Osman Akandere - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Osman Akandere

Research paper thumbnail of Mondros Görüşmeleri̇nde Bi̇r Arabulucu: İngi̇li̇z Generali̇ Townshend’İn Mondros Görüşmeleri̇ Öncesi̇ Üstlendi̇ği̇ Arabuluculuk Rolü

Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, Sep 14, 2020

Research paper thumbnail of 1946 Genel Seçi̇mleri̇ Ve Sonuçlari Üzeri̇nde İkti̇dar Ve Muhalefet Parti̇leri̇ Arasinda Yapilan Tartişmalar I

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, 2010

1946 secimleri oncesinde ve secimlerin yapilmasi sirasinda CHP’ye en fazla destek devlet kademele... more 1946 secimleri oncesinde ve secimlerin yapilmasi sirasinda CHP’ye en fazla destek devlet kademelerinde gorev alan amir ve memurlardan gelmistir. “Acik oy, gizli tasnif” ilkesinin benimsenmesi, bu destegin ana sebeplerinden birisi olarak gorulebilir. Cunku “acik oy, gizli tasnif” gibi demokratik olmayan esaslari bunyesinde barindiran secim kanunu, secimlerde hile ve yolsuzluk yapilmasina da imkân verir bir durumdadir ve bu sistem millet iradesinin ozgurce tecelli etmesinin onunde onemli bir engeldir. Buna CHP teskilati ve secim komisyonlarinda gorev alan bazi kimselerin isguzarligi da eklenince secimlerin guvenligi, guvenilirligi ve oylarin masuniyetine golge dusmustur. Boyle bir ortamda yapilan secimlerde Turk toplumu; iradesine konulmak istenen ipotege, ilk gunden itibaren demokratik olculer icerisinde tepkisini gostermistir. Fakat bu tepkiler, 1946 genel secimlerinin demokrasi tarihimize “hileli” ya da “saibeli” secimler olarak gecmesini onleyememis, nihayetinde her daim tartisilan bir secim olarak karsimizda durmustur. Calismamizin kapsamli olmasi ve toplamda 43 sayfayi bulmasi nedeniyle bu calismamizi iki ayri kisimda vermek mecburiyeti hasil olmustur. Bu nedenle Sayi: 75’de yer alan 1. Kisimda; Cumhuriyetin Ilanindan 1946 Secimlerine Kadar Turk Demokrasisi, 1946 Secimlerine Kadar Iktidar - Muhalefet iliskileri, 1946 Secimleri Oncesi Partilerin Secim Propagandalari ele alinmisti. Calismamizin bu kisminda ise; 1946 Secimlerinde partilerin Adaylari, 1946 Secimlerinin Yapilmasi, Secim Sonuclarina Iliskin Yapilan Tartismalar ele alinacaktir.

Research paper thumbnail of Mustafa Kemal Paşanin Mi̇llãž Mücadele Lehi̇ne Kamuoyu Oluşturma Çabalari: Bazi İstanbul Gazeteleri̇ Muhabi̇rleri̇yle Yaptiği Mülkat Ve Verdi̇ği̇ Demeçler

DergiPark (Istanbul University), May 12, 2014

Research paper thumbnail of Atatürk’ün Konya’yı İkinci Defa Teşrifleri (1-4 Nisan 1922)

DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 1999

Research paper thumbnail of 3 Numaralı Konya İstiklal Mahkemesi'nin Konya İsyanı" ile İlgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na Sunduğu Raporu

Research paper thumbnail of 1923 Yılı Ortalarında Uluslar Arası Kızılhaç Komi̇tesi̇nce Görevlendi̇ri̇len Heyeti̇n Anadolu’daki̇ Tefti̇ş Gezi̇leri̇ Ve Hazırladıkları Rapor

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Jul 1, 2002

'de işgalci devletlere ve onlarla işbirli ği içerisinde olan Ermeni ve Rumlara karşı doğu, güney ... more 'de işgalci devletlere ve onlarla işbirli ği içerisinde olan Ermeni ve Rumlara karşı doğu, güney ve batı cephele rinde savaşmak durumunda kalmıştı. Bütün bu cephelerde savaşan taraf ların askerleri karşılıklı olarak esir alınmıştı.

Research paper thumbnail of Enver Paşa'nın Avrupa Cephelerine Türk Birliklerini Gönderme Kararına Alman Komutanlarının Yaklaşımları

Atatürk yolu, Dec 25, 2020

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'nda birlikte savaştığı müttefiklerine yardım amaçlı olmak üz... more Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'nda birlikte savaştığı müttefiklerine yardım amaçlı olmak üzere bazı Avrupa cephelerine asker göndermiştir.

Research paper thumbnail of Kuruluş Süreci̇nde Demokrat Parti̇ye Yönelti̇len Muvazaa İthami Ve Konunun Si̇yasi̇ Çevrelerde Ve Gazetelerde Ele Alinişi

Bellek uluslararası tarih ve kültür araştırmaları dergisi, Jun 30, 2020

Research paper thumbnail of İdama Mahkûm Edilen Bir Hükümet : Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin İlk İcra Vekilleri Heyeti Hakkında Çıkartılan İdam Kararları

... 1920, Nu: 3921; Alemdar, Refii Cevad, “Bolşevik Avı”, 29 Eylül 1335/1919, Nu: 187–1587; Alemd... more ... 1920, Nu: 3921; Alemdar, Refii Cevad, “Bolşevik Avı”, 29 Eylül 1335/1919, Nu: 187–1587; Alemdar, Hafız İsmail, “Bizi Nereye Götürüyorlar?”, 5 Mart 1336/1920, Nu: 444– 2744; Alemdar, Aydede (Refik Halit), “Nakş-ı Ber Âb –Lenin Yerine Grinin-“, 3 Kanun-ı Sani (Ocak) 1336 ...

