Batuhan Erdoğan | Izmir Katip Celebi (original) (raw)

Uploads

Thesis Chapters by Batuhan Erdoğan

Research paper thumbnail of "Direktör Âli Bey'in Tiyatroları ve Oyunlarda Mizah", Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, 2020

Âli Bey (1846-1899), Tanzimat Dönemi’nin önemli yazarlarındandır. Tiyatro, günlük, hikâye, sözlük... more Âli Bey (1846-1899), Tanzimat Dönemi’nin önemli yazarlarındandır. Tiyatro, günlük, hikâye, sözlük, gezi yazısı ve çeviri gibi birçok edebî türde eser verir. Âli Bey, özellikle komedileriyle ün kazanır. Yazar, Türk mizahının modernleşmesinde önemli bir yere sahiptir.
“Direktör Âli Bey’in Tiyatroları ve Oyunlarda Mizah” adlı bu çalışmanın giriş bölümünde, komik edebî türlerin esas hedefi olan gülme tepkesi ele alınmış, mizah ve komedi kavramlarına değinilmiştir. Birinci bölümde yazarın hayatı ve edebî kişiliğine yer verilmiştir. Âli Bey’in Türk tiyatrosuna katkıları, sadece piyes yazmakla sınırlı değildir: Yazar, dönemin kumpanya direktörleriyle fikir alışverişinde bulunur. Oyuncuların telaffuzlarını düzeltmek için hocalık yapar. Kumpanyaların sahneye çıkmasına destek olur. Türk tiyatrosunun geliştirilmesi amacıyla kurulan komitede görev alır. Bu bölümde Tanzimat tiyatrosu, Âli Bey’in yaptığı çalışmalar etrafında değerlendirilmiştir.
İkinci bölümde, Âli Bey’in oyunları yapısal ve tematik açıdan incelenmiştir. Tezin kapsamı, yazarın Misafiri İstiskal, Kokona Yatıyor, Ayyar Hamza, Geveze Berber, Çıngırak ve Letafet adlı tiyatro eserleriyle sınırlıdır.
Üçüncü bölümde oyunlardaki mizahî unsurlar tespit edilmiştir. Mizahî unsurların işlevleri ve kullanım şekilleri, gülme kuramlarından yararlanılarak değerlendirilmiştir.

Papers by Batuhan Erdoğan

Research paper thumbnail of Direktör Âli Bey’in Geç Keşfedilmiş Bir El Yazması Eseri: “Küçük Bir Seyahat”

Edebi Eleştiri Dergisi, 2024

Tanzimat Dönemi ediplerinden Direktör Âli Bey (1846-1899) piyes, hikâye ve mizah alanlarının yanı... more Tanzimat Dönemi ediplerinden Direktör Âli Bey (1846-1899) piyes, hikâye ve mizah alanlarının yanı sıra seyahatname türünde de eserler veren bir yazardır. Yazarın bu türde yazılmış Seyahat Jurnali adlı eseri dışında, edebiyat tarihlerinde yer almayan ve Hakkı Tarık Us tarafından 1940 yılında Mizancı Murat'a atfedilmiş "Küçük Bir Seyahat" başlıklı bir eseri daha bulunmaktadır. Bu çalışmanın ilk bölümünde "Küçük Bir Seyahat"in ortaya çıkış süreci ve Us'un tefrika hâlinde yayımladığı metin ile Muallim Cevdet Yazmaları arasında bulunan el yazmasının farklılıkları ele alınmıştır. İkinci bölümde "Küçük Bir Seyahat", seyahatname türünün özellikleri ve yazarın bu türdeki diğer eseri dikkate alınarak incelenmiştir. Âli Bey'in fikirlerinden hareketle, uzun süreli yolculukları anlatan "mühim" seyahatler ile kısa menzilli "küçük" seyahatlerin anlatı unsurlarını etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bu bölümde, gezi sırasında ziyaret edilen yerlerin ve aralarında Türk edebiyatının önemli isimlerinden Ahmet Mithat Efendi'nin de bulunduğu yol arkadaşlarının yazarda bıraktığı izlenimler değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Tevfik Fikret ve Mitoloji

