İsmet Türkmen | Gaziosmanpasa University (original) (raw)
Papers by İsmet Türkmen
: AKDENİZ’E YÖNELİK İTALYAN TEHDİDİ VE TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK ÇÖZÜM ARAYIŞLARI (1935-1936), 2023
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 2023
nemin temellerinin atıldığı yıllar da esas olmak üzere bu sektörün günümüze kadar geçirdiği evrel... more nemin temellerinin atıldığı yıllar da esas olmak üzere bu sektörün günümüze kadar geçirdiği evrelerin tarihsel açıdan incelenmesi, turizm özelinde müesseseleşmesinin ve uygulamalarının farkındalığının arttırılması ve bu sayede sektöre faydalı olmak üzere ülke geleceğine yönelik kat
Alınteri Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde teşkil olunan İcra Vekilleri Heyeti’nin ilk girişimi, Millî Müca... more Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde teşkil olunan İcra Vekilleri Heyeti’nin ilk girişimi, Millî Mücadele’nin ilk yılında Anadolu’da idarî ve siyasî otoritenin pekiştirilmesi, güvenlik tedbirlerinin etkin bir surette ele alınmasına yönelik olmuştur. Bu dönemde Dâhiliye Vekâleti uhdesinde görev üstlenen Jandarma Teşkilatı, Meclis’in önceliği olmuş, bu doğrultuda nitelikli komutan ve rütbeli personelden yoksun durumda bulunan Jandarma Teşkilatı’nın tekrar “ıslah ve tevsiki” bir zorunluluk halini almıştır. Bu duruma çözüm arayan Meclis Hükümeti tarafından “Seyyar Jandarma Müfrezeleri Teşkili Hakkında Kanun Layihası” Meclis gündemine alınmıştır. Meclis’te 7 Haziran 1920 tarihli 5 sayılı “Piyade, Süvari Sınıfından Mürekkep Olmak Üzere Jandarma Müfrezeleri Teşkili Hakkındaki Kanun” kabul edilmiştir. Kanunun uygulamaya geçirildiği sırada, seyyar jandarma birliklerinin askerî otoritenin elinde olması durumu, beklendiği gibi idarî ve siyasî alanda sıkıntılar da yaşatmıştır. Yeni kurulan Seyyar J...
DergiPark (Istanbul University), Sep 25, 2022
Öz Fransız inkılabının mahsulü olan cumhuriyet fikri ve bu doğrultuda, Türkiye'de Osmanlı Devleti... more Öz Fransız inkılabının mahsulü olan cumhuriyet fikri ve bu doğrultuda, Türkiye'de Osmanlı Devleti'nin yıkılışıyla birlikte kurulan yeni devletin modernleşme sürecinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmiş olan halifelik makamının ilgası, son dönemde farklı disiplin alanlarında araştırmalara konu olmuştur. Son dönem sosyal bilimler sahasında hazırlanmakta olan hilafet konusunu merkeze alan çalışmaların yoğunluğu dikkat çekmekle birlikte, bu doğrultudaki çalışmaların büyük çoğunluğunun ortak noktası meseleye bütüncül yaklaşmalarıdır. Diğer bir ifade ile bu türden çalışmalar özelinde hilafetin dinî boyutları ve geçmişi ayrıntılı olarak ele alınmakta, kurumun İslamiyet içindeki yeri, uluslararası ilişkilerdeki önemi vb. gibi konular üzerinde durulmaktadır. Hilafetin ilga edilmesi, başta bu kurumun dinî özelliği ve tarihsel rolü olmak üzere çeşitli nedenler yüzünden çok tartışılmış ve bugün de tartışılmaya devam edilmektedir. Bu doğrultuda hilafetin ilga edilmesini karara bağlayan Meclis özelinde yapılan tartışmalarda, TBMM'nin ilk adalet bakanlarından olan Seyyid Bey gibi aydınların halifelik makamından çok hükûmetin ve Meclisin önemli olduğunu vurgulamaları ilgaya giden yolun, hukuki altyapısını oluşturmuştur. Bu tartışmalar dâhilinde Ziya Gökalp'e göre, saltanattan soyutlanmış bir hilafet kurumu oluşturulmalıdır ve hilafet kurumu iç siyasete karışmamalı; yasama, yargı ve yürütme alanına müdahale etmemelidir. Tartışmalara farklı bir boyut kazandıran Ali Abdurrâzık, dinin siyaset sahası ile ilgili herhangi bir hükmünün bulunmadığını, hilafet kurumunun, Müslümanların tarihî bir tecrübi birikimi olduğunu belirtmiş ve bu kuruma ihtiyaç olmadığını dile getirmiştir. Anlaşılacağı üzere, hilafetin ilgasını isteyen ve destekleyen ulema ve mutasavvıflardan pek çok kimsenin siyaseten değil, inanarak hilafetin ilgasını müdafaa ettiklerini söyleyebiliriz. Çalışmanın hazırlanması sırasında Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı vesikalarından, TBMM arşiv kayıtlarından, dönemin süreli yayınlarından, telif ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır.
Bu çalışmada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Cumhuriyet hükümetleri döneminde (1960-1995) yılla... more Bu çalışmada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Cumhuriyet hükümetleri döneminde (1960-1995) yılları arasında yatırım ve harcama politikaları analiz edilmeye çalışılmıştır. Araştırmamız 4 bölümden meydana gelmiştir. İlk bölümde yatırım ve harcama kavramları tanımlanmıştır. Türkiye'de yatırım konularında karşılaşılan sorunlar, sosyo-ekonomik, psikolojik ve siyasî etkenler dahilinde kavramsal düzeyde ele alınmıştır. İkinci bölümde, Türkiye'nin ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sosyoekonomik yapısı, bölgede kamu yatırım harcamalarının gelişimi ve Kalkınmada Öncelikli Yöreler arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yeri saptanmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde siyasî iradenin ekonomik yapı üzerindeki tesirleri ortaya konularak, bu iki yapının yakın ilişkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bölümde ayrıca, hükümetlerin asayiş ve güvenlik sorunlarını esas alan yatırım ve harcamaların yanında bölgenin kalkınmasına yönelik sosyal, ekonomik, idari, bayındırlık ve eğitim gi...
