Rukiye Sönmez | Canakkale Onsekiz Mart University (original) (raw)
Papers by Rukiye Sönmez
Advances in business strategy and competitive advantage book series, Jan 27, 2023
Bu arastirma rekabet dinamikleri cercevesinde, Turkiye havayolu sektorunde rakip firmalarin olust... more Bu arastirma rekabet dinamikleri cercevesinde, Turkiye havayolu sektorunde rakip firmalarin olusturdugu rekabetci hamlelerin belirlenmesini ve uygulamadaki mevcut hamlelerin siniflandirilarak bir tipolojisinin olusturulmasi amaclamaktadir. Bu sekilde havayolu firmalarinin stratejilerinin degisimi, surec olarak ele alinabilmekte ve incelenebilmektedir. Veri toplama sureci ve yorumlama asamasinda, nitel arastirma yontemine basvurulmus boylece sektorun betimlenmesi saglanmistir. Sonuc olarak sektorde rekabetci hamleler yogun bir sekilde uygulanmakta ve rekabetin siddetli oldugu gorulmektedir. Uygulanan tum hamleler tekrar siniflandirildiginda pazar olusturma, fiyatlandirma, hizmet, pazarlama ve promosyon, isbirligi iliskileri ve kapasite hamleleri olarak altiya ayrilmaktadir. Onerilen bu tipoloji gelecekteki arastirmalara deger sunarak sektorun betimlenmesine katki saglayacaktir.
Journal of BRSA Banking and Financial Markets, 2019
Öz Günümüzde profesyonel iş hayatında çalışan personel sayısının hızla artışıyla birlikte farklı ... more Öz Günümüzde profesyonel iş hayatında çalışan personel sayısının hızla artışıyla birlikte farklı sektörlerdeki işletmelerde yapılan araştırmalarda da bir takım yeni kavramlar orta-ya çıkmaya başlamıştır. Özellikle yoğun çalışma saatlerinin olduğu mesleklerde iş yaşam dengesi, önemli bir konu haline gelmiştir. Aynı zamanda çalışanların işlerine olan tutkun-luğu da işletmeler için mühimdir. Bu çalışmada, çalışma saatleri fazla olan ve yapılan iş açısından da yoğun çalışan bir sektör olan bankacılık alanında bir araştırma yapılmıştır. Bu çalışmada, çalışma saatleri yoğun olan bankacılık sektöründeki çalışanların demogra-fik özellikleri ile çalışmaya tutkunlukları ve iş yaşam dengesi arasında ilişki olup olmadığı araştırılmaktadır. Araştırma sonucuna göre bankacılık sektöründe çalışmaya olan tut-kunluk arttıkça yaşam odaklılık artmaktadır. Adanmışlık arttığında ise yaşamı ihmal etme durumu da artmaktadır. Abstract-Relationship Between Work Engagement and Work Life Balance: On Bank Employees Nowadays, with the rapid increase in the number of personnel working in professional business life, a number of new concepts have started to emerge in the researches conducted in enterprises in different sectors. Work life balance has become an important issue especially in occupations with intensive working hours. At the same time, work engagement of the employees for their jobs is important for the enterprises. In this study, a research has been conducted in the banking sector, which has a long working hours and is also an intensive sector. It has been found that each sub-dimension of the passion for the study scale has had a significant relationship with each other In this study, it is investigated whether there is a relationship between work life balance and work engagement in the banking sector, which has intensive working hours.
JOURNAL OF AWARENESS, 2018
Araştırmanın amacı, sektör düzeyinde oluşturan rekabetçi işbirlikçi anlaşmalarına odaklanarak tüm... more Araştırmanın amacı, sektör düzeyinde oluşturan rekabetçi işbirlikçi anlaşmalarına odaklanarak tüm tarafların işbirlikçi profilinin betimlenmesidir. Rekabetçi işbirliği ilişkilerini anlama ve yönetmenin ilk aşaması olan işbirlikçi tarafların betimlenmesini yani işbirlikçi profilinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Stratejik işbirliklerinden farklı olarak rekabetçi işbirliklerinde, işbirlikçi tarafı rakip firmaların oluşturması, bir ikilemi de beraberinde getirmektedir. Bu ikilem rakip işbirlikçilerle nasıl yönetildiğine bağlı olarak rekabet avantajı kazanılmasını sağlayabilmektedir. İşbirlikçi profili ise işbirlikçinin özellikleri (rekabetçi işbirliği anlaşmalarının sayısı, işbirlikçi sayısı ve işbirliği deneyimi) ve işbirliği anlaşmasının özelliklerinden (işbirliğinin devamlılığı, etkileşimlerinin sıklığı, anlaşmanın yükümlülüğü, rekabet-işbirliği asimetrisi ve anlaşma kapsamı) oluşmaktadır. Bu araştırma rekabetçi işbirliği profilini sektörel düzeyde ilk kez betimlemekte ve bulguları rekabet dinamikleri literatürüne katkı sunmaktadır.
