Murat Sağbaş - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Murat Sağbaş

AEU - International Journal of Electronics and Communications, 2020

This is a PDF file of an article that has undergone enhancements after acceptance, such as the ad... more This is a PDF file of an article that has undergone enhancements after acceptance, such as the addition of a cover page and metadata, and formatting for readability, but it is not yet the definitive version of record. This version will undergo additional copyediting, typesetting and review before it is published in its final form, but we are providing this version to give early visibility of the article. Please note that, during the production process, errors may be discovered which could affect the content, and all legal disclaimers that apply to the journal pertain.

Journal of Aviation

As air travel has become a crucial part of modern life, concerns about its environmental impact, ... more As air travel has become a crucial part of modern life, concerns about its environmental impact, economic sustainability, and social responsibility have significantly grown. Sustainability in this context refers to the delicate balance between current needs and future aspirations, taking into consideration environmental, economic, and social factors. The aviation industry is a substantial contributor to worldwide carbon emissions, and its ongoing growth poses a threat to exacerbate climate change. But it also has a crucial role in promoting economic growth and global connectivity. Achieving a balance between these competing interests necessitates a collaborative approach involving governments, industry stakeholders, academia and the general public. The sustainability viewpoint in the aviation sector, as well as the research carried out in this field, is of great significance in advancing the sector. The objective of this research is to identify and analyze publications regarding sus...

Güvenlik stratejileri dergisi, Apr 25, 2022

Defence expenditures are essential components of the countries' financial strategies to ensure na... more Defence expenditures are essential components of the countries' financial strategies to ensure national security. Structural differences, geopolitical positions, and political reasons impact defence expenditures. However, since these variables have a different impact on each country's economy, a consensus cannot be reached on the relationship between defence expenditures and economic growth. Therefore, assessing the effect of defence expenditures on economic growth can provide various insights for each country. In this article, the relationship between the defence expenditures and the economic growth of China and Turkey, the two countries displaying the most significant increase in defence expenditures in the world between 2000 and 2020, was studied comparatively by trend analysis and graphics. The analysis results show that China and Turkey are different from each other. While China has stable economic growth and defence expenditures, Turkey has a more volatile structure. Therefore, while there is a correlation between defence expenditures and economic growth in China, it is concluded that this is not the case for Turkey. The findings are of a quality that will increase awareness among policymakers and practitioners.

Hospital Topics, Mar 12, 2022

Employees need to security during working environment to perform their job effectively, therefore... more Employees need to security during working environment to perform their job effectively, therefore job insecurity has an effect on organizational citizenship behavior (OCB) and job performance; main purpose of this study is to investigate the mediating role of perceived organizational support, as a process underlying the relationship between qualitative job insecurity, OCB, and job performance. For analysis of correlation and regression we use SPSS software, this study reports the responses of 387 Pakistani employees. Data were collected through a self-report questionnaire that used standard scales on qualitative job insecurity, POS, OCB and job performance. The result of regression shows that effect of job insecurity on OCB and job performance was completely mediated by POS. The research design was crosssectional, and thus, cause-effect relationships cannot be separated. Organizations may address HRM policies to reduce job insecurity (e.g., through actions to organizational communication), and to increase POS (e.g., involving workers in the decision-making process and promoting teamwork). For the first time in a Pakistani context, POS was tested as a mediator in order to explain the relationship between job insecurity, OCB, and job performance.

Istanbul University - DergiPark, Apr 15, 2022

Bu çalışmanın amacı bireylerin aynı anda birden fazla görevi yerine getirmeyi tercih etmesini ifa... more Bu çalışmanın amacı bireylerin aynı anda birden fazla görevi yerine getirmeyi tercih etmesini ifade eden "polikronisite" kavramına yönelik sistematik alan yazın incelemesi yapılmasıdır. Günümüz iş dünyasının girift yapısında çoklu görev yapabilen bireylere ihtiyaç giderek artmaktadır. Polikronisitenin çoklu görev yapmayı tercih etme özelliği taşıması işletmelerin performansı ve verimliliği açısından kritik önem taşımaktadır. Polikronisitenin işletmeler açısından etkilediği kavramların, sistematik içerik analizi yöntemiyle sıklıklarının tespit edilmesi ve bu tespitler doğrultusunda kavrama yönelik çıkarımlarda bulunarak literatüre katkı sağlamak hedeflenmektedir. Literatürde, polikronisite kavramına yönelik sistematik içerik analiz yönteminin uygulandığı herhangi bir çalışma tespit edilememiştir. Araştırma sonucunda, polikronisitenin 32 farklı kavramı etkilediği tespit edilmiştir. Polikronisite kavramı ile ilgili çalışmaların çoğunlukla iş performansı üzerindeki etkisini incelemeye yönelik olduğu gözlemlenmiştir.

Araştırmanın amacı İstanbul ilinde çalışanlar üzerinde paternalistik liderlik algısının etkisini ... more Araştırmanın amacı İstanbul ilinde çalışanlar üzerinde paternalistik liderlik algısının etkisini ortaya koymaktır. Bu maksatla İstanbul ilinde çalışan 320 kişinin katıldığı anket ile verilere ulaşılmıştır. Kullanılan anket formu, iki ölçek ve örneklemin demografik yapısını anlamaya ve belirlemeye yönelik hazırlanmış soruları kapsamaktadır. Yapılan araştırmada paternalistik liderliğin alt boyutları ile çalışan performansı arasındaki ilişkiyi belirlemek için korelasyon analizi, paternalistik liderlik algısının performans üzerindeki etkisi için hiyerarşik regresyon analizi yapılmıştır. Ölçekler için doğrulayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Modellerdeki bağımsız değişkenlerden ''sadakat ve itaat beklentisi'' çalışan performansını etkilemekteyken, diğer iki paternalistik liderlik yaklaşımı olan ''iş yerinde aile ortamı'' ve ''iş dışı yaşama katılma'' bağımsız değişkenlerinin istatistiki olarak anlamlı bir etkisi bulunmamıştır. Paternalist liderin sadakat ve itaat beklentisinin çalışan performansına etkisi çalışanın cinsiyetine göre anlamlı farklılaştığı tespit edilmiştir. Özelikle erkek çalışanların kadın çalışanlara göre paternalist liderin sadakat ve itaat beklentisinin çalışan performansına etkisinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.

