Serap Gül - Academia.edu (original) (raw)

Papers by Serap Gül

Research paper thumbnail of Kamu-Özel Sektör Ortakliği: Fi̇li̇pi̇nler Ve Türki̇ye Karşilaştirmasi

Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2019

Bu çalıĢmada ilk olarak kamu-özel sektör ortaklığı ele alınmıĢ, ardından yaĢadıkları elektrik ene... more Bu çalıĢmada ilk olarak kamu-özel sektör ortaklığı ele alınmıĢ, ardından yaĢadıkları elektrik enerjisi kıtlığı sebebiyle ve elektrik altyapısına yatırım yapma ihtiyacıyla kamu-özel sektör ortaklığına yönelen ve bu konuda ilk yasal düzenlemelere imza atan geliĢmekte olan iki ülke Filipinler ve Türkiye"deki kamu-özel sektör ortaklığı uygulamaları ülke bazında ayrı ayrı incelenmiĢtir. Ülkelerin ayrı ayrı incelenmesinden sonra ise, Kahyaoğulları"nın (2013) oluĢturmuĢ olduğu Ģablon çerçevesinde bu iki ülkedeki benzerlik ve farklılıklar; (i) kamu-özel sektör ortaklığı politikasının politik gündeme nasıl girdiği, (ii) kamu-özel sektör ortaklığı politikasının hangi amaçlarla kabul edildiği, (iii) kamu-özel sektör ortaklığının sektörel dağılımı, (iv) kamu-özel sektör ortaklığının aldığı form ve (v) düzenleyici çerçeve kriterleri dikkate alınarak karĢılaĢtırılmıĢtır. Elde edilen sonuçlar, kamu-özel sektör ortaklığının iki ülke arasında; gerekçeleri, baĢlangıç tarihleri, uygulanan formlar, uygulanan sektörler gibi birçok açıdan benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Research paper thumbnail of Tartişmada Örtüşme Ve Örtüşmeleri̇n Çözümü

Karsilikli bir konusmanin akiciligi, soz sirasi duzeninin sistemli bir sekilde isleyebilmesi ile ... more Karsilikli bir konusmanin akiciligi, soz sirasi duzeninin sistemli bir sekilde isleyebilmesi ile mumkundur. Bunun icin de konusmacilarin soz gecisleri sirasinda en az duzeyde sessizlik ve ortusme olusturmasi beklenir. Ortusme, konusucularin soz sirasini alma istekleri sonucu, cesitli etkilesimsel kaynaklari kullanarak ayni anda konusmalardir. Bu calisma, konusma icerisinde ortaya cikan ortusmelerin ozel bir televizyon kanalinda yayinlanan bir tartisma programinda nasil olustugu ve isledigine yonelik bir inceleme sunmaktadir. Inceleme ornegi olarak, ozel bir haber kanalinda, 9 Mart 2015 tarihinde yayinlanan bir programdan alinan ornek kesit kullanilmistir. Tek durum cozumlemesi (single case analysis) ornegi olan bu calisma, ilgili verinin ayrintili bir incelemesi ile medya etkilesiminde ortusmenin nasil idare edildigine odaklanmaktadir. Bunun icin, ilgili kesitin ortusme acisindan ne tur etkilesimsel kaynaklar ortaya cikardigina ayrintili cevriyazi ile bakilmis, ardindan da bunlarin ...

Research paper thumbnail of Le Développement De La Compétence De Prononciation Des Apprenants Turcs De Fle

Notre etude consiste a analyser la competence de prononciation des apprenants turcs de FLE du Dep... more Notre etude consiste a analyser la competence de prononciation des apprenants turcs de FLE du Departement de Didactique des langues etrangeres de l Universite de Hacettepe et d apporter des propositions d exercices et activites dans le but de developper cette competence. Dans un premier temps, nous avons trace un bref historique des methodes d enseignement des langues pour y voir la place qu occupait la prononciation dans ces methodes. En analysant le Cadre europeen commun de reference pour les langues, nous avons mis en exergue l importance de la prononciation dans les approches utilisees actuellement dans le domaine de la didactique des langues. Nous avons ensuite procede a la definition et la distinction des deux disciplines de la linguistique qui traitent de la face phonique d une langue, c est-a-dire, la phonetique et la phonologie. Les unites de la langue orale et ecrite, le phoneme et le grapheme, ont egalement ete definies et presentees.