Research paper thumbnail of 1925 Yılında Si̇verek’te Yayımlanan Yerel Bi̇r Dergi̇: Altın Işık

Folklor akademi dergisi, Nov 30, 2022

Yerel basın yalnızca belli bir bölgede, özellikle büyük şehirlerin dışındaki yerleşim yerlerinde ... more Yerel basın yalnızca belli bir bölgede, özellikle büyük şehirlerin dışındaki yerleşim yerlerinde yayımlanan, ülke çapında satışı bulunmayan, yayımlandıkları yöreye ait haber ve konuların bulunduğu basın ortamı olarak tanımlanır. Sultan Abdülaziz'in 1864 yılında Vilayet Nizamnamesini kabul etmesi sonucunda neşredilmeye başlayan vilayet gazeteleri, yerel gazete ve dergilerin temellerini oluşturur. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra, yaygın basın organlarında olduğu gibi yerel gazete ve dergilerin sayısında da artış görülür. Kurtuluş Savaşı sırasında direnişin halka yayılmasına öncülük eden yerel basın organları, Cumhuriyet Dönemi'nde yenilikleri yöre halkına ulaştırma sorumluluğunu üstlenir. Altın Işık, Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında Şevval 1343/Nisan 1925 ile Muharrem 1344/Ağustos 1925 tarihleri arasında, Siverek'te toplam yedi sayı olarak yayımlanan yerel bir dergidir. Adını Ziya Gökalp'in düşüncelerinden alan Altın Işık dergisi kendini başlık altında bulunan "İlmî, fennî, edebî, içtimaî Türk mecmuasıdır." cümlesiyle tanımlar. On beş günde bir yayımlanmayı vadetse de yayım periyodunu istikrarlı bir şekilde sürdüremez. Bazı sayılar arasında yaklaşık bir aylık bir süre mevcuttur. Derginin yazar kadrosunda kuruculardan Mehmet Siret [Bayar] ve Acemzade Mahmut Fikret [Karakoyunlu]'nun dışında Gergerizade Mustafa Vasfi [Gerger], Mehmet Hilmi [Erenler] ile Hamid Zülfü [Tigrel] bulunur. Dergide yerel bir basın organı olması nedeniyle ülkenin tamamını ilgilendiren meseleler ile birlikte, Siverek ve çevresindeki problemleri dile getiren yazılar da bulunur. Ulusal ve yerel konularda yazılan düşünce yazılarının yanında şiir, metin şerhi, hatırat ve hikâye türünde edebî yazılara da yer verilmiştir. Altın Işık kısa ömürlü bir süreli yayın olmasına rağmen Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yerel dergilerinden biri olması, neşredildiği dönemde bölgenin sorunlarını yansıtması ve gerçekleştirilen inkılâpları taşrada yaşayan halka duyurması bakımından önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada Altın Işık dergisinin mizanpaj özellikleri, tirajı, nüsha bedeli, abonelik şartları ile yazar kadrosunda bulunan isimlerin biyografik bilgilerine yer verilmiş ve derginin muhtevası "Edebî Yazılar", "Sosyal ve Siyasi Konulu Yazılar", "Siverek ve Çevresi Hakkındaki Yazılar", "İlanlar, Diğer Yazılar ve Görsel İçerikler" alt başlıklarında incelenmiştir. Çalışmanın sonunda derginin ulaşılabilen sayılarının kronolojik dizini bulunmaktadır.