ÖZET Bu araştırma sektörel düzeyde rekabetçi etkileşime odaklanarak rekabetçi hamlelere karşı mis... more ÖZET
Bu araştırma sektörel düzeyde rekabetçi etkileşime odaklanarak
rekabetçi hamlelere karşı misillemelerin belirlenebilir olup olmadığı
konusunu tartışmaya açmaktadır. Firmaların başlattığı rekabetçi
hamle karşısında, rakibin misillemede bulunmayı ertelemesinin ya
da karşılık verememesinin avantaj sağladığı bilinmektedir. Ancak
bazı hamlelere birkaç saat içerisinde misillemede bulunulabilmektedir.
Rekabetin yoğun olduğu çevrede, rekabet avantajının elde
edilebilmesi için misillemelerin tahmin edilebilmesi ve oluşumunun
izlenmesi önem taşımaktadır. Çalışmanın örneklemi olarak Türkiye’de
faaliyet gösteren havayolu firmaları seçilmiştir. Araştırmada
öncelikle firmaların gerçekleştirdikleri rekabetçi hamleler sınıflandırılarak,
rekabetçi etkisi, hamle yoğunluğu, uygulama süresi ve
hamle türü belirlenip aralarındaki ilişki resmedilmiştir. Buna göre
hamlelerin özelliklerinden yola çıkarak misillemeler tahmin edilebilmektedir.
Sektörde rekabetçi etkisi yüksek hamleler, rakip tarafından
daha az cevaplanmakta ve cevaplandığında misilleme daha
yavaş gerçekleştirilmektedir. Hamle yoğunluğu yüksek olduğunda
misillemenin daha hızlı olduğu görülmektedir. Stratejik hamle türüne
taktiksel hamlelere göre daha fazla sayıda misillemede bulunulmakta
ve misilleme hızı artmaktadır. Bu da göstermektedir ki,
rekabetçi etkisi ve hamle yoğunluğu yüksek olan taktiksel hamleler,
rakip tarafından cevap verilmekte zorlanılan ve cevaplanması
zaman alan misillemelerin oluşturulmasını sağlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Rekabet, Rekabetçi Etkileşim, Rekabet Dinamikleri,
Rekabetçi Hamle ve Misilleme
ABSTRACT
This research focuses on competitive interaction at the industry
level and initiates a discussion on the subject by investigating
whether competitive responses can be predicted or not. The fact
that a delay or not responding to a competitive action generates
an advantage for the firm is well known. However, some actions
are responded in a few hours. Highly competitive environments
require follow-up and prediction processes in order to keep and
maintain competitive advantage. The sample of this research
consists of the firms operating in the airlines industry in Turkey. In
this research, the competitive actions undertaken by firms are categorized.
Then competitive impact, attack intensity, implementation
requirement and type of action are identified and the relationships
among each other are illustrated. The results suggest
that rivals’ responses can be predicted by each of these action
characteristics. In the industry, a move which has great competitive
impact is less the number of countermoves. Response lag is
slower, even if the competitive moves in this aspect are responded.
However, it is seen that the competition of high intensity moves
have faster responses. Compared to strategic moves, tactical
actions are responded with higher number of responses and the
momentum of responses is accelerated. This demonstrates that
tactical moves with high competitive effect and action density
are hard to respond and it takes time for the rivals to respond.
Keywords: Competition, Competitive Interaction, Competitive
Dynamics, Competitive Action and Response
Özet Bu çalışmanın amacı, eş zamanlı olarak rekabet ve işbirliğine odaklanarak, rakip firmalarla ... more Özet Bu çalışmanın amacı, eş zamanlı olarak rekabet ve işbirliğine odaklanarak, rakip firmalarla oluşturulan işbirliği ağının, firmaların rekabetçi davranışlarına etkisini sınamaktır. Literatürde işbirliği ağlarına yönelik çalışmalar olmasına rağmen rekabetçi işbirliğini konu olan çalışmaların oldukça az olması ve firmaların bu tür işbirliklerinin gün geçtikçe artması konunun irdelenmesi açısından önem taşımaktadır. Çalışmada ilk olarak firmaların rekabetçi davranışlarını açıklayabilmek için rekabetçi işbirlikleri yoğunluklarına göre rekabet yoğun ve işbirliği yoğun olarak sınıflandırılmıştır. Bu ilişki yoğunluklarının temelinde rekabetçi işbirliği ağının yapısal özellikleri ve firmaların rekabetçi davranışları tartışmaya açılmaktadır. Sonuç olarak ise firmalar rakipleriyle işbirliği yönelmiş olsa da aralarındaki rekabetçi işbirliği ilişkisinde rekabet yoğunluğunun daha yüksek olduğu söylenilebilir. Abstract This article aims to address the effect of firms' competitive behavior in co-opetition network in which engaged their competitors, focused on simultaneous cooperation and competition. It is, however, important to examine because little research has addressed the phenomenon of co-opetition and the phenomenon in practice is on the rise while research has demonstrated in cooperative network. Co-opetition had been firstly classified according to their intensity as intensity of cooperation and intensity of competition to reflect firms' competitive behavior. Based on intensity of this relationship, characteristic of co-opetition network structure and firms' competitive behavior have discussed. Finally, it can be said that intensity of competition is the higher in co-opetition relationship even though firms have engaged in cooperation with competitors.