History Studies International Journal of History, 2020
Türkiye'de Köy Enstitüleri denemesi yaklaşık 80 yıldır siyasetten eğitime, iktisattan sosyal yaşa... more Türkiye'de Köy Enstitüleri denemesi yaklaşık 80 yıldır siyasetten eğitime, iktisattan sosyal yaşama farklı çevrelerin tartışmalarının merkezinde yer almaktadır. Bazı çevrelerce özlemle anılan bazıları tarafından da hakkında yoğun spekülasyonlar yapılan Köy Enstitüleri, politik kutuplaşmalara neden olurken Türk siyasetinde yol ayrımlarına da yol açmıştır. Bu bağlamda tarihi deneyimimizde bu kurumlar kadar tartışılagelen çok az sayıda mesele vardır. Özellikle Türk demokrasisinde köklü değişimlerin yaşandığı 1950'li ve 1960'lı yıllarda, yoğun siyasî ve ideolojik tartışmaların merkezinde bu enstitülerin mevcudiyeti yer almıştır. Bu çalışmada Köy Enstitüleri konusunun, sözlü tarih araştırmaları için özel ve güçlü yanları ve potansiyelleri olduğu kanaatindeyiz. Şüphesiz, bu kurumlarda idarecilik yapmış, ders vermiş, öğrenim görmüş, memuriyette bulunmuş, bu kurumların yerleştiği coğrafyaların yakınlarındaki köylerde bulunmuş herkesin anlatacak tarihî ve sosyal açıdan ilginç yaşam öyküleri vardır. Bu kurumların varlıklarını devam ettirdikleri dönemde, lehinde ve aleyhinde tavır alan toprak sahipleri ve bürokratların, bu alanda çalışan entelektüel kesimlerin fikirleri ve dayanakları, bu konudaki spekülasyonların açığa kavuşturulması açısından fevkalade mühimdir. Bu doğrultuda; 1940-1954 yılları arasında Köy Enstitüleri'ne ilişkin TBMM arşiv kayıtlarından, dönemin süreli yayınlarından, telif ve tetkik eserlerden de yararlanılmıştır.
Gazi Akademik Bakış, 2015
In history mankind has experienced the most devastating experience during the years of the First ... more In history mankind has experienced the most devastating experience during the years of the First World War. This pre-war and war in the later stages of a decision taken individually, even thousands, even millions of lives have been directly or indirectly affected. Experiencing the process and outcome of the war rather than the causes of human history has so much more busy. Therefore, the cause of the war which works popularity continues even today. Concerning the reasons for the war period, written by the German Finance Minister Dr. Helfferich especially in England, including working with its allies in the war of public opinion in the state has led to many discussions concerning the reasons. Dr. Helfferich's "The Beginning of Great War"; "German's Case in The Supreme Court of Civilization"; was published under the title of The New York Times by the Fatherland company in 1915. Dr. Karl Helfferich's study has been translated in different languages in following period. Keywords: Dr. Theodor Karl Helfferich, The First World War, Reşid Safvet Atabinen, Ottoman Empire, Germany.
During The Canakkale Battles, the Turkish military, giving an example of an epic hero was defeate... more During The Canakkale Battles, the Turkish military, giving an example of an epic hero was defeated the Allied navy, which is considered one of the important turning points of Turk and world history. These results, particularly in Britain has caused some controversy about an ally of public action in the states. Despite, the failure of the Allied armies in Canakkale covered up by British politicians, the operation of management and administration have been addressed severe criticism. This criticism and reactions in the formation, following the Dardanelles invasion as a war correspondent Ellis Ashmead Bartlett and his writings about the Gallipoli Campaign was also effective. This situation caused censorship struggle and restrictions for formal news he sent from Gallipoli as well as the disturbance experienced with General Ian Hamilton, the Commander of Mediterranean Forces and his equip. Bartlett said that in this letter, from London to the Australian war correspondent Keith Murdock’a ...
Cumhuriyet tarihimizde sureli yayinlar, Turkiye'de toplum duzeni ve sosyal acisindan onemli b... more Cumhuriyet tarihimizde sureli yayinlar, Turkiye'de toplum duzeni ve sosyal acisindan onemli bir yere sahip olmustur. Bunun yaninda, toplumsal donusumun kolaylikla takibi acisindan tarihsel bir belge olma ozelligine sahiptirler. Bu dergiler arasinda onemli bir yere sahip oldugunu dusundugumuz ‘Yeni Gorus Dergisi’ Nisan 1939'da yayin hayatina baslamis olup, Cumhuriyet ideolojisinin teoriden pratige dogru yol almasinda fevkalade bir yere sahip olmustur. Bu yayinlar ulusal kultur, sosyal dayanisma, ulusal bilinc ve benzeri alanlarda yaptiklari calismalarla ulkemizin gelismesine onemli katkilarda bulunmustur. Bu dergilerde yer alan yazilar sayesinde halkimizin uluslasmasi alaninda onemli mesafe alinmistir
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2019
Osmanlı Devleti idaresinde belirli coğrafi bölge veya idari bütünlük dâhilinde tanımlanmamış ve F... more Osmanlı Devleti idaresinde belirli coğrafi bölge veya idari bütünlük dâhilinde tanımlanmamış ve Fransız işgali döneminde ise "İskenderun Sancağı" olarak adlandırılmış olan Hatay'ın ana vatana ilhakı, ilgili kişi ve kuruluşlarla birlikte bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından barışçı bir yöntemle gerçekleştirilmiştir. Hatay'a yönelik takip olunan millî dış siyaset, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin diplomasi tarihi açısından üstün bir başarı olmakla birlikte, sonuçlandırılma biçimi bakımından örnek alınacak bir olaydır. Türk dış politikasının 1936 ve 1939 yılları arasında Fransız hükûmetleri özelinde meşguliyetini teşkil eden Hatay sorunu, bu süreçte Türk-Fransız münasebetlerinde gerginliğe de sebebiyet vermiştir. Bu münasebetlerin dış politika esası, Türk millî dış siyasetinin gelişim evrelerinin hassasiyetlerini göstermektedir. Avrupa bunalımları karşısında Suriye-Lübnan'la ilişkilerini yeniden düzenlemek isteyen Fransız Hükûmeti ile uzun görüşmeler yapılmış, 9 Eylül 1936 tarihinde Fransa ve
Gaziosmanpasa Universitesi Sosyal Bilimler Arastirmalari Dergisi, 2017
Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde ba... more Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde başta kalesi olmak üzere Hititler, Frigler, Pontuslular, Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerine ait tarihi eserleri ile dikkat çekmektedir. Tokatlıların, Tokat"taki bu önemli tarihi mirasın değeri ve korunması noktasındaki bilinç düzeylerinin saptanması bu çalışmanın temel amacıdır. Ayrıca bu araştırma kapsamında, fertlerin yaşadıkları coğrafyalarda bulunan tarihi ve kültürel miras hakkındaki farkındalık düzeylerinin ölçülmesi de hedeflenmiştir. Araştırma boyunca kendileriyle anket yapılan bireyler; Tokat merkez ilçesinde yer alan Ali Paşa Mahallesi, Sulu Sokak, Bey Sokağı, Pervane Hamamı civarı ve Halit Sokak"ta bulunan esnaflar ile Gaziosmanpaşa Üniversitesi öğrencileri arasından belirlenmiştir. Söz konusu sahadan basit rastgele örnekleme yoluyla 413 kişi değerlendirilmiştir. Bu gruba 18 maddelik tutum ölçeği ve anket uygulanmıştır. Bu bulgulardan da hareketle, Tokat"taki tarihi ve kültürel mirasın korunması, halkın bu miras konusundaki bilinci ve farkındalık düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır.
