Ruşen Seydaoğlu - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Ruşen Seydaoğlu

Research paper thumbnail of Pozitivizme Karşı Yeni Bir Düşünme ve Eyleme Sistemi Oluşturabilmek: Jineolojî ve Ekoloji Birlikteliği

Ekolojik Yaşam Dergisi, 2022

Pozitivizme dayalı bilim anlayışı, karşıtlıklar yaratarak hiyerarşilerin, iktidarların, sömürü ve... more Pozitivizme dayalı bilim anlayışı, karşıtlıklar yaratarak hiyerarşilerin, iktidarların, sömürü ve tahakküm mekanizmalarının vazgeçilmez bir aracı olarak ortaya çıkarılır. Ele geçirme, sahip olma arzusuyla savaşlara gerekçe oluşturan, meşru olmayan ama çeşitli illüzyonlarla toplumdabireylerde rızayı inşa eden pratiklerle peyder pey kurumsallaştırılır. 1 16.yüzyılda adı artık açıkça pozitivizm konulmuş olsa da onun ayak seslerinin ilk cinsel kırılmayla beraber duyulmaya başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani pozitivizm birkaç yüzyıl gibi insanlık tarihi için kısa sayılabilecek süreçte değil binlerce yıl içinde, kadın kırımına ve ekolojik yıkıma sebep olan, ince ince sürdürülen özel savaşın aracı ve sonucu olarak kendini oluşturmuştur. Pozitivizmin ilerleme-gelişme olarak ortaya koyduğu yanılgı; aklı temsil ettiği için erkek ve devletin mutlak olduğu, erkeğin zaten avcı olması sebebiyle iktidar meyli taşıdığı manipülasyonu ve sistemin değişmesinin artı ürünün kaçınılmaz sonucu olduğu tespiti, erkek ve kadın arasında bugün hâlâ onarılmamış bir bozulma-sapma yaratır. Devamında ise doğa içinde sömürüsüz yaşama haline, bir bütün olarak toplumsallığa müdahale edilir. Halbuki birinci doğanın en büyük doğumu olarak insan ama en çok da kadın, içine doğduğu sistemi zihninin esnekliğiyle tanıma ve anlama süreci yaşamıştır. Doğa ile kendi arasındaki bağı ve benzerlikleri keşfederken doğada gördüğünü beraber yaşadığı diğer varlıklarla paylaşma eğilimi ile özgürlük ve farklılıklarla eşitliği esas alan ahlaki bir yaşam inşa etmeye girişmiştir. 2 Bu inşa, insanın öncelikle temel fiziksel ihtiyaçlarına ama bununla beraber arzularına, sezgilerine ve daha sonra kültür diyeceğimiz maddi ve manevi değerlerinin tümüne hitap etmiş olacak ki binlerce yıl böyle, doğayla bütünlük içinde yaşamaya devam edilmiştir. Doğurduğunu kendi bedeninden emzirerek doyurabilmek dişi-insanın biyolojik niteliklerinden biridir. Ancak bu niteliğiyle doğa ile arasındaki benzerliği yakalaması ve beraber yaşadığı

Research paper thumbnail of Tanrının Yeryüzüne İnmiş Hali

Yeni Yaşam Gazetesi, 2023

Burası, tüm tanrısallıklar ve kutsallıklar adına insanların söz söyleme hakkının bittiği o yer. A... more Burası, tüm tanrısallıklar ve kutsallıklar adına insanların söz söyleme hakkının bittiği o yer. Adorno'nun soykırımın hiçbir surette izahının olmayacağı vurgusu bize içinde tutulduğumuz kıskacı nasıl sorgulamamız gerektiğine dair alanlar açarken kimi soruları da beraberinde getiriyor. Savaş nedir, nasıl yürütülür ve insana neler yapar? Bu soruların birbirleriyle ve yanıtlarıyla bağını koparmamak gerektiği de sorgulamanın sağlaması oluyor. Kavramın kendisi ilk dert. Savaş kelimesi Türkiye'de erişebileceğimiz sözlüklerde birkaç şekilde açıklanıyor. Bunlardan biri devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal şeklinde. Bu tanım iki ulus devletin birbirlerine karşı aldıkları pozisyonu ifade ediyor. Yani ulus devlet statüsü istiyor. Bir başka tanımda ise bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele şeklinde açıklanıyor. Haliyle ortadan kaldırma arzusuyla pekiştiriliyor. Tanım güç kavramına dayanıyor, güce sahip olmayı tahakkümü kim uygulayacak sorusunun cevabı olarak görüyor ve bizi meşru olmayan bir alan üzerinden düşünmeye çekiyor.

Research paper thumbnail of Buz da Olsan Erime!

Gazete Karınca, 2023

Buz da Olsan Erime! Ruşen Seydaoğlu Son yıllarda yükselen iktidar karşıtı toplumsal direnişlerin ... more Buz da Olsan Erime! Ruşen Seydaoğlu Son yıllarda yükselen iktidar karşıtı toplumsal direnişlerin yarattığı heyecan ve bu direnişlerin neye dönüşeceği kaygısı hep at başı gitti. Ortada her biri kendi içinde tutarlı olsa da çok merkezli olmaktan kaynaklanan dağınık bir enerji vardı. Bu dağınıklığın alameti farikasının tam da dağınıklığından geldiğini savunanlar oldu ama direnişler konsolide olmazsa uzun vadede yorgunlukların oluşacağı ve nihayetinde sönümlenmenin gelebileceğini söyleyenler de az değildi.

