KAMİL ATEŞ | Hacettepe University (original) (raw)

Papers by KAMİL ATEŞ

Iğdır üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Jan 7, 2024

Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi dergisi, Oct 3, 2023

Amaç: Bu çalışma üniversite öğrencilerinde problemli internet kullanımının, psikolojik iyi oluş v... more Amaç: Bu çalışma üniversite öğrencilerinde problemli internet kullanımının, psikolojik iyi oluş ve atılganlık ile ilişkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırmanın çalışma evrenini Iğdır Üniversitesinde 2018-2019 öğretim yılında öğrenim gören önlisans-lisans tüm öğrenciler (N=5000), örneklemini ise 539 kişi oluşturmuştur. Örneklem seçiminde tabakalı örneklem seçim yöntemi kullanıldı. Tabaka ağırlığı n/N formulüyle 0.107 olarak hesaplanmış olup mevcut öğrenciler Sağlık, Fen, Sosyal ve Meslek Yüksekokulu olmak üzere 4 tabaka üzerinden alındı. Araştırmada veri toplamak için "Genel Bilgi Formu", "Problemli İnternet Kullanım Ölçeği (PİKÖ"), "Psikolojik İyi Oluş Ölçeği (PİOÖ)" ve "Rathus Atılganlık Envanteri" kullanıldı. Veri analizinde tanımlayıcı istatistiksel metodlar (ortalama, sayı, yüzdelik) ve korelasyon analizi testi kullanıldı. Bulgular: Problemli internet kullanımı ile psikolojik iyi oluş (r=-.117, p<0.05) arasında negatif yönde bir ilişki, PİKÖ ile atılganlık (r=-.094, p<0.05) arasında negatif yönde ilişki bulunurken, psikolojik iyi oluş ile atılganlık (r=.100, p<0.05) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlendi. Sonuç: Öğrencilerin problemli internet kullanım puan ortalamalarının yüksek düzeyde, psikolojik iyi oluş ve atılganlık puan ortalamalarının ise düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, öğrencilerin problemli internet kullanımlarını azaltmayı, atılganlık ve psikolojik iyi oluş düzeylerini arttırmayı içeren eğitim programlarının verilmesi önemli olabilir.

Hemodiyaliz Ünitesinde Takip Edilen Diyaliz Hastalarında Uyku Kalitesi, Depresyon ve Tükenmişlik Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, 2024

This study was conducted to examine the relationship between sleep quality, depression and burnou... more This study was conducted to examine the relationship between sleep quality, depression and burnout in dialysis patients followed in the hemodialysis unit. Material and Method: The study was conducted with dialysis patients followed in the Hemodialysis Unit of a research hospital in the Eastern Anatolia region of Turkey. General information form, Pitsburg sleep quality scale, Beck depression scale and short version of Burnout scale were used in the study. Frequency and percentage calculations were used to interpret the data. In addition, the correlation test was performed to determine whether there was a relationship between the scale scores. Results: It was determined that patients receiving hemodialysis scored 14,291±3.09 points from the Pitsburg sleep quality scale, 18.86±9.85 points from the Beck depression scale, and 38.48±15.67 points from the burnout scale. While it was determined that there was a positive and significant relationship between the sleep quality of hemodialysis patients and their depression levels (r=.227, p<0.05), there was a statistically significant positive correlation between sleep quality and total burnout mean score(r=.192, p<0.05). In addition, it was determined that there was a statistically significant positive correlation between the depression and burnout levels of the patients(r=.666,p<0.001). Conclusion: It was determined that the patients participating in the study had poor sleep quality, the average total score was moderate, and the levels of depression and burnout increased as the sleep quality decreased.

Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 2024

Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2024

ABSTRACT Firefighters have the challenging and stressful job of dealing with emergencies, saving ... more ABSTRACT
Firefighters have the challenging and stressful job of dealing with emergencies, saving lives and keeping the community safe. Therefore, job satisfaction
and burnout levels can have significant impacts on employee well-being and performance. The purpose of the research is to determine the job satisfaction
and burnout levels of firefighters. This study provides an overview of the basic concepts related to job satisfaction and burnout among firefighters and
highlights the importance of conducting research in this area. The research was conducted on firefighters working in various fire departments across
Turkey. The research also includes regional comparisons on firefighters' job satisfaction and burnout levels. The research method is quantitative method.
The survey technique of the quantitative method was used in the data collection process. Upon conducting the analysis, findings indicate a significant
relationship between burnout and job satisfaction among firefighters. Furthermore, differential tests revealed that burnout levels do not significantly vary
based on factors such as gender, marital status, age, educational background, and geographical work regions. However, a notable distinction was
observed concerning professional tenure. As for job satisfaction; It was found that there were significant differences according to gender, marital status
and professional seniority. Research results show that fire departments should take measures to increase employee job satisfaction and reduce burnout
levels. This results could be a fundamental step to improve working conditions.
Keywords: Firefighter, Job Satisfaction, Burnout, Organizational Behavior, Industrial social work.