Gazi Akademik Bakış, 2015
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp ... more Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp öncesinde ve harbin ilerleyen dönemlerinde bireysel alınmış bir karar dahi binlerin hatta milyonların hayatını dolaylı veya doğrudan etkilemiştir. Savaşın yaşandığı süreç ve sonuçlarından daha ziyade, sebepleri insanlık tarihini çok daha fazla meşgul etmiştir. Bu nedenle savaşın sebeplerine ilişkin tespitlere yer veren eserler günümüzde dahi popülerliğini sürdürmektedir.
Ankara Üniversitesi Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2010
Bu calismada Dogu Anadolu Bolgesi’nde Mustafa Kemal Ataturk doneminde yillari arasinda bayindirli... more Bu calismada Dogu Anadolu Bolgesi’nde Mustafa Kemal Ataturk doneminde yillari arasinda bayindirlik hizmetleri kapsamindaki yatirim veharcama politikalari analiz edilmeye calisilmistir. Arastirmamizin ilk bolumunde,Turkiye’nin ve Dogu Anadolu Bolgesi’nin sosyo-ekonomik yapisi, hakkinda bilgiverilmeye calisilmistir. Ikinci bolumde; siyasi iradenin ekonomik yapi uzerindekitesirleri ortaya konularak, bu iki yapinin yakin iliskiye sahip oldugu sonucunaulasilmistir. Bu bolumde ayrica, CHP hukumetlerinin asayis ve guvenlik sorunlariniesas alan yatirim ve harcamalarin yaninda bolgenin kalkinmasina yonelik sosyal,ekonomik ve bayindirlik gibi hizmet sahalarinda harcama ve yatirim politikalarinikesintisiz uygulamaya calistiklari sonucuna ulasilmistir. Sonuc itibariyle MustafaKemal Ataturk doneminde bolgeye yonelik kamu yatirim ve harcamalarinin, Doguillerinin disindaki diger bazi bolgelere oranla daha fazla oldugunu desteklerniteliktedir. Bununla birlikte, bolgenin kendine has tarihi ve cografi sartlarinin buyatirimlardan beklenen sonuclarin alinmasini guclestirebilecegi gercegi goz ardi edilmemelidir.
Sosyal Bilimler Dergisi, 2008
Türk Dünyası Araştırmaları, Feb 19, 2021
During the Democratic Party (DP) period, one of the most important debates where the government a... more During the Democratic Party (DP) period, one of the most important debates where the government and the opposition criticized each other was the issues of secularism and fundamentalism. In this period, circles who are against the secular order acted to take a step back from the reforms and attacked Atatürk and his sculptures. As in the rest of the country, it is seen that activities against Atatürk's reforms took place during the Democratic Party rule between 1950 and 1960 in Konya, and these were reflected in the press. However, in general, it is seen that anti-revolution and reactionary activities were less in Konya during the Democratic Party period and those who caused these individual incidents were caught and punished. Nevertheless, as in the national press, the concern that anti-Atatürk reforms and reactionary activities would increase has been one of the topics of discussion that occupied the agenda. In the DP's Kadınhanı district congress, shooting the slogan of "women must wear hijab" by a delegate; the reclaiming of the fez, turban and Arabic letters caused great reactions both in the national press and in the Konya press. Although, the people of Konya reacted activities against Atatürk, his reforms and all kinds of reactionary movements; articles about the existence of reactionary activities in Konya were also written in the national press. The most obvious example of this situation is the leading article of Ahmet Emin Yalman, which was dedicated to the people of Konya in the issue of Vatan newspaper dated March 12, 1951 with the title "Red Spirited Dark Force". Konya newspapers of the period did not remain indifferent to these allegations of Ahmet Emin Yalman and expressed their reactions with the columns they gave in their newspaper columns. The people of Konya also tried to express their sensitivity through the demonstrations they organized.