Research paper thumbnail of İzmir'in Yunanlılar Tarafından İşgaline Tepki Olarak Konya Merkezinden ve İlçelerinden Gönderilen Protesto Telgrafları

DergiPark (Istanbul University), Jun 6, 2012

Research paper thumbnail of Damat Feri̇t Paşa Hükümetleri̇ Tarafindan Azledi̇len Kuvâ-Yi Mi̇lli̇yeci̇ler

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Feb 1, 2006

'nın Samsun'a çıkışı ile birlikte hızla örgütlediği ve "vatanı işgal kuvvetlerinden temizlemek" m... more 'nın Samsun'a çıkışı ile birlikte hızla örgütlediği ve "vatanı işgal kuvvetlerinden temizlemek" maksadıyla hareket eden Millî Mücadele Harekatı'nın ortadan kaldırılması adına birçok faaliyette bulunmuştur. Damat Ferit Paşa'nın sadarette olduğu dönemlerde Kuvâ-yı Milliye hareketi; İttihatçılık, Bolşeviklik, asilik, sahte milliyetperverlik, dinsizlik vb. şekillerde suçlanmış; bununla da halkın Kuvâ-yı Milliyecilere karşı ayaklanması hedeflenmiştir. Hatta Kuvâ-yı Milliyecilerin öldürülmelerinin farz olduğuna dair fetva dahi çıkartılmıştır. Damat Ferit Paşa, Kuvâ-yı Milliyecilerden kurtulmak için başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere birçok Kuvâ-yı Milliyeciyi görevinden azletmiştir. Bununla Anadolu insanının Kuvâ-yı Milliyecilere itibar etmemesi amaçlanmıştır. Azil işleminin fayda vermemesi üzerine Divân-ı Harplerde gerekli değişiklikler yapılarak Kuvâ-yı Milliyeciler yargılanmışlar ve çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Kuvâ-yı Milliye hareketinin önde gelen lider kadrosu ve birçok Kuvâ-yı Milliyeci gıyaben idama mahkum edilmişlerdir. Yine birçoğu da Kuvâ-yı Milliye'ye destek vermek gibi suçlardan yargılanıp idama mahkum edilmişler ve haklarındaki idam hükmü infaz edilmiştir.

Research paper thumbnail of 11 Ni̇san 1920(1336) Tari̇hli̇takvi̇m-İvekâyi̇’De Kuva-Yi Mi̇lli̇ye Aleyhi̇nde Yayinlanan Kararlar

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2003

'ta, daha 25 Mart'ta "Sadaret makamının Damat Ferid'e teklif edildiğine" dair yazılar yazılmıştı ... more 'ta, daha 25 Mart'ta "Sadaret makamının Damat Ferid'e teklif edildiğine" dair yazılar yazılmıştı 9. Hükûmetin istifa edeceğine ilişkin haberlerin gazetelerde çıkması üzerine Evkâf Nazırı Ömer Hulusi Bey Vakit gazetesine bir demeç vererek "Bir hükûmet buhranının olmadığını, herkesin karşı fikirlerini söylemekte ve tahminlerde bulunmakta serbest olduğunu" söylemişti 10. Maarif Nazırı Abdurrahman Şeref Bey de 2 Nisan'da gazetelerde çıkan demecinde "Hükûmet ıı ı l ı ı Bu bilgi için bkz. Nazım Tektaş, Sadrâzamlar-Osmanlı'da İkinci Adam Saltanatı, Çatı

Research paper thumbnail of The Role of Çolak İbrahi̇m and the 2ND Kuva-Yi Seyyare in the Suppression of the Riots in the National Struggle

Atatürk yolu, Sep 2, 2022

Milli Mücadele'de düzenli orduların kurulma sürecine kadar, ülkemizi işgal eden güçlere ve özelli... more Milli Mücadele'de düzenli orduların kurulma sürecine kadar, ülkemizi işgal eden güçlere ve özellikle de Batı Anadolu'daki Yunan işgallerine karşı Kuva-yı Milliye yapısı içerisinde mücadele edilmiştir. Farklı cephelerde mücadele eden Kuva-yı Milliye grupları içerisinde Çerkes Ethem'in kumandanlığını yaptığı kuvvetlere Kuva-yı Seyyare denilmiştir. Çerkez Ethem ve Kuva-yı Seyyare kuvvetleri 1919 ve 1920 yılı içerisinde bir taraftan işgalci Yunanlılara karşı mücadele ederken bir taraftan da Milli Mücadele karşıtı çıkartılan isyanların bastırılmasında etkili olmuştur. 1920 yılı Nisan ayından itibaren Kuva-yı Seyyare birlikleri ve milli kuvvetlerin isyan bölgelerinde yetersiz kalmaları üzerine yeni bir kuvvetin teşkil edilmesi lüzumlu görülmüştür. Bu kapsamda Ali Fuat Paşa'nın teşvik ve yönlendirmesiyle oluşturulan yeni kuvvete de Kuva-yı Seyyare denilmiştir. Ancak Çerkes Ethem'in Kuva-yı Seyyaresinden ayrı görülmesi için bu kuvvete 2. Kuva-yı Seyyare adı verilmiştir. Kumandanlığına ise Miralay Çolak İbrahim Bey getirilmiştir. Çolak İbrahim Bey ve kumandanlığını yaptığı 2. Kuva-yı Seyyare birlikleri Düzce ve Yozgat bölgesindeki isyanların bastırılmasında görev aldı. Bilahare düzenli ordu kurulması çalışmalarında Çolak İbrahim Bey ve 2. Kuva-yı Seyyare müfrezeleri 3. Süvari Tümeni şeklinde teşkilatlandırılmış ve sırasıyla İnönü Muharebeleri, Sakarya Savaşı ve Büyük Taarruzda aktif olarak cephede savaşmış, önemli başarılar kazanmıştır. Bu çalışmada arşiv belgeler, yayınlanmış hatıralar ve konuyla ilgili çalışmalardan yararlanarak 2. Kuva-yı Seyyare'nin oluşumu ele alınmıştır. Bilahare de Çolak İbrahim Bey ile kumandanlığını yaptığı 2. Kuva-yı Seyyare'nin isyanların bastırılmasındaki etki ve çabaları verilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Karakol Cemiyeti Liderlerinden Galatalı Şevket Bey’in Hayatı ve Millî Mücadele’deki Hizmetleri

Tarih incelemeleri dergisi, Dec 30, 2021

Öz Millî Mücadele dönemi şahsiyetlerinin biyografileri üzerine yapılan çalışmalar, devrin ve müca... more Öz Millî Mücadele dönemi şahsiyetlerinin biyografileri üzerine yapılan çalışmalar, devrin ve mücadelenin anlaşılmasına ciddî katkılar sağlamaktadır. Nitekim biyografiler bilinemediğinde hadiselerin layıkıyla anlaşılması da mümkün olmaz. Miralay Galatalı Şevket Bey de dönem açısından böyle bir şahsiyettir; İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi, teşkilatçı ve başarılı bir askerdir. Mondros Mütarekesi sonrası İstanbul ve çevresinde direnişin sembolü haline gelen Karakol Cemiyetinin kurucuları arasında yer almış; gerek Anadolu'ya geçmek isteyen şahsiyetlerin güvenli bir şekilde geçirilmeleri, gerekse de Anadolu'ya silah ve cephane sevki gibi hususlarda ciddî gayret sarf etmiştir. İlaveten, resmî bir vazife olarak Bahr-i Sefid Müstahkem Mevkii Kumandanlığında bulunmuş, Heyet-i Temsiliye ile İstanbul arasında irtibatı sağlayan kilit kişi konumunda olmuştur. İstanbul'un resmî işgaline [16 Mart 1920] kadar bu vazifelerini yerine getiren Şevket Bey, işgal sonrası tutuklanarak İngilizler tarafından Malta adasına sürgün edilmiştir. Miralay Şevket Bey'in hayatını konu edinen bu çalışma, Millî Mücadele dönemine biyografik katkı yapmayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Doğu Cephesi̇ Kumandani Kazim Karabeki̇r Paşa’Nin Sağ Cenah Tefti̇ş Seyahati̇ (13-26 Mayis 1922)

Bellek uluslararası tarih ve kültür araştırmaları dergisi, Jun 30, 2021

Askerlik hayatının uzun yılları cephelerde geçmiş olan Kazım Karabekir Paşa, pek çok zor ve öneml... more Askerlik hayatının uzun yılları cephelerde geçmiş olan Kazım Karabekir Paşa, pek çok zor ve önemli görevlerde bulunmuş, "Şark'ın Fatihi" unvanı ile anılacak kadar büyük başarılar kazanmış müstesna bir şahsiyettir. Üstlenmiş olduğu bütün vazifelerinde vatanseverliğinin yanında, mensubu olduğu Türk milletinin yüksek menfaatlerini her şeyin üstünde tutmuş büyük bir askerdir. Genç yaşlarda savaş alanlarında tecrübe kazanarak, üstün bir kumandanlık meziyetine sahip olan Kazım Karabekir Paşa, ordu içerisinde sevilen ve sayılan bir paşa olmuştur. Arnavutluk ayaklanması, Balkan Harpleri, I. Dünya Harbi ve Türk İstiklâl Savaşı'nda çok önemli görevler üstlenmiş, büyük başarılar kazanmış ve hak ettiği bir şöhrete ulaşmıştır. 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne mebusu seçilen Kazım Karabekir Paşa bu görevi üzerinde kalmak kaydıyla yine Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Şark Cephesi Kumandanlığı'na atanmıştır. Şark Cephesi Kumandanı olarak giriştiği "Ermeni harekâtı" ile başta Kars şehri ve Iğdır kasabası olmak üzere birçok kaza, kasaba ve köyü Ermenilerin elinden kurtarmış ve haklı olarak Şark'ın Fatihi" unvanı ile anılmaya başlanmıştır. Kazım Karabekir Paşa Şark Cephesi Kumandanı olarak vatan topraklarına dâhil ettiği bölgelere 13-26 Mayıs 1922 tarihleri arasında teftiş ve tahkik amaçlı bir seyahat yapmıştır. Bu seyahati esnasında Kağızman, Iğdır Beyazıt ve Kars'a ve ayrıca teftiş bölgesindeki bazı küçük yerleşim yerlerine uğramıştır. Bu çalışmada Kazım Karabekir Paşa'nın Iğdır ağırlıklı olmak üzere Kağızman ve Beyazıt, Zibni ve Vezinköy'ü içine alan teftiş amaçlı seyahati ve bu seyahat esnasındaki faaliyetleri ele alınacaktır.  Bu araştırma sürecinde; TR Dizin 2020 kuralları kapsamında "Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinde" yer alan tüm kurallara uyulmuş ve yönergenin ikinci bölümünde yer alan "Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemlerden" hiçbiri gerçekleştirilmemiştir. Ayrıca bu araştırma "Etik Kurul İzni" gerektirmeyen bir çalışmadır.

Research paper thumbnail of The International Red Cross Committee in MID-1923, Commissioned the Reports Prepared by the Board of Inspection Trips and Anatolia

RePEc: Research Papers in Economics, Oct 1, 2014

The Turkish nation, State, and National cooperation with them in Fighting the invading Armenia an... more The Turkish nation, State, and National cooperation with them in Fighting the invading Armenia and the Greeks against the East, South, and West had to battle fronts. All these fronts was taken prisoner as soldiers of the warring parties.Greek prisoners other than prisoners of war, in agreement with the national struggle to be released were provided. Greek warfare during the Lausanne Conference, while prisoners of Greece and Turkey as a mutual release of prisoners signed the contract for the garrison and the prisoner were created, ranging from the battalion are in.Both the number and the Greek prisoners of war have to Greece in the hands of the Turkish prisoners of war captured in the presence of senior generals and officers, plus a large number of civilian population is to take place, the parties to the issue of prisoners has led to pay attention. It's not just the Governments of the warring States, Greek and Turkish Red Crescent Red Cross to prisoners of war, he has worked closely with the State concerned. This community are put forward claims and reports prepared by international Red Cross Committee have complained about each other with. Therefore, the International Committee of the Red Cross from time to time in both countries, in order to make an inspection of the camp experts remained in post. Indeed, in 1922 and in 1923, various inspection delegations, including the Greek prisoners of war camps were sent to Turkey to review.We are the prisoners of the Greek warfare in Turkey this study regarding the status "prisoners were treated badly and is in difficult conditions of the prisoners" to what extent the Greek Red Cross claims is correct, commissioned by the International Committee of the Red Cross in Geneva to investigate Burnier-Burckhardt and his delegation, for their inspection visits and in Anatolia, it will consider the report and prepared

Research paper thumbnail of II. Dünya Savaşı Yıllarında Almanya’nın Türkiye’ye Baskısı ve Savaşın İçerisine Çekme Çabaları

DergiPark (Istanbul University), Mar 9, 2023

II. Dünya Savaşı sırasında hem Mihver Devletler hem de Müttefik Devletler Türkiye'yi savaşın için... more II. Dünya Savaşı sırasında hem Mihver Devletler hem de Müttefik Devletler Türkiye'yi savaşın içine çekmeye çalışmıştır. Müttefik Devletleri savaşın başında Türkiye'yi kendi saflarına sokmak için çok uğraşmıştır. O dönemde Almanya, Türkiye'nin tarafsız kalmasını istemiş ancak Türkiye, kendini güvende hissetmek için Fransa ve İngiltere ile Üçlü İttifak Antlaşması imzalayarak Müttefik Devletleri'nden gelebilecek herhangi bir tehdidi önlemeyi amaçlamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında 6 Nisan 1941'de Yunanistan ve Yugoslavya'ya savaş ilan eden Almanya, Yunanistan'ı tamamıyla işgal ettikten sonra kısa sürede Türkiye ve Yunanistan sınırına gelmiştir. Almanya'nın savaş başladıktan kısa bir süre içinde Balkanlar'a, Akdeniz'e ve Ege'deki Yunan Adaları'na hâkim olması Türkiye'yi büyük ölçüde rahatsız etmiştir. Türkiye sınırına gelen Almanya bu durumu fırsat bilerek Türkiye'yi kendi saflarında savaşa katılmaya zorlamaya başlamıştır. Bu günlerde Reşit Ali Geylani darbe ile Irak'ta iktidara geldikten sonra Almanya'dan gücünü pekiştirmek için yardım istemiştir. Almanya, Irak'taki yeni hükümete askerî yardım sağlamak için Türkiye'yi bir köprü olarak kullanmayı amaçlamıştır. Buna karşılık Almanya, Türkiye'nin olası toprak taleplerini kabul edeceğini bildirmiştir. Ayrıca Almanya, 18 Nisan 1941'de Türk-Alman Dostluk Antlaşması'nı imzalayarak Türkiye'yi savaşa çekmeye çalışmıştır. Müttefik Devletler, Almanya'nın Türkiye'yi savaşa çekme çabalarının sürdüğü bu dönemde Türkiye'nin tarafsız kalmasını istemiştir. Bu olaydan da anlaşılacağı üzere hem Mihver Devletleri'nin hem de Müttefik Devletleri'nin Türkiye'nin savaşa dâhil olup olmayacağına ilişkin görüşleri farklılaşmaktadır. Neticede Türkiye savaşa katılmamak için bir denge politikası izlemeye çalışmıştır. Bu politikanın temel amacı, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü korumak ve tam bağımsız bir Türkiye'yi sürdürmektir. Sonuç olarak Türkiye amacı doğrultusunda başarılı olmuş, savaşa katılmamış ve mümkün olduğu kadar tarafsız kalmıştır.

Research paper thumbnail of Contacts of Greek and Bulgarian Journalists’, Who Come to Turkey, in Ankara and Istanbul During II. Balkan Conference (20-26 October, 1931)

Second Balkan Conference, which is an important step for the Balkan Union, was held in ?stanbul i... more Second Balkan Conference, which is an important step for the Balkan Union, was held in ?stanbul in 20-26 February 1931. Turkey made a great effort for this conference to be successful. Association of Journalists, invited Greek and Bulgarian journalists to Turkey to both monitor the conference efforts and to make a favour for the hospitality shown in Greece and Bulgaria.And to monitor the second Balkan conference a crowded group of journalists came from Greece and Bulgaria who will maintain their researches and observations in ?stanbul then in Ankara in 20-26 October.This study will include the researches done by this group of journalists during their visit to ?stanbul and Ankara who were invited to Turkey by Association of Journalists.

Research paper thumbnail of Mustafa KEMAL'İN Çanakkale Savaşlarinda Gösterdi̇ği̇ Li̇derli̇k Ve Moti̇vasyon Strateji̇leri̇

DergiPark (Istanbul University), Feb 22, 2010

Research paper thumbnail of Dramalı Rıza Bey ve Kuzey Batı Anadolu Kuva-yı Milliye Mücadelesindeki Hizmetleri

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Nov 1, 2003

suikast teşebbüsün de bulunmak suçuyla yargılanmış ve 12 Haziran 1920'de asılarak idam edilmiştir... more suikast teşebbüsün de bulunmak suçuyla yargılanmış ve 12 Haziran 1920'de asılarak idam edilmiştir. Kendisi bir komitacı ve "Teşkilât-ı Mahsusa" elemanıdır. Millî Mücadele'nin başlarında ise bir Kuva-yı Milliyeci olarak ülkesi ve milleti için mücadele eden değerli bir şahsiyettir. Millî direniş ve teşkilâtlanmanın ilk öncülerinden olmuştur. Onu cep helerde bir müfreze kumandanı olarak görmekteyiz. Birinci Aıızavur İsyanı'nda ise isyanın bastırılmasında önemli rol oynayan bir "Takip Müfreze si" kumandanıdır. Millî kuvvetlerin ihtiyacı olan silâh ve cephanenin temi ni için Akbaş Cephaneliği'nin basılmasında başrol oynamıştır. Oldukça kısa sayılabilecek ömrü hep fırtınalı ve dağdağalı olarak geç miş, ülkesi ve milleti için mücadele etmiş ve bu uğurda ölmüştür.

Research paper thumbnail of Mondros Görüşmeleri̇nde Bi̇r Arabulucu: İngi̇li̇z Generali̇ Townshend’İn Mondros Görüşmeleri̇ Öncesi̇ Üstlendi̇ği̇ Arabuluculuk Rolü

Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, Sep 14, 2020

Research paper thumbnail of 1946 Genel Seçi̇mleri̇ Ve Sonuçlari Üzeri̇nde İkti̇dar Ve Muhalefet Parti̇leri̇ Arasinda Yapilan Tartişmalar I

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, 2010

1946 secimleri oncesinde ve secimlerin yapilmasi sirasinda CHP’ye en fazla destek devlet kademele... more 1946 secimleri oncesinde ve secimlerin yapilmasi sirasinda CHP’ye en fazla destek devlet kademelerinde gorev alan amir ve memurlardan gelmistir. “Acik oy, gizli tasnif” ilkesinin benimsenmesi, bu destegin ana sebeplerinden birisi olarak gorulebilir. Cunku “acik oy, gizli tasnif” gibi demokratik olmayan esaslari bunyesinde barindiran secim kanunu, secimlerde hile ve yolsuzluk yapilmasina da imkân verir bir durumdadir ve bu sistem millet iradesinin ozgurce tecelli etmesinin onunde onemli bir engeldir. Buna CHP teskilati ve secim komisyonlarinda gorev alan bazi kimselerin isguzarligi da eklenince secimlerin guvenligi, guvenilirligi ve oylarin masuniyetine golge dusmustur. Boyle bir ortamda yapilan secimlerde Turk toplumu; iradesine konulmak istenen ipotege, ilk gunden itibaren demokratik olculer icerisinde tepkisini gostermistir. Fakat bu tepkiler, 1946 genel secimlerinin demokrasi tarihimize “hileli” ya da “saibeli” secimler olarak gecmesini onleyememis, nihayetinde her daim tartisilan bir secim olarak karsimizda durmustur. Calismamizin kapsamli olmasi ve toplamda 43 sayfayi bulmasi nedeniyle bu calismamizi iki ayri kisimda vermek mecburiyeti hasil olmustur. Bu nedenle Sayi: 75’de yer alan 1. Kisimda; Cumhuriyetin Ilanindan 1946 Secimlerine Kadar Turk Demokrasisi, 1946 Secimlerine Kadar Iktidar - Muhalefet iliskileri, 1946 Secimleri Oncesi Partilerin Secim Propagandalari ele alinmisti. Calismamizin bu kisminda ise; 1946 Secimlerinde partilerin Adaylari, 1946 Secimlerinin Yapilmasi, Secim Sonuclarina Iliskin Yapilan Tartismalar ele alinacaktir.

Research paper thumbnail of Mustafa Kemal Paşanin Mi̇llãž Mücadele Lehi̇ne Kamuoyu Oluşturma Çabalari: Bazi İstanbul Gazeteleri̇ Muhabi̇rleri̇yle Yaptiği Mülkat Ve Verdi̇ği̇ Demeçler

DergiPark (Istanbul University), May 12, 2014

Research paper thumbnail of Atatürk’ün Konya’yı İkinci Defa Teşrifleri (1-4 Nisan 1922)

DergiPark (Istanbul University), Dec 1, 1999

Research paper thumbnail of 3 Numaralı Konya İstiklal Mahkemesi'nin Konya İsyanı" ile İlgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na Sunduğu Raporu

Research paper thumbnail of 1923 Yılı Ortalarında Uluslar Arası Kızılhaç Komi̇tesi̇nce Görevlendi̇ri̇len Heyeti̇n Anadolu’daki̇ Tefti̇ş Gezi̇leri̇ Ve Hazırladıkları Rapor

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Jul 1, 2002

'de işgalci devletlere ve onlarla işbirli ği içerisinde olan Ermeni ve Rumlara karşı doğu, güney ... more 'de işgalci devletlere ve onlarla işbirli ği içerisinde olan Ermeni ve Rumlara karşı doğu, güney ve batı cephele rinde savaşmak durumunda kalmıştı. Bütün bu cephelerde savaşan taraf ların askerleri karşılıklı olarak esir alınmıştı.

Research paper thumbnail of Enver Paşa'nın Avrupa Cephelerine Türk Birliklerini Gönderme Kararına Alman Komutanlarının Yaklaşımları

Atatürk yolu, Dec 25, 2020

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'nda birlikte savaştığı müttefiklerine yardım amaçlı olmak üz... more Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'nda birlikte savaştığı müttefiklerine yardım amaçlı olmak üzere bazı Avrupa cephelerine asker göndermiştir.

Research paper thumbnail of Kuruluş Süreci̇nde Demokrat Parti̇ye Yönelti̇len Muvazaa İthami Ve Konunun Si̇yasi̇ Çevrelerde Ve Gazetelerde Ele Alinişi

Bellek uluslararası tarih ve kültür araştırmaları dergisi, Jun 30, 2020

Research paper thumbnail of İdama Mahkûm Edilen Bir Hükümet : Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin İlk İcra Vekilleri Heyeti Hakkında Çıkartılan İdam Kararları

... 1920, Nu: 3921; Alemdar, Refii Cevad, “Bolşevik Avı”, 29 Eylül 1335/1919, Nu: 187–1587; Alemd... more ... 1920, Nu: 3921; Alemdar, Refii Cevad, “Bolşevik Avı”, 29 Eylül 1335/1919, Nu: 187–1587; Alemdar, Hafız İsmail, “Bizi Nereye Götürüyorlar?”, 5 Mart 1336/1920, Nu: 444– 2744; Alemdar, Aydede (Refik Halit), “Nakş-ı Ber Âb –Lenin Yerine Grinin-“, 3 Kanun-ı Sani (Ocak) 1336 ...

Research paper thumbnail of İzmir'in Yunanlılar Tarafından İşgaline Tepki Olarak Konya Merkezinden ve İlçelerinden Gönderilen Protesto Telgrafları

DergiPark (Istanbul University), Jun 6, 2012

Research paper thumbnail of Damat Feri̇t Paşa Hükümetleri̇ Tarafindan Azledi̇len Kuvâ-Yi Mi̇lli̇yeci̇ler

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Feb 1, 2006

'nın Samsun'a çıkışı ile birlikte hızla örgütlediği ve "vatanı işgal kuvvetlerinden temizlemek" m... more 'nın Samsun'a çıkışı ile birlikte hızla örgütlediği ve "vatanı işgal kuvvetlerinden temizlemek" maksadıyla hareket eden Millî Mücadele Harekatı'nın ortadan kaldırılması adına birçok faaliyette bulunmuştur. Damat Ferit Paşa'nın sadarette olduğu dönemlerde Kuvâ-yı Milliye hareketi; İttihatçılık, Bolşeviklik, asilik, sahte milliyetperverlik, dinsizlik vb. şekillerde suçlanmış; bununla da halkın Kuvâ-yı Milliyecilere karşı ayaklanması hedeflenmiştir. Hatta Kuvâ-yı Milliyecilerin öldürülmelerinin farz olduğuna dair fetva dahi çıkartılmıştır. Damat Ferit Paşa, Kuvâ-yı Milliyecilerden kurtulmak için başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere birçok Kuvâ-yı Milliyeciyi görevinden azletmiştir. Bununla Anadolu insanının Kuvâ-yı Milliyecilere itibar etmemesi amaçlanmıştır. Azil işleminin fayda vermemesi üzerine Divân-ı Harplerde gerekli değişiklikler yapılarak Kuvâ-yı Milliyeciler yargılanmışlar ve çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere Kuvâ-yı Milliye hareketinin önde gelen lider kadrosu ve birçok Kuvâ-yı Milliyeci gıyaben idama mahkum edilmişlerdir. Yine birçoğu da Kuvâ-yı Milliye'ye destek vermek gibi suçlardan yargılanıp idama mahkum edilmişler ve haklarındaki idam hükmü infaz edilmiştir.

Research paper thumbnail of 11 Ni̇san 1920(1336) Tari̇hli̇takvi̇m-İvekâyi̇’De Kuva-Yi Mi̇lli̇ye Aleyhi̇nde Yayinlanan Kararlar

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2003

'ta, daha 25 Mart'ta "Sadaret makamının Damat Ferid'e teklif edildiğine" dair yazılar yazılmıştı ... more 'ta, daha 25 Mart'ta "Sadaret makamının Damat Ferid'e teklif edildiğine" dair yazılar yazılmıştı 9. Hükûmetin istifa edeceğine ilişkin haberlerin gazetelerde çıkması üzerine Evkâf Nazırı Ömer Hulusi Bey Vakit gazetesine bir demeç vererek "Bir hükûmet buhranının olmadığını, herkesin karşı fikirlerini söylemekte ve tahminlerde bulunmakta serbest olduğunu" söylemişti 10. Maarif Nazırı Abdurrahman Şeref Bey de 2 Nisan'da gazetelerde çıkan demecinde "Hükûmet ıı ı l ı ı Bu bilgi için bkz. Nazım Tektaş, Sadrâzamlar-Osmanlı'da İkinci Adam Saltanatı, Çatı

Research paper thumbnail of The Role of Çolak İbrahi̇m and the 2ND Kuva-Yi Seyyare in the Suppression of the Riots in the National Struggle

Atatürk yolu, Sep 2, 2022

Milli Mücadele'de düzenli orduların kurulma sürecine kadar, ülkemizi işgal eden güçlere ve özelli... more Milli Mücadele'de düzenli orduların kurulma sürecine kadar, ülkemizi işgal eden güçlere ve özellikle de Batı Anadolu'daki Yunan işgallerine karşı Kuva-yı Milliye yapısı içerisinde mücadele edilmiştir. Farklı cephelerde mücadele eden Kuva-yı Milliye grupları içerisinde Çerkes Ethem'in kumandanlığını yaptığı kuvvetlere Kuva-yı Seyyare denilmiştir. Çerkez Ethem ve Kuva-yı Seyyare kuvvetleri 1919 ve 1920 yılı içerisinde bir taraftan işgalci Yunanlılara karşı mücadele ederken bir taraftan da Milli Mücadele karşıtı çıkartılan isyanların bastırılmasında etkili olmuştur. 1920 yılı Nisan ayından itibaren Kuva-yı Seyyare birlikleri ve milli kuvvetlerin isyan bölgelerinde yetersiz kalmaları üzerine yeni bir kuvvetin teşkil edilmesi lüzumlu görülmüştür. Bu kapsamda Ali Fuat Paşa'nın teşvik ve yönlendirmesiyle oluşturulan yeni kuvvete de Kuva-yı Seyyare denilmiştir. Ancak Çerkes Ethem'in Kuva-yı Seyyaresinden ayrı görülmesi için bu kuvvete 2. Kuva-yı Seyyare adı verilmiştir. Kumandanlığına ise Miralay Çolak İbrahim Bey getirilmiştir. Çolak İbrahim Bey ve kumandanlığını yaptığı 2. Kuva-yı Seyyare birlikleri Düzce ve Yozgat bölgesindeki isyanların bastırılmasında görev aldı. Bilahare düzenli ordu kurulması çalışmalarında Çolak İbrahim Bey ve 2. Kuva-yı Seyyare müfrezeleri 3. Süvari Tümeni şeklinde teşkilatlandırılmış ve sırasıyla İnönü Muharebeleri, Sakarya Savaşı ve Büyük Taarruzda aktif olarak cephede savaşmış, önemli başarılar kazanmıştır. Bu çalışmada arşiv belgeler, yayınlanmış hatıralar ve konuyla ilgili çalışmalardan yararlanarak 2. Kuva-yı Seyyare'nin oluşumu ele alınmıştır. Bilahare de Çolak İbrahim Bey ile kumandanlığını yaptığı 2. Kuva-yı Seyyare'nin isyanların bastırılmasındaki etki ve çabaları verilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Karakol Cemiyeti Liderlerinden Galatalı Şevket Bey’in Hayatı ve Millî Mücadele’deki Hizmetleri

Tarih incelemeleri dergisi, Dec 30, 2021

Öz Millî Mücadele dönemi şahsiyetlerinin biyografileri üzerine yapılan çalışmalar, devrin ve müca... more Öz Millî Mücadele dönemi şahsiyetlerinin biyografileri üzerine yapılan çalışmalar, devrin ve mücadelenin anlaşılmasına ciddî katkılar sağlamaktadır. Nitekim biyografiler bilinemediğinde hadiselerin layıkıyla anlaşılması da mümkün olmaz. Miralay Galatalı Şevket Bey de dönem açısından böyle bir şahsiyettir; İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi, teşkilatçı ve başarılı bir askerdir. Mondros Mütarekesi sonrası İstanbul ve çevresinde direnişin sembolü haline gelen Karakol Cemiyetinin kurucuları arasında yer almış; gerek Anadolu'ya geçmek isteyen şahsiyetlerin güvenli bir şekilde geçirilmeleri, gerekse de Anadolu'ya silah ve cephane sevki gibi hususlarda ciddî gayret sarf etmiştir. İlaveten, resmî bir vazife olarak Bahr-i Sefid Müstahkem Mevkii Kumandanlığında bulunmuş, Heyet-i Temsiliye ile İstanbul arasında irtibatı sağlayan kilit kişi konumunda olmuştur. İstanbul'un resmî işgaline [16 Mart 1920] kadar bu vazifelerini yerine getiren Şevket Bey, işgal sonrası tutuklanarak İngilizler tarafından Malta adasına sürgün edilmiştir. Miralay Şevket Bey'in hayatını konu edinen bu çalışma, Millî Mücadele dönemine biyografik katkı yapmayı amaçlamaktadır.

Research paper thumbnail of Doğu Cephesi̇ Kumandani Kazim Karabeki̇r Paşa’Nin Sağ Cenah Tefti̇ş Seyahati̇ (13-26 Mayis 1922)

Bellek uluslararası tarih ve kültür araştırmaları dergisi, Jun 30, 2021

Askerlik hayatının uzun yılları cephelerde geçmiş olan Kazım Karabekir Paşa, pek çok zor ve öneml... more Askerlik hayatının uzun yılları cephelerde geçmiş olan Kazım Karabekir Paşa, pek çok zor ve önemli görevlerde bulunmuş, "Şark'ın Fatihi" unvanı ile anılacak kadar büyük başarılar kazanmış müstesna bir şahsiyettir. Üstlenmiş olduğu bütün vazifelerinde vatanseverliğinin yanında, mensubu olduğu Türk milletinin yüksek menfaatlerini her şeyin üstünde tutmuş büyük bir askerdir. Genç yaşlarda savaş alanlarında tecrübe kazanarak, üstün bir kumandanlık meziyetine sahip olan Kazım Karabekir Paşa, ordu içerisinde sevilen ve sayılan bir paşa olmuştur. Arnavutluk ayaklanması, Balkan Harpleri, I. Dünya Harbi ve Türk İstiklâl Savaşı'nda çok önemli görevler üstlenmiş, büyük başarılar kazanmış ve hak ettiği bir şöhrete ulaşmıştır. 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Edirne mebusu seçilen Kazım Karabekir Paşa bu görevi üzerinde kalmak kaydıyla yine Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Şark Cephesi Kumandanlığı'na atanmıştır. Şark Cephesi Kumandanı olarak giriştiği "Ermeni harekâtı" ile başta Kars şehri ve Iğdır kasabası olmak üzere birçok kaza, kasaba ve köyü Ermenilerin elinden kurtarmış ve haklı olarak Şark'ın Fatihi" unvanı ile anılmaya başlanmıştır. Kazım Karabekir Paşa Şark Cephesi Kumandanı olarak vatan topraklarına dâhil ettiği bölgelere 13-26 Mayıs 1922 tarihleri arasında teftiş ve tahkik amaçlı bir seyahat yapmıştır. Bu seyahati esnasında Kağızman, Iğdır Beyazıt ve Kars'a ve ayrıca teftiş bölgesindeki bazı küçük yerleşim yerlerine uğramıştır. Bu çalışmada Kazım Karabekir Paşa'nın Iğdır ağırlıklı olmak üzere Kağızman ve Beyazıt, Zibni ve Vezinköy'ü içine alan teftiş amaçlı seyahati ve bu seyahat esnasındaki faaliyetleri ele alınacaktır.  Bu araştırma sürecinde; TR Dizin 2020 kuralları kapsamında "Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinde" yer alan tüm kurallara uyulmuş ve yönergenin ikinci bölümünde yer alan "Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemlerden" hiçbiri gerçekleştirilmemiştir. Ayrıca bu araştırma "Etik Kurul İzni" gerektirmeyen bir çalışmadır.

Research paper thumbnail of The International Red Cross Committee in MID-1923, Commissioned the Reports Prepared by the Board of Inspection Trips and Anatolia

RePEc: Research Papers in Economics, Oct 1, 2014

The Turkish nation, State, and National cooperation with them in Fighting the invading Armenia an... more The Turkish nation, State, and National cooperation with them in Fighting the invading Armenia and the Greeks against the East, South, and West had to battle fronts. All these fronts was taken prisoner as soldiers of the warring parties.Greek prisoners other than prisoners of war, in agreement with the national struggle to be released were provided. Greek warfare during the Lausanne Conference, while prisoners of Greece and Turkey as a mutual release of prisoners signed the contract for the garrison and the prisoner were created, ranging from the battalion are in.Both the number and the Greek prisoners of war have to Greece in the hands of the Turkish prisoners of war captured in the presence of senior generals and officers, plus a large number of civilian population is to take place, the parties to the issue of prisoners has led to pay attention. It's not just the Governments of the warring States, Greek and Turkish Red Crescent Red Cross to prisoners of war, he has worked closely with the State concerned. This community are put forward claims and reports prepared by international Red Cross Committee have complained about each other with. Therefore, the International Committee of the Red Cross from time to time in both countries, in order to make an inspection of the camp experts remained in post. Indeed, in 1922 and in 1923, various inspection delegations, including the Greek prisoners of war camps were sent to Turkey to review.We are the prisoners of the Greek warfare in Turkey this study regarding the status "prisoners were treated badly and is in difficult conditions of the prisoners" to what extent the Greek Red Cross claims is correct, commissioned by the International Committee of the Red Cross in Geneva to investigate Burnier-Burckhardt and his delegation, for their inspection visits and in Anatolia, it will consider the report and prepared

Research paper thumbnail of II. Dünya Savaşı Yıllarında Almanya’nın Türkiye’ye Baskısı ve Savaşın İçerisine Çekme Çabaları

DergiPark (Istanbul University), Mar 9, 2023

II. Dünya Savaşı sırasında hem Mihver Devletler hem de Müttefik Devletler Türkiye'yi savaşın için... more II. Dünya Savaşı sırasında hem Mihver Devletler hem de Müttefik Devletler Türkiye'yi savaşın içine çekmeye çalışmıştır. Müttefik Devletleri savaşın başında Türkiye'yi kendi saflarına sokmak için çok uğraşmıştır. O dönemde Almanya, Türkiye'nin tarafsız kalmasını istemiş ancak Türkiye, kendini güvende hissetmek için Fransa ve İngiltere ile Üçlü İttifak Antlaşması imzalayarak Müttefik Devletleri'nden gelebilecek herhangi bir tehdidi önlemeyi amaçlamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında 6 Nisan 1941'de Yunanistan ve Yugoslavya'ya savaş ilan eden Almanya, Yunanistan'ı tamamıyla işgal ettikten sonra kısa sürede Türkiye ve Yunanistan sınırına gelmiştir. Almanya'nın savaş başladıktan kısa bir süre içinde Balkanlar'a, Akdeniz'e ve Ege'deki Yunan Adaları'na hâkim olması Türkiye'yi büyük ölçüde rahatsız etmiştir. Türkiye sınırına gelen Almanya bu durumu fırsat bilerek Türkiye'yi kendi saflarında savaşa katılmaya zorlamaya başlamıştır. Bu günlerde Reşit Ali Geylani darbe ile Irak'ta iktidara geldikten sonra Almanya'dan gücünü pekiştirmek için yardım istemiştir. Almanya, Irak'taki yeni hükümete askerî yardım sağlamak için Türkiye'yi bir köprü olarak kullanmayı amaçlamıştır. Buna karşılık Almanya, Türkiye'nin olası toprak taleplerini kabul edeceğini bildirmiştir. Ayrıca Almanya, 18 Nisan 1941'de Türk-Alman Dostluk Antlaşması'nı imzalayarak Türkiye'yi savaşa çekmeye çalışmıştır. Müttefik Devletler, Almanya'nın Türkiye'yi savaşa çekme çabalarının sürdüğü bu dönemde Türkiye'nin tarafsız kalmasını istemiştir. Bu olaydan da anlaşılacağı üzere hem Mihver Devletleri'nin hem de Müttefik Devletleri'nin Türkiye'nin savaşa dâhil olup olmayacağına ilişkin görüşleri farklılaşmaktadır. Neticede Türkiye savaşa katılmamak için bir denge politikası izlemeye çalışmıştır. Bu politikanın temel amacı, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü korumak ve tam bağımsız bir Türkiye'yi sürdürmektir. Sonuç olarak Türkiye amacı doğrultusunda başarılı olmuş, savaşa katılmamış ve mümkün olduğu kadar tarafsız kalmıştır.

Research paper thumbnail of Contacts of Greek and Bulgarian Journalists’, Who Come to Turkey, in Ankara and Istanbul During II. Balkan Conference (20-26 October, 1931)

Second Balkan Conference, which is an important step for the Balkan Union, was held in ?stanbul i... more Second Balkan Conference, which is an important step for the Balkan Union, was held in ?stanbul in 20-26 February 1931. Turkey made a great effort for this conference to be successful. Association of Journalists, invited Greek and Bulgarian journalists to Turkey to both monitor the conference efforts and to make a favour for the hospitality shown in Greece and Bulgaria.And to monitor the second Balkan conference a crowded group of journalists came from Greece and Bulgaria who will maintain their researches and observations in ?stanbul then in Ankara in 20-26 October.This study will include the researches done by this group of journalists during their visit to ?stanbul and Ankara who were invited to Turkey by Association of Journalists.

Research paper thumbnail of Mustafa KEMAL'İN Çanakkale Savaşlarinda Gösterdi̇ği̇ Li̇derli̇k Ve Moti̇vasyon Strateji̇leri̇

DergiPark (Istanbul University), Feb 22, 2010

Research paper thumbnail of Dramalı Rıza Bey ve Kuzey Batı Anadolu Kuva-yı Milliye Mücadelesindeki Hizmetleri

Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Nov 1, 2003

suikast teşebbüsün de bulunmak suçuyla yargılanmış ve 12 Haziran 1920'de asılarak idam edilmiştir... more suikast teşebbüsün de bulunmak suçuyla yargılanmış ve 12 Haziran 1920'de asılarak idam edilmiştir. Kendisi bir komitacı ve "Teşkilât-ı Mahsusa" elemanıdır. Millî Mücadele'nin başlarında ise bir Kuva-yı Milliyeci olarak ülkesi ve milleti için mücadele eden değerli bir şahsiyettir. Millî direniş ve teşkilâtlanmanın ilk öncülerinden olmuştur. Onu cep helerde bir müfreze kumandanı olarak görmekteyiz. Birinci Aıızavur İsyanı'nda ise isyanın bastırılmasında önemli rol oynayan bir "Takip Müfreze si" kumandanıdır. Millî kuvvetlerin ihtiyacı olan silâh ve cephanenin temi ni için Akbaş Cephaneliği'nin basılmasında başrol oynamıştır. Oldukça kısa sayılabilecek ömrü hep fırtınalı ve dağdağalı olarak geç miş, ülkesi ve milleti için mücadele etmiş ve bu uğurda ölmüştür.