Research paper thumbnail of Yunus Kâzım Köni̇’ni̇n Hi̇kâyeleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme

Yunus Kâzım Köni (1903-1957), yurdun çeşitli bölgelerinde felsefe ve edebiyat öğretmenliği yapmış... more Yunus Kâzım Köni (1903-1957), yurdun çeşitli bölgelerinde felsefe ve edebiyat öğretmenliği yapmış bir eğitimci; il millî eğitim müdürlüğü, Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, İlköğretim Genel Müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuş bir bürokrattır. Darülfünunun felsefe bölümünden mezun olan Köni'nin felsefe ve eğitim psikolojisi alanında yaptığı çevirilerin yanında, Ufuk Çizgisi (1940) adlı bir şiir ve Bir Kadının Jurnalından (1949) adlı bir hikâye kitabı vardır. Vakit, Kurun, Yeni Gazete gibi gazetelerde; Ülkü, Yücel, Tercüme, Servet-i Fünun Uyanış ve Yeni Adam gibi devrin öne çıkan periyodiklerinde fikir ve sanat yazıları yazar. Eserleri ve süreli yayınlarla olan ilişkisine rağmen Yunus Kâzım Köni, edebiyat tarihlerinde kendine yer bulamamış bir sanatçıdır. Daha önceki çalışmalarda Köni'nin şiirleri ve arkadaşı Ahmet Hamdi Tanpınar ile mektuplaşmaları incelenmiş, ancak hikâyeleri üzerine henüz bir inceleme yapılmamıştır. Yunus Kâzım Köni'ye göre hikâye türünün güzellik ölçütü, işlenen konunun orijinalliğidir. Bu açıdan Köni, nasıl anlattığından çok neyi anlattığına önem veren bir hikâyecidir. Yazar, bir kısmı süreli yayınlarda yayımlanan dokuz hikâyesini, 1949 yılında Bir Kadının Jurnalından adlı kitabında toplar. Olay hikâyesi türünde olan bu metinlerde işlenen temalar ölüm, iletişimsizlik ve bireyin yakın çevresine yabancılaşmasıdır. Bu çalışmada yazarın biyografisine yer verilmiş, yazarın süreli yayınlardaki yazılarından hareketle dil ve edebiyat hakkındaki görüşleri ve Bir Kadının Jurnalından adlı kitabındaki hikâyeleri üzerinde durulmuştur.

Research paper thumbnail of Ali (Direktör), Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü

Research paper thumbnail of "Direktör Âli Bey'in Tiyatroları ve Oyunlarda Mizah", Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, 2020

Âli Bey (1846-1899), Tanzimat Dönemi’nin önemli yazarlarındandır. Tiyatro, günlük, hikâye, sözlük... more Âli Bey (1846-1899), Tanzimat Dönemi’nin önemli yazarlarındandır. Tiyatro, günlük, hikâye, sözlük, gezi yazısı ve çeviri gibi birçok edebî türde eser verir. Âli Bey, özellikle komedileriyle ün kazanır. Yazar, Türk mizahının modernleşmesinde önemli bir yere sahiptir.
“Direktör Âli Bey’in Tiyatroları ve Oyunlarda Mizah” adlı bu çalışmanın giriş bölümünde, komik edebî türlerin esas hedefi olan gülme tepkesi ele alınmış, mizah ve komedi kavramlarına değinilmiştir. Birinci bölümde yazarın hayatı ve edebî kişiliğine yer verilmiştir. Âli Bey’in Türk tiyatrosuna katkıları, sadece piyes yazmakla sınırlı değildir: Yazar, dönemin kumpanya direktörleriyle fikir alışverişinde bulunur. Oyuncuların telaffuzlarını düzeltmek için hocalık yapar. Kumpanyaların sahneye çıkmasına destek olur. Türk tiyatrosunun geliştirilmesi amacıyla kurulan komitede görev alır. Bu bölümde Tanzimat tiyatrosu, Âli Bey’in yaptığı çalışmalar etrafında değerlendirilmiştir.
İkinci bölümde, Âli Bey’in oyunları yapısal ve tematik açıdan incelenmiştir. Tezin kapsamı, yazarın Misafiri İstiskal, Kokona Yatıyor, Ayyar Hamza, Geveze Berber, Çıngırak ve Letafet adlı tiyatro eserleriyle sınırlıdır.
Üçüncü bölümde oyunlardaki mizahî unsurlar tespit edilmiştir. Mizahî unsurların işlevleri ve kullanım şekilleri, gülme kuramlarından yararlanılarak değerlendirilmiştir.

