Cetin Öztürk - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Cetin Öztürk
Fen ve mühendislik bilimleri dergisi, Jun 10, 2014
Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+... more Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+ % 50 WFA) taşıyıcı tanelerin özellikle çelik pota endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yüksek alüminalı dökülebilir refrakterlerin fiziksel ve mekaniksel özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda, yüksek alümina içerikli bu taşıyıcı tanelerin ve dökülebilir refrakter bileşimindeki diğer bileşenlerin tane boyut ve % miktarları Andreasen tane paketlenme modülüne göre n değeri 0,30'u sağlayacak şekilde ayarlanarak hazırlanan numuneler 1530 o C'de hava ortamında 8 saat sinterlenmiş ve düşük çimentolu yüksek alüminalı dökülebilir refrakter numuneler üretilmiştir. Üretilen bu numuneler üzerinde taşıyıcı tanelerin fiziksel ve mekaniksel özelliklere olan etkileri standartlar dahilinde yapılan testler sonucunda belirlenmiştir. Karakterizasyon sonuçları incelendiğinde tabular alümina taşıyıcı tane içeren dökülebilir refrakterin beyaz ergimiş alümina ve her iki taşıyıcı tanenin eşit oranda karışımını içeren dökülebilir refrakter örnekleri ile özellikleri karşılaştırıldığında ham ve sinterlenmiş halde en düşük açık gözeneklilik ve su emme ile en yüksek birim hacim ağırlık ve soğukta basma mukavemeti değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
Art-Sanat
Tiles of the Konya Green Dome in the Light of New Information Öz Selçukludan bugüne birçok döneme... more Tiles of the Konya Green Dome in the Light of New Information Öz Selçukludan bugüne birçok döneme tanıklık eden Mevlânâ Türbesinin on altı dilimli kubbesinde, koruyucu dış cephe kaplama malzemesi olarak geçmişten bugüne çini tercih edilmektedir. Atmosferik etkiler sonucu yaklaşık 55 yıldır kubbeyi süsleyen çinilerde tahribatlar oluşması sebebiyle kubbede 2020 Haziran ayında restorasyon süreci başlatılmış ve bu süreçte kubbenin çinileri yenilenmiştir. Bu çalışmada, Kubbe-i Hadrâ (Yeşil Kubbe)'da gerçekleşmiş olan çini onarımları ele alınmış ve elde edilen bilgiler başlıklar hâlinde sunulmuştur. Çalışma sonucunda farklı dönemlerde Kütahya'da üretilen kubbe çinilerinin teknik ve fiziksel özellikler açısından değişiklikler gösterdiği, 1965 yılında tamamlanan restorasyonda kullanılan ve kayıtlarda Metin Çini Fabrikası tarafından tedarik edildiği belirtilen çinilerin Taylan Seramik Fabrikası ile ilişkili olduğu, 1949 yılı restorasyonunda kullanılan çinilerin ise bilinenin aksine Metin Çini Fabrikası tarafından değil de Öz Çini Fabrikası tarafından imal edildiği, Kubbe-i Hadrâ çinilerinin üretiminde Ermeni çini ustalarının da rol aldığı, kubbeye ait günümüze ulaşan en eski çini örneklerinin renkli sır tekniğinde imal edildiği ve dünyaca ünlü müzelerde sergilendiği gibi birçok yeni bilgiye ulaşılmıştır.
Journal of Turkish Studies, 2018
Turkish Studies Volume 13/3, Winter 2018 karşılaştırıldı. Saraylardaki çinilerin hangi ustalar ta... more Turkish Studies Volume 13/3, Winter 2018 karşılaştırıldı. Saraylardaki çinilerin hangi ustalar tarafından yapıldığı böylece çinilerin yapımında hangi kültürlerin etkili olduğu tespit edilmeye çalışıldı. Yapılan araştırmalar sonucunda dönemin saray yapılarında kullanılan çinilerin saraya bağlı bir organizasyon tarafından merkezi bir sistemle üretildiği ve bundan dolayı sanatçıların isimlerinin eserler üzerinde yer almayıp, eserlerin anonim bir karakter taşıdığı tespit edildi. Araştırmalar dönem eserlerindeki çinilerin başta Anadolulu ustalar olmak üzere, göçlerle ve sarayın özel isteği doğrultusunda, İran çevresinden, Zengî Devleti, Eyyubi Devleti, Artuklu Beyliği hâkimiyeti altında olan bölgelerden gelen sanatçılar ile Rum ve Ermeni sanatçılar tarafından yapılma ihtimalinin bulunduğunu gösterdi. Çini sanatı birçok aşamadan oluşan disiplinler arası bir sanattır. Bu açıdan çalışmamız diğer disiplinler için önemli bir kaynak teşkil edecek ve bahsi geçen döneme ışık tutacaktır. Ayrıca sadece seramik eserlerin değil diğer sanat alanlarındaki eserlerin de tarih ve sanatçı etkeni göz önüne alınarak incelenmesi ve karşılaştırılması bu alandaki çalışmalara yön verecektir.