Clustering is defined as geographic concentration of companies operating in the same sector as we... more Clustering is defined as geographic concentration of companies operating in the same sector as well as having a close buyer and seller relationship with other sectors in the region, using common technologies and sharing a specialized workforce pool that will be provide competitive edge. Specialized suppliers, service providers, universities and companies of the related sector such as commercial enterprises form the clusters. Clustering can occur in a region, sector and even in a country. Turkey is a country where agriculture and livestock sectors are important. According to TÜİK (Turkish Statistics Institute) data, approximately 65 % of the population is still employed by this sector. One third of the agricultural activities are based on stockbreeding. Milk yield is one of the prominent items of agricultural products and Turkey is ranked as the world's 15 th country in milk yield. Although 13 million tons of milk produced in a year is not sufficient in terms of Turkey's potential, milk yield has been increasing, developing recently and milk processing has become more sufficient. This study reviews the milk producers located in Çanakkale Region and highlights the clustering characteristics of the sector and establishes the factors having an impact on the clustering. This study examines the clustering status of dairy producers in Çanakkale region and operating in the same sector. As clearly evidenced by the number of producing plants and animals milked as well as the total amount of milk produced, dairy producers located within the territory of Çanakkale are clustered in Biga district. The results clearly confirm that there is a clustering in that region. The number of cooperatives and cooperative partners existing in Biga as well as the total amount milk produced and sold here also support these results.
ÖZET Bu çalışmada sürdürülebilir rekabet avantajının iktisat teorisinden, yönetim teorisine kadar... more ÖZET Bu çalışmada sürdürülebilir rekabet avantajının iktisat teorisinden, yönetim teorisine kadar geçen süreç içerisindeki evrimi incelenmektedir. Çalışmanın amacı bu süreç içerisinde rekabet avantajının kaynağının ne olduğu sorusuna ilişkin teorik çerçevede cevap aranmasıdır. Rekabet kavramının Adam Smith'in Ticaret Teorisiyle uluslararası rekabetçilik alanında başlayan çalışmaları, 1970'li yıllarda stratejik yönetim literatüründe yer almaya başlamıştır. Sürdürülebilir rekabet avantajı ile ilgili ilk araştırmalar ise, firmaların başarı veya başarısızlığında hem iç çevre hem de dış çevreye eşit önem verilmiştir. Ardından sektörel yapının önemini vurgulayan Endüstri Temelli Teori geliştirilmiştir ve asıl dikkati dış çevreye yöneltmiştir. Sonrasında içsel organizasyonel kaynak ve yeteneklere odaklanılarak Kaynak Temelli Teori ortaya atılmıştır. Tüm bu süreç içerisinde sürdürülebilir rekabet avantajının kaynağına ilişkin çeşitli bakış açıları oluşmuştur. Çalışmada 1970'li yıllarda başlayıp 2000'li yıllara kadar geçen süre içerisindeki, Endüstri ve Kaynak Temelli Teori ve modelleri çerçevesinde rekabet avantajının kaynağı açıklanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak rekabet avantajının kaynağını, Endüstri Temelli Teori firmanın içinde bulunduğu sektör ve sektör yapısıyla açıklamaktadır. Kaynak Temelli Teori ise firmanın sahip olduğu kaynak ve yeteneklerin ve bu kaynak ve yeteneklerin özelliklerin rekabet avantajı getirdiğini belirtmektedir. Anahtar Sözcükler: Endüstri Temelli Teori, Kaynak Temelli Teori, Sürdürülebilir Rekabet Avantajı
ABSTRACT This study investigate that evolution of sustainable competitive advantage from economic theory to management theory. The objective of this study is to determine of what the source of competitive advantage in the theoretical framework in this process. The studies of the concept of competition which is began in the field of international competitiveness with Adam Smith's trade theory, has been started on the strategic management literature in the 1970s. First researches with regard to sustainable competitive advantage, had given equivalent attention to both their internal and external environments in the successes and failures of firms. Then emphasizing the important of sectoral structure Industrial Organization Theory, has been developed and the actual attention has been given their external environments. And then emphasizing internal organizational resources and skills, Resource-Based Theory presented. About the source of sustainable competitive advantage within this whole process is composed of a variety of perspectives. This study have attempted to explain the source of competitive advantage in the framework based on Industrial Organization Theory and Resource-Based Theory in the period from 1970s to 2000s. As a result, according to Industrial Organization Theory, the source of competitive advantage is determined by the structure of its industry and its industry. According to Resource-Baced Theory emphasize that competitive advantage is gained by firm's own resources and skills and their resources and skills characteristics.
