Aynur Konyali | Canakkale Onsekiz Mart University (original) (raw)

Papers by Aynur Konyali

Research paper thumbnail of Yeni Doğan Çiftlik Hayvanlarında Adaptasyon Parametreleri

Hayvansal üretim, Mar 1, 2009

Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir... more Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesinin yanında doğan yavrunun da hayatta kalabilmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli besin alımı ve fetusun gelişmesi arasındaki ilişki, gebeliğin başarısını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve bireysel üretkenliği etkileyen en önemli noktadır. Doğumun son bulması ile uterus dışı dünyaya geçen yavru farklı çevresel etkilere maruz kalmakla birlikte, vücudunda metabolik, morfolojik ve fizyolojik değişimler şekillenmeye başlamaktadır. Bu durum yavrunun dış dünyaya adaptasyonu olarak tanımlanır. Doğumdan sonra sınırlı enerji rezervlerine sahip yavrular en kısa sürede anası ile bağ kurmalı, kolostruma ulaşmalı ve maruz kaldığı çevresel etkilerin olumsuzluklarına karşı direnebilmelidir. Sütten kesim öncesi yavru ölümleri üzerinde etkili faktörlerin incelendiği araştırmalarda yeni doğanların adaptasyon yetenekleri ile ilgili konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Bu derlemede de gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde yeni doğanların canlılığı, yaşama yeteneği ve adaptasyonu üzerinde etkili olabilecek bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Comparison of the effect of cronolone sponges and PMSG or cloprostenol on estrous induction in Turkish Saanen goats

Polish journal of veterinary sciences, 2008

The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadotrophin ... more The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadotrophin (PMSG) or cloprostenol (PGF2alpha) for inducing and synchronizing the estrous cycle in Turkish Saanen does was investigated during the transition from non-breeding to breeding season. All does (n = 80) were treated with 20 mg cronolone sponges for 11 days and divided into 4 equal groups. In addition, each doe received an intramuscular injection of either 1.5 ml sterile saline solution, 0.075 mg PGF2alpha, 500 IU PMSG or 500 IU PMSG and 0.075 mg PGF2alpha, 24 h before the sponge removal. Cervical artificial insemination (AI) with frozen-thawed semen was performed once 16 h after the detection of the first accepted mount. The total estrous response for the first 24 +/- 4 h, total estrous response within 96 h, time to onset of the induced estrus, duration of the induced estrus and pregnancy rate was found to be 75.0%, 97.5%, 31.4 +/- 1.2 h, 29.3 +/- 1.2 h, and 33.3%, respectively. There wer...

Research paper thumbnail of A Study on the Birth and Birth Behavior of Goats

Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ... more Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ l Gürbüz DAS' Cem GONCO / Türker SAVA Ş ' Geli ş Tarihi: 03.03.2004 Özet: Doğ um kay ı plar ı ve do ğ umda meydana gelen anomalilerden kaç ı nmak için, hayvansal üretimde önemli bir olgu olan doğ um konusunda bilgi üretimine gereksinim duyulmaktad ı r. Bu çal ışmada 32 Türk Saanen keçisinde baz ı doğ um parametreleri incelenmi ştir. Ortalama gebelik süresi 153 gündür. Do ğ umlar ı n % 64'ü ikiz olup % 63'ü yard ı ms ı z olarak gerçekleşmiştir. Çoğ unlukla (% 88) 06:00-18:00 saatleri aras ı nda meydana gelen doğ umlarda keçilerin % 57'sinin yatar pozisyonda do ğ urdu ğ u gözlenmiştir. Cinsiyet ve ana ya şı n ı n doğurma pozisyonu üzerine önemli bir etkisi gözlenmezken, erkek oğ lakları n di ş i oğ laklara nazaran % 17 daha fazla yatar pozisyonda do ğduğ u saptanm ıştı r(P>0.05). Tekiz o ğ laklar ikiz o ğ laklara göre daha fazla yatar pozisyonda do ğmu ştur (P<0.05). Gözlenen doğ umlarda toplam doğ um süresinin ortalama 25 d oldu ğ u ve ikiz do ğ umlarda ikinci do ğ umun birinciye veya tekizlere göre daha k ısa sürdü ğ ü tespit edilmi ştir (P<0.05). O ğ lakları n canl ı l ı k puan ı olarak di şilerde ortalama 11.21, erkeklerde ortalama 9.20 de ğ erine ula şı lm ıştı r (P<0.05). Plasenta a ğı rl ığı üzerine ele al ı nan faktörlerin etkisi önemsiz bulunmu ştur. Plasenta at ı m süresi üzerine ana ya şı ve gebelik süresinin etkisi önemlidir (P<0.05). Anahtar Kelimeler: doğ um zaman ı , do ğ um süresi, canl ı l ı k puan ı , do ğ um davran ış lar ı , keçi-o ğ lak ili ş kisi Abstract: In order to prevent birth losses and abnormalities, observation of birth behaviors are very important in animal production, but there is limited information about birth behavior. This study was carried out with 32 turkish Saanen goats to investigate various birth parameters of goats. Gestation length was on an average153 days. Single and twin births were 36 % and 64 %, respectively. Most of the births (88 %) took place between 06:00-18:00 h. The delivery position of the goats was 57 % by lateral recumbency. The effects of kid sex and age of doe were not significant. Male kids were delivered 17 % more via lateral recumbency position than female kids (P>0.05). Single births occurred more by laterally recumbency than by twins (P<0.05). In births observed, the average duration of birth was 25 min and in twin births duration was shorther for the second kid than the first kid or single kid (P<0.05). In terms of postnatal vitality value, it was 11.21 for female kids and 9.20 for male kids (P<0.01). No significant effect on placenta weight was found. The effects of age of doe and gestation length on duration of placental expulsion were significant (P<0.05). Key Words: time of birth, duration of birth, postnatal vitality value, birth behaviour, goat-kid relations Giriş Doğ um, üç a şamada gerçekleşir; yavrunun vaginaya geçmesi, yavrunun d ışarı ya çı kmas ı ve son olarak da yavru zarlar ı n ı n at ı lmas ı. Uterusta kas ı lmalar ı n başlamas ı yla beraber serviks geni ş ler, korio allantois yı rtı l ı r ve kas ı lmaları n etkisiyle fetus uterustan vaginaya geçer. Kas ı lmaları n baş lamas ı yla beraber, do ğ um yapacak olan hayvanda bir tak ı m fizyolojik, morfolojik ve davran ışsal değişiklikler ba ş lar. Hayvan huysuzla şı r ve memeler sütle dolar, vulvada k ızarı kl ı k ve ş iş me görülür. Doğum yakla ştı kça vulvadan bir s ı v ı gelmeye ba şlar, sancı lar s ı klaşı r ve hayvan eğer sürüde ise sürüden ayr ı l ı r (Hafez 1993, Alaçam 1999). Hayvansal üretimde do ğ um ile doğ umdan sonraki birkaç saat i şletmenin verimlili ğini etkileyen önemli kriterlerden biri olmas ı na karşı n bugüne kadar do ğ um ve doğ um davran ışları konusunda yeterli bilgi üretilmemi ştir. Üreme performans ı ndan tam olarak faydalanabilmek, sadece do ğ umun gerçekle ş mesi de ğ il, yeni doğ an yavru ile anan ı n ili şkisine bağ l ı olarak yavrunun hayattaki ilk saatlerinin başarı l ı bir şekilde atlatmas ı na da ba ğ l ı d ı r. Zira ana ile yavru aras ı ndaki etkile şimin yavrunun ya şamda kalma çabas ı n ı etkilediğ i dü ş ünülmektedir. Ovulasyon oran ı ve çoklu do ğ um konusunda birçok çal ış ma bulunmaktad ı r. Bu çal ışmalar sonucunda sözkonusu özelliklerde ortalama yükselmi ş , ancak bu geli şmenin paralelinde yavru ölüm oranlar ı da artm ışt ı r. Zira sözkonusu özelliklerde elde edilen ilerleme ba şarı l ı doğ umu ve doğ um sonras ı ilk saatlerde anan ı n yavruya gösterdi ğ i ilgiyi artt ı rmam ışt ı r. Hatta do ğ uma veteriner müdahalelerinin artm ış olmas ı , bu ilerlemelerin zor do ğ um oran ı n ı artt ı rd ığı n ı göstermektedir. Doğ umdan sonraki dönemde yeterince ilgi gösterilemedi ğ i için ya şama gücü zay ıf kalan yavrular ı n ölümleri artmaktad ı r (Lindsay 1996). Bu çal ışmada keçilerde do ğ um s ı ras ı nda gözlenen davran ış ları n yan ı s ı ra, doğ um zaman ı ve süresi ile do ğ um sonras ı ilk saatlerde…

Research paper thumbnail of Effect of estrus synchronization on dairy goat milk composition

African Journal of Agricultural Research, Apr 18, 2010

... Goats were located in Çanakkale province in the Northwest part of Turkey. Çanakkale province ... more ... Goats were located in Çanakkale province in the Northwest part of Turkey. Çanakkale province stands as the “Breeding Center” of Turkey for Turkish Saanen goat breeding. The quality and aroma of milk products were influenced by milk composition. ...