Research paper thumbnail of Yürümenin Üçlemesi III Yürüyüşün Filarmonisi: Kadınların Üçüncü Yolu

Gazete Karınca, 2023

Ülkenin hükümetini ve muhalefetini bunca yıl sürdürenler "çalışmayan" o tarzlarıyla malum ittifak... more Ülkenin hükümetini ve muhalefetini bunca yıl sürdürenler "çalışmayan" o tarzlarıyla malum ittifakları kurdular, üstüne bir de o halleriyle seçim çalışması yürüttüler. Tıpkı hükümet ve muhalefet pratiklerinde olduğu gibi seçim propagandalarında da benzer ırkçı, erkek egemen ve sömürgeci dillerine maruz kaldık. Kasetler, cinsiyetçi imalar, hırsızlık ve rüşvet hikayeleri, ayak kaydırmalar… Envai ahlaksızlığı siyasetmiş gibi sunmaktan bir an olsun utanmadılar, utanmazdılar zira. Hem tahakküm sisteminin zemini de kaygandı, ittifaklar bir anda karşıtlaşabiliyor, abiler, erkek kardeşler bir anda düşman haline geliyordu. Korku imparatorluğunda halkın payına düşen de yola çıkmadan, önceki gece kullandığı yastığı xrayden geçirmek oluyordu; böylelikle kamu düzenini(!) riske atıp atmadığımızı rüyalarımızdan tespit ediyorlardı. i

Research paper thumbnail of Yürümenin Üçlemesi-II Var Olmanın Arsız Israrı: Körleşmeye Karşı Yürümek

En son i ; bir beden, aşkın, sadakatin, umudun paylaşıldığı bir komünyon ve aşkınlık arzusu yeter... more En son i ; bir beden, aşkın, sadakatin, umudun paylaşıldığı bir komünyon ve aşkınlık arzusu yeter diyerek vedalaşmıştık. Ayağa kalkanın, yerinde duran haline isyan vardı ama aslında peşine düştüğümüz, durmamasına yetecek olandı. Ağırlığı zarafetinden gelen bu "yeter" hâl, yola çıkanların, düşüncesini üretebildikleri ama çoğunun, yeter hâle erişmeye ömrünün vefa etmediği bir şahanelikti. Ama bu şahanelik varoluşu yeniden düşündürmeyecekse neye yarardı ki? Marcel, varoluş çabasını ayağa kalmak, varlığa katılmak ve birlikte yürümek üzerinden tartışıp işleri kolaylaştırmıştı. İnsanların yalnız kalmaktan deli gibi korktuğu ama kolektif yaşamaktan da son derece uzak durduğu bu dönemde, ayağa kalkanı olduğu yerde, bir başına bırakmamayaydı vurgusu. Kişinin kendisiyle sınırlayabileceği edimlerin ötesinden bahsediyordu. Nasıl biri olduğu, kime dönüşeceği belirsiz olan insanın doğaya, diğer benliklere ve aşkın olana katılmadıkça varoluşunun gerçekleşemeyeceği üzerinde duruyordu. ii

Research paper thumbnail of Yürümenin Üçlemesi-I Yürü(ye)me(me)k Üzerine Notlar

Gazete Karınca, 2023

Uzun süredir aklımda şu soru dolanıyor; yürümek aslında neydi? Yürümenin ne olduğu kadar yürüyeme... more Uzun süredir aklımda şu soru dolanıyor; yürümek aslında neydi? Yürümenin ne olduğu kadar yürüyememenin de ne olduğunu deneyimlemiş olmanın tuhaf çelişkisinden geliyor bu soru. Bilmezlikten öte, bildiğini hatırlatmak istiyor zihin, artık yapamam sandığını yap(tır)mak.

Research paper thumbnail of Dayanışma Hayırseverlik Filantropi ve Diğer Şeyler

Gazete Karınca, 2023

Yerkabuğu kırılır, yer sarsılır, yanardağ dilerse buna refleks gösterir. Tüm bunlar doğal bir sey... more Yerkabuğu kırılır, yer sarsılır, yanardağ dilerse buna refleks gösterir. Tüm bunlar doğal bir seyirde oluyorsa ve kıyamet kadar gelişmiş teknoloji zaten elinizin altındaysa sorun öngörülebilirdir, öngörülebilir olan da tedbir alınabilir hatta çözülebilirdir. Bu haliyle bile deprem politiktir; ancak işin içinde tahakküm varsa her şey, depreme giden yol, deprem anı ve sonrası daha politiktir.

