Cevdet Avcı | University of Gaziantep (original) (raw)

Papers by Cevdet Avcı

Research paper thumbnail of Kitle İletişim Aracı Olarak Atasözlerinde Kültürel Manipülasyon: Anakronik Bir Eleştiri Denemesi

Research paper thumbnail of Folklor ve Kültürel Güvenlik (I)

Research paper thumbnail of Folklor ve Kültürel Güvenlik (II): Türk Devletleri Teşkilatı 2040 Vizyon Belgesi’nin Sunduğu İmkânlar

Research paper thumbnail of Halk Bilimi (Folklor) Alanında Göçle İlgili Yapılan Lisansüstü Tezlerin Analitik Değerlendirmesi

Research paper thumbnail of Folklor ve Kültürel Güvenlik (III): Güvenlikleştirilen Göç ve Kavşaktaki Ülke Türkiye

Research paper thumbnail of Dede Korkut Çağından Cumhuriyet’in 100. Yılına Kültürel Değişim Bağlamında Türk Kadını Üzerine Değerlendirmeler I

DEDE KORKUT ÇAĞINDAN CUMHURİYET'İN 100. YILINA KÜLTÜREL DEĞİŞİM BAĞLAMINDA TÜRK KADINI ÜZERİNE DE... more DEDE KORKUT ÇAĞINDAN CUMHURİYET'İN 100. YILINA KÜLTÜREL DEĞİŞİM BAĞLAMINDA TÜRK KADINI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER I Evaluations on Turkish Women in the Context of Cultural Change from the Age of Dede Korkut to the 100th Anniversary of the Republic I Cevdet AVCI  Öz Kültürel değişim, bütün toplumsal bilgi sistemlerini içine alır ve bu bilgi sistemlerinin üreticisi, taşıyıcısı ve aktarıcısı olarak kadın-erkek paydaşlarını çok yönlü etkiler. Sosyo-ekonomik roller, statüler, toplumsal cinsiyet tasavvurları; bireysel ve toplumsal kimlik inşalarında bu etki negatif veya pozitif yönde görülür. Bu süreç her toplumda kendine özgü biçimde işlerken konunun evrensel boyutta kültürleri etkileyen birtakım ölçüleri de vardır. Nitekim kültürel değişim dinamikleri özellikle geçtiğimiz birkaç asır içerisinde gelişen küresel ölçekteki etkenlere dayanmaktadır. Endüstri devrimleri, kentleşme ve dijitalleşme bu etkenler arasında sıralanabilir. Yerel, ulusal ve evrensel kültürel değişim mekanizmalarının ortaya çıkardığı sonuçlar her sosyal bilim alanı gibi halkbiliminin de dikkatini çekmektedir. Halkbilimi söz konusu dinamiklere bağlı olarak halk kültüründeki değişmeleri her yönüyle ele almaya çalışırken incelediği konulara bağlı olarak yeni kavram ve terimlerle söylem alanlarını genişletmektedir. Ayrıca yüzyılımızdaki kültürel değişimin etkilerini ve sonuçlarını anlayabilmek adına disiplinler arası okuma ve anlama çabaları, çağdaş halkbilimcilerin yol haritasını oluşturmaktadır. Bu bakış açısıyla makalenin konusunu kültürel değişim bağlamında Dede Korkut çağından bugüne uzanan çizgide Türk kadını teşkil etmektedir. Makalede kültürel değişimin sonuçlarını kadının toplumsal rolleri ve statüsü, sosyo-ekonomik konumu, politik temsili gibi problemler üzerinden okuma amaçlanmıştır. Makalede nitel araştırma yöntemlerinden olan kültür analizi kullanılmış olup veri toplama aracı olarak doküman analizinden yararlanılmıştır. Bu çerçevede elde edilen bulgulara dayanarak Türk kültürünün gelişim evreleri içerisinde kadının Dede Korkut çağından Cumhuriyet'in 100. yılına uzanan çizgide önemli değişimler yaşadığı görülmüştür. Toplumsal hayatta geri plana düşse de 21. yüzyıl Türkiye'sinde kadının hayatın her alanında varlık gösterdiği bunun da erkek egemen bir toplumda yer yer çatışmaya dönüştüğü tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Kadın Konulu Karikatürlerde Beden Estetiği: Mizahın Modernizm Eleştirisi Mi?

İnsanın duygu ve düşüncelerini en keskin ifade biçimlerinden birisi mizahtır. Toplumların sözlü v... more İnsanın duygu ve düşüncelerini en keskin ifade biçimlerinden birisi mizahtır. Toplumların sözlü ve yazılı edebiyatlarının yanı sıra oyun ve eğlence biçimlerine varıncaya kadar mizahın bütün kültür-sanat yaratmalarında çeşitli biçimlerini görmek mümkündür. Bu durum mizahın farklı duygusal ve düşünsel ihtiyaçlara cevap veren yapısı ve işlevleriyle ilgilidir. Mizah eğlenme ve eğlendirme işleviyle birlikte gülme eyleminin geri planında insanın kendisini eleştirel boyutta da ifade edebilme aracı olmuştur. Mizahın eleştirel boyutu ise politik bağlamdan estetik tavır ve düşünceye uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. Batı kültür endüstrisinin dayattığı bir kadın imajı olarak kusursuzluk hem toplumun kadından beklediği hem de kadının kendine bakışı açısından önemli bir ölçüte dönüşmüştür. Her ne kadar göreceli olsa da güzellik kavramı konusunda toplumsal beklentiler modernizm ile yeniden şekillenmiş ve standart-tek tip kadın bedeni tasavvuru gelişmiştir. Bu tasavvura uyma çabası, görece hasarlı, bedenlerin onarılmasına ve tıbbi alanda estetik cerrahiye zemin hazırlamıştır. Bu çalışmada dijital kültür ortamında görsel mizah unsuru olarak kullanılan karikatürlerden hareketle mizahın eleştirel yanı üzerinde durulmuştur. Karikatürler kadın bedenini konu alan on örnekle sınırlandırılmıştır. Karikatürler içerik analizi tekniğiyle incelenmiştir. Kadın bedenine yapılan estetik uygulamaları konu alan mizah içerikli karikatürlerin geri planında çarpık modernizm eleştirisi olduğu savından hareket edilmiştir. Çalışmada, başta felsefe olmak üzere pek çok bilgi alanında tartışılan estetik kavramı ele alınarak 20 ve 21. yüzyılda kadın bedeni estetiği algısının değişimi değerlendirilmiştir. Ayrıca kadın konulu karikatürlerden hareketle mizah üzerinden yapılan modernizm eleştirisi irdelenmiştir. Çalışmada, modernizmin ideolojik tektipleştirmeciliğinin insanın bedensel estetik normlarına da yansıdığı ve bunun kadın konulu karikatürlerde örtük bir şekilde eleştirildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Dijital Ekoloji II: Endüstri Devrimleri ve Toplum 5.0 Habitatında Kent Folkloru Üzerine Bir Değerlendirme