Bu çalışma rekabetin şiddetli olduğu sektörlerde stratejik ittifakların sürdürülebilir rekabet av... more Bu çalışma rekabetin şiddetli olduğu sektörlerde stratejik ittifakların sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamadaki rolünün ortaya konulmasına yöneliktir. Mobil iletişim sektöründe faaliyet gösteren firmaların stratejik ittifakları, değer zinciri analizinin temel faaliyetlerine göre gruplandırılarak, sektördeki firmaların stratejik ittifak modeli çıkartılmıştır. Sonuç olarak değer zincirinin temel faaliyetlerine göre tedarik ittifakı, teknoloji ittifakı ve dağıtım ittifakları değer yaratarak, sürdürülebilir rekabet avantajını arttırmaktadır. Servis ve içerik ittifakları ve pazarlama ittifaklarında ise oluşturulan ittifak sayısından çok ittifakı oluşturan işbirlikçilerin sayısının değer yaratarak, sürdürülebilir rekabet avantajını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Abstract
This study examines the role of strategic alliances in gaining competitive advantage in industries with intense competition. Strategic alliances of operating firms in mobile communication industry are grouped according to the basic activities of value chain analysis, thus, strategic alliance model of the companies in the mobile communication industry is set up. As a result, it is seen that supply alliance, technology alliance and distribution alliance increases sustainable competitive advantage. Morover, the number of partners composinf the alliance rather than the number of alliances create value and increase sustainable competitive advantage in marketing alliances, and service and content alliances.
Conference Presentations by Rukiye Sönmez
27.Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, 2019
ÖZET Bir firmanın sahip olduğu iş modeli değer yaratabilmesini ve rekabet avantajı kazanabilmesin... more ÖZET Bir firmanın sahip olduğu iş modeli değer yaratabilmesini ve rekabet avantajı kazanabilmesini sağlamaktadır. Ancak zamanla iş modelinin istenilen rekabetçiliği yakalayamaması ya da ileride rekabetçi olamayacağının düşünülmesi ile mevcut iş modeli değiştirilebilir. Bu araştırmada havayolu sektöründe faaliyet gösteren Atlasglobal firmasının iş modeli değişimi konu alınmakta ve bu değişimin rekabet uygulamaları ile birlikte firmanın finansal performansına etkisi açıklanmaya çalışılmaktadır. Söz konusu etkiyi açıklayabilmek için süreç ile birlikte süreç içerisindeki değişime odaklanılmış olup, değişim nitel araştırma tasarımı çerçevesinde vaka analizi yöntemi ile açıklanmaya çalışılırken değişimin firma başarısı üzerindeki etkisi ise nicel yöntemle açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucunda iş modelinin değişiminden sonra finansal performansın azaldığı, rekabetçi uygulamalarından pazarlama ve promosyon hamlelerinin finansal performansı diğer hamle türlerine göre daha fazla arttırdığı, kapasite hamlelerinin ise finansal performansı diğer hamlelere göre azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.
Strateji literatüründe aynı sektörde faaliyet gösteren firmalar arasındaki eş zamanlı rekabet ve ... more Strateji literatüründe aynı sektörde faaliyet gösteren firmalar arasındaki eş zamanlı rekabet ve işbirliği ilişkileri arasındaki gerilim dikkat çekmektedir (Albers ve Schweiger, 2011; Gnyawali ve diğerleri, 2006; Gulati ve diğerleri, 2000; Hassan ve diğerleri, 2010; Toh ve Polidoro, 2013). Literatürde işbirliği ilişkileri, firma performansını arttırmak için mükemmel bir strateji olarak görülmekte (Zhang, 2009: 4) ve rekabetçi işbirliği ise rakipler arasında ki en avantajlı işbirliği olarak görülmektedir (Bengtsson ve Kock, 2000: 411). Uygulamada ise bu ilişkiler sürekli olarak artmakta ve bazen bir zorunluluk olarak gerçekleştirilmektedir. Birçok araştırma farklı sektörlerdeki ağlar arasındaki rekabetçi işbirliklerini incelemelerine rağmen firmaların karşılaştıkları bu kompleks durum karşısında nasıl bir davranış sergileyerek üstün bir pozisyon elde edeceğine yönelik herhangi bir strateji öne sürülememiştir. Bu nedenle bu çalışma rekabetçi işbirliği ilişkilerini anlama ve yönetme bakımından önem taşımaktadır.
Books by Rukiye Sönmez
Paradigma Akademi, 2022
Yenilik kavramı günümüzde neredeyse bütün sektörlerin en önemli gündem maddelerinden birisidir. A... more Yenilik kavramı günümüzde neredeyse bütün sektörlerin en önemli gündem maddelerinden birisidir. Artık işletmeler kısa vadede karlılık ve büyüme gibi geleneksel amaçları terk ederek uzun vadede paydaşlarına değer üretme, varlığını sürdürebilme ve sürdürülebilirlik gibi amaçlara odaklandıklarından rekabet büyük ölçüde yenilik kavramı üzerinden yürütülmektedir. Başta ürün ve hizmetler olmak üzere pazarda, süreçlerde, organizasyonlarda ve iş modellerinde yenilik yaratma, tüm işletmeler için yaşamsal bir öncelik haline gelmektedir. Havacılık sektöründe yenilik süreçleri ağırlıklı olarak müşterilerin benzersiz yolculuk deneyimi yaşamaları kurgusu üzerinden yaratılmaktadır. En iyi yolculuk deneyimini sunan marka bir adım öne geçtiğinden tüm çabalar müşterilerin beklentilerini aşan bir hizmet sunmaya odaklanmaktadır. Bu noktada tüm hizmet süreçleri kalite, müşteri memnuniyeti, hız, güvenlik, kolaylık, maliyet, sürdürülebilirlik gibi değişkenler temelinde yeniden tasarlanmakta ve farklı müşteri profilleri için farklı deneyimler kurgulanmaktadır.
