatçının eserleri ile vücut bulan sergi, 9 Mart 2023 tarihinde Taksim Sanat'da kapılarını sanatseverlere açıyor.
Bu metin, birçok yazara, içinden geçtiğim usta çırak ilişkisine ve Özge Soysal sorumluluğunda gerçekleşen cartel çalışmalarının da bir meyvesi. Kadınsı sorusu, ustam ile karşılaştığım üniversite sıralarından bu yana farklı konular ile çalışırken referansta bulunduğum önemli, etik ve öznel bir konu.
O halde, politik doğruculuğun adeta bir sarmaşık gibi toplumsal bağın dallarına dolandığı bir söylemde, cesaret ve emek ile üretmek üzere!
Serge Lesourd'u uğurlarken.. Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın kendi sitesinde yayımlanmıştır.
Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır: "Birbir Gece Masall... more Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır:
"Birbir Gece Masalları'nın anlatıcısı Şehrazat'ın anlatısında etkileyici olan sadece öyküleri birbiri arasında bağlarkenki ustalığı değil, halkı karşısında baba işlevini yerine getiremeyen, bir soyağacı oluşturamayan ve dahası ölümü emreden bir Zevkin (Jouissance) esiri olmuş bir krala bir kadın olarak nasıl hitap ettiğine tanıklık etmek açısından da etkileyicidir. Ölüm dürtüsünü yaşam dürtüsüne evirişine, böylelikle de Şahriyar'ın içinde olduğu donmuş-sonsuz-mutlak zaman algısını artık şimdi-geçmiş-gelecek arasında ayrımların ve bağlantıların olduğu farklı bir zaman deneyimine çevirişine tanıklık ederiz. Donmuş bir sözü, gelişi beklenen, askıda bırakılan ve yeniden başlatılan bir söze dönüştürür Şehrazat her seferinde. Ancak böylelikle Şahriyar da arzudan geçmeyen mutlak bir Zevke mesafe alabilmeyi ve zevki ılımanlaştırabilmeyi becerebilir.
Bu Şehrazat sayesinde olmuştur, bir diğer deyişle tamamen-fallusa-inanmayanların tarafında olan kadınsı bir duyuş ve sözcüklerle ilişkileniş sayesinde.
O halde sembolik yasanın işleyebilmesi sadece ve tamamen fallusa bel bağlayan erkekliğin ötesinde Baba-nın-Adının ve fallusun herşey demek olmadığı, Başka'nın tarafında olan kadınsı sayesindedir.
Peki, tüm bunlar günümüzle ilgili ne söyler?
Sevinç Beyza Toktay'ın bu kapsamlı yazısından itibaren tartışabiliriz. "
http://www.ozgesoysal.com/kolektif/bir-baskaya-93
Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır: "Otizm, çocuklarda... more Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır:
"Otizm, çocuklardaki psikozun belki de en ağır seyreden sendromlarından birisi. Dolayısıyla da farklı, bir o kadar da öğretici ve sabır gerektiren bir yere sahip. Söz konusu olan otizmli çocuklarla, bireylerle ve aileleriyle psikanalitik bir yaklaşımla çalışmak olduğunda ise bu hem sıkı bir kuramsal bilgiyi hem de bu bilgiyi klinik karşılaşmalardan itibaren her seferinde yeniden ele almayı ve Freud'un, Lacan'ın, Winnicott'un, Klein'ın, Bion'un temel metinlerinden itibarenden yeniden işlemeyi, düşünmeyi bitimsiz kılıyor. Ama daha da önemlisi her bir karşılaşmanın biricikliğinde bu biricikliği yakalayabilecek duyan, duyarlı, rafine bir kulağı gerektiriyor.