Research paper thumbnail of Enseignement/Apprentissage De La Prononciation : Le Niveau Suprasegmental

Contrairement au vocabulaire et a la grammaire, la prononciation est une competence physique qui... more Contrairement au vocabulaire et a la grammaire, la prononciation est une competence physique qui comprend a la fois les activites de perception et de production. La didactique des langues a longtemps valorise des types d’apprentissage lies a la reflexion logique et a la memorisation se retrouvant dans la partie ecrite de la langue. Or, avec l’approche communicative et actionnelle, l’oral occupe une place de plus en plus importante. Desormais, si l’on enseigne une langue etrangere, c’est surtout pour qu’elle soit parlee par les apprenants. Autrement dit, l’objectif de l’enseignement d’une langue etrangere est de faire acquerir une competence de communication. Selon ce point de vue, la prononciation est constituee par deux niveaux : le niveau segmental et le niveau suprasegmental. Le premier consiste en les phonemes et l’articulation de ceux-ci. L’enseignement de ce niveau passe par l’alphabet phonetique international. Le second niveau comprend toutes les composantes qui en...

Research paper thumbnail of Le Discours Du President Français Sous La Loupe D’Un Historien Belge

HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2016

Dans l’analyse du discours, le statut et le role, deux composantes constitutives de l’identite du... more Dans l’analyse du discours, le statut et le role, deux composantes constitutives de l’identite du locuteur, sont etroitement lies. Tandis que le statut institutionnel ou social est plus ou moins permanent, le role qui se manifeste souvent dans le discours est plutot situationnel et variable. Le locuteur developpe des strategies ou des tactiques discursives a travers son statut ainsi que le role qu’il adopte dans son discours. Il s’agit la des strategies de legitimation, de credibilite et de captation. Les discours politiques etudies dans cet article ont ete analyses dans le cadre de ces trois strategies qui vont de pair avec les concepts de statut et de role. Les discours politiques en question consistent en un discours que Francois Hollande, le President de la Republique francaise, a tenu devant l’Assemblee nationale a la suite des attaques terroristes survenues le 13 Novembre 2015 a Paris, et une lettre ouverte qui critique ce discours. Cette lettre ouverte a ete redigee par David Van Reybrouck, historien et ecrivain belges. On a constate, dans les deux discours, des impertinences inhabituelles entre les statuts et les roles qui ont ete adoptes par les locuteurs. Cet article essaie de montrer comment ces impertinences se manifestent langagierement. Il s’agit d’un President « faible » cherchant a se montrer fort, mais qui est reduit a un role d’eleve, reprimande par un historien dans le role d’un professeur. Van Reybrouck accuse le President de la France de copier sur un discours tenu 14 ans avant par un President americain, toujours a la suite d’une attaque terroriste, et il annonce les risques d’un tel comportement. De la, le discours du President americain a aussi ete pris en compte dans l’analyse. En conclusion, il a ete decouvert que malgre sa legitimite, Hollande etait loin d’etre credible dans son discours et qu’il ne pouvait capter l’attention, tandis que l’historien belge assurait a la fois la legitimite, la credibilite et la captation. Mots cles : Analyse du discours, statut, role, strategies discursives. BELCIKALI BIR TARIHCININ MERCEĞINDEN FRANSIZ CUMHURBAŞKANININ SOYLEMI Oz: Soylem cozumlemesinde, konusucu kimliginin olusturucu ogelerinden olan konum ve rol, birbirine bagli iki kavramdir. Kurumsal veya toplumsal konum az cok kalici bir ozellige sahipken, daha cok soylemle ortaya cikan rol ise durumsal ve degisken bir ozellik tasir. Konusucu, konumu ve soylemi icinde benimsedigi rol araciligiyla bazi soylemsel stratejiler veya taktikler gelistirir. Bunlar mesruiyet, inandiricilik ve dikkati uzerinde toplama stratejileridir. Bu makalede incelenecek politik soylemler, konum ve rol kavramlarinin yani