Research paper thumbnail of Aç Kulağını İyi Dinle: Bu Ses Ekoloji Hareketlerinin

Gazete Karınca , 2023

İktidar odaklarının biz olma halini tekliğe, sınırlılığa, kısıtlılığa ve dogmalara hapseden dili ... more İktidar odaklarının biz olma halini tekliğe, sınırlılığa, kısıtlılığa ve dogmalara hapseden dili ve eylemleri sebebiyle iktidar karşıtı toplumsal hareketlerin uzun zamandır biz kelimesini kullanmaktan imtina ettiği, sonsuz göreceliğe meylettiği bir dönemin galiba ve nihayet sonuna geliyoruz. Ya da başka bir ifadeyle; biz kavramını kendi ilke ve prensipleriyle inşa edecek yeniekoloji politiğin dönemi başlıyor. 21 Ocak'ta onlarca ekoloji bileşeni İstanbul'da tam da bu sebeple bir konferans gerçekleştirdi. Ekoloji Hareketleri Konferansı. Biz'lerin konferansı. Dayatılana mecbur olmadığımızı yeniden hatırlatan; hissi de düşüncesi de eylemi de bol olan Biz'lerin. Çeşitliliği, farklılıklarla birlikte eşitliği, tahakkümsüz, sınıfsız, sömürüsüz ve cinsiyetçi olmayan kolektiviteyi yaratmayı arzulayan Biz'lerin. Tıpkı Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert gibi Medeni Yıldırım da o salondaydı. İkizdere, Akbelen direnişi kadar Hevsel, Cudi, Sarım direnişi de oradaydı. Kadınlar oradaydı. Emekçiler oradaydı. "Emeği de doğayı da sömürenler aynı" sloganıyla "Jin Jîyan Azadî" sloganı aynı coşkuyla atıldı. Zaten ekoloji mücadelesi tüm bunlarla birlikte olabildiği ölçüde mevcudun ırkçı, tekçi ve cinsiyetçi politikalarını aşabilirdi.

Research paper thumbnail of Hikâye Henüz Bitmedi: Ciğerlerimiz Her Gece Yeniden Büyüyor

Gazete Karınca, 2022

Nasıl yaşamak istediğimize dair berrak bir aklımız ve iddiamız varsa bile geleceğe doğru yaşamak,... more Nasıl yaşamak istediğimize dair berrak bir aklımız ve iddiamız varsa bile geleceğe doğru yaşamak, geleceğin halihazırda emsali olmaması sebebiyle cesaret işidir. Çünkü kendini gerçekleştirmek, geleceği kurmaya çalışmak bilinmeyene yol almaktır. ii 2022 bize cesaretin ne denli önemli olduğunu, dünyanın her yerinde yükselen direnişlerle gösteren bir yıl oldu. Çok yorulduk. Ama iktidarları da salladık. Somut meselelerimizin bazen bağlantılı görünmese bile aslında birbirinden bağımsız olmadığını yine mücadele ederken deneyimledik. Bu yıl kadın hareketlerini de halk direnişlerini de dünyaya yayılmış Kürtleri de ortak duygu ve dayanışmaya daha fazla çeken, pozitivist aklın yerine koyulanlar oldu, galiba. Belki de adını bile ilk kez duyduğumuz bir sokakta çıkan şerareden, dünyaya dalga dalga yayılan özgürleşme arzusu, iktidarların politikaları sebebiyle tetiklenmiş, onlarca iktidar karşıtı toplumsal direnişi beraberinde getirdi.

Research paper thumbnail of Istikrarlı Manipulasyon Cinayettir

Gazete Karınca, 2022

Hayır yapmadım, yapmış olabilir miyim, yaptım galiba, yaptım, öyle yapmak istememiştim, sana bunu... more Hayır yapmadım, yapmış olabilir miyim, yaptım galiba, yaptım, öyle yapmak istememiştim, sana bunu hissettirmek istememiştim, özür dilerim ben hatalıyım.

Research paper thumbnail of Kurtuluşun Ortaklığı: EkoJin Mücadelesi

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Jin Jiyan Azadi ve Kadınların Sacları

Gazete Karınca, 2022

Hemen herkes Jina için saçını kestiğine göre saçın tarihsel anlamları üzerinde durmanın tam zaman... more Hemen herkes Jina için saçını kestiğine göre saçın tarihsel anlamları üzerinde durmanın tam zamanıdır. Çünkü hiç şüphe yok ki birçok kadın molla rejimleri yüzünden saçını örtmek zorunda bırakılan kadınlara, onların verdikleri mücadelede yanlarında olduklarını göstermek için bunu yaptı. Onlara saldıranlara o kadınların yalnız olmadığının mesajı verilmeye çalışıldı. Jina katledildiği için elbette ortalık ateşe de verilebilirdi ama saç kesmek de değerliydi. Ben meselenin "artık erkek egemen sisteme tek bir saç telini bile vermek istemeyenler" tarafındaydım ama bu, saçını kesenlere karşı hırıltıyla homurtu arasında sesler çıkaranların seslerini kesmek için verilen mücadeleye dahil olmamı engellemedi. En çok da saçlar kesilirken atılan jin jîyan azadî sloganı bu ortaklığı yarattı.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Nagihan a Gazel Bozarak Kurmaya Guzeli Kurtarmaya

Gazete Karınca, 2022

dönüp dolaşan, içimde kısa devreler yaptıran bir kadının yasını tuttuğumu hatırlasam. Bu böyle, i... more dönüp dolaşan, içimde kısa devreler yaptıran bir kadının yasını tuttuğumu hatırlasam. Bu böyle, insanların zamanıyla bilinemez, ölçülemez kadar sürse. Doğrulmanın zamanı geldiğine bir tek ben karar versem, o an geldiğinde dizlerimi karnıma çekip doğrulsam. Saçlarımız dağılmıştır, önce onları savursam, toparlasam. Üstüme başıma sen, yeşil, toprak bulanmıştır, çırpmasam, çırpmak zorunda kalmasam. Üstümde başımda sen, yeşil ve toprak, hep birlikte kalksak, yarım kalanı tamamlasak, bozsak öyle kursak, güzeli kurtarsak. Kuş gibisindir şimdi, yine, hafifcecik… En çok da hafifliğin altında eziliyor insan. Dut ağacını çok severmişsin, ağaç dediğin nedir ki, ona da dönüşür insan.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Hasret Tutal Davası Neden Kadınların Davası