Research paper thumbnail of DİJİTAL EKOLOJİ 1: GELENEKSEL BİLGİNİN MEDYA SERÜVENİNDE YOUTUBE’DAKİ TARIM VE HAYVANCILIK TEMALI İÇERİKLER

Folklor Akademi, 2023

Human survival has been possible through the systematization and intergenerational transfer of kn... more Human survival has been possible through the systematization and intergenerational transfer of knowledge gained in the struggle and adaptation process with nature. These information systems have changed and developed depending on the forms of relationship established with nature in history. In this context, agriculture and animal husbandry; They are long-term forms of production that determine the cultural actions of people such as nutrition, tool making, clothing. The traditional culture shaped around agriculture and animal husbandry is among the basic information systems that enable people to take care of themselves. Western-type industrialization, which emerged in a period that can be said to be close within the circulation of thousands of years, has changed the existing knowledge economies and positioned the machine as a tool between the human and the production-consumption chain. The transformation of agriculture and animal husbandry into an industrial production causes the monopoly of the knowledge economy formed on this axis. Because it is no longer necessary for everyone to live in the countryside and do agricultural production, but to live in the city and its surroundings and be good consumers. 19-20. This process of change, which has continued for a century, has had negative consequences for the traditional ecological knowledge that people have created and developed over thousands of years. The situation in question; It can be read in more or less the same way for the Ottoman and Republican Turkey, which had to imitate the Western type of industrialization depending on historical, geographical, political and economic factors. On the other hand, the process that caused the weakening of human ties with nature and a wide area of memory, ironically began to operate in reverse today, again through industrialization-based technological developments. Western-type industrialization has created an urbanization form that necessarily changes people's perception of production-consumption and space and breaks ties with nature. The age of communication tools and digital information, which is the result of technological developments, provides the revival or updating of a memory area in order to eliminate the damage caused by this break in the 21st century. In this article, from the perspective of traditional knowledge memory, the content of agriculture and livestock on YouTube, which is an extension of digital ecology in the 21st century, is discussed. The aim of the article is to reveal the circulation of traditional ecological information on agriculture and animal husbandry through YouTube, the transformation of this information into an interaction tool and sustainability. In the article, document and content analysis techniques from qualitative research methods in social sciences were used. While the universe of this study is YouTube, which is a broad-based social networking environment, its sample is limited to two channels broadcasting on YouTube. These channels are @NurgulAkdogan and @orhuntopkaya. Contrary to traditional media, the fact that new media environments offer an interactive communication environment has also been seen in the context of the subject discussed in the article. Production-breeding methods, production and use of tools-equipment and product purchase-sale recommendations can be made through the mentioned contents in particular for agriculture and animal husbandry. It has been concluded that the content created through the agriculture and livestock themed channels on YouTube addressed in the article addresses a wide memory area in terms of awareness, sharing and interaction. Therefore, it has been seen that the feature of social media to bring together the relevant masses around a certain subject is realized through videos containing traditional information on agriculture and livestock.

Research paper thumbnail of KAŞAR: EKOLOJİK BİR KENT İMGESİ ÖRNEĞİ Kashar: An Example of an Ecological City Image

Bu çalışmada hayvansal bir gıda olan kaşarın doğa-kültür etkileşimine bağlı olarak ortaya çıkışı ... more Bu çalışmada hayvansal bir gıda olan kaşarın doğa-kültür etkileşimine bağlı olarak ortaya çıkışı ve ekolojik bir kent imgesi örneğine dönüşümü ele alınmaktadır. Çalışmada, Kars kaşarı bağlamında kültürel küreselleşme karşısındaki yerelin öne çıkma süreçlerinde kent imgelerinin rolü ve önemini tartışmak amaçlanmaktadır. Konuyla ilgili yazılı ve elektronik kültür ortamından doküman analizi tekniğiyle veri toplanmış ve incelenmiştir. 2011 yılında Boğatepe (Zavot) köyünde Türkiye'nin ilk peynir müzesi, bir ekomüze olarak faaliyete geçmiştir. 2015'te coğrafi işaret tescili alan kaşar, Kars'ın kültür ekonomisine katkı sağlamaktadır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre kaşar, çağrışım seviyesinde Kars'la özdeşleşerek bir kent imgesine dönüşmüş ve Kars'ın tanıtım araçlarından birisi olmuştur. İnsanın doğayla bütünleşme çabalarının arttığı 21. yüzyılda ekolojik ürün ve üretim yerleri, bu arayışa cevap vermektedir. Makalede ele alınan kaşarın, Kars'ı ulusal ve uluslararası ölçekte temsil ederek bu anlamda bir cazibe merkezi yarattığı sonucuna varılmıştır. Bu durum, gelenek kökenli kent imgelerinin kültürel küreselleşme karşısında direnç oluşturma açısından oynadığı role örnek teşkil etmektedir.

Research paper thumbnail of Öndüç Hediye: Gaziantep'te Yataküstü Geleneği ve İşlevleri

Öz Geleneksel bilgi aktarım süreçlerinde törenler, anlatılar ve mekânlar kuşaklar arasında toplum... more Öz Geleneksel bilgi aktarım süreçlerinde törenler, anlatılar ve mekânlar kuşaklar arasında toplumsal bellek taşıyıcısı işlevi görür. Hayatın geçiş dönemleri olan doğum, evlenme ve ölüm etrafındaki inanış ve uygulamalar, sözlü kültür geleneğinin korunduğu alanlar içerisindedir. Evlenme törenleri, sosyal dayanışma ve ekonomik paylaşım modellerini yoğun biçimde barındıran uygulamaları içerir. Makalenin konusunu Gaziantep evlenme törenleri içerisinde yer alan yataküstü geleneği ve işlevleri teşkil etmektedir. Makalede, yataküstü geleneğindeki hediyeleşme biçiminin incelenip bu hediyeleşme biçiminin sosyal dayanışma ve kültürel aktarım işlevlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda halk bilgisi derleme yöntemlerinden gözlem ve görüşme teknikleri kullanılmış, ayrıca anket tekniğine uygun soru formu hazırlanıp Gaziantep kent merkezinde ikamet eden kaynak kişilerden bilgi alınmıştır. Yataküstü geleneği, çeyiz yeni çiftlerin oturacakları eve götürülmeden önceki hafta içerisinde belirlenen bir günde kız evinde kadınlar arasında yapılan bir uygulamadır. Burada hazırlanan çeyiz davet edilen misafirlere sergilenir. Yataküstüne gelen misafirler, çeyizi tamamlayacak ve destekleyecek hediye getirirler. Bu hediyenin mahiyeti geçmişten bugüne eşya, altın ve para şeklinde değişiklikler göstermektedir. Yörede geçiş dönemleri ve diğer sosyal hadisler etrafındaki hediyeleşmeler için öndüç kelime kullanılmaktadır. Getirilen hediyede karşılıklılık ilkesi esastır. Hediyenin karşılığı getirilmediğinde, daha önce verilmiş olan hediyenin mahiyetine göre bir şekilde bedel istenir. Yataküstüne getirilen hediyenin değerini akrabalık derecesi ve mütekabiliyet belirler. Yakın akrabalar çeyizin eksiklerini tamamlamakla yükümlüdür. Yataküstü geleneği, hazırlanan çeyizdeki hüner ve el becerilerinin sergilenmesini, kadınlar arasında eğlence, müzik, sözlü kültür ve edebiyat ile yeme-içme etkinliğini içeren bir toplanmadır. Buna bağlı olarak makalede, Gaziantep evlenme törenleri içerisindeki yataküstü geleneğinin çok yönlü sosyoekonomik ve kültürel işlevleri olduğu sonucuna varılmıştır.