the Journal of Academic Social Sciences, 2018
Medeniyetler savaş, göç, ticaret, sanat gibi nedenlerle birbirleriyle sürekli temas halinde olmuş... more Medeniyetler savaş, göç, ticaret, sanat gibi nedenlerle birbirleriyle sürekli temas halinde olmuş ve kültürel birikimlerini birbirlerine aktarmışlardır. Pişirilmiş toprağın üzerine süslemeler yapılıp sırlanmasıyla oluşturulan çini, medeniyetler arasında gerçekleşen sanatsal etkileşimlerin en önemlilerinden biri olmuştur. Çin'de gelişen bu sanat, Doğu'dan başlayarak hemen hemen tüm Asya ve Avrupa seramik sanatına etki etmiştir. VIII-XII. yüzyıllar arasında en parlak çağını yaşayan İslam medeniyeti, Asya ile Avrupa arasında köprü vazifesi görmüştür. Pers, Yunan, Bizans etkilerini bünyesinde barındıran Türk çini sanatı, XVI. yüzyılda İznik çinileriyle zirveye ulaşmış, Rönesans Avrupa'sı seramik sanatını etkilemiştir. Doğu'dan Batı'ya gerçekleşen etkileşimle birlikte Batı sanatı XIX. yüzyılda Osmanlı çini sanatını etkilemiş, mimari yapılarda ve çini eşyalarda kendini göstermiştir. Bu çalışmada farklı medeniyetler arasında gerçekleşen etkileşimler geniş bir zaman aralığı ve coğrafya gözetilerek ele alınmıştır. Birçok döneme ait çini eserler teknik, dekor açısından incelenmiş, dönemler arası gelişen bezeme kompozisyonları birbirleriyle karşılaştırılmış, sanat merkezlerinin birbirleriyle olan etkileşimi, tarihi ve sanatsal gelişimleriyle ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering, 2014
Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+... more Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+ % 50 WFA) taşıyıcı tanelerin özellikle çelik pota endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yüksek alüminalı dökülebilir refrakterlerin fiziksel ve mekaniksel özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda, yüksek alümina içerikli bu taşıyıcı tanelerin ve dökülebilir refrakter bileşimindeki diğer bileşenlerin tane boyut ve % miktarları Andreasen tane paketlenme modülüne göre n değeri 0,30'u sağlayacak şekilde ayarlanarak hazırlanan numuneler 1530 o C'de hava ortamında 8 saat sinterlenmiş ve düşük çimentolu yüksek alüminalı dökülebilir refrakter numuneler üretilmiştir. Üretilen bu numuneler üzerinde taşıyıcı tanelerin fiziksel ve mekaniksel özelliklere olan etkileri standartlar dahilinde yapılan testler sonucunda belirlenmiştir. Karakterizasyon sonuçları incelendiğinde tabular alümina taşıyıcı tane içeren dökülebilir refrakterin beyaz ergimiş alümina ve her iki taşıyıcı tanenin eşit oranda karışımını içeren dökülebilir refrakter örnekleri ile özellikleri karşılaştırıldığında ham ve sinterlenmiş halde en düşük açık gözeneklilik ve su emme ile en yüksek birim hacim ağırlık ve soğukta basma mukavemeti değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
Heritage Science, Oct 28, 2022
This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique... more This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique to reveal information about the Anatolian Seljuk period's architecture and ceramic technology. The Persian Seljuk artists also used the same technique. For this purpose, physical, chemical, thermal, mineralogical, microstructural, and molecular analyses were carried out on the tiles from the Seljuk period unearthed in the Kılıçarslan Square excavation in Konya, the capital of the Anatolian Seljuk State from the twelfth-century to the beginning of the fourteenth-century. SEM, XRD, and Heat Microscopy analyses showed that the Seljuk period tiles were not fired at high temperatures like today's tiles and were probably fired at temperatures below 1100 °C. WD-XRF analyses revealed that the glazes are classified into two categories, one being alkali varying the content of Na 2 O + K 2 O between 13 and 16 wt% (PbO between 0.5 and 2 wt%) and the other being lead-alkali type in which PbO content varies between 13 and 15 wt% and alkali content 10-14 wt%. The cobalt content in the blue color is around 0.2 wt%, and copper content in the turquoise-colored samples varies between 2.9 and 4.4 wt% depending on the lightness and darkness of the color (higher amount for tile 1 and tile 3, which are darker than the others). The brown color is obtained by the presence of MnO (3.3 wt%). Raman analysis showed that the difference in sintering temperature caused the color tone difference in Seljuk period tiles, and glazes were formed in the range of 800-1000 °C depending on the I p values.
This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique... more This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique to reveal information about the Anatolian Seljuk period's architecture and ceramic technology. The Persian Seljuk artists also used the same technique. For this purpose, physical, chemical, thermal, mineralogical, microstructural, and molecular analyses were carried out on the tiles from the Seljuk period unearthed in the Kılıçarslan Square excavation in Konya, the capital of the Anatolian Seljuk State from the twelfth-century to the beginning of the fourteenth-century. SEM, XRD, and Heat Microscopy analyses showed that the Seljuk period tiles were not fired at high temperatures like today's tiles and were probably fired at temperatures below 1100 °C. WD-XRF analyses revealed that the glazes are classified into two categories, one being alkali varying the content of Na 2 O + K 2 O between 13 and 16 wt% (PbO between 0.5 and 2 wt%) and the other being lead-alkali type in which PbO content varies between 13 and 15 wt% and alkali content 10-14 wt%. The cobalt content in the blue color is around 0.2 wt%, and copper content in the turquoise-colored samples varies between 2.9 and 4.4 wt% depending on the lightness and darkness of the color (higher amount for tile 1 and tile 3, which are darker than the others). The brown color is obtained by the presence of MnO (3.3 wt%). Raman analysis showed that the difference in sintering temperature caused the color tone difference in Seljuk period tiles, and glazes were formed in the range of 800-1000 °C depending on the I p values.
Kalemisi Dergisi, Apr 16, 2018
Kalemisi Dergisi, Apr 16, 2018
The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region... more The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region's unique climate, geographical position, and livestock breeding traditions. The diversity and abundance of dye plants and insects has been an important influence on the formation of these arts. Stone, soil, minerals, molluscs, and insects were among some of the first raw materials utilized as natural dyes; however, awareness of the expansive potential for colors in plants has led this category of dyes to supercede all others. Plants can produce a palette of hundreds of different colors and shades for use in folk arts, including carpets, felts, and ceramics. Methods for deriving dyes from plants vary between regions, and techniques are kept as closely guarded secrets, transferred between the generations with a profound sense of confidentiality. In this study, the plant dyes and methods of application particular to felt art in Konya, were investigated. The experience of Keçeci (felt artist) Mehmet Girgiç concerning the use of natural dye plants konya's art of felt making was recorded.
El-Cezeri Fen ve Mühendislik Dergisi, 2021
Journal of the Australian Ceramic Society
In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a ... more In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a body mixture used for porcelain tile was investigated. For this aim, a part of industrial spray-dried powders was replaced with the colemanite calcined by microwave-assisted heating (MACC) in varying amounts (up to 3 wt. %). The tile compositions prepared with different proportions of MACC addition were pressed uniaxially at 15 MPa, and the shaped tiles were then fired at 1220 °C for 50 min in an industrial roller kiln. Physical and mechanical tests, X-ray diffractometer (XRD), and scanning electron microscopy (SEM) analyses were performed to examine the effects of MACC addition on porcelain tile's technical properties and phase development. The results revealed that the porcelain tiles having 0.5 wt. % of MACC had better technical properties, i.e., lower water absorption (0.09%) and porosity (0.22% for apparent porosity and 7.25% for closed porosity), and higher bending strength (66.04 MPa) than that of others. Consequently, the MACC addition promoted a low-viscosity liquid phase during firing, resulting in a significant microstructural improvement by decreasing the closed porosity and increasing the bulk density and flexural strength.
Journal of the Australian Ceramic Society, 2021
Sille stone, a kind of silicate rock (SiO2 > 65%), which is an example of the natural building... more Sille stone, a kind of silicate rock (SiO2 > 65%), which is an example of the natural building blocks that have been widely used throughout history, is an andesitic type volcanic rock belonging to the Sille region of Konya province (Turkey). Sille stones, which are building materials used extensively for floor pavement and wall covering in both indoor and outdoor applications, have many artefacts from the Seljuk and Ottoman times until today. In this study, Sille stone powders were used to partially substitute the traditional raw materials to formulate floor tiles based on industrial manufacturing. Sille stone powders to the floor tile composition up to 20 wt% were incorporated to examine their potential effects on the finished product. The additive-induced changes in the structural and technical properties of floor tile samples were characterised in detail using chemical and mineralogical analysis (X-ray diffraction and fluorescence spectrophotometry) and thermal analysis (DTA, ...
Open Chemistry
Traditional building stones may be defined as the rocks continuously and commonly used throughout... more Traditional building stones may be defined as the rocks continuously and commonly used throughout the history of a given town or region. Sille stone bears volcanic and andesitic features, which are unique to the Sille region (Konya) and its surroundings. Sille was a historical and cultural settlement in the Neolithic Age. The high silica content of Sille stone is an important building material due to its easy workability and durability properties. The Sille stone, which is generally used as a floor and wall covering, has many artifacts ranging from the Ottoman and Seljuk periods to the present day. This work is aimed to determine the structural characteristics of Sille Stone, which still preserves its architectural value, and to reveal its potential of being used as an alternative material in the ceramic industry. For this purpose, chemical, physical and thermal properties of Sille Stone were determined in this investigation. The results indicate that the physical properties of Sill...
Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Konya şehri, tarihi anıtsal yapıtlar açısından oldukça... more Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Konya şehri, tarihi anıtsal yapıtlar açısından oldukça zengindir. Konya'daki bu yapıtlardan biri olan Mevlana Türbesi dünya kültür mirasının önemli bir parçasıdır. Kubbe-i Hadra olarak da bilinen Mevlana Türbesinin dış cephe duvarlarını süsleyen çiniler asırlar boyu birçok defa bakım ve onarımdan geçmiştir. En son 1965 yılındaki onarımda yenilenen çiniler artık servis ömrünü tamamladığından yenilenmesi gerekmektedir. Mevcut ve önceki dönemlere ait kubbe çinilerinin karakteristik özelliklerinin ortaya çıkarılması yenilenecek olan çinilerin üretim teknolojisinin belirlenmesinde rol oynayabilir. Bu amaçla Mevlana Müze Müdürlüğünden 1912 ve 1965 dönemlerine ait çini örnekleri temin edilmiş ve bu çini örnekleri fiziksel, kimyasal, mineralojik ve mikroyapı özellikleri açısından karakterize edilmiştir. Karakterizasyon çalışmaları sonucu elde edilen bulgulara göre aynı aile tarafından farklı zamanlarda üretildiği tespit edilen çinilerin üretim teknolojileri ve karakteristik özelliklerinin birbirlerinden tamamen farklı olduğu belirlenmiştir.
The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region... more The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region's unique climate, geographical position, and livestock breeding traditions. The diversity and abundance of dye plants and insects has been an important influence on the formation of these arts. Stone, soil, minerals, molluscs, and insects were among some of the first raw materials utilized as natural dyes; however, awareness of the expansive potential for colors in plants has led this category of dyes to supercede all others. Plants can produce a palette of hundreds of different colors and shades for use in folk arts, including carpets, felts, and ceramics. Methods for deriving dyes from plants vary between regions, and techniques are kept as closely guarded secrets, transferred between the generations with a profound sense of confidentiality. In this study, the plant dyes and methods of application particular to felt art in Konya, were investigated. The experience of Keçeci (felt artist) Mehmet Girgiç concerning the use of natural dye plants konya's art of felt making was recorded.
Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+... more Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+ % 50 WFA) taşıyıcı tanelerin özellikle çelik pota endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yüksek alüminalı dökülebilir refrakterlerin fiziksel ve mekaniksel özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda, yüksek alümina içerikli bu taşıyıcı tanelerin ve dökülebilir refrakter bileşimindeki diğer bileşenlerin tane boyut ve % miktarları Andreasen tane paketlenme modülüne göre n değeri 0,30'u sağlayacak şekilde ayarlanarak hazırlanan numuneler 1530 o C'de hava ortamında 8 saat sinterlenmiş ve düşük çimentolu yüksek alüminalı dökülebilir refrakter numuneler üretilmiştir. Üretilen bu numuneler üzerinde taşıyıcı tanelerin fiziksel ve mekaniksel özelliklere olan etkileri standartlar dahilinde yapılan testler sonucunda belirlenmiştir. Karakterizasyon sonuçları incelendiğinde tabular alümina taşıyıcı tane içeren dökülebilir refrakterin beyaz ergimiş alümina ve her iki taşıyıcı tanenin eşit oranda karışımını içeren dökülebilir refrakter örnekleri ile özellikleri karşılaştırıldığında ham ve sinterlenmiş halde en düşük açık gözeneklilik ve su emme ile en yüksek birim hacim ağırlık ve soğukta basma mukavemeti değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çi... more Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çiniler, özellikle 16 yy. Osmanlısında teknolojik ve sanatsal açıdan ulaşılan gücün adeta bir sembolü olmuş ve 17 yy. sonunda birçok gizemiyle birlikte son bulmuştur. Günümüzde Taş Çini veya İznik Çinisi olarak da bilinen bu eşsiz seramikler hâlâ bilim ve sanat camiasının ilgisini çekmektedir. Literatür araştırmalarından taş çinilerdeki silis oranının genellikle % 85 ile 90 aralığında değiştiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada % 85 ve % 90 silis içerikli replika taş çini reçeteleri oluşturulmuş ve silis oranındaki değişimin replika çinilerin teknik özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır. Geleneksel üretim yöntemiyle hazırlanan deney numuneleri fiziksel, kimyasal, mineralojik, termal ve mikroyapı analizleri ile karakterize edilmiştir. Elde edilen veriler hem birbiriyle hem de bibliyografik verilerle karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda % 90 silis içerikli çininin teknik ve estetik özellikler açısından diğerine kıyasla daha üstün özelliklere sahip olduğu görülmüştür.
In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a ... more In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a body mixture used for porcelain tile was investigated. For this aim, a part of industrial spray-dried powders was replaced with the colemanite calcined by microwave-assisted heating (MACC) in varying amounts (up to 3 wt. %). The tile compositions prepared with different proportions of MACC addition were pressed uniaxially at 15 MPa, and the shaped tiles were then fired at 1220 °C for 50 min in an industrial roller kiln. Physical and mechanical tests, X-ray diffractometer (XRD), and scanning electron microscopy (SEM) analyses were performed to examine the effects of MACC addition on porcelain tile's technical properties and phase development. The results revealed that the porcelain tiles having 0.5 wt. % of MACC had better technical properties, i.e., lower water absorption (0.09%) and porosity (0.22% for apparent porosity and 7.25% for closed porosity), and higher bending strength (66.04 MPa) than that of others. Consequently, the MACC addition promoted a low-viscosity liquid phase during firing, resulting in a significant microstructural improvement by decreasing the closed porosity and increasing the bulk density and flexural strength.
Sille stone, a kind of silicate rock (SiO 2 > 65%), which is an example of the natural building b... more Sille stone, a kind of silicate rock (SiO 2 > 65%), which is an example of the natural building blocks that have been widely used throughout history, is an andesitic type volcanic rock belonging to the Sille region of Konya province (Turkey). Sille stones, which are building materials used extensively for floor pavement and wall covering in both indoor and outdoor applications, have many artefacts from the Seljuk and Ottoman times until today. In this study, Sille stone powders were used to partially substitute the traditional raw materials to formulate floor tiles based on industrial manufacturing. Sille stone powders to the floor tile composition up to 20 wt% were incorporated to examine their potential effects on the finished product. The additive-induced changes in the structural and technical properties of floor tile samples were characterised in detail using chemical and mineralogical analysis (X-ray diffraction and fluorescence spectrophotometry) and thermal analysis (DTA, TG, and dilatometry test) as well as physical and mechanical tests. According to the results, the usage of Sille stone powders in floor tile compositions decreased the water absorption of the bodies and increased firing shrinkage. The mechanical strength of the bodies improved with the use of Sille stone powders. As a result, the recycling of the Sille stone powders wastes is a promising approach to manufacture traditional ceramic tiles, and their utilization in floor tile compositions could be possible by adjusting the body composition and/ or industrial conditions.
Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çi... more Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çiniler, özellikle 16 yy. Osmanlısında teknolojik ve sanatsal açıdan ulaşılan gücün adeta bir sembolü olmuş ve 17 yy. sonunda birçok gizemiyle birlikte son bulmuştur. Günümüzde Taş Çini veya İznik Çinisi olarak da bilinen bu eşsiz seramikler hâlâ bilim ve sanat camiasının ilgisini çekmektedir. Literatür araştırmalarından taş çinilerdeki silis oranının genellikle % 85 ile 90 aralığında değiştiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada % 85 ve % 90 silis içerikli replika taş çini reçeteleri oluşturulmuş ve silis oranındaki değişimin replika çinilerin teknik özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır. Geleneksel üretim yöntemiyle hazırlanan deney numuneleri fiziksel, kimyasal, mineralojik, termal ve mikroyapı analizleri ile karakterize edilmiştir. Elde edilen veriler hem birbiriyle hem de bibliyografik verilerle karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda % 90 silis içerikli çininin teknik ve estetik özellikler açısından diğerine kıyasla daha üstün özelliklere sahip olduğu görülmüştür.
Fen ve mühendislik bilimleri dergisi, Jun 10, 2014
Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+... more Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+ % 50 WFA) taşıyıcı tanelerin özellikle çelik pota endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yüksek alüminalı dökülebilir refrakterlerin fiziksel ve mekaniksel özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda, yüksek alümina içerikli bu taşıyıcı tanelerin ve dökülebilir refrakter bileşimindeki diğer bileşenlerin tane boyut ve % miktarları Andreasen tane paketlenme modülüne göre n değeri 0,30'u sağlayacak şekilde ayarlanarak hazırlanan numuneler 1530 o C'de hava ortamında 8 saat sinterlenmiş ve düşük çimentolu yüksek alüminalı dökülebilir refrakter numuneler üretilmiştir. Üretilen bu numuneler üzerinde taşıyıcı tanelerin fiziksel ve mekaniksel özelliklere olan etkileri standartlar dahilinde yapılan testler sonucunda belirlenmiştir. Karakterizasyon sonuçları incelendiğinde tabular alümina taşıyıcı tane içeren dökülebilir refrakterin beyaz ergimiş alümina ve her iki taşıyıcı tanenin eşit oranda karışımını içeren dökülebilir refrakter örnekleri ile özellikleri karşılaştırıldığında ham ve sinterlenmiş halde en düşük açık gözeneklilik ve su emme ile en yüksek birim hacim ağırlık ve soğukta basma mukavemeti değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
Art-Sanat
Tiles of the Konya Green Dome in the Light of New Information Öz Selçukludan bugüne birçok döneme... more Tiles of the Konya Green Dome in the Light of New Information Öz Selçukludan bugüne birçok döneme tanıklık eden Mevlânâ Türbesinin on altı dilimli kubbesinde, koruyucu dış cephe kaplama malzemesi olarak geçmişten bugüne çini tercih edilmektedir. Atmosferik etkiler sonucu yaklaşık 55 yıldır kubbeyi süsleyen çinilerde tahribatlar oluşması sebebiyle kubbede 2020 Haziran ayında restorasyon süreci başlatılmış ve bu süreçte kubbenin çinileri yenilenmiştir. Bu çalışmada, Kubbe-i Hadrâ (Yeşil Kubbe)'da gerçekleşmiş olan çini onarımları ele alınmış ve elde edilen bilgiler başlıklar hâlinde sunulmuştur. Çalışma sonucunda farklı dönemlerde Kütahya'da üretilen kubbe çinilerinin teknik ve fiziksel özellikler açısından değişiklikler gösterdiği, 1965 yılında tamamlanan restorasyonda kullanılan ve kayıtlarda Metin Çini Fabrikası tarafından tedarik edildiği belirtilen çinilerin Taylan Seramik Fabrikası ile ilişkili olduğu, 1949 yılı restorasyonunda kullanılan çinilerin ise bilinenin aksine Metin Çini Fabrikası tarafından değil de Öz Çini Fabrikası tarafından imal edildiği, Kubbe-i Hadrâ çinilerinin üretiminde Ermeni çini ustalarının da rol aldığı, kubbeye ait günümüze ulaşan en eski çini örneklerinin renkli sır tekniğinde imal edildiği ve dünyaca ünlü müzelerde sergilendiği gibi birçok yeni bilgiye ulaşılmıştır.
Journal of Turkish Studies, 2018
Turkish Studies Volume 13/3, Winter 2018 karşılaştırıldı. Saraylardaki çinilerin hangi ustalar ta... more Turkish Studies Volume 13/3, Winter 2018 karşılaştırıldı. Saraylardaki çinilerin hangi ustalar tarafından yapıldığı böylece çinilerin yapımında hangi kültürlerin etkili olduğu tespit edilmeye çalışıldı. Yapılan araştırmalar sonucunda dönemin saray yapılarında kullanılan çinilerin saraya bağlı bir organizasyon tarafından merkezi bir sistemle üretildiği ve bundan dolayı sanatçıların isimlerinin eserler üzerinde yer almayıp, eserlerin anonim bir karakter taşıdığı tespit edildi. Araştırmalar dönem eserlerindeki çinilerin başta Anadolulu ustalar olmak üzere, göçlerle ve sarayın özel isteği doğrultusunda, İran çevresinden, Zengî Devleti, Eyyubi Devleti, Artuklu Beyliği hâkimiyeti altında olan bölgelerden gelen sanatçılar ile Rum ve Ermeni sanatçılar tarafından yapılma ihtimalinin bulunduğunu gösterdi. Çini sanatı birçok aşamadan oluşan disiplinler arası bir sanattır. Bu açıdan çalışmamız diğer disiplinler için önemli bir kaynak teşkil edecek ve bahsi geçen döneme ışık tutacaktır. Ayrıca sadece seramik eserlerin değil diğer sanat alanlarındaki eserlerin de tarih ve sanatçı etkeni göz önüne alınarak incelenmesi ve karşılaştırılması bu alandaki çalışmalara yön verecektir.
the Journal of Academic Social Sciences, 2018
Medeniyetler savaş, göç, ticaret, sanat gibi nedenlerle birbirleriyle sürekli temas halinde olmuş... more Medeniyetler savaş, göç, ticaret, sanat gibi nedenlerle birbirleriyle sürekli temas halinde olmuş ve kültürel birikimlerini birbirlerine aktarmışlardır. Pişirilmiş toprağın üzerine süslemeler yapılıp sırlanmasıyla oluşturulan çini, medeniyetler arasında gerçekleşen sanatsal etkileşimlerin en önemlilerinden biri olmuştur. Çin'de gelişen bu sanat, Doğu'dan başlayarak hemen hemen tüm Asya ve Avrupa seramik sanatına etki etmiştir. VIII-XII. yüzyıllar arasında en parlak çağını yaşayan İslam medeniyeti, Asya ile Avrupa arasında köprü vazifesi görmüştür. Pers, Yunan, Bizans etkilerini bünyesinde barındıran Türk çini sanatı, XVI. yüzyılda İznik çinileriyle zirveye ulaşmış, Rönesans Avrupa'sı seramik sanatını etkilemiştir. Doğu'dan Batı'ya gerçekleşen etkileşimle birlikte Batı sanatı XIX. yüzyılda Osmanlı çini sanatını etkilemiş, mimari yapılarda ve çini eşyalarda kendini göstermiştir. Bu çalışmada farklı medeniyetler arasında gerçekleşen etkileşimler geniş bir zaman aralığı ve coğrafya gözetilerek ele alınmıştır. Birçok döneme ait çini eserler teknik, dekor açısından incelenmiş, dönemler arası gelişen bezeme kompozisyonları birbirleriyle karşılaştırılmış, sanat merkezlerinin birbirleriyle olan etkileşimi, tarihi ve sanatsal gelişimleriyle ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering, 2014
Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+... more Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+ % 50 WFA) taşıyıcı tanelerin özellikle çelik pota endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yüksek alüminalı dökülebilir refrakterlerin fiziksel ve mekaniksel özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda, yüksek alümina içerikli bu taşıyıcı tanelerin ve dökülebilir refrakter bileşimindeki diğer bileşenlerin tane boyut ve % miktarları Andreasen tane paketlenme modülüne göre n değeri 0,30'u sağlayacak şekilde ayarlanarak hazırlanan numuneler 1530 o C'de hava ortamında 8 saat sinterlenmiş ve düşük çimentolu yüksek alüminalı dökülebilir refrakter numuneler üretilmiştir. Üretilen bu numuneler üzerinde taşıyıcı tanelerin fiziksel ve mekaniksel özelliklere olan etkileri standartlar dahilinde yapılan testler sonucunda belirlenmiştir. Karakterizasyon sonuçları incelendiğinde tabular alümina taşıyıcı tane içeren dökülebilir refrakterin beyaz ergimiş alümina ve her iki taşıyıcı tanenin eşit oranda karışımını içeren dökülebilir refrakter örnekleri ile özellikleri karşılaştırıldığında ham ve sinterlenmiş halde en düşük açık gözeneklilik ve su emme ile en yüksek birim hacim ağırlık ve soğukta basma mukavemeti değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
Heritage Science, Oct 28, 2022
This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique... more This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique to reveal information about the Anatolian Seljuk period's architecture and ceramic technology. The Persian Seljuk artists also used the same technique. For this purpose, physical, chemical, thermal, mineralogical, microstructural, and molecular analyses were carried out on the tiles from the Seljuk period unearthed in the Kılıçarslan Square excavation in Konya, the capital of the Anatolian Seljuk State from the twelfth-century to the beginning of the fourteenth-century. SEM, XRD, and Heat Microscopy analyses showed that the Seljuk period tiles were not fired at high temperatures like today's tiles and were probably fired at temperatures below 1100 °C. WD-XRF analyses revealed that the glazes are classified into two categories, one being alkali varying the content of Na 2 O + K 2 O between 13 and 16 wt% (PbO between 0.5 and 2 wt%) and the other being lead-alkali type in which PbO content varies between 13 and 15 wt% and alkali content 10-14 wt%. The cobalt content in the blue color is around 0.2 wt%, and copper content in the turquoise-colored samples varies between 2.9 and 4.4 wt% depending on the lightness and darkness of the color (higher amount for tile 1 and tile 3, which are darker than the others). The brown color is obtained by the presence of MnO (3.3 wt%). Raman analysis showed that the difference in sintering temperature caused the color tone difference in Seljuk period tiles, and glazes were formed in the range of 800-1000 °C depending on the I p values.
This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique... more This study presents archaeometric analyses of glazed tiles produced with the cut-mosaic technique to reveal information about the Anatolian Seljuk period's architecture and ceramic technology. The Persian Seljuk artists also used the same technique. For this purpose, physical, chemical, thermal, mineralogical, microstructural, and molecular analyses were carried out on the tiles from the Seljuk period unearthed in the Kılıçarslan Square excavation in Konya, the capital of the Anatolian Seljuk State from the twelfth-century to the beginning of the fourteenth-century. SEM, XRD, and Heat Microscopy analyses showed that the Seljuk period tiles were not fired at high temperatures like today's tiles and were probably fired at temperatures below 1100 °C. WD-XRF analyses revealed that the glazes are classified into two categories, one being alkali varying the content of Na 2 O + K 2 O between 13 and 16 wt% (PbO between 0.5 and 2 wt%) and the other being lead-alkali type in which PbO content varies between 13 and 15 wt% and alkali content 10-14 wt%. The cobalt content in the blue color is around 0.2 wt%, and copper content in the turquoise-colored samples varies between 2.9 and 4.4 wt% depending on the lightness and darkness of the color (higher amount for tile 1 and tile 3, which are darker than the others). The brown color is obtained by the presence of MnO (3.3 wt%). Raman analysis showed that the difference in sintering temperature caused the color tone difference in Seljuk period tiles, and glazes were formed in the range of 800-1000 °C depending on the I p values.
Kalemisi Dergisi, Apr 16, 2018
Kalemisi Dergisi, Apr 16, 2018
The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region... more The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region's unique climate, geographical position, and livestock breeding traditions. The diversity and abundance of dye plants and insects has been an important influence on the formation of these arts. Stone, soil, minerals, molluscs, and insects were among some of the first raw materials utilized as natural dyes; however, awareness of the expansive potential for colors in plants has led this category of dyes to supercede all others. Plants can produce a palette of hundreds of different colors and shades for use in folk arts, including carpets, felts, and ceramics. Methods for deriving dyes from plants vary between regions, and techniques are kept as closely guarded secrets, transferred between the generations with a profound sense of confidentiality. In this study, the plant dyes and methods of application particular to felt art in Konya, were investigated. The experience of Keçeci (felt artist) Mehmet Girgiç concerning the use of natural dye plants konya's art of felt making was recorded.