Research paper thumbnail of Direktör Âli Bey’in Geç Keşfedilmiş Bir El Yazması Eseri: “Küçük Bir Seyahat”

Edebi Eleştiri Dergisi, 2024

Tanzimat Dönemi ediplerinden Direktör Âli Bey (1846-1899) piyes, hikâye ve mizah alanlarının yanı... more Tanzimat Dönemi ediplerinden Direktör Âli Bey (1846-1899) piyes, hikâye ve mizah alanlarının yanı sıra seyahatname türünde de eserler veren bir yazardır. Yazarın bu türde yazılmış Seyahat Jurnali adlı eseri dışında, edebiyat tarihlerinde yer almayan ve Hakkı Tarık Us tarafından 1940 yılında Mizancı Murat'a atfedilmiş "Küçük Bir Seyahat" başlıklı bir eseri daha bulunmaktadır. Bu çalışmanın ilk bölümünde "Küçük Bir Seyahat"in ortaya çıkış süreci ve Us'un tefrika hâlinde yayımladığı metin ile Muallim Cevdet Yazmaları arasında bulunan el yazmasının farklılıkları ele alınmıştır. İkinci bölümde "Küçük Bir Seyahat", seyahatname türünün özellikleri ve yazarın bu türdeki diğer eseri dikkate alınarak incelenmiştir. Âli Bey'in fikirlerinden hareketle, uzun süreli yolculukları anlatan "mühim" seyahatler ile kısa menzilli "küçük" seyahatlerin anlatı unsurlarını etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bu bölümde, gezi sırasında ziyaret edilen yerlerin ve aralarında Türk edebiyatının önemli isimlerinden Ahmet Mithat Efendi'nin de bulunduğu yol arkadaşlarının yazarda bıraktığı izlenimler değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Tevfik Fikret ve Mitoloji

Research paper thumbnail of 1925 Yılında Si̇verek’te Yayımlanan Yerel Bi̇r Dergi̇: Altın Işık

Folklor akademi dergisi, Nov 30, 2022

Yerel basın yalnızca belli bir bölgede, özellikle büyük şehirlerin dışındaki yerleşim yerlerinde ... more Yerel basın yalnızca belli bir bölgede, özellikle büyük şehirlerin dışındaki yerleşim yerlerinde yayımlanan, ülke çapında satışı bulunmayan, yayımlandıkları yöreye ait haber ve konuların bulunduğu basın ortamı olarak tanımlanır. Sultan Abdülaziz'in 1864 yılında Vilayet Nizamnamesini kabul etmesi sonucunda neşredilmeye başlayan vilayet gazeteleri, yerel gazete ve dergilerin temellerini oluşturur. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra, yaygın basın organlarında olduğu gibi yerel gazete ve dergilerin sayısında da artış görülür. Kurtuluş Savaşı sırasında direnişin halka yayılmasına öncülük eden yerel basın organları, Cumhuriyet Dönemi'nde yenilikleri yöre halkına ulaştırma sorumluluğunu üstlenir. Altın Işık, Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında Şevval 1343/Nisan 1925 ile Muharrem 1344/Ağustos 1925 tarihleri arasında, Siverek'te toplam yedi sayı olarak yayımlanan yerel bir dergidir. Adını Ziya Gökalp'in düşüncelerinden alan Altın Işık dergisi kendini başlık altında bulunan "İlmî, fennî, edebî, içtimaî Türk mecmuasıdır." cümlesiyle tanımlar. On beş günde bir yayımlanmayı vadetse de yayım periyodunu istikrarlı bir şekilde sürdüremez. Bazı sayılar arasında yaklaşık bir aylık bir süre mevcuttur. Derginin yazar kadrosunda kuruculardan Mehmet Siret [Bayar] ve Acemzade Mahmut Fikret [Karakoyunlu]'nun dışında Gergerizade Mustafa Vasfi [Gerger], Mehmet Hilmi [Erenler] ile Hamid Zülfü [Tigrel] bulunur. Dergide yerel bir basın organı olması nedeniyle ülkenin tamamını ilgilendiren meseleler ile birlikte, Siverek ve çevresindeki problemleri dile getiren yazılar da bulunur. Ulusal ve yerel konularda yazılan düşünce yazılarının yanında şiir, metin şerhi, hatırat ve hikâye türünde edebî yazılara da yer verilmiştir. Altın Işık kısa ömürlü bir süreli yayın olmasına rağmen Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yerel dergilerinden biri olması, neşredildiği dönemde bölgenin sorunlarını yansıtması ve gerçekleştirilen inkılâpları taşrada yaşayan halka duyurması bakımından önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada Altın Işık dergisinin mizanpaj özellikleri, tirajı, nüsha bedeli, abonelik şartları ile yazar kadrosunda bulunan isimlerin biyografik bilgilerine yer verilmiş ve derginin muhtevası "Edebî Yazılar", "Sosyal ve Siyasi Konulu Yazılar", "Siverek ve Çevresi Hakkındaki Yazılar", "İlanlar, Diğer Yazılar ve Görsel İçerikler" alt başlıklarında incelenmiştir. Çalışmanın sonunda derginin ulaşılabilen sayılarının kronolojik dizini bulunmaktadır.