Research paper thumbnail of Yeni Doğan Çiftlik Hayvanlarında Adaptasyon Parametreleri

zooteknidernegi.org

Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir... more Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesinin yanında doğan yavrunun da hayatta kalabilmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli besin alımı ve fetusun gelişmesi arasındaki ilişki, gebeliğin başarısını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve bireysel üretkenliği etkileyen en önemli noktadır. Doğumun son bulması ile uterus dışı dünyaya geçen yavru farklı çevresel etkilere maruz kalmakla birlikte, vücudunda metabolik, morfolojik ve fizyolojik değişimler şekillenmeye başlamaktadır. Bu durum yavrunun dış dünyaya adaptasyonu olarak tanımlanır. Doğumdan sonra sınırlı enerji rezervlerine sahip yavrular en kısa sürede anası ile bağ kurmalı, kolostruma ulaşmalı ve maruz kaldığı çevresel etkilerin olumsuzluklarına karşı direnebilmelidir. Sütten kesim öncesi yavru ölümleri üzerinde etkili faktörlerin incelendiği araştırmalarda yeni doğanların adaptasyon yetenekleri ile ilgili konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Bu derlemede de gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde yeni doğanların canlılığı, yaşama yeteneği ve adaptasyonu üzerinde etkili olabilecek bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Goat production systems of Turkey: Nomadic to industrial

Research paper thumbnail of DIFFERENT ESTROUS INDUCTION PROTOCOLS DURING THE TRANSITION PERIOD IN LACTATING TURKISH SAANEN DOES FOLLOWING AI

The objective of this study was to evaluate the duration of three progestagen treatments for estr... more The objective of this study was to evaluate the duration of three progestagen treatments for estrous synchronization in lactating Turkish Saanen goats during the transitional period from anestrous. All does (n=60) were divided into three equal groups and the estrous period of the does was synchronized using intravaginal sponges (20 mg FGA) for either 11 days (Group 1), 9 days (Group 2) or 6 days (Group 3). In addition, 24h before sponge removal (on the 10 th day, 8 th day and 5 th day, respectively) each doe was injected with 0.075 mg cloprostenol (PGF 2a) and 500 IU eCG. Cervical artificial inseminations (AI) with frozen-thawed semen were performed at fixed intervals (36 and 48 h) following progestagen withdrawal. The total estrous response following the first withdrawal was 12 ± 6 h within 66 h. Time to onset and duration of the induced estrous, and pregnancy rates were recorded to be 30.0%, 100%, 23.9±0.7 h, 29.4±1.3 h, and 28.3%, respectively. There were significant differences between Group 1 and the other groups, in terms of the onset of induced estrus (P<0.05) and estrous response for the first 12 ± 6 h (P<0.05) and between Group 2 and Groups 1 and 3 in terms of the duration of induced estrous (P<0.05). Each of the three protocols was effective in inducting and synchronizing estrus in lactating Turkish Saanen goats.

Research paper thumbnail of Comparison of the effect of cronolone sponges and PMSG or cloprostenol on estrous induction in Turkish Saanen goats

The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadot-rophin... more The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadot-rophin (PMSG) or cloprostenol (PGF 2α) for inducing and synchronizing the estrous cycle in Turkish Saanen does was investigated during the transition from non-breeding to breeding season. All does (n=80) were treated with 20 mg cronolone sponges for 11 days and divided into 4 equal groups. In addition, each doe received an intramuscular injection of either 1.5 ml sterile saline solution, 0.075 mg PGF 2α , 500 IU PMSG or 500 IU PMSG and 0.075 mg PGF 2α , 24 h before the sponge removal. Cervical artificial insemination (AI) with frozen-thawed semen was performed once 16 h after the detection of the first accepted mount. The total estrous response for the first 24 ± 4 h, total estrous response within 96 h, time to onset of the induced estrus, duration of the induced estrus and pregnancy rate was found to be 75.0%, 97.5%, 31.4 ± 1.2 h, 29.3 ± 1.2 h, and 33.3%, respectively. There were significant differences between the first two groups and the last two groups in terms of the onset of induced estrus and estrous response at the first 24 ± 4 h (P < 0.05). These results indicate that the use of cronolone/PMSG was more effective than cronolone/PGF 2α in the attainment of early and compact induction of estrus in Turkish Saanen does.

Research paper thumbnail of Yeni Doğan Çiftlik Hayvanlarında Adaptasyon Parametreleri Adaptation Parameters of Newborn Livestock in Post Parturition Period

; Tel: +(286) 218 0018 / 1346; Faks: +(286) 218 0545 Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin soru... more ; Tel: +(286) 218 0018 / 1346; Faks: +(286) 218 0545 Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesinin yanında doğan yavrunun da hayatta kalabilmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli besin alımı ve fetusun gelişmesi arasındaki ilişki, gebeliğin başarısını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve bireysel üretkenliği etkileyen en önemli noktadır. Doğumun son bulması ile uterus dışı dünyaya geçen yavru farklı çevresel etkilere maruz kalmakla birlikte, vücudunda metabolik, morfolojik ve fizyolojik değişimler şekillenmeye başlamaktadır. Bu durum yavrunun dış dünyaya adaptasyonu olarak tanımlanır. Doğumdan sonra sınırlı enerji rezervlerine sahip yavrular en kısa sürede anası ile bağ kurmalı, kolostruma ulaşmalı ve maruz kaldığı çevresel etkilerin olumsuzluklarına karşı direnebilmelidir. Sütten kesim öncesi yavru ölümleri üzerinde etkili faktörlerin incelendiği araştırmalarda yeni doğanların adaptasyon yetenekleri ile ilgili konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Bu derlemede de gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde yeni doğanların canlılığı, yaşama yeteneği ve adaptasyonu üzerinde etkili olabilecek bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Abstract In animal production, succesful completion of reproduction process, birth free of problems and high survival rate of newborn are important. The relationship between enough food intake of mother and the development of fetus during the gestation period is also crucial. This factor affects the success of gestation, healthy life of newborn and individual productivity of mother. Following the birth process, newborn is exposed to different environmental conditions. During this transition period, metabolic, morphological and physiological changes take place in newborn. This period is called as the adaptation of newborn in extra utarine life. Newborn, which has a restricted energy reserve, must immediately constitue mother-newborn bond, take colostrum and so develop resistance against the environmental factors to which it is exposed. Several studies on mortality in post weaning period suggested that adaptation deficiency increases mortality rate. This review focused on the effects of several factors on vitality of newborn, survival capability and adaptation parameters during gestation, birth and post partum period.

Research paper thumbnail of Çanakkale Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinde Teknik Sorunların Belirlenmesi Üzerine bir Araştırma Technical Analysis of the Enterprises Registered with the Çanakkale Sheep and Goat Association