European Journal of Multidisciplinary Studies
This research evaluate on the Village Institutes experience in Turkey from the early 1940s to the... more This research evaluate on the Village Institutes experience in Turkey from the early 1940s to the 1950s. There is now a new interest in the organization and functioning of the “Village Institutes” which were in operation in Turkey. This study purpose is to describe how the Village Institutes were created, how they were organized and functioned, and what were the results of this experiment partly built on the precedent of the urban normal schools. Finally, a new theoretical interpretation is offered within a critique of existing, widely-held explanations that have dominated the theoretical literature on the issue for so long.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp ... more Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp ön-cesinde ve harbin ilerleyen dönemlerinde bireysel alınmış bir karar dahi binlerin hatta milyonların hayatını dolaylı veya doğrudan etkilemiştir. Savaşın yaşandığı süreç ve sonuçlarından daha ziyade, sebepleri insanlık tarihini çok daha fazla meşgul etmiştir. Bu nedenle savaşın sebeplerine ilişkin tespitlere yer veren eserler günümüzde dahi popülerliğini sürdürmektedir. Savaşın sebeplerine ilişkin dönemin Alman Maliye Bakanı Dr. Helfferich tarafından kaleme alınmış olan çalışma, başta İngiltere olmak üzere, müttefik devletlerin kamuoyunda harbin sebeplerine ilişkin ciddi tartışmaların yaşanmasına sebep olmuştur. Dr. Helfferich'in " Büyük Savaş'ın Başlangıcı " başlığı altında, Birinci Dünya Savaşı sırasında ilk olarak Berlin'de kaleme aldığı eseri " Uygarlığın Yüksek Huzurunda Almanya'nın Durumu " başlığıyla New York Times'da Fatherland Şirketi ta...
Öz Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde... more Öz Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde başta kalesi olmak üzere Hititler, Frigler, Pontuslular, Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerine ait tarihi eserleri ile dikkat çekmektedir. Tokatlıların, Tokat " taki bu önemli tarihi mirasın değeri ve korunması noktasındaki bilinç düzeylerinin saptanması bu çalışmanın temel amacıdır. Ayrıca bu araştırma kapsamında, bireylerin çevrelerinde bulunan tarihi ve kültürel varlıklar hakkındaki farkındalık düzeylerinin ölçülmesi de hedeflenmiştir. Araştırma boyunca kendileriyle anket yapılan bireyler; Tokat merkez ilçesinde yer alan Ali Paşa Mahallesi, Sulu Sokak, Bey Sokağı, Pervane Hamamı civarı ve Halit Sokak " ta bulunan esnaflar ile Gaziosmanpaşa Üniversitesi öğrencileri arasından belirlenmiştir. Söz konusu sahadan basit rastgele örnekleme yoluyla 413 kişi örneklem olarak değerlendirilmiştir. Örneklem grubuna 18 maddelik tutum ölçeği ve diğer sorulardan oluşan anket uygulanarak bu araştırmanın verileri elde edilmiştir. Elde edilen verilerden hareketle Tokat " taki tarihi ve kültürel değerlerin korunması, halkın tarih bilinci ve farkındalık düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır. Abstract Tokat and its environs, which are an important settlement center from the early periods of history. And Tokat attract attention with belonging to their historical works which is Hittites, Phrygians, Pontus, Romans, Byzantines, Danişmentliler, Seljuks and Ottomans. The main framework of the study consists of identifying what the awareness level of the Tokat included is about the historical and cultural assets located at the surroundings. It is also aimed to measure the level of awareness of the historical and cultural assets of individuals in the context of this research. The
: AKDENİZ’E YÖNELİK İTALYAN TEHDİDİ VE TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK ÇÖZÜM ARAYIŞLARI (1935-1936), 2023
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 2023
nemin temellerinin atıldığı yıllar da esas olmak üzere bu sektörün günümüze kadar geçirdiği evrel... more nemin temellerinin atıldığı yıllar da esas olmak üzere bu sektörün günümüze kadar geçirdiği evrelerin tarihsel açıdan incelenmesi, turizm özelinde müesseseleşmesinin ve uygulamalarının farkındalığının arttırılması ve bu sayede sektöre faydalı olmak üzere ülke geleceğine yönelik kat
Alınteri Sosyal Bilimler Dergisi, 2020
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde teşkil olunan İcra Vekilleri Heyeti’nin ilk girişimi, Millî Müca... more Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde teşkil olunan İcra Vekilleri Heyeti’nin ilk girişimi, Millî Mücadele’nin ilk yılında Anadolu’da idarî ve siyasî otoritenin pekiştirilmesi, güvenlik tedbirlerinin etkin bir surette ele alınmasına yönelik olmuştur. Bu dönemde Dâhiliye Vekâleti uhdesinde görev üstlenen Jandarma Teşkilatı, Meclis’in önceliği olmuş, bu doğrultuda nitelikli komutan ve rütbeli personelden yoksun durumda bulunan Jandarma Teşkilatı’nın tekrar “ıslah ve tevsiki” bir zorunluluk halini almıştır. Bu duruma çözüm arayan Meclis Hükümeti tarafından “Seyyar Jandarma Müfrezeleri Teşkili Hakkında Kanun Layihası” Meclis gündemine alınmıştır. Meclis’te 7 Haziran 1920 tarihli 5 sayılı “Piyade, Süvari Sınıfından Mürekkep Olmak Üzere Jandarma Müfrezeleri Teşkili Hakkındaki Kanun” kabul edilmiştir. Kanunun uygulamaya geçirildiği sırada, seyyar jandarma birliklerinin askerî otoritenin elinde olması durumu, beklendiği gibi idarî ve siyasî alanda sıkıntılar da yaşatmıştır. Yeni kurulan Seyyar J...
