Mustafa Eren - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by Mustafa Eren
KELAM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2015
Üzerinde yaşadığımız gezegende günümüz insanı ekonomik, politik, ekolojik ve dini anlamda bir tak... more Üzerinde yaşadığımız gezegende günümüz insanı ekonomik, politik, ekolojik ve dini anlamda bir takım krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Küresel bir boyut ve nitelik kazanan bu krizlerin arka planında yatan ana sebeplerden birisinin ahlak sorunu olduğu iddia edilmektedir. Bu nedenle mevcut sorunları aşmak ve onları minimize etmek için ahlak teorileri geliştirilmiştir. Bu teoriler içerisinde Jürgen Habermas ve Karl-Otto Apel'in geliştirdiği ‚söylem etiği‛ ile Hans Küng'ün dinsel referanslarla bir proje kapsamında sunduğu ‚küresel ahlak‛ düşüncesi en çok tartışılan teoriler arasına girmiştir. Mevcut çalışmada her iki ahlak anlayışının temel iddiaları ortaya konularak bunların uygulanabilirliği tartışılacaktır. Netice itibarıyla her iki ahlaki söylem gelişimini tamamlamış bir teori olmaktan ziyade, küresel sorunlara karşı yeni tartışma ufuklarını hazırlayan süreçler olarak kabul edilebilir.
KELAM ARAŞTIRMALARI DERGİSİ, 2015
Üzerinde yaşadığımız gezegende günümüz insanı ekonomik, politik, ekolojik ve dini anlamda bir tak... more Üzerinde yaşadığımız gezegende günümüz insanı ekonomik, politik, ekolojik ve dini anlamda bir takım krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Küresel bir boyut ve nitelik kazanan bu krizlerin arka planında yatan ana sebeplerden birisinin ahlak sorunu olduğu iddia edilmektedir. Bu nedenle mevcut sorunları aşmak ve onları minimize etmek için ahlak teorileri geliştirilmiştir. Bu teoriler içerisinde Jürgen Habermas ve Karl-Otto Apel'in geliştirdiği ‚söylem etiği‛ ile Hans Küng'ün dinsel referanslarla bir proje kapsamında sunduğu ‚küresel ahlak‛ düşüncesi en çok tartışılan teoriler arasına girmiştir. Mevcut çalışmada her iki ahlak anlayışının temel iddiaları ortaya konularak bunların uygulanabilirliği tartışılacaktır. Netice itibarıyla her iki ahlaki söylem gelişimini tamamlamış bir teori olmaktan ziyade, küresel sorunlara karşı yeni tartışma ufuklarını hazırlayan süreçler olarak kabul edilebilir.