Özet Çanakkale yöresindeki süt keçisi yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal öz... more Özet Çanakkale yöresindeki süt keçisi yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla il merkezine bağlı 9 köyde 20 işletme ile anket çalışması yapılmıştır. Ankete katılan yetiştiricilerin ortalama yaşı 47 ± 8.8 olup, ortalama sürü büyüklüğü 55.7 ± 36.2 baş olarak saptanmıştır. İşletmeler genelinde en yoğun yetiştirilen keçi ırkı Saanen (% 84.21) olup bunu sırasıyla Maltız (% 52.63) ve Kıl Keçisi (% 42.11) izlemektedir. İşletmelerdeki ortalama çoğuzluk oranı 0.59 ± 0.21 olarak bulunmuştur. Görüşülen işletmelerdeki tahmini günlük süt verimi ortalama 2.32 ± 0.90 ve laktasyondaki süt verimi 363 ± 144 litre olarak tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin % 65'inin barınak tipi klasik ağıl olarak nitelendirilebilecek bir yapı türünde olmakla birlikte, % 20'sinde sundurma bulunmakta, %15'inde ise işletme ahırı keçi barınağı olarak kullanılmaktadır. Barınaklar genel durum itibariyle sınıflandırılacak olursa, % 39'u iyi, % 50'si orta ve % 11'i kötü olarak nitelendirilebilir. İşletmelerin % 75'i sürülerini köy ortak merasına çıkartmaktadır. Ortalama oğlak ölüm oranı 0.30 ± 0.19 olan isletmelerde, en çok görülen sağlık problemleri dış parazitler (% 68.42), solunum yolu hastalıkları (% 52.63) ve göz hastalıklarıdır (% 42.11). İşletmelerin % 84.21'inde hayvanlara çeşitli koruyucu aşıların yaptırıldığı saptanmıştır. Sonuç olarak, Kıl keçilerine göre süt verimleri daha yüksek olan Saanen ve Maltız melezlerinin sayısı işletmeler genelinde arttırılmalıdır. Küçük aile işletmeciliğinde fiziki alt yapı yetersizliği verimi olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerde keçi için etkin bir sağlık koruma takvimi veya programı tüm yıl boyunca uygulanmalıdır. Abstract A survey was carried out to analyze the technical structure of the dairy goat producers in the Canakkale area. The survey was done in 9 villages with 20 producers. The mean age of the producers was 47 ± 8.8 and the mean herd size was 55.7 ± 36.2. The predominant breed in the region was Saanen (% 84.21), followed by Malta goat (% 52.63) and Turkish Hair Goat (% 42.11). The mean ratio of multiple births was 0.59 ± 0.21. Daily milk yield was 2.32 ± 0.90 and lactation milk yield was 363 ± 144 liters. 65 per cent of the producers had a classical type barn while 20 per cent had a shed and 15 per cent of the producers used the barn for goats as well as other animals. 50 per cent of the goat houses were in mid-condition while 39 per cent was in good condition and 11 per cent was in bad condition. 75 per cent of the producers used common pasture that belongs to the village. The mean mortality rate was 0.30 ± 0.19. The most common health problems were external parasites (68.42 %), respiratory diseases (52.63 %) and eye diseases (42.11%). Most of the producers (84.21%) had vaccinations done. Number of Saanen and Malta goat breeds should be increased. In small family farms, the resources are insufficient, which prevents increases in milk yield and other traits. An efficient preventive herd health program or a health calendar must be in place throughout the year.

Research paper thumbnail of SILAJA DAYALI BESLEME KOSULLARINDA FARKLI RUMEN ICI20200205 29967 19pahez

Özet Bu çalışma ham protein ve organik madde kapsamlarının rumen içi parçalanabilirlikleri benzer... more Özet Bu çalışma ham protein ve organik madde kapsamlarının rumen içi parçalanabilirlikleri benzer ancak parçalanma hızları farklı olacak şekilde hazırlanan, eşdeğer enerji ve N içeriğine sahip yoğun yem karmalarının süt sığırlarında süt verimi ve verim özellikleri üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amacı ile yürütülmüştür. Ardışık iki yıla ait kış sezonu süresince sürdürülen çalışmada 252 baş süt sığırı kullanılmıştır. Mısır (MS) ve ot silajı (OS) temelinde oluşturulan gruplarda, MS grubu hayvanlarının tükettiği günlük rasyonun kaba yem bölümü kuru madde temelinde %80 mısır silajı ve %20 ot silajı içerecek şekilde, OS grubu içinde yine KM temelinde %80 ot silajı ve %20 mısır silajı içerecek şekilde düzenlenmiş, söz konusu karışımlar ad libitum koşullarda tüketime sunulmuştur. Rumen içi parçalanma hızları mısır silajı (SYN-MS) ve ot silajına (SYN-OS) eşgüdüm sağlayabilecek şekilde hazırlanan yoğun yem karmaları, her iki silaj grubunda da süt verim düzeyine göre verilmiş, bu şekilde gruplardaki hayvan materyalinin her iki silaj tipi açısından da eşgüdümü gözeten ve gözetmeyen uygulamalara tabi olması sağlanmıştır. Süt verimi ve verim özellikleri üzerinde silaj tipi ya da yoğun yem karması tipinin etkisinin saptanamadığı çalışmada, OS tüketiminin süt üre düzeyinde artışa neden olduğu gözlenmiştir (P<0.001). Abstract The objectives of this study were to evaluate effects on lactational performance of dairy cows fed with isocaloric and isonitrogenous concentrates that had also similar ruminal degrabilities of crude protein and organic matter but differed in the rate crude protein and organic matter were degraded ruminally. Both concentrates were supplemented to mixtures of corn (MS) and grass silage (OS) (80:20 and 20:80, respectively, on dry matter basis) so that ruminal degradation rate was synchronous either to MS-(SYN-MS) or the OS-(SYN-OS)-dominated silage mixture and asynchronous to the other. During two winter feeding periods, 252 dairy cows were fed on diets consisting of combinations of one of the concentrates that were allocated according to milk yield and one of the silage mixtures fed for ad libitum intake. Neither forage nor concentrate type affected milk or milk component yield, though milk protein content was higher for cows on the MS treatments. Feeding OS mixture resulted in elevated milk urea levels (P<0.001).

Research paper thumbnail of A Study on the Birth and Birth Behavior of Goats

Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ... more Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ l Gürbüz DAS' Cem GONCO / Türker SAVA Ş ' Geli ş Tarihi: 03.03.2004 Özet: Doğ um kay ı plar ı ve do ğ umda meydana gelen anomalilerden kaç ı nmak için, hayvansal üretimde önemli bir olgu olan doğ um konusunda bilgi üretimine gereksinim duyulmaktad ı r. Bu çal ışmada 32 Türk Saanen keçisinde baz ı doğ um parametreleri incelenmi ştir. Ortalama gebelik süresi 153 gündür. Do ğ umlar ı n % 64'ü ikiz olup % 63'ü yard ı ms ı z olarak gerçekleşmiştir. Çoğ unlukla (% 88) 06:00-18:00 saatleri aras ı nda meydana gelen doğ umlarda keçilerin % 57'sinin yatar pozisyonda do ğ urdu ğ u gözlenmiştir. Cinsiyet ve ana ya şı n ı n doğurma pozisyonu üzerine önemli bir etkisi gözlenmezken, erkek oğ lakları n di ş i oğ laklara nazaran % 17 daha fazla yatar pozisyonda do ğduğ u saptanm ıştı r(P>0.05). Tekiz o ğ laklar ikiz o ğ laklara göre daha fazla yatar pozisyonda do ğmu ştur (P<0.05). Gözlenen doğ umlarda toplam doğ um süresinin ortalama 25 d oldu ğ u ve ikiz do ğ umlarda ikinci do ğ umun birinciye veya tekizlere göre daha k ısa sürdü ğ ü tespit edilmi ştir (P<0.05). O ğ lakları n canl ı l ı k puan ı olarak di şilerde ortalama 11.21, erkeklerde ortalama 9.20 de ğ erine ula şı lm ıştı r (P<0.05). Plasenta a ğı rl ığı üzerine ele al ı nan faktörlerin etkisi önemsiz bulunmu ştur. Plasenta at ı m süresi üzerine ana ya şı ve gebelik süresinin etkisi önemlidir (P<0.05). Anahtar Kelimeler: doğ um zaman ı , do ğ um süresi, canl ı l ı k puan ı , do ğ um davran ış lar ı , keçi-o ğ lak ili ş kisi Abstract: In order to prevent birth losses and abnormalities, observation of birth behaviors are very important in animal production, but there is limited information about birth behavior. This study was carried out with 32 turkish Saanen goats to investigate various birth parameters of goats. Gestation length was on an average153 days. Single and twin births were 36 % and 64 %, respectively. Most of the births (88 %) took place between 06:00-18:00 h. The delivery position of the goats was 57 % by lateral recumbency. The effects of kid sex and age of doe were not significant. Male kids were delivered 17 % more via lateral recumbency position than female kids (P>0.05). Single births occurred more by laterally recumbency than by twins (P<0.05). In births observed, the average duration of birth was 25 min and in twin births duration was shorther for the second kid than the first kid or single kid (P<0.05). In terms of postnatal vitality value, it was 11.21 for female kids and 9.20 for male kids (P<0.01). No significant effect on placenta weight was found. The effects of age of doe and gestation length on duration of placental expulsion were significant (P<0.05). Key Words: time of birth, duration of birth, postnatal vitality value, birth behaviour, goat-kid relations Giriş Doğ um, üç a şamada gerçekleşir; yavrunun vaginaya geçmesi, yavrunun d ışarı ya çı kmas ı ve son olarak da yavru zarlar ı n ı n at ı lmas ı. Uterusta kas ı lmalar ı n başlamas ı yla beraber serviks geni ş ler, korio allantois yı rtı l ı r ve kas ı lmaları n etkisiyle fetus uterustan vaginaya geçer. Kas ı lmaları n baş lamas ı yla beraber, do ğ um yapacak olan hayvanda bir tak ı m fizyolojik, morfolojik ve davran ışsal değişiklikler ba ş lar. Hayvan huysuzla şı r ve memeler sütle dolar, vulvada k ızarı kl ı k ve ş iş me görülür. Doğum yakla ştı kça vulvadan bir s ı v ı gelmeye ba şlar, sancı lar s ı klaşı r ve hayvan eğer sürüde ise sürüden ayr ı l ı r (Hafez 1993, Alaçam 1999). Hayvansal üretimde do ğ um ile doğ umdan sonraki birkaç saat i şletmenin verimlili ğini etkileyen önemli kriterlerden biri olmas ı na karşı n bugüne kadar do ğ um ve doğ um davran ışları konusunda yeterli bilgi üretilmemi ştir. Üreme performans ı ndan tam olarak faydalanabilmek, sadece do ğ umun gerçekle ş mesi de ğ il, yeni doğ an yavru ile anan ı n ili şkisine bağ l ı olarak yavrunun hayattaki ilk saatlerinin başarı l ı bir şekilde atlatmas ı na da ba ğ l ı d ı r. Zira ana ile yavru aras ı ndaki etkile şimin yavrunun ya şamda kalma çabas ı n ı etkilediğ i dü ş ünülmektedir. Ovulasyon oran ı ve çoklu do ğ um konusunda birçok çal ış ma bulunmaktad ı r. Bu çal ışmalar sonucunda sözkonusu özelliklerde ortalama yükselmi ş , ancak bu geli şmenin paralelinde yavru ölüm oranlar ı da artm ışt ı r. Zira sözkonusu özelliklerde elde edilen ilerleme ba şarı l ı doğ umu ve doğ um sonras ı ilk saatlerde anan ı n yavruya gösterdi ğ i ilgiyi artt ı rmam ışt ı r. Hatta do ğ uma veteriner müdahalelerinin artm ış olmas ı , bu ilerlemelerin zor do ğ um oran ı n ı artt ı rd ığı n ı göstermektedir. Doğ umdan sonraki dönemde yeterince ilgi gösterilemedi ğ i için ya şama gücü zay ıf kalan yavrular ı n ölümleri artmaktad ı r (Lindsay 1996). Bu çal ışmada keçilerde do ğ um s ı ras ı nda gözlenen davran ış ları n yan ı s ı ra, doğ um zaman ı ve süresi ile do ğ um sonras ı ilk saatlerde ana ve oğ lağa ait baz ı özelliklerin irdelenmesi amaçlanm ıştı r. Materyal ve Yöntem Ara şt ı rma, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin Yahya Çavu ş Ara şt ı rma ve Uygulama Birimi'nde bulunan 32 Türk Saanen ı rk ı keçi üzerinde yürütülmü ştür. Keçiler ikinciye veya daha fazla say ı da doğ um yapm ış hayvanlardan oluşmaktad ı r. Aşı m tarihi dikkate al ı narak