Advances in business strategy and competitive advantage book series, Jan 27, 2023
Bu arastirma rekabet dinamikleri cercevesinde, Turkiye havayolu sektorunde rakip firmalarin olust... more Bu arastirma rekabet dinamikleri cercevesinde, Turkiye havayolu sektorunde rakip firmalarin olusturdugu rekabetci hamlelerin belirlenmesini ve uygulamadaki mevcut hamlelerin siniflandirilarak bir tipolojisinin olusturulmasi amaclamaktadir. Bu sekilde havayolu firmalarinin stratejilerinin degisimi, surec olarak ele alinabilmekte ve incelenebilmektedir. Veri toplama sureci ve yorumlama asamasinda, nitel arastirma yontemine basvurulmus boylece sektorun betimlenmesi saglanmistir. Sonuc olarak sektorde rekabetci hamleler yogun bir sekilde uygulanmakta ve rekabetin siddetli oldugu gorulmektedir. Uygulanan tum hamleler tekrar siniflandirildiginda pazar olusturma, fiyatlandirma, hizmet, pazarlama ve promosyon, isbirligi iliskileri ve kapasite hamleleri olarak altiya ayrilmaktadir. Onerilen bu tipoloji gelecekteki arastirmalara deger sunarak sektorun betimlenmesine katki saglayacaktir.
Journal of BRSA Banking and Financial Markets, 2019
Öz Günümüzde profesyonel iş hayatında çalışan personel sayısının hızla artışıyla birlikte farklı ... more Öz Günümüzde profesyonel iş hayatında çalışan personel sayısının hızla artışıyla birlikte farklı sektörlerdeki işletmelerde yapılan araştırmalarda da bir takım yeni kavramlar orta-ya çıkmaya başlamıştır. Özellikle yoğun çalışma saatlerinin olduğu mesleklerde iş yaşam dengesi, önemli bir konu haline gelmiştir. Aynı zamanda çalışanların işlerine olan tutkun-luğu da işletmeler için mühimdir. Bu çalışmada, çalışma saatleri fazla olan ve yapılan iş açısından da yoğun çalışan bir sektör olan bankacılık alanında bir araştırma yapılmıştır. Bu çalışmada, çalışma saatleri yoğun olan bankacılık sektöründeki çalışanların demogra-fik özellikleri ile çalışmaya tutkunlukları ve iş yaşam dengesi arasında ilişki olup olmadığı araştırılmaktadır. Araştırma sonucuna göre bankacılık sektöründe çalışmaya olan tut-kunluk arttıkça yaşam odaklılık artmaktadır. Adanmışlık arttığında ise yaşamı ihmal etme durumu da artmaktadır. Abstract-Relationship Between Work Engagement and Work Life Balance: On Bank Employees Nowadays, with the rapid increase in the number of personnel working in professional business life, a number of new concepts have started to emerge in the researches conducted in enterprises in different sectors. Work life balance has become an important issue especially in occupations with intensive working hours. At the same time, work engagement of the employees for their jobs is important for the enterprises. In this study, a research has been conducted in the banking sector, which has a long working hours and is also an intensive sector. It has been found that each sub-dimension of the passion for the study scale has had a significant relationship with each other In this study, it is investigated whether there is a relationship between work life balance and work engagement in the banking sector, which has intensive working hours.
JOURNAL OF AWARENESS, 2018
Araştırmanın amacı, sektör düzeyinde oluşturan rekabetçi işbirlikçi anlaşmalarına odaklanarak tüm... more Araştırmanın amacı, sektör düzeyinde oluşturan rekabetçi işbirlikçi anlaşmalarına odaklanarak tüm tarafların işbirlikçi profilinin betimlenmesidir. Rekabetçi işbirliği ilişkilerini anlama ve yönetmenin ilk aşaması olan işbirlikçi tarafların betimlenmesini yani işbirlikçi profilinin belirlenmesi hedeflenmektedir. Stratejik işbirliklerinden farklı olarak rekabetçi işbirliklerinde, işbirlikçi tarafı rakip firmaların oluşturması, bir ikilemi de beraberinde getirmektedir. Bu ikilem rakip işbirlikçilerle nasıl yönetildiğine bağlı olarak rekabet avantajı kazanılmasını sağlayabilmektedir. İşbirlikçi profili ise işbirlikçinin özellikleri (rekabetçi işbirliği anlaşmalarının sayısı, işbirlikçi sayısı ve işbirliği deneyimi) ve işbirliği anlaşmasının özelliklerinden (işbirliğinin devamlılığı, etkileşimlerinin sıklığı, anlaşmanın yükümlülüğü, rekabet-işbirliği asimetrisi ve anlaşma kapsamı) oluşmaktadır. Bu araştırma rekabetçi işbirliği profilini sektörel düzeyde ilk kez betimlemekte ve bulguları rekabet dinamikleri literatürüne katkı sunmaktadır.