Gazete Karınca, 2022

Hasret Tutal, 7 Ekim 2021’de erkeklik, erkek şiddeti, erkeklerin silahlara erişiminin kolaylığı v... more Hasret Tutal, 7 Ekim 2021’de erkeklik, erkek şiddeti, erkeklerin silahlara erişiminin kolaylığı ve her koşulda bu silahların kadınlara yöneltilebiliyor olması sebepleriyle öldürüldü. Fail her zamanki gibi kadının en yakınındaki erkeklerden biriydi. Hasret’i öldüren kurşun sanığın silahından çıktı. Geri kalan her şey bir kadının yaşamının sona erdirilmesi karşısında teferruattı. Bu uzun soruşturma süreci neticesinde nihayet iddianame kabul edildi ve sanıkla karşı karşıya geleceğimiz gün belirlendi. Davanın ilk duruşması 21 Eylül 2021, saat 10:03’te, Urfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Semra'nın hikayesi savaşın hikayesi

Research paper thumbnail of Şiddetin Kaynağını Dağıtmak Ruşen Seydaoğlu

Yeni Yaşam Kadın Eki, 2022

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Barısın Gerilimi Unutmak mı Hatırlamak mı

Yeni Yaşam Kadın Eki, 2022

Research paper thumbnail of Doğruyu Söylemek: Ötekinin Pratiği Hariç mi? Ruşen Seydaoğlu

Gazete Karınca, 2022

Tahakküm ilişkilerinin gündelik-yeniden üretimi ve bu yeniden üretime karşı çıkış ikili münasebet... more Tahakküm ilişkilerinin gündelik-yeniden üretimi ve bu yeniden üretime karşı çıkış ikili münasebetlerde, evlerde ya da alışverişte başlasa da orada kalmıyor. İktidar karşıtı hareketlerin, siyasi partilerin, sivil toplumun günlük, haftalık, aylık toplantılarında, programlarında bu yeniden üretim bir anda ortaya çıkıverebiliyor. İktidarın anlayışı ile karşı duranların pratikleri arasındaki makas kapandıkça; iddia sahibi olanların-karşı duranların söyledikleri ve pratikleri arasındaki makas açılıyor. Liderler, öncüler, başkanlar sürekli ne yapılması gerektiğinden bahsediyor. Örgütlülük karşısında, halkın gücü karşısında hiçbir tiranın duramayacağı sözü, coşkulu hitapların amentüsü oluyor. Etik-estetik tartışmalarıyla vücuda yapılan dolgular, botokslar eleştirildiği kadar siyasetin dili ve eylemine yüklenen botoksları, dolguları da eleştirerek yeni bir güzellik dile getiriliyor. Başka türlü bir yaşam, Eşyaşam, modernizm kadar muhafazakarlığa da karşıdır sözü tek nefeste ağızdan çıkıveriyor.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Ozgur Basının Alameti Farikası

Gazete Karınca, 2022

Bir şey oldu. Küçük erkek kardeşin büyük erkek kardeşe onu hırpalayanları şikâyet etmesi gibi bir... more Bir şey oldu. Küçük erkek kardeşin büyük erkek kardeşe onu hırpalayanları şikâyet etmesi gibi bir şey. Büyük erkek kardeşin intikam alması gibi bir şey. Tarihin erkek kardeşliğini ortaya çıkardığı zamanlardan gelen bir şey.

Research paper thumbnail of Gnothi Seauton: Aslında Değiliz Ruşen Seydaoğlu

Gazete Karınca, 2022

Sömürgecinin nitelemeleriyle kendini adlandırmak, bozma-yeniden kurma karşı-politikasıyla bazı dö... more Sömürgecinin nitelemeleriyle kendini adlandırmak, bozma-yeniden kurma karşı-politikasıyla bazı dönemlerde kullanıldı, etkili de oldu. Ancak neyi bozup yeniden kurmayı istediğimiz sonsuz göreceli ve muğlak bir hâl aldığında, erkek egemen kültürün argosunu yineleyerek verilen tepkiler ötekileri-kadınları, erkeklerin her dediğine açık, kendileşemeyecekleri bir zeminde tutma riskini de beraberinde getirdi. Karşımızda hem sömürgeci kültürün hem de popüler kültürün profesyonel bir uygulayıcısı var ve yarattığı toplumu çok iyi tanıyor. Yeni-toplumu ve bireyleri bizzat iktidar mekanizmalarınca müdahale edilebilir, sınırlandırılabilir, tek tipleştirilebilir öğretisiyle şekillendiriyor. Toplumu da bireyleri de özgürlük fikrinden olabildiğine uzaklaştırarak kendilik etiğini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ötekilerin-kadınların kendi olma mücadelesini, savunma hattından kurucu hatta geçirmemek için istikrarlı bir seyirde saldırıyor.

