Hilal Karavar - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Hilal Karavar
As international cooperation efforts to build a new world order developed after World War II, adm... more As international cooperation efforts to build a new world order developed after World War II, administrative reform programs for the modernization of underdeveloped countries gained great importance. Accordingly, the United Nations established the Regular Technical Cooperation Program in 1946 to respond to the urgent technical assistance needs of developing countries. Although Turkey started to benefit from the Technical Assistance to Underdeveloped Countries Program with the establishment of TODAIE in 1952, the scope of technical assistance expanded with the establishment of SPO and the First Five-Year Development Plan. Turkey needed foreign technical assistance due to the lack of technology and trained personnel in areas such as expertconsultant support in administrative reforms, personnel training and equipment. In this framework, the Turkish-German Technical Cooperation Agreement was signed between the Republic of Turkey and the Federal Republic of Germany on September 15, 1964. From the end of 1964 to the end of 1970, Turkey provided the technical assistance and technical experts it requested from Germany with reference to the Turkish-German Technical Cooperation Agreement. In this study, the technical assistance needed for the development and modernization efforts in the field of public administration within the scope of the First Five-Year Development Plan is examined based on the diplomatic documents of the Ministry of Foreign Affairs in the Republican Archives of the Presidency of the Republic of Turkey State Archives Directorate. The thesis of the article is that administrative reform is a policy transfer.
Yakın dönem Türkiye araştırmaları, Dec 29, 2022
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları / Recent Period Turkish Studies
Yükseköğretim dergisi, Aug 31, 2022
ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yükse... more ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanunu'na göre üniversite, "Bilimsel özerkli¤e ve kamu tüzelkiflili¤ine sahip, yüksek düzeyde e¤itim-ö¤retim, bilimsel araflt›rma ve yay›m yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kurulufl ve birimlerden oluflan bir yüksekö¤retim kurumudur." (Resmi Gazete, 1981). Yük-sekö¤retim ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora e¤itimini kapsamaktad›r. Bu ö¤retim kademesinin amac› yüksek nitelik-li ifl gücü yetifltirmenin yan›nda bilim üretmektir (K›l›ç, 1999). 1981 y›l›nda Yüksekö¤renim Kanunu ve Yüksekö¤retim Kurulunun kurulmas› öncesinde Türkiye'de yüksekö¤retim ala-n›nda yap›lan kanunlara ve aç›lan üniversitelere k›saca de¤inmek konunun anlafl›lmas› aç›s›ndan önemlidir. Türkiye'de resmi mevzuata "üniversite" sözcü¤ü ilk kez 1933'te, 2252 Say›l› "‹stanbul Darülfünunun ‹lgas›na ve Maarif Vekâletince Yeni Geçmifle Bak›fl / Historical View www.yuksekogretim.org Yüksekö¤retim Dergisi | TÜBA Higher Education Research/Review (TÜBA-HER) Hilal Karavar ve Seyran Efilti Atay 218 [1] Baflbakanl›k Cumhuriyet Arflivi'nin ismi Cumhurbaflkanl›¤› kararnamesi ile Devlet Arflivleri Baflkanl›¤› Cumhuriyet Arflivi olarak de¤ifltirilmifltir. Ancak dipnot kullan›m›nda kodlaman›n de¤iflmemesi için Baflkanl›k Cumhuriyet Arflivi olarak gösterilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerek kapitülasyonlar gerekse yetersiz sanayi kuruluşları sebeple... more Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerek kapitülasyonlar gerekse yetersiz sanayi kuruluşları sebepleriyle madenler ülke hesabına kullanılamadı. Kapitülasyonlardan yararlanan Avrupalılar, Türk madenlerini kendi fabrikaları için kullanma imkanı buldular. Türk madenlerinin Türkiye'nin sanayileşmesinde kullanılması fikri 17 Şubat-4 Mart 1923 yılında İzmir'de toplanan Türkiye İktisat Kongresinde ele alındı. Nitekim burada alınan kararlar daha sonraki yıllarda uygulamaya konuldu. Atatürk döneminde kredi sağlayacak olan bankaların kurulması, MTA'nın kurulması, kükürt, kömür ve bakır madenlerinin yabancı sermayede olan hisselerinin satın alınması, maden çıkartılan bölgelere demiryolu/liman yapımlarına başlanmasını, Karabük Fabrikalarının temellerinin atılmasını madencilik alanında yapılan faaliyetler arasındadır. Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü'nün Atatürk döneminde yapılan faaliyetleri devam ettirmeye çalıştığı görülmektedir. Ancak İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması bazı olağanüstü uygulamaları beraberinde getirdi. Milli Koruma Kanunu, Varlık Vergisi bu kapsamdadır. 26 Ocak 1940'ta yürürlüğe giren Milli Koruma Kanunu ile Zonguldak Kömür Havzasında bulunan İş Bankası'na ait Maden Kömürü İşleri, İtalyan sermayeli Türk Kömür Madenleri ve diğer küçük işletmeler birleştirilerek Etibank Ereğli Kömür İşletmelerinin yönetimi altında birleştirildi Ayrıca "Ereğli Kömür Havzasındaki Ocakların Devletçe İşlettirilmesi Hakkında Kanun" yürürlüğe girdi. Böylece kömür havzası devletleştirildi. 1939-1945 yılları arasında madencilik alanında gerçekleşen en büyük ilerleme Raman'da ekonomik olarak işleyecek değere sahip petrol bulunmuş olunmasıdır. Bakır madenlerinin üretime geçmesi, krom üretiminin arttırılması özellikle savaş ekonomisi içinde Türkiye için döviz kaynağı olarak kullanılmasına sağladı. Karabük Demir Çelik Fabrikaları da yine bahsi geçen yıllar içinde üretim faaliyetine başladı. Maden sevkiyatının kolaylaştırabilmesi için nakliye işleri kolaylaştırılmaya, maden işçilerinin beslenme/barınma sorunları çözülmeye çalışıldı.
DergiPark (Istanbul University), Dec 30, 2018
Okullarda öğretmen ve öğrencilerin temel kaynak olarak kullandığı materyallerin başında ders kita... more Okullarda öğretmen ve öğrencilerin temel kaynak olarak kullandığı materyallerin başında ders kitapları gelir. Bu sebepten ötürü ders kitaplarının eğitim programında yer alan hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ile ölçme değerlendirme boyutlarına uygun olarak hazırlanması gerekir. Bir ders kitabında bilimsel hataların olmaması önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8. Sınıf ders kitabı içeriğindeki ifadeleri bilimsel doğruluk açısından incelemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Metin temelinde incelenen ders kitabının analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Ortaya çıkan bulgular kitap içerisindeki metinlerden seçilen somut örneklerle desteklenmiştir.
President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the... more President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the American Congress on March 2, 1947. According to America, Europe had to be strengthened economically and spiritually against Soviet expansion. Marshall who was foreign affairs minister of America predicted the recovery of Europe as a whole with Marshall Plan in his speech at Harvard University On June 5, 1947. The Marshall Program approved in Congress in 1948, raised economic aid from the national level to the regional (all European continent) level by emphasizing economic repair. Actually, although Turkey sat out of World War II, they benefited from the Marshall Aid. Marshall Aid which affected in Turkey while the devolepment of social cultere of life. Thus resulting in the recognation of the broad masses of the American way of life in Turkey. In addition it is observed in that priod under review replaces the American culture of Western culture in Turkey. So there was a great interest especially in luxury consuptions.This article prepared with the help of Turkish archival documents which are first-hand sources and period newspapers provides crucial information about the role of Cold War on cultural transfer by way of analysing the effect of Marshall Plan on the case of Turkey in terms of cultural transfer. Additionally, this article emphasizes that while there was a striking relationship between economic programs from 1923 till the period of benefiting from Marshall Aid in Turkey, there is an aspect which must have been neglected in some studies conducted on Marshall Plan.
ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yükse... more ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanunu'na göre üniversite, "Bilimsel özerkli¤e ve kamu tüzelkiflili¤ine sahip, yüksek düzeyde e¤itim-ö¤retim, bilimsel araflt›rma ve yay›m yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kurulufl ve birimlerden oluflan bir yüksekö¤retim kurumudur." (Resmi Gazete, 1981). Yük-sekö¤retim ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora e¤itimini kapsamaktad›r. Bu ö¤retim kademesinin amac› yüksek nitelik-li ifl gücü yetifltirmenin yan›nda bilim üretmektir (K›l›ç, 1999). 1981 y›l›nda Yüksekö¤renim Kanunu ve Yüksekö¤retim Kurulunun kurulmas› öncesinde Türkiye'de yüksekö¤retim ala-n›nda yap›lan kanunlara ve aç›lan üniversitelere k›saca de¤inmek konunun anlafl›lmas› aç›s›ndan önemlidir. Türkiye'de resmi mevzuata "üniversite" sözcü¤ü ilk kez 1933'te, 2252 Say›l› "‹stanbul Darülfünunun ‹lgas›na ve Maarif Vekâletince Yeni Geçmifle Bak›fl / Historical View www.yuksekogretim.org Yüksekö¤retim Dergisi | TÜBA Higher Education Research/Review (TÜBA-HER) Hilal Karavar ve Seyran Efilti Atay 218 [1] Baflbakanl›k Cumhuriyet Arflivi'nin ismi Cumhurbaflkanl›¤› kararnamesi ile Devlet Arflivleri Baflkanl›¤› Cumhuriyet Arflivi olarak de¤ifltirilmifltir. Ancak dipnot kullan›m›nda kodlaman›n de¤iflmemesi için Baflkanl›k Cumhuriyet Arflivi olarak gösterilmektedir.
Uluslararası İlişkiler Dergisi
Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezd... more Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezdinde güvenilir bir ekonomik ortama sahip olduklarını anlatma çabalarını içermektedir. Üst düzey ziyaretler ise iki ülke arasındaki olumlu ilişkileri göstermesinin yanında bu ziyaretleri gerçekleştiren ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde etkinliğini göstermesi açısından önemlidir. Almanya ile Türkiye arasındaki üst düzey ilk resmi ziyaret Osmanlı İmparatorluğu zamanında II. Wilhelm'in ziyaretidir. Cumhuriyet dönemindeyse Türkiye'ye Federal Almanya'dan yapılan cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk ziyaret Federal Almanya Cumhurbaşkanı Theodor Heuss'un yaptığı ziyarettir. Makalenin amacı tarihsel perspektif ve ekonomik diplomasi çerçevesinde II. Wilhelm'in ziyaretleri ile Theodor Heuss'un ziyaretlerinin sonuçlarını iki ülke açısından değerlendirmektir.
Milli Folklor, 2022
The aim of the study is to make evaluations about the chronological development of the tuluat the... more The aim of the study is to make evaluations about the chronological development of the tuluat theater in
a historical perspective. In the literature on Tuluat theater, it has been focused on how it emerged and why it
became widespread. Unlike the literature on the topic, the study seeks the answer to the question of why famous
tuluatists are also famous middle players. While seeking the answer to this question, the political developments
of the period are also included. While seeking answer to this question, the political developments of the period
are included in the introduction. Because it is possible to say that political preferences affect this situation even
though oral culture is effective in periods when there is no written culture in Turkey. The traditional and modern
distinction in Turkish theater writing is actually the product of political preferences. With the declaration of the
Tanzimat Fermanı in 1839, the reflection of the modernization process on the social sphere caused the preTanzimat entertainment concept to be traditionally expressed. Until the Tanzimat period, the people living next to the palace, in the cities and in the countryside, had fun with village theatrical plays and folk theaters. The
change in the understanding of entertainment first showed itself in the palace. Sultan Abdulmecit, who declared
the Tanzimat, included the representations of European companies in the palace. However, these companies did
not limit themselves to the palace, and their performances in Istanbul inevitably changed the tastes of the masses.
One of the reasons why the people of Istanbul are interested in modern theater is the reflection of the aesthetic
understanding in Western theater. Because modern theater is different from traditional. The fact that it is played
on a certain stage by professional artists, shows the European lifestyle, and has costumes and decor explains
this situation. The change in the tastes of not only the palace but also the people with the westernization process
has affected the traditional Turkish theater. At a time when the written culture was not yet formed, the modern
theater, which is based on the written text, with the stage and professional actors, started to form in Turkey with
the Tanzimat period, under the influence of Westernization and foreign theater companies. Thus, in the period
from the Tanzimat to the Constitutional Monarchy, the opening of the stages in Turkish theater, the emergence
of theatrical literature, and the transition to professional acting took place. However, the destruction of the
Gedikpaşa theater as a result of a political choice interrupted the development of modern Turkish theater. The
theater, which was called tuluat until the Second Constitutional Period, became popular in Istanbul and the
provinces. Just like in modern theater, there is stage, decor and text in tuluat theater. However, although the
tuluat theater contains modern elements, it did not break away from the traditional folk theater, especially the
“ortaoyunu”. Because those who perform tuluat plays during and after the Constitutional Monarchy are the
“ortaoyunu” actors. For this reason, in the second part of the research, information was given about the middle
play and the famous middle players of the period; similar and different aspects between the tuluat theater and
the middle play have been revealed. Again, in this section, examples of tuluat theater and a memoir about how
a tuluat play was played are given. Thus, this paper is an attempt to determine which aspects of traditional and
modern theater the tuluat theater took. In the last part of the study, the results of the research prepared by making
use of the narratives of the period, the studies of modern researchers, partially archive documents and periodicals
were evaluated. What makes this research important is that it gives new information to the information given in
the literature about the prevalence of tuluat.
Uluslararası İlişkiler , 2021
Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezd... more Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezdinde güvenilir bir ekonomik ortama sahip olduklarını anlatma çabalarını içermektedir. Üst düzey ziyaretler ise iki ülke arasındaki olumlu ilişkileri göstermesinin yanında bu ziyaretleri gerçekleştiren ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde etkinliğini göstermesi açısından önemlidir. Almanya ile Türkiye arasındaki üst düzey ilk resmi ziyaret Osmanlı İmparatorluğu zamanında II. Wilhelm'in ziyaretidir. Cumhuriyet dönemindeyse Türkiye'ye Federal Almanya'dan yapılan cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk ziyaret Federal Almanya Cumhurbaşkanı Theodor Heuss'un yaptığı ziyarettir. Makalenin amacı tarihsel perspektif ve ekonomik diplomasi çerçevesinde II. Wilhelm'in ziyaretleri ile Theodor Heuss'un ziyaretlerinin sonuçlarını iki ülke açısından değerlendirmektir.
Zeitschrift für die Welt der Türken / Journal of World of Turks, Dec 13, 2020
President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the... more President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the American Congress on March 2, 1947. According to America, Europe had to be strengthened economically and spiritually against Soviet expansion. Marshall who was foreign affairs minister of America predicted the recovery of Europe as a whole with Marshall Plan in his speech at Harvard University On June 5, 1947. The Marshall Program approved in Congress in 1948, raised economic aid from the national level to the regional (all European continent) level by emphasizing economic repair. Actually, although Turkey sat out of World War II, they benefited from the Marshall Aid. Marshall Aid which affected in Turkey while the devolepment of social cultere of life. Thus resulting in the recognation of the broad masses of the American way of life in Turkey. In addition it is observed in that priod under review replaces the American culture of Western culture in Turkey. So there was a great interest especially in luxury consuptions.This article prepared with the help of Turkish archival documents which are first-hand sources and period newspapers provides crucial information about the role of Cold War on cultural transfer by way of analysing the effect of Marshall Plan on the case of Turkey in terms of cultural transfer. Additionally, this article emphasizes that while there was a striking relationship between economic programs from 1923 till the period of benefiting from Marshall Aid in Turkey, there is an aspect which must have been neglected in some studies conducted on Marshall Plan.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Kadın dergilerinde ya da dergilerin kadına yönelik bölümlerinde üretici konumundan çıkartılan kad... more Kadın dergilerinde ya da dergilerin kadına yönelik bölümlerinde üretici konumundan çıkartılan kadınlar, toplumsal önyargılarla inşa edilmiş bir yaşam biçimi içinde tasvir edilmiştir. Kadına yönelik dergilerde kadın, toplumsal sorunlar, adalet, eşitlik, yoksulluk gibi kavramlar karşısındaki konumu ile değil; aşk, para, güzellik gibi kavramlarla sembolize edilen bir konuma indirgenmiştir. 1954-1967 arasında yayımlanan Akis dergisi bir kadın dergisi olmamakla birlikte "Kadınlar Arasında" bölümüyle dönemin kadın kimliğine yönelik eleştirel bir bakış açısına sahip olması onu diğer dergilerden ayırmaktadır. Bu çalışmada Akis dergisinin kadının toplumsal hayattaki yeri üzerine olan düşünsel perspektifi analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla 15 Mayıs-25 Aralık 1954 yılları arasındaki 33 sayı niteliksel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Derginin "Kadınlar Arasında" bölümü köşe yazıları ve haber metinleri olmak üzere iki kategoride değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda köşe yazılarında Türk kadının toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamda etkin bir kimliğe sahip olması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Özellikle ekonomik ve siyasal anlamda Amerikan kadınının rol model olarak sunulduğu görülmektedir. Haber metinlerindeyse kadının geleneksel rolleri, günlük yaşam pratikleri içerisinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Akis dergisinde kadın algısı geleneksel, popüler yaşam ve Cumhuriyetin kadına veridiği haklar ekseninde şekillendiği görülmektedir.
Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2021
The Orphan Custody and Funds were established in 1851 in order to protect and evaluate the socioe... more The Orphan Custody and Funds were established in 1851 in order to protect and evaluate the socioeconomic rights of orphans. The capital of the Eytam chests is generally accumulated from the parents and heirs of the orphans; all kinds of inherited cash, jewellery, foundation and salary incomes, which are existing assets, as well as landed properties such as vineyards, gardens, fields, houses, farms. From these revenues, cash and jewellery were transferred to the funds and invested at interest. The money delivered to the orphan chest was utilized in several ways. First of all, it was lent with interest for tradesmen, merchants, civil servants and farmers to meet to meet their needs. Some of the duties of the Custody are to make good use of the orphans’ properties and to bring them into the economy, and to help orphans and paupers who do not have any property. In this study, the debt book kept by Antalya Orphan Fund while carrying out the supply of money to commercial life between 1922 and 1924 was examined. While dealing with the subject, firstly, the study briefly summarized the organization of the Orphan Custody (Directorate) and Funds in the center and provinces (Antalya). Although the State was the biggest customer of the funds, the focus has been the finance provided by the fund to the tradesmen, merchants, farmers and civil servants of the region, since the subject was the valuation of orphans’ properties by Antalya Orphan Fund. From the Guaranteed Debt Book for Antalya Orphan Fund that we examined, many information is found about the operating system of the Orphan Fund and the interest practices of the period. For example, how could a person borrow money from a fund? When borrowing money, how could he/she provide surety? What kind of properties were given as mortgage? How were the applied interest rates and the debt agreement regulated in the period when the bill was issued? Such questions can be answered in the debt book. In the meantime, answers were sought for questions such as what the professional groups of people who have withdrawn money from Antalya Orphan Fund were and what kind of mortgage and surety they provided in return for the money they withdrew. While searching for answers to these questions, the debt books kept in the orphan funds were emphasized. However, the physical and content introduction of the debt book kept by Antalya Orphan Fund between 1922 and 1924 was made. According to the book we examined, in addition to the social and economic structure of Antalya, its financial structure, trading transactions and some other features were revealed.
Okullarda ogretmen ve ogrencilerin temel kaynak olarak kullandigi materyallerin basinda ders kita... more Okullarda ogretmen ve ogrencilerin temel kaynak olarak kullandigi materyallerin basinda ders kitaplari gelir. Bu sebepten oturu ders kitaplarinin egitim programinda yer alan hedef, icerik, ogrenme-ogretme sureci ile olcme degerlendirme boyutlarina uygun olarak hazirlanmasi gerekir. Bir ders kitabinda bilimsel hatalarin olmamasi onemlidir. Bu calismanin amaci, Ortaokul ve Imam Hatip Ortaokulu Turkiye Cumhuriyeti Inkilap Tarihi ve Ataturkculuk 8. Sinif ders kitabinin icerigindeki ifadelerin bilimsel dogruluk acisindan incelenmesidir. Arastirmada nitel arastirma yontemlerinden dokuman analizi yontemi kullanilmistir. Metin temelinde incelenen ders kitabinin analizinde icerik analizi kullanilmistir. Ortaya cikan bulgular kitap icerisindeki metinlerden secilen somut orneklerle desteklenmistir.
Mediterranean Journal of Humanities, Dec 26, 2018
Öz: Devalüasyon, yükselen iç fiyatlar nedeniyle, ihraç mallarının artan maliyetlerine uygun bir i... more Öz: Devalüasyon, yükselen iç fiyatlar nedeniyle, ihraç mallarının artan maliyetlerine uygun bir ihraç fiyatı sağlamak üzere dış paraların değerinin artırılmasıdır. Bu uygulamaya başvuran ülkelerde genelde ithalat arttığı için dış ödemeler dengesinde bozulma görülür. Devalüasyonla amaçlanan ithalatın azaltılması ve ihracatın artırılmasıdır. Türkiye'de 7 Eylül 1946'da Recep Peker Hükümeti ve 4 Ağustos 1958'de Adnan Menderes Hükümeti devalüasyon uygulamıştır. 7 Eylül devalüasyonunda 1 Dolar 2.80 TL; 4 Ağustos Kararları'nda 1 Dolar 9 TL olmuştur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük devalüasyonu 10 Ağustos 1970 Kararları'dır. Böylece 1 Dolar 15 TL'ye eşit hale getirilmiştir. Hükümet yalnızca ithalatı azaltıp ihracatı çoğaltmayı hedeflememiştir. Ayrıca yurt dışındaki Türk işçilerinin tasarrufa teşvik edilmesini; tasarruflarının, serbest döviz olarak resmi kanallar yolu ile Türkiye'ye gelmesini sağlamayı amaçlamıştır. Ancak devalüasyon gündelik hayata zam ve enflasyon olarak yansımıştır. Paramızın dış değerinin düşmesi, içerideki fiyatların sürekli olarak yükselmesine neden olurken yeni vergiler ve diğer zamlar, fiyatları artırmıştır.
Mediterranean Journal of Humanities, 2019
Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler, 1924 yılında başlayıp 1944’e kadar sürmüştür. ... more Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler, 1924 yılında başlayıp 1944’e kadar sürmüştür.
Ancak II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’nin silah sanayisinde kullanılan kromu Almanya’ya ihraç
etmesi, ticari ilişkilerini sürdürmesi Amerika ve İngiltere’nin Türkiye’ye nota vermesiyle sonuçlanmıştır.
Bunun üzerine Türkiye, Almanya’ya savaş ilan etmiş, ticari faaliyetleri 1948 yılına kadar durdurmuştur.
Türkiye savaşın bitiminde sonra ABD’den ekonomik yardım talebinde bulunmuştur. Ancak ABD buna
yanaşmamıştır. Daha sonra İngiltere’nin uyarısı üzerine ABD’nin tavrı değişmiştir. Çünkü savaşın bitmesiyle birlikte Avrupa’nın Sovyet tehdidine karşı yeniden güçlendirilmesi önemli bir sorun olarak ortaya
çıkmıştır. Bunun üzerine ABD, Truman Doktrini ve Marshall Planı/Yardımlarıyla Avrupa’nın ekonomik
olarak kalkındırılmasını sağlamaya çalışmıştır. Türkiye, bu yardımlardan faydalanmak amacıyla IMF ve
Dünya Bankasına üye olmuştur. Türkiye, Avrupa’daki bu ticari canlanma sürecine katılmış, özellikle
tütün ve pamuk ürünlerinin tekrar Alman piyasasında yer bulması için temaslarda bulunmuştur.
Türkiye’nin, 1951’de Almanya’yla olan savaş haline resmen son vermesi savaş döneminde ortaya çıkan
bazı sorunların çözülmesine zemin hazırlamıştır. Ayrıca Almanya-Türkiye arasındaki ticari ilişkiler 1944
öncesi rakamlarına ulaşmıştır.
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2018
Türkiye’de kadınların statüsü 1923-1930 yılları arasında yaşanan inkılâp hareketleri içinde değiş... more Türkiye’de kadınların statüsü 1923-1930 yılları arasında yaşanan inkılâp hareketleri
içinde değişime uğradı. İnkılâp hareketleri içinde kadının eğitim, aile ve toplumsal
hayattaki konumlarında düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen öncelik aslında
imaja yönelikti. Bir anlamda simgesel olarak "kadın kimliği" Cumhuriyetin ilk
yıllarında “devletin saygın vatandaşı” çizgisinde şekillendi. 1950’li yıllara
gelindiğindeyse ataerkil çizgi içerisinde yaşayan kırsaldaki kadının yanında kan
davaları, kız kaçırma gibi konuların anlatıldığı köy filmlerinde kadınlar, itaatkâr,
çileli olarak verilirken şehir hayatının anlatıldığı filmlerde de benzer vurgular
yapılarak haksızlığa uğrayan “ahlaklı kadın” karakterleri işlenmiştir. Hem 1950’li
yıllarda hem de 1960’lı yıllarda çekilen filmlerdeki kadınların ortak özelliği ya iyi bir
anne- eş olup acılara katlanan sabırlı, temiz kadın ya da yuva yıkan, mutsuzluğa
mahkûm, dişiliğini kullanan kötü kadındır. 1960-1965 arasında Türk sinemasında
“Toplumsal Gerçeklik Akımı” başlamıştır. 1960’lı yılların ilk döneminde çekilen sinema
filmlerinde kadın sorunlarını irdelemeye çalışıldığı birkaç film dışında kadın
kahramanların kendilerine ait bir kişiliği yoktur; genelde baştan çıkarıcı “kötü kadın” veya
erkeğe tabi “yan öğeleri” canlandırmışlardır. 1970'li yıllar Türk sinemasında erotik
filmlerin daha fazla yer bulduğu dönemse de Ulusalcı ve Devrimci sinema filmlerinde
ataerkil toplumsal yapı, iktidar ilişkileri eleştirilerek gerçekçi kadın temsillerine yer
verilmeye devam edilmiştir. Ayrıca Milli Sinemacılarsa köyden kente göçü yanlış
batılılaşmayı İslami değerlerle öze dönmek şeklinde kadını konumlandırmaya
çalışmıştır. Kadının cinselliğini sadece evlilik içinde olumlayan görüş; 1980’lere,
Türkiye’de feminist hareketlerin başlamasına kadar devam etmiştir.
History Studies International Journal of History
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı olarak tanımlanan muhtıra kavramı hü... more Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı olarak tanımlanan muhtıra kavramı hükümete bir uyarı verilip yanlış görülen şeylerin düzeltilmesi şansı verilmesidir. 12 Mart Muhtırasını meydana getiren olaylar incelendiğinde 1970 Devalüasyonun getirdiği ekonomik sorunların toplumsal olaylara dönüşmesi, öğrenci olayları, protestolar ve boykotlar ana sebep olarak görülmektedir. Bu protestolardan en büyüğü Sendikalar Yasasındaki değişiklik nedeniyle DİSK tarafından düzenlenen yürüyüştür. 15-16 Haziran 1970 DİSK'in yönettiği yürüyüş İstanbul-Kocaeli bandında çatışmaya dönüşmüş ve bu şehirlerde sıkıyönetimin ilan edilmesiyle sonuçlanmıştır. Öğrenci olaylarının boyut değiştirerek adam kaçırmaya dönüşmüştür. 1971'de dört Amerikalıyı kaçıran aşırı solcu militanların ODTÜ yurtlarında sığındıklarına dair yapılan ihbar üzerine izinle yurdu arayan güvenlik güçleriyle çatışma yaşanmış, bir öğrenci ölürken bir jandarma teğmeni ve dört er yaralanmıştır. Nitekim 12 Mart muhtırasında Türkiye'nin anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluğun giderilmesi amacıyla kuvvetli bir hükümetin kurularak mevcut anarşik durumun giderilmesi; anayasanın öngördüğü reformların yapılması ve inkılap kanunlarının uygulanması çare olarak gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı muhtıraya sebep olan olayları ortaya koymanın yanında muhtıra sonrasında yaşanan gelişmelere ve tepkilere ışık tutmaktır. Çalışmada kaynak olarak dönemin gazeteleri kullanılmıştır.
As international cooperation efforts to build a new world order developed after World War II, adm... more As international cooperation efforts to build a new world order developed after World War II, administrative reform programs for the modernization of underdeveloped countries gained great importance. Accordingly, the United Nations established the Regular Technical Cooperation Program in 1946 to respond to the urgent technical assistance needs of developing countries. Although Turkey started to benefit from the Technical Assistance to Underdeveloped Countries Program with the establishment of TODAIE in 1952, the scope of technical assistance expanded with the establishment of SPO and the First Five-Year Development Plan. Turkey needed foreign technical assistance due to the lack of technology and trained personnel in areas such as expertconsultant support in administrative reforms, personnel training and equipment. In this framework, the Turkish-German Technical Cooperation Agreement was signed between the Republic of Turkey and the Federal Republic of Germany on September 15, 1964. From the end of 1964 to the end of 1970, Turkey provided the technical assistance and technical experts it requested from Germany with reference to the Turkish-German Technical Cooperation Agreement. In this study, the technical assistance needed for the development and modernization efforts in the field of public administration within the scope of the First Five-Year Development Plan is examined based on the diplomatic documents of the Ministry of Foreign Affairs in the Republican Archives of the Presidency of the Republic of Turkey State Archives Directorate. The thesis of the article is that administrative reform is a policy transfer.
Yakın dönem Türkiye araştırmaları, Dec 29, 2022
Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları / Recent Period Turkish Studies
Yükseköğretim dergisi, Aug 31, 2022
ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yükse... more ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanunu'na göre üniversite, "Bilimsel özerkli¤e ve kamu tüzelkiflili¤ine sahip, yüksek düzeyde e¤itim-ö¤retim, bilimsel araflt›rma ve yay›m yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kurulufl ve birimlerden oluflan bir yüksekö¤retim kurumudur." (Resmi Gazete, 1981). Yük-sekö¤retim ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora e¤itimini kapsamaktad›r. Bu ö¤retim kademesinin amac› yüksek nitelik-li ifl gücü yetifltirmenin yan›nda bilim üretmektir (K›l›ç, 1999). 1981 y›l›nda Yüksekö¤renim Kanunu ve Yüksekö¤retim Kurulunun kurulmas› öncesinde Türkiye'de yüksekö¤retim ala-n›nda yap›lan kanunlara ve aç›lan üniversitelere k›saca de¤inmek konunun anlafl›lmas› aç›s›ndan önemlidir. Türkiye'de resmi mevzuata "üniversite" sözcü¤ü ilk kez 1933'te, 2252 Say›l› "‹stanbul Darülfünunun ‹lgas›na ve Maarif Vekâletince Yeni Geçmifle Bak›fl / Historical View www.yuksekogretim.org Yüksekö¤retim Dergisi | TÜBA Higher Education Research/Review (TÜBA-HER) Hilal Karavar ve Seyran Efilti Atay 218 [1] Baflbakanl›k Cumhuriyet Arflivi'nin ismi Cumhurbaflkanl›¤› kararnamesi ile Devlet Arflivleri Baflkanl›¤› Cumhuriyet Arflivi olarak de¤ifltirilmifltir. Ancak dipnot kullan›m›nda kodlaman›n de¤iflmemesi için Baflkanl›k Cumhuriyet Arflivi olarak gösterilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerek kapitülasyonlar gerekse yetersiz sanayi kuruluşları sebeple... more Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerek kapitülasyonlar gerekse yetersiz sanayi kuruluşları sebepleriyle madenler ülke hesabına kullanılamadı. Kapitülasyonlardan yararlanan Avrupalılar, Türk madenlerini kendi fabrikaları için kullanma imkanı buldular. Türk madenlerinin Türkiye'nin sanayileşmesinde kullanılması fikri 17 Şubat-4 Mart 1923 yılında İzmir'de toplanan Türkiye İktisat Kongresinde ele alındı. Nitekim burada alınan kararlar daha sonraki yıllarda uygulamaya konuldu. Atatürk döneminde kredi sağlayacak olan bankaların kurulması, MTA'nın kurulması, kükürt, kömür ve bakır madenlerinin yabancı sermayede olan hisselerinin satın alınması, maden çıkartılan bölgelere demiryolu/liman yapımlarına başlanmasını, Karabük Fabrikalarının temellerinin atılmasını madencilik alanında yapılan faaliyetler arasındadır. Atatürk'ün 10 Kasım 1938'deki ölümünün ardından cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü'nün Atatürk döneminde yapılan faaliyetleri devam ettirmeye çalıştığı görülmektedir. Ancak İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması bazı olağanüstü uygulamaları beraberinde getirdi. Milli Koruma Kanunu, Varlık Vergisi bu kapsamdadır. 26 Ocak 1940'ta yürürlüğe giren Milli Koruma Kanunu ile Zonguldak Kömür Havzasında bulunan İş Bankası'na ait Maden Kömürü İşleri, İtalyan sermayeli Türk Kömür Madenleri ve diğer küçük işletmeler birleştirilerek Etibank Ereğli Kömür İşletmelerinin yönetimi altında birleştirildi Ayrıca "Ereğli Kömür Havzasındaki Ocakların Devletçe İşlettirilmesi Hakkında Kanun" yürürlüğe girdi. Böylece kömür havzası devletleştirildi. 1939-1945 yılları arasında madencilik alanında gerçekleşen en büyük ilerleme Raman'da ekonomik olarak işleyecek değere sahip petrol bulunmuş olunmasıdır. Bakır madenlerinin üretime geçmesi, krom üretiminin arttırılması özellikle savaş ekonomisi içinde Türkiye için döviz kaynağı olarak kullanılmasına sağladı. Karabük Demir Çelik Fabrikaları da yine bahsi geçen yıllar içinde üretim faaliyetine başladı. Maden sevkiyatının kolaylaştırabilmesi için nakliye işleri kolaylaştırılmaya, maden işçilerinin beslenme/barınma sorunları çözülmeye çalışıldı.
DergiPark (Istanbul University), Dec 30, 2018
Okullarda öğretmen ve öğrencilerin temel kaynak olarak kullandığı materyallerin başında ders kita... more Okullarda öğretmen ve öğrencilerin temel kaynak olarak kullandığı materyallerin başında ders kitapları gelir. Bu sebepten ötürü ders kitaplarının eğitim programında yer alan hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ile ölçme değerlendirme boyutlarına uygun olarak hazırlanması gerekir. Bir ders kitabında bilimsel hataların olmaması önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8. Sınıf ders kitabı içeriğindeki ifadeleri bilimsel doğruluk açısından incelemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Metin temelinde incelenen ders kitabının analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Ortaya çıkan bulgular kitap içerisindeki metinlerden seçilen somut örneklerle desteklenmiştir.
President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the... more President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the American Congress on March 2, 1947. According to America, Europe had to be strengthened economically and spiritually against Soviet expansion. Marshall who was foreign affairs minister of America predicted the recovery of Europe as a whole with Marshall Plan in his speech at Harvard University On June 5, 1947. The Marshall Program approved in Congress in 1948, raised economic aid from the national level to the regional (all European continent) level by emphasizing economic repair. Actually, although Turkey sat out of World War II, they benefited from the Marshall Aid. Marshall Aid which affected in Turkey while the devolepment of social cultere of life. Thus resulting in the recognation of the broad masses of the American way of life in Turkey. In addition it is observed in that priod under review replaces the American culture of Western culture in Turkey. So there was a great interest especially in luxury consuptions.This article prepared with the help of Turkish archival documents which are first-hand sources and period newspapers provides crucial information about the role of Cold War on cultural transfer by way of analysing the effect of Marshall Plan on the case of Turkey in terms of cultural transfer. Additionally, this article emphasizes that while there was a striking relationship between economic programs from 1923 till the period of benefiting from Marshall Aid in Turkey, there is an aspect which must have been neglected in some studies conducted on Marshall Plan.
ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yükse... more ORCID ID: H. Karavar 0000-0002-3976-2649; S. Efilti Atay 0000-0001-6866-4397 2 2 547 Say›l› Yüksekö¤retim Kanunu'na göre üniversite, "Bilimsel özerkli¤e ve kamu tüzelkiflili¤ine sahip, yüksek düzeyde e¤itim-ö¤retim, bilimsel araflt›rma ve yay›m yapan; fakülte, enstitü, yüksekokul ve benzeri kurulufl ve birimlerden oluflan bir yüksekö¤retim kurumudur." (Resmi Gazete, 1981). Yük-sekö¤retim ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora e¤itimini kapsamaktad›r. Bu ö¤retim kademesinin amac› yüksek nitelik-li ifl gücü yetifltirmenin yan›nda bilim üretmektir (K›l›ç, 1999). 1981 y›l›nda Yüksekö¤renim Kanunu ve Yüksekö¤retim Kurulunun kurulmas› öncesinde Türkiye'de yüksekö¤retim ala-n›nda yap›lan kanunlara ve aç›lan üniversitelere k›saca de¤inmek konunun anlafl›lmas› aç›s›ndan önemlidir. Türkiye'de resmi mevzuata "üniversite" sözcü¤ü ilk kez 1933'te, 2252 Say›l› "‹stanbul Darülfünunun ‹lgas›na ve Maarif Vekâletince Yeni Geçmifle Bak›fl / Historical View www.yuksekogretim.org Yüksekö¤retim Dergisi | TÜBA Higher Education Research/Review (TÜBA-HER) Hilal Karavar ve Seyran Efilti Atay 218 [1] Baflbakanl›k Cumhuriyet Arflivi'nin ismi Cumhurbaflkanl›¤› kararnamesi ile Devlet Arflivleri Baflkanl›¤› Cumhuriyet Arflivi olarak de¤ifltirilmifltir. Ancak dipnot kullan›m›nda kodlaman›n de¤iflmemesi için Baflkanl›k Cumhuriyet Arflivi olarak gösterilmektedir.
Uluslararası İlişkiler Dergisi
Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezd... more Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezdinde güvenilir bir ekonomik ortama sahip olduklarını anlatma çabalarını içermektedir. Üst düzey ziyaretler ise iki ülke arasındaki olumlu ilişkileri göstermesinin yanında bu ziyaretleri gerçekleştiren ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde etkinliğini göstermesi açısından önemlidir. Almanya ile Türkiye arasındaki üst düzey ilk resmi ziyaret Osmanlı İmparatorluğu zamanında II. Wilhelm'in ziyaretidir. Cumhuriyet dönemindeyse Türkiye'ye Federal Almanya'dan yapılan cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk ziyaret Federal Almanya Cumhurbaşkanı Theodor Heuss'un yaptığı ziyarettir. Makalenin amacı tarihsel perspektif ve ekonomik diplomasi çerçevesinde II. Wilhelm'in ziyaretleri ile Theodor Heuss'un ziyaretlerinin sonuçlarını iki ülke açısından değerlendirmektir.
Milli Folklor, 2022
The aim of the study is to make evaluations about the chronological development of the tuluat the... more The aim of the study is to make evaluations about the chronological development of the tuluat theater in
a historical perspective. In the literature on Tuluat theater, it has been focused on how it emerged and why it
became widespread. Unlike the literature on the topic, the study seeks the answer to the question of why famous
tuluatists are also famous middle players. While seeking the answer to this question, the political developments
of the period are also included. While seeking answer to this question, the political developments of the period
are included in the introduction. Because it is possible to say that political preferences affect this situation even
though oral culture is effective in periods when there is no written culture in Turkey. The traditional and modern
distinction in Turkish theater writing is actually the product of political preferences. With the declaration of the
Tanzimat Fermanı in 1839, the reflection of the modernization process on the social sphere caused the preTanzimat entertainment concept to be traditionally expressed. Until the Tanzimat period, the people living next to the palace, in the cities and in the countryside, had fun with village theatrical plays and folk theaters. The
change in the understanding of entertainment first showed itself in the palace. Sultan Abdulmecit, who declared
the Tanzimat, included the representations of European companies in the palace. However, these companies did
not limit themselves to the palace, and their performances in Istanbul inevitably changed the tastes of the masses.
One of the reasons why the people of Istanbul are interested in modern theater is the reflection of the aesthetic
understanding in Western theater. Because modern theater is different from traditional. The fact that it is played
on a certain stage by professional artists, shows the European lifestyle, and has costumes and decor explains
this situation. The change in the tastes of not only the palace but also the people with the westernization process
has affected the traditional Turkish theater. At a time when the written culture was not yet formed, the modern
theater, which is based on the written text, with the stage and professional actors, started to form in Turkey with
the Tanzimat period, under the influence of Westernization and foreign theater companies. Thus, in the period
from the Tanzimat to the Constitutional Monarchy, the opening of the stages in Turkish theater, the emergence
of theatrical literature, and the transition to professional acting took place. However, the destruction of the
Gedikpaşa theater as a result of a political choice interrupted the development of modern Turkish theater. The
theater, which was called tuluat until the Second Constitutional Period, became popular in Istanbul and the
provinces. Just like in modern theater, there is stage, decor and text in tuluat theater. However, although the
tuluat theater contains modern elements, it did not break away from the traditional folk theater, especially the
“ortaoyunu”. Because those who perform tuluat plays during and after the Constitutional Monarchy are the
“ortaoyunu” actors. For this reason, in the second part of the research, information was given about the middle
play and the famous middle players of the period; similar and different aspects between the tuluat theater and
the middle play have been revealed. Again, in this section, examples of tuluat theater and a memoir about how
a tuluat play was played are given. Thus, this paper is an attempt to determine which aspects of traditional and
modern theater the tuluat theater took. In the last part of the study, the results of the research prepared by making
use of the narratives of the period, the studies of modern researchers, partially archive documents and periodicals
were evaluated. What makes this research important is that it gives new information to the information given in
the literature about the prevalence of tuluat.
Uluslararası İlişkiler , 2021
Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezd... more Ekonomik diplomasi, ülkelerin kendi ekonomik çıkarlarını korumasının yanı sıra diğer ülkeler nezdinde güvenilir bir ekonomik ortama sahip olduklarını anlatma çabalarını içermektedir. Üst düzey ziyaretler ise iki ülke arasındaki olumlu ilişkileri göstermesinin yanında bu ziyaretleri gerçekleştiren ülkenin bölgesel ve küresel düzeyde etkinliğini göstermesi açısından önemlidir. Almanya ile Türkiye arasındaki üst düzey ilk resmi ziyaret Osmanlı İmparatorluğu zamanında II. Wilhelm'in ziyaretidir. Cumhuriyet dönemindeyse Türkiye'ye Federal Almanya'dan yapılan cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilk ziyaret Federal Almanya Cumhurbaşkanı Theodor Heuss'un yaptığı ziyarettir. Makalenin amacı tarihsel perspektif ve ekonomik diplomasi çerçevesinde II. Wilhelm'in ziyaretleri ile Theodor Heuss'un ziyaretlerinin sonuçlarını iki ülke açısından değerlendirmektir.
Zeitschrift für die Welt der Türken / Journal of World of Turks, Dec 13, 2020
President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the... more President Truman spoke about the first time that the world was divided into two ideologies at the American Congress on March 2, 1947. According to America, Europe had to be strengthened economically and spiritually against Soviet expansion. Marshall who was foreign affairs minister of America predicted the recovery of Europe as a whole with Marshall Plan in his speech at Harvard University On June 5, 1947. The Marshall Program approved in Congress in 1948, raised economic aid from the national level to the regional (all European continent) level by emphasizing economic repair. Actually, although Turkey sat out of World War II, they benefited from the Marshall Aid. Marshall Aid which affected in Turkey while the devolepment of social cultere of life. Thus resulting in the recognation of the broad masses of the American way of life in Turkey. In addition it is observed in that priod under review replaces the American culture of Western culture in Turkey. So there was a great interest especially in luxury consuptions.This article prepared with the help of Turkish archival documents which are first-hand sources and period newspapers provides crucial information about the role of Cold War on cultural transfer by way of analysing the effect of Marshall Plan on the case of Turkey in terms of cultural transfer. Additionally, this article emphasizes that while there was a striking relationship between economic programs from 1923 till the period of benefiting from Marshall Aid in Turkey, there is an aspect which must have been neglected in some studies conducted on Marshall Plan.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi
Kadın dergilerinde ya da dergilerin kadına yönelik bölümlerinde üretici konumundan çıkartılan kad... more Kadın dergilerinde ya da dergilerin kadına yönelik bölümlerinde üretici konumundan çıkartılan kadınlar, toplumsal önyargılarla inşa edilmiş bir yaşam biçimi içinde tasvir edilmiştir. Kadına yönelik dergilerde kadın, toplumsal sorunlar, adalet, eşitlik, yoksulluk gibi kavramlar karşısındaki konumu ile değil; aşk, para, güzellik gibi kavramlarla sembolize edilen bir konuma indirgenmiştir. 1954-1967 arasında yayımlanan Akis dergisi bir kadın dergisi olmamakla birlikte "Kadınlar Arasında" bölümüyle dönemin kadın kimliğine yönelik eleştirel bir bakış açısına sahip olması onu diğer dergilerden ayırmaktadır. Bu çalışmada Akis dergisinin kadının toplumsal hayattaki yeri üzerine olan düşünsel perspektifi analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla 15 Mayıs-25 Aralık 1954 yılları arasındaki 33 sayı niteliksel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Derginin "Kadınlar Arasında" bölümü köşe yazıları ve haber metinleri olmak üzere iki kategoride değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda köşe yazılarında Türk kadının toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamda etkin bir kimliğe sahip olması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Özellikle ekonomik ve siyasal anlamda Amerikan kadınının rol model olarak sunulduğu görülmektedir. Haber metinlerindeyse kadının geleneksel rolleri, günlük yaşam pratikleri içerisinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Akis dergisinde kadın algısı geleneksel, popüler yaşam ve Cumhuriyetin kadına veridiği haklar ekseninde şekillendiği görülmektedir.
Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2021
The Orphan Custody and Funds were established in 1851 in order to protect and evaluate the socioe... more The Orphan Custody and Funds were established in 1851 in order to protect and evaluate the socioeconomic rights of orphans. The capital of the Eytam chests is generally accumulated from the parents and heirs of the orphans; all kinds of inherited cash, jewellery, foundation and salary incomes, which are existing assets, as well as landed properties such as vineyards, gardens, fields, houses, farms. From these revenues, cash and jewellery were transferred to the funds and invested at interest. The money delivered to the orphan chest was utilized in several ways. First of all, it was lent with interest for tradesmen, merchants, civil servants and farmers to meet to meet their needs. Some of the duties of the Custody are to make good use of the orphans’ properties and to bring them into the economy, and to help orphans and paupers who do not have any property. In this study, the debt book kept by Antalya Orphan Fund while carrying out the supply of money to commercial life between 1922 and 1924 was examined. While dealing with the subject, firstly, the study briefly summarized the organization of the Orphan Custody (Directorate) and Funds in the center and provinces (Antalya). Although the State was the biggest customer of the funds, the focus has been the finance provided by the fund to the tradesmen, merchants, farmers and civil servants of the region, since the subject was the valuation of orphans’ properties by Antalya Orphan Fund. From the Guaranteed Debt Book for Antalya Orphan Fund that we examined, many information is found about the operating system of the Orphan Fund and the interest practices of the period. For example, how could a person borrow money from a fund? When borrowing money, how could he/she provide surety? What kind of properties were given as mortgage? How were the applied interest rates and the debt agreement regulated in the period when the bill was issued? Such questions can be answered in the debt book. In the meantime, answers were sought for questions such as what the professional groups of people who have withdrawn money from Antalya Orphan Fund were and what kind of mortgage and surety they provided in return for the money they withdrew. While searching for answers to these questions, the debt books kept in the orphan funds were emphasized. However, the physical and content introduction of the debt book kept by Antalya Orphan Fund between 1922 and 1924 was made. According to the book we examined, in addition to the social and economic structure of Antalya, its financial structure, trading transactions and some other features were revealed.
Okullarda ogretmen ve ogrencilerin temel kaynak olarak kullandigi materyallerin basinda ders kita... more Okullarda ogretmen ve ogrencilerin temel kaynak olarak kullandigi materyallerin basinda ders kitaplari gelir. Bu sebepten oturu ders kitaplarinin egitim programinda yer alan hedef, icerik, ogrenme-ogretme sureci ile olcme degerlendirme boyutlarina uygun olarak hazirlanmasi gerekir. Bir ders kitabinda bilimsel hatalarin olmamasi onemlidir. Bu calismanin amaci, Ortaokul ve Imam Hatip Ortaokulu Turkiye Cumhuriyeti Inkilap Tarihi ve Ataturkculuk 8. Sinif ders kitabinin icerigindeki ifadelerin bilimsel dogruluk acisindan incelenmesidir. Arastirmada nitel arastirma yontemlerinden dokuman analizi yontemi kullanilmistir. Metin temelinde incelenen ders kitabinin analizinde icerik analizi kullanilmistir. Ortaya cikan bulgular kitap icerisindeki metinlerden secilen somut orneklerle desteklenmistir.
Mediterranean Journal of Humanities, Dec 26, 2018
Öz: Devalüasyon, yükselen iç fiyatlar nedeniyle, ihraç mallarının artan maliyetlerine uygun bir i... more Öz: Devalüasyon, yükselen iç fiyatlar nedeniyle, ihraç mallarının artan maliyetlerine uygun bir ihraç fiyatı sağlamak üzere dış paraların değerinin artırılmasıdır. Bu uygulamaya başvuran ülkelerde genelde ithalat arttığı için dış ödemeler dengesinde bozulma görülür. Devalüasyonla amaçlanan ithalatın azaltılması ve ihracatın artırılmasıdır. Türkiye'de 7 Eylül 1946'da Recep Peker Hükümeti ve 4 Ağustos 1958'de Adnan Menderes Hükümeti devalüasyon uygulamıştır. 7 Eylül devalüasyonunda 1 Dolar 2.80 TL; 4 Ağustos Kararları'nda 1 Dolar 9 TL olmuştur. Ancak Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük devalüasyonu 10 Ağustos 1970 Kararları'dır. Böylece 1 Dolar 15 TL'ye eşit hale getirilmiştir. Hükümet yalnızca ithalatı azaltıp ihracatı çoğaltmayı hedeflememiştir. Ayrıca yurt dışındaki Türk işçilerinin tasarrufa teşvik edilmesini; tasarruflarının, serbest döviz olarak resmi kanallar yolu ile Türkiye'ye gelmesini sağlamayı amaçlamıştır. Ancak devalüasyon gündelik hayata zam ve enflasyon olarak yansımıştır. Paramızın dış değerinin düşmesi, içerideki fiyatların sürekli olarak yükselmesine neden olurken yeni vergiler ve diğer zamlar, fiyatları artırmıştır.
Mediterranean Journal of Humanities, 2019
Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler, 1924 yılında başlayıp 1944’e kadar sürmüştür. ... more Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler, 1924 yılında başlayıp 1944’e kadar sürmüştür.
Ancak II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’nin silah sanayisinde kullanılan kromu Almanya’ya ihraç
etmesi, ticari ilişkilerini sürdürmesi Amerika ve İngiltere’nin Türkiye’ye nota vermesiyle sonuçlanmıştır.
Bunun üzerine Türkiye, Almanya’ya savaş ilan etmiş, ticari faaliyetleri 1948 yılına kadar durdurmuştur.
Türkiye savaşın bitiminde sonra ABD’den ekonomik yardım talebinde bulunmuştur. Ancak ABD buna
yanaşmamıştır. Daha sonra İngiltere’nin uyarısı üzerine ABD’nin tavrı değişmiştir. Çünkü savaşın bitmesiyle birlikte Avrupa’nın Sovyet tehdidine karşı yeniden güçlendirilmesi önemli bir sorun olarak ortaya
çıkmıştır. Bunun üzerine ABD, Truman Doktrini ve Marshall Planı/Yardımlarıyla Avrupa’nın ekonomik
olarak kalkındırılmasını sağlamaya çalışmıştır. Türkiye, bu yardımlardan faydalanmak amacıyla IMF ve
Dünya Bankasına üye olmuştur. Türkiye, Avrupa’daki bu ticari canlanma sürecine katılmış, özellikle
tütün ve pamuk ürünlerinin tekrar Alman piyasasında yer bulması için temaslarda bulunmuştur.
Türkiye’nin, 1951’de Almanya’yla olan savaş haline resmen son vermesi savaş döneminde ortaya çıkan
bazı sorunların çözülmesine zemin hazırlamıştır. Ayrıca Almanya-Türkiye arasındaki ticari ilişkiler 1944
öncesi rakamlarına ulaşmıştır.
Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 2018
Türkiye’de kadınların statüsü 1923-1930 yılları arasında yaşanan inkılâp hareketleri içinde değiş... more Türkiye’de kadınların statüsü 1923-1930 yılları arasında yaşanan inkılâp hareketleri
içinde değişime uğradı. İnkılâp hareketleri içinde kadının eğitim, aile ve toplumsal
hayattaki konumlarında düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen öncelik aslında
imaja yönelikti. Bir anlamda simgesel olarak "kadın kimliği" Cumhuriyetin ilk
yıllarında “devletin saygın vatandaşı” çizgisinde şekillendi. 1950’li yıllara
gelindiğindeyse ataerkil çizgi içerisinde yaşayan kırsaldaki kadının yanında kan
davaları, kız kaçırma gibi konuların anlatıldığı köy filmlerinde kadınlar, itaatkâr,
çileli olarak verilirken şehir hayatının anlatıldığı filmlerde de benzer vurgular
yapılarak haksızlığa uğrayan “ahlaklı kadın” karakterleri işlenmiştir. Hem 1950’li
yıllarda hem de 1960’lı yıllarda çekilen filmlerdeki kadınların ortak özelliği ya iyi bir
anne- eş olup acılara katlanan sabırlı, temiz kadın ya da yuva yıkan, mutsuzluğa
mahkûm, dişiliğini kullanan kötü kadındır. 1960-1965 arasında Türk sinemasında
“Toplumsal Gerçeklik Akımı” başlamıştır. 1960’lı yılların ilk döneminde çekilen sinema
filmlerinde kadın sorunlarını irdelemeye çalışıldığı birkaç film dışında kadın
kahramanların kendilerine ait bir kişiliği yoktur; genelde baştan çıkarıcı “kötü kadın” veya
erkeğe tabi “yan öğeleri” canlandırmışlardır. 1970'li yıllar Türk sinemasında erotik
filmlerin daha fazla yer bulduğu dönemse de Ulusalcı ve Devrimci sinema filmlerinde
ataerkil toplumsal yapı, iktidar ilişkileri eleştirilerek gerçekçi kadın temsillerine yer
verilmeye devam edilmiştir. Ayrıca Milli Sinemacılarsa köyden kente göçü yanlış
batılılaşmayı İslami değerlerle öze dönmek şeklinde kadını konumlandırmaya
çalışmıştır. Kadının cinselliğini sadece evlilik içinde olumlayan görüş; 1980’lere,
Türkiye’de feminist hareketlerin başlamasına kadar devam etmiştir.
History Studies International Journal of History
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı olarak tanımlanan muhtıra kavramı hü... more Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı olarak tanımlanan muhtıra kavramı hükümete bir uyarı verilip yanlış görülen şeylerin düzeltilmesi şansı verilmesidir. 12 Mart Muhtırasını meydana getiren olaylar incelendiğinde 1970 Devalüasyonun getirdiği ekonomik sorunların toplumsal olaylara dönüşmesi, öğrenci olayları, protestolar ve boykotlar ana sebep olarak görülmektedir. Bu protestolardan en büyüğü Sendikalar Yasasındaki değişiklik nedeniyle DİSK tarafından düzenlenen yürüyüştür. 15-16 Haziran 1970 DİSK'in yönettiği yürüyüş İstanbul-Kocaeli bandında çatışmaya dönüşmüş ve bu şehirlerde sıkıyönetimin ilan edilmesiyle sonuçlanmıştır. Öğrenci olaylarının boyut değiştirerek adam kaçırmaya dönüşmüştür. 1971'de dört Amerikalıyı kaçıran aşırı solcu militanların ODTÜ yurtlarında sığındıklarına dair yapılan ihbar üzerine izinle yurdu arayan güvenlik güçleriyle çatışma yaşanmış, bir öğrenci ölürken bir jandarma teğmeni ve dört er yaralanmıştır. Nitekim 12 Mart muhtırasında Türkiye'nin anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluğun giderilmesi amacıyla kuvvetli bir hükümetin kurularak mevcut anarşik durumun giderilmesi; anayasanın öngördüğü reformların yapılması ve inkılap kanunlarının uygulanması çare olarak gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı muhtıraya sebep olan olayları ortaya koymanın yanında muhtıra sonrasında yaşanan gelişmelere ve tepkilere ışık tutmaktır. Çalışmada kaynak olarak dönemin gazeteleri kullanılmıştır.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Kadın dergilerinde ya da dergilerin kadına yönelik bölümlerinde üretici konumundan çıkartılan kad... more Kadın dergilerinde ya da dergilerin kadına yönelik bölümlerinde üretici konumundan çıkartılan kadınlar, toplumsal önyargılarla inşa edilmiş bir yaşam biçimi içinde tasvir edilmiştir. Kadına yönelik dergilerde kadın, toplumsal sorunlar, adalet, eşitlik, yoksulluk gibi kavramlar karşısındaki konumu ile değil; aşk, para, güzellik gibi kavramlarla sembolize edilen bir konuma indirgenmiştir. 1954-1967 arasında yayımlanan Akis dergisi bir kadın dergisi olmamakla birlikte "Kadınlar Arasında" bölümüyle dönemin kadın kimliğine yönelik eleştirel bir bakış açısına sahip olması onu diğer dergilerden ayırmaktadır. Bu çalışmada Akis dergisinin kadının toplumsal hayattaki yeri üzerine olan düşünsel perspektifi analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla 15 Mayıs-25 Aralık 1954 yılları arasındaki 33 sayı niteliksel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. Derginin "Kadınlar Arasında" bölümü köşe yazıları ve haber metinleri olmak üzere iki kategoride değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda köşe yazılarında Türk kadının toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamda etkin bir kimliğe sahip olması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Özellikle ekonomik ve siyasal anlamda Amerikan kadınının rol model olarak sunulduğu görülmektedir. Haber metinlerindeyse kadının geleneksel rolleri, günlük yaşam pratikleri içerisinde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak Akis dergisinde kadın algısı geleneksel, popüler yaşam ve Cumhuriyetin kadına veridiği haklar ekseninde şekillendiği görülmektedir.