Tam da bu sebeple Sevinç Beyza Toktay'ın bu yazısı otizme dair kuramsal ve klinik bir yazı olmasının yanı sıra, bu ikisinin kavşağındaki etik bir konumlanışa, bunun nasıl da yazarın kendi öznelliğinden itibaren açılıp yolunu aldığına dair de bir yazı. Üstelik Türkiye'de otizme Lacanyen psikanalitik bakış açısını yeşertmesi gibi özellikli bir yere de sahip. "
http://www.ozgesoysal.com/kolektif/otizme-ve-oznellige-psikanalitik-bir-bakis-acisi-91
Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın "salgın ve güncel söylem" başlığı etrafında gerçekleştirdiği çalış... more Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın "salgın ve güncel söylem" başlığı etrafında gerçekleştirdiği çalışmanın bir meyvesi olarak Covid-19 günlerinde "söz" üzerine yazdım. Fransız psikanalist Alain Didier Weill, söze dair en esas soruyu sorar: "Sana verilen söz ile ne yaptın?".
http://www.ozgesoysal.com/kolektif/sana-verilen-soz-ile-ne-yaptin-84
Jane McAdam Freud ile eserleri aracılığıyla "karşılaşmamız"dan itibaren, onun yaratım sürecini il... more Jane McAdam Freud ile eserleri aracılığıyla "karşılaşmamız"dan itibaren, onun yaratım sürecini ilkin kendi sözünden, ardından Lacanyen psikanaliz kavramlarıyla anlama yoluna düştüğüm bir girizgah yazısı..
Yazı, 2018 senesinde Suret Dergisinin Sapkınlık sayısında yayımlanmıştır.
Cins ve Cinsiyet kavramlarının içerisine baktığım bu yazım, 2013 senesinde İstanbul Kültür Üniver... more Cins ve Cinsiyet kavramlarının içerisine baktığım bu yazım, 2013 senesinde İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Kulübü Bülteni'nde yayımlanmıştır.
Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:... more Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:
"Eğer "gerçeği" sadece sözcüklerin gelip dayandığı bir sınır ya da dur! levhası olarak değil de aynı zamanda her bir sözcüğün ve davranışın kendisinde içerilen yapısal bir imkansız olarak duyarsak, huzursuzluğu da söylemin yapılanışına has onarılamaz bir gerçek olarak duyabilme ve bu sayede de bu boşluğu her türlü insani üretimin ve karşılaşmanın vazgeçilemez koşulu olan başkalığın yeri olarak yaşatabilme şansımız olur. Söylemin huzursuzluğu, böylece söylemdeki bir huzursuzluk olarak da kavranabilir.
Sevinç Beyza Toktay'ın biri Freud'a diğeri de Lacan'a ait olan iki önemli eserin güncel bir okumasını yaptığı bu yazısında, evrensel bir perspektiften yola çıkarak günümüz Türkiyesindeki gözlemlerinden de masasına düşen soruları nasıl takip ettiğini ve metinlerin kavşağında ele almaya gayret ettiğini, derken masamıza takip edilesi yeni sorular bıraktığını paylaşabiliriz. "
Psikanalist Christine Dura-Tea'nın kendi kliniğinden itibaren ele aldığı "Annenin arzusunun metaf... more Psikanalist Christine Dura-Tea'nın kendi kliniğinden itibaren ele aldığı "Annenin arzusunun metaforlaştırılması bugün nereye evriliyor?" yazısı, Dr. Psikanalist Özge Sosyal editörlüğünde, tarafımdan ise Türkçe'ye çevrilmiştir. Yazı Özge Soysal'ın kendi sitesinde yayımlanmıştır.
Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:... more Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:
"Biz kimin çocuklarıyız?
Serge Lesourd, ergenlerin her zaman toplumsal barometrenin güncel bir göstergesi olduğunu söyler. Hangi mekanlarda hangi nesnelerle varlık sergilediklerinden yaygın semptomatolojiye ve ilişki kurma biçimlerine bakarak toplumsal bağımızın açmazlarına ve ürettiği psikopatolojilere dair birçok tespit yapabiliriz.
Charles Melman'ın "paranoyalar" seminerini okuduğumuzda ise ibrenin günümüzde paranoyaların türlü biçimlerini işaret ettiğini söyleyebiliriz. Aşktaki dışa vurumlarından ergenlerdeki acting out'lara, toplumsal eyleme geçişlerden çiftlerin yaşamlarındaki şiddet olaylarına ve nefret sorunsalına değin paranoyaların yaygın birçok katmanı olduğunu söyleyebiliriz.