Research paper thumbnail of O R I G I N A L A R T I C L E Observations on hand-mating behaviors, several physiological and hematological parameters in Turkish dairy goatsa sj_851 251..258

The aims of this study were to examine hand-mating behavior of doe and buck and relationships of ... more The aims of this study were to examine hand-mating behavior of doe and buck and relationships of courtship behavior and physiological and hematological traits according to gestation results. Duration from beginning of observation until mating (M-C), duration between two copulations (C-C) and courtship behavioral index value of each sex (CBIVD; courtship behavioral index value of doe, CBIVB; courtship behavioral index value of buck) and mounting behavior of buck, were observed. Experience of doe was affected of CBIVD and CBIVB (P = 0.01 and P = 0.01, respectively). Bucks mounted significantly higher times on experienced does than on inexperienced ones (P = 0.00). On the other hand service number decreased with an increase in M-C (P = 0.00). Elevated service number was observed with increased mounting frequency of buck (P = 0.03). There were strong correlations between CBIVD and CBIVB (r = 0.48, P = 0.00). Pregnancy was not influenced by vaginal pH value. Does, which gave multiple births, had higher vaginal pH (P = 0.05). Rectal temperature difference of doe had no influence on success of mating and birth type. On the other hand, birth type was affected by rectal temperature difference of buck. There was no significant difference of hematological parameters according to mating results. Hemoglobin, red blood cell count and mean corpuscular hemoglobin concentration values were higher in single births and mean cell volume value was lower in single births.

Research paper thumbnail of Factors affecting placental traits and relationships of placental traits with neonatal behaviour in goat

The relationships between placental characteristics and litter weight, factors affecting these ch... more The relationships between placental characteristics and litter weight, factors affecting these characteristics, and the relationship between these characteristics and neonatal behaviour of goat kids were investigated in this study. The study was carried out over three consecutive years and animal material consisted of total 152 Turk-ish Saanen goats and their 230 kids. The results of the study demonstrated that there were positive correlations between litter weight (LW), cotyledon number (CN), placental weight (PW) (r = 0.64 and 0.76, P < 0.01), but there was negative correlation between LW and cotyledon density (CD) (r = −0.42, P < 0.01). CD was negatively correlated with PW (r = −0.61, P < 0.01). CN and PW were influenced by the parity of doe, birth type-sex combination, buck within years and year of the study. On the other hand, parity and birth type-sex combination had no effect on PE (P > 0.05), but buck within year affected placental efficiency (P < 0.01). CD was only influenced by the parity of doe (P < 0.01). Duration of birth (D) was not significantly related with CD, but if CD declined, it prolonged (r = −0.23, P > 0.05). There were strong relationships between CD and birth-to-standing (B-St), and CD and birth-to-suckling (B-Su) (r = −0.42 and −0.51, P = 0.01 and P < 0.01).The results of the present study have shown similarities to the findings of the studies in sheep. Further studies are required to investigate the basis of the relationship between CD and neonatal behaviour.

Research paper thumbnail of Effect of estrus synchronization on dairy goat milk composition

This study was aimed to observe the effects of progesterone impregnated sponge insertion on milk ... more This study was aimed to observe the effects of progesterone impregnated sponge insertion on milk yield and milk composition in dairy goats. For this reason milk samples were collected before insertion and during the treatment. Sixty four Turkish Saanen goats were used in the research. Animals were milked twice daily. Reduce in milk yield was observed. Fat content of milk decreased, while lactose content, solids-non-fat, density and pH value increased during the sponge application. Protein content was not influenced by the treatment. New experiment under controlled conditions might be planned to characterize the hormonal status of animal and their effects on milk yield and composition.

Research paper thumbnail of Türkiye’de Keçi Materyali ile Yapılan Bilimsel Çalışmalar Üzerine Bir Analiz

Türkiye'de başta Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerindeki bazı Ziraat ve Veteriner Fakültelerinde k... more Türkiye'de başta Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerindeki bazı Ziraat ve Veteriner Fakültelerinde keçi yetiştiriciliği çalışmaları, uzun yıllardan beri devam etmektedir. Bu çalışmalarda, öncelikle kıl keçilerinin sayılarını azaltarak verimlerinin yükseltilmesinin gerekli olduğu ve kıl keçisinin yetiştirildiği yörelerin doğa ve çevre koşullarına yine sütçü keçilerin diğer çiftlik hayvanlarından daha kolay uyabildikleri görüşü ağırlık kazanmıştır. Bu bağlamda ağırlıklı olarak kıl keçileri, yerli ve yabancı gen kaynaklarıyla melezlenerek, melez süt keçisi yetiştiriciliği yaygınlaştırılmıştır. Bölgesel düzeyde keçiler ıslahı amacıyla melezleme çalışmaları yoğunluk kazanmıştır. Ancak, çalışma sonuçlarının saha koşullarına aktarılmasının sınırlı olduğu söylenebilir. Bunun nedenleri arasında; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın keçi ve özellikle süt keçiciliğinin gelişmesi doğrultusunda tanımlanmış bir stratejisinin olmadığı, kamu kurumları ve orman örgütü ile eşgüdümün yokluğu, keçi yetiştiricilerinin ekonomik ve teknik açıdan örgütsüzlüğü gibi konular sayılabilir. Keçi ıslah çalışmalarının saha koşullarında yaygınlaştırılmasında izlenecek konular; genetik ıslah stratejileri, yasal düzenlemeler, kamu yetiştirici etkileşimi ve organizasyonu ile ekonomi politika önerileri olarak sınıflandırılabilir. Çalışmada, Ziraat Fakülte'lerinde yapılan süt keçisi ıslah çalışmaları kısaca özetlenecek ve bu çalışmaların sahadaki yansımaları sırasında karşılaşılan sorunlar teknik ve ekonomik boyutlarıyla irdelenecektir.