Research paper thumbnail of Pozitivizme Karşı Yeni Bir Düşünme ve Eyleme Sistemi Oluşturabilmek: Jineolojî ve Ekoloji Birlikteliği

Ekolojik Yaşam Dergisi, 2022

Pozitivizme dayalı bilim anlayışı, karşıtlıklar yaratarak hiyerarşilerin, iktidarların, sömürü ve... more Pozitivizme dayalı bilim anlayışı, karşıtlıklar yaratarak hiyerarşilerin, iktidarların, sömürü ve tahakküm mekanizmalarının vazgeçilmez bir aracı olarak ortaya çıkarılır. Ele geçirme, sahip olma arzusuyla savaşlara gerekçe oluşturan, meşru olmayan ama çeşitli illüzyonlarla toplumdabireylerde rızayı inşa eden pratiklerle peyder pey kurumsallaştırılır. 1 16.yüzyılda adı artık açıkça pozitivizm konulmuş olsa da onun ayak seslerinin ilk cinsel kırılmayla beraber duyulmaya başladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani pozitivizm birkaç yüzyıl gibi insanlık tarihi için kısa sayılabilecek süreçte değil binlerce yıl içinde, kadın kırımına ve ekolojik yıkıma sebep olan, ince ince sürdürülen özel savaşın aracı ve sonucu olarak kendini oluşturmuştur. Pozitivizmin ilerleme-gelişme olarak ortaya koyduğu yanılgı; aklı temsil ettiği için erkek ve devletin mutlak olduğu, erkeğin zaten avcı olması sebebiyle iktidar meyli taşıdığı manipülasyonu ve sistemin değişmesinin artı ürünün kaçınılmaz sonucu olduğu tespiti, erkek ve kadın arasında bugün hâlâ onarılmamış bir bozulma-sapma yaratır. Devamında ise doğa içinde sömürüsüz yaşama haline, bir bütün olarak toplumsallığa müdahale edilir. Halbuki birinci doğanın en büyük doğumu olarak insan ama en çok da kadın, içine doğduğu sistemi zihninin esnekliğiyle tanıma ve anlama süreci yaşamıştır. Doğa ile kendi arasındaki bağı ve benzerlikleri keşfederken doğada gördüğünü beraber yaşadığı diğer varlıklarla paylaşma eğilimi ile özgürlük ve farklılıklarla eşitliği esas alan ahlaki bir yaşam inşa etmeye girişmiştir. 2 Bu inşa, insanın öncelikle temel fiziksel ihtiyaçlarına ama bununla beraber arzularına, sezgilerine ve daha sonra kültür diyeceğimiz maddi ve manevi değerlerinin tümüne hitap etmiş olacak ki binlerce yıl böyle, doğayla bütünlük içinde yaşamaya devam edilmiştir. Doğurduğunu kendi bedeninden emzirerek doyurabilmek dişi-insanın biyolojik niteliklerinden biridir. Ancak bu niteliğiyle doğa ile arasındaki benzerliği yakalaması ve beraber yaşadığı

Research paper thumbnail of Tanrının Yeryüzüne İnmiş Hali

Yeni Yaşam Gazetesi, 2023

Burası, tüm tanrısallıklar ve kutsallıklar adına insanların söz söyleme hakkının bittiği o yer. A... more Burası, tüm tanrısallıklar ve kutsallıklar adına insanların söz söyleme hakkının bittiği o yer. Adorno'nun soykırımın hiçbir surette izahının olmayacağı vurgusu bize içinde tutulduğumuz kıskacı nasıl sorgulamamız gerektiğine dair alanlar açarken kimi soruları da beraberinde getiriyor. Savaş nedir, nasıl yürütülür ve insana neler yapar? Bu soruların birbirleriyle ve yanıtlarıyla bağını koparmamak gerektiği de sorgulamanın sağlaması oluyor. Kavramın kendisi ilk dert. Savaş kelimesi Türkiye'de erişebileceğimiz sözlüklerde birkaç şekilde açıklanıyor. Bunlardan biri devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, cidal şeklinde. Bu tanım iki ulus devletin birbirlerine karşı aldıkları pozisyonu ifade ediyor. Yani ulus devlet statüsü istiyor. Bir başka tanımda ise bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele şeklinde açıklanıyor. Haliyle ortadan kaldırma arzusuyla pekiştiriliyor. Tanım güç kavramına dayanıyor, güce sahip olmayı tahakkümü kim uygulayacak sorusunun cevabı olarak görüyor ve bizi meşru olmayan bir alan üzerinden düşünmeye çekiyor.

Research paper thumbnail of Buz da Olsan Erime!

Gazete Karınca, 2023

Buz da Olsan Erime! Ruşen Seydaoğlu Son yıllarda yükselen iktidar karşıtı toplumsal direnişlerin ... more Buz da Olsan Erime! Ruşen Seydaoğlu Son yıllarda yükselen iktidar karşıtı toplumsal direnişlerin yarattığı heyecan ve bu direnişlerin neye dönüşeceği kaygısı hep at başı gitti. Ortada her biri kendi içinde tutarlı olsa da çok merkezli olmaktan kaynaklanan dağınık bir enerji vardı. Bu dağınıklığın alameti farikasının tam da dağınıklığından geldiğini savunanlar oldu ama direnişler konsolide olmazsa uzun vadede yorgunlukların oluşacağı ve nihayetinde sönümlenmenin gelebileceğini söyleyenler de az değildi.

Research paper thumbnail of Yürümenin Üçlemesi III Yürüyüşün Filarmonisi: Kadınların Üçüncü Yolu

Gazete Karınca, 2023

Ülkenin hükümetini ve muhalefetini bunca yıl sürdürenler "çalışmayan" o tarzlarıyla malum ittifak... more Ülkenin hükümetini ve muhalefetini bunca yıl sürdürenler "çalışmayan" o tarzlarıyla malum ittifakları kurdular, üstüne bir de o halleriyle seçim çalışması yürüttüler. Tıpkı hükümet ve muhalefet pratiklerinde olduğu gibi seçim propagandalarında da benzer ırkçı, erkek egemen ve sömürgeci dillerine maruz kaldık. Kasetler, cinsiyetçi imalar, hırsızlık ve rüşvet hikayeleri, ayak kaydırmalar… Envai ahlaksızlığı siyasetmiş gibi sunmaktan bir an olsun utanmadılar, utanmazdılar zira. Hem tahakküm sisteminin zemini de kaygandı, ittifaklar bir anda karşıtlaşabiliyor, abiler, erkek kardeşler bir anda düşman haline geliyordu. Korku imparatorluğunda halkın payına düşen de yola çıkmadan, önceki gece kullandığı yastığı xrayden geçirmek oluyordu; böylelikle kamu düzenini(!) riske atıp atmadığımızı rüyalarımızdan tespit ediyorlardı. i

Research paper thumbnail of Yürümenin Üçlemesi-II Var Olmanın Arsız Israrı: Körleşmeye Karşı Yürümek

En son i ; bir beden, aşkın, sadakatin, umudun paylaşıldığı bir komünyon ve aşkınlık arzusu yeter... more En son i ; bir beden, aşkın, sadakatin, umudun paylaşıldığı bir komünyon ve aşkınlık arzusu yeter diyerek vedalaşmıştık. Ayağa kalkanın, yerinde duran haline isyan vardı ama aslında peşine düştüğümüz, durmamasına yetecek olandı. Ağırlığı zarafetinden gelen bu "yeter" hâl, yola çıkanların, düşüncesini üretebildikleri ama çoğunun, yeter hâle erişmeye ömrünün vefa etmediği bir şahanelikti. Ama bu şahanelik varoluşu yeniden düşündürmeyecekse neye yarardı ki? Marcel, varoluş çabasını ayağa kalmak, varlığa katılmak ve birlikte yürümek üzerinden tartışıp işleri kolaylaştırmıştı. İnsanların yalnız kalmaktan deli gibi korktuğu ama kolektif yaşamaktan da son derece uzak durduğu bu dönemde, ayağa kalkanı olduğu yerde, bir başına bırakmamayaydı vurgusu. Kişinin kendisiyle sınırlayabileceği edimlerin ötesinden bahsediyordu. Nasıl biri olduğu, kime dönüşeceği belirsiz olan insanın doğaya, diğer benliklere ve aşkın olana katılmadıkça varoluşunun gerçekleşemeyeceği üzerinde duruyordu. ii

Research paper thumbnail of Yürümenin Üçlemesi-I Yürü(ye)me(me)k Üzerine Notlar

Gazete Karınca, 2023

Uzun süredir aklımda şu soru dolanıyor; yürümek aslında neydi? Yürümenin ne olduğu kadar yürüyeme... more Uzun süredir aklımda şu soru dolanıyor; yürümek aslında neydi? Yürümenin ne olduğu kadar yürüyememenin de ne olduğunu deneyimlemiş olmanın tuhaf çelişkisinden geliyor bu soru. Bilmezlikten öte, bildiğini hatırlatmak istiyor zihin, artık yapamam sandığını yap(tır)mak.

Research paper thumbnail of Dayanışma Hayırseverlik Filantropi ve Diğer Şeyler

Gazete Karınca, 2023

Yerkabuğu kırılır, yer sarsılır, yanardağ dilerse buna refleks gösterir. Tüm bunlar doğal bir sey... more Yerkabuğu kırılır, yer sarsılır, yanardağ dilerse buna refleks gösterir. Tüm bunlar doğal bir seyirde oluyorsa ve kıyamet kadar gelişmiş teknoloji zaten elinizin altındaysa sorun öngörülebilirdir, öngörülebilir olan da tedbir alınabilir hatta çözülebilirdir. Bu haliyle bile deprem politiktir; ancak işin içinde tahakküm varsa her şey, depreme giden yol, deprem anı ve sonrası daha politiktir.

Research paper thumbnail of Aç Kulağını İyi Dinle: Bu Ses Ekoloji Hareketlerinin

Gazete Karınca , 2023

İktidar odaklarının biz olma halini tekliğe, sınırlılığa, kısıtlılığa ve dogmalara hapseden dili ... more İktidar odaklarının biz olma halini tekliğe, sınırlılığa, kısıtlılığa ve dogmalara hapseden dili ve eylemleri sebebiyle iktidar karşıtı toplumsal hareketlerin uzun zamandır biz kelimesini kullanmaktan imtina ettiği, sonsuz göreceliğe meylettiği bir dönemin galiba ve nihayet sonuna geliyoruz. Ya da başka bir ifadeyle; biz kavramını kendi ilke ve prensipleriyle inşa edecek yeniekoloji politiğin dönemi başlıyor. 21 Ocak'ta onlarca ekoloji bileşeni İstanbul'da tam da bu sebeple bir konferans gerçekleştirdi. Ekoloji Hareketleri Konferansı. Biz'lerin konferansı. Dayatılana mecbur olmadığımızı yeniden hatırlatan; hissi de düşüncesi de eylemi de bol olan Biz'lerin. Çeşitliliği, farklılıklarla birlikte eşitliği, tahakkümsüz, sınıfsız, sömürüsüz ve cinsiyetçi olmayan kolektiviteyi yaratmayı arzulayan Biz'lerin. Tıpkı Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert gibi Medeni Yıldırım da o salondaydı. İkizdere, Akbelen direnişi kadar Hevsel, Cudi, Sarım direnişi de oradaydı. Kadınlar oradaydı. Emekçiler oradaydı. "Emeği de doğayı da sömürenler aynı" sloganıyla "Jin Jîyan Azadî" sloganı aynı coşkuyla atıldı. Zaten ekoloji mücadelesi tüm bunlarla birlikte olabildiği ölçüde mevcudun ırkçı, tekçi ve cinsiyetçi politikalarını aşabilirdi.

Research paper thumbnail of Hikâye Henüz Bitmedi: Ciğerlerimiz Her Gece Yeniden Büyüyor

Gazete Karınca, 2022

Nasıl yaşamak istediğimize dair berrak bir aklımız ve iddiamız varsa bile geleceğe doğru yaşamak,... more Nasıl yaşamak istediğimize dair berrak bir aklımız ve iddiamız varsa bile geleceğe doğru yaşamak, geleceğin halihazırda emsali olmaması sebebiyle cesaret işidir. Çünkü kendini gerçekleştirmek, geleceği kurmaya çalışmak bilinmeyene yol almaktır. ii 2022 bize cesaretin ne denli önemli olduğunu, dünyanın her yerinde yükselen direnişlerle gösteren bir yıl oldu. Çok yorulduk. Ama iktidarları da salladık. Somut meselelerimizin bazen bağlantılı görünmese bile aslında birbirinden bağımsız olmadığını yine mücadele ederken deneyimledik. Bu yıl kadın hareketlerini de halk direnişlerini de dünyaya yayılmış Kürtleri de ortak duygu ve dayanışmaya daha fazla çeken, pozitivist aklın yerine koyulanlar oldu, galiba. Belki de adını bile ilk kez duyduğumuz bir sokakta çıkan şerareden, dünyaya dalga dalga yayılan özgürleşme arzusu, iktidarların politikaları sebebiyle tetiklenmiş, onlarca iktidar karşıtı toplumsal direnişi beraberinde getirdi.

Research paper thumbnail of Istikrarlı Manipulasyon Cinayettir

Gazete Karınca, 2022

Hayır yapmadım, yapmış olabilir miyim, yaptım galiba, yaptım, öyle yapmak istememiştim, sana bunu... more Hayır yapmadım, yapmış olabilir miyim, yaptım galiba, yaptım, öyle yapmak istememiştim, sana bunu hissettirmek istememiştim, özür dilerim ben hatalıyım.

Research paper thumbnail of Kurtuluşun Ortaklığı: EkoJin Mücadelesi

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Jin Jiyan Azadi ve Kadınların Sacları

Gazete Karınca, 2022

Hemen herkes Jina için saçını kestiğine göre saçın tarihsel anlamları üzerinde durmanın tam zaman... more Hemen herkes Jina için saçını kestiğine göre saçın tarihsel anlamları üzerinde durmanın tam zamanıdır. Çünkü hiç şüphe yok ki birçok kadın molla rejimleri yüzünden saçını örtmek zorunda bırakılan kadınlara, onların verdikleri mücadelede yanlarında olduklarını göstermek için bunu yaptı. Onlara saldıranlara o kadınların yalnız olmadığının mesajı verilmeye çalışıldı. Jina katledildiği için elbette ortalık ateşe de verilebilirdi ama saç kesmek de değerliydi. Ben meselenin "artık erkek egemen sisteme tek bir saç telini bile vermek istemeyenler" tarafındaydım ama bu, saçını kesenlere karşı hırıltıyla homurtu arasında sesler çıkaranların seslerini kesmek için verilen mücadeleye dahil olmamı engellemedi. En çok da saçlar kesilirken atılan jin jîyan azadî sloganı bu ortaklığı yarattı.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Nagihan a Gazel Bozarak Kurmaya Guzeli Kurtarmaya

Gazete Karınca, 2022

dönüp dolaşan, içimde kısa devreler yaptıran bir kadının yasını tuttuğumu hatırlasam. Bu böyle, i... more dönüp dolaşan, içimde kısa devreler yaptıran bir kadının yasını tuttuğumu hatırlasam. Bu böyle, insanların zamanıyla bilinemez, ölçülemez kadar sürse. Doğrulmanın zamanı geldiğine bir tek ben karar versem, o an geldiğinde dizlerimi karnıma çekip doğrulsam. Saçlarımız dağılmıştır, önce onları savursam, toparlasam. Üstüme başıma sen, yeşil, toprak bulanmıştır, çırpmasam, çırpmak zorunda kalmasam. Üstümde başımda sen, yeşil ve toprak, hep birlikte kalksak, yarım kalanı tamamlasak, bozsak öyle kursak, güzeli kurtarsak. Kuş gibisindir şimdi, yine, hafifcecik… En çok da hafifliğin altında eziliyor insan. Dut ağacını çok severmişsin, ağaç dediğin nedir ki, ona da dönüşür insan.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Hasret Tutal Davası Neden Kadınların Davası