It is the most essential condition for leaders and commanders to value the supply chain managemen... more It is the most essential condition for leaders and commanders to value the supply chain management at the strategic level and form their plans in this way. So much so that, before a possible conflict is completely uncertain to how it will be and how long it will last, it has become sustainable with a good strategic planning process. The subject of our research, the Ottoman Empire's Egyptian campaign, set up an example for the strategic importance of supply chain management under difficult depth operation and variable climate conditions. When Sultan Selim's Egypt campaign is evaluated with the possibilities and conditions of the period, it will shed light on today's operations.

Social Sciences Studies Journal

Yönetim ve Ekonomi Dergisi

The purpose of this research is to discover the impact of leadership support and life satisfactio... more The purpose of this research is to discover the impact of leadership support and life satisfaction on job performance in the banking industry and to contribute to the literature in this area. A questionnaire was applied to 355 bank employees. Statistical analyzes were made via the "SPSS 23 for Windows" program. Demographic data were classified according to age, gender, marital status, and educational status and analyzed by Pearson Correlation Test, multiple/two-stage regression analysis. In the light of the findings, it is concluded that leader support and life satisfaction can positively affect job performance. The author anticipates that the research can contribute to the existing literature as well as the results of previous studies.

Journal Of Social Humanities and Administrative Sciences

Çalışma, örgüt kültürünün boyutları ve iş yükü ile bilişimsel yenilikçilik arasındaki ilişkiyi in... more Çalışma, örgüt kültürünün boyutları ve iş yükü ile bilişimsel yenilikçilik arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Araştırma modelinde bağımsız değişkenler kapsamında; belirsizlikten kaçınma, güç mesafesi ve bireyciliktoplulukçuluk, nicel ve nitel iş yükü değişkenleri yer alırken, bağımlı değişken olarak bilişimsel yenilikçilik değişkeni ele alınmıştır. Araştırma verileri İstanbul&#39;da çalışan 248 beyaz yakalı çalışandan elde edilmiştir. Veriler SPSS-26 programı ile korelasyon, regresyon ve aracılık analizine tabi tutulmuştur. Bulgular, örgüt kültürün üç boyutu olan belirsizlikten kaçınma, güç mesafesi ve bireyciliğin bilişimsel yenilikçilik ile pozitif ve orta düzeyde ilişkili olduğunu, çalışanların iş yüklerinin örgüt kültürü ile bilişimsel yenilikçiliği ilişkisinde aracılık etkisinin olduğunu göstermektedir. Araştırma sonucunda, bilişimsel yenilikçilik öncülleri kapsamında ele alınması gereken önemli değişkenler olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, çalışanların bilişimsel yenilikçilik düzeylerini arttırmak isteyen yöneticilerin, örgüt kültürü ve çalışan iş yüküne önem vermesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

OPUS Journal of Society Research

Organizational identification basically shows individual organization fit. Tenure, organizational... more Organizational identification basically shows individual organization fit. Tenure, organizational trust and readiness for change levels of individuals are among the main factors affecting the relationship between individual and organization harmony. The aim of this research is to determine the effect of tenure, organizational trust, and readiness for change levels of teachers working in primary schools on organizational identification. Hierarchical regression analysis has been applied. Three models and three hypotheses have been developed. The sample area of the study consists of primary school teachers working in Istanbul. The sample area has been determined by simple random method. 473 questionnaires have been collected. According to the analysis findings, all hypotheses have been accepted. In the first model, teachers' tenures have a low-level significant effect on organizational identification. In the second model, teachers' tenures and readiness for changes have a moder...

SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi

The management of emotions in accordance with the requirements of the job and the organization is... more The management of emotions in accordance with the requirements of the job and the organization is explained by the concept of Emotional Labor. Choosing the appropriate emotional labor strategy is a critical process, especially for the security force personnel, considering the victims and criminals they serve, and the public power in their hands. Emotional labor has many negative effects on organizational performance and the psychological health of the employee. In this context, it is aimed to examine the effects of emotional labor on security organizations and their personnel. For this purpose, 24 studies presenting empirical results from publications in various indexes (Ulakbim, Scopus, Web of Science, and Proquest) were discussed in detail. Suggestions were made to increase the effectiveness and performance of the security forces and to reduce the effects of emotional labor. It is considered that the results of the study will contribute significantly to the emotional labor literat...

Turk Turizm Arastirmalari Dergisi

Küresel ölçekte deneyimlenen değişim rüzgarları her türden örgütü önemli ölçüde etkilemektedir. B... more Küresel ölçekte deneyimlenen değişim rüzgarları her türden örgütü önemli ölçüde etkilemektedir. Bu etkileşim sürecinde örgütler kaynakların kıtlığı ve sürdürülebilir rekabet avantajı açısından yönetim uygulamalarını ve liderlik performansını daha hesap verebilir ve etkin kılma arayışları içerisine girmektedir. Özellikle kamu kaynaklarını kullanan askeri örgütler de artan harcamalar ve etkinlik kaygısı ile liderlik uygulamalarının etkinliğini gözden geçirmekte, değişen beklenti ve anlayışlara uygun liderlik tarzı sergilemeye çalışmaktadır. Bu kapsamda çalışmamızın amacı uluslararası alan yazında her türlü örgüt açısından önemli örgütsel çıktılara sahip olan ve askeri örgütlerde de önemli performans çıktılarını destekleyen Paternalistik Liderlik tarzını incelemektedir. Çalışmada ikincil kaynaklardan faydalanmak suretiyle; başta Paternalistik Liderlik kavramına yönelik birikmiş literatür paylaşılmış, akabinde özellikle askeri örgütler özelinde yürütülen ampirik çalışmaların sonuçlarına...