Conference Presentations by Aynur Konyali

Research paper thumbnail of The Influence of Hoof Overgrowth and Pastern Angle on Delivery Duration in Goats

Research paper thumbnail of Yeni Doğan Çiftlik Hayvanlarında Adaptasyon Parametreleri

Hayvansal üretim, Mar 1, 2009

Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir... more Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesinin yanında doğan yavrunun da hayatta kalabilmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli besin alımı ve fetusun gelişmesi arasındaki ilişki, gebeliğin başarısını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve bireysel üretkenliği etkileyen en önemli noktadır. Doğumun son bulması ile uterus dışı dünyaya geçen yavru farklı çevresel etkilere maruz kalmakla birlikte, vücudunda metabolik, morfolojik ve fizyolojik değişimler şekillenmeye başlamaktadır. Bu durum yavrunun dış dünyaya adaptasyonu olarak tanımlanır. Doğumdan sonra sınırlı enerji rezervlerine sahip yavrular en kısa sürede anası ile bağ kurmalı, kolostruma ulaşmalı ve maruz kaldığı çevresel etkilerin olumsuzluklarına karşı direnebilmelidir. Sütten kesim öncesi yavru ölümleri üzerinde etkili faktörlerin incelendiği araştırmalarda yeni doğanların adaptasyon yetenekleri ile ilgili konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Bu derlemede de gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde yeni doğanların canlılığı, yaşama yeteneği ve adaptasyonu üzerinde etkili olabilecek bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Comparison of the effect of cronolone sponges and PMSG or cloprostenol on estrous induction in Turkish Saanen goats

Polish journal of veterinary sciences, 2008

The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadotrophin ... more The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadotrophin (PMSG) or cloprostenol (PGF2alpha) for inducing and synchronizing the estrous cycle in Turkish Saanen does was investigated during the transition from non-breeding to breeding season. All does (n = 80) were treated with 20 mg cronolone sponges for 11 days and divided into 4 equal groups. In addition, each doe received an intramuscular injection of either 1.5 ml sterile saline solution, 0.075 mg PGF2alpha, 500 IU PMSG or 500 IU PMSG and 0.075 mg PGF2alpha, 24 h before the sponge removal. Cervical artificial insemination (AI) with frozen-thawed semen was performed once 16 h after the detection of the first accepted mount. The total estrous response for the first 24 +/- 4 h, total estrous response within 96 h, time to onset of the induced estrus, duration of the induced estrus and pregnancy rate was found to be 75.0%, 97.5%, 31.4 +/- 1.2 h, 29.3 +/- 1.2 h, and 33.3%, respectively. There wer...

Research paper thumbnail of A Study on the Birth and Birth Behavior of Goats

Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ... more Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ l Gürbüz DAS&#39; Cem GONCO / Türker SAVA Ş &#39; Geli ş Tarihi: 03.03.2004 Özet: Doğ um kay ı plar ı ve do ğ umda meydana gelen anomalilerden kaç ı nmak için, hayvansal üretimde önemli bir olgu olan doğ um konusunda bilgi üretimine gereksinim duyulmaktad ı r. Bu çal ışmada 32 Türk Saanen keçisinde baz ı doğ um parametreleri incelenmi ştir. Ortalama gebelik süresi 153 gündür. Do ğ umlar ı n % 64&#39;ü ikiz olup % 63&#39;ü yard ı ms ı z olarak gerçekleşmiştir. Çoğ unlukla (% 88) 06:00-18:00 saatleri aras ı nda meydana gelen doğ umlarda keçilerin % 57&#39;sinin yatar pozisyonda do ğ urdu ğ u gözlenmiştir. Cinsiyet ve ana ya şı n ı n doğurma pozisyonu üzerine önemli bir etkisi gözlenmezken, erkek oğ lakları n di ş i oğ laklara nazaran % 17 daha fazla yatar pozisyonda do ğduğ u saptanm ıştı r(P&gt;0.05). Tekiz o ğ laklar ikiz o ğ laklara göre daha fazla yatar pozisyonda do ğmu ştur (P&lt;0.05). Gözlenen doğ umlarda toplam doğ um süresinin ortalama 25 d oldu ğ u ve ikiz do ğ umlarda ikinci do ğ umun birinciye veya tekizlere göre daha k ısa sürdü ğ ü tespit edilmi ştir (P&lt;0.05). O ğ lakları n canl ı l ı k puan ı olarak di şilerde ortalama 11.21, erkeklerde ortalama 9.20 de ğ erine ula şı lm ıştı r (P&lt;0.05). Plasenta a ğı rl ığı üzerine ele al ı nan faktörlerin etkisi önemsiz bulunmu ştur. Plasenta at ı m süresi üzerine ana ya şı ve gebelik süresinin etkisi önemlidir (P&lt;0.05). Anahtar Kelimeler: doğ um zaman ı , do ğ um süresi, canl ı l ı k puan ı , do ğ um davran ış lar ı , keçi-o ğ lak ili ş kisi Abstract: In order to prevent birth losses and abnormalities, observation of birth behaviors are very important in animal production, but there is limited information about birth behavior. This study was carried out with 32 turkish Saanen goats to investigate various birth parameters of goats. Gestation length was on an average153 days. Single and twin births were 36 % and 64 %, respectively. Most of the births (88 %) took place between 06:00-18:00 h. The delivery position of the goats was 57 % by lateral recumbency. The effects of kid sex and age of doe were not significant. Male kids were delivered 17 % more via lateral recumbency position than female kids (P&gt;0.05). Single births occurred more by laterally recumbency than by twins (P&lt;0.05). In births observed, the average duration of birth was 25 min and in twin births duration was shorther for the second kid than the first kid or single kid (P&lt;0.05). In terms of postnatal vitality value, it was 11.21 for female kids and 9.20 for male kids (P&lt;0.01). No significant effect on placenta weight was found. The effects of age of doe and gestation length on duration of placental expulsion were significant (P&lt;0.05). Key Words: time of birth, duration of birth, postnatal vitality value, birth behaviour, goat-kid relations Giriş Doğ um, üç a şamada gerçekleşir; yavrunun vaginaya geçmesi, yavrunun d ışarı ya çı kmas ı ve son olarak da yavru zarlar ı n ı n at ı lmas ı. Uterusta kas ı lmalar ı n başlamas ı yla beraber serviks geni ş ler, korio allantois yı rtı l ı r ve kas ı lmaları n etkisiyle fetus uterustan vaginaya geçer. Kas ı lmaları n baş lamas ı yla beraber, do ğ um yapacak olan hayvanda bir tak ı m fizyolojik, morfolojik ve davran ışsal değişiklikler ba ş lar. Hayvan huysuzla şı r ve memeler sütle dolar, vulvada k ızarı kl ı k ve ş iş me görülür. Doğum yakla ştı kça vulvadan bir s ı v ı gelmeye ba şlar, sancı lar s ı klaşı r ve hayvan eğer sürüde ise sürüden ayr ı l ı r (Hafez 1993, Alaçam 1999). Hayvansal üretimde do ğ um ile doğ umdan sonraki birkaç saat i şletmenin verimlili ğini etkileyen önemli kriterlerden biri olmas ı na karşı n bugüne kadar do ğ um ve doğ um davran ışları konusunda yeterli bilgi üretilmemi ştir. Üreme performans ı ndan tam olarak faydalanabilmek, sadece do ğ umun gerçekle ş mesi de ğ il, yeni doğ an yavru ile anan ı n ili şkisine bağ l ı olarak yavrunun hayattaki ilk saatlerinin başarı l ı bir şekilde atlatmas ı na da ba ğ l ı d ı r. Zira ana ile yavru aras ı ndaki etkile şimin yavrunun ya şamda kalma çabas ı n ı etkilediğ i dü ş ünülmektedir. Ovulasyon oran ı ve çoklu do ğ um konusunda birçok çal ış ma bulunmaktad ı r. Bu çal ışmalar sonucunda sözkonusu özelliklerde ortalama yükselmi ş , ancak bu geli şmenin paralelinde yavru ölüm oranlar ı da artm ışt ı r. Zira sözkonusu özelliklerde elde edilen ilerleme ba şarı l ı doğ umu ve doğ um sonras ı ilk saatlerde anan ı n yavruya gösterdi ğ i ilgiyi artt ı rmam ışt ı r. Hatta do ğ uma veteriner müdahalelerinin artm ış olmas ı , bu ilerlemelerin zor do ğ um oran ı n ı artt ı rd ığı n ı göstermektedir. Doğ umdan sonraki dönemde yeterince ilgi gösterilemedi ğ i için ya şama gücü zay ıf kalan yavrular ı n ölümleri artmaktad ı r (Lindsay 1996). Bu çal ışmada keçilerde do ğ um s ı ras ı nda gözlenen davran ış ları n yan ı s ı ra, doğ um zaman ı ve süresi ile do ğ um sonras ı ilk saatlerde…

Research paper thumbnail of Effect of estrus synchronization on dairy goat milk composition

African Journal of Agricultural Research, Apr 18, 2010

... Goats were located in Çanakkale province in the Northwest part of Turkey. Çanakkale province ... more ... Goats were located in Çanakkale province in the Northwest part of Turkey. Çanakkale province stands as the “Breeding Center” of Turkey for Turkish Saanen goat breeding. The quality and aroma of milk products were influenced by milk composition. ...