ÖZET Bu araştırma sektörel düzeyde rekabetçi etkileşime odaklanarak rekabetçi hamlelere karşı mis... more ÖZET
Bu araştırma sektörel düzeyde rekabetçi etkileşime odaklanarak
rekabetçi hamlelere karşı misillemelerin belirlenebilir olup olmadığı
konusunu tartışmaya açmaktadır. Firmaların başlattığı rekabetçi
hamle karşısında, rakibin misillemede bulunmayı ertelemesinin ya
da karşılık verememesinin avantaj sağladığı bilinmektedir. Ancak
bazı hamlelere birkaç saat içerisinde misillemede bulunulabilmektedir.
Rekabetin yoğun olduğu çevrede, rekabet avantajının elde
edilebilmesi için misillemelerin tahmin edilebilmesi ve oluşumunun
izlenmesi önem taşımaktadır. Çalışmanın örneklemi olarak Türkiye’de
faaliyet gösteren havayolu firmaları seçilmiştir. Araştırmada
öncelikle firmaların gerçekleştirdikleri rekabetçi hamleler sınıflandırılarak,
rekabetçi etkisi, hamle yoğunluğu, uygulama süresi ve
hamle türü belirlenip aralarındaki ilişki resmedilmiştir. Buna göre
hamlelerin özelliklerinden yola çıkarak misillemeler tahmin edilebilmektedir.
Sektörde rekabetçi etkisi yüksek hamleler, rakip tarafından
daha az cevaplanmakta ve cevaplandığında misilleme daha
yavaş gerçekleştirilmektedir. Hamle yoğunluğu yüksek olduğunda
misillemenin daha hızlı olduğu görülmektedir. Stratejik hamle türüne
taktiksel hamlelere göre daha fazla sayıda misillemede bulunulmakta
ve misilleme hızı artmaktadır. Bu da göstermektedir ki,
rekabetçi etkisi ve hamle yoğunluğu yüksek olan taktiksel hamleler,
rakip tarafından cevap verilmekte zorlanılan ve cevaplanması
zaman alan misillemelerin oluşturulmasını sağlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Rekabet, Rekabetçi Etkileşim, Rekabet Dinamikleri,
Rekabetçi Hamle ve Misilleme
ABSTRACT
This research focuses on competitive interaction at the industry
level and initiates a discussion on the subject by investigating
whether competitive responses can be predicted or not. The fact
that a delay or not responding to a competitive action generates
an advantage for the firm is well known. However, some actions
are responded in a few hours. Highly competitive environments
require follow-up and prediction processes in order to keep and
maintain competitive advantage. The sample of this research
consists of the firms operating in the airlines industry in Turkey. In
this research, the competitive actions undertaken by firms are categorized.
Then competitive impact, attack intensity, implementation
requirement and type of action are identified and the relationships
among each other are illustrated. The results suggest
that rivals’ responses can be predicted by each of these action
characteristics. In the industry, a move which has great competitive
impact is less the number of countermoves. Response lag is
slower, even if the competitive moves in this aspect are responded.
However, it is seen that the competition of high intensity moves
have faster responses. Compared to strategic moves, tactical
actions are responded with higher number of responses and the
momentum of responses is accelerated. This demonstrates that
tactical moves with high competitive effect and action density
are hard to respond and it takes time for the rivals to respond.
Keywords: Competition, Competitive Interaction, Competitive
Dynamics, Competitive Action and Response
Özet Bu çalışmanın amacı, eş zamanlı olarak rekabet ve işbirliğine odaklanarak, rakip firmalarla ... more Özet Bu çalışmanın amacı, eş zamanlı olarak rekabet ve işbirliğine odaklanarak, rakip firmalarla oluşturulan işbirliği ağının, firmaların rekabetçi davranışlarına etkisini sınamaktır. Literatürde işbirliği ağlarına yönelik çalışmalar olmasına rağmen rekabetçi işbirliğini konu olan çalışmaların oldukça az olması ve firmaların bu tür işbirliklerinin gün geçtikçe artması konunun irdelenmesi açısından önem taşımaktadır. Çalışmada ilk olarak firmaların rekabetçi davranışlarını açıklayabilmek için rekabetçi işbirlikleri yoğunluklarına göre rekabet yoğun ve işbirliği yoğun olarak sınıflandırılmıştır. Bu ilişki yoğunluklarının temelinde rekabetçi işbirliği ağının yapısal özellikleri ve firmaların rekabetçi davranışları tartışmaya açılmaktadır. Sonuç olarak ise firmalar rakipleriyle işbirliği yönelmiş olsa da aralarındaki rekabetçi işbirliği ilişkisinde rekabet yoğunluğunun daha yüksek olduğu söylenilebilir. Abstract This article aims to address the effect of firms' competitive behavior in co-opetition network in which engaged their competitors, focused on simultaneous cooperation and competition. It is, however, important to examine because little research has addressed the phenomenon of co-opetition and the phenomenon in practice is on the rise while research has demonstrated in cooperative network. Co-opetition had been firstly classified according to their intensity as intensity of cooperation and intensity of competition to reflect firms' competitive behavior. Based on intensity of this relationship, characteristic of co-opetition network structure and firms' competitive behavior have discussed. Finally, it can be said that intensity of competition is the higher in co-opetition relationship even though firms have engaged in cooperation with competitors.
