Mikail Acıpınar | Izmir Katip Celebi (original) (raw)
Uploads
Books by Mikail Acıpınar
Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa: Akdeniz'de Diplomasi, Ticaret ve Korsanlık 1453-1599, TTK Yayınları, 2. Baskı, Ankara 2023. , 2023
Bu makale, daha önce “Geçmişten Günümüze Manisa: Şehzade II. Mehmet ve Manisa Tarihi, Manisa 2018... more Bu makale, daha önce “Geçmişten Günümüze Manisa: Şehzade II. Mehmet ve Manisa Tarihi, Manisa 2018” adlı kitapta yayımlanan “Osmanlı Dönemi Manisa Boyacı Esnafı” başlıklı çalışmanın gözen geçirilmiş ve özellikle “Manisa Boyahanesi” başlığı altındaki bilgilerin tadil ve tashih edilmiş halidir.
Papers by Mikail Acıpınar
Tarih Dergisi / Turkish Journal of History, 2022
Akdeniz tarihinde yeni bir döneme işaret eden İnebahtı Muharebesi hem Osmanlılar hem de Hıristiya... more Akdeniz tarihinde yeni bir döneme işaret eden İnebahtı Muharebesi hem Osmanlılar hem de Hıristiyan ülkeler için sonraki yıllarda Akdeniz'de yaşanacak gelişmeleri etkileyen önemli bir tarihi olay olarak görülür. Öyle ki teknolojik ve psikolojik yönleriyle de bir dönüm noktası olarak telakki edilmektedir. Osmanlı karşıtı bu savaşa katılan devletlerden biri de Toskana Grandukalığı idi. Toskana kadırgalarının Papalık sancağı altında savaşa katılımı, Floransa arşivlerinde ve diğer kaynaklarda çeşitli tarihi kayıtların ortaya çıkmasına da yol açmıştır. Bu makale, Toskana kadırgalarının savaştaki rolünü aydınlatmayı ve bir kısım Floransa arşiv kaynaklarına ve muharebe ile ilgili bilgiler içeren ikincil literatüre dayanarak Türkçe literatürde İnebahtı hakkında az bilinen bazı hususları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
FESTSCHRIFT IN HONOR OF MARIA PIA PEDANI , 2020
Başlangıcından itibaren belirli siyasi ve askerî olaylara bağlı olarak dönem dönem çalkantılar ya... more Başlangıcından itibaren belirli siyasi ve askerî olaylara bağlı olarak dönem dönem çalkantılar yaşayan Osmanlı-Venedik ilişkilerinin seyrini belirleyen temel faktör çoğunlukla ticaret olmuştur. Balkanlar üzerinden Adriyatik'e ulaşan karayolu dışında yoğun biçimde kullanılan deniz rotaları da bu ticaretin sürdürülebilirliğini sağlamıştır. Özellikle barış dönemlerinde İstanbul ile birlikte Anadolu kıyıları, Mısır, Suriye limanları ve fethinden sonra Kıbrıs üzerinden Venedik'e ulaşan deniz ticaret yolları, aynı zamanda bu yolların güvenliği gibi bir meselenin varlığına da işaret etmektedir. Bilhassa 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan dönemde, söz konusu liman ve kıyılardan başlayarak Venedik'te son bulan deniz ticaret yolunun en önemli kavşak noktası durumundaki Mora kıyılarında ticaret gemilerine yönelik artan saldırılar, bir kısım askerî önlemlerin alınmasına ve diplomatik gelişmelerin yaşanmasına neden olmuş gibi görünmektedir. Bu bakımdan bu makale, deniz ticaretine yönelik söz konusu tehditler karşısında Osmanlı ve Venedik makamlarının ne gibi diplomatik girişimlerde bulundukları ve hangi askerî önlemleri aldıkları sorularına cevap bulmayı amaçlamaktadır. Ayrıca aynı yıllarda Venedik Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'e yönelik ticaret politikalarına bu durumun etkisi, konuya ilişkin arşiv vesikaları ve diğer kaynaklar ışığında tartışmaya açılacaktır.
Erken modern dönemde coğrafi ve stratejik bakımdan Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri o... more Erken modern dönemde coğrafi ve stratejik bakımdan Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olma özelliğini taşıyan İskenderun, uzun süre Halep’te yaşanan canlı ticaret için bir liman olarak hizmet etmiş ise de hayli müddet Trablusşam İskelesi’nin gölgesinde kalmıştır. 16. asrın son yıllarında İskenderun İskelesi özellikle Venedikliler tarafından giderek daha fazla kullanılır olmuş, müteakip asrın ilk yirmi yılında ise Halep’in başlıca iskelesi haline gelmiştir. Bu durum, Trablusşam ile İskenderun arasında uzun süreli bir rekabete yol açmıştır. İskenderun İskelesi’nin Avrupalı devletler tarafından kullanılması zaman zaman merkezi hükümetin müdahalelerine neden olsa da liman, yüzyıl boyunca gelişimini büyük oranda sürdürmüş ve uluslararası ticaret gemilerinin Doğu Akdeniz’deki en gözde iskelelerinden biri haline gelmiştir. Bu makalede İskenderun limanının 16. yüzyıldan itibaren yaşadığı gelişme ve dönüşüm tespit edilerek, Osmanlı yöneticilerinin bu hususta aldığı çelişkili kararların nedenleri sorgulanacaktır. Ayrıca şimdiye kadar kullanılmayan Osmanlı, İtalyan ve Fransız arşiv kaynaklarının yardımıyla, limanın uluslararası ticarete katılımını hazırlayan siyasi, sosyal, diplomatik ve ticari meseleler açıklığa kavuşturulacaktır.
Abstract
Alexandretta, which was geographically and strategically one of the most important ports of the Eastern Mediterranean in the early modern period, served as a pier for trade in Aleppo but it for a long time remained in the shadow of Tripoli port of Syria. In the last years of the sixteenth century, Alexandretta pier was mostly began to use by Venetians, and it became the main pier of Aleppo in the first twenty years of the following century. This led to a long-term rivalry between Tripoli and Alexandretta. Although the use of pier by European states had sometimes resulted in interventions by the Ottoman government, it had continued its development throughout the century and had become one of the most favorite piers of international merchant ships to the Eastern Mediterranean. This article aims to discuss the transformation and development of Alexandretta pier since the 16th century onwards and to question the reasons for the contradictory decisions of the Ottoman administration in this regard. Furthermore, the political, social, diplomatic and commercial issues that would enable the pier to participate in the international trade will be clarified in the light of previously-unutilized archival sources.
Cihannüma, 2019
The agricultural productivity and commercial vitality of Western Anatolia, directly affecting the... more The agricultural productivity and commercial vitality of Western Anatolia, directly affecting the patterns of textile industry, integrated not only the city centers but also townlets in the countryside to the weaving sector. Tire became one of the few settlements of the region that emerged as a weaving and production center from very early dates. The weavers in the city, engaged in cotton processing, specialized in products such as white cotton cloth, Çine tülbendi, lining, kirpas-ı penbe, alaca, kuşak and waistcloth. In * Bu makale, 7-8 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenen Uluslararası Küçük Menderes Araştırmaları ve Tire Tarihi Sempozyumu'nda sunulan yayınlanmamış bildirinin gözden geçirilmiş halidir.
The last quarter of the 16th century marks a new era for the Mediterranean. As many historians ag... more The last quarter of the 16th century marks a new era for the Mediterranean. As many historians agree, this was a new era that the 'corsair warfare' replaced the great naval battles. Although the corsair warfare appeared in different forms, the Muslim-Christian conflict was an important phase of it. The intense anti-Ottoman attacks of different corsair groups leaded by Malta, Spain and Knights of Santo Stefano had influenced every corner of the Mediter-ranean. The raids of the Knights of the Order, under the disposal of the Medici Grand Dukes, reached as far as the southern coasts of Anatolia. In this study, we will focus on the raids of Christian corsairs against Southern coasts of Anatolia and especially of Knights of Santo Stefano against Ayas, Anamur, Finike and Alanya.
Yayınlanan yazı ve çevirilerin her türlü sorumluluğu yazar(lar)ına aittir.
It is indisputable that as a first hand source the book of travels occupies an important place in... more It is indisputable that as a first hand source the book of travels occupies an important place in historical studies. In particular, these books are more valuable in terms of socio-historical studies. However, it can be seen a significant increase in translations and publications of these books in recent years. In this regard, in the accounts of Italian merchant-traveler Tommaso Alberti, who travelled between Venice-Istanbul and Poland, gives some important information concerning such Ottoman rulers as Ahmed I, his successors Mustafa I and Osman II. In this article, we will analysis the Alberti's brief account and its information about Ottoman state, destinations, commercial activities, as well as other historical and geographical data relating to Balkan cities.
Proceedings by Mikail Acıpınar
III. İktisat Tarihi Kongresi, 2019
Osmanlı şehirlerinin önde gelen iktisadi işletmelerinden olan boyahane, sabunhane, basmahane ve i... more Osmanlı şehirlerinin önde gelen iktisadi işletmelerinden olan boyahane, sabunhane, basmahane ve ibrişimhane gibi imalathaneler, 17. yüzyıldan itibaren İzmir için de aynı ölçüde kıymete sahiptir. Sonraki yüzyılda çoğunlukla birer vakıf çatısı altında gelişimini sürdüren İzmir imalathaneleri, 18. yüzyılda imparatorluk genelinde yaşanan iktisadi ve sektörel gelişmenin en mühim örneklerindendir. Söz konusu işletmelerin önemli bir kısmının aynı dönemde yeni bir inşa ve ihya süreci yaşadıkları anlaşılmaktadır. Özellikle 17. yüzyıldan itibaren gerek ticari büyümesine gerekse limanının uluslararası bir hüviyet kazanmasına bağlı olarak gösterdiği gelişme kentin iktisadi hayatına da doğrudan yansımıştır. Ancak sonraki yüzyılda yaşanan yeniden yapılanma sürecinin arkasında yatan nedenler daha başkadır. Mevcut belgelere nazaran, diğer nedenlerin yanı sıra, bilhassa sık sık yaşanan depremler ve yangınlar şehrin iktisadi hayatını etkileyen en mühim faktörler olarak ortaya çıkmıştır. Bu bildiri, 18. yüzyılın ilk yarısı boyunca imparatorluğun birçok üretim sektöründe yaşandığı kabul edilen büyümenin İzmir özelindeki yansımalarını aydınlatmayı, ayrıca söz konusu iktisadi büyümenin ve üretimin hangi pazarlara yönelik olduğunu tespit etmeyi amaçlamaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu ve Floransa: Akdeniz'de Diplomasi, Ticaret ve Korsanlık 1453-1599, TTK Yayınları, 2. Baskı, Ankara 2023. , 2023
Bu makale, daha önce “Geçmişten Günümüze Manisa: Şehzade II. Mehmet ve Manisa Tarihi, Manisa 2018... more Bu makale, daha önce “Geçmişten Günümüze Manisa: Şehzade II. Mehmet ve Manisa Tarihi, Manisa 2018” adlı kitapta yayımlanan “Osmanlı Dönemi Manisa Boyacı Esnafı” başlıklı çalışmanın gözen geçirilmiş ve özellikle “Manisa Boyahanesi” başlığı altındaki bilgilerin tadil ve tashih edilmiş halidir.
Tarih Dergisi / Turkish Journal of History, 2022
Akdeniz tarihinde yeni bir döneme işaret eden İnebahtı Muharebesi hem Osmanlılar hem de Hıristiya... more Akdeniz tarihinde yeni bir döneme işaret eden İnebahtı Muharebesi hem Osmanlılar hem de Hıristiyan ülkeler için sonraki yıllarda Akdeniz'de yaşanacak gelişmeleri etkileyen önemli bir tarihi olay olarak görülür. Öyle ki teknolojik ve psikolojik yönleriyle de bir dönüm noktası olarak telakki edilmektedir. Osmanlı karşıtı bu savaşa katılan devletlerden biri de Toskana Grandukalığı idi. Toskana kadırgalarının Papalık sancağı altında savaşa katılımı, Floransa arşivlerinde ve diğer kaynaklarda çeşitli tarihi kayıtların ortaya çıkmasına da yol açmıştır. Bu makale, Toskana kadırgalarının savaştaki rolünü aydınlatmayı ve bir kısım Floransa arşiv kaynaklarına ve muharebe ile ilgili bilgiler içeren ikincil literatüre dayanarak Türkçe literatürde İnebahtı hakkında az bilinen bazı hususları ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır.
FESTSCHRIFT IN HONOR OF MARIA PIA PEDANI , 2020
Başlangıcından itibaren belirli siyasi ve askerî olaylara bağlı olarak dönem dönem çalkantılar ya... more Başlangıcından itibaren belirli siyasi ve askerî olaylara bağlı olarak dönem dönem çalkantılar yaşayan Osmanlı-Venedik ilişkilerinin seyrini belirleyen temel faktör çoğunlukla ticaret olmuştur. Balkanlar üzerinden Adriyatik'e ulaşan karayolu dışında yoğun biçimde kullanılan deniz rotaları da bu ticaretin sürdürülebilirliğini sağlamıştır. Özellikle barış dönemlerinde İstanbul ile birlikte Anadolu kıyıları, Mısır, Suriye limanları ve fethinden sonra Kıbrıs üzerinden Venedik'e ulaşan deniz ticaret yolları, aynı zamanda bu yolların güvenliği gibi bir meselenin varlığına da işaret etmektedir. Bilhassa 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyılın ilk çeyreğini kapsayan dönemde, söz konusu liman ve kıyılardan başlayarak Venedik'te son bulan deniz ticaret yolunun en önemli kavşak noktası durumundaki Mora kıyılarında ticaret gemilerine yönelik artan saldırılar, bir kısım askerî önlemlerin alınmasına ve diplomatik gelişmelerin yaşanmasına neden olmuş gibi görünmektedir. Bu bakımdan bu makale, deniz ticaretine yönelik söz konusu tehditler karşısında Osmanlı ve Venedik makamlarının ne gibi diplomatik girişimlerde bulundukları ve hangi askerî önlemleri aldıkları sorularına cevap bulmayı amaçlamaktadır. Ayrıca aynı yıllarda Venedik Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'e yönelik ticaret politikalarına bu durumun etkisi, konuya ilişkin arşiv vesikaları ve diğer kaynaklar ışığında tartışmaya açılacaktır.
Erken modern dönemde coğrafi ve stratejik bakımdan Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri o... more Erken modern dönemde coğrafi ve stratejik bakımdan Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olma özelliğini taşıyan İskenderun, uzun süre Halep’te yaşanan canlı ticaret için bir liman olarak hizmet etmiş ise de hayli müddet Trablusşam İskelesi’nin gölgesinde kalmıştır. 16. asrın son yıllarında İskenderun İskelesi özellikle Venedikliler tarafından giderek daha fazla kullanılır olmuş, müteakip asrın ilk yirmi yılında ise Halep’in başlıca iskelesi haline gelmiştir. Bu durum, Trablusşam ile İskenderun arasında uzun süreli bir rekabete yol açmıştır. İskenderun İskelesi’nin Avrupalı devletler tarafından kullanılması zaman zaman merkezi hükümetin müdahalelerine neden olsa da liman, yüzyıl boyunca gelişimini büyük oranda sürdürmüş ve uluslararası ticaret gemilerinin Doğu Akdeniz’deki en gözde iskelelerinden biri haline gelmiştir. Bu makalede İskenderun limanının 16. yüzyıldan itibaren yaşadığı gelişme ve dönüşüm tespit edilerek, Osmanlı yöneticilerinin bu hususta aldığı çelişkili kararların nedenleri sorgulanacaktır. Ayrıca şimdiye kadar kullanılmayan Osmanlı, İtalyan ve Fransız arşiv kaynaklarının yardımıyla, limanın uluslararası ticarete katılımını hazırlayan siyasi, sosyal, diplomatik ve ticari meseleler açıklığa kavuşturulacaktır.
Abstract
Alexandretta, which was geographically and strategically one of the most important ports of the Eastern Mediterranean in the early modern period, served as a pier for trade in Aleppo but it for a long time remained in the shadow of Tripoli port of Syria. In the last years of the sixteenth century, Alexandretta pier was mostly began to use by Venetians, and it became the main pier of Aleppo in the first twenty years of the following century. This led to a long-term rivalry between Tripoli and Alexandretta. Although the use of pier by European states had sometimes resulted in interventions by the Ottoman government, it had continued its development throughout the century and had become one of the most favorite piers of international merchant ships to the Eastern Mediterranean. This article aims to discuss the transformation and development of Alexandretta pier since the 16th century onwards and to question the reasons for the contradictory decisions of the Ottoman administration in this regard. Furthermore, the political, social, diplomatic and commercial issues that would enable the pier to participate in the international trade will be clarified in the light of previously-unutilized archival sources.
Cihannüma, 2019
The agricultural productivity and commercial vitality of Western Anatolia, directly affecting the... more The agricultural productivity and commercial vitality of Western Anatolia, directly affecting the patterns of textile industry, integrated not only the city centers but also townlets in the countryside to the weaving sector. Tire became one of the few settlements of the region that emerged as a weaving and production center from very early dates. The weavers in the city, engaged in cotton processing, specialized in products such as white cotton cloth, Çine tülbendi, lining, kirpas-ı penbe, alaca, kuşak and waistcloth. In * Bu makale, 7-8 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenen Uluslararası Küçük Menderes Araştırmaları ve Tire Tarihi Sempozyumu'nda sunulan yayınlanmamış bildirinin gözden geçirilmiş halidir.
The last quarter of the 16th century marks a new era for the Mediterranean. As many historians ag... more The last quarter of the 16th century marks a new era for the Mediterranean. As many historians agree, this was a new era that the 'corsair warfare' replaced the great naval battles. Although the corsair warfare appeared in different forms, the Muslim-Christian conflict was an important phase of it. The intense anti-Ottoman attacks of different corsair groups leaded by Malta, Spain and Knights of Santo Stefano had influenced every corner of the Mediter-ranean. The raids of the Knights of the Order, under the disposal of the Medici Grand Dukes, reached as far as the southern coasts of Anatolia. In this study, we will focus on the raids of Christian corsairs against Southern coasts of Anatolia and especially of Knights of Santo Stefano against Ayas, Anamur, Finike and Alanya.
Yayınlanan yazı ve çevirilerin her türlü sorumluluğu yazar(lar)ına aittir.
It is indisputable that as a first hand source the book of travels occupies an important place in... more It is indisputable that as a first hand source the book of travels occupies an important place in historical studies. In particular, these books are more valuable in terms of socio-historical studies. However, it can be seen a significant increase in translations and publications of these books in recent years. In this regard, in the accounts of Italian merchant-traveler Tommaso Alberti, who travelled between Venice-Istanbul and Poland, gives some important information concerning such Ottoman rulers as Ahmed I, his successors Mustafa I and Osman II. In this article, we will analysis the Alberti's brief account and its information about Ottoman state, destinations, commercial activities, as well as other historical and geographical data relating to Balkan cities.
III. İktisat Tarihi Kongresi, 2019
Osmanlı şehirlerinin önde gelen iktisadi işletmelerinden olan boyahane, sabunhane, basmahane ve i... more Osmanlı şehirlerinin önde gelen iktisadi işletmelerinden olan boyahane, sabunhane, basmahane ve ibrişimhane gibi imalathaneler, 17. yüzyıldan itibaren İzmir için de aynı ölçüde kıymete sahiptir. Sonraki yüzyılda çoğunlukla birer vakıf çatısı altında gelişimini sürdüren İzmir imalathaneleri, 18. yüzyılda imparatorluk genelinde yaşanan iktisadi ve sektörel gelişmenin en mühim örneklerindendir. Söz konusu işletmelerin önemli bir kısmının aynı dönemde yeni bir inşa ve ihya süreci yaşadıkları anlaşılmaktadır. Özellikle 17. yüzyıldan itibaren gerek ticari büyümesine gerekse limanının uluslararası bir hüviyet kazanmasına bağlı olarak gösterdiği gelişme kentin iktisadi hayatına da doğrudan yansımıştır. Ancak sonraki yüzyılda yaşanan yeniden yapılanma sürecinin arkasında yatan nedenler daha başkadır. Mevcut belgelere nazaran, diğer nedenlerin yanı sıra, bilhassa sık sık yaşanan depremler ve yangınlar şehrin iktisadi hayatını etkileyen en mühim faktörler olarak ortaya çıkmıştır. Bu bildiri, 18. yüzyılın ilk yarısı boyunca imparatorluğun birçok üretim sektöründe yaşandığı kabul edilen büyümenin İzmir özelindeki yansımalarını aydınlatmayı, ayrıca söz konusu iktisadi büyümenin ve üretimin hangi pazarlara yönelik olduğunu tespit etmeyi amaçlamaktadır.
Uluslararası X. Üsküdar Sempozyumu, 2019
16. yüzyılın son çeyreği Akdeniz için yeni bir döneme işaret etmektedir. Bu, birçok tarihçinin he... more 16. yüzyılın son çeyreği Akdeniz için yeni bir döneme işaret etmektedir. Bu, birçok tarihçinin hemfikir olduğu üzere, 'korsan savaşlarının' büyük deniz savaşlarının yerini aldığı yeni bir dönemdi. Korsan savaşları çeşitli şekillere bürünmüş olsa da en önemli yönünü Müslüman-Hristiyan çekişmeleri oluşturmaktaydı. Malta, İspanya ve Santo Stefano Şövalyeleri'nin başını çektiği farklı korsan gruplarının Osmanlılara yönelik yoğun saldırıları Akdeniz'in hemen her köşesini etkisi altına almıştı. Medici Grandukalarına bağlı Tarikat Şövalyeleri'nin akınları da Güney Akdeniz kıyılarına kadar ulaşmaktaydı. Bu çalışmada Hristiyan korsanların Güney Anadolu kıyılarına ve özelikle Santo Stefano Şövalyelerinin 1606 yılında Ayas, Anamur, Finike ve Alanya'ya yönelik yağma akınları üzerinde durulacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
The last quarter of the 16th century marks a new era for the Mediterranean. As many historians agree, this was a new era that the 'corsair warfare' replaced the great naval battles. Although the corsair warfare appeared in different forms, the Muslim-Christian conflict was an important phase of it. The intense anti-Ottoman attacks of different corsair groups leaded by Malta, Spain and Knights of Santo Stefano had influenced every corner of the Mediter-ranean. The raids of the Knights of the Order, under the disposal of the Medici Grand Dukes, reached as far as the southern coasts of Anatolia. In this study, we will focus on the raids of Christian corsairs against Southern coasts of Anatolia and especially of Knights of Santo Stefano against Ayas, Anamur, Finike and Alanya. Giriş Akdeniz'de ortaya çıkışı çok eskilere dayanan korsanlık, ilk dönemlerden itibaren deniz ticaretinde yaşanan canlanmalara, siyasi olaylara ve denizlerdeki ticaret trafiğine paralel gelişmeler göstermiştir 1. Başta devletlerarası mücadeleler olmak üzere siyasi istikrarsızlıklar, Akdeniz'e komşu devletlerin politikaları
Doç. Dr. Samira Kortantamer Armağanı, 2019