Sevinç Beyza Toktay bu yazısında bu sorunları birbiriyle doğrudan ilişkili iki kavram, metin ve evrensel baba kavramları etrafında ele alıyor. Önemli birçok metnin kavşağından geçen yazı, yakın zamanda cereyan etmiş toplumsal olayların da neyin bir sonucu ve aynı zamanda habercisi olduğuna da ışık tutuyor. "
Türkiye neoliberal ve muhafazakar söylem hattında Beyoğlu’nun geçirdiği dönüşümü incelerken ken... more Türkiye neoliberal ve muhafazakar söylem hattında Beyoğlu’nun geçirdiği dönüşümü incelerken kentin mekân boyutunu öznellik, sözün kadınsı ile başka ilişkisini araştırıp, tartışmaya açtığım bir girizgah metni. Metin, Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın internet sitesinde kendi tanıtım yazısı ile yayımlanmıştır:
"Kadınsı üzerine düşünmenin bir biçimi olarak mekanın nasıl düzenlendiği sorusunu sorabilir miyiz ya da mekana dair dönüşümler bizi ister istemez kadınsı sorusuna çıkarır mı? Gerçek, Simgesel ve İmgeselin birbirine bağlandığı topolojik düğümleri üç boyutlu bir yüzeyin oluşumu olarak düşünürsek, evet. Ve bu yüzeyin ancak birden fazla kopuş sayesinde oluşabildiğini hesaba katarsak da kadınsının işlevi kaçınılmaz hale gelir.
Sevinç Beyza Toktay'ın mekan sorusunun bağlantıları üzerine düşünmeye devam ettiği bu yazısı ve yazıdaki dinamik sorgulamaları geçiş, karşılaşma ve buluşma alanlarının şehirdeki akıl almaz dönüşümlerine özne, güncel söylem ve toplumsal bağ kavşağında yeni bir soluk getiriyor. Kolektif hafızanın nirengi noktaları olan mekanların bir bir yok oluşu, sözün ancak bir tarihçede yer bulabileceği gerçeğini de geçersiz kılıyor ve ilişkilerin yeni biçimlerini hazırlıyor. Bir başka deyişle, kadınsının getirdiği farklılık ve namevcut olmaksızın benzerimizi imgesel eşimiz, uzantımız olarak yaşantıladığımız 'bulunma hallerini'."
Sergi Metni, 2023
Tarafımdan kaleme alınan bu sergi metni, Banu Seyhan küratörlüğünde gerçekleşen ve birçok sanatçı... more Tarafımdan kaleme alınan bu sergi metni, Banu Seyhan küratörlüğünde gerçekleşen ve birçok sanatçının eserleri ile vücut bulan sergi, 9 Mart 2023 tarihinde Taksim Sanat'da kapılarını sanatseverlere açıyor.
Bu metin, birçok yazara, içinden geçtiğim usta çırak ilişkisine ve Özge Soysal sorumluluğunda gerçekleşen cartel çalışmalarının da bir meyvesi. Kadınsı sorusu, ustam ile karşılaştığım üniversite sıralarından bu yana farklı konular ile çalışırken referansta bulunduğum önemli, etik ve öznel bir konu.
O halde, politik doğruculuğun adeta bir sarmaşık gibi toplumsal bağın dallarına dolandığı bir söylemde, cesaret ve emek ile üretmek üzere!
Serge Lesourd'u uğurlarken.. Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın kendi sitesinde yayımlanmıştır.
Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır: "Birbir Gece Masall... more Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır:
"Birbir Gece Masalları'nın anlatıcısı Şehrazat'ın anlatısında etkileyici olan sadece öyküleri birbiri arasında bağlarkenki ustalığı değil, halkı karşısında baba işlevini yerine getiremeyen, bir soyağacı oluşturamayan ve dahası ölümü emreden bir Zevkin (Jouissance) esiri olmuş bir krala bir kadın olarak nasıl hitap ettiğine tanıklık etmek açısından da etkileyicidir. Ölüm dürtüsünü yaşam dürtüsüne evirişine, böylelikle de Şahriyar'ın içinde olduğu donmuş-sonsuz-mutlak zaman algısını artık şimdi-geçmiş-gelecek arasında ayrımların ve bağlantıların olduğu farklı bir zaman deneyimine çevirişine tanıklık ederiz. Donmuş bir sözü, gelişi beklenen, askıda bırakılan ve yeniden başlatılan bir söze dönüştürür Şehrazat her seferinde. Ancak böylelikle Şahriyar da arzudan geçmeyen mutlak bir Zevke mesafe alabilmeyi ve zevki ılımanlaştırabilmeyi becerebilir.