Gazete Karınca, 2022

Hasret Tutal, 7 Ekim 2021’de erkeklik, erkek şiddeti, erkeklerin silahlara erişiminin kolaylığı v... more Hasret Tutal, 7 Ekim 2021’de erkeklik, erkek şiddeti, erkeklerin silahlara erişiminin kolaylığı ve her koşulda bu silahların kadınlara yöneltilebiliyor olması sebepleriyle öldürüldü. Fail her zamanki gibi kadının en yakınındaki erkeklerden biriydi. Hasret’i öldüren kurşun sanığın silahından çıktı. Geri kalan her şey bir kadının yaşamının sona erdirilmesi karşısında teferruattı. Bu uzun soruşturma süreci neticesinde nihayet iddianame kabul edildi ve sanıkla karşı karşıya geleceğimiz gün belirlendi. Davanın ilk duruşması 21 Eylül 2021, saat 10:03’te, Urfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Semra'nın hikayesi savaşın hikayesi

Research paper thumbnail of Şiddetin Kaynağını Dağıtmak Ruşen Seydaoğlu

Yeni Yaşam Kadın Eki, 2022

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Barısın Gerilimi Unutmak mı Hatırlamak mı

Yeni Yaşam Kadın Eki, 2022

Research paper thumbnail of Doğruyu Söylemek: Ötekinin Pratiği Hariç mi? Ruşen Seydaoğlu

Gazete Karınca, 2022

Tahakküm ilişkilerinin gündelik-yeniden üretimi ve bu yeniden üretime karşı çıkış ikili münasebet... more Tahakküm ilişkilerinin gündelik-yeniden üretimi ve bu yeniden üretime karşı çıkış ikili münasebetlerde, evlerde ya da alışverişte başlasa da orada kalmıyor. İktidar karşıtı hareketlerin, siyasi partilerin, sivil toplumun günlük, haftalık, aylık toplantılarında, programlarında bu yeniden üretim bir anda ortaya çıkıverebiliyor. İktidarın anlayışı ile karşı duranların pratikleri arasındaki makas kapandıkça; iddia sahibi olanların-karşı duranların söyledikleri ve pratikleri arasındaki makas açılıyor. Liderler, öncüler, başkanlar sürekli ne yapılması gerektiğinden bahsediyor. Örgütlülük karşısında, halkın gücü karşısında hiçbir tiranın duramayacağı sözü, coşkulu hitapların amentüsü oluyor. Etik-estetik tartışmalarıyla vücuda yapılan dolgular, botokslar eleştirildiği kadar siyasetin dili ve eylemine yüklenen botoksları, dolguları da eleştirerek yeni bir güzellik dile getiriliyor. Başka türlü bir yaşam, Eşyaşam, modernizm kadar muhafazakarlığa da karşıdır sözü tek nefeste ağızdan çıkıveriyor.

Research paper thumbnail of Rusen Seydaoglu Ozgur Basının Alameti Farikası

Gazete Karınca, 2022

Bir şey oldu. Küçük erkek kardeşin büyük erkek kardeşe onu hırpalayanları şikâyet etmesi gibi bir... more Bir şey oldu. Küçük erkek kardeşin büyük erkek kardeşe onu hırpalayanları şikâyet etmesi gibi bir şey. Büyük erkek kardeşin intikam alması gibi bir şey. Tarihin erkek kardeşliğini ortaya çıkardığı zamanlardan gelen bir şey.

Research paper thumbnail of Gnothi Seauton: Aslında Değiliz Ruşen Seydaoğlu

Gazete Karınca, 2022

Sömürgecinin nitelemeleriyle kendini adlandırmak, bozma-yeniden kurma karşı-politikasıyla bazı dö... more Sömürgecinin nitelemeleriyle kendini adlandırmak, bozma-yeniden kurma karşı-politikasıyla bazı dönemlerde kullanıldı, etkili de oldu. Ancak neyi bozup yeniden kurmayı istediğimiz sonsuz göreceli ve muğlak bir hâl aldığında, erkek egemen kültürün argosunu yineleyerek verilen tepkiler ötekileri-kadınları, erkeklerin her dediğine açık, kendileşemeyecekleri bir zeminde tutma riskini de beraberinde getirdi. Karşımızda hem sömürgeci kültürün hem de popüler kültürün profesyonel bir uygulayıcısı var ve yarattığı toplumu çok iyi tanıyor. Yeni-toplumu ve bireyleri bizzat iktidar mekanizmalarınca müdahale edilebilir, sınırlandırılabilir, tek tipleştirilebilir öğretisiyle şekillendiriyor. Toplumu da bireyleri de özgürlük fikrinden olabildiğine uzaklaştırarak kendilik etiğini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Ötekilerin-kadınların kendi olma mücadelesini, savunma hattından kurucu hatta geçirmemek için istikrarlı bir seyirde saldırıyor.