Research paper thumbnail of Yeni Doğan Çiftlik Hayvanlarında Adaptasyon Parametreleri

zooteknidernegi.org

Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir... more Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesinin yanında doğan yavrunun da hayatta kalabilmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli besin alımı ve fetusun gelişmesi arasındaki ilişki, gebeliğin başarısını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve bireysel üretkenliği etkileyen en önemli noktadır. Doğumun son bulması ile uterus dışı dünyaya geçen yavru farklı çevresel etkilere maruz kalmakla birlikte, vücudunda metabolik, morfolojik ve fizyolojik değişimler şekillenmeye başlamaktadır. Bu durum yavrunun dış dünyaya adaptasyonu olarak tanımlanır. Doğumdan sonra sınırlı enerji rezervlerine sahip yavrular en kısa sürede anası ile bağ kurmalı, kolostruma ulaşmalı ve maruz kaldığı çevresel etkilerin olumsuzluklarına karşı direnebilmelidir. Sütten kesim öncesi yavru ölümleri üzerinde etkili faktörlerin incelendiği araştırmalarda yeni doğanların adaptasyon yetenekleri ile ilgili konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Bu derlemede de gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde yeni doğanların canlılığı, yaşama yeteneği ve adaptasyonu üzerinde etkili olabilecek bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır.

Research paper thumbnail of Goat production systems of Turkey: Nomadic to industrial

Research paper thumbnail of DIFFERENT ESTROUS INDUCTION PROTOCOLS DURING THE TRANSITION PERIOD IN LACTATING TURKISH SAANEN DOES FOLLOWING AI

The objective of this study was to evaluate the duration of three progestagen treatments for estr... more The objective of this study was to evaluate the duration of three progestagen treatments for estrous synchronization in lactating Turkish Saanen goats during the transitional period from anestrous. All does (n=60) were divided into three equal groups and the estrous period of the does was synchronized using intravaginal sponges (20 mg FGA) for either 11 days (Group 1), 9 days (Group 2) or 6 days (Group 3). In addition, 24h before sponge removal (on the 10 th day, 8 th day and 5 th day, respectively) each doe was injected with 0.075 mg cloprostenol (PGF 2a) and 500 IU eCG. Cervical artificial inseminations (AI) with frozen-thawed semen were performed at fixed intervals (36 and 48 h) following progestagen withdrawal. The total estrous response following the first withdrawal was 12 ± 6 h within 66 h. Time to onset and duration of the induced estrous, and pregnancy rates were recorded to be 30.0%, 100%, 23.9±0.7 h, 29.4±1.3 h, and 28.3%, respectively. There were significant differences between Group 1 and the other groups, in terms of the onset of induced estrus (P<0.05) and estrous response for the first 12 ± 6 h (P<0.05) and between Group 2 and Groups 1 and 3 in terms of the duration of induced estrous (P<0.05). Each of the three protocols was effective in inducting and synchronizing estrus in lactating Turkish Saanen goats.

Research paper thumbnail of Comparison of the effect of cronolone sponges and PMSG or cloprostenol on estrous induction in Turkish Saanen goats

The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadot-rophin... more The efficiency of cronolone sponges in combination with either pregnant mare serum gonadot-rophin (PMSG) or cloprostenol (PGF 2α) for inducing and synchronizing the estrous cycle in Turkish Saanen does was investigated during the transition from non-breeding to breeding season. All does (n=80) were treated with 20 mg cronolone sponges for 11 days and divided into 4 equal groups. In addition, each doe received an intramuscular injection of either 1.5 ml sterile saline solution, 0.075 mg PGF 2α , 500 IU PMSG or 500 IU PMSG and 0.075 mg PGF 2α , 24 h before the sponge removal. Cervical artificial insemination (AI) with frozen-thawed semen was performed once 16 h after the detection of the first accepted mount. The total estrous response for the first 24 ± 4 h, total estrous response within 96 h, time to onset of the induced estrus, duration of the induced estrus and pregnancy rate was found to be 75.0%, 97.5%, 31.4 ± 1.2 h, 29.3 ± 1.2 h, and 33.3%, respectively. There were significant differences between the first two groups and the last two groups in terms of the onset of induced estrus and estrous response at the first 24 ± 4 h (P < 0.05). These results indicate that the use of cronolone/PMSG was more effective than cronolone/PGF 2α in the attainment of early and compact induction of estrus in Turkish Saanen does.

Research paper thumbnail of Yeni Doğan Çiftlik Hayvanlarında Adaptasyon Parametreleri Adaptation Parameters of Newborn Livestock in Post Parturition Period

; Tel: +(286) 218 0018 / 1346; Faks: +(286) 218 0545 Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin soru... more ; Tel: +(286) 218 0018 / 1346; Faks: +(286) 218 0545 Özet Hayvansal üretimde üreme sürecinin sorunsuz olarak tamamlanabilmesi, doğumların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesinin yanında doğan yavrunun da hayatta kalabilmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli besin alımı ve fetusun gelişmesi arasındaki ilişki, gebeliğin başarısını, sağlıklı bir hayat sürmesini ve bireysel üretkenliği etkileyen en önemli noktadır. Doğumun son bulması ile uterus dışı dünyaya geçen yavru farklı çevresel etkilere maruz kalmakla birlikte, vücudunda metabolik, morfolojik ve fizyolojik değişimler şekillenmeye başlamaktadır. Bu durum yavrunun dış dünyaya adaptasyonu olarak tanımlanır. Doğumdan sonra sınırlı enerji rezervlerine sahip yavrular en kısa sürede anası ile bağ kurmalı, kolostruma ulaşmalı ve maruz kaldığı çevresel etkilerin olumsuzluklarına karşı direnebilmelidir. Sütten kesim öncesi yavru ölümleri üzerinde etkili faktörlerin incelendiği araştırmalarda yeni doğanların adaptasyon yetenekleri ile ilgili konulara büyük önem verildiği görülmektedir. Bu derlemede de gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemlerde yeni doğanların canlılığı, yaşama yeteneği ve adaptasyonu üzerinde etkili olabilecek bazı faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Abstract In animal production, succesful completion of reproduction process, birth free of problems and high survival rate of newborn are important. The relationship between enough food intake of mother and the development of fetus during the gestation period is also crucial. This factor affects the success of gestation, healthy life of newborn and individual productivity of mother. Following the birth process, newborn is exposed to different environmental conditions. During this transition period, metabolic, morphological and physiological changes take place in newborn. This period is called as the adaptation of newborn in extra utarine life. Newborn, which has a restricted energy reserve, must immediately constitue mother-newborn bond, take colostrum and so develop resistance against the environmental factors to which it is exposed. Several studies on mortality in post weaning period suggested that adaptation deficiency increases mortality rate. This review focused on the effects of several factors on vitality of newborn, survival capability and adaptation parameters during gestation, birth and post partum period.

Research paper thumbnail of Çanakkale Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinde Teknik Sorunların Belirlenmesi Üzerine bir Araştırma Technical Analysis of the Enterprises Registered with the Çanakkale Sheep and Goat Association

