Emel Yeşilkayalı - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Emel Yeşilkayalı
Bu çalışma ile dezavantajlı bölgede bulunan bir ortaokul özelinde okul sosyal hizmeti ihtiyacının... more Bu çalışma ile dezavantajlı bölgede bulunan bir ortaokul özelinde okul sosyal hizmeti ihtiyacının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmanın arka planında, “okul sosyal hizmeti” sisteminin ülkemizde uygulanmasına yönelik bir model oluşturulması amacıyla tasarlanan bir pilot uygulama projesi bulunmaktadır. Araştırmanın çalışma evreni, İstanbul’da bir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından önerilen 1500 mevcutlu bir ortaokul; çalışma örneklemi ise, okul idarecileri tarafından en fazla sorun yaşandığı belirtilen 7. sınıf düzeyindeki 359 öğrencidir. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilen ve proje sırasında öğrencilerin ev ziyaretlerinde uygulamış oldukları aile bilgi anketi ile toplanmıştır. Betimsel analiz yöntemi ile çözümlenen anket verileri, okul sosyal hizmetinin, ülkemizde özellikle dezavantajlı bölgelerden olmak üzere acilen başlatılması gerektiğini göstermektedir.
The user has requested enhancement of the downloaded file. All in-text references underlined in b... more The user has requested enhancement of the downloaded file. All in-text references underlined in blue are added to the original document and are linked to publications on ResearchGate, letting you access and read them immediately.
Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumları ile ilköğretim öğrencilerinin ah... more Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumları ile ilköğretim öğrencilerinin ahlaki olgunlukları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmanın çalışma grubunu, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi’nde alt, orta ve üst sosyoekonomik
düzeyleri temsil eden 7 devlet ilköğretim okulu ile özel ilköğretim okulunu temsil eden bir okulun 7. sınıf öğrencileri ve bu öğrencilerin ebeveynleri oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Yurtsever (2009) tarafından geliştirilen, ‘Çocuk Haklarına İlişkin Ebeveyn Tutum Ölçeği’ ile Dilmaç (1999) tarafından geliştirilen ‘Ahlaki Olgunluk Ölçeği’ kullanılmıştır. Araştırma verilerini çözümlemede, Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testi ile
Spearman’s Rho Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; ilköğretim 7. sınıf
öğrencilerinin ahlaki olgunlakları cinsiyetlere göre karşılaştırıldığında sevgi boyutunda;
okulların sosyo-ekonomik düzeyine göre karşılaştırıldığında, iç huzur, şiddetten kaçınma davranışı ve doğru davranış boyutlarında farklılaşmaktadır. İlköğretim öğrencilerinin ahlaki olgunlukları ile ebeveynlerin çocuk hakları tutumları arasında çeşitli alt boyutlarda, doğrusal yönlü, zayıf ilişkiler bulunmaktadır. Bu ilişkiler, öğrencilerin öğrenim gördüğü okulun sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılık göstermektedir.
Özet Ülkemizde 2016 yılına kadar okul sosyal hizmetinin başlatılması planlanmaktadır. Bu uygulama... more Özet Ülkemizde 2016 yılına kadar okul sosyal hizmetinin başlatılması planlanmaktadır. Bu uygulamanın sağlam temellere dayanması, önleyici hizmetlerin oluşturulması ve uygulamadan yarar sağlayacak olan öğrencilerin, okulların, ailelerin ve toplumun refahının sağlanması açısından önemlidir. Ancak " okul sosyal hizmet sistemi " nin kurulma amacında, çocuk-aile-okul işbirliğinin dışında sadece şiddet öyküsü olan çocukların tespit ve psiko-sosyal yönden desteklenmesine vurgu yapılması, hizmeti sınırlandıracak ve hizmetten sağlanacak faydayı azaltacaktır. Bu nedenle okul sosyal hizmetinin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı, bu uygulama ile hangi sorunlara yönelik çözümler üretildiği, uygulamanın üzerine temellendiği ana yaklaşım ve yeni yaklaşım örneklerinin neler olduğu ve uygulamanın nasıl yapılabileceği hakkında rehberlik eden model örneklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu makalenin amacı, belirtilen konularda bir perspektif sunarak, ülkemizde okul sosyal hizmet birimleri için uygulama çerçevesinin oluşturulmasına katkı sağlamaktır. Abstract The school social service is being planned to start by 2016 in our country. The fact that this implementation is depending upon sound basis is important in terms of having preventive services and ensuring the welfare of students, schools, families and society that will benefit from the implementation. However, apart from the cooperation among children, family and school, the emphasis on only the
Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. A... more Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi’nde alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyleri temsil eden 7 devlet ilköğretim okulu ile özel ilköğretim okulunu temsil eden bir okulun 7. sınıf öğrencilerinin ebeveynleri oluşturmuştur. Araştırma sonucuna göre: ebeveynlerin çocuk haklarına yönelik tutumları, medeni durumlarına, algıladıkları gelir durumlarına ve çocuk sayılarına göre farklılık göstermemektedir. Ancak, 'Devlet Güvencesi ve Desteği' alt boyutunda erkek çocuklar lehine farklılaşmaktadır. Devlet Güvencesi ve Desteği tutum puanları, orta sosyo-ekonomik düzeydeki okul ebeveynleri lehine; 'Kendi Kendine Karar Verme' tutum puanları ise üst sosyo-ekonomik düzeydeki okulebeveynleri lehine farklılaşmaktadır. Devlet ve özel okul ebeveynlerinin çocuk hakları tutumlarının ayrı
ayrı karşılaştırılmasında, üst sosyo-ekonomik düzeydeki devlet okulları ebeveynleri ile özel okul ebeveyn arasında farklılık çıkmazken; özel okul ebeveynlerinin 'Kendi Kendine Karar Verme' tutum puanları, alt ve orta sosyo-ekonomik devlet okulu ebeveynlerinin tutum puanlarına göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.
Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahale yaklaşımları, son otuz yıldır... more Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahale yaklaşımları, son otuz yıldır artan şekilde ilgi çekmektedir. Bu ilgi son yıllarda ülkemize de yansımıştır. Ancak ülkemizde konuyla ilgili çalışmaların çoğunluğunun, sosyal çalışma eğitimi almamış akademisyenler tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkat çekmektedir. Bu durumun, maneviyata duyarlı sosyal çalışma müdahalelerinin kavramsallaştırılması, teorik ve uygulama temelinin açıklığa kavuşturulması ve pratiğe yansıtılmasında sorunlara neden olduğu görülmektedir. Bu sorunlardan birisi de, maneviyat odaklı sosyal çalışma müdahalesi sürecinde, danışanlarının manevi değerlendirmelerinin gerekliliği üzerinde durulmamasıdır. Oysa ki, sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, danışanın karşı karşıya olduğu sorunlarla başa çıkmada etkili olacağı düşünülen manevi destek kaynaklarının, danışan yararına sunulmasını amaçlayan bütüncül bir yaklaşımın ürünüdür. Bu yaklaşımda, danışanın sosyal işlevselliğinin sağlanması amacına yönelik olarak, danışanın daha önceki sorunlarını çözmesinde yarar sağlayan her türlü güç ve kaynağın, danışanla birlikte keşfedilmesi ve işe koşulması gereklidir. Maneviyat, uygulama alanında danışanla daha iyi bir iletişim kurabilme ve danışanın kendi kapasitesinin farkına varabilmesi için önemli bir araç ve güçtür. Bu nedenle, manevi değerlendirme, hem danışanın maneviyata yönelimini ve bu yönelimin kaynağını ve derecesini belirleme; hem de sorun çözümünde manevi güçlerini ortaya çıkarma ve kullanma için gereklidir. Bu bağlamda, bu makalenin temel amacı, maneviyat odaklı sosyal çalışma müdahalelerinde, danışan maneviyatına duyarlı bir yaklaşım için, değerlendirmede dikkat edilecek noktaları açıklığa kavuşturmak ve ülkemiz uygulamaları için öneriler geliştirmektir.
Öz Sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, mesleki disipline uygun bir şe-kilde maneviy... more Öz Sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, mesleki disipline uygun bir şe-kilde maneviyatla bağlantı kurularak, danışanın karşı karşıya olduğu sorunlarla başa çık-mada etkili olacağı düşünülen manevi destek kaynaklarını, danışan yararına sunmayı amaç-layan bir yaklaşımın ürünüdür. Maneviyat, uygulama alanında danışanla daha iyi bir ileti-şim kurabilme ve danışanın kendi kapasitesinin farkına varabilmesi için önemli bir araçtır. Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahaleler son 20 yıldır artan şekilde ilgi çekmektedir. Bu ilgi son yıllarda ülkemize de yansımıştır. Ancak ül-kemizde konuyla ilgili sınırlı çalışmaların, çoğunluğu sosyal çalışma eğitimi almamış aka-demisyenler tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkat çekmektedir. Bu çalışmalar incelen-diğinde, maneviyata duyarlı müdahalelerin isimlendirilmesi ve tanımlanmasından başlaya-rak, uygulanmasına kadar pek çok sorun olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bu çalışmaların sosyal çalışma disiplininin teorik temellerine sınırlı olarak dayandırıldığı ve mesleki yöntem ve tekniklerin uygulanmasını içermediği görülmektedir. Maneviyata duyarlı müdahalelerin, hizmet alıcıların güçlendirilmesi, değişme ve gelişmesinin sağlanmasındaki olumlu etkileri çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu neden-le, bu müdahalelerin, hizmet alıcıların yararına olarak ülkemizde de verimli ve etkin bir şe-kilde uygulanabilmesi için, doğru tanımlanması, teorik temellerinin ve uygulanmasında dikkat edilecek noktaların bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, bu makalenin temel amacı, maneviyata duyarlı sosyal çalışma mü-dahalesini ve kuramsal çerçevesini (benötesi teorisi, genişletilmiş biyo-psiko-sosyal model, güçlendirme yaklaşımı) tanıtarak; uygulanması sırasında dikkat edilecek noktaları açıklığa kavuşturmak ve ülkemiz uygulamaları için öneriler geliştirmektir. Anahtar Kelimeler: Maneviyat, Sosyal Çalışma, Benötesi Teorisi, Biyo-Psiko-Sosyal Model, Güçler Perspektifi 1 13-15 Ekim 2016 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda ‚Sosyal Çalışmada Maneviyat Odaklı Müdahale‛ başlıklı sözel bildirinin genişletilmiş halidir.
ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ EKİBİNİN BİR PARÇASI OLARAK OKUL SOSYAL ÇALIŞMACILARI Öz Özel eğitime ihti... more ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ EKİBİNİN BİR PARÇASI OLARAK OKUL SOSYAL ÇALIŞMACILARI Öz Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar eşit ve kaliteli eğitime ulaşmada akranlarına oranla daha fazla risk altındadır. Bu riskin önlenmesi için, sağlıklı değerlendirme, doğru tanılama ve yerleştirme ile, izleme faaliyetleri büyük önem taşımaktadır. Bu faaliyetleri kapsayan özel eğitim hizmetleri ile istendik etkilerin sağlanabilmesi için, içinde ailenin de yer aldığı disiplinler arası bir ekip çalışması gereklidir. Tüm Dünyada ve ülkemiz literatüründe, özel eğitim hizmetleri ekibi içerisinde yer alması gereken meslek elemanları arasında sosyal çalışmacılar da sayılmaktadır ve hizmetlerin etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesindeki etkileri araştırma sonuçları ile de kanıtlanmıştır. Buna rağmen, ülkemiz özel eğitim hizmetleri mevzuatına göre, sosyal çalışmacılar okulları da kapsayan özel eğitim hizmetleri ekibinin daimi ve gerekli bir üyesi olarak sayılmamaktadır. Bu makale ile, sosyal çalışmacıların Rehberlik ve Araştırma Merkezlerindeki özel eğitim hizmetleri ekibi içinde ve okullarda görev almasının, özel eğitim ihtiyacı olan çocukların erken ve doğru tanılanması ve izlenmesindeki ve tüm potansiyellerinin en üst seviyeye ulaştırılmasındaki etkilerinin açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Anahtar kelimeler: Okul sosyal çalışmacısı, okul sosyal hizmeti, özel eğitim hizmetleri ekibi
Bu çalışma ile dezavantajlı bölgede bulunan bir ortaokul özelinde okul sosyal hizmeti ihtiyacının... more Bu çalışma ile dezavantajlı bölgede bulunan bir ortaokul özelinde okul sosyal hizmeti ihtiyacının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmanın arka planında, “okul sosyal hizmeti” sisteminin ülkemizde uygulanmasına yönelik bir model oluşturulması amacıyla tasarlanan bir pilot uygulama projesi bulunmaktadır. Araştırmanın çalışma evreni, İstanbul’da bir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından önerilen 1500 mevcutlu bir ortaokul; çalışma örneklemi ise, okul idarecileri tarafından en fazla sorun yaşandığı belirtilen 7. sınıf düzeyindeki 359 öğrencidir. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından geliştirilen ve proje sırasında öğrencilerin ev ziyaretlerinde uygulamış oldukları aile bilgi anketi ile toplanmıştır. Betimsel analiz yöntemi ile çözümlenen anket verileri, okul sosyal hizmetinin, ülkemizde özellikle dezavantajlı bölgelerden olmak üzere acilen başlatılması gerektiğini göstermektedir.
The user has requested enhancement of the downloaded file. All in-text references underlined in b... more The user has requested enhancement of the downloaded file. All in-text references underlined in blue are added to the original document and are linked to publications on ResearchGate, letting you access and read them immediately.
Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumları ile ilköğretim öğrencilerinin ah... more Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumları ile ilköğretim öğrencilerinin ahlaki olgunlukları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmanın çalışma grubunu, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi’nde alt, orta ve üst sosyoekonomik
düzeyleri temsil eden 7 devlet ilköğretim okulu ile özel ilköğretim okulunu temsil eden bir okulun 7. sınıf öğrencileri ve bu öğrencilerin ebeveynleri oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Yurtsever (2009) tarafından geliştirilen, ‘Çocuk Haklarına İlişkin Ebeveyn Tutum Ölçeği’ ile Dilmaç (1999) tarafından geliştirilen ‘Ahlaki Olgunluk Ölçeği’ kullanılmıştır. Araştırma verilerini çözümlemede, Kruskal Wallis ve Mann-Whitney U testi ile
Spearman’s Rho Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; ilköğretim 7. sınıf
öğrencilerinin ahlaki olgunlakları cinsiyetlere göre karşılaştırıldığında sevgi boyutunda;
okulların sosyo-ekonomik düzeyine göre karşılaştırıldığında, iç huzur, şiddetten kaçınma davranışı ve doğru davranış boyutlarında farklılaşmaktadır. İlköğretim öğrencilerinin ahlaki olgunlukları ile ebeveynlerin çocuk hakları tutumları arasında çeşitli alt boyutlarda, doğrusal yönlü, zayıf ilişkiler bulunmaktadır. Bu ilişkiler, öğrencilerin öğrenim gördüğü okulun sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılık göstermektedir.
Özet Ülkemizde 2016 yılına kadar okul sosyal hizmetinin başlatılması planlanmaktadır. Bu uygulama... more Özet Ülkemizde 2016 yılına kadar okul sosyal hizmetinin başlatılması planlanmaktadır. Bu uygulamanın sağlam temellere dayanması, önleyici hizmetlerin oluşturulması ve uygulamadan yarar sağlayacak olan öğrencilerin, okulların, ailelerin ve toplumun refahının sağlanması açısından önemlidir. Ancak " okul sosyal hizmet sistemi " nin kurulma amacında, çocuk-aile-okul işbirliğinin dışında sadece şiddet öyküsü olan çocukların tespit ve psiko-sosyal yönden desteklenmesine vurgu yapılması, hizmeti sınırlandıracak ve hizmetten sağlanacak faydayı azaltacaktır. Bu nedenle okul sosyal hizmetinin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı, bu uygulama ile hangi sorunlara yönelik çözümler üretildiği, uygulamanın üzerine temellendiği ana yaklaşım ve yeni yaklaşım örneklerinin neler olduğu ve uygulamanın nasıl yapılabileceği hakkında rehberlik eden model örneklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu makalenin amacı, belirtilen konularda bir perspektif sunarak, ülkemizde okul sosyal hizmet birimleri için uygulama çerçevesinin oluşturulmasına katkı sağlamaktır. Abstract The school social service is being planned to start by 2016 in our country. The fact that this implementation is depending upon sound basis is important in terms of having preventive services and ensuring the welfare of students, schools, families and society that will benefit from the implementation. However, apart from the cooperation among children, family and school, the emphasis on only the
Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. A... more Bu araştırmada, ebeveynlerin çocuk hakları konusundaki tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, İzmir İli, Karşıyaka İlçesi’nde alt, orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyleri temsil eden 7 devlet ilköğretim okulu ile özel ilköğretim okulunu temsil eden bir okulun 7. sınıf öğrencilerinin ebeveynleri oluşturmuştur. Araştırma sonucuna göre: ebeveynlerin çocuk haklarına yönelik tutumları, medeni durumlarına, algıladıkları gelir durumlarına ve çocuk sayılarına göre farklılık göstermemektedir. Ancak, 'Devlet Güvencesi ve Desteği' alt boyutunda erkek çocuklar lehine farklılaşmaktadır. Devlet Güvencesi ve Desteği tutum puanları, orta sosyo-ekonomik düzeydeki okul ebeveynleri lehine; 'Kendi Kendine Karar Verme' tutum puanları ise üst sosyo-ekonomik düzeydeki okulebeveynleri lehine farklılaşmaktadır. Devlet ve özel okul ebeveynlerinin çocuk hakları tutumlarının ayrı
ayrı karşılaştırılmasında, üst sosyo-ekonomik düzeydeki devlet okulları ebeveynleri ile özel okul ebeveyn arasında farklılık çıkmazken; özel okul ebeveynlerinin 'Kendi Kendine Karar Verme' tutum puanları, alt ve orta sosyo-ekonomik devlet okulu ebeveynlerinin tutum puanlarına göre anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur.
Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahale yaklaşımları, son otuz yıldır... more Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahale yaklaşımları, son otuz yıldır artan şekilde ilgi çekmektedir. Bu ilgi son yıllarda ülkemize de yansımıştır. Ancak ülkemizde konuyla ilgili çalışmaların çoğunluğunun, sosyal çalışma eğitimi almamış akademisyenler tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkat çekmektedir. Bu durumun, maneviyata duyarlı sosyal çalışma müdahalelerinin kavramsallaştırılması, teorik ve uygulama temelinin açıklığa kavuşturulması ve pratiğe yansıtılmasında sorunlara neden olduğu görülmektedir. Bu sorunlardan birisi de, maneviyat odaklı sosyal çalışma müdahalesi sürecinde, danışanlarının manevi değerlendirmelerinin gerekliliği üzerinde durulmamasıdır. Oysa ki, sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, danışanın karşı karşıya olduğu sorunlarla başa çıkmada etkili olacağı düşünülen manevi destek kaynaklarının, danışan yararına sunulmasını amaçlayan bütüncül bir yaklaşımın ürünüdür. Bu yaklaşımda, danışanın sosyal işlevselliğinin sağlanması amacına yönelik olarak, danışanın daha önceki sorunlarını çözmesinde yarar sağlayan her türlü güç ve kaynağın, danışanla birlikte keşfedilmesi ve işe koşulması gereklidir. Maneviyat, uygulama alanında danışanla daha iyi bir iletişim kurabilme ve danışanın kendi kapasitesinin farkına varabilmesi için önemli bir araç ve güçtür. Bu nedenle, manevi değerlendirme, hem danışanın maneviyata yönelimini ve bu yönelimin kaynağını ve derecesini belirleme; hem de sorun çözümünde manevi güçlerini ortaya çıkarma ve kullanma için gereklidir. Bu bağlamda, bu makalenin temel amacı, maneviyat odaklı sosyal çalışma müdahalelerinde, danışan maneviyatına duyarlı bir yaklaşım için, değerlendirmede dikkat edilecek noktaları açıklığa kavuşturmak ve ülkemiz uygulamaları için öneriler geliştirmektir.
Öz Sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, mesleki disipline uygun bir şe-kilde maneviy... more Öz Sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, mesleki disipline uygun bir şe-kilde maneviyatla bağlantı kurularak, danışanın karşı karşıya olduğu sorunlarla başa çık-mada etkili olacağı düşünülen manevi destek kaynaklarını, danışan yararına sunmayı amaç-layan bir yaklaşımın ürünüdür. Maneviyat, uygulama alanında danışanla daha iyi bir ileti-şim kurabilme ve danışanın kendi kapasitesinin farkına varabilmesi için önemli bir araçtır. Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahaleler son 20 yıldır artan şekilde ilgi çekmektedir. Bu ilgi son yıllarda ülkemize de yansımıştır. Ancak ül-kemizde konuyla ilgili sınırlı çalışmaların, çoğunluğu sosyal çalışma eğitimi almamış aka-demisyenler tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkat çekmektedir. Bu çalışmalar incelen-diğinde, maneviyata duyarlı müdahalelerin isimlendirilmesi ve tanımlanmasından başlaya-rak, uygulanmasına kadar pek çok sorun olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bu çalışmaların sosyal çalışma disiplininin teorik temellerine sınırlı olarak dayandırıldığı ve mesleki yöntem ve tekniklerin uygulanmasını içermediği görülmektedir. Maneviyata duyarlı müdahalelerin, hizmet alıcıların güçlendirilmesi, değişme ve gelişmesinin sağlanmasındaki olumlu etkileri çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu neden-le, bu müdahalelerin, hizmet alıcıların yararına olarak ülkemizde de verimli ve etkin bir şe-kilde uygulanabilmesi için, doğru tanımlanması, teorik temellerinin ve uygulanmasında dikkat edilecek noktaların bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, bu makalenin temel amacı, maneviyata duyarlı sosyal çalışma mü-dahalesini ve kuramsal çerçevesini (benötesi teorisi, genişletilmiş biyo-psiko-sosyal model, güçlendirme yaklaşımı) tanıtarak; uygulanması sırasında dikkat edilecek noktaları açıklığa kavuşturmak ve ülkemiz uygulamaları için öneriler geliştirmektir. Anahtar Kelimeler: Maneviyat, Sosyal Çalışma, Benötesi Teorisi, Biyo-Psiko-Sosyal Model, Güçler Perspektifi 1 13-15 Ekim 2016 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda ‚Sosyal Çalışmada Maneviyat Odaklı Müdahale‛ başlıklı sözel bildirinin genişletilmiş halidir.
ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ EKİBİNİN BİR PARÇASI OLARAK OKUL SOSYAL ÇALIŞMACILARI Öz Özel eğitime ihti... more ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ EKİBİNİN BİR PARÇASI OLARAK OKUL SOSYAL ÇALIŞMACILARI Öz Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar eşit ve kaliteli eğitime ulaşmada akranlarına oranla daha fazla risk altındadır. Bu riskin önlenmesi için, sağlıklı değerlendirme, doğru tanılama ve yerleştirme ile, izleme faaliyetleri büyük önem taşımaktadır. Bu faaliyetleri kapsayan özel eğitim hizmetleri ile istendik etkilerin sağlanabilmesi için, içinde ailenin de yer aldığı disiplinler arası bir ekip çalışması gereklidir. Tüm Dünyada ve ülkemiz literatüründe, özel eğitim hizmetleri ekibi içerisinde yer alması gereken meslek elemanları arasında sosyal çalışmacılar da sayılmaktadır ve hizmetlerin etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesindeki etkileri araştırma sonuçları ile de kanıtlanmıştır. Buna rağmen, ülkemiz özel eğitim hizmetleri mevzuatına göre, sosyal çalışmacılar okulları da kapsayan özel eğitim hizmetleri ekibinin daimi ve gerekli bir üyesi olarak sayılmamaktadır. Bu makale ile, sosyal çalışmacıların Rehberlik ve Araştırma Merkezlerindeki özel eğitim hizmetleri ekibi içinde ve okullarda görev almasının, özel eğitim ihtiyacı olan çocukların erken ve doğru tanılanması ve izlenmesindeki ve tüm potansiyellerinin en üst seviyeye ulaştırılmasındaki etkilerinin açıklığa kavuşturulması amaçlanmıştır. Anahtar kelimeler: Okul sosyal çalışmacısı, okul sosyal hizmeti, özel eğitim hizmetleri ekibi