Research paper thumbnail of Yunus Kâzım Köni̇’ni̇n Hi̇kâyeleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme

Yunus Kâzım Köni (1903-1957), yurdun çeşitli bölgelerinde felsefe ve edebiyat öğretmenliği yapmış... more Yunus Kâzım Köni (1903-1957), yurdun çeşitli bölgelerinde felsefe ve edebiyat öğretmenliği yapmış bir eğitimci; il millî eğitim müdürlüğü, Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, İlköğretim Genel Müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuş bir bürokrattır. Darülfünunun felsefe bölümünden mezun olan Köni'nin felsefe ve eğitim psikolojisi alanında yaptığı çevirilerin yanında, Ufuk Çizgisi (1940) adlı bir şiir ve Bir Kadının Jurnalından (1949) adlı bir hikâye kitabı vardır. Vakit, Kurun, Yeni Gazete gibi gazetelerde; Ülkü, Yücel, Tercüme, Servet-i Fünun Uyanış ve Yeni Adam gibi devrin öne çıkan periyodiklerinde fikir ve sanat yazıları yazar. Eserleri ve süreli yayınlarla olan ilişkisine rağmen Yunus Kâzım Köni, edebiyat tarihlerinde kendine yer bulamamış bir sanatçıdır. Daha önceki çalışmalarda Köni'nin şiirleri ve arkadaşı Ahmet Hamdi Tanpınar ile mektuplaşmaları incelenmiş, ancak hikâyeleri üzerine henüz bir inceleme yapılmamıştır. Yunus Kâzım Köni'ye göre hikâye türünün güzellik ölçütü, işlenen konunun orijinalliğidir. Bu açıdan Köni, nasıl anlattığından çok neyi anlattığına önem veren bir hikâyecidir. Yazar, bir kısmı süreli yayınlarda yayımlanan dokuz hikâyesini, 1949 yılında Bir Kadının Jurnalından adlı kitabında toplar. Olay hikâyesi türünde olan bu metinlerde işlenen temalar ölüm, iletişimsizlik ve bireyin yakın çevresine yabancılaşmasıdır. Bu çalışmada yazarın biyografisine yer verilmiş, yazarın süreli yayınlardaki yazılarından hareketle dil ve edebiyat hakkındaki görüşleri ve Bir Kadının Jurnalından adlı kitabındaki hikâyeleri üzerinde durulmuştur.

Research paper thumbnail of Ali (Direktör), Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü