Enes CÖMERT - Academia.edu (original) (raw)

Uploads

Conference Presentations by Enes CÖMERT

Research paper thumbnail of Türkiye'de Merkezi Yönetimin ve Yerel Yönetimlerin Sosyal Politika Uygulamaları

Kamu Yönetimi, 2024

Sosyal politika, Sanayi Devrimi sonrasında kapitalist sistemin getirdiği tezatlıklar ile birlikte... more Sosyal politika, Sanayi Devrimi sonrasında kapitalist sistemin getirdiği tezatlıklar ile birlikte problemlerin giderilmesinde ve devlet meşruiyetinin sağlanmasında bir araç olarak kullanılmıştır. Ancak günümüzde ise sosyal politikaya bakış açısı tamamen değişiklik göstermiştir. İnsan ihtiyaçlarının sürekli olarak değişmesi ve çeşitlenmesi, farklı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu durum, vatandaşların kapsamlı sivil, siyasi ve sosyal haklarını geliştirmelerine yol açmış ve daha geniş bir sosyal politika anlayışının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Türkiye‟nin kalkınma planlarına bakıldığında, sosyal politikalar konusunda geniş bir tanımın yapıldığı görülmektedir. Ancak diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye‟de de eğitim, sağlık, işsizlik ve yoksulluk gibi alanlarda köklü ve sürekli sorunlar yaşanmaktadır.

Bu sorunlar ise ihtiyaçlara göre çözüm üretmede, daha reformist bir bakış açısını gözeterek sosyal politikanın geliştirilmesini sağlayacaktır. Merkezi yönetim, tüm sosyal ihtiyaçların giderilmesinde tam olarak milletin yerel ihtiyaçlarını karşılayamayacağı için yerel yönetimlerin sosyal politikalar anlamında geliştirilmesi önem arz etmektedir. Başka bir tartışma konusu da sosyal politikaların belirlenmesinde ve uygulanmasında katkı sağlayan kuruluşların varlığıdır. Bu tartışmanın sebebi, sosyal hizmet sunmakta olan hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin haricinde ve geniş bir alanda gönüllü kuruluşların, dini organizasyonların ve özel sektör işletmelerinin bulunmasıdır. Demokrasinin geliştiği ülkelerde bu kuruluşlar, sosyal politikaları belirlemede ve uygulamada katkı sağladığından dolayı etkileri gözle görülmektedir.

Fakat bazen sosyal politikaların belirlenmesinde ve uygulanmasında devletin dışında bulunan kuruluşlar göz ardı edilmekte ve sosyal politikalar sadece devlet tarafından yürütülen bir faaliyetmiş gibi sunulmaktadır. Sosyal politikalar hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler aracılığıyla devlet tarafından uygulanırken bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Bu problemlerin ana sebebi, erkler arasındaki yetki ve sorumluluk farklılıklarıdır. Ancak bu farklılıklar, ayrıştırıcı değil birbirini tamamlayıcı nitelikte olmalıdır. Yerel yönetimlerin sunduğu hizmetler, yeni politika üretmede ve uygulamada daha etkin olduğundan dolayı tüm bu çalışmaların önemini ortaya çıkarmakta ve sosyal politikalara da katkı sağlamaktadır. Ayrıca yerel yönetimlerin sosyal hizmet sunumunda etkilerinin artması, sosyal politika üretimini ve uygulamalarını da önemli hale getirmiş ve çeşitli değişiklere uğramasına sebep olmuştur.

Research paper thumbnail of Türkiye'de Yerel Yönetimlerin Performans Denetimi

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024

Yerel yönetimler hem millete hizmet etmek için kendi yönetim yapısını oluşturan hem de merkezi yö... more Yerel yönetimler hem millete hizmet etmek için kendi yönetim yapısını oluşturan hem de merkezi yönetim ile ilişki kurarken idari özerklikten faydalanan bir kamu tüzel kişisidir. Denetim ise siyasi ve idari birimlerin hedeflerini yerine getirirken uyguladığı yöntemleri, ne tür yöntem uyguladığı ve ihtiyaç duyduğu tedbirlerin alınmasıyla ilgilenen bir anlayıştır. Aynı zamanda ulusal mevzuatta denetim konusu Sayıştay Kanunu, Mahalli İdareler Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu, Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu yerini almaktadır. Uluslararası mevzuatta ise Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile denetim konusu teminat altına alınmıştır. Yerel yönetimlerin denetlenmesi ise ulusal birlik ve bütünlüğün korunması, idarenin bütünlüğünün korunması ve vatandaşların haklarının korunması için gereklidir. Yerel yönetimlerde denetim yapılırken temel şart olarak ya denetimin içeriğine göre ya da denetimde hangi kriterlerin uygulanacağına göre iki farklı yöntem uygulanmaktadır. Kamunun denetimi ile birlikte yerel yönetimlere karşı; hukuka uygunluk denetimi, yerindelik denetimi, mali denetim ve performans denetimi yapılmaktadır. Performans denetimi, bir kurumun, kuruluşun, faaliyetin veya programın yönetilme biçimini verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleri açısından inceleyerek, hesap verme sorumluluğunun gerekliliklerinin ne ölçüde yerine getirildiğini değerlendiren bir süreçtir. Kamu yönetiminde ise denetim çeşitliliğini oluşturan temel faktör, mahalli idarelerin denetleme yöntemleridir. Bunlar; siyasi denetim, yargı denetimi, idari (yönetsel) denetim, kamu denetçisi (ombudsman) denetimi ve kamuoyu denetimidir.

Research paper thumbnail of Sağlık Hizmetlerinde İdarenin Sorumluluğu ve Yargı Kararları

Sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte sağlık sektöründe önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Çü... more Sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte sağlık sektöründe önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Çünkü insanlar için sağlık hakkı ve sağlık hizmetleri, dünyada vazgeçilemez önemli haklardandır. Sağlık kavramının günümüze kadar çeşitli tanımlamaları yapılmıştır. Ancak her tanım, kendi döneminin ufkunu yansıtmaktadır. Çünkü sağlık, her dönem ve devirde farklı gelişmeler göstermiştir. Sağlık kavramı tanımı en çok Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan şekliyle kabul görmüştür. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre sağlıklı yaşamak doğuştan kazanılmış bir haktır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler de sağlık hakkında önemli kararlar almıştır. Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 25. maddesine göre: “Herkesin, gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyim, konut, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dâhil olmak üzere, sağlığını ve refahını sağlayacak uygun bir yaşama düzeyine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim olanaklarından iradesi dışında yoksun bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır. Ana ve çocuk, özel bakım ve yardım görme hakkına sahiptir. Bütün çocuklar evlilik içinde veya dışında doğsunlar aynı sosyal korumadan yararlanırlar.”

Ülkemizde de dünyadaki bu gelişmelerle birlikte çeşitli değişimler olmuştur. 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesine göre sağlık; “Yalnız hastalık ve maluliyetin yokluğu olmayıp bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyilik halidir” şekliyle Anayasa’ya girmiştir. Ayrıca sağlık hakkı, pozitif statü haklar içinde değerlendirilmiştir. İnsanların ihtiyaç duyduğu sağlık hakkı ve sağlık hizmetleri ülkemizde ve dünyada çeşitli aşamalardan geçmiş ve gelişme göstermiştir. Ancak bu gelişme tam anlamıyla tamamlanamamış ve halen gelişmeler devam etmektedir. Söz konusu çalışmanın amacı, ülkemizde ve dünyada sağlık hizmetlerinde ne gibi gelişmeler olduğu, bu gelişmelerle ortaya çıkan sorunların idareye, doktora ve diğer sağlık görevlilerine hangi sorumlulukları yüklediği ve ülkemizde hangi problemlerin ortaya çıktığı mahkeme kararları ve örnekleriyle anlatılacaktır. Ayrıca çalışma konusunu seçerken sağlık hizmetlerinde idarenin ne gibi sorumluluklarının olduğu ve çeşitli yargı kararları irdelenecektir. Çalışmanın hazırlanmasında çeşitli kitap, dergi, makale, tez ve sempozyumdan faydalanılmıştır. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde; sağlık, sağlık hakkı, sağlık hizmetleri ve sorumluluk gibi kavramların tanımı yapılarak insan hakları açısından sağlık hakkı ele alınacak ve sağlık hizmetlerinin dünyada ve ülkemizdeki tarihsel gelişimi anlatılacaktır. Ayrıca sağlık hizmetlerinin amacı ve çeşitleri ile birlikte sağlık hizmeti veren tedavi kuruluşları irdelenecektir. İkinci bölümde; sağlık hizmetlerinde sorumluluğun paylaşılması meselesi, kamu tedavi kuruluşları ve özel sağlık kuruluşları tarafından idarenin sorumluluğu konuları ayrıntılı bir şekilde anlatılacaktır. Bununla birlikte sağlık hizmetlerinde kusurlu ve kusursuz sorumluluk kavramları açıklanarak kişilere ve kurumlara ne gibi sonuçlar doğurduğu anlatılacaktır. Ayrıca sağlık konusunda yasal düzenlemeler ve sağlık hizmetlerinde hukukun nasıl işlediği yer alacaktır. Üçüncü bölümde ise yüksek mahkeme kararları örnekleriyle birlikte ele alınacaktır. Mahkemenin idareye yönelik tazmininde İdare Mahkemesi kararlarıyla birlikte Anayasa Mahkemesi (AYM), Danıştay ve Yargıtay’ın red veya kabulü yönündeki kararlarının üzerinde durulacaktır. Bununla birlikte idarenin sorumluluğundaki görevli yargı yerini belirleyen Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararları incelenerek, örnekleri ile çalışmada yerini alacaktır.

Research paper thumbnail of Right To Environment By International Law

XVII INTERNATIONAL CONFERENCE TRENDS, TECHNOLOGICAL INNOVATION AND DIGITALIZATION IN TRANSPORT, ECOLOGY AND LOGISTICS IN SUSTAINABLE DEVELOPMENT FUNCTIONS, May 11, 2018

Right to environment, the right to life and the right to health came together. This right was not... more Right to environment, the right to life and the right to health came together. This right was not initially included in international agreements. However, with the development of environmental awareness in people, the right to environment has started to be defined as a right in the field of human rights. Then the right to the environment has taken place in international contracts or documents. The first international organization on environmental issues was the “United Nations Conference on Human and Environment” in Stockholm, Sweden, in 1972. Article 1 of the Declaration of the Conference states: “Living in an environment of honor and prosperity that provides humanity, freedom, equality and adequate living conditions is a fundamental right.” The European Convention on Human Rights does not contain any provisions concerning the protection of the environment. But the European Court of Human Rights has made important contributions to the protection of the environment with positive case-laws. The Court regarded the protection of the environment as an element of general interest. At the same time, the court interpreted many of the rights and freedoms contained in the treaty as "the right of the individual to live in a healthy environment". The court has also given some guarantees that the person can use this right.

Research paper thumbnail of 1990’lardan Günümüze Mahkeme Kararları Işığında Sağlık Hizmetlerinde İdare ve Sorumluluk

Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, Aug 5, 2021

Sağlık, temel insan hakları arasında kabul edilmekte ve vazgeçilemez bir hak olarak görülmektedir... more Sağlık, temel insan hakları arasında kabul edilmekte ve vazgeçilemez bir hak olarak görülmektedir. Sağlığın tanımı yapılırken ulusal ve uluslararası çeşitli kurum ve kuruluşlardan faydalanılmaktadır. Bu kuruluşlara, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) örnek verilebilir. Devletler, sağlık hizmetlerini politika olarak belirli bir zaman sonra uygulamaya başlamış ve böylece sağlık hizmetleri, Anayasa’da yerini almıştır. Her geçen yıl sağlık hizmetleri alanında uluslararası ve ulusal düzeyde mesafe kat edilmektedir. Ayrıca örgütlenme yapısı, tedavi kuruluşları, kamu ve özel sektör ile sınırı ve idarenin sorumluluğu açısından henüz oluşumunu tamamlamamış ve halen gelişmeye de devam etmektedir. Hukuki sorumluluğun ortaya çıkışı, idarenin sağlık hizmetlerini yönetmesi ve zararların oluşmasıyla başlamıştır. Neticede bu durum, idare hukukunun alanına girmektedir. Tıp bilimi, sürekli gelişme halinde olduğundan, hem idarenin sorumluluğunu hem de doktor ve diğer sağlık görevlilerinin sorumluluğunu artırmaktadır. Sorumluluğun ortaya çıkması ile birlikte hukuki meseleler ortaya çıkmaktadır. Bu durum genel anlamda, idari yargının konusu olarak karşımıza çıkar. Fakat idari yargının konusu dışında kalan adli meseleler de zamanla gündeme gelebilmektedir. Ülkemizde, sağlık hizmetlerini ilgilendiren çeşitli karar örnekleri bulunmaktadır. Bu kararlar, yerel mahkemelerin ve üst mahkemelerin kararları ile birlikte örnek verilir ve emsal niteliği taşır. Aynı zamanda ülkemizde; Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın ve Yargıtay’ın kararları red ya da kabul biçiminde olmakla beraber, kısmi red ya da kısmi kabul biçiminde de örnekler mevcuttur. Bununla birlikte görevli yargı yerini belirlemede Uyuşmazlık Mahkemesi’nin gerekçeli kararları da önemli örneklerdendir. Bu kararlar belirlenirken; idarenin, doktorun, diğer sağlık görevlilerinin ya da hem idarenin hem de doktorun sorumlulukları göz önünde bulundurulmaktadır. Böylece idareye, doktora veya diğer sağlık görevlilerine tazminat doğmakta ve bu durum da rücu meselesini gündeme getirmektedir.

Research paper thumbnail of Türkiye'de Merkezi Yönetimin ve Yerel Yönetimlerin Sosyal Politika Uygulamaları

Kamu Yönetimi, 2024

Sosyal politika, Sanayi Devrimi sonrasında kapitalist sistemin getirdiği tezatlıklar ile birlikte... more Sosyal politika, Sanayi Devrimi sonrasında kapitalist sistemin getirdiği tezatlıklar ile birlikte problemlerin giderilmesinde ve devlet meşruiyetinin sağlanmasında bir araç olarak kullanılmıştır. Ancak günümüzde ise sosyal politikaya bakış açısı tamamen değişiklik göstermiştir. İnsan ihtiyaçlarının sürekli olarak değişmesi ve çeşitlenmesi, farklı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu durum, vatandaşların kapsamlı sivil, siyasi ve sosyal haklarını geliştirmelerine yol açmış ve daha geniş bir sosyal politika anlayışının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Türkiye‟nin kalkınma planlarına bakıldığında, sosyal politikalar konusunda geniş bir tanımın yapıldığı görülmektedir. Ancak diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye‟de de eğitim, sağlık, işsizlik ve yoksulluk gibi alanlarda köklü ve sürekli sorunlar yaşanmaktadır.

Bu sorunlar ise ihtiyaçlara göre çözüm üretmede, daha reformist bir bakış açısını gözeterek sosyal politikanın geliştirilmesini sağlayacaktır. Merkezi yönetim, tüm sosyal ihtiyaçların giderilmesinde tam olarak milletin yerel ihtiyaçlarını karşılayamayacağı için yerel yönetimlerin sosyal politikalar anlamında geliştirilmesi önem arz etmektedir. Başka bir tartışma konusu da sosyal politikaların belirlenmesinde ve uygulanmasında katkı sağlayan kuruluşların varlığıdır. Bu tartışmanın sebebi, sosyal hizmet sunmakta olan hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin haricinde ve geniş bir alanda gönüllü kuruluşların, dini organizasyonların ve özel sektör işletmelerinin bulunmasıdır. Demokrasinin geliştiği ülkelerde bu kuruluşlar, sosyal politikaları belirlemede ve uygulamada katkı sağladığından dolayı etkileri gözle görülmektedir.

Fakat bazen sosyal politikaların belirlenmesinde ve uygulanmasında devletin dışında bulunan kuruluşlar göz ardı edilmekte ve sosyal politikalar sadece devlet tarafından yürütülen bir faaliyetmiş gibi sunulmaktadır. Sosyal politikalar hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler aracılığıyla devlet tarafından uygulanırken bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Bu problemlerin ana sebebi, erkler arasındaki yetki ve sorumluluk farklılıklarıdır. Ancak bu farklılıklar, ayrıştırıcı değil birbirini tamamlayıcı nitelikte olmalıdır. Yerel yönetimlerin sunduğu hizmetler, yeni politika üretmede ve uygulamada daha etkin olduğundan dolayı tüm bu çalışmaların önemini ortaya çıkarmakta ve sosyal politikalara da katkı sağlamaktadır. Ayrıca yerel yönetimlerin sosyal hizmet sunumunda etkilerinin artması, sosyal politika üretimini ve uygulamalarını da önemli hale getirmiş ve çeşitli değişiklere uğramasına sebep olmuştur.

Research paper thumbnail of Türkiye'de Yerel Yönetimlerin Performans Denetimi

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2024

Yerel yönetimler hem millete hizmet etmek için kendi yönetim yapısını oluşturan hem de merkezi yö... more Yerel yönetimler hem millete hizmet etmek için kendi yönetim yapısını oluşturan hem de merkezi yönetim ile ilişki kurarken idari özerklikten faydalanan bir kamu tüzel kişisidir. Denetim ise siyasi ve idari birimlerin hedeflerini yerine getirirken uyguladığı yöntemleri, ne tür yöntem uyguladığı ve ihtiyaç duyduğu tedbirlerin alınmasıyla ilgilenen bir anlayıştır. Aynı zamanda ulusal mevzuatta denetim konusu Sayıştay Kanunu, Mahalli İdareler Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu, Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu yerini almaktadır. Uluslararası mevzuatta ise Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile denetim konusu teminat altına alınmıştır. Yerel yönetimlerin denetlenmesi ise ulusal birlik ve bütünlüğün korunması, idarenin bütünlüğünün korunması ve vatandaşların haklarının korunması için gereklidir. Yerel yönetimlerde denetim yapılırken temel şart olarak ya denetimin içeriğine göre ya da denetimde hangi kriterlerin uygulanacağına göre iki farklı yöntem uygulanmaktadır. Kamunun denetimi ile birlikte yerel yönetimlere karşı; hukuka uygunluk denetimi, yerindelik denetimi, mali denetim ve performans denetimi yapılmaktadır. Performans denetimi, bir kurumun, kuruluşun, faaliyetin veya programın yönetilme biçimini verimlilik, etkinlik ve tutumluluk ilkeleri açısından inceleyerek, hesap verme sorumluluğunun gerekliliklerinin ne ölçüde yerine getirildiğini değerlendiren bir süreçtir. Kamu yönetiminde ise denetim çeşitliliğini oluşturan temel faktör, mahalli idarelerin denetleme yöntemleridir. Bunlar; siyasi denetim, yargı denetimi, idari (yönetsel) denetim, kamu denetçisi (ombudsman) denetimi ve kamuoyu denetimidir.

Research paper thumbnail of Sağlık Hizmetlerinde İdarenin Sorumluluğu ve Yargı Kararları

Sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte sağlık sektöründe önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Çü... more Sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle birlikte sağlık sektöründe önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Çünkü insanlar için sağlık hakkı ve sağlık hizmetleri, dünyada vazgeçilemez önemli haklardandır. Sağlık kavramının günümüze kadar çeşitli tanımlamaları yapılmıştır. Ancak her tanım, kendi döneminin ufkunu yansıtmaktadır. Çünkü sağlık, her dönem ve devirde farklı gelişmeler göstermiştir. Sağlık kavramı tanımı en çok Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan şekliyle kabul görmüştür. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre sağlıklı yaşamak doğuştan kazanılmış bir haktır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler de sağlık hakkında önemli kararlar almıştır. Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 25. maddesine göre: “Herkesin, gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyim, konut, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dâhil olmak üzere, sağlığını ve refahını sağlayacak uygun bir yaşama düzeyine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim olanaklarından iradesi dışında yoksun bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır. Ana ve çocuk, özel bakım ve yardım görme hakkına sahiptir. Bütün çocuklar evlilik içinde veya dışında doğsunlar aynı sosyal korumadan yararlanırlar.”

Ülkemizde de dünyadaki bu gelişmelerle birlikte çeşitli değişimler olmuştur. 224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesine göre sağlık; “Yalnız hastalık ve maluliyetin yokluğu olmayıp bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyilik halidir” şekliyle Anayasa’ya girmiştir. Ayrıca sağlık hakkı, pozitif statü haklar içinde değerlendirilmiştir. İnsanların ihtiyaç duyduğu sağlık hakkı ve sağlık hizmetleri ülkemizde ve dünyada çeşitli aşamalardan geçmiş ve gelişme göstermiştir. Ancak bu gelişme tam anlamıyla tamamlanamamış ve halen gelişmeler devam etmektedir. Söz konusu çalışmanın amacı, ülkemizde ve dünyada sağlık hizmetlerinde ne gibi gelişmeler olduğu, bu gelişmelerle ortaya çıkan sorunların idareye, doktora ve diğer sağlık görevlilerine hangi sorumlulukları yüklediği ve ülkemizde hangi problemlerin ortaya çıktığı mahkeme kararları ve örnekleriyle anlatılacaktır. Ayrıca çalışma konusunu seçerken sağlık hizmetlerinde idarenin ne gibi sorumluluklarının olduğu ve çeşitli yargı kararları irdelenecektir. Çalışmanın hazırlanmasında çeşitli kitap, dergi, makale, tez ve sempozyumdan faydalanılmıştır. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde; sağlık, sağlık hakkı, sağlık hizmetleri ve sorumluluk gibi kavramların tanımı yapılarak insan hakları açısından sağlık hakkı ele alınacak ve sağlık hizmetlerinin dünyada ve ülkemizdeki tarihsel gelişimi anlatılacaktır. Ayrıca sağlık hizmetlerinin amacı ve çeşitleri ile birlikte sağlık hizmeti veren tedavi kuruluşları irdelenecektir. İkinci bölümde; sağlık hizmetlerinde sorumluluğun paylaşılması meselesi, kamu tedavi kuruluşları ve özel sağlık kuruluşları tarafından idarenin sorumluluğu konuları ayrıntılı bir şekilde anlatılacaktır. Bununla birlikte sağlık hizmetlerinde kusurlu ve kusursuz sorumluluk kavramları açıklanarak kişilere ve kurumlara ne gibi sonuçlar doğurduğu anlatılacaktır. Ayrıca sağlık konusunda yasal düzenlemeler ve sağlık hizmetlerinde hukukun nasıl işlediği yer alacaktır. Üçüncü bölümde ise yüksek mahkeme kararları örnekleriyle birlikte ele alınacaktır. Mahkemenin idareye yönelik tazmininde İdare Mahkemesi kararlarıyla birlikte Anayasa Mahkemesi (AYM), Danıştay ve Yargıtay’ın red veya kabulü yönündeki kararlarının üzerinde durulacaktır. Bununla birlikte idarenin sorumluluğundaki görevli yargı yerini belirleyen Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararları incelenerek, örnekleri ile çalışmada yerini alacaktır.

Research paper thumbnail of Right To Environment By International Law

XVII INTERNATIONAL CONFERENCE TRENDS, TECHNOLOGICAL INNOVATION AND DIGITALIZATION IN TRANSPORT, ECOLOGY AND LOGISTICS IN SUSTAINABLE DEVELOPMENT FUNCTIONS, May 11, 2018

Right to environment, the right to life and the right to health came together. This right was not... more Right to environment, the right to life and the right to health came together. This right was not initially included in international agreements. However, with the development of environmental awareness in people, the right to environment has started to be defined as a right in the field of human rights. Then the right to the environment has taken place in international contracts or documents. The first international organization on environmental issues was the “United Nations Conference on Human and Environment” in Stockholm, Sweden, in 1972. Article 1 of the Declaration of the Conference states: “Living in an environment of honor and prosperity that provides humanity, freedom, equality and adequate living conditions is a fundamental right.” The European Convention on Human Rights does not contain any provisions concerning the protection of the environment. But the European Court of Human Rights has made important contributions to the protection of the environment with positive case-laws. The Court regarded the protection of the environment as an element of general interest. At the same time, the court interpreted many of the rights and freedoms contained in the treaty as "the right of the individual to live in a healthy environment". The court has also given some guarantees that the person can use this right.

Research paper thumbnail of 1990’lardan Günümüze Mahkeme Kararları Işığında Sağlık Hizmetlerinde İdare ve Sorumluluk

Uluslararası Anadolu Sosyal Bilimler Dergisi, Aug 5, 2021

Sağlık, temel insan hakları arasında kabul edilmekte ve vazgeçilemez bir hak olarak görülmektedir... more Sağlık, temel insan hakları arasında kabul edilmekte ve vazgeçilemez bir hak olarak görülmektedir. Sağlığın tanımı yapılırken ulusal ve uluslararası çeşitli kurum ve kuruluşlardan faydalanılmaktadır. Bu kuruluşlara, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) örnek verilebilir. Devletler, sağlık hizmetlerini politika olarak belirli bir zaman sonra uygulamaya başlamış ve böylece sağlık hizmetleri, Anayasa’da yerini almıştır. Her geçen yıl sağlık hizmetleri alanında uluslararası ve ulusal düzeyde mesafe kat edilmektedir. Ayrıca örgütlenme yapısı, tedavi kuruluşları, kamu ve özel sektör ile sınırı ve idarenin sorumluluğu açısından henüz oluşumunu tamamlamamış ve halen gelişmeye de devam etmektedir. Hukuki sorumluluğun ortaya çıkışı, idarenin sağlık hizmetlerini yönetmesi ve zararların oluşmasıyla başlamıştır. Neticede bu durum, idare hukukunun alanına girmektedir. Tıp bilimi, sürekli gelişme halinde olduğundan, hem idarenin sorumluluğunu hem de doktor ve diğer sağlık görevlilerinin sorumluluğunu artırmaktadır. Sorumluluğun ortaya çıkması ile birlikte hukuki meseleler ortaya çıkmaktadır. Bu durum genel anlamda, idari yargının konusu olarak karşımıza çıkar. Fakat idari yargının konusu dışında kalan adli meseleler de zamanla gündeme gelebilmektedir. Ülkemizde, sağlık hizmetlerini ilgilendiren çeşitli karar örnekleri bulunmaktadır. Bu kararlar, yerel mahkemelerin ve üst mahkemelerin kararları ile birlikte örnek verilir ve emsal niteliği taşır. Aynı zamanda ülkemizde; Anayasa Mahkemesi’nin, Danıştay’ın ve Yargıtay’ın kararları red ya da kabul biçiminde olmakla beraber, kısmi red ya da kısmi kabul biçiminde de örnekler mevcuttur. Bununla birlikte görevli yargı yerini belirlemede Uyuşmazlık Mahkemesi’nin gerekçeli kararları da önemli örneklerdendir. Bu kararlar belirlenirken; idarenin, doktorun, diğer sağlık görevlilerinin ya da hem idarenin hem de doktorun sorumlulukları göz önünde bulundurulmaktadır. Böylece idareye, doktora veya diğer sağlık görevlilerine tazminat doğmakta ve bu durum da rücu meselesini gündeme getirmektedir.