Bu Şehrazat sayesinde olmuştur, bir diğer deyişle tamamen-fallusa-inanmayanların tarafında olan kadınsı bir duyuş ve sözcüklerle ilişkileniş sayesinde.
O halde sembolik yasanın işleyebilmesi sadece ve tamamen fallusa bel bağlayan erkekliğin ötesinde Baba-nın-Adının ve fallusun herşey demek olmadığı, Başka'nın tarafında olan kadınsı sayesindedir.
Peki, tüm bunlar günümüzle ilgili ne söyler?
Sevinç Beyza Toktay'ın bu kapsamlı yazısından itibaren tartışabiliriz. "
http://www.ozgesoysal.com/kolektif/bir-baskaya-93
Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır: "Otizm, çocuklarda... more Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın açıklaması ile kendi sitesinde yayımlanmıştır:
"Otizm, çocuklardaki psikozun belki de en ağır seyreden sendromlarından birisi. Dolayısıyla da farklı, bir o kadar da öğretici ve sabır gerektiren bir yere sahip. Söz konusu olan otizmli çocuklarla, bireylerle ve aileleriyle psikanalitik bir yaklaşımla çalışmak olduğunda ise bu hem sıkı bir kuramsal bilgiyi hem de bu bilgiyi klinik karşılaşmalardan itibaren her seferinde yeniden ele almayı ve Freud'un, Lacan'ın, Winnicott'un, Klein'ın, Bion'un temel metinlerinden itibarenden yeniden işlemeyi, düşünmeyi bitimsiz kılıyor. Ama daha da önemlisi her bir karşılaşmanın biricikliğinde bu biricikliği yakalayabilecek duyan, duyarlı, rafine bir kulağı gerektiriyor.
Tam da bu sebeple Sevinç Beyza Toktay'ın bu yazısı otizme dair kuramsal ve klinik bir yazı olmasının yanı sıra, bu ikisinin kavşağındaki etik bir konumlanışa, bunun nasıl da yazarın kendi öznelliğinden itibaren açılıp yolunu aldığına dair de bir yazı. Üstelik Türkiye'de otizme Lacanyen psikanalitik bakış açısını yeşertmesi gibi özellikli bir yere de sahip. "
http://www.ozgesoysal.com/kolektif/otizme-ve-oznellige-psikanalitik-bir-bakis-acisi-91
Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın "salgın ve güncel söylem" başlığı etrafında gerçekleştirdiği çalış... more Psikanalist Dr. Özge Soysal'ın "salgın ve güncel söylem" başlığı etrafında gerçekleştirdiği çalışmanın bir meyvesi olarak Covid-19 günlerinde "söz" üzerine yazdım. Fransız psikanalist Alain Didier Weill, söze dair en esas soruyu sorar: "Sana verilen söz ile ne yaptın?".
http://www.ozgesoysal.com/kolektif/sana-verilen-soz-ile-ne-yaptin-84
Jane McAdam Freud ile eserleri aracılığıyla "karşılaşmamız"dan itibaren, onun yaratım sürecini il... more Jane McAdam Freud ile eserleri aracılığıyla "karşılaşmamız"dan itibaren, onun yaratım sürecini ilkin kendi sözünden, ardından Lacanyen psikanaliz kavramlarıyla anlama yoluna düştüğüm bir girizgah yazısı..
Yazı, 2018 senesinde Suret Dergisinin Sapkınlık sayısında yayımlanmıştır.
Cins ve Cinsiyet kavramlarının içerisine baktığım bu yazım, 2013 senesinde İstanbul Kültür Üniver... more Cins ve Cinsiyet kavramlarının içerisine baktığım bu yazım, 2013 senesinde İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Kulübü Bülteni'nde yayımlanmıştır.