Özet Çanakkale yöresindeki süt keçisi yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal öz... more Özet Çanakkale yöresindeki süt keçisi yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal özelliklerinin belirlenmesi amacıyla il merkezine bağlı 9 köyde 20 işletme ile anket çalışması yapılmıştır. Ankete katılan yetiştiricilerin ortalama yaşı 47 ± 8.8 olup, ortalama sürü büyüklüğü 55.7 ± 36.2 baş olarak saptanmıştır. İşletmeler genelinde en yoğun yetiştirilen keçi ırkı Saanen (% 84.21) olup bunu sırasıyla Maltız (% 52.63) ve Kıl Keçisi (% 42.11) izlemektedir. İşletmelerdeki ortalama çoğuzluk oranı 0.59 ± 0.21 olarak bulunmuştur. Görüşülen işletmelerdeki tahmini günlük süt verimi ortalama 2.32 ± 0.90 ve laktasyondaki süt verimi 363 ± 144 litre olarak tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin % 65'inin barınak tipi klasik ağıl olarak nitelendirilebilecek bir yapı türünde olmakla birlikte, % 20'sinde sundurma bulunmakta, %15'inde ise işletme ahırı keçi barınağı olarak kullanılmaktadır. Barınaklar genel durum itibariyle sınıflandırılacak olursa, % 39'u iyi, % 50'si orta ve % 11'i kötü olarak nitelendirilebilir. İşletmelerin % 75'i sürülerini köy ortak merasına çıkartmaktadır. Ortalama oğlak ölüm oranı 0.30 ± 0.19 olan isletmelerde, en çok görülen sağlık problemleri dış parazitler (% 68.42), solunum yolu hastalıkları (% 52.63) ve göz hastalıklarıdır (% 42.11). İşletmelerin % 84.21'inde hayvanlara çeşitli koruyucu aşıların yaptırıldığı saptanmıştır. Sonuç olarak, Kıl keçilerine göre süt verimleri daha yüksek olan Saanen ve Maltız melezlerinin sayısı işletmeler genelinde arttırılmalıdır. Küçük aile işletmeciliğinde fiziki alt yapı yetersizliği verimi olumsuz yönde etkilemektedir. İşletmelerde keçi için etkin bir sağlık koruma takvimi veya programı tüm yıl boyunca uygulanmalıdır. Abstract A survey was carried out to analyze the technical structure of the dairy goat producers in the Canakkale area. The survey was done in 9 villages with 20 producers. The mean age of the producers was 47 ± 8.8 and the mean herd size was 55.7 ± 36.2. The predominant breed in the region was Saanen (% 84.21), followed by Malta goat (% 52.63) and Turkish Hair Goat (% 42.11). The mean ratio of multiple births was 0.59 ± 0.21. Daily milk yield was 2.32 ± 0.90 and lactation milk yield was 363 ± 144 liters. 65 per cent of the producers had a classical type barn while 20 per cent had a shed and 15 per cent of the producers used the barn for goats as well as other animals. 50 per cent of the goat houses were in mid-condition while 39 per cent was in good condition and 11 per cent was in bad condition. 75 per cent of the producers used common pasture that belongs to the village. The mean mortality rate was 0.30 ± 0.19. The most common health problems were external parasites (68.42 %), respiratory diseases (52.63 %) and eye diseases (42.11%). Most of the producers (84.21%) had vaccinations done. Number of Saanen and Malta goat breeds should be increased. In small family farms, the resources are insufficient, which prevents increases in milk yield and other traits. An efficient preventive herd health program or a health calendar must be in place throughout the year.

Research paper thumbnail of SILAJA DAYALI BESLEME KOSULLARINDA FARKLI RUMEN ICI20200205 29967 19pahez

Özet Bu çalışma ham protein ve organik madde kapsamlarının rumen içi parçalanabilirlikleri benzer... more Özet Bu çalışma ham protein ve organik madde kapsamlarının rumen içi parçalanabilirlikleri benzer ancak parçalanma hızları farklı olacak şekilde hazırlanan, eşdeğer enerji ve N içeriğine sahip yoğun yem karmalarının süt sığırlarında süt verimi ve verim özellikleri üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amacı ile yürütülmüştür. Ardışık iki yıla ait kış sezonu süresince sürdürülen çalışmada 252 baş süt sığırı kullanılmıştır. Mısır (MS) ve ot silajı (OS) temelinde oluşturulan gruplarda, MS grubu hayvanlarının tükettiği günlük rasyonun kaba yem bölümü kuru madde temelinde %80 mısır silajı ve %20 ot silajı içerecek şekilde, OS grubu içinde yine KM temelinde %80 ot silajı ve %20 mısır silajı içerecek şekilde düzenlenmiş, söz konusu karışımlar ad libitum koşullarda tüketime sunulmuştur. Rumen içi parçalanma hızları mısır silajı (SYN-MS) ve ot silajına (SYN-OS) eşgüdüm sağlayabilecek şekilde hazırlanan yoğun yem karmaları, her iki silaj grubunda da süt verim düzeyine göre verilmiş, bu şekilde gruplardaki hayvan materyalinin her iki silaj tipi açısından da eşgüdümü gözeten ve gözetmeyen uygulamalara tabi olması sağlanmıştır. Süt verimi ve verim özellikleri üzerinde silaj tipi ya da yoğun yem karması tipinin etkisinin saptanamadığı çalışmada, OS tüketiminin süt üre düzeyinde artışa neden olduğu gözlenmiştir (P<0.001). Abstract The objectives of this study were to evaluate effects on lactational performance of dairy cows fed with isocaloric and isonitrogenous concentrates that had also similar ruminal degrabilities of crude protein and organic matter but differed in the rate crude protein and organic matter were degraded ruminally. Both concentrates were supplemented to mixtures of corn (MS) and grass silage (OS) (80:20 and 20:80, respectively, on dry matter basis) so that ruminal degradation rate was synchronous either to MS-(SYN-MS) or the OS-(SYN-OS)-dominated silage mixture and asynchronous to the other. During two winter feeding periods, 252 dairy cows were fed on diets consisting of combinations of one of the concentrates that were allocated according to milk yield and one of the silage mixtures fed for ad libitum intake. Neither forage nor concentrate type affected milk or milk component yield, though milk protein content was higher for cows on the MS treatments. Feeding OS mixture resulted in elevated milk urea levels (P<0.001).

Research paper thumbnail of A Study on the Birth and Birth Behavior of Goats

Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ... more Keçilerde Do ğ um ve Doğ um Davran ış ları na iliş kin Bir Ara ştı rma Aynur KONYALI 1 Cemil TÖLÜ l Gürbüz DAS' Cem GONCO / Türker SAVA Ş ' Geli ş Tarihi: 03.03.2004 Özet: Doğ um kay ı plar ı ve do ğ umda meydana gelen anomalilerden kaç ı nmak için, hayvansal üretimde önemli bir olgu olan doğ um konusunda bilgi üretimine gereksinim duyulmaktad ı r. Bu çal ışmada 32 Türk Saanen keçisinde baz ı doğ um parametreleri incelenmi ştir. Ortalama gebelik süresi 153 gündür. Do ğ umlar ı n % 64'ü ikiz olup % 63'ü yard ı ms ı z olarak gerçekleşmiştir. Çoğ unlukla (% 88) 06:00-18:00 saatleri aras ı nda meydana gelen doğ umlarda keçilerin % 57'sinin yatar pozisyonda do ğ urdu ğ u gözlenmiştir. Cinsiyet ve ana ya şı n ı n doğurma pozisyonu üzerine önemli bir etkisi gözlenmezken, erkek oğ lakları n di ş i oğ laklara nazaran % 17 daha fazla yatar pozisyonda do ğduğ u saptanm ıştı r(P>0.05). Tekiz o ğ laklar ikiz o ğ laklara göre daha fazla yatar pozisyonda do ğmu ştur (P<0.05). Gözlenen doğ umlarda toplam doğ um süresinin ortalama 25 d oldu ğ u ve ikiz do ğ umlarda ikinci do ğ umun birinciye veya tekizlere göre daha k ısa sürdü ğ ü tespit edilmi ştir (P<0.05). O ğ lakları n canl ı l ı k puan ı olarak di şilerde ortalama 11.21, erkeklerde ortalama 9.20 de ğ erine ula şı lm ıştı r (P<0.05). Plasenta a ğı rl ığı üzerine ele al ı nan faktörlerin etkisi önemsiz bulunmu ştur. Plasenta at ı m süresi üzerine ana ya şı ve gebelik süresinin etkisi önemlidir (P<0.05). Anahtar Kelimeler: doğ um zaman ı , do ğ um süresi, canl ı l ı k puan ı , do ğ um davran ış lar ı , keçi-o ğ lak ili ş kisi Abstract: In order to prevent birth losses and abnormalities, observation of birth behaviors are very important in animal production, but there is limited information about birth behavior. This study was carried out with 32 turkish Saanen goats to investigate various birth parameters of goats. Gestation length was on an average153 days. Single and twin births were 36 % and 64 %, respectively. Most of the births (88 %) took place between 06:00-18:00 h. The delivery position of the goats was 57 % by lateral recumbency. The effects of kid sex and age of doe were not significant. Male kids were delivered 17 % more via lateral recumbency position than female kids (P>0.05). Single births occurred more by laterally recumbency than by twins (P<0.05). In births observed, the average duration of birth was 25 min and in twin births duration was shorther for the second kid than the first kid or single kid (P<0.05). In terms of postnatal vitality value, it was 11.21 for female kids and 9.20 for male kids (P<0.01). No significant effect on placenta weight was found. The effects of age of doe and gestation length on duration of placental expulsion were significant (P<0.05). Key Words: time of birth, duration of birth, postnatal vitality value, birth behaviour, goat-kid relations Giriş Doğ um, üç a şamada gerçekleşir; yavrunun vaginaya geçmesi, yavrunun d ışarı ya çı kmas ı ve son olarak da yavru zarlar ı n ı n at ı lmas ı. Uterusta kas ı lmalar ı n başlamas ı yla beraber serviks geni ş ler, korio allantois yı rtı l ı r ve kas ı lmaları n etkisiyle fetus uterustan vaginaya geçer. Kas ı lmaları n baş lamas ı yla beraber, do ğ um yapacak olan hayvanda bir tak ı m fizyolojik, morfolojik ve davran ışsal değişiklikler ba ş lar. Hayvan huysuzla şı r ve memeler sütle dolar, vulvada k ızarı kl ı k ve ş iş me görülür. Doğum yakla ştı kça vulvadan bir s ı v ı gelmeye ba şlar, sancı lar s ı klaşı r ve hayvan eğer sürüde ise sürüden ayr ı l ı r (Hafez 1993, Alaçam 1999). Hayvansal üretimde do ğ um ile doğ umdan sonraki birkaç saat i şletmenin verimlili ğini etkileyen önemli kriterlerden biri olmas ı na karşı n bugüne kadar do ğ um ve doğ um davran ışları konusunda yeterli bilgi üretilmemi ştir. Üreme performans ı ndan tam olarak faydalanabilmek, sadece do ğ umun gerçekle ş mesi de ğ il, yeni doğ an yavru ile anan ı n ili şkisine bağ l ı olarak yavrunun hayattaki ilk saatlerinin başarı l ı bir şekilde atlatmas ı na da ba ğ l ı d ı r. Zira ana ile yavru aras ı ndaki etkile şimin yavrunun ya şamda kalma çabas ı n ı etkilediğ i dü ş ünülmektedir. Ovulasyon oran ı ve çoklu do ğ um konusunda birçok çal ış ma bulunmaktad ı r. Bu çal ışmalar sonucunda sözkonusu özelliklerde ortalama yükselmi ş , ancak bu geli şmenin paralelinde yavru ölüm oranlar ı da artm ışt ı r. Zira sözkonusu özelliklerde elde edilen ilerleme ba şarı l ı doğ umu ve doğ um sonras ı ilk saatlerde anan ı n yavruya gösterdi ğ i ilgiyi artt ı rmam ışt ı r. Hatta do ğ uma veteriner müdahalelerinin artm ış olmas ı , bu ilerlemelerin zor do ğ um oran ı n ı artt ı rd ığı n ı göstermektedir. Doğ umdan sonraki dönemde yeterince ilgi gösterilemedi ğ i için ya şama gücü zay ıf kalan yavrular ı n ölümleri artmaktad ı r (Lindsay 1996). Bu çal ışmada keçilerde do ğ um s ı ras ı nda gözlenen davran ış ları n yan ı s ı ra, doğ um zaman ı ve süresi ile do ğ um sonras ı ilk saatlerde ana ve oğ lağa ait baz ı özelliklerin irdelenmesi amaçlanm ıştı r. Materyal ve Yöntem Ara şt ı rma, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin Yahya Çavu ş Ara şt ı rma ve Uygulama Birimi'nde bulunan 32 Türk Saanen ı rk ı keçi üzerinde yürütülmü ştür. Keçiler ikinciye veya daha fazla say ı da doğ um yapm ış hayvanlardan oluşmaktad ı r. Aşı m tarihi dikkate al ı narak