Research paper thumbnail of Atasözleri ve Deyimlerde Yalan Anatomisi ve Kolektif Tutum

ÖZET Sözlü, yazılı ve elektronik kültür olarak tanımlanan kültürel ortamlar içerisinde, yazılı ve... more ÖZET Sözlü, yazılı ve elektronik kültür olarak tanımlanan kültürel ortamlar içerisinde, yazılı ve elektronik kültürün tarihi oldukça yenidir. Yazının icadı ve yaygınlaşması ile dijital teknolojinin yakın zamanda kullanımı, kültürel iletişim biçimlerini de değiştirmiştir. Eski kültür çağlarından beri sözlü kültür ortamı, kendi ifade, kayıt ve iletişim biçimleriyle insanlığın kültürel birikiminin geleceğe aktarımını sağlamıştır. Bu süreç içerisinde gündelik hayattaki olay ve durumlar karşısında elde edilen deneyimler, gelecek kuşaklara çeşitli söz kalıplarıyla taşınmıştır. Bu ifade kalıplarından atasözleri ve deyimlerin, sözlü kültür ortamı içerisinde önemli işlevleri vardır. Atasözleri ve deyimler, insanın fiziki ve sosyal çevresiyle olan ilişkilerine dair tecrübi bilgi içeren mesajları gelecek kuşaklara taşır. Dinamik yapısını muhafaza eden Türk sözlü kültürü, atasözleri ve deyimler bakımdan zengindir. Atasözleri ve deyimler üzerinden bir toplumun hayat karşısındaki geleneksel tutum, davranış ve algılama biçimleri anlaşılabilir. Bu çalışmada Türkiye Türkçesinde kullanılan yalanla ilgili atasözleri ve deyimler ele alınacaktır. Çalışmada yalanla ilgili atasözleri ve deyimlerden hareketle, Türk halk felsefesinin yalan karşısında geçmişten bu yana geliştirmiş olduğu tutum ve tavır üzerinde durulacaktır.

Research paper thumbnail of Mekânın Tüketimi Bağlamında Kent Irkçıları (Falcıları)

Changing forms of production consumption in the historical process have affected the cultural lif... more Changing forms of production consumption in the historical process have affected the cultural lifestyles of societies. Urbanization that emerged with industrialization; it has provided the reproduction of cultural structures, places and tradition. In this context, the coffeehouse institution, which has been shaped around the coffee drink, has become a social sharing area. West moved to this institution, with the impact of globalization turning into cafes and cultural industries have become widespread in Turkey. The cafe, which is an example of urban space, is an area where cultural contents are consumed along with various beverages. Fortune-telling culture, which is one of the old belief systems, or an important place in social life, has been moved to cafes in the urban environment. Looking at fortune-telling at the cafe is an example of the consumption style of culture along with the space. In the article, the understanding of space, which emerged in line with the new social needs in the urban environment, is discussed within the framework of the transformation from coffee shop to cafe. Fortune telling, which takes place in traditional culture in the new consumption environment, has taken place in the daily life of the urban and literate society. In this context, firstly, a literature review was made on the subject, the data were collected by document analysis method and the information received from the source people by questionnaire and interview method was used to verify the determined data. Fortune telling culture, which is a means of understanding the life of people and their future, since primitive times, continues in cafes, which is the consumption style of urban life style. Although fortune-telling culture has been brought to digital environment; Satisfaction and therapy effect provided by verbal communication in cafes will ensure the continuity of culture in real places.

Research paper thumbnail of Kent ve İmge: Televizyon Dizilerinde Gaziantep Simülasyonu

ÖZ İletişim teknolojilerine bağlı olarak gelişen medya araçları, kültürel algıların ve tüketimin ... more ÖZ İletişim teknolojilerine bağlı olarak gelişen medya araçları, kültürel algıların ve tüketimin şekillenmesinde belirleyici rol oynar. Televizyon, erişilebilirlik ve yaygınlık bakımından bu süreçteki en etkili araçlardan birisidir. Bu makalenin konusu, medyada üretilen gerçekliği açıklamak için kullanılan simülasyon kavramı etrafında, televizyon dizilerindeki Gaziantep kent imgeleridir. Kent halk bilimi çalışmalarında imge odaklı konular, uygulamalı halk bilimi çerçevesinde ele alınır. Bununla birlikte kültürün paylaşım ve dolaşımında kitle iletişim araçlarının önemli payı vardır. Bu bağlamda kentlerle ilgili algıların şekillenmesinde, medyada ön plana çıkarılan unsurlar belirleyici olur. Simülasyon kavramı, medyanın sosyo-kültürel ve politik etkilerini ortaya koyarken yeniden üretilen gerçekliği tanımlamak için kullanılır. 20. yüzyılda, görüntüye dayalı gücünün fark edilmesiyle birlikte iletişim boyutu geri plana atılan televizyon, eğlence endüstrisinin bir aracına dönüşür. Türkiye'de 1990'lardan itibaren çok kanallı yayın hayatına geçişle televizyon yapımlarının çeşitliliği artmıştır. Televizyon dizileri, ulusal ve uluslararası ölçekte kentlerin tanıtımının sağlandığı yapımlardan birisidir. Bu tür tanıtımlar sayesinde başta kültür turizmi olmak üzere çeşitli alanlarda televizyon dizilerinin etkilerinden söz etmek mümkündür. Makalede, Gaziantep temalı televizyon dizilerinde izleyiciye sunulan Gaziantep kent imgelerini bu çerçevede ele alıp değerlendirmek amaçlanmıştır. Örneklem olarak Zerda, Yabancı Damat, Ezo Gelin, Karagül, Karayılan, Gülperi, Güvercin ve Benim Adım Melek dizileri seçilmiş ve bu yapımlar içerik analizi tekniğiyle incelenmiştir. Farklı televizyon kanallarında aynı yayın dönemi içerisinde birden fazla Gaziantep temalı dizinin yer aldığı görülmektedir. Ele alınan sekiz diziyle ilgili bilgiler ve dizilerde kullanılan göstergeler makalede tablolar halinde karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Yapılan incelemede mekânsal ve kültürel göstergelerin televizyon dizilerinde kent imgesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. İncelemede elde edilen veriler kültürel mekân, meslekler/el sanatları, geçiş dönemleri, mutfak kültürü, giyim-kuşam, müzik ve ağız özelliği şeklinde tasnif edilmiştir. Gaziantep temalı televizyon dizilerinde maddi kültür unsurlarının, törensel uygulamaların ve mutfak kültürünün ağırlık olarak yer aldığı gözlemlenmiştir. Kent merkezindeki Gaziantep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı, Bey Mahallesi, Zincirli Bedesten, Kır Kahvesi, hanlar, tarihî camiler ve konaklar dizilerde kullanılan kültürel mekânlardır. Yörede geçmişten bugüne varlığını sürdüren meslekler ile bakırcılık, kutnuculuk, sedefçilik, dokumacılık gibi el sanatları dizilerde uygulamalı örnekler şeklinde verilmiştir. Mutfak kültürü içerisindeki gelenekler, çeşitli araç-gereç, yiyecek ve içecekler, tatlılar ile bunların yapımı dizilerde gösterge olarak kullanılmıştır. Bu durum somut olmayan kültürel miras farkındalığının oluşmasına katkı sağlamaktadır. Doğum, evlenme ve ölüm çevresindeki törensel uygulamalar dizilerde yaygın olarak gösterilmiştir. Ancak bu uygulamaların bir kısmı Gaziantep'teki güncel kent hayatı içerisinde geçerliliğini kaybetmiştir. Dizilerde yöresel giyim-kuşam, müzik ve ağız özelliği unsurlarına az yer verildiği tespit edilmiştir. Gaziantep temalı televizyon dizilerinde kültürel mirasın ön plana çıkarıldığı bir kent imgesi ağı kullanılmaya çalışılmıştır. Makalede, televizyon dizilerinde kentin bugünkü kültürel yapısına kısmen uyum sağlayan kısmen de bununla çatışan bir Gaziantep simülasyonu oluşturulduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler Televizyon dizisi, Gaziantep, kent imgesi. simülasyon, kültürel miras.