Journal of Tourism and Gastronomy Studies, Mar 28, 2022

This research aimed to determine the moderating role of gender on job stress and turnover intenti... more This research aimed to determine the moderating role of gender on job stress and turnover intention for the hotel employees. For this purpose, a questionnaire was applied to 271 hotel employees. Statistical analyzes were made with "SPSS 23 for Windows" and AMOS-18 programs. In order to determine the moderating role of gender in job stress and turnover intention, data were separated by gender and regression analyzes were performed. In the light of the findings obtained; it has been determined that job stress has a positive effect on turnover intention and gender has a moderating role in the effect of job stress on turnover intention. It is envisaged that the research can contribute to the existing literature in addition to the results of previous studies.

IEDSR Association, 2022

Digital Transformation means a comprehensive digitalization experience that transforms business p... more Digital Transformation means a comprehensive digitalization experience that transforms business processes, business models, customer relations, and operations of organizations and leads to revolutionary changes in all business structures from past to present. It has gradually increased its importance due to the rapid development and spread of technology, especially concepts such as industry 4.0 and society 5.0. While moving to Society 5.0, it has become essential to use technology and benefit from the opportunities it offers for a society that will create its future. Universities, which try to contribute to the development of society, have rapidly increased their research on digital transformation. The aim of the research is to analyze the postgraduate studies conducted in Turkey between the years 2016-2021 regarding the concept of digital transformation, to identify the concepts and areas in which the studies are concentrated and to contribute to the determination of the research t...

Yoksulluk… İşsizlik… Açlık… Dengesiz gelir dağılımı… Dezavantajlı gruplar aleyhine fırsat eşitsiz... more Yoksulluk… İşsizlik… Açlık… Dengesiz gelir dağılımı… Dezavantajlı gruplar aleyhine fırsat eşitsizlikleri… Gelişmemiş ekonomiler… Gelişmemiş demokrasiler… Güçlenememiş toplumsal refah… Güçlenememiş sosyal barış… ve akla gelebilecek benzer bir çok sorun, neredeyse insanoğlunun var olduğu günden beri muzdarip olduğu sorunlar olarak karşımızdadır. İnsanlık tarihi boyunca uğraşıldığı halde bu sorunlar hemen her zaman ve her toplumda varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ortaya çıkış nedenleri olarak, kaynakların adil dağılmıyor olması; kaynakların potansiyellerinin tamamından yararlanılamıyor olması; gücün dengesiz dağılımı, ekonomik sistemlerin zafiyetleri, siyasi sistemlerin zafiyetleri, yönetsel beceriksizlikler gibi onlarca sebep saymak mümkündür. Bunlara karşılık, ekonomi ve siyaset alanına ilişkin teoriler ve uygulamalar aracılığı ile çözüm önerileri de geliştirilmiştir. Sözü edilen sorunların giderilememiş olmaları, çözüm önerilerine eleştirilerin getirilmesine yol açabilir. Ancak, tam anlamıyla başarıya ulaşılamamış olmayı, çözüm önerilerinin başarısız oluşlarına bağlamak da hatalı olacaktır. Her çözüm önerisi, içerisinde geliştirildiği bağlamın, zamanın ve hedef aldığı sorunun belirleyeceği çerçevede, işin bir ucundan tutmayı mutlaka başarmıştır. İş’i, sosyal ucundan tutan ve çözüme bu yönde ilerlemeye çalışan çözüm önerileri arasında, güncelliğini ve cazibesini koruyan “sosyal girişimcilik” başarıya ilişkin önemli bir ümit kaynağıdır. Günümüz koşulları dikkate alındığında, “sosyal girişimcilik” ile önemli mesafelerin alındığı bilinmektedir. Ekonomi ve sosyoloji alanlarının bakış açılarıyla üretilmiş olan bilinen çözüm önerileriyle uzun vadeli ve kalıcı çözümlerin geliştirilememiş olması, sosyal girişimciliğin en öneli varlık sebeplerindendir. Söz konusu alanların teorilerinden etkilenen sosyal girişimcilik, güçlü bir tamamlayıcı olarak, sosyal sorunların çözümüne yönelik çabalara önemli ölçüde katma değer sağlayabilmektedir. Sosyal girişimcilik, sorundan etkilenen kesimleri, sorunla ilgili olarak bilinçlendirmeye, çözüm konusunda isteklendirmeye ve sorunla mücadele edebilme becerilerini kazandırmaya yönelik bir eylemdir. Bir başka ifadeyle, “balık tutmayı öğretmeye” yöneliktir. Sosyal girişimciliğin yukarıda değinilen önemine ve sosyal girişimcilikle ilgili çalışmaların gerekliliğine dayanarak kaleme alınan bu kısımda; sosyal girişimciliğe ilişkin teorik çerçeveyi, sosyal girişimciliğin faaliyet alanı izlemekte olup; sonrasında ise sosyal girişimciliğin etkileşimde olduğu bazı kavramlara ilişkin açıklamalar ve sosyal girişimcilik örnekleri yer almaktadır.

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT, 2015

Öz: Uygulamalı olarak gerçekleştirilen bu çalışma Türk sanayi sektöründe, iş gücü maliyeti ve kaz... more Öz: Uygulamalı olarak gerçekleştirilen bu çalışma Türk sanayi sektöründe, iş gücü maliyeti ve kazanç ilişkisinin uygulamalı olarak incelenmesi şeklindedir. Değişkenler 2007-2014 arasındaki dönem için belirlenmiştir. Araştırmada kullanılan veriler TUIK'ın resmi sitesinden elde edilmiştir. Bu araştırmada kullanılan veriler E-Views8.0 programı ile analiz edilmiştir. Yapılan birim kök, granger nedensellik ve regresyon analizleri sonucunda iş gücü eğilimini en çok etkileyen faktörler belirlenmiştir.

AEU - International Journal of Electronics and Communications, 2020

Journal of Aviation

Güvenlik stratejileri dergisi, Apr 25, 2022

Hospital Topics, Mar 12, 2022

Istanbul University - DergiPark, Apr 15, 2022

Social Sciences Studies Journal

Yönetim ve Ekonomi Dergisi

Journal Of Social Humanities and Administrative Sciences

OPUS Journal of Society Research

SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi

Turk Turizm Arastirmalari Dergisi

Journal of Tourism and Gastronomy Studies, Mar 28, 2022

IEDSR Association, 2022

INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF RESEARCH ON ECONOMICS MANAGEMENT, 2015

The Impact of Strategic Thinking in Building Agile Organizations , 2021

Strategic thinking can be used in any organization that wants to gain competitive advantage and i... more Strategic thinking can be used in any organization that wants to gain competitive advantage and it provides the agility to adapt to competition and change in the market. Mintzberg (1994) defines strategic thinking as a different way of thinking with an “integrated perspective of the organization” that uses intuition and creativity.
Goldman et al. (2010) on the other hand; years later, claiming that this explanation was not sufficient; strategic thinking is an individual thinking activity that benefits organizations, its purpose is to explore competitive strategies to position the organization significantly different from the present. In this context, strategic thinking is not seen as same as preparing a strategic plan detailing the tactics to be taken to achieve the goals and objectives. The focus of strategic thinking is expressed as the concepts of creativity and innovation. Strategic thinking, together with it, provides strategic planning and contributes to the development of visions for the future of organizations. Proper management of the change process is one of the most difficult issues for organizations. Organizations; apart from strategic thinking and strategic planning, achieve success by developing an action plan with all its departments by providing coordination throughout the entire organization. Common goals are seen as important on the road to common success. Organizations' interest in strategic thinking stems from their pursuit of defining vision, mission and goals, developing an integrated plan and developing strategic alternatives and completing operations. Johnson et al. (2006) mentions that strategic thinking is a systemic approach used to achieve institutional goals in the determination of goals and main policies. Another importance of strategic thinking in terms of organizations is that it is seen as an intellectual methodology that directs management processes and events within an organized system. The researchers who emphasized the concept of strategic thinking in international development congresses and workshops in recent years think that the approaches used in sustainable development are Reductionist and argues that most of the time, the problem is not identified correctly or it causes the problem to be relocated. It is stated that the problem of reductionism can be eliminated by "strategic thinking" in order for organizations to identify the problems correctly and to provide a sustainable progress and development.
The aim of this study is to explain the importance of strategic thinking for organizations and to reveal the effect of organizations being agile against changing environmental conditions.

5. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, 2020

Müşteri memnuniyeti odağında şekillenen tedarik zinciri, üretimden tüketime kadar olan tüm aşamal... more Müşteri memnuniyeti odağında şekillenen tedarik zinciri, üretimden tüketime kadar olan tüm
aşamaları kapsamaktadır. Pazarın ve müşterinin beklentilerinin karşılanması ve gereken cevabın
örgütlerin kaynaklarını etkin bir şekilde kullanarak geliştirmede çevik bir tedarik zinciri, örgütlerin
performansına ve hizmet kalitesine olan katkılarından ötürü önemlidir. Özellikle pandemi döneminde
oluşan belirsizlik ve çeşitlenen müşteri beklentileri tedarik zincirinin bir kolu olan soğuk tedarik
zincirinin önemini arttırmıştır. Pandemi sürecinden çıkışın anahtarı konumunda olan aşılama süreci,
beklenmeyen koşullara gereken cevabı verebilen ve sürdürülebilir kalite sunan çevik soğuk
tedariğinde güzel bir geliĢmenin oluşumuna zemin hazırlamıştır. Aşı soğuk tedarik zincirinde
uygulamaya konacak olan Aşı Takip Sistemi, sunduğu çevik imkanlar ve soğuk tedarik zinciri
sürecinde deneyimlenen sorunlar çalıĢma kapsamında özetlenmiĢtir. Çalışma kapsamında Aşı Takip
Sistemi ile başlayan çevik tedarik zinciri anlayışına yapılan vurgu ile, başta ilaç ve gıda soğuk tedarik
zincirine ve akabinde tüm tedarik zincirlerine yayılması adına farkındalığın arttırılması amaçlanmıştır.
Çalışmanın çevik bir tedarik zinciri anlayışının oluşturulmasında işletmelere ve karar mekanizmalarına
katkıda bulunacağı değerlendirilmektedir.

Uluslararası Yönetim, Ekonomi Ve Politika Kongresi, 2016

Uluslararası pazarda rekabet üstünlüğü elde etmek ve pazar payını arttırabilmek için geleneksel p... more Uluslararası pazarda rekabet üstünlüğü elde etmek ve pazar payını arttırabilmek için geleneksel pazarlama uygulamalarından yeni ve dinamik stratejik pazarlama yönetimi uygulamalarına geçmenin her geçen gün önemi artmaktadır. Çünkü pazar odaklı stratejik yaklaşımlar; müşteriye odaklanmanın, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarının karşılanmasının önemine vurgu yapmaktadır. Günümüz piyasa koşullarında firmaların pazar payını korumak ve büyütmekten daha önemle eğilmeleri gereken konu, sadık müşteriler oluşturmaktır. Sadık müşterilere sahip olmak; karlılığın artması, rekabet üstünlüğü elde edilmesi, maliyetlerin azalması anlamına gelmektedir. Ayrıca kriz dönemlerinde dahi sadık müşteriye sahip olan firmaların pazarda varlıklarını sürdürebildikleri görülmektedir.
Bu nedenle, stratejik pazarlama yönetiminde müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarının rolü ve müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarının müşteri sadakati ile ilişkisini incelemenin önemli olduğu düşünülmektedir. Çalışmanın amacı, stratejik pazarlama yönetiminde müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarının önemi ve müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarının müşteri sadakati oluşturmadaki önemi ve etkilerini açıklamaktır.

2. Uluslararasi Ekonomi Yönetimi Ve Pazar Araştırmaları Kongresi Oturum Programları, 2017

Çalışmamızın amacı; girişimcilik kavramının dinamizmi devamlı kılacak ve sürdürülebilir çözümler ... more Çalışmamızın amacı; girişimcilik kavramının dinamizmi devamlı kılacak ve sürdürülebilir çözümler için hayati öneme sahip olduğunu belirtmek, halihazırdaki dinamik kesim olan Y ve Z kuşaklarından Z kuşağının belirgin özelliklerini belirtmek ve Z kuşağının girişimcilik eğilimlerinin incelenmesinin ekonomik ve sosyal süreçteki önemini vurgulamaktır.

3. Uluslararasi Farklı Şiddet Boyutları Ve Toplumsal Algı Kongresi, 2017

Örgütlerde psikolojik şiddet, yıldırma, taciz, duygusal linç gibi isimlerle bilinen mobbing, bir ... more Örgütlerde psikolojik şiddet, yıldırma, taciz, duygusal linç gibi isimlerle bilinen mobbing, bir veya birkaç kişi tarafından, diğer bir kişiye yönelik olarak sistematik bir biçimde yapılan etik dışı davranışlardır. İnsan yaşamının ekonomik, sosyal ve kültürel örgüsünde ve çalışma yaşamının var oluşundan bu yana yaşanan, ancak bireysel ve toplumsal kimliklerimiz arasındaki çatışma nedeniyle açığa çıkarılmaktan kaçınılan, bilinmezden gelinen karmaşık, çok boyutlu ve çok disiplinli bir konudur. Kültür farkı olmaksızın tüm işyerlerinde ortaya çıkabileceği gibi cinsiyet, mevki farkı gözetmeksizin herkesin de maruz kalabileceği, sonuçları ağır bir durumdur. Mobbing tanımlarının tümüne bakıldığında hepsinde de üç ortak özellik olduğu görülmektedir. Bunlardan ilki, mobbingin uygulandığı birey üzerindeki etkisi, ikinci olarak da birey üzerindeki etkisinin bireye ne derece zarar verdiğidir. Üçüncüsü ise mobbingin bir kere yapıldıktan sonra bırakılmadığı sürekli bir şekilde uygulanmaya devam edilmesidir. Mobbing olgusundan en çok bireyler zarar görmektedirler. Bireyde psikolojik bunalımlara, fiziksel sorunlara, iş tatminsizliği gibi durumlara neden olabilmektedir. Mobbingin örgütsel etkileri ise öncelikle ekonomik niteliktedir.

2. Uluslararasi Farklı Şiddet Boyutları Ve Toplumsal Algı Kongresi, 2015

Bu araştırmada mobbing kavramının literature açısından değerlendirilmesi, yaşanan mobbing sorunla... more Bu araştırmada mobbing kavramının literature açısından değerlendirilmesi, yaşanan mobbing sorunları, uygulamalar, yaşanan olumsuzlukların kurum ve bireyler üzerinde oluşturduğu sorunlara yönelik çözüm önerileri sunulmuştur. Araştırma literature derleme şeklinde hazırlanarak bu alanda araştırma yapanlara kaynak niteliğinde bir eser olacağı düşünülmektedir.

2. Uluslararası Farklı Şiddet Boyutları Ve Toplumsal Algi Kongresi, 2015

The purpose of this article was to defined child abuse and to attract attention of population and... more The purpose of this article was to defined child abuse and to attract attention of population and medical worker.Thus, in this article the violence to children, its types, causes and resulst in terms of nursery attempts are handled. Domestic violence is an ongoing problem which is increasing in Turkey as well as in the world. The violence at home is largely witnessed by children, as a result of which children are affected negatively. Their responses are usually like the following; distinct mental crying, not knowing what to do and being shocked, trying to stop the fight between their parents, trying to support and protect the mother. In the long-term, aggressive behavior in children have increased the most as well as constant nervousness, anxiety and an extreme commitment to mother were developed.

15. Ulusal İşletmecilik Kongresi, 2016

Çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya koyulan ve kısmen birbirinin tekrarı olarak görülen deği... more Çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya koyulan ve kısmen birbirinin tekrarı olarak görülen değişime direnç nedenleri bir arada ele alındığında, değişime direnci oluşturan faktörler, temel olarak altı başlık altında ifade edilebilmektedir. Bireylerin; kişilik özellikleri, değişimin getireceği veya götürecekleriyle ilgili belirsizlikler, kendine veya değişimi icra edenlere karşı güvensizlik ve mevcut durumla, gelecek durum arasında gerçekleşecek olan değişimlerden kaynaklı çıkar değerlemesi, geçmiş yaşanmışlara olan bağlılık ve grup etkisi sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Geçmişten günümüze sürekli geliştirilen değişim yönetimi teori, model, teknik ve yöntemlerinin belirli bir safhasında, değişime direnç ele alınmalıdır diyemeyiz. Ortaya koyulan birçok çalışma bu tür ifadeleri içermektedir. Bu araştırma değişime direnç fonksiyonunun tekrar tanımlanması adına yapılmış bir giriş çalışmasıdır ve değişime direnç nedenleri, çeşitli araştırmalardan edinilen veriler ışığında fonksiyonel olarak yeniden derlenmiştir.