El-Cezeri Fen ve Mühendislik Dergisi, 2021
Journal of the Australian Ceramic Society
In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a ... more In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a body mixture used for porcelain tile was investigated. For this aim, a part of industrial spray-dried powders was replaced with the colemanite calcined by microwave-assisted heating (MACC) in varying amounts (up to 3 wt. %). The tile compositions prepared with different proportions of MACC addition were pressed uniaxially at 15 MPa, and the shaped tiles were then fired at 1220 °C for 50 min in an industrial roller kiln. Physical and mechanical tests, X-ray diffractometer (XRD), and scanning electron microscopy (SEM) analyses were performed to examine the effects of MACC addition on porcelain tile's technical properties and phase development. The results revealed that the porcelain tiles having 0.5 wt. % of MACC had better technical properties, i.e., lower water absorption (0.09%) and porosity (0.22% for apparent porosity and 7.25% for closed porosity), and higher bending strength (66.04 MPa) than that of others. Consequently, the MACC addition promoted a low-viscosity liquid phase during firing, resulting in a significant microstructural improvement by decreasing the closed porosity and increasing the bulk density and flexural strength.
Journal of the Australian Ceramic Society, 2021
Sille stone, a kind of silicate rock (SiO2 > 65%), which is an example of the natural building... more Sille stone, a kind of silicate rock (SiO2 > 65%), which is an example of the natural building blocks that have been widely used throughout history, is an andesitic type volcanic rock belonging to the Sille region of Konya province (Turkey). Sille stones, which are building materials used extensively for floor pavement and wall covering in both indoor and outdoor applications, have many artefacts from the Seljuk and Ottoman times until today. In this study, Sille stone powders were used to partially substitute the traditional raw materials to formulate floor tiles based on industrial manufacturing. Sille stone powders to the floor tile composition up to 20 wt% were incorporated to examine their potential effects on the finished product. The additive-induced changes in the structural and technical properties of floor tile samples were characterised in detail using chemical and mineralogical analysis (X-ray diffraction and fluorescence spectrophotometry) and thermal analysis (DTA, ...
Open Chemistry
Traditional building stones may be defined as the rocks continuously and commonly used throughout... more Traditional building stones may be defined as the rocks continuously and commonly used throughout the history of a given town or region. Sille stone bears volcanic and andesitic features, which are unique to the Sille region (Konya) and its surroundings. Sille was a historical and cultural settlement in the Neolithic Age. The high silica content of Sille stone is an important building material due to its easy workability and durability properties. The Sille stone, which is generally used as a floor and wall covering, has many artifacts ranging from the Ottoman and Seljuk periods to the present day. This work is aimed to determine the structural characteristics of Sille Stone, which still preserves its architectural value, and to reveal its potential of being used as an alternative material in the ceramic industry. For this purpose, chemical, physical and thermal properties of Sille Stone were determined in this investigation. The results indicate that the physical properties of Sill...
Afyon Kocatepe University Journal of Sciences and Engineering
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Konya şehri, tarihi anıtsal yapıtlar açısından oldukça... more Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Konya şehri, tarihi anıtsal yapıtlar açısından oldukça zengindir. Konya'daki bu yapıtlardan biri olan Mevlana Türbesi dünya kültür mirasının önemli bir parçasıdır. Kubbe-i Hadra olarak da bilinen Mevlana Türbesinin dış cephe duvarlarını süsleyen çiniler asırlar boyu birçok defa bakım ve onarımdan geçmiştir. En son 1965 yılındaki onarımda yenilenen çiniler artık servis ömrünü tamamladığından yenilenmesi gerekmektedir. Mevcut ve önceki dönemlere ait kubbe çinilerinin karakteristik özelliklerinin ortaya çıkarılması yenilenecek olan çinilerin üretim teknolojisinin belirlenmesinde rol oynayabilir. Bu amaçla Mevlana Müze Müdürlüğünden 1912 ve 1965 dönemlerine ait çini örnekleri temin edilmiş ve bu çini örnekleri fiziksel, kimyasal, mineralojik ve mikroyapı özellikleri açısından karakterize edilmiştir. Karakterizasyon çalışmaları sonucu elde edilen bulgulara göre aynı aile tarafından farklı zamanlarda üretildiği tespit edilen çinilerin üretim teknolojileri ve karakteristik özelliklerinin birbirlerinden tamamen farklı olduğu belirlenmiştir.
The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region... more The development of carpet and kilim weaving in Konya has been enabled for centuries by the region's unique climate, geographical position, and livestock breeding traditions. The diversity and abundance of dye plants and insects has been an important influence on the formation of these arts. Stone, soil, minerals, molluscs, and insects were among some of the first raw materials utilized as natural dyes; however, awareness of the expansive potential for colors in plants has led this category of dyes to supercede all others. Plants can produce a palette of hundreds of different colors and shades for use in folk arts, including carpets, felts, and ceramics. Methods for deriving dyes from plants vary between regions, and techniques are kept as closely guarded secrets, transferred between the generations with a profound sense of confidentiality. In this study, the plant dyes and methods of application particular to felt art in Konya, were investigated. The experience of Keçeci (felt artist) Mehmet Girgiç concerning the use of natural dye plants konya's art of felt making was recorded.
Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+... more Bu çalışmada, tabular alümina (TA), beyaz ergimiş alümina (WFA) ve her ikisinin karışımı (%50 TA+ % 50 WFA) taşıyıcı tanelerin özellikle çelik pota endüstrisinde yaygın olarak kullanılan yüksek alüminalı dökülebilir refrakterlerin fiziksel ve mekaniksel özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda, yüksek alümina içerikli bu taşıyıcı tanelerin ve dökülebilir refrakter bileşimindeki diğer bileşenlerin tane boyut ve % miktarları Andreasen tane paketlenme modülüne göre n değeri 0,30'u sağlayacak şekilde ayarlanarak hazırlanan numuneler 1530 o C'de hava ortamında 8 saat sinterlenmiş ve düşük çimentolu yüksek alüminalı dökülebilir refrakter numuneler üretilmiştir. Üretilen bu numuneler üzerinde taşıyıcı tanelerin fiziksel ve mekaniksel özelliklere olan etkileri standartlar dahilinde yapılan testler sonucunda belirlenmiştir. Karakterizasyon sonuçları incelendiğinde tabular alümina taşıyıcı tane içeren dökülebilir refrakterin beyaz ergimiş alümina ve her iki taşıyıcı tanenin eşit oranda karışımını içeren dökülebilir refrakter örnekleri ile özellikleri karşılaştırıldığında ham ve sinterlenmiş halde en düşük açık gözeneklilik ve su emme ile en yüksek birim hacim ağırlık ve soğukta basma mukavemeti değerlerine sahip olduğu görülmüştür.
Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çi... more Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çiniler, özellikle 16 yy. Osmanlısında teknolojik ve sanatsal açıdan ulaşılan gücün adeta bir sembolü olmuş ve 17 yy. sonunda birçok gizemiyle birlikte son bulmuştur. Günümüzde Taş Çini veya İznik Çinisi olarak da bilinen bu eşsiz seramikler hâlâ bilim ve sanat camiasının ilgisini çekmektedir. Literatür araştırmalarından taş çinilerdeki silis oranının genellikle % 85 ile 90 aralığında değiştiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada % 85 ve % 90 silis içerikli replika taş çini reçeteleri oluşturulmuş ve silis oranındaki değişimin replika çinilerin teknik özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır. Geleneksel üretim yöntemiyle hazırlanan deney numuneleri fiziksel, kimyasal, mineralojik, termal ve mikroyapı analizleri ile karakterize edilmiştir. Elde edilen veriler hem birbiriyle hem de bibliyografik verilerle karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda % 90 silis içerikli çininin teknik ve estetik özellikler açısından diğerine kıyasla daha üstün özelliklere sahip olduğu görülmüştür.
In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a ... more In this study, the possibility of using calcined-colemanite as an alternative fluxing agent in a body mixture used for porcelain tile was investigated. For this aim, a part of industrial spray-dried powders was replaced with the colemanite calcined by microwave-assisted heating (MACC) in varying amounts (up to 3 wt. %). The tile compositions prepared with different proportions of MACC addition were pressed uniaxially at 15 MPa, and the shaped tiles were then fired at 1220 °C for 50 min in an industrial roller kiln. Physical and mechanical tests, X-ray diffractometer (XRD), and scanning electron microscopy (SEM) analyses were performed to examine the effects of MACC addition on porcelain tile's technical properties and phase development. The results revealed that the porcelain tiles having 0.5 wt. % of MACC had better technical properties, i.e., lower water absorption (0.09%) and porosity (0.22% for apparent porosity and 7.25% for closed porosity), and higher bending strength (66.04 MPa) than that of others. Consequently, the MACC addition promoted a low-viscosity liquid phase during firing, resulting in a significant microstructural improvement by decreasing the closed porosity and increasing the bulk density and flexural strength.
Sille stone, a kind of silicate rock (SiO 2 > 65%), which is an example of the natural building b... more Sille stone, a kind of silicate rock (SiO 2 > 65%), which is an example of the natural building blocks that have been widely used throughout history, is an andesitic type volcanic rock belonging to the Sille region of Konya province (Turkey). Sille stones, which are building materials used extensively for floor pavement and wall covering in both indoor and outdoor applications, have many artefacts from the Seljuk and Ottoman times until today. In this study, Sille stone powders were used to partially substitute the traditional raw materials to formulate floor tiles based on industrial manufacturing. Sille stone powders to the floor tile composition up to 20 wt% were incorporated to examine their potential effects on the finished product. The additive-induced changes in the structural and technical properties of floor tile samples were characterised in detail using chemical and mineralogical analysis (X-ray diffraction and fluorescence spectrophotometry) and thermal analysis (DTA, TG, and dilatometry test) as well as physical and mechanical tests. According to the results, the usage of Sille stone powders in floor tile compositions decreased the water absorption of the bodies and increased firing shrinkage. The mechanical strength of the bodies improved with the use of Sille stone powders. As a result, the recycling of the Sille stone powders wastes is a promising approach to manufacture traditional ceramic tiles, and their utilization in floor tile compositions could be possible by adjusting the body composition and/ or industrial conditions.
Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çi... more Türk İslam Mimarisinde duvar kaplama malzemesi olarak sıklıkla kullanılmış olan yüksek silisli çiniler, özellikle 16 yy. Osmanlısında teknolojik ve sanatsal açıdan ulaşılan gücün adeta bir sembolü olmuş ve 17 yy. sonunda birçok gizemiyle birlikte son bulmuştur. Günümüzde Taş Çini veya İznik Çinisi olarak da bilinen bu eşsiz seramikler hâlâ bilim ve sanat camiasının ilgisini çekmektedir. Literatür araştırmalarından taş çinilerdeki silis oranının genellikle % 85 ile 90 aralığında değiştiği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada % 85 ve % 90 silis içerikli replika taş çini reçeteleri oluşturulmuş ve silis oranındaki değişimin replika çinilerin teknik özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır. Geleneksel üretim yöntemiyle hazırlanan deney numuneleri fiziksel, kimyasal, mineralojik, termal ve mikroyapı analizleri ile karakterize edilmiştir. Elde edilen veriler hem birbiriyle hem de bibliyografik verilerle karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda % 90 silis içerikli çininin teknik ve estetik özellikler açısından diğerine kıyasla daha üstün özelliklere sahip olduğu görülmüştür.