Research paper thumbnail of Sanal Tipoloji: Sosyal Medyada Sözel Bellek İzleri

Research paper thumbnail of Türk Halk İnanışları Çalışmaları Dünyası ve Yaşar Kalafat

Research paper thumbnail of Âşıklık Geleneğinin Güncellenmesi Bağlamında Ozan Ali Dağcı / Ozan Ali Dağcı in the Context of Updating the Tradıtıon of Minstrelsy

Research paper thumbnail of Atasözlerinde Nesnel Zaman “Bir Sözlü Kültür Okuma Denemesi”

Ö Z Sözlü, yazılı ve elektronik kültür ortamları farklı düşünme, kayıt ve aktarım biçimlerini bar... more Ö Z Sözlü, yazılı ve elektronik kültür ortamları farklı düşünme, kayıt ve aktarım biçimlerini barındırır. Sözlü ortamda belleğe dayalı kayıt biçimi varken yazılı ve elektronik kültür ortamında alfabe, ses ve görüntü kayıt araçları olarak kullanılmaktadır. Sözlü kültür ortamında insanın sosyal ve fiziki çevresiyle kurduğu ilişkiye bağlı olarak deneyimlenmiş bilgilerin kuşaklar arasında taşınma yollarından birisi dil unsurlarıdır. Bu unsurlardan olan atasözleri, en eski sözlü ortam metinleri arasındadır. Toplumun ve kültürün devamlılığı açısından deneyimlenmiş bilgi sistemleri atasözleri vasıtasıyla kodlanarak taşınmıştır. Kolektif belleği yansıtan atasözleri, halk felsefesinin ve geleneksel dünya görüşünün taşıyıcılarıdır. Atasözleri üzerinden bir toplumun değerler sistemi ve dünya tasavvurunu incelemek mümkündür. Makalede Türk sözlü kültür geleneğinde zaman olgusu atasözleri bağlamında incelenmiştir. Zaman kavramı felsefenin temel problemlerinden birisi olarak çeşitli boyutlarıyla ele alınmaktadır. Bu çalışmada dış dünya gerçekliğine dayanan nesnel zaman ve insanın algılarıyla şekillenen öznel zaman kavramları etrafında atasözlerinde zaman konusu değerlendirilmiştir. Makalede nitel araştırma yöntemi kullanılarak içerik analizi tekniğiyle zaman konulu atasözleri taranmıştır. Elde edilen veriler, doğrudan zaman kavramı içeren atasözleri, gün, ay ve mevsim adları içeren atasözleri ve zaman ekleriyle kurulan atasözleri şeklinde tasnif edilerek incelenmiştir. Buna göre Türk atasözlerinde zaman tasavvuru, dış dünya gerçekliğine dayanan nesnel zaman kavramıyla ilişkilendirilebilir. Doğanın döngüsü ve ritmi, atasözlerine zaman ölçütü olarak yansımıştır. Makalede, sözlü kültür ortamı metinleri olarak atasözlerinin, uyarı, tavsiye ve hükümlerini, kuşaklar arasında süresiz ve sınırsız olarak nesnel bir zaman gerçekliğiyle aktardığı sonucuna varılmıştır.

Research paper thumbnail of Fıstık Müzesi: Gaziantep’te Kültürel Belleğin Müzeye Dönüşümü / Pistachio Museum: Transformation of Cultural Memory to Museum in Gaziantep

Research paper thumbnail of Türk Halk İnanışları Çalışmalarına Bir Yaklaşım Denemesi

Halk inanışları birden fazla sosyal bilim dalının inceleme alanına giren dinî folklor unsurlarıdı... more Halk inanışları birden fazla sosyal bilim dalının inceleme alanına giren dinî folklor unsurlarıdır. Bununla birlikte halk inanışlarının tarihî, kültürel, sosyo-ekonomik ve psikolojik yanları da vardır. Buna bağlı olarak halk inanışları, tarihsellik yönünden katmanlı bir yapıya sahipken içerik ve işlev bakımından senkretik bir görünüm arz etmektedir. Bu yanıyla halk inanışları, dinler tarihi ve ilahiyat gibi alanların çalışma konuları içerisinde yer almaktadır. Öte yandan halk inanışları, halk bilimi disiplininin temel çalışma alanlarından birisidir. Törensel ve geleneksel uygulamalarla birlikte halk anlatıları içerisinde de halk inanışlarının yansımalarını görmek mümkündür. Sosyal bilimler açısından çok yönlü bir veri alanı oluşturan halk inanışları disiplinlerarası bakış açısıyla ele alınmak zorundadır. Bu bağlamda halk biliminin yöntem ve yaklaşımlarıyla konunun incelenmesi, halk inanışlarını din/itikat tartışmalarının içerisinden çıkartarak sosyo-kültürel, işlevsel ve müşterek Türk dünyası kültür kodlarının anlaşılması bakımından katkı sağlayacaktır. Makalede halk inanışları ele alınarak konuyla ilgili birtakım kavram ve terimler üzerinde durulmuş; sosyal bilimlerde yöntem ve yaklaşım meselesi tartışılmıştır. Dinler tarihi ve halk bilimi alanlarının konuyla ilgili yaklaşımları ortaya konulup halk inanışlarının yapı ve muhtevasına bağlı olarak inceleme yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Halk bilimi alanında bu çerçevede yapılacak çalışmalar Türk halk inanışlarının anlaşılması ve değerlendirilmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Research paper thumbnail of Kitle İletişim Aracı Olarak Atasözlerinde Kültürel Manipülasyon: Anakronik Bir Eleştiri Denemesi