Tıbbi sosyal hizmet dergisi, Dec 30, 2020

Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı Bursa Büyükşehir Belediyesi madde bağımlılığı merkezine başvuranla... more Öz Amaç: Bu araştırmanın amacı Bursa Büyükşehir Belediyesi madde bağımlılığı merkezine başvuranların aile ve sosyo-demografik özellikler ve hizmet beklentileri açısından incelenmesidir. Yöntem: Araştırma, niceliksel metodolojiye dayalı genel tarama modelinin kullanıldığı tanıtsal bir çalışmadır. Bursa Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Aile Destek Merkezi'ne danışan 489 madde kullanıcısından 140'ı ile gerçekleştirilmiştir. Veriler SPSS'te analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan katılımcıların ortalama x= 16.8 (SS=4.5) yaşında tamamına yakını (%90,7) erkek ve yarıya yakını (%38.6) Osmangazi ilçesinde ikamet etmektedir. Madde kullanım sıklığı ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık olduğu (χ2(1) = 12.604, p = .027), %75,7'si arkadaş çevresi sebebiyle madde kullanmaya başladığı, %62,1'i daha önce tıbbı/klinik tedavi gördüğü, %30,7'si madde kullanımından dolayı adli dosyası olduğu tespit edilmiştir. Madde kullanımı ile adli vaka suç arasındaki istatistiksel olarak çok yüksek derecede anlamlı bir bağlantı bulunmuştur; (χ2(1) = 80.375, p = .000). Çoklu madde kullanımı ile kendisine zarar verme arasında istatistiksel (χ2(1) = 2.096, p = .351) olarak anlamlı bir bağlantı bulunduğu ve %83.6'sının danışmanlık hizmeti sonrası tıbbı tedaviyi kabul ettiği, katılımcıların yerel yönetimlerden beklentilerine ilişkin durumu değerlendirildiğinde; %11.4'ü ekonomik destek, %17.1'i barınma desteği, %59.3'ü meslek veya iş, %47.1'i eğitim desteği, %78.6'sı boş zamanlarını geçirebileceği etkinlikler, %77.1'i psikolojik destek ve danışmanlık almak istediği gözlemlenen durumlar arasındadır. Sonuç: Madde bağımlılarının tıbbı tedavi sonrasında ülkemiz genelinde mevcut sosyal rehabilitasyon yapısının yeterli olmamasından dolayı madde bağımlılığı tedavisinde başarı oranının düşük olduğudur. Bağımlılık tedavisi gerçekleştirilecek sosyal bütünleşme programlarının varlığıyla başarıya ulaşabilecek bir süreçtir. Bu nedenle tıbbı tedavi öncesi ve sonrası sosyal rehabilitasyon süreci daha aktif ve bütüncül hale getirilmeli; yerel yönetimlerin-en başta belediyelerin, bu alanda ayrı tutulamayacağı gerçeği göz önünde bulundurulmalı varsa yasal boşluklar yeniden düzenlenmeli ve yerel yönetimlerin sosyal rehabilitasyon sürecindeki rolü araştırılmalıdır.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi., 2023

Bu çalışmanın amacı, endüstriyel sosyal hizmet perspektifinden bakış ile mavi yakalı kadın çalışa... more Bu çalışmanın amacı, endüstriyel sosyal hizmet perspektifinden bakış ile mavi yakalı kadın çalışanların sorunları ile iş ve aile yaşam dengesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu çalışmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada Türkiye Şeker Fabrikalarında görev yapan 160 mavi yakalı kadın çalışana ulaşılmıştır. Çalışmada İş-Aile Yaşam Dengesi Ölçeği ve Çalışma Sorunları Anketi kullanılmıştır. Çalışmada parametrik testler sonucu elde edilen bulgulara göre çalıştıkları kurumda sorunlarıyla ilgilenen birileri olan mavi yakalı kadın çalışanların, olmayanlara göre daha az çalışma sorunları yaşadığı görülmüştür. Ayrıca kurumlarında sorunlarıyla ilgilenen birileri olan mavi yakalı kadın çalışanların, sorunlarıyla ilgilenen birisi olmayan mavi yakalı kadın çalışanlara göre ailenin işe, işin aileye daha az olumsuz etkisi olduğu görülmüştür. Mavi yakalı kadın çalışanların iş-aile yaşam dengesi ve çalışma sorunları arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki vardır. Çalışanların iş-aile yaşam dengesi arttıkça çalışma sorunları azalmaktadır. Çalışanların çalışma sorunları arttıkça işin aileye, ailenin işe olumsuz etkisi de artmaktadır. Bu sonuçlar doğrultusunda endüstriyel sosyal hizmet bakış açısıyla mavi yakalı kadın çalışanların çalışma sorunlarının çözüme kavuşarak iş-aile yaşam dengesinin sağlanması noktasında profesyonel sosyal hizmet müdahalelerinin geliştirilmesi gerektiği ve kadın çalışanların işlerinin aileye, ailenin işe etkisini azaltmak için iş-yaşam dengesi konusunda hizmet içi seminerler verilmesi gerektiği önerilmiştir.