sira, bu uc strateji cercevesinde cozumlenmistir. Ele alinan politik soylemler, Fransa Cumhurbaskani Francois Hollande’in 13 Kasim 2015’de Paris’te gerceklesen terorist saldirilarin ardindan, Millet Meclisi’nde yaptigi bir konusma ile bu konusmayi elestiren bir acik mektuptan olusmaktadir. Bu acik mektup, Belcikali tarihci ve yazar David Van Reybrouck tarafindan kaleme alinmistir. Her iki soylemde de, konusucularin konumlari ve benimsedikleri roller arasinda, alisilmadik baglantisizliklar oldugu anlasilmistir. Makale, bu baglantisizliklarin dilsel olarak nasil ortaya konuldugunu cozumlemektedir. Kendini guclu gostermeye calisan zayif bir Cumhurbaskaninin, ogretmen rolu ustlenen bir tarihci tarafindan azarlanan bir ogrenci rolune indirgenmesi soz konusudur. Van Reybrouck, Fransiz Cumhurbaskanini 14 yil once bir Amerikan Baskaninin yine bir teror saldirisi ardindan gerceklestirdigi soyleminden kopya cekmekle suclamakta ve bunun tehlikelerine dikkat cekmektedir. Bu nedenle, Amerikan Baskaninin soylemi de cozumlemeye dahil edilmistir. Sonuc olarak, Fransiz Cumhurbaskanin soylemindeki mesruiyetine karsin, inandirici ve dikkat cekici olmadigi, Belcikali tarihcinin ise bu uc acidan basarili oldugu ortaya cikmistir. Anahtar Sozcukler : Soylem Cozumlemesi, Konum, Rol, Soylem Stratejileri. THE FRENCH PRESIDENT SPEECH UNDER THE MICROSCOPE OF A BELGIAN HISTORIAN Abstract: The status and role, which are the concepts forming the identity of a speaker, are related to discourse analysis. While the institutional or social status is more or less permanent, the role revealing itself through speech is changeable. The speaker develops discourse stakes (legitimacy, credibility, captation) through the status and role adopted within the speech. The political speeches chosen in this article will be analyzed according to the concepts of status, role and these three stakes: the speech of the French President Hollande on 13 November 2015 after terrorist attacks in Paris and an open letter criticizing this speech, written by a Belgian historian David Van Reybrouck. It has been observed that in both speeches there is an unusual incoherence between the status and role. This article analyzes how this incoherence is put into language. The discussion is about how a weak president trying to present himself as strong is reduced to the…

Research paper thumbnail of More from Less: Policy Options and Farmer Choice under Water Scarcity

In much of the world, fresh water is scarce and getting scarcer. Growing populations, increasing ... more In much of the world, fresh water is scarce and getting scarcer. Growing populations, increasing industrialisation, and environmental concerns have all put pressure on the water consumed by agriculture. This paper addresses the economic consequences of a permanent reduction in canal water for irrigation. Using detailed cost-of-cultivation data from the Gediz Basin, Turkey, the key questions are: How can farmers best respond to reduced surface water supplies? How can the canal management authorities best distribute this limited water? And, can the demand for water be reduced through input and output price policy? These questions are answered with scenario comparisons under several water availability, crop pattern, price and investment assumptions, for the short and medium time horizons. Keeping productivity high and water use low requires coordination between farmers and the water management authorities. The analysis shows that, in this region, farmers should keep all their land irrigated at lower yield levels, rather than reduce their cropped areas. The canal managers should opt for a short irrigation season, rather than an extended season with long dry intervals. Sensitivity analysis on a range of prices indicates that crop, rather than water prices, affect the efficiency of water use. The scenarios are evaluated using AGWAT, a spreadsheet-based farm-budget program which is simple and widely applicable. The range of policy choices considered establishes a framework of analysis for other, potentially water-short basins, beyond the Gediz or Turkey.