Livre de Lyon, 2021

When an organization wants to move from a traditional process to a comprehensive digital platform... more When an organization wants to move from a traditional process to a comprehensive digital platform, it requires a thriving leadership strategy that might be effective in the long run for this type of change. Many leaders lack from the technical knowledge or ability to oversee this transformation. However, the decisions that the leader must make in this transformation are critical and require the ability to be flexible. Organizations that employ leaders with different qualifications may encounter different and unexpected results in this regard. Therefore, leadership styles should be examined to determine the effectiveness of the decision that made in the digital transformation process (Sow & Aborbie, 2018). The leadership model to be applied should be suitable for the organizational atmosphere and the sector in which the organization operates, as well as to ensure the integration of digitalization and information technologies into the organization. When the leadership style applied is not compatible with digital transformation and information technology applications, the transformation strategy becomes ineffective and problems may arise. These problems cause a negative influence over the organization which lasts many years (Allio, 2015). For this reason, the digital leader who can make the decisions that can realize the transformation and ensure the integration of information technologies should be at a level to comprehend and manage information technologies. The need for a redefinition of the leader emerges here. Leaders who can keep themselves up-to-date and open to change will be at the forefront of the implementation of digital transformation and information technologies. The rapid evolution in leadership studies is revealing the changing realities of the world and especially the advances in technology (Kremer, 1993). Leaders who cannot adopt with these advances and respond to changing digital and technological needs will suffer problems in the management of organizations in the twenty-first century. Especially the Z generation (those born after 1995; Okan & Yalman, 2013) starting their full-time working life as of 2020 will increase the dimensions of the problems experienced. Generation Z, who want to express themselves more freely, will affect both the employee and customer profile and organizational dynamics. Changing organizational dynamics also means changing the behaviour of the leader of the organization. For the digitalized world, organizations will require digital leaders. This study aims to determine the effect of digital leadership and information technology applications on organizational performance. The digital leader and information technology applications will be examined individually in the conceptual framework, and the relationship between them will be revealed in the conclusion section.

IVPE, 2021

Leadership, which is the subject of many researches, increases its importance day by day because ... more Leadership, which is the subject of many researches, increases its importance day by day because it plays important roles in all existing social structures from group level to social level (Ballı and Çakıcı, 2019). Because the leader plays a key role in man, who is a social being, in order to live in the society, to comply with the rules of the society he is in and to fulfill the duties and responsibilities that the society imposes on him. The society wants to choose the leader who will apply the best for itself during the management phase. It is understood from this choice that a leader, in its simplest definition, means being superior to his followers. Koçel (2015) defines leadership as the process of influencing and directing the activities of others in order to achieve certain personal and group goals under certain conditions. For this influence and direction, superior characteristics are required by their subordinates. When the previous literature on leadership are evaluated, it is observed that most of them are in the form of identifying and defining these positive and superior characteristics. However, within the information and technology age we live in, easy access to information and the ability of followers to succeed their leaders, closely begin to reveal the hidden and dark sides of the leaders. The mistakes made by leaders in areas that concern the large part of a society such as business life, politics and religion, now reveal the necessity of evaluating the dark aspects of leadership (Liu et al. 2012; Padilla et al. 2007). The fact that the followers express themselves more easily in front of the leader is also effective in the emergence of the sub-dimensions of the dark leadership behavior. The study conducted by Uygur and Gümüştekin (2019) identified eleven different types of dark leader behaviors in between 1994 and 2018. These are; bully leader, narcissistic leader, paranoid leader, emotionally dependent leader, petty tyranny, abusive management, passive-aggressive leader, toxic leader, destructive leadership, unethical leadership and bad leadership. In addition to the dark leader behaviors expressed, the hubris syndrome, which Koçel (2015) described in his study, reveals hubris leadership behavior, as the leader uses his power over his followers for a long time and does not recognize any obstacles to limit himself due to his success during this period. In another study on dark leadership, harassing behaviors, narcissistic behaviors, insincere behaviors and bullying behaviors are defined (Başar et al., 2016).McIntosh and Rima (1997)defined narcissistic leadership, emotionally dependent leadership, paranoid leadership, compulsive leadership and passive-aggressive leadership as sub-dimensions of dark leadership. Higgs (2009) stated that the concept of dark leader began to emerge as a result of personal flaws and lack of success in the 1980s, and the first study was done by Conger (1990). Petty tyranny of dark leadership (Ashforth, 1994), tyrannical leadership (Kets de Vries, 1994; Gillaspie, 2009), narcissistic leadership (McIntosh & Rima, 1997; Glad, 2002; Khoo & Burch, 2008), which includes negative behaviors and attitudes that are considered close to each other, (Khoo & Burch, 2008; Uygur & Teacheroğlu, 2018; Okan, 2018), abusive management (Tepper, 2000), bad leadership (Kellerman, 2004), paranoid leadership (Williams, 2005; Gillaspie, 2009), destructive leadership (Einarsen et al., 2007; Padilla et al. 2007; Krasikova et al., 2013; Tran et al., 2014), toxic leadership (Whicker, 1996; Reed, 2004; Goldman, 2006; Yavaş 2016); emotionally dependent leadership (Cook & Goff, 2002; Gillaspie, 2009), passive-aggressive leadership (Johnson & Klee, 2007), unethical leadership (Eisenbeiß & Brodbeck, 2014; Lasakova & Remisova, 2015), hubristic leadership (Hollow, 2014; Uysal & Çelik, 2018) studies have been carried out, mostly in the international literature. In this study, dark leadership behaviors and styles are discussed and defined under separate headings and their differences are evaluated.