The main purpose of the study is to examine the services provided by local authorities in the soc... more The main purpose of the study is to examine the services provided by local authorities in the social rehabilitation of drug addicts in the eyes of the beneficiaries. Based on the sample of the Youth and Family Support Center, which closes an important gap in the field of social rehabilitation in combating drug abuse, the role of local governments in pre- and post-treatment support and social rehabilitation of drug users and addicted individuals is to investigate the Case of Bursa. In the research, it is aimed to draw attention to the issue of social rehabilitation of medicine dependents, which is one of the most recent and most important issues of local governments, especially social policies of municipalities, to create awareness and contribute to solution of this problem surrounding our country with new centers to be opened. The research is a pilot study in which the general screening model based on the quantitative methodology with the reason of suitability for the purpose of the...

Amac: Bu arastirma, madde bagimlilarinin sosyal rehabilitasyonunda yerel yonetimler tarafindan ve... more Amac: Bu arastirma, madde bagimlilarinin sosyal rehabilitasyonunda yerel yonetimler tarafindan verilen hizmetlerin niteligini Bursa Ili ornekleminde yararlanicilarin gozunden incelemeyi amaclamaktadir. Yontem: Arastirma, niceliksel metodolojiye dayali genel tarama modelinin kullanildigi tanitsal bir calismadir. Bursa Buyuksehir Belediyesi Genclik ve Aile Destek Merkezi’ne danisan 489 madde kullanicisindan 140’i ile gerceklestirilmistir. Veriler SPSS’te analiz edilmistir. Bulgular: Arastirmaya katilan katilimcilarin ortalama x= 16.8 (SS=4.5) yasinda tamamina yakini (%90.7) erkek ve yariya yakini (%38.6) Osmangazi ilcesinde ikamet etmektedir. Madde kullanim sikligi ile cinsiyet arasinda anlamli bir farklilik oldugu (χ2(1) = 12.604, p = .027), %75.7’si arkadas cevresi sebebiyle madde kullanmaya basladigi, %62.1’i daha once tibbi/klinik tedavi gordugu, %30.7’si madde kullanimindan dolayi adli dosyasi oldugu tespit edilmistir. Madde kullanimi ile adli vaka suc arasindaki istatistiksel ol...

Iğdır Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Iğdır University Journal of Economics and Administrative Sciences, 2020

Dünyada ve Türkiye'de uluslararası göçler üzerinde tartışmaların son yıllarda hızla arttığını gör... more Dünyada ve Türkiye'de uluslararası göçler üzerinde tartışmaların son yıllarda hızla arttığını görülmektedir. Bu artışla beraber çok kapsamlı ve karmaşık olan göç olgusunun yönetiminde birçok aktör rol almaktadır. Bu aktörlerin içerisinde yerel yönetimler de bulunmaktadır. Dünyada yerel yönetimler klasik mahalli müşterek ihtiyaçları karşılayan kuruluşlar olma görevinin yanı sıra yeni roller üstelenen yönetim birimleri haline gelmesine karşın Türkiye'de ise yerel yönetim kuruluşlarından özellikle belediyeler etkin bir göç aktörü olarak yer alamamıştır. Bu bağlamda bu çalışma kapsamında ana hatlarıyla; Türkiye'nin göç yönetiminde yerel yönetimlerin rolünün ve sorumluluklarının ne olduğuna ilişkin değerlendirmeleri yer almaktadır. Ardından göç yönetimi ile ilgili olarak yerel yönetimlerin konumu ve yerel yönetimlere doğrudan neden bir sorumluluk ve yükümlülük verilmediği Türkiye'deki hukuki düzenlemeler ulusal ve uluslararası mevzuat temelinde tartışılmaktadır. Son olarak göç yönetişiminde yerel yönetimlerin uygulama örnekleri değerlendirilmiştir.

Tıbbi Sosyal Hizmet Dergisi, 2020