DergiPark (Istanbul University), Sep 25, 2022
Öz Fransız inkılabının mahsulü olan cumhuriyet fikri ve bu doğrultuda, Türkiye'de Osmanlı Devleti... more Öz Fransız inkılabının mahsulü olan cumhuriyet fikri ve bu doğrultuda, Türkiye'de Osmanlı Devleti'nin yıkılışıyla birlikte kurulan yeni devletin modernleşme sürecinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmiş olan halifelik makamının ilgası, son dönemde farklı disiplin alanlarında araştırmalara konu olmuştur. Son dönem sosyal bilimler sahasında hazırlanmakta olan hilafet konusunu merkeze alan çalışmaların yoğunluğu dikkat çekmekle birlikte, bu doğrultudaki çalışmaların büyük çoğunluğunun ortak noktası meseleye bütüncül yaklaşmalarıdır. Diğer bir ifade ile bu türden çalışmalar özelinde hilafetin dinî boyutları ve geçmişi ayrıntılı olarak ele alınmakta, kurumun İslamiyet içindeki yeri, uluslararası ilişkilerdeki önemi vb. gibi konular üzerinde durulmaktadır. Hilafetin ilga edilmesi, başta bu kurumun dinî özelliği ve tarihsel rolü olmak üzere çeşitli nedenler yüzünden çok tartışılmış ve bugün de tartışılmaya devam edilmektedir. Bu doğrultuda hilafetin ilga edilmesini karara bağlayan Meclis özelinde yapılan tartışmalarda, TBMM'nin ilk adalet bakanlarından olan Seyyid Bey gibi aydınların halifelik makamından çok hükûmetin ve Meclisin önemli olduğunu vurgulamaları ilgaya giden yolun, hukuki altyapısını oluşturmuştur. Bu tartışmalar dâhilinde Ziya Gökalp'e göre, saltanattan soyutlanmış bir hilafet kurumu oluşturulmalıdır ve hilafet kurumu iç siyasete karışmamalı; yasama, yargı ve yürütme alanına müdahale etmemelidir. Tartışmalara farklı bir boyut kazandıran Ali Abdurrâzık, dinin siyaset sahası ile ilgili herhangi bir hükmünün bulunmadığını, hilafet kurumunun, Müslümanların tarihî bir tecrübi birikimi olduğunu belirtmiş ve bu kuruma ihtiyaç olmadığını dile getirmiştir. Anlaşılacağı üzere, hilafetin ilgasını isteyen ve destekleyen ulema ve mutasavvıflardan pek çok kimsenin siyaseten değil, inanarak hilafetin ilgasını müdafaa ettiklerini söyleyebiliriz. Çalışmanın hazırlanması sırasında Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı vesikalarından, TBMM arşiv kayıtlarından, dönemin süreli yayınlarından, telif ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır.
Bu çalışmada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Cumhuriyet hükümetleri döneminde (1960-1995) yılla... more Bu çalışmada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Cumhuriyet hükümetleri döneminde (1960-1995) yılları arasında yatırım ve harcama politikaları analiz edilmeye çalışılmıştır. Araştırmamız 4 bölümden meydana gelmiştir. İlk bölümde yatırım ve harcama kavramları tanımlanmıştır. Türkiye'de yatırım konularında karşılaşılan sorunlar, sosyo-ekonomik, psikolojik ve siyasî etkenler dahilinde kavramsal düzeyde ele alınmıştır. İkinci bölümde, Türkiye'nin ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sosyoekonomik yapısı, bölgede kamu yatırım harcamalarının gelişimi ve Kalkınmada Öncelikli Yöreler arasında Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yeri saptanmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde siyasî iradenin ekonomik yapı üzerindeki tesirleri ortaya konularak, bu iki yapının yakın ilişkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bölümde ayrıca, hükümetlerin asayiş ve güvenlik sorunlarını esas alan yatırım ve harcamaların yanında bölgenin kalkınmasına yönelik sosyal, ekonomik, idari, bayındırlık ve eğitim gi...
History Studies International Journal of History, 2020
Türkiye'de Köy Enstitüleri denemesi yaklaşık 80 yıldır siyasetten eğitime, iktisattan sosyal yaşa... more Türkiye'de Köy Enstitüleri denemesi yaklaşık 80 yıldır siyasetten eğitime, iktisattan sosyal yaşama farklı çevrelerin tartışmalarının merkezinde yer almaktadır. Bazı çevrelerce özlemle anılan bazıları tarafından da hakkında yoğun spekülasyonlar yapılan Köy Enstitüleri, politik kutuplaşmalara neden olurken Türk siyasetinde yol ayrımlarına da yol açmıştır. Bu bağlamda tarihi deneyimimizde bu kurumlar kadar tartışılagelen çok az sayıda mesele vardır. Özellikle Türk demokrasisinde köklü değişimlerin yaşandığı 1950'li ve 1960'lı yıllarda, yoğun siyasî ve ideolojik tartışmaların merkezinde bu enstitülerin mevcudiyeti yer almıştır. Bu çalışmada Köy Enstitüleri konusunun, sözlü tarih araştırmaları için özel ve güçlü yanları ve potansiyelleri olduğu kanaatindeyiz. Şüphesiz, bu kurumlarda idarecilik yapmış, ders vermiş, öğrenim görmüş, memuriyette bulunmuş, bu kurumların yerleştiği coğrafyaların yakınlarındaki köylerde bulunmuş herkesin anlatacak tarihî ve sosyal açıdan ilginç yaşam öyküleri vardır. Bu kurumların varlıklarını devam ettirdikleri dönemde, lehinde ve aleyhinde tavır alan toprak sahipleri ve bürokratların, bu alanda çalışan entelektüel kesimlerin fikirleri ve dayanakları, bu konudaki spekülasyonların açığa kavuşturulması açısından fevkalade mühimdir. Bu doğrultuda; 1940-1954 yılları arasında Köy Enstitüleri'ne ilişkin TBMM arşiv kayıtlarından, dönemin süreli yayınlarından, telif ve tetkik eserlerden de yararlanılmıştır.
Gazi Akademik Bakış, 2015
In history mankind has experienced the most devastating experience during the years of the First ... more In history mankind has experienced the most devastating experience during the years of the First World War. This pre-war and war in the later stages of a decision taken individually, even thousands, even millions of lives have been directly or indirectly affected. Experiencing the process and outcome of the war rather than the causes of human history has so much more busy. Therefore, the cause of the war which works popularity continues even today. Concerning the reasons for the war period, written by the German Finance Minister Dr. Helfferich especially in England, including working with its allies in the war of public opinion in the state has led to many discussions concerning the reasons. Dr. Helfferich's "The Beginning of Great War"; "German's Case in The Supreme Court of Civilization"; was published under the title of The New York Times by the Fatherland company in 1915. Dr. Karl Helfferich's study has been translated in different languages in following period. Keywords: Dr. Theodor Karl Helfferich, The First World War, Reşid Safvet Atabinen, Ottoman Empire, Germany.
During The Canakkale Battles, the Turkish military, giving an example of an epic hero was defeate... more During The Canakkale Battles, the Turkish military, giving an example of an epic hero was defeated the Allied navy, which is considered one of the important turning points of Turk and world history. These results, particularly in Britain has caused some controversy about an ally of public action in the states. Despite, the failure of the Allied armies in Canakkale covered up by British politicians, the operation of management and administration have been addressed severe criticism. This criticism and reactions in the formation, following the Dardanelles invasion as a war correspondent Ellis Ashmead Bartlett and his writings about the Gallipoli Campaign was also effective. This situation caused censorship struggle and restrictions for formal news he sent from Gallipoli as well as the disturbance experienced with General Ian Hamilton, the Commander of Mediterranean Forces and his equip. Bartlett said that in this letter, from London to the Australian war correspondent Keith Murdock’a ...
Cumhuriyet tarihimizde sureli yayinlar, Turkiye'de toplum duzeni ve sosyal acisindan onemli b... more Cumhuriyet tarihimizde sureli yayinlar, Turkiye'de toplum duzeni ve sosyal acisindan onemli bir yere sahip olmustur. Bunun yaninda, toplumsal donusumun kolaylikla takibi acisindan tarihsel bir belge olma ozelligine sahiptirler. Bu dergiler arasinda onemli bir yere sahip oldugunu dusundugumuz ‘Yeni Gorus Dergisi’ Nisan 1939'da yayin hayatina baslamis olup, Cumhuriyet ideolojisinin teoriden pratige dogru yol almasinda fevkalade bir yere sahip olmustur. Bu yayinlar ulusal kultur, sosyal dayanisma, ulusal bilinc ve benzeri alanlarda yaptiklari calismalarla ulkemizin gelismesine onemli katkilarda bulunmustur. Bu dergilerde yer alan yazilar sayesinde halkimizin uluslasmasi alaninda onemli mesafe alinmistir
Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2019
Osmanlı Devleti idaresinde belirli coğrafi bölge veya idari bütünlük dâhilinde tanımlanmamış ve F... more Osmanlı Devleti idaresinde belirli coğrafi bölge veya idari bütünlük dâhilinde tanımlanmamış ve Fransız işgali döneminde ise "İskenderun Sancağı" olarak adlandırılmış olan Hatay'ın ana vatana ilhakı, ilgili kişi ve kuruluşlarla birlikte bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından barışçı bir yöntemle gerçekleştirilmiştir. Hatay'a yönelik takip olunan millî dış siyaset, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin diplomasi tarihi açısından üstün bir başarı olmakla birlikte, sonuçlandırılma biçimi bakımından örnek alınacak bir olaydır. Türk dış politikasının 1936 ve 1939 yılları arasında Fransız hükûmetleri özelinde meşguliyetini teşkil eden Hatay sorunu, bu süreçte Türk-Fransız münasebetlerinde gerginliğe de sebebiyet vermiştir. Bu münasebetlerin dış politika esası, Türk millî dış siyasetinin gelişim evrelerinin hassasiyetlerini göstermektedir. Avrupa bunalımları karşısında Suriye-Lübnan'la ilişkilerini yeniden düzenlemek isteyen Fransız Hükûmeti ile uzun görüşmeler yapılmış, 9 Eylül 1936 tarihinde Fransa ve
Gaziosmanpasa Universitesi Sosyal Bilimler Arastirmalari Dergisi, 2017
Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde ba... more Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde başta kalesi olmak üzere Hititler, Frigler, Pontuslular, Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerine ait tarihi eserleri ile dikkat çekmektedir. Tokatlıların, Tokat"taki bu önemli tarihi mirasın değeri ve korunması noktasındaki bilinç düzeylerinin saptanması bu çalışmanın temel amacıdır. Ayrıca bu araştırma kapsamında, fertlerin yaşadıkları coğrafyalarda bulunan tarihi ve kültürel miras hakkındaki farkındalık düzeylerinin ölçülmesi de hedeflenmiştir. Araştırma boyunca kendileriyle anket yapılan bireyler; Tokat merkez ilçesinde yer alan Ali Paşa Mahallesi, Sulu Sokak, Bey Sokağı, Pervane Hamamı civarı ve Halit Sokak"ta bulunan esnaflar ile Gaziosmanpaşa Üniversitesi öğrencileri arasından belirlenmiştir. Söz konusu sahadan basit rastgele örnekleme yoluyla 413 kişi değerlendirilmiştir. Bu gruba 18 maddelik tutum ölçeği ve anket uygulanmıştır. Bu bulgulardan da hareketle, Tokat"taki tarihi ve kültürel mirasın korunması, halkın bu miras konusundaki bilinci ve farkındalık düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır.
Gazi Akademik Bakış, 2015
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp ... more Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp öncesinde ve harbin ilerleyen dönemlerinde bireysel alınmış bir karar dahi binlerin hatta milyonların hayatını dolaylı veya doğrudan etkilemiştir. Savaşın yaşandığı süreç ve sonuçlarından daha ziyade, sebepleri insanlık tarihini çok daha fazla meşgul etmiştir. Bu nedenle savaşın sebeplerine ilişkin tespitlere yer veren eserler günümüzde dahi popülerliğini sürdürmektedir.