Research paper thumbnail of Folklor ve Kültürel Güvenlik (I)

Research paper thumbnail of Folklor ve Kültürel Güvenlik (II): Türk Devletleri Teşkilatı 2040 Vizyon Belgesi’nin Sunduğu İmkânlar

Research paper thumbnail of Halk Bilimi (Folklor) Alanında Göçle İlgili Yapılan Lisansüstü Tezlerin Analitik Değerlendirmesi

Research paper thumbnail of Folklor ve Kültürel Güvenlik (III): Güvenlikleştirilen Göç ve Kavşaktaki Ülke Türkiye

Research paper thumbnail of Dede Korkut Çağından Cumhuriyet’in 100. Yılına Kültürel Değişim Bağlamında Türk Kadını Üzerine Değerlendirmeler I

DEDE KORKUT ÇAĞINDAN CUMHURİYET'İN 100. YILINA KÜLTÜREL DEĞİŞİM BAĞLAMINDA TÜRK KADINI ÜZERİNE DE... more DEDE KORKUT ÇAĞINDAN CUMHURİYET'İN 100. YILINA KÜLTÜREL DEĞİŞİM BAĞLAMINDA TÜRK KADINI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER I Evaluations on Turkish Women in the Context of Cultural Change from the Age of Dede Korkut to the 100th Anniversary of the Republic I Cevdet AVCI  Öz Kültürel değişim, bütün toplumsal bilgi sistemlerini içine alır ve bu bilgi sistemlerinin üreticisi, taşıyıcısı ve aktarıcısı olarak kadın-erkek paydaşlarını çok yönlü etkiler. Sosyo-ekonomik roller, statüler, toplumsal cinsiyet tasavvurları; bireysel ve toplumsal kimlik inşalarında bu etki negatif veya pozitif yönde görülür. Bu süreç her toplumda kendine özgü biçimde işlerken konunun evrensel boyutta kültürleri etkileyen birtakım ölçüleri de vardır. Nitekim kültürel değişim dinamikleri özellikle geçtiğimiz birkaç asır içerisinde gelişen küresel ölçekteki etkenlere dayanmaktadır. Endüstri devrimleri, kentleşme ve dijitalleşme bu etkenler arasında sıralanabilir. Yerel, ulusal ve evrensel kültürel değişim mekanizmalarının ortaya çıkardığı sonuçlar her sosyal bilim alanı gibi halkbiliminin de dikkatini çekmektedir. Halkbilimi söz konusu dinamiklere bağlı olarak halk kültüründeki değişmeleri her yönüyle ele almaya çalışırken incelediği konulara bağlı olarak yeni kavram ve terimlerle söylem alanlarını genişletmektedir. Ayrıca yüzyılımızdaki kültürel değişimin etkilerini ve sonuçlarını anlayabilmek adına disiplinler arası okuma ve anlama çabaları, çağdaş halkbilimcilerin yol haritasını oluşturmaktadır. Bu bakış açısıyla makalenin konusunu kültürel değişim bağlamında Dede Korkut çağından bugüne uzanan çizgide Türk kadını teşkil etmektedir. Makalede kültürel değişimin sonuçlarını kadının toplumsal rolleri ve statüsü, sosyo-ekonomik konumu, politik temsili gibi problemler üzerinden okuma amaçlanmıştır. Makalede nitel araştırma yöntemlerinden olan kültür analizi kullanılmış olup veri toplama aracı olarak doküman analizinden yararlanılmıştır. Bu çerçevede elde edilen bulgulara dayanarak Türk kültürünün gelişim evreleri içerisinde kadının Dede Korkut çağından Cumhuriyet'in 100. yılına uzanan çizgide önemli değişimler yaşadığı görülmüştür. Toplumsal hayatta geri plana düşse de 21. yüzyıl Türkiye'sinde kadının hayatın her alanında varlık gösterdiği bunun da erkek egemen bir toplumda yer yer çatışmaya dönüştüğü tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of Kadın Konulu Karikatürlerde Beden Estetiği: Mizahın Modernizm Eleştirisi Mi?

İnsanın duygu ve düşüncelerini en keskin ifade biçimlerinden birisi mizahtır. Toplumların sözlü v... more İnsanın duygu ve düşüncelerini en keskin ifade biçimlerinden birisi mizahtır. Toplumların sözlü ve yazılı edebiyatlarının yanı sıra oyun ve eğlence biçimlerine varıncaya kadar mizahın bütün kültür-sanat yaratmalarında çeşitli biçimlerini görmek mümkündür. Bu durum mizahın farklı duygusal ve düşünsel ihtiyaçlara cevap veren yapısı ve işlevleriyle ilgilidir. Mizah eğlenme ve eğlendirme işleviyle birlikte gülme eyleminin geri planında insanın kendisini eleştirel boyutta da ifade edebilme aracı olmuştur. Mizahın eleştirel boyutu ise politik bağlamdan estetik tavır ve düşünceye uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. Batı kültür endüstrisinin dayattığı bir kadın imajı olarak kusursuzluk hem toplumun kadından beklediği hem de kadının kendine bakışı açısından önemli bir ölçüte dönüşmüştür. Her ne kadar göreceli olsa da güzellik kavramı konusunda toplumsal beklentiler modernizm ile yeniden şekillenmiş ve standart-tek tip kadın bedeni tasavvuru gelişmiştir. Bu tasavvura uyma çabası, görece hasarlı, bedenlerin onarılmasına ve tıbbi alanda estetik cerrahiye zemin hazırlamıştır. Bu çalışmada dijital kültür ortamında görsel mizah unsuru olarak kullanılan karikatürlerden hareketle mizahın eleştirel yanı üzerinde durulmuştur. Karikatürler kadın bedenini konu alan on örnekle sınırlandırılmıştır. Karikatürler içerik analizi tekniğiyle incelenmiştir. Kadın bedenine yapılan estetik uygulamaları konu alan mizah içerikli karikatürlerin geri planında çarpık modernizm eleştirisi olduğu savından hareket edilmiştir. Çalışmada, başta felsefe olmak üzere pek çok bilgi alanında tartışılan estetik kavramı ele alınarak 20 ve 21. yüzyılda kadın bedeni estetiği algısının değişimi değerlendirilmiştir. Ayrıca kadın konulu karikatürlerden hareketle mizah üzerinden yapılan modernizm eleştirisi irdelenmiştir. Çalışmada, modernizmin ideolojik tektipleştirmeciliğinin insanın bedensel estetik normlarına da yansıdığı ve bunun kadın konulu karikatürlerde örtük bir şekilde eleştirildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of Dijital Ekoloji II: Endüstri Devrimleri ve Toplum 5.0 Habitatında Kent Folkloru Üzerine Bir Değerlendirme

Research paper thumbnail of DİJİTAL EKOLOJİ 1: GELENEKSEL BİLGİNİN MEDYA SERÜVENİNDE YOUTUBE’DAKİ TARIM VE HAYVANCILIK TEMALI İÇERİKLER