Clustering is defined as geographic concentration of companies operating in the same sector as we... more Clustering is defined as geographic concentration of companies operating in the same sector as well as having a close buyer and seller relationship with other sectors in the region, using common technologies and sharing a specialized workforce pool that will be provide competitive edge. Specialized suppliers, service providers, universities and companies of the related sector such as commercial enterprises form the clusters. Clustering can occur in a region, sector and even in a country. Turkey is a country where agriculture and livestock sectors are important. According to TÜİK (Turkish Statistics Institute) data, approximately 65 % of the population is still employed by this sector. One third of the agricultural activities are based on stockbreeding. Milk yield is one of the prominent items of agricultural products and Turkey is ranked as the world's 15 th country in milk yield. Although 13 million tons of milk produced in a year is not sufficient in terms of Turkey's potential, milk yield has been increasing, developing recently and milk processing has become more sufficient. This study reviews the milk producers located in Çanakkale Region and highlights the clustering characteristics of the sector and establishes the factors having an impact on the clustering. This study examines the clustering status of dairy producers in Çanakkale region and operating in the same sector. As clearly evidenced by the number of producing plants and animals milked as well as the total amount of milk produced, dairy producers located within the territory of Çanakkale are clustered in Biga district. The results clearly confirm that there is a clustering in that region. The number of cooperatives and cooperative partners existing in Biga as well as the total amount milk produced and sold here also support these results.
ÖZET Bu çalışmada sürdürülebilir rekabet avantajının iktisat teorisinden, yönetim teorisine kadar... more ÖZET Bu çalışmada sürdürülebilir rekabet avantajının iktisat teorisinden, yönetim teorisine kadar geçen süreç içerisindeki evrimi incelenmektedir. Çalışmanın amacı bu süreç içerisinde rekabet avantajının kaynağının ne olduğu sorusuna ilişkin teorik çerçevede cevap aranmasıdır. Rekabet kavramının Adam Smith'in Ticaret Teorisiyle uluslararası rekabetçilik alanında başlayan çalışmaları, 1970'li yıllarda stratejik yönetim literatüründe yer almaya başlamıştır. Sürdürülebilir rekabet avantajı ile ilgili ilk araştırmalar ise, firmaların başarı veya başarısızlığında hem iç çevre hem de dış çevreye eşit önem verilmiştir. Ardından sektörel yapının önemini vurgulayan Endüstri Temelli Teori geliştirilmiştir ve asıl dikkati dış çevreye yöneltmiştir. Sonrasında içsel organizasyonel kaynak ve yeteneklere odaklanılarak Kaynak Temelli Teori ortaya atılmıştır. Tüm bu süreç içerisinde sürdürülebilir rekabet avantajının kaynağına ilişkin çeşitli bakış açıları oluşmuştur. Çalışmada 1970'li yıllarda başlayıp 2000'li yıllara kadar geçen süre içerisindeki, Endüstri ve Kaynak Temelli Teori ve modelleri çerçevesinde rekabet avantajının kaynağı açıklanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak rekabet avantajının kaynağını, Endüstri Temelli Teori firmanın içinde bulunduğu sektör ve sektör yapısıyla açıklamaktadır. Kaynak Temelli Teori ise firmanın sahip olduğu kaynak ve yeteneklerin ve bu kaynak ve yeteneklerin özelliklerin rekabet avantajı getirdiğini belirtmektedir. Anahtar Sözcükler: Endüstri Temelli Teori, Kaynak Temelli Teori, Sürdürülebilir Rekabet Avantajı
ABSTRACT This study investigate that evolution of sustainable competitive advantage from economic theory to management theory. The objective of this study is to determine of what the source of competitive advantage in the theoretical framework in this process. The studies of the concept of competition which is began in the field of international competitiveness with Adam Smith's trade theory, has been started on the strategic management literature in the 1970s. First researches with regard to sustainable competitive advantage, had given equivalent attention to both their internal and external environments in the successes and failures of firms. Then emphasizing the important of sectoral structure Industrial Organization Theory, has been developed and the actual attention has been given their external environments. And then emphasizing internal organizational resources and skills, Resource-Based Theory presented. About the source of sustainable competitive advantage within this whole process is composed of a variety of perspectives. This study have attempted to explain the source of competitive advantage in the framework based on Industrial Organization Theory and Resource-Based Theory in the period from 1970s to 2000s. As a result, according to Industrial Organization Theory, the source of competitive advantage is determined by the structure of its industry and its industry. According to Resource-Baced Theory emphasize that competitive advantage is gained by firm's own resources and skills and their resources and skills characteristics.
Bu çalışma rekabetin şiddetli olduğu sektörlerde stratejik ittifakların sürdürülebilir rekabet av... more Bu çalışma rekabetin şiddetli olduğu sektörlerde stratejik ittifakların sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamadaki rolünün ortaya konulmasına yöneliktir. Mobil iletişim sektöründe faaliyet gösteren firmaların stratejik ittifakları, değer zinciri analizinin temel faaliyetlerine göre gruplandırılarak, sektördeki firmaların stratejik ittifak modeli çıkartılmıştır. Sonuç olarak değer zincirinin temel faaliyetlerine göre tedarik ittifakı, teknoloji ittifakı ve dağıtım ittifakları değer yaratarak, sürdürülebilir rekabet avantajını arttırmaktadır. Servis ve içerik ittifakları ve pazarlama ittifaklarında ise oluşturulan ittifak sayısından çok ittifakı oluşturan işbirlikçilerin sayısının değer yaratarak, sürdürülebilir rekabet avantajını arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Abstract
This study examines the role of strategic alliances in gaining competitive advantage in industries with intense competition. Strategic alliances of operating firms in mobile communication industry are grouped according to the basic activities of value chain analysis, thus, strategic alliance model of the companies in the mobile communication industry is set up. As a result, it is seen that supply alliance, technology alliance and distribution alliance increases sustainable competitive advantage. Morover, the number of partners composinf the alliance rather than the number of alliances create value and increase sustainable competitive advantage in marketing alliances, and service and content alliances.