Research paper thumbnail of Kamu-Özel Sektör Ortakliği: Fi̇li̇pi̇nler Ve Türki̇ye Karşilaştirmasi

Sosyal Bilimler Akademi Dergisi, 2019

Bu çalıĢmada ilk olarak kamu-özel sektör ortaklığı ele alınmıĢ, ardından yaĢadıkları elektrik ene... more Bu çalıĢmada ilk olarak kamu-özel sektör ortaklığı ele alınmıĢ, ardından yaĢadıkları elektrik enerjisi kıtlığı sebebiyle ve elektrik altyapısına yatırım yapma ihtiyacıyla kamu-özel sektör ortaklığına yönelen ve bu konuda ilk yasal düzenlemelere imza atan geliĢmekte olan iki ülke Filipinler ve Türkiye"deki kamu-özel sektör ortaklığı uygulamaları ülke bazında ayrı ayrı incelenmiĢtir. Ülkelerin ayrı ayrı incelenmesinden sonra ise, Kahyaoğulları"nın (2013) oluĢturmuĢ olduğu Ģablon çerçevesinde bu iki ülkedeki benzerlik ve farklılıklar; (i) kamu-özel sektör ortaklığı politikasının politik gündeme nasıl girdiği, (ii) kamu-özel sektör ortaklığı politikasının hangi amaçlarla kabul edildiği, (iii) kamu-özel sektör ortaklığının sektörel dağılımı, (iv) kamu-özel sektör ortaklığının aldığı form ve (v) düzenleyici çerçeve kriterleri dikkate alınarak karĢılaĢtırılmıĢtır. Elde edilen sonuçlar, kamu-özel sektör ortaklığının iki ülke arasında; gerekçeleri, baĢlangıç tarihleri, uygulanan formlar, uygulanan sektörler gibi birçok açıdan benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Research paper thumbnail of Tartişmada Örtüşme Ve Örtüşmeleri̇n Çözümü

Karsilikli bir konusmanin akiciligi, soz sirasi duzeninin sistemli bir sekilde isleyebilmesi ile ... more Karsilikli bir konusmanin akiciligi, soz sirasi duzeninin sistemli bir sekilde isleyebilmesi ile mumkundur. Bunun icin de konusmacilarin soz gecisleri sirasinda en az duzeyde sessizlik ve ortusme olusturmasi beklenir. Ortusme, konusucularin soz sirasini alma istekleri sonucu, cesitli etkilesimsel kaynaklari kullanarak ayni anda konusmalardir. Bu calisma, konusma icerisinde ortaya cikan ortusmelerin ozel bir televizyon kanalinda yayinlanan bir tartisma programinda nasil olustugu ve isledigine yonelik bir inceleme sunmaktadir. Inceleme ornegi olarak, ozel bir haber kanalinda, 9 Mart 2015 tarihinde yayinlanan bir programdan alinan ornek kesit kullanilmistir. Tek durum cozumlemesi (single case analysis) ornegi olan bu calisma, ilgili verinin ayrintili bir incelemesi ile medya etkilesiminde ortusmenin nasil idare edildigine odaklanmaktadir. Bunun icin, ilgili kesitin ortusme acisindan ne tur etkilesimsel kaynaklar ortaya cikardigina ayrintili cevriyazi ile bakilmis, ardindan da bunlarin ...

Research paper thumbnail of Le Développement De La Compétence De Prononciation Des Apprenants Turcs De Fle

Notre etude consiste a analyser la competence de prononciation des apprenants turcs de FLE du Dep... more Notre etude consiste a analyser la competence de prononciation des apprenants turcs de FLE du Departement de Didactique des langues etrangeres de l Universite de Hacettepe et d apporter des propositions d exercices et activites dans le but de developper cette competence. Dans un premier temps, nous avons trace un bref historique des methodes d enseignement des langues pour y voir la place qu occupait la prononciation dans ces methodes. En analysant le Cadre europeen commun de reference pour les langues, nous avons mis en exergue l importance de la prononciation dans les approches utilisees actuellement dans le domaine de la didactique des langues. Nous avons ensuite procede a la definition et la distinction des deux disciplines de la linguistique qui traitent de la face phonique d une langue, c est-a-dire, la phonetique et la phonologie. Les unites de la langue orale et ecrite, le phoneme et le grapheme, ont egalement ete definies et presentees.