Research paper thumbnail of O R I G I N A L A R T I C L E Observations on hand-mating behaviors, several physiological and hematological parameters in Turkish dairy goatsa sj_851 251..258

The aims of this study were to examine hand-mating behavior of doe and buck and relationships of ... more The aims of this study were to examine hand-mating behavior of doe and buck and relationships of courtship behavior and physiological and hematological traits according to gestation results. Duration from beginning of observation until mating (M-C), duration between two copulations (C-C) and courtship behavioral index value of each sex (CBIVD; courtship behavioral index value of doe, CBIVB; courtship behavioral index value of buck) and mounting behavior of buck, were observed. Experience of doe was affected of CBIVD and CBIVB (P = 0.01 and P = 0.01, respectively). Bucks mounted significantly higher times on experienced does than on inexperienced ones (P = 0.00). On the other hand service number decreased with an increase in M-C (P = 0.00). Elevated service number was observed with increased mounting frequency of buck (P = 0.03). There were strong correlations between CBIVD and CBIVB (r = 0.48, P = 0.00). Pregnancy was not influenced by vaginal pH value. Does, which gave multiple births, had higher vaginal pH (P = 0.05). Rectal temperature difference of doe had no influence on success of mating and birth type. On the other hand, birth type was affected by rectal temperature difference of buck. There was no significant difference of hematological parameters according to mating results. Hemoglobin, red blood cell count and mean corpuscular hemoglobin concentration values were higher in single births and mean cell volume value was lower in single births.

Research paper thumbnail of Factors affecting placental traits and relationships of placental traits with neonatal behaviour in goat

The relationships between placental characteristics and litter weight, factors affecting these ch... more The relationships between placental characteristics and litter weight, factors affecting these characteristics, and the relationship between these characteristics and neonatal behaviour of goat kids were investigated in this study. The study was carried out over three consecutive years and animal material consisted of total 152 Turk-ish Saanen goats and their 230 kids. The results of the study demonstrated that there were positive correlations between litter weight (LW), cotyledon number (CN), placental weight (PW) (r = 0.64 and 0.76, P < 0.01), but there was negative correlation between LW and cotyledon density (CD) (r = −0.42, P < 0.01). CD was negatively correlated with PW (r = −0.61, P < 0.01). CN and PW were influenced by the parity of doe, birth type-sex combination, buck within years and year of the study. On the other hand, parity and birth type-sex combination had no effect on PE (P > 0.05), but buck within year affected placental efficiency (P < 0.01). CD was only influenced by the parity of doe (P < 0.01). Duration of birth (D) was not significantly related with CD, but if CD declined, it prolonged (r = −0.23, P > 0.05). There were strong relationships between CD and birth-to-standing (B-St), and CD and birth-to-suckling (B-Su) (r = −0.42 and −0.51, P = 0.01 and P < 0.01).The results of the present study have shown similarities to the findings of the studies in sheep. Further studies are required to investigate the basis of the relationship between CD and neonatal behaviour.

Research paper thumbnail of Effect of estrus synchronization on dairy goat milk composition

This study was aimed to observe the effects of progesterone impregnated sponge insertion on milk ... more This study was aimed to observe the effects of progesterone impregnated sponge insertion on milk yield and milk composition in dairy goats. For this reason milk samples were collected before insertion and during the treatment. Sixty four Turkish Saanen goats were used in the research. Animals were milked twice daily. Reduce in milk yield was observed. Fat content of milk decreased, while lactose content, solids-non-fat, density and pH value increased during the sponge application. Protein content was not influenced by the treatment. New experiment under controlled conditions might be planned to characterize the hormonal status of animal and their effects on milk yield and composition.

Research paper thumbnail of Türkiye’de Keçi Materyali ile Yapılan Bilimsel Çalışmalar Üzerine Bir Analiz

Türkiye'de başta Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerindeki bazı Ziraat ve Veteriner Fakültelerinde k... more Türkiye'de başta Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerindeki bazı Ziraat ve Veteriner Fakültelerinde keçi yetiştiriciliği çalışmaları, uzun yıllardan beri devam etmektedir. Bu çalışmalarda, öncelikle kıl keçilerinin sayılarını azaltarak verimlerinin yükseltilmesinin gerekli olduğu ve kıl keçisinin yetiştirildiği yörelerin doğa ve çevre koşullarına yine sütçü keçilerin diğer çiftlik hayvanlarından daha kolay uyabildikleri görüşü ağırlık kazanmıştır. Bu bağlamda ağırlıklı olarak kıl keçileri, yerli ve yabancı gen kaynaklarıyla melezlenerek, melez süt keçisi yetiştiriciliği yaygınlaştırılmıştır. Bölgesel düzeyde keçiler ıslahı amacıyla melezleme çalışmaları yoğunluk kazanmıştır. Ancak, çalışma sonuçlarının saha koşullarına aktarılmasının sınırlı olduğu söylenebilir. Bunun nedenleri arasında; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın keçi ve özellikle süt keçiciliğinin gelişmesi doğrultusunda tanımlanmış bir stratejisinin olmadığı, kamu kurumları ve orman örgütü ile eşgüdümün yokluğu, keçi yetiştiricilerinin ekonomik ve teknik açıdan örgütsüzlüğü gibi konular sayılabilir. Keçi ıslah çalışmalarının saha koşullarında yaygınlaştırılmasında izlenecek konular; genetik ıslah stratejileri, yasal düzenlemeler, kamu yetiştirici etkileşimi ve organizasyonu ile ekonomi politika önerileri olarak sınıflandırılabilir. Çalışmada, Ziraat Fakülte'lerinde yapılan süt keçisi ıslah çalışmaları kısaca özetlenecek ve bu çalışmaların sahadaki yansımaları sırasında karşılaşılan sorunlar teknik ve ekonomik boyutlarıyla irdelenecektir.