Folklor Akademi, 2023

Human survival has been possible through the systematization and intergenerational transfer of kn... more Human survival has been possible through the systematization and intergenerational transfer of knowledge gained in the struggle and adaptation process with nature. These information systems have changed and developed depending on the forms of relationship established with nature in history. In this context, agriculture and animal husbandry; They are long-term forms of production that determine the cultural actions of people such as nutrition, tool making, clothing. The traditional culture shaped around agriculture and animal husbandry is among the basic information systems that enable people to take care of themselves. Western-type industrialization, which emerged in a period that can be said to be close within the circulation of thousands of years, has changed the existing knowledge economies and positioned the machine as a tool between the human and the production-consumption chain. The transformation of agriculture and animal husbandry into an industrial production causes the monopoly of the knowledge economy formed on this axis. Because it is no longer necessary for everyone to live in the countryside and do agricultural production, but to live in the city and its surroundings and be good consumers. 19-20. This process of change, which has continued for a century, has had negative consequences for the traditional ecological knowledge that people have created and developed over thousands of years. The situation in question; It can be read in more or less the same way for the Ottoman and Republican Turkey, which had to imitate the Western type of industrialization depending on historical, geographical, political and economic factors. On the other hand, the process that caused the weakening of human ties with nature and a wide area of memory, ironically began to operate in reverse today, again through industrialization-based technological developments. Western-type industrialization has created an urbanization form that necessarily changes people's perception of production-consumption and space and breaks ties with nature. The age of communication tools and digital information, which is the result of technological developments, provides the revival or updating of a memory area in order to eliminate the damage caused by this break in the 21st century. In this article, from the perspective of traditional knowledge memory, the content of agriculture and livestock on YouTube, which is an extension of digital ecology in the 21st century, is discussed. The aim of the article is to reveal the circulation of traditional ecological information on agriculture and animal husbandry through YouTube, the transformation of this information into an interaction tool and sustainability. In the article, document and content analysis techniques from qualitative research methods in social sciences were used. While the universe of this study is YouTube, which is a broad-based social networking environment, its sample is limited to two channels broadcasting on YouTube. These channels are @NurgulAkdogan and @orhuntopkaya. Contrary to traditional media, the fact that new media environments offer an interactive communication environment has also been seen in the context of the subject discussed in the article. Production-breeding methods, production and use of tools-equipment and product purchase-sale recommendations can be made through the mentioned contents in particular for agriculture and animal husbandry. It has been concluded that the content created through the agriculture and livestock themed channels on YouTube addressed in the article addresses a wide memory area in terms of awareness, sharing and interaction. Therefore, it has been seen that the feature of social media to bring together the relevant masses around a certain subject is realized through videos containing traditional information on agriculture and livestock.

Research paper thumbnail of KAŞAR: EKOLOJİK BİR KENT İMGESİ ÖRNEĞİ Kashar: An Example of an Ecological City Image

Bu çalışmada hayvansal bir gıda olan kaşarın doğa-kültür etkileşimine bağlı olarak ortaya çıkışı ... more Bu çalışmada hayvansal bir gıda olan kaşarın doğa-kültür etkileşimine bağlı olarak ortaya çıkışı ve ekolojik bir kent imgesi örneğine dönüşümü ele alınmaktadır. Çalışmada, Kars kaşarı bağlamında kültürel küreselleşme karşısındaki yerelin öne çıkma süreçlerinde kent imgelerinin rolü ve önemini tartışmak amaçlanmaktadır. Konuyla ilgili yazılı ve elektronik kültür ortamından doküman analizi tekniğiyle veri toplanmış ve incelenmiştir. 2011 yılında Boğatepe (Zavot) köyünde Türkiye'nin ilk peynir müzesi, bir ekomüze olarak faaliyete geçmiştir. 2015'te coğrafi işaret tescili alan kaşar, Kars'ın kültür ekonomisine katkı sağlamaktadır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre kaşar, çağrışım seviyesinde Kars'la özdeşleşerek bir kent imgesine dönüşmüş ve Kars'ın tanıtım araçlarından birisi olmuştur. İnsanın doğayla bütünleşme çabalarının arttığı 21. yüzyılda ekolojik ürün ve üretim yerleri, bu arayışa cevap vermektedir. Makalede ele alınan kaşarın, Kars'ı ulusal ve uluslararası ölçekte temsil ederek bu anlamda bir cazibe merkezi yarattığı sonucuna varılmıştır. Bu durum, gelenek kökenli kent imgelerinin kültürel küreselleşme karşısında direnç oluşturma açısından oynadığı role örnek teşkil etmektedir.

Research paper thumbnail of Öndüç Hediye: Gaziantep'te Yataküstü Geleneği ve İşlevleri

Öz Geleneksel bilgi aktarım süreçlerinde törenler, anlatılar ve mekânlar kuşaklar arasında toplum... more Öz Geleneksel bilgi aktarım süreçlerinde törenler, anlatılar ve mekânlar kuşaklar arasında toplumsal bellek taşıyıcısı işlevi görür. Hayatın geçiş dönemleri olan doğum, evlenme ve ölüm etrafındaki inanış ve uygulamalar, sözlü kültür geleneğinin korunduğu alanlar içerisindedir. Evlenme törenleri, sosyal dayanışma ve ekonomik paylaşım modellerini yoğun biçimde barındıran uygulamaları içerir. Makalenin konusunu Gaziantep evlenme törenleri içerisinde yer alan yataküstü geleneği ve işlevleri teşkil etmektedir. Makalede, yataküstü geleneğindeki hediyeleşme biçiminin incelenip bu hediyeleşme biçiminin sosyal dayanışma ve kültürel aktarım işlevlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda halk bilgisi derleme yöntemlerinden gözlem ve görüşme teknikleri kullanılmış, ayrıca anket tekniğine uygun soru formu hazırlanıp Gaziantep kent merkezinde ikamet eden kaynak kişilerden bilgi alınmıştır. Yataküstü geleneği, çeyiz yeni çiftlerin oturacakları eve götürülmeden önceki hafta içerisinde belirlenen bir günde kız evinde kadınlar arasında yapılan bir uygulamadır. Burada hazırlanan çeyiz davet edilen misafirlere sergilenir. Yataküstüne gelen misafirler, çeyizi tamamlayacak ve destekleyecek hediye getirirler. Bu hediyenin mahiyeti geçmişten bugüne eşya, altın ve para şeklinde değişiklikler göstermektedir. Yörede geçiş dönemleri ve diğer sosyal hadisler etrafındaki hediyeleşmeler için öndüç kelime kullanılmaktadır. Getirilen hediyede karşılıklılık ilkesi esastır. Hediyenin karşılığı getirilmediğinde, daha önce verilmiş olan hediyenin mahiyetine göre bir şekilde bedel istenir. Yataküstüne getirilen hediyenin değerini akrabalık derecesi ve mütekabiliyet belirler. Yakın akrabalar çeyizin eksiklerini tamamlamakla yükümlüdür. Yataküstü geleneği, hazırlanan çeyizdeki hüner ve el becerilerinin sergilenmesini, kadınlar arasında eğlence, müzik, sözlü kültür ve edebiyat ile yeme-içme etkinliğini içeren bir toplanmadır. Buna bağlı olarak makalede, Gaziantep evlenme törenleri içerisindeki yataküstü geleneğinin çok yönlü sosyoekonomik ve kültürel işlevleri olduğu sonucuna varılmıştır.