Research paper thumbnail of Enseignement/Apprentissage De La Prononciation : Le Niveau Suprasegmental

Contrairement au vocabulaire et a la grammaire, la prononciation est une competence physique qui... more Contrairement au vocabulaire et a la grammaire, la prononciation est une competence physique qui comprend a la fois les activites de perception et de production. La didactique des langues a longtemps valorise des types d’apprentissage lies a la reflexion logique et a la memorisation se retrouvant dans la partie ecrite de la langue. Or, avec l’approche communicative et actionnelle, l’oral occupe une place de plus en plus importante. Desormais, si l’on enseigne une langue etrangere, c’est surtout pour qu’elle soit parlee par les apprenants. Autrement dit, l’objectif de l’enseignement d’une langue etrangere est de faire acquerir une competence de communication. Selon ce point de vue, la prononciation est constituee par deux niveaux : le niveau segmental et le niveau suprasegmental. Le premier consiste en les phonemes et l’articulation de ceux-ci. L’enseignement de ce niveau passe par l’alphabet phonetique international. Le second niveau comprend toutes les composantes qui en...

Research paper thumbnail of Le Discours Du President Français Sous La Loupe D’Un Historien Belge

HUMANITAS - Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 2016

Dans l’analyse du discours, le statut et le role, deux composantes constitutives de l’identite du... more Dans l’analyse du discours, le statut et le role, deux composantes constitutives de l’identite du locuteur, sont etroitement lies. Tandis que le statut institutionnel ou social est plus ou moins permanent, le role qui se manifeste souvent dans le discours est plutot situationnel et variable. Le locuteur developpe des strategies ou des tactiques discursives a travers son statut ainsi que le role qu’il adopte dans son discours. Il s’agit la des strategies de legitimation, de credibilite et de captation. Les discours politiques etudies dans cet article ont ete analyses dans le cadre de ces trois strategies qui vont de pair avec les concepts de statut et de role. Les discours politiques en question consistent en un discours que Francois Hollande, le President de la Republique francaise, a tenu devant l’Assemblee nationale a la suite des attaques terroristes survenues le 13 Novembre 2015 a Paris, et une lettre ouverte qui critique ce discours. Cette lettre ouverte a ete redigee par David Van Reybrouck, historien et ecrivain belges. On a constate, dans les deux discours, des impertinences inhabituelles entre les statuts et les roles qui ont ete adoptes par les locuteurs. Cet article essaie de montrer comment ces impertinences se manifestent langagierement. Il s’agit d’un President « faible » cherchant a se montrer fort, mais qui est reduit a un role d’eleve, reprimande par un historien dans le role d’un professeur. Van Reybrouck accuse le President de la France de copier sur un discours tenu 14 ans avant par un President americain, toujours a la suite d’une attaque terroriste, et il annonce les risques d’un tel comportement. De la, le discours du President americain a aussi ete pris en compte dans l’analyse. En conclusion, il a ete decouvert que malgre sa legitimite, Hollande etait loin d’etre credible dans son discours et qu’il ne pouvait capter l’attention, tandis que l’historien belge assurait a la fois la legitimite, la credibilite et la captation. Mots cles : Analyse du discours, statut, role, strategies discursives. BELCIKALI BIR TARIHCININ MERCEĞINDEN FRANSIZ CUMHURBAŞKANININ SOYLEMI Oz: Soylem cozumlemesinde, konusucu kimliginin olusturucu ogelerinden olan konum ve rol, birbirine bagli iki kavramdir. Kurumsal veya toplumsal konum az cok kalici bir ozellige sahipken, daha cok soylemle ortaya cikan rol ise durumsal ve degisken bir ozellik tasir. Konusucu, konumu ve soylemi icinde benimsedigi rol