Akın Temür - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Akın Temür

Research paper thumbnail of A Group of Glass Vessels From Aydın Museum

ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD)

Glass has functioned as an important raw material since the day it was discovered. Glass, which w... more Glass has functioned as an important raw material since the day it was discovered. Glass, which was a commodity used mostly by the wealthy class to show off at the beginning, has become appealing to all segments of the society with the development of different manufacture techniques and the acceleration of manufacture. Glass containers, especially in different container forms such as bowls, glasses and bottles, have become an important part of social life and have been used extensively. There are also many glass vessels in the inventory of Aydın Museum. Despite the fact that the vessels discussed in this study were brought to the museum through purchase, donation or confiscation, they were mostly found intact, suggesting that the vessels are grave finds. A general evaluation of the vessels in question has not been made before and has not been brought to the literature. Evaluation of vessels is very important in terms of determining both the period in which they were used and in whic...

Research paper thumbnail of Samsun Arkeoloji̇ Müzesi̇’Nden Bi̇r Grup Cam Kase

Karadeniz İncelemeleri Dergisi

Samsun Müzesi'nde, kurtarma kazısı, müsadere ve satın alma yoluyla müze envanterine kazandırılmıĢ... more Samsun Müzesi'nde, kurtarma kazısı, müsadere ve satın alma yoluyla müze envanterine kazandırılmıĢ 10 adet cam kase bulunmaktadır. Bunlar genel olarak kalıba döküm ve serbest üfleme teknikleriyle üretilmiĢtir. Form özellikleri kapsamında bitkisel motif-oluk bezemeli, konik ve yarı küresel olmak üzere üç tiptedir. Bezemesiz iki eser dıĢında tamamı yiv ya da oluk bezemelerle süslenmiĢtir. Bunlardan kurtarma kazısı sırasında in-situ durumunda bulunmuĢ iki adet bitkisel motif-oluk bezemeli kâse diğerlerinden bezeme tekniği ile ayrılmaktadır. Söz konusu buluntuların teknik özellikleri incelendiğinde, eserler kalıba döküm tekniğiyle üretilmiĢ ve bir alet yardımıyla ĢekillendirilmiĢ olup, bu tip camlar MÖ 6. yüzyılda Pers Ġmparatorluğu'nun kurulmasıyla birlikte baĢlayan metale öykünme geleneğinin bir anlamda devamı niteliğinde olan lüks cam kaplardandır. Hellenistik Dönem'de Ġskenderiye, Kıbrıs, Suriye ve Rhodos gibi önemli cam üretim merkezlerinde görülen bu tip cam eserlerin seramik örnekleri de görülmektedir. Söz konusu eserlerin Amisos'da bulunan bir yer altı oyma oda mezarında ölü hediyesi olarak in-situ durumunda bulunması oldukça önemlidir. Diğer eserler satın alma ya da müsadere yoluyla müzeye kazandırılmıĢ olsa da genel anlamda Roma Dönemi tipik örneklerindendir. Hellenistik dönem örneklerinden form, bezeme ve üretim tekniği açısından farklı olmaları da dönem özelliğinden kaynaklanmalıdır. Amisos ya da yakın çevresinde cam üretimine dair herhangi bir bulguya henüz rastlanmamıĢtır. Ancak bölgedeki cam eser yoğunluğu dikkate alındığında henüz keĢfedilmeyi bekleyen bir cam üretim merkezinin var olduğunu düĢünmek yanlıĢ olmayacaktır.

Research paper thumbnail of Samsun Müzesi̇’Nden Bi̇r Grup Amphora

Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 2021

Bu makale etik kurul izni ve/veya yasal/özel izin alınmasını gerektirmemektedir.

Research paper thumbnail of A Group of Glass Bracelets from Samsun Museum

Settlements and Necropoleis of the Black Sea and its Hinterland in Antiquity, 2019

Ancient glass functioned as a significant raw material. Initially for the upper classes, glass wa... more Ancient glass functioned as a significant raw material. Initially for the upper classes, glass was used for display; it became an industrial material with the development of different forming techniques, and with the acceleration of production it came to be used by people from every segment of society. In particular, glassware, which appeared in different vessel forms such as plates, cups and bottles, was used extensively for the formation of ornamental items. The use of glass in making bracelets for women has been seen since the beginning of the 2nd millennium BC. With the development of glass-forming techniques, these bracelets, which were produced in different colours and types, became an indispensable part of society, due to an increase in production since the Roman period, and they were used intensely used in the following periods since they were like precious stones. Within the scope of this study, a group of glass bracelets in Samsun Museum has been examined and dated with consideration to their forms and technical specifications.

Research paper thumbnail of Результаты использования гибридной технологии в лечении аневризм дуги и нисходящей аорты

Research paper thumbnail of Giresun Müzesi’nde Bulunan Pişmiş Toprak Kandiller

Bu calismada Giresun Muzesi envanterinde bulunan musadere (el koyma) veya devir yoluyla muzeye ka... more Bu calismada Giresun Muzesi envanterinde bulunan musadere (el koyma) veya devir yoluyla muzeye kazandirilmis 14 adet pismis toprak kandil degerlendirmeye alinmistir. Hellenistik ve Roma donemleri olmak uzere iki gruba ayrilan kandiller, kendi icinde de ayri tipler altinda gruplandirilmistir. Bu kapsamda Hellenistik doneme tarihlenenler alti tipe ayrilirken, Roma donemine tarihlenenler dort tip altinda incelenmistir. Buluntu yerleri belli olmayan kandiller lokalize edilemedigi icin bulundugu tabakaya gore degil, mevcut kandil kataloglarinda bulunan benzerleriyle karsilastirma yoluyla tarihlendirilmeye calisilmistir. Calisma soncunda kandillerin 7’si Hellenistik doneme, 7si’de Roma donemine tarihlenmistir. Elde edilen bu veriler benzer kandillerin form, hamur ve astar ozelliklerinin karsilastirilmasi sonucu elde edilmistir. Bolgede Giresun Adasi’nda yurutulen kazilar disinda herhangi bir kazi yurutulmemistir. Gunumuze ulasan kalintilarin Ortacag’a tarihlendigi Giresun Adasi’nda yurutt...

Research paper thumbnail of Antalya Müzesi’nden Bir Grup Kandil Üzerine Gözlemler

Tarihin tum donemlerinde aydinlatma; gunluk yasamin vazgecilmez bir unsuru olmustur. Bunun sonucu... more Tarihin tum donemlerinde aydinlatma; gunluk yasamin vazgecilmez bir unsuru olmustur. Bunun sonucunda, aydinlatma gereksinimini karsilamaya yonelik olarak da farkli cozum yollari aranmistir. Insanoglu atesi bulduktan sonra, onu kontrol altina alip tasiyabilmek icin de farkli arac gerecler olusturmustur. Bu araclarin en basinda ise suphesiz kucuk ve tasinabilir olmalarindan dolayi kandiller yer alir. Tas, pismis toprak ve metalden yapilmis olan bu kandiller, caglar boyunca aydinlatma, adak esyasi ve mezar hediyesi olarak kullanilmis gereclerdir. Bunlarin yapim tekniklerinin, bicim ve bezemelerinin incelenmesi ait olduklari toplumun, sanatini, teknolojik ve sosyo-ekonomik yapisini anlamamiz icin onemli enstrumanlardir. Bu calismayla Antalya Muzesi envanterinde bulunan bir grup kandil degerlendirmeye alinmistir. Farkli yollarla muzeye ulasmis olan bu eserler tasniflenip, tiplerine ayrilmis ve gerekli tarihlendirmeler yapilarak katalog calismasi olusturulmustur.

Research paper thumbnail of Workshop “Kültürel Mi̇ras Bağlaminda Arkeoloji̇ Ve Sanat Tari̇hi̇ni̇n Yeri̇” / Workshop “Place of Archeology and Art History in the Context of Cultural Heritage”

Ondokuz Mayis Universitesi, Fen-Edebiyat Fakultesi, Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. ... more Ondokuz Mayis Universitesi, Fen-Edebiyat Fakultesi, Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. Davut Yigitpasa ve Sanat Tarihi Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. N. Tuba Yigitpasa’nin birlikte duzenledigi “Kulturel Miras Baglaminda Arkeoloji ve Sanat Tarihinin Yeri” adli Workshop 30 Aralik 2016 tarihinde Arkeoloji Bolumu Seminer Salonu’nda gerceklestirildi. Atolye calismasina Arkeoloji, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Cografya, Tarih ve Turk El Sanatlari Bolumu’nden 12 Ogretim Uyesi, 2 Ogretim Gorevlisi, 1 Doktora ve 10 Yuksek Lisans Ogrencisi katildi.

Research paper thumbnail of Bemerkungen zu einer Gruppe von Grabstelen aus dem Museum von Sinop

Studies conducted on late Archaic artefacts of the Eastern-Ionian art show that even though there... more Studies conducted on late Archaic artefacts of the Eastern-Ionian art show that even though there is a valid period style throughout all regions of East Greece in the Archaic period, regional characteristics are clearly seen in different centres of art. Nevertheless, the impact of the Ionian sculpture schools from the late Archaic period in Anatolia is clearly observed. The destruction by the Persians of the city of Miletus, which held a central position in the cultural circle of East Greece/Anatolia, also ended Ionian art. Nonetheless, Miletus-based sculpture schools survived in the northern regions of the East Greek world such as the Propontis, Thasos, Thrace, Macedonia and the Pontus. Sinopean stelai, which were covered in this study, are examples where influence of the Ionian sculpture schools is clearly seen and they are also the most significant evidence that gravestone tradition of Attica also survived in the Greek regions of Anatolia that were colonies of Miletus, particularly in Sinope. The stelai that are the subject of this study are examples on which these impacts could be followed most clearly. In this context, the aim of this study is to date the stelai by comparing them with similar ones and based on stylistic and typological examination of the figures on them.

Research paper thumbnail of Neoklaudi̇opoli̇s’Ten Bi̇r Grup Roma Serami̇ği̇

Bu calisma kapsaminda Orta Karadeniz Bolgesi’nde yer alan Vezirkopru’de bu gune kadar calisilmami... more Bu calisma kapsaminda Orta Karadeniz Bolgesi’nde yer alan Vezirkopru’de bu gune kadar calisilmamis olan Roma Donemi seramikleri dikkatle incelenerek, arastirilip siniflandirilarak bu makalede degerlendirilmistir. Yapilan yuzey arastirmasinda tespit edilen 12 yerlesim yerinden 7’sinden toplanan farkli formlardaki seramikler incelenmis olup toplam alti farkli form veren bu seramikler; tabaklar, kaseler, amphora, testi, unguentarium ve kaba mutfak mallari olarak ayrilip siniflandirilmistir. Bu veriler Vezirkopru-Neoklaudiopolis Antik Kenti’nin Roma Donemi’nin erken donemden gec doneme kadar varligini gostermektedir. Tespit edilen Erken ve Gec Roma Donemi seramiklerinin, bolgenin Roma Donemi boyunca iskân suresine ve yogunluguna dair bilgiler saglayacagi dusunulmektedir. Fakat malzemelerin yuzey uzerinden ele gecmesine bagli olarak stratigrafik bir degerlendirme mumkun olmamistir. Bunun sonucunda malzeme tarihlendirilmesinde daha cok analoji calismasindan ve tipolojik gelisimden yararla...

Research paper thumbnail of Gi̇ri̇t-Mi̇nos Ve Mi̇ken Sanatinda Sfenks

Girit-Minos kulturu M.O. 3. binin baslarinda veya diger bazi arastirmacilara gore, ortalarinda so... more Girit-Minos kulturu M.O. 3. binin baslarinda veya diger bazi arastirmacilara gore, ortalarinda son bulan Neolitik Cag ile baslar. En eski muhurler M.O. 2600- 2000 yillari arasinda ortaya cikmistir. Girit-Minos kulturunun doruk noktasina ulastigi donem ise M.O. 1600 yillaridir. Girit-Minos sanatinda Sfenks ise ilk olarak saraylar donemi olarak kabul edilen cagin OM II (M.O. 2000-1700) doneminde ortaya cikmistir. Sfenks’in bu donemde ortaya cikmasinin sebebi olarak bu surecte Misir ve Suriye ile yapilan ticari iliskiler gosterilmektedir. Giritliler bu ticari iliskilerinin sonucunda Sfenks’i, Misir ve Suriye’den almislar ve benimsemislerdir. Ancak Girit-Minos sanatinda Misir ve Suriye etkileriyle ortaya cikan Sfenks belirli bir yapi ortaya koymazken, Miken sanatina gelindiginde oturmus yapisi ve kendine has ozellikleriyle Miken Sfenks’i diyebilecegimiz noktaya gelinmis ve Girit Miken Sfenks tipi ortaya cikmistir.

Research paper thumbnail of Thoughts on a Grave Stele From the Classical Period in Samsun Museum

Belleten, 2015

Most of the grave steles observed in Greek art, even though they demonstrate specific typological... more Most of the grave steles observed in Greek art, even though they demonstrate specific typological characteristics depending on the region and the era, continue the tradition of Attica grave stele. Moreover, the impact of Ion sculpture schools is also observed clearly in Anatolia. The stele that is the subject of this study is one of the examples on which these impacts could be followed most clearly. In this context, the aim of this study is to date the stele by comparing it to the similar ones and based on the stylistic and typological examination of the figures on it.

Research paper thumbnail of Neoklaudiopolis Antik Kenti ve Territoryumu 2018 Yüzey Araştırması ve Envanter Çalışmaları

History Studies International Journal of History, 2020

Vezirköprü İlçesinin tarihini araştırmak, İlçedeki arkeolojik kültür varlıklarını tespit etmek ve... more Vezirköprü İlçesinin tarihini araştırmak, İlçedeki arkeolojik kültür varlıklarını tespit etmek ve Neoklaudiopolis Antik Kenti'nin lokalizasyonunu ve çevresiyle olan ilişkilerini ortaya koyabilmek amacıyla planlanan çalışmaların 2019 sezonunda Vezirköprü'nün kuzey ve batısındaki 45 mahalle değerlendirme kapsamına alınmıştır. Bu çalışmalar sırasında, tescilli olanlarla birlikte, 8 kale ve 1 kule, 6 sarnıç, 14 yamaç yerleşimi, 6 höyük, 1 mağara, 8 tümülüs, 2 dini yapı, 32 taş sandık mezar, 3 kaya oygu mezar, 7 taş örgü mezar, 13 lahit teknesi ve kapağı, 11 mezar steli, 3 kaya mezarı, 7 nekropol, 2 kiremit mezar nekropolü, çok sayıda pres denge ağırlığı, işlik, sütun, sütun başlığı ve altlığı, lahit, mimari yapı elamanı, mimari blok, vaftiz teknesi, sunak, aquadukt mimari parça, İon kymationu, tavan kaseti, geison parçası, mezar stelleri ve mil taşları ayrıntılı bir şekilde araştırılarak kayıt altına alınmıştır. Buluntular ve merkezler; mimari, seramik ve çağdaş yerleşimlerin karşılaştırılması sonucu tarihlendirilme yoluna gidilmiştir.

Research paper thumbnail of Ami̇sos Tan Boğa Başi Formunda Bi̇r Kandi̇l Ve Kandelabrum

Journal of International Social Research, 2018

Pişmiş toprak kandiller üzerine birçok çalışma yapılmış olmasına karşın metal kandiller üzerinde ... more Pişmiş toprak kandiller üzerine birçok çalışma yapılmış olmasına karşın metal kandiller üzerinde çok fazla çalışmanın yapılamamış olduğu, yapılan çalışmaların ise özelikle Bizans Dönemi kandilleri üzerinde yoğunlaştığı bilinmektedir. Bunun en büyük sebeplerinin başında, metal kandillerin tekrar eritilip kullanabilir özelliklere sahip olmalarından dolayı günümüze çok fazla ulaşamamış olması gelir. Günümüze kadar yapılmış çalışmalara konu olan kandiller ise, daha çok özel müze ve koleksiyonlarda yer alan ve çoğunlukla satın alma yoluyla ele geçtiği için buluntu yeri belli olmayan kandillerden oluşur. Bu noktada çalışmaya konu olan boğa başı formundaki kandilin ve kandelabrumun buluntu yerinin belli olması, benzer örneklerin tarihlenmesinde oldukça önem taşımaktadır. Ayrıca bronz kandillerin büyük ölçüde pişmiş toprak kandillerin tipolojik özelliklerini devam ettirirken, çalışmaya konu olan kandilin benzerine çok fazla rastlanmayan ünik bir forma sahip olması, bu çalışmanın önemini daha da arttırmaktadır. Bu eserlerin Amisos antik kentinin Roma dönemi nekropolu olarak tanımlanan yerde bulunmuş olması ise, kentin bu dönemde de varlığını devam ettirdiğinin en önemli kanıtları olarak ortaya çıkmaktadır. Amisos antik kentine ait günümüze mimari anlamda çok fazla kalıntının ulaşmamış olması, o dönemin sanat anlayışını sosyo-ekonomik yapısını anlamamız açısından, bu tür küçük buluntular daha da büyük bir anlam ifade etmektedir. Bölgede gerçekleştirilen kazıların Müze kurtarma kazısı şeklinde yürütülmesi, çıkan malzemelerin bir bütün olarak değerlendirilmesine olanak tanımamaktadır. Bu kapsamda ileriki yıllarda bölgede yürütülecek kazıların sistemli bir şekilde yürütülmesi ve ele geçen buluntuların tipolojik olarak değerlendirilmesinin yanı sıra metalürjik analizlerine de imkan tanıyacak ve bölgedeki atölyelerin varlığını ve etkileşimlerini anlamamıza imkan verecektir.

Research paper thumbnail of A Group of Glass Bottles from the Collection of Samsun Museum

Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2019

Samsun Müzesi'nde, müsadere, satın alma, hibe, define kazısı ve temel hafriyat kazıları yoluyla m... more Samsun Müzesi'nde, müsadere, satın alma, hibe, define kazısı ve temel hafriyat kazıları yoluyla müze envanterine kazandırılmış 46 adet şişe bulunmaktadır. Söz konusu eserler serbest üfleme ya da kalıba üfleme tekniğiyle üretilmiş ve bir alet yardımıyla şekillendirilmiştir. Bazı örneklere, kaburga, oluk veya yiv bezeme ve cam ipliği kullanılarak görsellik kazandırılmıştır. Eserlerin çoğu yeşilin farklı tonlarında olup, mavi, krem, turkuaz ve kahve renklerinin farklı tonlarına sahip örnekler de görülmektedir. Yükseklikleri 6,7-22,3 cm., cidarları 0,1-0,5 cm. ve ağız çapları 1,7-9 cm. arasında değişen bu eserler farklı form özelliklerine sahip olmaları nedeniyle prizmal gövdeli, kulplu ve kulpsuz olmak üzere üç ana başlık altında ele alınmıştır. Bunlar da kendi içinde ağız, gövde ve kulp özelliklerine göre alt başlıklara ayrılmıştır.

Research paper thumbnail of Doğu Karadeni̇z’De Anti̇k Bi̇r Yerleşi̇m: Areti̇as/Khalkeri̇ti̇s Adasi (Gi̇resun Adasi)

Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 2018

tekrar başlanmıştır. Bu süreç içerisinde yürütülen çalışmalarda birçok mimari yapı kalıntısı tesp... more tekrar başlanmıştır. Bu süreç içerisinde yürütülen çalışmalarda birçok mimari yapı kalıntısı tespit edilmiş olmakla birlikte kazılar; Şapel ve Pitoslu Alan olmak üzere üç farklı bölgede sürdürülmüştür. Kazılar sonucu elde edilen seramik buluntuları, yüzeyde görülen yoğun Ortaçağ buluntularının aksine adanın tarihinin Klasik dönemlere kadar uzandığını ortaya koymaktadır.

Research paper thumbnail of Si̇nop Müzesi̇ Erken Bi̇zans Dönemi̇ Cam Kandi̇lleri̇

Journal Of History School, 2018

Öz Çalışma kapsamında Sinop Müzesi envanterinde yer alan 28 adet cam kandil değerlendirmeye alınm... more Öz Çalışma kapsamında Sinop Müzesi envanterinde yer alan 28 adet cam kandil değerlendirmeye alınmıştır. 1 Yüzey buluntusu olarak envantere alınmış olan eserler, Karadeniz'de balıkçılar tarafından bir amphora içinde bulunmuştur. Çalışma için bu eser gurubunun seçilmiş olmasının temel nedeni, birçok müzenin envanterinde bulunan bu eserlerin, müze kayıtlarında bardak, kadeh veya silindirik kap gibi çok farklı şekillerde ve çoğunlukla yanlış bir şekilde tanımlanmış olmasıdır. Bunun en büyük sebeplerinden biri, Bizans Dönemine ait camlarla ilgili çalışmalarda ele geçen buluntuların çoğunlukla sağlam olarak ele geçmemiş olması ve işlevleriyle ilgili yorumların yetersizliğidir. Bunun sonucunda birçok yayında aynı form ve işlevdeki eserler farklı isimlerle karşımıza çıkmaktadır. Bunlar beraberinde tarihlendirme sorununu da ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmayla bu tip cam eserlerin doğru bir şekilde tanımlanmasına katkı sağlanması hedeflenmiştir. Eserlerin arkeometrik çalışması yapılmamış olup, yöntem olarak tipolojik karşılaştırma yoluna gidilmiş ve benzer örneklerden yola çıkılarak dönemleri saptanmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Bolu Müzesi̇’Nden Bi̇r Grup Roma Dönemi̇ Kori̇nth Başliği

Dergi Karadeniz, 2019

Klasik dönemde ortaya çıkan korinth başlığı Roma İmparatorluğu'nda oldukça sevilmiş ve yoğun olar... more Klasik dönemde ortaya çıkan korinth başlığı Roma İmparatorluğu'nda oldukça sevilmiş ve yoğun olarak kullanım görmüştür. Bu çalışmada Roma İmparatorluğu yapılarının tasarımları, kullanılan yöntemler, kentteki mimari düzenlemeler, kamu yapıları ve işlevleri esas alınarak; Roma dönemine ait Bityhnion sikkeleri üzerindeki betimlemelerden de yola çıkarak, kentte var oldukları anlaşılan, korinth düzenindeki sütunlu yapılara ait olması gereken başlıkları kapsamaktadır. İmparatorlukta Hadrian dönemiyle Anadolu'da yoğun olarak yaşanan imarlaşma hareketleri, Severuslar döneminde de devam etmiş ve bu imarlaşma hareketleri Bithynion kentinde de gözlemlenmiştir. Kent özellikle Hadrian döneminde Antinoos'un doğduğu yer olması nedeniyle ayrıcalıklara sahip olmuş ve mimari yapılaşmanın daha da yoğunlaştığı görülmüştür. Bolu Müzesi envanterinde bulunan korinth başlıkları da bu yapılaşmanın en önemli kanıtlarından biridir. Yapılan kazı ve araştırmalar sonucu, Bolu kentindeki pek çok mimari yapıdan elde edilen korinth başlıklarından, müzeye getirilmiş olanları, araştırmanın esas konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmayla söz konusu yapılarda süsleme ögesi ve taşıyıcı eleman olarak işlev görmüş korinth başlıklarını, stil özellikleriyle ele alıp lokalizasyon sorununun çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda kentin Roma İmparatorluk dönemindeki sosyo-ekonomik yapısı, siyasi ve dini değerleri de dikkate alınarak çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmalar sonucunda korinth başlıklarının; stil gelişimleri ve kompozisyonları içerisinde birçok farklı dönem özelliklerini gösterdiği tespit edilmiş ve bu kapsamda üç tip altında gruplandırılan başlıklar, dönemsel gelişimlerine göre ayrılmıştır.

Research paper thumbnail of Kita Yunani̇stan Erken Demi̇r Çaği Apsi̇dal Yapilari

Journal of International Social Research, 2019

Öz M.Ö. 1200'lerin Ege dünyasında, deniz kavimleri göçü olarak adlandırılan bir göç dalgası yaşan... more Öz M.Ö. 1200'lerin Ege dünyasında, deniz kavimleri göçü olarak adlandırılan bir göç dalgası yaşanmış olup, günümüzde hala bu göç dalgasının neden ve nasıl gerçekleştirdiği bilinmemektedir. Genel olarak Doğu Avrupa'dan meydana geldiği düşünülen bu göçlerin, ekonomik ve nüfus artışından meydana geldiği iddia edilmekle birlikte dönem, Miken Uygarlığının yıkılışından sonra gerçekleşen, kültürel boşluk dönemi olarak da algılanmaktadır. Ancak son yıllarda ortaya çıkarılan arkeolojik buluntular sayesinde, Miken Uygarlığının sonrasında kendine has özellikleri bulunan bir dönem olduğu anlaşılmaktadır. Erken Demir çağında görülen bu kültürel değişimin, özellikle Kıta Yunanistan'da yaşayan toplumların yaşayışlarını derinden etkilediği görülmektedir. Bu değişim, daha çok mimari yapılarda karşımıza çıkmaktadır. Kıta Yunanistan'da erken Helladik dönemlerden beri, kültürel değişim dönemlerinde karşımıza çıkan apsidal planlı yapıların, bu dönemde de popüler olarak yapıldığı görülmektedir.

Research paper thumbnail of Si̇nop Müzesi̇ Helleni̇sti̇k Ve Roma Dönemi̇ Mezar Stelleri̇

Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

Doğu-İon Sanatı'nın Geç Arkaik dönem eserleri üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki Arkai... more Doğu-İon Sanatı'nın Geç Arkaik dönem eserleri üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki Arkaik dönem içinde bütün doğu Grek bölgelerinde geçerli bir dönem stili bulunsa da farklı sanat merkezlerinde bölgesel özellikler açık bir şekilde görülmektedir. Bununla birlikte Anadolu'da Geç Arkaik dönemde İon heykeltıraşlık okullarının etkisi açık bir şekilde görülür. Doğu-Grek Anadolu kültür çevresinin merkezi konumdaki Milet şehrinin Persler tarafından tahrip edilmesi İon Sanatı'nın da sonunu getirmiştir. Buna karşın Milet kaynaklı heykeltraşlık okulları Doğu-Grek dünyasının Propontis, Thasos, Trakya, Makedonya ve Pontus gibi kuzey alanlarında varlığını sürdürmüştür. Sinop stelleri İon heykeltıraşlık okullarının etkisinin çok açık bir şekilde görüldüğü örnekler olup Atika'daki mezar steli geleneğinin aynı zamanda Anadolu'daki Grek bölgelerinde, özellikle Milet kolonisi olan Sinop varlığını devam ettirdiğinin en önemli kanıtlardır. Çalışmaya konu olan stellerde bu etkilerin en iyi şekilde izlendiği örneklerden biridir. Bu kapsamda steller benzerleriyle karşılaştırılarak, üzerindeki figürlerin stilistik ve tipolojik incelemelerinden yola çıkarak, tarihlendirmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of A Group of Glass Vessels From Aydın Museum

ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD)

Glass has functioned as an important raw material since the day it was discovered. Glass, which w... more Glass has functioned as an important raw material since the day it was discovered. Glass, which was a commodity used mostly by the wealthy class to show off at the beginning, has become appealing to all segments of the society with the development of different manufacture techniques and the acceleration of manufacture. Glass containers, especially in different container forms such as bowls, glasses and bottles, have become an important part of social life and have been used extensively. There are also many glass vessels in the inventory of Aydın Museum. Despite the fact that the vessels discussed in this study were brought to the museum through purchase, donation or confiscation, they were mostly found intact, suggesting that the vessels are grave finds. A general evaluation of the vessels in question has not been made before and has not been brought to the literature. Evaluation of vessels is very important in terms of determining both the period in which they were used and in whic...

Research paper thumbnail of Samsun Arkeoloji̇ Müzesi̇’Nden Bi̇r Grup Cam Kase

Karadeniz İncelemeleri Dergisi

Samsun Müzesi'nde, kurtarma kazısı, müsadere ve satın alma yoluyla müze envanterine kazandırılmıĢ... more Samsun Müzesi'nde, kurtarma kazısı, müsadere ve satın alma yoluyla müze envanterine kazandırılmıĢ 10 adet cam kase bulunmaktadır. Bunlar genel olarak kalıba döküm ve serbest üfleme teknikleriyle üretilmiĢtir. Form özellikleri kapsamında bitkisel motif-oluk bezemeli, konik ve yarı küresel olmak üzere üç tiptedir. Bezemesiz iki eser dıĢında tamamı yiv ya da oluk bezemelerle süslenmiĢtir. Bunlardan kurtarma kazısı sırasında in-situ durumunda bulunmuĢ iki adet bitkisel motif-oluk bezemeli kâse diğerlerinden bezeme tekniği ile ayrılmaktadır. Söz konusu buluntuların teknik özellikleri incelendiğinde, eserler kalıba döküm tekniğiyle üretilmiĢ ve bir alet yardımıyla ĢekillendirilmiĢ olup, bu tip camlar MÖ 6. yüzyılda Pers Ġmparatorluğu'nun kurulmasıyla birlikte baĢlayan metale öykünme geleneğinin bir anlamda devamı niteliğinde olan lüks cam kaplardandır. Hellenistik Dönem'de Ġskenderiye, Kıbrıs, Suriye ve Rhodos gibi önemli cam üretim merkezlerinde görülen bu tip cam eserlerin seramik örnekleri de görülmektedir. Söz konusu eserlerin Amisos'da bulunan bir yer altı oyma oda mezarında ölü hediyesi olarak in-situ durumunda bulunması oldukça önemlidir. Diğer eserler satın alma ya da müsadere yoluyla müzeye kazandırılmıĢ olsa da genel anlamda Roma Dönemi tipik örneklerindendir. Hellenistik dönem örneklerinden form, bezeme ve üretim tekniği açısından farklı olmaları da dönem özelliğinden kaynaklanmalıdır. Amisos ya da yakın çevresinde cam üretimine dair herhangi bir bulguya henüz rastlanmamıĢtır. Ancak bölgedeki cam eser yoğunluğu dikkate alındığında henüz keĢfedilmeyi bekleyen bir cam üretim merkezinin var olduğunu düĢünmek yanlıĢ olmayacaktır.

Research paper thumbnail of Samsun Müzesi̇’Nden Bi̇r Grup Amphora

Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 2021

Bu makale etik kurul izni ve/veya yasal/özel izin alınmasını gerektirmemektedir.

Research paper thumbnail of A Group of Glass Bracelets from Samsun Museum

Settlements and Necropoleis of the Black Sea and its Hinterland in Antiquity, 2019

Ancient glass functioned as a significant raw material. Initially for the upper classes, glass wa... more Ancient glass functioned as a significant raw material. Initially for the upper classes, glass was used for display; it became an industrial material with the development of different forming techniques, and with the acceleration of production it came to be used by people from every segment of society. In particular, glassware, which appeared in different vessel forms such as plates, cups and bottles, was used extensively for the formation of ornamental items. The use of glass in making bracelets for women has been seen since the beginning of the 2nd millennium BC. With the development of glass-forming techniques, these bracelets, which were produced in different colours and types, became an indispensable part of society, due to an increase in production since the Roman period, and they were used intensely used in the following periods since they were like precious stones. Within the scope of this study, a group of glass bracelets in Samsun Museum has been examined and dated with consideration to their forms and technical specifications.

Research paper thumbnail of Результаты использования гибридной технологии в лечении аневризм дуги и нисходящей аорты

Research paper thumbnail of Giresun Müzesi’nde Bulunan Pişmiş Toprak Kandiller

Bu calismada Giresun Muzesi envanterinde bulunan musadere (el koyma) veya devir yoluyla muzeye ka... more Bu calismada Giresun Muzesi envanterinde bulunan musadere (el koyma) veya devir yoluyla muzeye kazandirilmis 14 adet pismis toprak kandil degerlendirmeye alinmistir. Hellenistik ve Roma donemleri olmak uzere iki gruba ayrilan kandiller, kendi icinde de ayri tipler altinda gruplandirilmistir. Bu kapsamda Hellenistik doneme tarihlenenler alti tipe ayrilirken, Roma donemine tarihlenenler dort tip altinda incelenmistir. Buluntu yerleri belli olmayan kandiller lokalize edilemedigi icin bulundugu tabakaya gore degil, mevcut kandil kataloglarinda bulunan benzerleriyle karsilastirma yoluyla tarihlendirilmeye calisilmistir. Calisma soncunda kandillerin 7’si Hellenistik doneme, 7si’de Roma donemine tarihlenmistir. Elde edilen bu veriler benzer kandillerin form, hamur ve astar ozelliklerinin karsilastirilmasi sonucu elde edilmistir. Bolgede Giresun Adasi’nda yurutulen kazilar disinda herhangi bir kazi yurutulmemistir. Gunumuze ulasan kalintilarin Ortacag’a tarihlendigi Giresun Adasi’nda yurutt...

Research paper thumbnail of Antalya Müzesi’nden Bir Grup Kandil Üzerine Gözlemler

Tarihin tum donemlerinde aydinlatma; gunluk yasamin vazgecilmez bir unsuru olmustur. Bunun sonucu... more Tarihin tum donemlerinde aydinlatma; gunluk yasamin vazgecilmez bir unsuru olmustur. Bunun sonucunda, aydinlatma gereksinimini karsilamaya yonelik olarak da farkli cozum yollari aranmistir. Insanoglu atesi bulduktan sonra, onu kontrol altina alip tasiyabilmek icin de farkli arac gerecler olusturmustur. Bu araclarin en basinda ise suphesiz kucuk ve tasinabilir olmalarindan dolayi kandiller yer alir. Tas, pismis toprak ve metalden yapilmis olan bu kandiller, caglar boyunca aydinlatma, adak esyasi ve mezar hediyesi olarak kullanilmis gereclerdir. Bunlarin yapim tekniklerinin, bicim ve bezemelerinin incelenmesi ait olduklari toplumun, sanatini, teknolojik ve sosyo-ekonomik yapisini anlamamiz icin onemli enstrumanlardir. Bu calismayla Antalya Muzesi envanterinde bulunan bir grup kandil degerlendirmeye alinmistir. Farkli yollarla muzeye ulasmis olan bu eserler tasniflenip, tiplerine ayrilmis ve gerekli tarihlendirmeler yapilarak katalog calismasi olusturulmustur.

Research paper thumbnail of Workshop “Kültürel Mi̇ras Bağlaminda Arkeoloji̇ Ve Sanat Tari̇hi̇ni̇n Yeri̇” / Workshop “Place of Archeology and Art History in the Context of Cultural Heritage”

Ondokuz Mayis Universitesi, Fen-Edebiyat Fakultesi, Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. ... more Ondokuz Mayis Universitesi, Fen-Edebiyat Fakultesi, Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. Davut Yigitpasa ve Sanat Tarihi Bolumu Ogretim Uyesi Yrd. Doc. Dr. N. Tuba Yigitpasa’nin birlikte duzenledigi “Kulturel Miras Baglaminda Arkeoloji ve Sanat Tarihinin Yeri” adli Workshop 30 Aralik 2016 tarihinde Arkeoloji Bolumu Seminer Salonu’nda gerceklestirildi. Atolye calismasina Arkeoloji, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Cografya, Tarih ve Turk El Sanatlari Bolumu’nden 12 Ogretim Uyesi, 2 Ogretim Gorevlisi, 1 Doktora ve 10 Yuksek Lisans Ogrencisi katildi.

Research paper thumbnail of Bemerkungen zu einer Gruppe von Grabstelen aus dem Museum von Sinop

Studies conducted on late Archaic artefacts of the Eastern-Ionian art show that even though there... more Studies conducted on late Archaic artefacts of the Eastern-Ionian art show that even though there is a valid period style throughout all regions of East Greece in the Archaic period, regional characteristics are clearly seen in different centres of art. Nevertheless, the impact of the Ionian sculpture schools from the late Archaic period in Anatolia is clearly observed. The destruction by the Persians of the city of Miletus, which held a central position in the cultural circle of East Greece/Anatolia, also ended Ionian art. Nonetheless, Miletus-based sculpture schools survived in the northern regions of the East Greek world such as the Propontis, Thasos, Thrace, Macedonia and the Pontus. Sinopean stelai, which were covered in this study, are examples where influence of the Ionian sculpture schools is clearly seen and they are also the most significant evidence that gravestone tradition of Attica also survived in the Greek regions of Anatolia that were colonies of Miletus, particularly in Sinope. The stelai that are the subject of this study are examples on which these impacts could be followed most clearly. In this context, the aim of this study is to date the stelai by comparing them with similar ones and based on stylistic and typological examination of the figures on them.

Research paper thumbnail of Neoklaudi̇opoli̇s’Ten Bi̇r Grup Roma Serami̇ği̇

Bu calisma kapsaminda Orta Karadeniz Bolgesi’nde yer alan Vezirkopru’de bu gune kadar calisilmami... more Bu calisma kapsaminda Orta Karadeniz Bolgesi’nde yer alan Vezirkopru’de bu gune kadar calisilmamis olan Roma Donemi seramikleri dikkatle incelenerek, arastirilip siniflandirilarak bu makalede degerlendirilmistir. Yapilan yuzey arastirmasinda tespit edilen 12 yerlesim yerinden 7’sinden toplanan farkli formlardaki seramikler incelenmis olup toplam alti farkli form veren bu seramikler; tabaklar, kaseler, amphora, testi, unguentarium ve kaba mutfak mallari olarak ayrilip siniflandirilmistir. Bu veriler Vezirkopru-Neoklaudiopolis Antik Kenti’nin Roma Donemi’nin erken donemden gec doneme kadar varligini gostermektedir. Tespit edilen Erken ve Gec Roma Donemi seramiklerinin, bolgenin Roma Donemi boyunca iskân suresine ve yogunluguna dair bilgiler saglayacagi dusunulmektedir. Fakat malzemelerin yuzey uzerinden ele gecmesine bagli olarak stratigrafik bir degerlendirme mumkun olmamistir. Bunun sonucunda malzeme tarihlendirilmesinde daha cok analoji calismasindan ve tipolojik gelisimden yararla...

Research paper thumbnail of Gi̇ri̇t-Mi̇nos Ve Mi̇ken Sanatinda Sfenks

Girit-Minos kulturu M.O. 3. binin baslarinda veya diger bazi arastirmacilara gore, ortalarinda so... more Girit-Minos kulturu M.O. 3. binin baslarinda veya diger bazi arastirmacilara gore, ortalarinda son bulan Neolitik Cag ile baslar. En eski muhurler M.O. 2600- 2000 yillari arasinda ortaya cikmistir. Girit-Minos kulturunun doruk noktasina ulastigi donem ise M.O. 1600 yillaridir. Girit-Minos sanatinda Sfenks ise ilk olarak saraylar donemi olarak kabul edilen cagin OM II (M.O. 2000-1700) doneminde ortaya cikmistir. Sfenks’in bu donemde ortaya cikmasinin sebebi olarak bu surecte Misir ve Suriye ile yapilan ticari iliskiler gosterilmektedir. Giritliler bu ticari iliskilerinin sonucunda Sfenks’i, Misir ve Suriye’den almislar ve benimsemislerdir. Ancak Girit-Minos sanatinda Misir ve Suriye etkileriyle ortaya cikan Sfenks belirli bir yapi ortaya koymazken, Miken sanatina gelindiginde oturmus yapisi ve kendine has ozellikleriyle Miken Sfenks’i diyebilecegimiz noktaya gelinmis ve Girit Miken Sfenks tipi ortaya cikmistir.

Research paper thumbnail of Thoughts on a Grave Stele From the Classical Period in Samsun Museum

Belleten, 2015

Most of the grave steles observed in Greek art, even though they demonstrate specific typological... more Most of the grave steles observed in Greek art, even though they demonstrate specific typological characteristics depending on the region and the era, continue the tradition of Attica grave stele. Moreover, the impact of Ion sculpture schools is also observed clearly in Anatolia. The stele that is the subject of this study is one of the examples on which these impacts could be followed most clearly. In this context, the aim of this study is to date the stele by comparing it to the similar ones and based on the stylistic and typological examination of the figures on it.

Research paper thumbnail of Neoklaudiopolis Antik Kenti ve Territoryumu 2018 Yüzey Araştırması ve Envanter Çalışmaları

History Studies International Journal of History, 2020

Vezirköprü İlçesinin tarihini araştırmak, İlçedeki arkeolojik kültür varlıklarını tespit etmek ve... more Vezirköprü İlçesinin tarihini araştırmak, İlçedeki arkeolojik kültür varlıklarını tespit etmek ve Neoklaudiopolis Antik Kenti'nin lokalizasyonunu ve çevresiyle olan ilişkilerini ortaya koyabilmek amacıyla planlanan çalışmaların 2019 sezonunda Vezirköprü'nün kuzey ve batısındaki 45 mahalle değerlendirme kapsamına alınmıştır. Bu çalışmalar sırasında, tescilli olanlarla birlikte, 8 kale ve 1 kule, 6 sarnıç, 14 yamaç yerleşimi, 6 höyük, 1 mağara, 8 tümülüs, 2 dini yapı, 32 taş sandık mezar, 3 kaya oygu mezar, 7 taş örgü mezar, 13 lahit teknesi ve kapağı, 11 mezar steli, 3 kaya mezarı, 7 nekropol, 2 kiremit mezar nekropolü, çok sayıda pres denge ağırlığı, işlik, sütun, sütun başlığı ve altlığı, lahit, mimari yapı elamanı, mimari blok, vaftiz teknesi, sunak, aquadukt mimari parça, İon kymationu, tavan kaseti, geison parçası, mezar stelleri ve mil taşları ayrıntılı bir şekilde araştırılarak kayıt altına alınmıştır. Buluntular ve merkezler; mimari, seramik ve çağdaş yerleşimlerin karşılaştırılması sonucu tarihlendirilme yoluna gidilmiştir.

Research paper thumbnail of Ami̇sos Tan Boğa Başi Formunda Bi̇r Kandi̇l Ve Kandelabrum

Journal of International Social Research, 2018

Pişmiş toprak kandiller üzerine birçok çalışma yapılmış olmasına karşın metal kandiller üzerinde ... more Pişmiş toprak kandiller üzerine birçok çalışma yapılmış olmasına karşın metal kandiller üzerinde çok fazla çalışmanın yapılamamış olduğu, yapılan çalışmaların ise özelikle Bizans Dönemi kandilleri üzerinde yoğunlaştığı bilinmektedir. Bunun en büyük sebeplerinin başında, metal kandillerin tekrar eritilip kullanabilir özelliklere sahip olmalarından dolayı günümüze çok fazla ulaşamamış olması gelir. Günümüze kadar yapılmış çalışmalara konu olan kandiller ise, daha çok özel müze ve koleksiyonlarda yer alan ve çoğunlukla satın alma yoluyla ele geçtiği için buluntu yeri belli olmayan kandillerden oluşur. Bu noktada çalışmaya konu olan boğa başı formundaki kandilin ve kandelabrumun buluntu yerinin belli olması, benzer örneklerin tarihlenmesinde oldukça önem taşımaktadır. Ayrıca bronz kandillerin büyük ölçüde pişmiş toprak kandillerin tipolojik özelliklerini devam ettirirken, çalışmaya konu olan kandilin benzerine çok fazla rastlanmayan ünik bir forma sahip olması, bu çalışmanın önemini daha da arttırmaktadır. Bu eserlerin Amisos antik kentinin Roma dönemi nekropolu olarak tanımlanan yerde bulunmuş olması ise, kentin bu dönemde de varlığını devam ettirdiğinin en önemli kanıtları olarak ortaya çıkmaktadır. Amisos antik kentine ait günümüze mimari anlamda çok fazla kalıntının ulaşmamış olması, o dönemin sanat anlayışını sosyo-ekonomik yapısını anlamamız açısından, bu tür küçük buluntular daha da büyük bir anlam ifade etmektedir. Bölgede gerçekleştirilen kazıların Müze kurtarma kazısı şeklinde yürütülmesi, çıkan malzemelerin bir bütün olarak değerlendirilmesine olanak tanımamaktadır. Bu kapsamda ileriki yıllarda bölgede yürütülecek kazıların sistemli bir şekilde yürütülmesi ve ele geçen buluntuların tipolojik olarak değerlendirilmesinin yanı sıra metalürjik analizlerine de imkan tanıyacak ve bölgedeki atölyelerin varlığını ve etkileşimlerini anlamamıza imkan verecektir.

Research paper thumbnail of A Group of Glass Bottles from the Collection of Samsun Museum

Türkiye Bilimler Akademisi Kültür Envanteri Dergisi, 2019

Samsun Müzesi'nde, müsadere, satın alma, hibe, define kazısı ve temel hafriyat kazıları yoluyla m... more Samsun Müzesi'nde, müsadere, satın alma, hibe, define kazısı ve temel hafriyat kazıları yoluyla müze envanterine kazandırılmış 46 adet şişe bulunmaktadır. Söz konusu eserler serbest üfleme ya da kalıba üfleme tekniğiyle üretilmiş ve bir alet yardımıyla şekillendirilmiştir. Bazı örneklere, kaburga, oluk veya yiv bezeme ve cam ipliği kullanılarak görsellik kazandırılmıştır. Eserlerin çoğu yeşilin farklı tonlarında olup, mavi, krem, turkuaz ve kahve renklerinin farklı tonlarına sahip örnekler de görülmektedir. Yükseklikleri 6,7-22,3 cm., cidarları 0,1-0,5 cm. ve ağız çapları 1,7-9 cm. arasında değişen bu eserler farklı form özelliklerine sahip olmaları nedeniyle prizmal gövdeli, kulplu ve kulpsuz olmak üzere üç ana başlık altında ele alınmıştır. Bunlar da kendi içinde ağız, gövde ve kulp özelliklerine göre alt başlıklara ayrılmıştır.

Research paper thumbnail of Doğu Karadeni̇z’De Anti̇k Bi̇r Yerleşi̇m: Areti̇as/Khalkeri̇ti̇s Adasi (Gi̇resun Adasi)

Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 2018

tekrar başlanmıştır. Bu süreç içerisinde yürütülen çalışmalarda birçok mimari yapı kalıntısı tesp... more tekrar başlanmıştır. Bu süreç içerisinde yürütülen çalışmalarda birçok mimari yapı kalıntısı tespit edilmiş olmakla birlikte kazılar; Şapel ve Pitoslu Alan olmak üzere üç farklı bölgede sürdürülmüştür. Kazılar sonucu elde edilen seramik buluntuları, yüzeyde görülen yoğun Ortaçağ buluntularının aksine adanın tarihinin Klasik dönemlere kadar uzandığını ortaya koymaktadır.

Research paper thumbnail of Si̇nop Müzesi̇ Erken Bi̇zans Dönemi̇ Cam Kandi̇lleri̇

Journal Of History School, 2018

Öz Çalışma kapsamında Sinop Müzesi envanterinde yer alan 28 adet cam kandil değerlendirmeye alınm... more Öz Çalışma kapsamında Sinop Müzesi envanterinde yer alan 28 adet cam kandil değerlendirmeye alınmıştır. 1 Yüzey buluntusu olarak envantere alınmış olan eserler, Karadeniz'de balıkçılar tarafından bir amphora içinde bulunmuştur. Çalışma için bu eser gurubunun seçilmiş olmasının temel nedeni, birçok müzenin envanterinde bulunan bu eserlerin, müze kayıtlarında bardak, kadeh veya silindirik kap gibi çok farklı şekillerde ve çoğunlukla yanlış bir şekilde tanımlanmış olmasıdır. Bunun en büyük sebeplerinden biri, Bizans Dönemine ait camlarla ilgili çalışmalarda ele geçen buluntuların çoğunlukla sağlam olarak ele geçmemiş olması ve işlevleriyle ilgili yorumların yetersizliğidir. Bunun sonucunda birçok yayında aynı form ve işlevdeki eserler farklı isimlerle karşımıza çıkmaktadır. Bunlar beraberinde tarihlendirme sorununu da ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmayla bu tip cam eserlerin doğru bir şekilde tanımlanmasına katkı sağlanması hedeflenmiştir. Eserlerin arkeometrik çalışması yapılmamış olup, yöntem olarak tipolojik karşılaştırma yoluna gidilmiş ve benzer örneklerden yola çıkılarak dönemleri saptanmaya çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Bolu Müzesi̇’Nden Bi̇r Grup Roma Dönemi̇ Kori̇nth Başliği

Dergi Karadeniz, 2019

Klasik dönemde ortaya çıkan korinth başlığı Roma İmparatorluğu'nda oldukça sevilmiş ve yoğun olar... more Klasik dönemde ortaya çıkan korinth başlığı Roma İmparatorluğu'nda oldukça sevilmiş ve yoğun olarak kullanım görmüştür. Bu çalışmada Roma İmparatorluğu yapılarının tasarımları, kullanılan yöntemler, kentteki mimari düzenlemeler, kamu yapıları ve işlevleri esas alınarak; Roma dönemine ait Bityhnion sikkeleri üzerindeki betimlemelerden de yola çıkarak, kentte var oldukları anlaşılan, korinth düzenindeki sütunlu yapılara ait olması gereken başlıkları kapsamaktadır. İmparatorlukta Hadrian dönemiyle Anadolu'da yoğun olarak yaşanan imarlaşma hareketleri, Severuslar döneminde de devam etmiş ve bu imarlaşma hareketleri Bithynion kentinde de gözlemlenmiştir. Kent özellikle Hadrian döneminde Antinoos'un doğduğu yer olması nedeniyle ayrıcalıklara sahip olmuş ve mimari yapılaşmanın daha da yoğunlaştığı görülmüştür. Bolu Müzesi envanterinde bulunan korinth başlıkları da bu yapılaşmanın en önemli kanıtlarından biridir. Yapılan kazı ve araştırmalar sonucu, Bolu kentindeki pek çok mimari yapıdan elde edilen korinth başlıklarından, müzeye getirilmiş olanları, araştırmanın esas konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmayla söz konusu yapılarda süsleme ögesi ve taşıyıcı eleman olarak işlev görmüş korinth başlıklarını, stil özellikleriyle ele alıp lokalizasyon sorununun çözümlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda kentin Roma İmparatorluk dönemindeki sosyo-ekonomik yapısı, siyasi ve dini değerleri de dikkate alınarak çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmalar sonucunda korinth başlıklarının; stil gelişimleri ve kompozisyonları içerisinde birçok farklı dönem özelliklerini gösterdiği tespit edilmiş ve bu kapsamda üç tip altında gruplandırılan başlıklar, dönemsel gelişimlerine göre ayrılmıştır.

Research paper thumbnail of Kita Yunani̇stan Erken Demi̇r Çaği Apsi̇dal Yapilari

Journal of International Social Research, 2019

Öz M.Ö. 1200'lerin Ege dünyasında, deniz kavimleri göçü olarak adlandırılan bir göç dalgası yaşan... more Öz M.Ö. 1200'lerin Ege dünyasında, deniz kavimleri göçü olarak adlandırılan bir göç dalgası yaşanmış olup, günümüzde hala bu göç dalgasının neden ve nasıl gerçekleştirdiği bilinmemektedir. Genel olarak Doğu Avrupa'dan meydana geldiği düşünülen bu göçlerin, ekonomik ve nüfus artışından meydana geldiği iddia edilmekle birlikte dönem, Miken Uygarlığının yıkılışından sonra gerçekleşen, kültürel boşluk dönemi olarak da algılanmaktadır. Ancak son yıllarda ortaya çıkarılan arkeolojik buluntular sayesinde, Miken Uygarlığının sonrasında kendine has özellikleri bulunan bir dönem olduğu anlaşılmaktadır. Erken Demir çağında görülen bu kültürel değişimin, özellikle Kıta Yunanistan'da yaşayan toplumların yaşayışlarını derinden etkilediği görülmektedir. Bu değişim, daha çok mimari yapılarda karşımıza çıkmaktadır. Kıta Yunanistan'da erken Helladik dönemlerden beri, kültürel değişim dönemlerinde karşımıza çıkan apsidal planlı yapıların, bu dönemde de popüler olarak yapıldığı görülmektedir.

Research paper thumbnail of Si̇nop Müzesi̇ Helleni̇sti̇k Ve Roma Dönemi̇ Mezar Stelleri̇

Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

Doğu-İon Sanatı'nın Geç Arkaik dönem eserleri üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki Arkai... more Doğu-İon Sanatı'nın Geç Arkaik dönem eserleri üzerinde yapılan çalışmalar göstermektedir ki Arkaik dönem içinde bütün doğu Grek bölgelerinde geçerli bir dönem stili bulunsa da farklı sanat merkezlerinde bölgesel özellikler açık bir şekilde görülmektedir. Bununla birlikte Anadolu'da Geç Arkaik dönemde İon heykeltıraşlık okullarının etkisi açık bir şekilde görülür. Doğu-Grek Anadolu kültür çevresinin merkezi konumdaki Milet şehrinin Persler tarafından tahrip edilmesi İon Sanatı'nın da sonunu getirmiştir. Buna karşın Milet kaynaklı heykeltraşlık okulları Doğu-Grek dünyasının Propontis, Thasos, Trakya, Makedonya ve Pontus gibi kuzey alanlarında varlığını sürdürmüştür. Sinop stelleri İon heykeltıraşlık okullarının etkisinin çok açık bir şekilde görüldüğü örnekler olup Atika'daki mezar steli geleneğinin aynı zamanda Anadolu'daki Grek bölgelerinde, özellikle Milet kolonisi olan Sinop varlığını devam ettirdiğinin en önemli kanıtlardır. Çalışmaya konu olan stellerde bu etkilerin en iyi şekilde izlendiği örneklerden biridir. Bu kapsamda steller benzerleriyle karşılaştırılarak, üzerindeki figürlerin stilistik ve tipolojik incelemelerinden yola çıkarak, tarihlendirmeye çalışılmıştır.