Research paper thumbnail of Atasözleri ve Deyimlerde Yalan Anatomisi ve Kolektif Tutum

ÖZET Sözlü, yazılı ve elektronik kültür olarak tanımlanan kültürel ortamlar içerisinde, yazılı ve... more ÖZET Sözlü, yazılı ve elektronik kültür olarak tanımlanan kültürel ortamlar içerisinde, yazılı ve elektronik kültürün tarihi oldukça yenidir. Yazının icadı ve yaygınlaşması ile dijital teknolojinin yakın zamanda kullanımı, kültürel iletişim biçimlerini de değiştirmiştir. Eski kültür çağlarından beri sözlü kültür ortamı, kendi ifade, kayıt ve iletişim biçimleriyle insanlığın kültürel birikiminin geleceğe aktarımını sağlamıştır. Bu süreç içerisinde gündelik hayattaki olay ve durumlar karşısında elde edilen deneyimler, gelecek kuşaklara çeşitli söz kalıplarıyla taşınmıştır. Bu ifade kalıplarından atasözleri ve deyimlerin, sözlü kültür ortamı içerisinde önemli işlevleri vardır. Atasözleri ve deyimler, insanın fiziki ve sosyal çevresiyle olan ilişkilerine dair tecrübi bilgi içeren mesajları gelecek kuşaklara taşır. Dinamik yapısını muhafaza eden Türk sözlü kültürü, atasözleri ve deyimler bakımdan zengindir. Atasözleri ve deyimler üzerinden bir toplumun hayat karşısındaki geleneksel tutum, davranış ve algılama biçimleri anlaşılabilir. Bu çalışmada Türkiye Türkçesinde kullanılan yalanla ilgili atasözleri ve deyimler ele alınacaktır. Çalışmada yalanla ilgili atasözleri ve deyimlerden hareketle, Türk halk felsefesinin yalan karşısında geçmişten bu yana geliştirmiş olduğu tutum ve tavır üzerinde durulacaktır.

Research paper thumbnail of Mekânın Tüketimi Bağlamında Kent Irkçıları (Falcıları)

Changing forms of production consumption in the historical process have affected the cultural lif... more Changing forms of production consumption in the historical process have affected the cultural lifestyles of societies. Urbanization that emerged with industrialization; it has provided the reproduction of cultural structures, places and tradition. In this context, the coffeehouse institution, which has been shaped around the coffee drink, has become a social sharing area. West moved to this institution, with the impact of globalization turning into cafes and cultural industries have become widespread in Turkey. The cafe, which is an example of urban space, is an area where cultural contents are consumed along with various beverages. Fortune-telling culture, which is one of the old belief systems, or an important place in social life, has been moved to cafes in the urban environment. Looking at fortune-telling at the cafe is an example of the consumption style of culture along with the space. In the article, the understanding of space, which emerged in line with the new social needs in the urban environment, is discussed within the framework of the transformation from coffee shop to cafe. Fortune telling, which takes place in traditional culture in the new consumption environment, has taken place in the daily life of the urban and literate society. In this context, firstly, a literature review was made on the subject, the data were collected by document analysis method and the information received from the source people by questionnaire and interview method was used to verify the determined data. Fortune telling culture, which is a means of understanding the life of people and their future, since primitive times, continues in cafes, which is the consumption style of urban life style. Although fortune-telling culture has been brought to digital environment; Satisfaction and therapy effect provided by verbal communication in cafes will ensure the continuity of culture in real places.

Research paper thumbnail of Kent ve İmge: Televizyon Dizilerinde Gaziantep Simülasyonu

ÖZ İletişim teknolojilerine bağlı olarak gelişen medya araçları, kültürel algıların ve tüketimin ... more ÖZ İletişim teknolojilerine bağlı olarak gelişen medya araçları, kültürel algıların ve tüketimin şekillenmesinde belirleyici rol oynar. Televizyon, erişilebilirlik ve yaygınlık bakımından bu süreçteki en etkili araçlardan birisidir. Bu makalenin konusu, medyada üretilen gerçekliği açıklamak için kullanılan simülasyon kavramı etrafında, televizyon dizilerindeki Gaziantep kent imgeleridir. Kent halk bilimi çalışmalarında imge odaklı konular, uygulamalı halk bilimi çerçevesinde ele alınır. Bununla birlikte kültürün paylaşım ve dolaşımında kitle iletişim araçlarının önemli payı vardır. Bu bağlamda kentlerle ilgili algıların şekillenmesinde, medyada ön plana çıkarılan unsurlar belirleyici olur. Simülasyon kavramı, medyanın sosyo-kültürel ve politik etkilerini ortaya koyarken yeniden üretilen gerçekliği tanımlamak için kullanılır. 20. yüzyılda, görüntüye dayalı gücünün fark edilmesiyle birlikte iletişim boyutu geri plana atılan televizyon, eğlence endüstrisinin bir aracına dönüşür. Türkiye'de 1990'lardan itibaren çok kanallı yayın hayatına geçişle televizyon yapımlarının çeşitliliği artmıştır. Televizyon dizileri, ulusal ve uluslararası ölçekte kentlerin tanıtımının sağlandığı yapımlardan birisidir. Bu tür tanıtımlar sayesinde başta kültür turizmi olmak üzere çeşitli alanlarda televizyon dizilerinin etkilerinden söz etmek mümkündür. Makalede, Gaziantep temalı televizyon dizilerinde izleyiciye sunulan Gaziantep kent imgelerini bu çerçevede ele alıp değerlendirmek amaçlanmıştır. Örneklem olarak Zerda, Yabancı Damat, Ezo Gelin, Karagül, Karayılan, Gülperi, Güvercin ve Benim Adım Melek dizileri seçilmiş ve bu yapımlar içerik analizi tekniğiyle incelenmiştir. Farklı televizyon kanallarında aynı yayın dönemi içerisinde birden fazla Gaziantep temalı dizinin yer aldığı görülmektedir. Ele alınan sekiz diziyle ilgili bilgiler ve dizilerde kullanılan göstergeler makalede tablolar halinde karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Yapılan incelemede mekânsal ve kültürel göstergelerin televizyon dizilerinde kent imgesi olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. İncelemede elde edilen veriler kültürel mekân, meslekler/el sanatları, geçiş dönemleri, mutfak kültürü, giyim-kuşam, müzik ve ağız özelliği şeklinde tasnif edilmiştir. Gaziantep temalı televizyon dizilerinde maddi kültür unsurlarının, törensel uygulamaların ve mutfak kültürünün ağırlık olarak yer aldığı gözlemlenmiştir. Kent merkezindeki Gaziantep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı, Bey Mahallesi, Zincirli Bedesten, Kır Kahvesi, hanlar, tarihî camiler ve konaklar dizilerde kullanılan kültürel mekânlardır. Yörede geçmişten bugüne varlığını sürdüren meslekler ile bakırcılık, kutnuculuk, sedefçilik, dokumacılık gibi el sanatları dizilerde uygulamalı örnekler şeklinde verilmiştir. Mutfak kültürü içerisindeki gelenekler, çeşitli araç-gereç, yiyecek ve içecekler, tatlılar ile bunların yapımı dizilerde gösterge olarak kullanılmıştır. Bu durum somut olmayan kültürel miras farkındalığının oluşmasına katkı sağlamaktadır. Doğum, evlenme ve ölüm çevresindeki törensel uygulamalar dizilerde yaygın olarak gösterilmiştir. Ancak bu uygulamaların bir kısmı Gaziantep'teki güncel kent hayatı içerisinde geçerliliğini kaybetmiştir. Dizilerde yöresel giyim-kuşam, müzik ve ağız özelliği unsurlarına az yer verildiği tespit edilmiştir. Gaziantep temalı televizyon dizilerinde kültürel mirasın ön plana çıkarıldığı bir kent imgesi ağı kullanılmaya çalışılmıştır. Makalede, televizyon dizilerinde kentin bugünkü kültürel yapısına kısmen uyum sağlayan kısmen de bununla çatışan bir Gaziantep simülasyonu oluşturulduğu sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler Televizyon dizisi, Gaziantep, kent imgesi. simülasyon, kültürel miras.

Research paper thumbnail of Sanal Tipoloji: Sosyal Medyada Sözel Bellek İzleri

Research paper thumbnail of Türk Halk İnanışları Çalışmaları Dünyası ve Yaşar Kalafat

Research paper thumbnail of Âşıklık Geleneğinin Güncellenmesi Bağlamında Ozan Ali Dağcı / Ozan Ali Dağcı in the Context of Updating the Tradıtıon of Minstrelsy

Research paper thumbnail of Atasözlerinde Nesnel Zaman “Bir Sözlü Kültür Okuma Denemesi”

Ö Z Sözlü, yazılı ve elektronik kültür ortamları farklı düşünme, kayıt ve aktarım biçimlerini bar... more Ö Z Sözlü, yazılı ve elektronik kültür ortamları farklı düşünme, kayıt ve aktarım biçimlerini barındırır. Sözlü ortamda belleğe dayalı kayıt biçimi varken yazılı ve elektronik kültür ortamında alfabe, ses ve görüntü kayıt araçları olarak kullanılmaktadır. Sözlü kültür ortamında insanın sosyal ve fiziki çevresiyle kurduğu ilişkiye bağlı olarak deneyimlenmiş bilgilerin kuşaklar arasında taşınma yollarından birisi dil unsurlarıdır. Bu unsurlardan olan atasözleri, en eski sözlü ortam metinleri arasındadır. Toplumun ve kültürün devamlılığı açısından deneyimlenmiş bilgi sistemleri atasözleri vasıtasıyla kodlanarak taşınmıştır. Kolektif belleği yansıtan atasözleri, halk felsefesinin ve geleneksel dünya görüşünün taşıyıcılarıdır. Atasözleri üzerinden bir toplumun değerler sistemi ve dünya tasavvurunu incelemek mümkündür. Makalede Türk sözlü kültür geleneğinde zaman olgusu atasözleri bağlamında incelenmiştir. Zaman kavramı felsefenin temel problemlerinden birisi olarak çeşitli boyutlarıyla ele alınmaktadır. Bu çalışmada dış dünya gerçekliğine dayanan nesnel zaman ve insanın algılarıyla şekillenen öznel zaman kavramları etrafında atasözlerinde zaman konusu değerlendirilmiştir. Makalede nitel araştırma yöntemi kullanılarak içerik analizi tekniğiyle zaman konulu atasözleri taranmıştır. Elde edilen veriler, doğrudan zaman kavramı içeren atasözleri, gün, ay ve mevsim adları içeren atasözleri ve zaman ekleriyle kurulan atasözleri şeklinde tasnif edilerek incelenmiştir. Buna göre Türk atasözlerinde zaman tasavvuru, dış dünya gerçekliğine dayanan nesnel zaman kavramıyla ilişkilendirilebilir. Doğanın döngüsü ve ritmi, atasözlerine zaman ölçütü olarak yansımıştır. Makalede, sözlü kültür ortamı metinleri olarak atasözlerinin, uyarı, tavsiye ve hükümlerini, kuşaklar arasında süresiz ve sınırsız olarak nesnel bir zaman gerçekliğiyle aktardığı sonucuna varılmıştır.

Research paper thumbnail of Fıstık Müzesi: Gaziantep’te Kültürel Belleğin Müzeye Dönüşümü / Pistachio Museum: Transformation of Cultural Memory to Museum in Gaziantep

Research paper thumbnail of Türk Halk İnanışları Çalışmalarına Bir Yaklaşım Denemesi

Halk inanışları birden fazla sosyal bilim dalının inceleme alanına giren dinî folklor unsurlarıdı... more Halk inanışları birden fazla sosyal bilim dalının inceleme alanına giren dinî folklor unsurlarıdır. Bununla birlikte halk inanışlarının tarihî, kültürel, sosyo-ekonomik ve psikolojik yanları da vardır. Buna bağlı olarak halk inanışları, tarihsellik yönünden katmanlı bir yapıya sahipken içerik ve işlev bakımından senkretik bir görünüm arz etmektedir. Bu yanıyla halk inanışları, dinler tarihi ve ilahiyat gibi alanların çalışma konuları içerisinde yer almaktadır. Öte yandan halk inanışları, halk bilimi disiplininin temel çalışma alanlarından birisidir. Törensel ve geleneksel uygulamalarla birlikte halk anlatıları içerisinde de halk inanışlarının yansımalarını görmek mümkündür. Sosyal bilimler açısından çok yönlü bir veri alanı oluşturan halk inanışları disiplinlerarası bakış açısıyla ele alınmak zorundadır. Bu bağlamda halk biliminin yöntem ve yaklaşımlarıyla konunun incelenmesi, halk inanışlarını din/itikat tartışmalarının içerisinden çıkartarak sosyo-kültürel, işlevsel ve müşterek Türk dünyası kültür kodlarının anlaşılması bakımından katkı sağlayacaktır. Makalede halk inanışları ele alınarak konuyla ilgili birtakım kavram ve terimler üzerinde durulmuş; sosyal bilimlerde yöntem ve yaklaşım meselesi tartışılmıştır. Dinler tarihi ve halk bilimi alanlarının konuyla ilgili yaklaşımları ortaya konulup halk inanışlarının yapı ve muhtevasına bağlı olarak inceleme yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Halk bilimi alanında bu çerçevede yapılacak çalışmalar Türk halk inanışlarının anlaşılması ve değerlendirilmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Research paper thumbnail of Bir Şehrin Hikâyesi GAZİANTEP HALK KÜLTÜRÜ YAZILARI CEMİL CAHİT GÜZELBEY

Research paper thumbnail of Kent ve Medya Ortamlarında Âşıklık Geleneği Ozan Ali Dağcı

Research paper thumbnail of "Türk Kültür Dünyası", Ersoy Ruhi, Ötüken Neşriyat, 2021