Ankara Üniversitesi Türk İnkilap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2010
Bu calismada Dogu Anadolu Bolgesi’nde Mustafa Kemal Ataturk doneminde yillari arasinda bayindirli... more Bu calismada Dogu Anadolu Bolgesi’nde Mustafa Kemal Ataturk doneminde yillari arasinda bayindirlik hizmetleri kapsamindaki yatirim veharcama politikalari analiz edilmeye calisilmistir. Arastirmamizin ilk bolumunde,Turkiye’nin ve Dogu Anadolu Bolgesi’nin sosyo-ekonomik yapisi, hakkinda bilgiverilmeye calisilmistir. Ikinci bolumde; siyasi iradenin ekonomik yapi uzerindekitesirleri ortaya konularak, bu iki yapinin yakin iliskiye sahip oldugu sonucunaulasilmistir. Bu bolumde ayrica, CHP hukumetlerinin asayis ve guvenlik sorunlariniesas alan yatirim ve harcamalarin yaninda bolgenin kalkinmasina yonelik sosyal,ekonomik ve bayindirlik gibi hizmet sahalarinda harcama ve yatirim politikalarinikesintisiz uygulamaya calistiklari sonucuna ulasilmistir. Sonuc itibariyle MustafaKemal Ataturk doneminde bolgeye yonelik kamu yatirim ve harcamalarinin, Doguillerinin disindaki diger bazi bolgelere oranla daha fazla oldugunu desteklerniteliktedir. Bununla birlikte, bolgenin kendine has tarihi ve cografi sartlarinin buyatirimlardan beklenen sonuclarin alinmasini guclestirebilecegi gercegi goz ardi edilmemelidir.
Sosyal Bilimler Dergisi, 2008
Türk Dünyası Araştırmaları, Feb 19, 2021
During the Democratic Party (DP) period, one of the most important debates where the government a... more During the Democratic Party (DP) period, one of the most important debates where the government and the opposition criticized each other was the issues of secularism and fundamentalism. In this period, circles who are against the secular order acted to take a step back from the reforms and attacked Atatürk and his sculptures. As in the rest of the country, it is seen that activities against Atatürk's reforms took place during the Democratic Party rule between 1950 and 1960 in Konya, and these were reflected in the press. However, in general, it is seen that anti-revolution and reactionary activities were less in Konya during the Democratic Party period and those who caused these individual incidents were caught and punished. Nevertheless, as in the national press, the concern that anti-Atatürk reforms and reactionary activities would increase has been one of the topics of discussion that occupied the agenda. In the DP's Kadınhanı district congress, shooting the slogan of "women must wear hijab" by a delegate; the reclaiming of the fez, turban and Arabic letters caused great reactions both in the national press and in the Konya press. Although, the people of Konya reacted activities against Atatürk, his reforms and all kinds of reactionary movements; articles about the existence of reactionary activities in Konya were also written in the national press. The most obvious example of this situation is the leading article of Ahmet Emin Yalman, which was dedicated to the people of Konya in the issue of Vatan newspaper dated March 12, 1951 with the title "Red Spirited Dark Force". Konya newspapers of the period did not remain indifferent to these allegations of Ahmet Emin Yalman and expressed their reactions with the columns they gave in their newspaper columns. The people of Konya also tried to express their sensitivity through the demonstrations they organized.
European Journal of Multidisciplinary Studies
This research evaluate on the Village Institutes experience in Turkey from the early 1940s to the... more This research evaluate on the Village Institutes experience in Turkey from the early 1940s to the 1950s. There is now a new interest in the organization and functioning of the “Village Institutes” which were in operation in Turkey. This study purpose is to describe how the Village Institutes were created, how they were organized and functioned, and what were the results of this experiment partly built on the precedent of the urban normal schools. Finally, a new theoretical interpretation is offered within a critique of existing, widely-held explanations that have dominated the theoretical literature on the issue for so long.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp ... more Birinci Dünya Savaşı yıllarında, insanoğlu tarihteki en yıkıcı tecrübelerini yaşamıştır. Bu harp ön-cesinde ve harbin ilerleyen dönemlerinde bireysel alınmış bir karar dahi binlerin hatta milyonların hayatını dolaylı veya doğrudan etkilemiştir. Savaşın yaşandığı süreç ve sonuçlarından daha ziyade, sebepleri insanlık tarihini çok daha fazla meşgul etmiştir. Bu nedenle savaşın sebeplerine ilişkin tespitlere yer veren eserler günümüzde dahi popülerliğini sürdürmektedir. Savaşın sebeplerine ilişkin dönemin Alman Maliye Bakanı Dr. Helfferich tarafından kaleme alınmış olan çalışma, başta İngiltere olmak üzere, müttefik devletlerin kamuoyunda harbin sebeplerine ilişkin ciddi tartışmaların yaşanmasına sebep olmuştur. Dr. Helfferich'in " Büyük Savaş'ın Başlangıcı " başlığı altında, Birinci Dünya Savaşı sırasında ilk olarak Berlin'de kaleme aldığı eseri " Uygarlığın Yüksek Huzurunda Almanya'nın Durumu " başlığıyla New York Times'da Fatherland Şirketi ta...
Öz Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde... more Öz Tarihin ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim merkezi olan Tokat ve çevresi günümüzde başta kalesi olmak üzere Hititler, Frigler, Pontuslular, Romalılar, Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerine ait tarihi eserleri ile dikkat çekmektedir. Tokatlıların, Tokat " taki bu önemli tarihi mirasın değeri ve korunması noktasındaki bilinç düzeylerinin saptanması bu çalışmanın temel amacıdır. Ayrıca bu araştırma kapsamında, bireylerin çevrelerinde bulunan tarihi ve kültürel varlıklar hakkındaki farkındalık düzeylerinin ölçülmesi de hedeflenmiştir. Araştırma boyunca kendileriyle anket yapılan bireyler; Tokat merkez ilçesinde yer alan Ali Paşa Mahallesi, Sulu Sokak, Bey Sokağı, Pervane Hamamı civarı ve Halit Sokak " ta bulunan esnaflar ile Gaziosmanpaşa Üniversitesi öğrencileri arasından belirlenmiştir. Söz konusu sahadan basit rastgele örnekleme yoluyla 413 kişi örneklem olarak değerlendirilmiştir. Örneklem grubuna 18 maddelik tutum ölçeği ve diğer sorulardan oluşan anket uygulanarak bu araştırmanın verileri elde edilmiştir. Elde edilen verilerden hareketle Tokat " taki tarihi ve kültürel değerlerin korunması, halkın tarih bilinci ve farkındalık düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır. Abstract Tokat and its environs, which are an important settlement center from the early periods of history. And Tokat attract attention with belonging to their historical works which is Hittites, Phrygians, Pontus, Romans, Byzantines, Danişmentliler, Seljuks and Ottomans. The main framework of the study consists of identifying what the awareness level of the Tokat included is about the historical and cultural assets located at the surroundings. It is also aimed to measure the level of awareness of the historical and cultural assets of individuals in the context of this research. The
ÖN SÖZ Genel hatları ile 1920-1946 yılları arasında Doğu illerine yapılan kamu yatırım ve harcam... more ÖN SÖZ
Genel hatları ile 1920-1946 yılları arasında Doğu illerine yapılan kamu yatırım ve harcamalarını incelediğimiz çalışmamız üç bölüm dahilinde ele alınmıştır. Araştırmamıza Giriş niteliğinde hazırlamış olduğumuz kısımda genel hatları ile kamu harcaması, kalkınma kavramı ve kapsamı üzerinde durulmuştur.
