Mehmet Korkmaz - Academia.edu (original) (raw)
Thesis Chapters by Mehmet Korkmaz
Ferman, Sultan III. Ahmed, Balkanlar
Papers by Mehmet Korkmaz
978-625-6110-15-1, 2024
Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Heybeliada, Askerî Eğitim
46, 2024
İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük topyekûn ve küresel savaşlardan biri olan Birinci Dünya Harbi... more İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük topyekûn ve küresel savaşlardan biri olan Birinci Dünya Harbi, İttifak Devletleri ve İtilaf Devletleri arasında 1914-1918 yılları arasında cereyan etti. Savaşın doğal olarak toplumlar üzerinde maddi ve manevi yıkıcı etkileri oldu. Karmaşa ve kaosun hâkim olduğu ortamda sosyal hayatın yanı sıra eğitim ve öğretim süreçleri de olumsuzluklara maruz kaldı. Osmanlı Devleti’nin de dâhil olduğu bu savaşta, seferberliğin ilanıyla okullardaki bazı eğitimcilerin cepheye sevk edilmesi ve yoksulluk gerekçesiyle çocukların okullara gönderilmemesi gibi faktörler eğitimi olumsuz anlamda etkileyen unsurlar arasında yer aldı. Mülki eğitimin yanı sıra askerî eğitim sahasına da harbin yansımaları oldu. Cephelerde daha fazla subaya ihtiyaç olduğundan askerî okullarda görev yapan subaylardan bazıları cephelere sevk edildi. Askerî okullarda eğitimi devam eden son sınıf öğrencilerinin erken mezun edilerek cepheye gönderilmeleri de söz konusu oldu. Bu makalede Osmanlı Devleti’nde askerî deniz eğitimi veren Heybeliada Bahriye Mektebi’nin (Deniz Harp Okulu) savaş sürecinden nasıl etkilendiği sorusunun cevabı aranmıştır. Osmanlı Devleti’nin Almanya ile yaptığı ittifakın Bahriye Mektebi’ndeki eğitim öğretim süreçlerine yansımaları araştırılmıştır. Savaş döneminde askerî bir eğitim kurumunda yaşanan gelişmelerin ele alındığı bu makalede, konu Türk askerî eğitim tarihi açısından analiz edilerek Bahriye Mektebi üzerindeki tesirleri ağırlıklı olarak arşiv vesikaları ışığında ele alınmıştır.
Türk Savaş Çalışmaları Dergisi, 2024
Özet Bahri Noyan, 26 yıl Türk Deniz Kuvvetleri'nde bir bahriye subayı olarak hizmet ettikten sonr... more Özet Bahri Noyan, 26 yıl Türk Deniz Kuvvetleri'nde bir bahriye subayı olarak hizmet ettikten sonra 1960 yılında emekli olmuştur. Türk denizcilik tarihine olan ilgisi onun emekliliği döneminde çeşitli dergi ve gazetelerde yazmaya yönlendirmiştir. Neredeyse tamamı modernleşme dönemi Osmanlı denizcilik tarihine ilişkin popüler tarzdaki yazıları onun kamuoyunda tanınmasını da sağlamıştır. Söz konusu yazılarından bazıları mahiyeti ve ihtiva ettiği malumat itibarıyla akademik çalışmalara da kaynaklık etmektedir. Tüm bunlara rağmen Bahri Noyan'ın hem bahriyede geçirdiği uzun yıllara dair askerî kariyeri hem de onun hayat hikâyesinin tamamına ilişkin mevcut literatürde hiçbir malumat olmaması askerî tarihçiliğimizin eksik yanlarından birini oluşturmaktadır. Bu makalenin hedefi Bahri Noyan'ın biyografisini ortaya çıkarmak ve çeşitli dergilerde kaleme aldığı yazılarının bibliyografik künyelerini tespit etmektir. Aynı zamanda bahse konu yazılarının içerik analizi yapılmıştır. Böylece Noyan'ın askerî kariyeri, mesleki faaliyetleri ve Türk deniz tarihçiliğindeki yerinin tespiti amaçlamaktadır.
Sahaf, Sahaflık, Sahaflar Çarşısı, İkdamcı Ahmed Cevdet Bey
VAKANÜVİS- Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 2023
II. Abdülhamid ve Donanma, Seyir jurnalleri, Osmanlı Bahriyesi
Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Türk Askerî Eğitimi, Starcke Paşa, Alman Müşavir... more Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Türk Askerî Eğitimi, Starcke Paşa, Alman Müşavirler, Yabancı Müşavirler, Türk Eğitim Tarihi
Özet Mehmed Şükrü Bey (1858-1910), son dönem Osmanlı denizcilik tarihinde iz bırakan bahriyeliler... more Özet Mehmed Şükrü Bey (1858-1910), son dönem Osmanlı denizcilik tarihinde iz bırakan bahriyelilerden biridir. Heybeliada Bahriye Mektebi'nde yaklaşık çeyrek asır; tarih, uluslararası hukuk, askerî terbiye, bahriye teşrifatı gibi alanlarda verdiği derslerle birçok öğrencinin yetişmesinde katkısı olmuştur. Onun hayat hikâyesinin ortaya çıkarılması bu çalışmanın temel amacıdır. Aynı zamanda bu çalışmada onun ortaya koyduğu eserleri analiz edilmiştir. Bilhassa Türk deniz harp tarihi, Türk denizciliği, Osmanlı tarihi, uluslararası hukuk gibi farklı alanlarda verdiği dersler için ders kitapları yazmış olması onu diğer muallimlerden ayıran bir unsur olarak dikkat çekmektedir. Mehmed Şükrü Bey'in eğitimi, askerî kariyeri ve mesleki faaliyetleri bu makalede ağırlıklı olarak arşiv belgeleriyle ele alınacaktır. Vefatının ardından onu tanıyanlar tarafından kaleme alınan yazılarda ortaya konulan portresinin değerlendirilmesi yapılacaktır.
Süleyman Nutki Bey, Askerî Tarih, Türk Denizcilik Tarihi
Askerî Tarih, Osmanlı Devleti, Gayrimüslimler, Bahriye Nezareti, Türk Denizcilik Tarihi
Askerî Eğitim Tarihi, Deniz Kurmay Subay Sınıfı, Osmanlı Bahriye Nezareti, Heybeliada Bahriye Mek... more Askerî Eğitim Tarihi, Deniz Kurmay Subay Sınıfı, Osmanlı Bahriye Nezareti, Heybeliada Bahriye Mektebi
Bahriye Kütüphanesi, Kütüphanecilik, Askerî Kütüphaneler, Deniz İhtisas Kütüphanesi, Bahriye Neza... more Bahriye Kütüphanesi, Kütüphanecilik, Askerî Kütüphaneler, Deniz İhtisas Kütüphanesi, Bahriye Nezareti, Askerî Tarih
Kızıldeniz, Sahil Güvenlik, Yemen vilayeti, Hicaz vilayeti, Osmanlı donanması
Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken, başta askerî olmak üzere... more Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken,
başta askerî olmak üzere idarî ve iktisadî birçok sahada reformlar başlattı.
Askerî reformlar içerisinde ordunun ıslahı için Batı tarzı askerî eğitim modeli
örnek alınarak modern okullar açıldı. Kara ve deniz harp okullarına nitelikli
öğrenci bulmak amacıyla 1845 yılından itibaren askerî idadiler, 1875 yılından
itibaren ise askerî rüşdiyeler açıldı. Bu uygulama askerî eğitimde kalitenin
yükselmesine etki eden önemli bir faktör oldu. İlk açılan askerî rüşdiyeler
arasında yer alan Kasımpaşa Askerî Rüşdiyesi’nin Türk eğitim tarihindeki yeri
ve öneminin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken, başta askerî olmak üzere... more Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken,
başta askerî olmak üzere idarî ve iktisadî birçok sahada reformlar başlattı. Askerî reformlar içerisinde ordunun ıslahı için Batı tarzı askerî eğitim modeli örnek alınarak modern okullar açıldı. Kara ve deniz harp okullarına nitelikli öğrenci bulmak amacıyla 1845 yılından itibaren askerî idadiler, 1875 yılından itibaren ise askerî rüşdiyeler açıldı. Bu uygulama askerî eğitimde kalitenin yükselmesine etki eden önemli bir faktör oldu. İlk açılan askerî rüşdiyeler arasında yer alan Kasımpaşa Askerî Rüşdiyesi’nin Türk eğitim tarihindeki yeri ve öneminin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
Bahriye Mektebi’nden 1882’de mezun olan Mehmet Hikmet Paşa, Osmanlı donanması ile Bahriye Nezaret... more Bahriye Mektebi’nden 1882’de mezun olan Mehmet Hikmet Paşa, Osmanlı donanması ile Bahriye Nezareti’nin çeşitli daire ve komisyonlarında uzun yıllar görev yapmıştır. Atina Sefareti emrinde ataşenaval (deniz ataşesi) olarak bulunmuş, ardından Sultan II. Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı’nda padişah yaveri olarak vazifelendirilmiştir. Aynı dönemde 1897 yılında tesis edilen Bahriye Müze ve Kütüphane İdaresi’ne kurucu müdür olarak atandığı gibi Tersâne-i Âmire bünyesinde Terzihane’nin açılışına da öncülük etmiştir. Sonraki yıllarda bahriyede birçok farklı üst düzey vazifelerde bulunarak başarılı işlere imza atmıştır. Osmanlı donanması için Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkelerindeki tersanelerde inşa ettirilen gemilere nezaret etmek üzere geçici görevle birçok defa yurtdışına da gönderilmiştir. Gittiği ülkelerin deniz ticaretini, bahriye teşkilatını, tersanelerini ve donanma gemilerini inceleme imkânı bulmuştur. Paşa, Sadece incelemekle kalmamış, edindiği izlenimleri yazmıştır. Türk denizciliği ile Avrupa ülkeleri denizciliğini mukayese eden yazılar kaleme almıştır. Son dönem Osmanlı bahriyesinde önemli makamlarda bulunmasına ve çok sayıda telif ve tercüme eseri olmasına rağmen mevcut literatürde hakkında fazla bilgi bulunmayan Bahriye Mirlivası Mehmet Hikmet Paşa’nın hayat hikâyesinin ve askerî faaliyetlerinin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
Öz: Kamu kurum ve kuruluşlarının gördükleri hizmetler sonucu oluşan ve saklanması tarihi, hukuki,... more Öz: Kamu kurum ve kuruluşlarının gördükleri hizmetler sonucu oluşan ve saklanması tarihi, hukuki, idari ve çeşitli bakımlardan bir konuyu aydınlatmaya yarayan arşivlik malzemenin muhafazası, tasnifi ve erişime hazır hâle getirilmesi arşivcilik faaliyeti olarak tanımlanır. Arşivlerin temel görevleri arasında yer alan uygulamalar esnasında doğal olarak birtakım aksaklıklar veya sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla devlet tarafından zaman zaman kanun, tüzük, yönetmelik ve talimatnameler yayınlanmıştır. Söz konusu yazılı metinler arşivciliğin teorik alt yapısının oluşturulmasında önemli işlev görmüşlerdir. Bu durum arşivcilik mesleğinin, diğer mesleklerde de olduğu gibi kendine has birtakım aşamalardan geçerek gelişme göstermesini sağlamıştır. Bu makalede ele alınacak olan ve 1882 yılında Bahriye Nezareti tarafından yayınlanan arşiv talimatnamesi de Türk arşivcilik tarihinin yazılı metinlerinden biridir. Arşivcilik tarihine ışık tutan ve arşivcilik literatürüne katkı sağlayan bu talimatnamede, işlemi tamamlanan evrakın muhafazasına ve erişimine ilişkin arşiv memurlarının uyacakları kurallar detaylı olarak açıklanmıştır. Abstract: The storage, classification and accessibility of archival material, which is formed as a result of the services provided by public institutions and organizations, and which is used to illuminate a matter in terms of its historical, legal, administrative and various aspects, are defined as archival activity. Naturally, some malfunctions or problems arise during the applications that are among the main duties of the archives. Laws, regulations and directives were issued by the government from time to time in order to eliminate these problems. These written texts played an important role in the formation of theoretical infrastructure of archiving. This situation enabled the
Osmanlı şehzadeleri, Bahriye Mektebi, Şehzade eğitimi, Osmanlı hanedanı
Turkish Journal of History, 2019
Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasından dört yıl önce Basra’daki filoya dâhil edilmek üzere İstanb... more Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasından dört yıl önce Basra’daki filoya dâhil edilmek üzere İstanbul’dan iki Osmanlı harp gemisi yola çıkarıldı. İzmir ve Bursa adlı korvetler Cebel-i Tarık Boğazı’ndan geçip İspanya-Brezilya ve Ümit Burnu’na uğradıktan ve oldukça meşakkatli bir yolculuktan sonra 15 ayda Basra’ya ulaştı. Osmanlı tarihinde ilk defa İstanbul’dan Basra’ya harp gemisi gönderilmesi ve gemilerin ilk defa okyanus yolculuğu yapması bu seyri önemli kılan hususlar arasındaydı. Adı geçen iki Osmanlı korvetinin İstanbul-Basra arasındaki yolculuğunun anlatıldığı bu makalede Türk denizcilik tarihinin bir safhasının aydınlatılması amaçlanmıştır. Çalışmayla iki korve- tin Basra’ya gönderilmelerine ilişkin stratejik amacın ve bunun etkisinin ortaya çıkarılması hedeflen- mektedir. Makalede başvurulan temel kaynaklar, Bursa korvetinde görevli Mühendis Faik ile İmam Abdurrahman Efendi’nin hatıraları ile korvetin süvarisi Kaymakam Ahmed Bey’in hazırlamış olduğu bir rapordur. İlk iki çalışma bilinmekle birlikte Kaymakam Ahmed Bey’in raporunun şimdiye kadar hiç kullanılmaması ve ilk defa bu çalışmaya kaynaklık etmesi bu makaleyi özgün kılan hususlardan biridir. Bu çalışma arşiv belgeleriyle de desteklenmiştir. Osmanlı Arşivi’nde ve Deniz Tarih Arşivi’n- de yapılan araştırmalar sonucu korvetlerin yolculuk için yaptıkları hazırlıklar, yolculuk sırasındaki tamirat ve ikmal işlemleri için ihtiyaç duyulan paranın havalesi gibi konularda vesikalar bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Bunlar konunun daha iyi anlaşılmasına imkân sağlamıştır.
Abstract
Two Ottoman warships departed from Istanbul and were incorporated in the fleet in Basra four years before the Suez Canal was completed in 1869. These corvettes, called Izmir and Bursa, rea- ched Basra at the end of the difficult 15-month long trip after sailing through Gibraltar and stopping in Spain, Brazil and Cape Town. For the first time in Ottoman history, sending battleships from Istanbul to Basra and the first voyage of these ships in the ocean were some of the highlights of this course. The aim of this study is to clarify a phase of Turkish maritime history and to explore the journey of two Ottoman corvettes between Istanbul and Basra. Another purpose of the study is to find out the strategic purpose and the effect of sending these corvettes to Basra. The main sources of this article are the memories of Engineer Faik and Imam Abdurrahman Efendi, who were assigned in the Bursa Corvette and the report prepared by Commander and Lieutenant Colonel Ahmed Bey. Although the first two studies are known, the fact that the Colonel Ahmed Bey's report has never been used so far is one of the reasons why this article is unique. This work was also supported by archival documents. As a result of the research carried out in the Ottoman Archives and the Naval History Archives, it was found that there were documents about the preparation of the corvettes and the money needed for repairs and replenishment during the voyage. These sources provided a better understanding of the subject.
Ferman, Sultan III. Ahmed, Balkanlar
978-625-6110-15-1, 2024
Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Heybeliada, Askerî Eğitim
46, 2024
İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük topyekûn ve küresel savaşlardan biri olan Birinci Dünya Harbi... more İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük topyekûn ve küresel savaşlardan biri olan Birinci Dünya Harbi, İttifak Devletleri ve İtilaf Devletleri arasında 1914-1918 yılları arasında cereyan etti. Savaşın doğal olarak toplumlar üzerinde maddi ve manevi yıkıcı etkileri oldu. Karmaşa ve kaosun hâkim olduğu ortamda sosyal hayatın yanı sıra eğitim ve öğretim süreçleri de olumsuzluklara maruz kaldı. Osmanlı Devleti’nin de dâhil olduğu bu savaşta, seferberliğin ilanıyla okullardaki bazı eğitimcilerin cepheye sevk edilmesi ve yoksulluk gerekçesiyle çocukların okullara gönderilmemesi gibi faktörler eğitimi olumsuz anlamda etkileyen unsurlar arasında yer aldı. Mülki eğitimin yanı sıra askerî eğitim sahasına da harbin yansımaları oldu. Cephelerde daha fazla subaya ihtiyaç olduğundan askerî okullarda görev yapan subaylardan bazıları cephelere sevk edildi. Askerî okullarda eğitimi devam eden son sınıf öğrencilerinin erken mezun edilerek cepheye gönderilmeleri de söz konusu oldu. Bu makalede Osmanlı Devleti’nde askerî deniz eğitimi veren Heybeliada Bahriye Mektebi’nin (Deniz Harp Okulu) savaş sürecinden nasıl etkilendiği sorusunun cevabı aranmıştır. Osmanlı Devleti’nin Almanya ile yaptığı ittifakın Bahriye Mektebi’ndeki eğitim öğretim süreçlerine yansımaları araştırılmıştır. Savaş döneminde askerî bir eğitim kurumunda yaşanan gelişmelerin ele alındığı bu makalede, konu Türk askerî eğitim tarihi açısından analiz edilerek Bahriye Mektebi üzerindeki tesirleri ağırlıklı olarak arşiv vesikaları ışığında ele alınmıştır.
Türk Savaş Çalışmaları Dergisi, 2024
Özet Bahri Noyan, 26 yıl Türk Deniz Kuvvetleri'nde bir bahriye subayı olarak hizmet ettikten sonr... more Özet Bahri Noyan, 26 yıl Türk Deniz Kuvvetleri'nde bir bahriye subayı olarak hizmet ettikten sonra 1960 yılında emekli olmuştur. Türk denizcilik tarihine olan ilgisi onun emekliliği döneminde çeşitli dergi ve gazetelerde yazmaya yönlendirmiştir. Neredeyse tamamı modernleşme dönemi Osmanlı denizcilik tarihine ilişkin popüler tarzdaki yazıları onun kamuoyunda tanınmasını da sağlamıştır. Söz konusu yazılarından bazıları mahiyeti ve ihtiva ettiği malumat itibarıyla akademik çalışmalara da kaynaklık etmektedir. Tüm bunlara rağmen Bahri Noyan'ın hem bahriyede geçirdiği uzun yıllara dair askerî kariyeri hem de onun hayat hikâyesinin tamamına ilişkin mevcut literatürde hiçbir malumat olmaması askerî tarihçiliğimizin eksik yanlarından birini oluşturmaktadır. Bu makalenin hedefi Bahri Noyan'ın biyografisini ortaya çıkarmak ve çeşitli dergilerde kaleme aldığı yazılarının bibliyografik künyelerini tespit etmektir. Aynı zamanda bahse konu yazılarının içerik analizi yapılmıştır. Böylece Noyan'ın askerî kariyeri, mesleki faaliyetleri ve Türk deniz tarihçiliğindeki yerinin tespiti amaçlamaktadır.
Sahaf, Sahaflık, Sahaflar Çarşısı, İkdamcı Ahmed Cevdet Bey
VAKANÜVİS- Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi, 2023
II. Abdülhamid ve Donanma, Seyir jurnalleri, Osmanlı Bahriyesi
Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Türk Askerî Eğitimi, Starcke Paşa, Alman Müşavir... more Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu, Deniz Lisesi, Türk Askerî Eğitimi, Starcke Paşa, Alman Müşavirler, Yabancı Müşavirler, Türk Eğitim Tarihi
Özet Mehmed Şükrü Bey (1858-1910), son dönem Osmanlı denizcilik tarihinde iz bırakan bahriyeliler... more Özet Mehmed Şükrü Bey (1858-1910), son dönem Osmanlı denizcilik tarihinde iz bırakan bahriyelilerden biridir. Heybeliada Bahriye Mektebi'nde yaklaşık çeyrek asır; tarih, uluslararası hukuk, askerî terbiye, bahriye teşrifatı gibi alanlarda verdiği derslerle birçok öğrencinin yetişmesinde katkısı olmuştur. Onun hayat hikâyesinin ortaya çıkarılması bu çalışmanın temel amacıdır. Aynı zamanda bu çalışmada onun ortaya koyduğu eserleri analiz edilmiştir. Bilhassa Türk deniz harp tarihi, Türk denizciliği, Osmanlı tarihi, uluslararası hukuk gibi farklı alanlarda verdiği dersler için ders kitapları yazmış olması onu diğer muallimlerden ayıran bir unsur olarak dikkat çekmektedir. Mehmed Şükrü Bey'in eğitimi, askerî kariyeri ve mesleki faaliyetleri bu makalede ağırlıklı olarak arşiv belgeleriyle ele alınacaktır. Vefatının ardından onu tanıyanlar tarafından kaleme alınan yazılarda ortaya konulan portresinin değerlendirilmesi yapılacaktır.
Süleyman Nutki Bey, Askerî Tarih, Türk Denizcilik Tarihi
Askerî Tarih, Osmanlı Devleti, Gayrimüslimler, Bahriye Nezareti, Türk Denizcilik Tarihi
Askerî Eğitim Tarihi, Deniz Kurmay Subay Sınıfı, Osmanlı Bahriye Nezareti, Heybeliada Bahriye Mek... more Askerî Eğitim Tarihi, Deniz Kurmay Subay Sınıfı, Osmanlı Bahriye Nezareti, Heybeliada Bahriye Mektebi
Bahriye Kütüphanesi, Kütüphanecilik, Askerî Kütüphaneler, Deniz İhtisas Kütüphanesi, Bahriye Neza... more Bahriye Kütüphanesi, Kütüphanecilik, Askerî Kütüphaneler, Deniz İhtisas Kütüphanesi, Bahriye Nezareti, Askerî Tarih
Kızıldeniz, Sahil Güvenlik, Yemen vilayeti, Hicaz vilayeti, Osmanlı donanması
Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken, başta askerî olmak üzere... more Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken,
başta askerî olmak üzere idarî ve iktisadî birçok sahada reformlar başlattı.
Askerî reformlar içerisinde ordunun ıslahı için Batı tarzı askerî eğitim modeli
örnek alınarak modern okullar açıldı. Kara ve deniz harp okullarına nitelikli
öğrenci bulmak amacıyla 1845 yılından itibaren askerî idadiler, 1875 yılından
itibaren ise askerî rüşdiyeler açıldı. Bu uygulama askerî eğitimde kalitenin
yükselmesine etki eden önemli bir faktör oldu. İlk açılan askerî rüşdiyeler
arasında yer alan Kasımpaşa Askerî Rüşdiyesi’nin Türk eğitim tarihindeki yeri
ve öneminin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken, başta askerî olmak üzere... more Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda siyasî ve ekonomik sorunlarla uğraşırken,
başta askerî olmak üzere idarî ve iktisadî birçok sahada reformlar başlattı. Askerî reformlar içerisinde ordunun ıslahı için Batı tarzı askerî eğitim modeli örnek alınarak modern okullar açıldı. Kara ve deniz harp okullarına nitelikli öğrenci bulmak amacıyla 1845 yılından itibaren askerî idadiler, 1875 yılından itibaren ise askerî rüşdiyeler açıldı. Bu uygulama askerî eğitimde kalitenin yükselmesine etki eden önemli bir faktör oldu. İlk açılan askerî rüşdiyeler arasında yer alan Kasımpaşa Askerî Rüşdiyesi’nin Türk eğitim tarihindeki yeri ve öneminin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
Bahriye Mektebi’nden 1882’de mezun olan Mehmet Hikmet Paşa, Osmanlı donanması ile Bahriye Nezaret... more Bahriye Mektebi’nden 1882’de mezun olan Mehmet Hikmet Paşa, Osmanlı donanması ile Bahriye Nezareti’nin çeşitli daire ve komisyonlarında uzun yıllar görev yapmıştır. Atina Sefareti emrinde ataşenaval (deniz ataşesi) olarak bulunmuş, ardından Sultan II. Abdülhamit döneminde Yıldız Sarayı’nda padişah yaveri olarak vazifelendirilmiştir. Aynı dönemde 1897 yılında tesis edilen Bahriye Müze ve Kütüphane İdaresi’ne kurucu müdür olarak atandığı gibi Tersâne-i Âmire bünyesinde Terzihane’nin açılışına da öncülük etmiştir. Sonraki yıllarda bahriyede birçok farklı üst düzey vazifelerde bulunarak başarılı işlere imza atmıştır. Osmanlı donanması için Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa ülkelerindeki tersanelerde inşa ettirilen gemilere nezaret etmek üzere geçici görevle birçok defa yurtdışına da gönderilmiştir. Gittiği ülkelerin deniz ticaretini, bahriye teşkilatını, tersanelerini ve donanma gemilerini inceleme imkânı bulmuştur. Paşa, Sadece incelemekle kalmamış, edindiği izlenimleri yazmıştır. Türk denizciliği ile Avrupa ülkeleri denizciliğini mukayese eden yazılar kaleme almıştır. Son dönem Osmanlı bahriyesinde önemli makamlarda bulunmasına ve çok sayıda telif ve tercüme eseri olmasına rağmen mevcut literatürde hakkında fazla bilgi bulunmayan Bahriye Mirlivası Mehmet Hikmet Paşa’nın hayat hikâyesinin ve askerî faaliyetlerinin ortaya çıkarılması bu makalenin temel hedeflerinden biridir.
Öz: Kamu kurum ve kuruluşlarının gördükleri hizmetler sonucu oluşan ve saklanması tarihi, hukuki,... more Öz: Kamu kurum ve kuruluşlarının gördükleri hizmetler sonucu oluşan ve saklanması tarihi, hukuki, idari ve çeşitli bakımlardan bir konuyu aydınlatmaya yarayan arşivlik malzemenin muhafazası, tasnifi ve erişime hazır hâle getirilmesi arşivcilik faaliyeti olarak tanımlanır. Arşivlerin temel görevleri arasında yer alan uygulamalar esnasında doğal olarak birtakım aksaklıklar veya sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların ortadan kaldırılması amacıyla devlet tarafından zaman zaman kanun, tüzük, yönetmelik ve talimatnameler yayınlanmıştır. Söz konusu yazılı metinler arşivciliğin teorik alt yapısının oluşturulmasında önemli işlev görmüşlerdir. Bu durum arşivcilik mesleğinin, diğer mesleklerde de olduğu gibi kendine has birtakım aşamalardan geçerek gelişme göstermesini sağlamıştır. Bu makalede ele alınacak olan ve 1882 yılında Bahriye Nezareti tarafından yayınlanan arşiv talimatnamesi de Türk arşivcilik tarihinin yazılı metinlerinden biridir. Arşivcilik tarihine ışık tutan ve arşivcilik literatürüne katkı sağlayan bu talimatnamede, işlemi tamamlanan evrakın muhafazasına ve erişimine ilişkin arşiv memurlarının uyacakları kurallar detaylı olarak açıklanmıştır. Abstract: The storage, classification and accessibility of archival material, which is formed as a result of the services provided by public institutions and organizations, and which is used to illuminate a matter in terms of its historical, legal, administrative and various aspects, are defined as archival activity. Naturally, some malfunctions or problems arise during the applications that are among the main duties of the archives. Laws, regulations and directives were issued by the government from time to time in order to eliminate these problems. These written texts played an important role in the formation of theoretical infrastructure of archiving. This situation enabled the
Osmanlı şehzadeleri, Bahriye Mektebi, Şehzade eğitimi, Osmanlı hanedanı
Turkish Journal of History, 2019
Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasından dört yıl önce Basra’daki filoya dâhil edilmek üzere İstanb... more Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılmasından dört yıl önce Basra’daki filoya dâhil edilmek üzere İstanbul’dan iki Osmanlı harp gemisi yola çıkarıldı. İzmir ve Bursa adlı korvetler Cebel-i Tarık Boğazı’ndan geçip İspanya-Brezilya ve Ümit Burnu’na uğradıktan ve oldukça meşakkatli bir yolculuktan sonra 15 ayda Basra’ya ulaştı. Osmanlı tarihinde ilk defa İstanbul’dan Basra’ya harp gemisi gönderilmesi ve gemilerin ilk defa okyanus yolculuğu yapması bu seyri önemli kılan hususlar arasındaydı. Adı geçen iki Osmanlı korvetinin İstanbul-Basra arasındaki yolculuğunun anlatıldığı bu makalede Türk denizcilik tarihinin bir safhasının aydınlatılması amaçlanmıştır. Çalışmayla iki korve- tin Basra’ya gönderilmelerine ilişkin stratejik amacın ve bunun etkisinin ortaya çıkarılması hedeflen- mektedir. Makalede başvurulan temel kaynaklar, Bursa korvetinde görevli Mühendis Faik ile İmam Abdurrahman Efendi’nin hatıraları ile korvetin süvarisi Kaymakam Ahmed Bey’in hazırlamış olduğu bir rapordur. İlk iki çalışma bilinmekle birlikte Kaymakam Ahmed Bey’in raporunun şimdiye kadar hiç kullanılmaması ve ilk defa bu çalışmaya kaynaklık etmesi bu makaleyi özgün kılan hususlardan biridir. Bu çalışma arşiv belgeleriyle de desteklenmiştir. Osmanlı Arşivi’nde ve Deniz Tarih Arşivi’n- de yapılan araştırmalar sonucu korvetlerin yolculuk için yaptıkları hazırlıklar, yolculuk sırasındaki tamirat ve ikmal işlemleri için ihtiyaç duyulan paranın havalesi gibi konularda vesikalar bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Bunlar konunun daha iyi anlaşılmasına imkân sağlamıştır.
Abstract
Two Ottoman warships departed from Istanbul and were incorporated in the fleet in Basra four years before the Suez Canal was completed in 1869. These corvettes, called Izmir and Bursa, rea- ched Basra at the end of the difficult 15-month long trip after sailing through Gibraltar and stopping in Spain, Brazil and Cape Town. For the first time in Ottoman history, sending battleships from Istanbul to Basra and the first voyage of these ships in the ocean were some of the highlights of this course. The aim of this study is to clarify a phase of Turkish maritime history and to explore the journey of two Ottoman corvettes between Istanbul and Basra. Another purpose of the study is to find out the strategic purpose and the effect of sending these corvettes to Basra. The main sources of this article are the memories of Engineer Faik and Imam Abdurrahman Efendi, who were assigned in the Bursa Corvette and the report prepared by Commander and Lieutenant Colonel Ahmed Bey. Although the first two studies are known, the fact that the Colonel Ahmed Bey's report has never been used so far is one of the reasons why this article is unique. This work was also supported by archival documents. As a result of the research carried out in the Ottoman Archives and the Naval History Archives, it was found that there were documents about the preparation of the corvettes and the money needed for repairs and replenishment during the voyage. These sources provided a better understanding of the subject.
Arşivcilik, Bahriye Nezareti, Deniz Tarihi Arşivi, Deniz Müzesi, Son Dönem Osmanlı Donanması.
Selected Reports of the Ottoman Military Attache in Bucharest on Romanian Army (1891-1897), 2024
The National Defense University (TNDU), Fatih Institute of Military History Studies (Fatih HATEN)... more The National Defense University (TNDU), Fatih Institute of Military History Studies (Fatih HATEN) and the Romanian Ministry of National Defense, Institute for Defense Policy Studies and Military History (ISPAIM) established a close cooperation, starting with the Türkiye- Romania Joint War History Symposium held in 2023. This cooperation also prepares the ground for the studies and publications that will constitute a source for Turkish-Romanian military history research. On 14-15 May 2024, the second joint symposium in Turkey will be held under the theme of “Romania in the Ottoman-Russian Wars”. In conjunction with this symposium, two new books published by our academic staff from Fatih HATEN. The first book is a bibliography titled “Romanya Tarihine Dair Türkiye'de Hazırlanmış Bilimsel Yayınlar Bibliyografyası” (The Bibliography of Turkish Studies on Romanian History), containing over one thousand records on Turkish-Romanian history. The second book, “Bükreş’te 20 Yıl: Şevket Turgut Paşa ve Romanya Ataşemiliterliği Raporları” (20 Years in Bucharest: Şevket Turgut Pasha and his Military Attache Reports in Romania), on the other hand, focuses on the military career of Şevket Turgut Bey (later pasha) and his reports on the Romanian army. These prepared during his military attaché duty in Bucharest.
The military attaché reports had important place in military history studies, especially for 19th and 20th century military history studies. Şevket Turgut served as military attaché of the Ottoman Empire in Bucharest for 19 years, an unprecedented time and submitted many reports to İstanbul about the Romanian army. Among these reports, we selected four reports and published these reports by revealing the military career of him. The book is published in Turkish and in order to make these reports accessible to foreign researchers, this book under your hands has been prepared by translating the original Turkish publication by excluding his military career outside of Romania.
The first of these reports was prepared as an explanatory document and is very detailed. The aim of these reports was to inform the Ottoman decision-makers about the developments and changes in the Romanian army. These reports covered the issues such as the Romanian army during the 1877-1878 War, the regulations in the army after the war, administrative and military division, the anthropogeography of Romania, the enlistment procedures and rules, central and provincial army organization of Romania, the campaign and peacetime organization of infantry-cavalry-artillery and auxiliary service classes, the strength of the Romanian army during campaign and in peacetime, the weapons used in the Romanian army, and the naval organization. The first part of this book presents Şevket Bey’s detailed report dated 1891, and the second part includes three reports with different dates following this report. We believe that this book will make a valuable contribution to the existing literature on Turkish-Romanian history studies.
Şevket Turgut Paşa, Romanya Ordusu, Balkan Harbi, Arnavutluk İsyanı, Milli Mücadele, 31 Mart Hadi... more Şevket Turgut Paşa, Romanya Ordusu, Balkan Harbi, Arnavutluk İsyanı, Milli Mücadele, 31 Mart Hadisesi
Bükreş'te 20 Yıl: Şevket Turgut Paşa ve Romanya Ataşemiliterliği Raporları, 2024
Milli Savunma Üniversitesi Fatih Harp Tarihi Araştırmaları Enstitüsü (Fatih HATEN) ve Romanya Sav... more Milli Savunma Üniversitesi Fatih Harp Tarihi Araştırmaları Enstitüsü (Fatih HATEN) ve Romanya Savunma Bakanlığı Savunma Politikaları Çalışmaları ve Askerî Tarih Enstitüsü (ISPAIM) arasında 2023 yılında icra edilen Türkiye-Romanya Müşterek Harp Tarihi Sempozyumu ile tesis edilen yakın işbirliği, Türk-Romen akerî tarihi araştırmalarına kaynak teşkil edecek çalışmaların hazırlanmasına zemin hazırlamaktadır. Elinizdeki kitap bu yakın ilişkinin bir neticesi olarak Romanya ve Romanya ordusu hakkındaki tarih araştırmalarına kaynak oluşturması amacıyla hazırlanmıştır.
Sefaretler bünyesinde istihdam edilen askerî ataşelerin hazırladıkları raporlar, 19. ve 20. yüzyıl askerî tarih çalışmaları için önemli bilgi kaynaklarıdır. Bu çalışmada Osmanlı İmparatorluğu’nun Romanya’daki Bükreş Sefareti’nde uzun yıllar ataşemiliter olarak görev yapmış olan Şevket Turgut Bey (sonradan paşa) tarafından muhtelif tarihlerde hazırlanan Romanya ordusu hakkındaki dört rapor okuyucuya sunulmuştur. Bu raporlardan ilki layiha tarzında hazırlanmış olup oldukça mufassaldır. Çalışmanın ana malzemesini oluşturan raporların yazılma amacı, Osmanlı karar alıcılarını Romanya ordusunda meydana gelen gelişme ve değişikliklerden haberdar etmektir. 93 Harbi’nde Romanya ordusu, savaştan sonra orduda yapılan düzenlemeler, idarî ve askerî taksimat, Romanya’nın beşerî coğrafyası, askere alma usûlü ve kuralları, Romanya merkez ve taşra ordu teşkilatı, piyade-süvari-topçu ve yardımcı hizmet sınıflarının sefer ve barış teşkilatları, seferde ve barışta Romanya ordusunun kuvvet mevcudu, Romanya ordusunda kullanılan silahlar ve bahriye teşkilatı gibi hususlar raporlarda yer alan konular arasındadır.
Yine bu çalışma kapsamında raporları kaleme alan Şevket Turgut Paşa’nın hayat hikâyesi ortaya çıkarılmıştır. Paşa, uzun yıllar Büşreş’te askerî ataşe olarak görev yapmış, ardından Hareket Ordusu’nda fırka kumandanlığı ile 1912-1913 Balkan harplerinde kolordu kumandanlıklarında bulunmuş, Arnavutluk isyanın bastırılmasında yine kolordu kumandanı olarak vazife yapmıştır. Şevket Turgut Paşa, Millî Mücadele döneminde kısa süreli de olsa Nafia ve Harbiye nazırı olarak bulunmuş ve Erkân-ı Harbiye reisliği yapmıştır.
Osmanlı son döneminde meydana gelen önemli gelişmelerde stratejik görevlerde bulunan Şevket Turgut Paşa gibi bir isim hakkında müstakil bir çalışma bir tarafa, bir makale dahi bulunmaması oldukça şaşırtıcıdır. Bu yüzden titiz bir çalışmayla arşiv kaynaklarından ve hatırat türü eserler ile matbuattan derlenen bilgilerle paşanın hayat hikâyesi çalışmaya ilave edilmiştir. Çalışmada ayrıca Romanya ordu ve askeriyesine dair Osmanlı son döneminde hazırlanmış kitaplar analiz edilerek bibliyografik künyeleri sunulmuştur. Dolayısıyla eser bir giriş ile üç bölümden teşkil edilmiş olup giriş kısmında askerî değişim bağlamında ataşemiliterlik kurumu ile geç dönem Osmanlı Devleti’nde Romanya ordusuna dair çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Birinci Bölüm’de ise Şevket Turgut Paşa’nın hayatı ortaya konulmuştur. İkinci Bölüm’de paşanın 1891 tarihli mufassal raporu, Üçüncü Bölüm’de tespit edilebilen farklı tarihli üç raporu yer almıştır.
Askerî Eğitim, Bahriye Mektebi, Sultan II. Abdülhamid
Türk Denizcilik Tarihi, Donanma, Sultan II. Abdülhamid, Tersâne-i Âmire, Bahriye
Türk Denizcilik Tarihi, Osmanlı Donanması, Tersâne-i Âmire, Deniz Harbi.
Azerbaycan, Bakü, Birinci Dünya Harbi
Azerbaycan, Dağıstan, Kafkas Cephesi, Osmanlı Ordusu
Türk Askerî Eğitim Tarihi, Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu.
Türk Eğitim Tarihi, Bahriye Mektebi, Deniz Harp Okulu
Osmanlı-Japonya, Hasan Fehmi Bey
Sultan Mehmet Reşat, Şehzade Ziyaeddin Efendi
Osmanlı Devleti, Gayrimüslimler
Askerî Okul, Askerî Eğitim
Deniz Tarihi Arşivi, arşivcilik