Administrative, Economics And Social Sciences, 2021

Leadership, which is the subject of many researches, increases its importance day by day because ... more Leadership, which is the subject of many researches, increases its
importance day by day because it plays important roles in all existing social structures from group level to social level (Ballı and Çakıcı, 2019).
Because the leader plays a key role in man, who is a social being, in order
to live in the society, to comply with the rules of the society he is in and to fulfill the duties and responsibilities that the society imposes on him. The society wants to choose the leader who will apply the best for itself during the management phase. It is understood from this choice that a leader, in its simplest definition, means being superior to his followers. Koçel (2015) defines leadership as the process of influencing and directing the activities of others in order to achieve certain personal and group goals under certain conditions. For this influence and direction, superior characteristics are required by their subordinates. When the previous literature on leadership are evaluated, it is observed that most of them are in the form of identifying and defining these positive and superior characteristics. However, within the information and technology age we live in, easy access to information and the ability of followers to succeed their leaders, closely begin to reveal the hidden and dark sides of the leaders. The mistakes made by leaders in areas that concern the large part of a society such as business life, politics and religion, now reveal the necessity of evaluating the dark aspects of leadership (Liu et al. 2012; Padilla et al. 2007). The fact that the followers express themselves more easily in front of the leader is also effective in the
emergence of the sub-dimensions of the dark leadership behavior. The
study conducted by Uygur and Gümüştekin (2019) identified eleven
different types of dark leader behaviors in between 1994 and 2018. These are; bully leader, narcissistic leader, paranoid leader, emotionally
dependent leader, petty tyranny, abusive management, passive-aggressive leader, toxic leader, destructive leadership, unethical leadership and bad leadership. In addition to the dark leader behaviors expressed, the hubris syndrome, which Koçel (2015) described in his study, reveals hubris leadership behavior, as the leader uses his power over his followers for a long time and does not recognize any obstacles to limit himself due to his success during this period. In another study on dark leadership, harassing behaviors, narcissistic behaviors, insincere behaviors and bullying behaviors are defined (Başar et al., 2016).McIntosh and Rima (1997)defined narcissistic leadership, emotionally dependent leadership, paranoid leadership, compulsive leadership and passive-aggressive leadership as sub-dimensions of dark leadership. Higgs (2009) stated that the concept of dark leader began to emerge as a result of personal flaws and lack of success in the 1980s, and the first study was done by Conger (1990). Petty tyranny of dark leadership (Ashforth, 1994), tyrannical leadership (Kets de Vries, 1994; Gillaspie, 2009), narcissistic leadership (McIntosh & Rima, 1997; Glad, 2002; Khoo & Burch, 2008), which includes negative behaviors and attitudes that are considered close to each other, (Khoo & Burch, 2008; Uygur & Teacheroğlu, 2018; Okan, 2018), abusive management (Tepper, 2000), bad leadership (Kellerman, 2004), paranoid leadership (Williams, 2005; Gillaspie, 2009), destructive leadership (Einarsen et al., 2007; Padilla et al. 2007; Krasikova et al., 2013; Tran et al., 2014), toxic leadership (Whicker, 1996; Reed, 2004; Goldman, 2006; Yavaş 2016); emotionally dependent leadership (Cook & Goff, 2002; Gillaspie, 2009), passive-aggressive leadership (Johnson & Klee, 2007), unethical leadership (Eisenbeiß & Brodbeck, 2014; Lasakova & Remisova, 2015), hubristic leadership (Hollow, 2014; Uysal & Çelik, 2018) studies have been carried out, mostly in the international literature. In this study, dark leadership behaviors and styles are discussed and defined under separate headings and their differences are evaluated.

Kriter Yayınevi, 2021

Globalization and related technological developments have increased competition and put organizat... more Globalization and related technological developments have increased competition and put organizations in a struggle to survive in an extremely difficult market condition. Organizations adopt their technologies and infrastructures to today's conditions to gain a sustainable competitive advantage and maintain their existence. However, all these efforts of organizations are easily imitated by rival companies and may cause the loss of competitive advantage. The resource-based view provides additional information that strategic human resource is the scarce, valuable, inimitable and non-substitutable resources of organizations, thus enabling them to gain a competitive advantage. According to this view, the competitive advantage of the organization is achieved by combining valuable internal resources. Nowadays, sustainable competitive advantage is provided not by environmental factors or physical capital but by human capital (employees) efficiency. In this context, the attitudes and behaviors of employees who make up human resources are important for their organizational success. Many studies emphasize that positive attitudes and behaviors (e.g. innovative work behavior, work engagement, job satisfaction) in employees have important contributions to the success of the organization, while similarly negative attitudes and behaviors (e.g. organizational silence, turnover intention) are one of the main reasons for the failure of the organization. In our book, literature has been created on the definition, antecedents, and organizational results of new and current concepts that are newly conceptualized in the literature and are still in their infancy. It is considered that this cumulative literature within the book will be a source for future studies on these subjects and will provide important insights for practitioners. Finally, all academic and legal responsibility for academic research in the book belongs entirely to the author (s) of the relevant chapter. Hoping that the book contributes to the field ...