Çalışmamızın birinci bölümünde; bölge coğrafi, tarihi ve sosyal açıdan ele alınmıştır. Amacımız, bölgeye yapılan ya da gerçekleştirilememiş yatırımların temelinde coğrafi faktörlere ve bölgenin jeopolitik konumu çerçevesinde tarihine dikkat çekmektir. 19. Yüzyılın başlarından itibaren Avrupalı büyük güçlerin, emperyalist politikaları açısından cazip bir saha haline gelen Osmanlı coğrafyasında takip ettikleri yol, dünyanın değişik sahalarında tatbik edilenlerden farklılık göstermiştir. Osmanlı topraklarında, diğer sömürge sahalarına uygulanmış olan fiziki, beşeri ve manevi tahribata dayalı gerçek bir sömürge politikası takip edilememiştir. Bunun nedenlerinin başında; Osmanlı toplumunun oturmuş siyasî ve sosyal müesseseleriyle Avrupa toplumundan daha eski bir yapıya ve tarihi geçmişe sahip olması gelmektedir. Bu sebeplerden dolayı emperyalist güçler, Osmanlı Devleti'ne "ticari ve mali anlaşmalar" ve "gayrimüslimleri" kullanma yollarıyla nüfuz etmeye çalışmıştır. Bu esnada; Hıristiyan grupta, doğu illerinde Ermeniler sürekli tahrik edilmeye çalışılırken, Ortadoğu'da Müslüman gruplar arasında Araplar ve Kürtler kışkırtılmıştır. Bunun sonrasında, Osmanlı Devleti döneminde 12, Cumhuriyetin ilk yıllarında 25 toplu olayın meydana geldiği Türkiye-İran-Irak üçgeni içinde olan bu sahada Avrupalı emperyalist güçlerin ilgileri giderek yoğunlaşmıştır. Anlaşılacağı üzere, Cumhuriyet döneminde çıkan isyanların kökenleri çerçevesinde Osmanlı Devleti'nin dağılması süreciyle de doğrudan ilgilidirler. Bölge üzerindeki çıkarları dahilinde emperyalist güçlerin, Kürt diyerek ayırmak istedikleri Türk aşiretlerini, menfaat sahaları dahilinde yönlendirme çabaları, günümüzde de devam ederek Kürtçülük meselesini ortaya çıkarmıştır.
Araştırmamızın ikinci bölümünde genel ekonomik durumlar dönemlere ayrılmak suretiyle, incelenmiş ve bu dönemde yapılan yatırımlar ele alınmıştır. Burada ayrım şu şekilde olacaktır: Osmanlı Devleti’nin son yılları, Milli Mücadele Dönemi yılları, 1923- 1929 Yılları arası, 1930-1939 yılları arası. Araştırmamıza, Osmanlı Devleti’nin son yıllarından başlanmasında amaç, konu bütünlüğünün sağlanabilmesi ve bu ekonomik yapının çok da değişmeden Milli Mücadele yıllarına taşınmış olması gerçeğidir. Burada bu iki dönemi yani Osmanlı Devleti’nin son yılları ile Milli Mücadele dönemini ekonomik açıdan keskin çizgilerle ayırmak mümkün değildir.
1923-1929 yılları şeklindeki ayrımdan amaç ise bu iki tarihin önemli dönüm noktalarını temsil etmesidir. Yeni bir devletin kuruluşu ve uygulamaya konulan ekonomi politikaları, “1929 Dünya Ekonomik Buhranı”na kadar devam etmiştir. 1930-1939 yılları ise Türkiye ekonomisinin devletçilik politikasının uygulandığı yıllar olması açısından önemlidir. 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı’nın çıkması ile ülkede savaş ekonomisi uygulanmaya başlanmıştır. 1945 yılında Dünya Savaşı’nın bitimine kadar bu politika devam ettirmiştir.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde Mustafa Kemal Atatürk döneminde (1920-1938) yılları arasında bayındırlık hizmetleri kapsamındaki yatırım ve harcama politikaları analiz edilmeye çalışılmıştır. Araştırmamızın ilk bölümünde, Türkiye’nin ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin sosyo-ekonomik yapısı, hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde; siyasî iradenin ekonomik yapı üzerindeki tesirleri ortaya konularak, bu iki yapının yakın ilişkiye sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bölümde ayrıca, CHP hükümetinin asayiş ve güvenlik sorunlarını esas alan yatırım ve harcamaların yanında bölgenin kalkınmasına yönelik sosyal, ekonomik ve bayındırlık gibi hizmet sahalarında harcama ve yatırım politikalarını kesintisiz uygulamaya çalıştıkları sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç itibariyle Mustafa Kemal Atatürk döneminde bölgeye yönelik kamu yatırım ve harcamalarının, Doğu illerinin dışındaki diğer bazı bölgelere oranla daha fazla olduğunu destekler niteliktedir. Bununla birlikte, bölgenin kendine has tarihi ve coğrafi şartlarının bu yatırımlardan beklenen sonuçların alınmasını güçleştirebileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Araştırmamızın hazırlanması sırasında kıymetli fikirleri ile bizleri yönlendiren Prof. Dr. E. Semih Yalçın’a ve çalışmamızın hazırlanmasında yardımlarına başvurduğumuz Doç. Dr. Erkan Göksu ve Okt. Yunus Emre Tekinsoy’a teşekkürlerimi bir borç bilirim.