27.Ulusal Yönetim ve Organizasyon Kongresi, 2019
ÖZET Bir firmanın sahip olduğu iş modeli değer yaratabilmesini ve rekabet avantajı kazanabilmesin... more ÖZET Bir firmanın sahip olduğu iş modeli değer yaratabilmesini ve rekabet avantajı kazanabilmesini sağlamaktadır. Ancak zamanla iş modelinin istenilen rekabetçiliği yakalayamaması ya da ileride rekabetçi olamayacağının düşünülmesi ile mevcut iş modeli değiştirilebilir. Bu araştırmada havayolu sektöründe faaliyet gösteren Atlasglobal firmasının iş modeli değişimi konu alınmakta ve bu değişimin rekabet uygulamaları ile birlikte firmanın finansal performansına etkisi açıklanmaya çalışılmaktadır. Söz konusu etkiyi açıklayabilmek için süreç ile birlikte süreç içerisindeki değişime odaklanılmış olup, değişim nitel araştırma tasarımı çerçevesinde vaka analizi yöntemi ile açıklanmaya çalışılırken değişimin firma başarısı üzerindeki etkisi ise nicel yöntemle açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucunda iş modelinin değişiminden sonra finansal performansın azaldığı, rekabetçi uygulamalarından pazarlama ve promosyon hamlelerinin finansal performansı diğer hamle türlerine göre daha fazla arttırdığı, kapasite hamlelerinin ise finansal performansı diğer hamlelere göre azalttığı sonucuna ulaşılmıştır.
Strateji literatüründe aynı sektörde faaliyet gösteren firmalar arasındaki eş zamanlı rekabet ve ... more Strateji literatüründe aynı sektörde faaliyet gösteren firmalar arasındaki eş zamanlı rekabet ve işbirliği ilişkileri arasındaki gerilim dikkat çekmektedir (Albers ve Schweiger, 2011; Gnyawali ve diğerleri, 2006; Gulati ve diğerleri, 2000; Hassan ve diğerleri, 2010; Toh ve Polidoro, 2013). Literatürde işbirliği ilişkileri, firma performansını arttırmak için mükemmel bir strateji olarak görülmekte (Zhang, 2009: 4) ve rekabetçi işbirliği ise rakipler arasında ki en avantajlı işbirliği olarak görülmektedir (Bengtsson ve Kock, 2000: 411). Uygulamada ise bu ilişkiler sürekli olarak artmakta ve bazen bir zorunluluk olarak gerçekleştirilmektedir. Birçok araştırma farklı sektörlerdeki ağlar arasındaki rekabetçi işbirliklerini incelemelerine rağmen firmaların karşılaştıkları bu kompleks durum karşısında nasıl bir davranış sergileyerek üstün bir pozisyon elde edeceğine yönelik herhangi bir strateji öne sürülememiştir. Bu nedenle bu çalışma rekabetçi işbirliği ilişkilerini anlama ve yönetme bakımından önem taşımaktadır.
Paradigma Akademi, 2022
Yenilik kavramı günümüzde neredeyse bütün sektörlerin en önemli gündem maddelerinden birisidir. A... more Yenilik kavramı günümüzde neredeyse bütün sektörlerin en önemli gündem maddelerinden birisidir. Artık işletmeler kısa vadede karlılık ve büyüme gibi geleneksel amaçları terk ederek uzun vadede paydaşlarına değer üretme, varlığını sürdürebilme ve sürdürülebilirlik gibi amaçlara odaklandıklarından rekabet büyük ölçüde yenilik kavramı üzerinden yürütülmektedir. Başta ürün ve hizmetler olmak üzere pazarda, süreçlerde, organizasyonlarda ve iş modellerinde yenilik yaratma, tüm işletmeler için yaşamsal bir öncelik haline gelmektedir. Havacılık sektöründe yenilik süreçleri ağırlıklı olarak müşterilerin benzersiz yolculuk deneyimi yaşamaları kurgusu üzerinden yaratılmaktadır. En iyi yolculuk deneyimini sunan marka bir adım öne geçtiğinden tüm çabalar müşterilerin beklentilerini aşan bir hizmet sunmaya odaklanmaktadır. Bu noktada tüm hizmet süreçleri kalite, müşteri memnuniyeti, hız, güvenlik, kolaylık, maliyet, sürdürülebilirlik gibi değişkenler temelinde yeniden tasarlanmakta ve farklı müşteri profilleri için farklı deneyimler kurgulanmaktadır.