Cinius Yayınları , 2017

Kriter Yayınevi, 2019

Rekabetin, yeniliklerin, değişimin ve hatta dönüşümle birlikte gelen gelişimin, ileri düzeyde alg... more Rekabetin, yeniliklerin, değişimin ve hatta dönüşümle birlikte gelen gelişimin, ileri düzeyde algılandığı günümüzde, yönetim bilimlerine ilgi giderek artmakta ve insanlar bu alandaki açıklarını kapatmak üzere çeşitli kanallardan yararlanma çabası içerisine girmektedirler. Yönetim kavramı ve alt başlıkları, akademisyenlerin yanı sıra, akademi dışındaki çevrelerin de her zaman ilgi duyduğu bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Ön lisans, lisans ve yüksek lisans programlarının yanında, kişisel gelişim eğitimlerinde veya iş dünyasına yönelik yayınlarda da en çok tercih edilen disiplini yönetim bilimleri oluşturmaktadır. Bugün hangi mesleği icra ediyorsa etsin kendisine katkı sağlamak isteyen kişiler, doğrudan yönetim bilimlerinin bir alanına dokunmaya çaba göstermektedirler.

Yönetim bilimleri denildiği zaman ilk akla gelen; stratejik yönetim, insan kaynakları yönetimi, finansal yönetim, yönetim organizasyon, örgütsel davranış veya pazarlama yönetimi gibi temel başlıklardan ziyade, daha alt alanlara indirgenmiş olan özel konuların bir arada irdelendiği yayınları ortaya koymanın okuyucuya bütünsel bir içerik sağladığı kanaatindeyiz.

Bu amaçla hazırlanan "Yönetim Biliminde Etkin Ve Güncel Konular" isimli, editörlü kitap içerisinde,"Yönetim" kavramını esas alarak; bilgi yönetimi, takım yönetimi, çatışma yönetimi, motivasyon yönetimi, değişim yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, proje yönetimi, inovasyon yönetimi, marka yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi, sosyal medya yönetimi, ücret yönetimi konuları ele alınmıştır. Seçilmiş alt konuların tek bir kitapta derlenmesi adına yürütülen çalışmada, beş farklı üniversiteden, on bir akademisyenin katkısı yer almaktadır.

Peter Lang, 2021

With the effect of change and globalization, businesses are trying to establish their competitive... more With the effect of change and globalization, businesses are trying to establish their competitive advantage in many different areas and to make it sustainable. This situation highlights their performance and efficiency in using the resources they have. In particular, the fact that the supply chain covers the entire process, distribution and even recycling of the product, and an effective supply chain management indicates an effective business performance, further increasing the interest on the supply chain. Flexible, fast and timely responsiveness to make the necessary moves in the industrial environment causes the companies to constantly review their supply chain structures. The issue of Agility, which first emerged at the stage of determining the appropriate production strategy in line with the requirements of the period, is an issue that is frequently discussed in terms of its relationship with the supply chain both in academic circles and in management practice (Gligor and Holcomb, 2012). Globally expanding activity areas, unpredictable industrial environment and customer expectations highlight the “it’s not the big that eat the small ... it’s the fast that eat the slow” approach as Jennings and Haughton (2002) stated. In this context, an agile supply chain offers the capacity to respond to unexpected events that occur inside and outside the business that businesses need. The agile supply chain, as a structure in different roles, has been examined within the scope of the needs of an integrated supply chain in combating uncertainty and its positive contributions to organizational performance. First, a conceptual framework was drawn with the literature on the agile supply chain, and the elements that lay the groundwork for the agile supply chain were shared. Subsequently, the factors affecting the selection of agile supply chain within the scope of product and market expectations were shared. The positive results it has caused for the business are summarized within the scope of the studies and reports. By reviewing the supply chain applied by enterprises, it is evaluated that an agile supply chain applications are important due to sustainable competitive advantage and high performance output.

Beykent Üniversitesi, 2015

Bu tez çalışmasıda, tedarik zinciri yönetiminde; bilgi teknolojileri, entegrasyon ve çevikliğin o... more Bu tez çalışmasıda, tedarik zinciri yönetiminde; bilgi teknolojileri,
entegrasyon ve çevikliğin operasyonel ve finansal performansa etkileri analiz
edilmiştir. Ayrıca çevresel belirsizliğin, entegrasyon ve operasyonel performans
arasındaki, çeviklik ve operasyonel performans arasındaki ılımlaştırıcı etkisi
incelenmiştir. Araştırmanın amacı 21. yüzyılda hızlı bir şekilde gelişen ve değişen
bilgi teknolojilerinin tedarik zinciri yönetimine entegre edilmesi konusuna dikkat
çekmek, entegrasyonun ve çevikliğin hangi boyutlarda uygulandığı, bu süreçlerin
işletmelerin performansına etkilerinin neler olduğunu test ederek, çıkan sonuçlara
göre somut önerilerde bulunmaktır. Literatür taraması, yüz yüze görüşme, iki aşamalı
anket uygulanarak yapılan araştırmanın ana kütlesini İstanbul’da faaliyet gösteren
orta ve büyük ölçekli işletmeler oluşturmuştur. Araştırma değişkenlerinin
güvenilirlik ve geçerlilik analizleri, açıklayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör
analizi kullanılarak incelenmiştir. Araştırma hipotezleri ise korelasyon analizi ve
yapısal eşitlik modeli (yol analizi) kullanılarak test edilmiştir. Çalışmada, İstanbul’da
faaliyet gösteren işletmelerin, Türkiye ve dünyada olmak üzere yaşanan değişim ve
gelişimleri yeterince yakından takip etmediği, rekabet koşulları ve rakipleri dikkate
almadığı ayrıca bilgi teknolojilerine yeterince entegre olmadıkları sonucuna
ulaşılmıştır.