araciligiyla bazi soylemsel stratejiler veya taktikler gelistirir. Bunlar mesruiyet, inandiricilik ve dikkati uzerinde toplama stratejileridir. Bu makalede incelenecek politik soylemler, konum ve rol kavramlarinin yani sira, bu uc strateji cercevesinde cozumlenmistir. Ele alinan politik soylemler, Fransa Cumhurbaskani Francois Hollande’in 13 Kasim 2015’de Paris’te gerceklesen terorist saldirilarin ardindan, Millet Meclisi’nde yaptigi bir konusma ile bu konusmayi elestiren bir acik mektuptan olusmaktadir. Bu acik mektup, Belcikali tarihci ve yazar David Van Reybrouck tarafindan kaleme alinmistir. Her iki soylemde de, konusucularin konumlari ve benimsedikleri roller arasinda, alisilmadik baglantisizliklar oldugu anlasilmistir. Makale, bu baglantisizliklarin dilsel olarak nasil ortaya konuldugunu cozumlemektedir. Kendini guclu gostermeye calisan zayif bir Cumhurbaskaninin, ogretmen rolu ustlenen bir tarihci tarafindan azarlanan bir ogrenci rolune indirgenmesi soz konusudur. Van Reybrouck, Fransiz Cumhurbaskanini 14 yil once bir Amerikan Baskaninin yine bir teror saldirisi ardindan gerceklestirdigi soyleminden kopya cekmekle suclamakta ve bunun tehlikelerine dikkat cekmektedir. Bu nedenle, Amerikan Baskaninin soylemi de cozumlemeye dahil edilmistir. Sonuc olarak, Fransiz Cumhurbaskanin soylemindeki mesruiyetine karsin, inandirici ve dikkat cekici olmadigi, Belcikali tarihcinin ise bu uc acidan basarili oldugu ortaya cikmistir. Anahtar Sozcukler : Soylem Cozumlemesi, Konum, Rol, Soylem Stratejileri. THE FRENCH PRESIDENT SPEECH UNDER THE MICROSCOPE OF A BELGIAN HISTORIAN Abstract: The status and role, which are the concepts forming the identity of a speaker, are related to discourse analysis. While the institutional or social status is more or less permanent, the role revealing itself through speech is changeable. The speaker develops discourse stakes (legitimacy, credibility, captation) through the status and role adopted within the speech. The political speeches chosen in this article will be analyzed according to the concepts of status, role and these three stakes: the speech of the French President Hollande on 13 November 2015 after terrorist attacks in Paris and an open letter criticizing this speech, written by a Belgian historian David Van Reybrouck. It has been observed that in both speeches there is an unusual incoherence between the status and role. This article analyzes how this incoherence is put into language. The discussion is about how a weak president trying to present himself as strong is reduced to the…

Research paper thumbnail of More from Less: Policy Options and Farmer Choice under Water Scarcity

In much of the world, fresh water is scarce and getting scarcer. Growing populations, increasing ... more In much of the world, fresh water is scarce and getting scarcer. Growing populations, increasing industrialisation, and environmental concerns have all put pressure on the water consumed by agriculture. This paper addresses the economic consequences of a permanent reduction in canal water for irrigation. Using detailed cost-of-cultivation data from the Gediz Basin, Turkey, the key questions are: How can farmers best respond to reduced surface water supplies? How can the canal management authorities best distribute this limited water? And, can the demand for water be reduced through input and output price policy? These questions are answered with scenario comparisons under several water availability, crop pattern, price and investment assumptions, for the short and medium time horizons. Keeping productivity high and water use low requires coordination between farmers and the water management authorities. The analysis shows that, in this region, farmers should keep all their land irrigated at lower yield levels, rather than reduce their cropped areas. The canal managers should opt for a short irrigation season, rather than an extended season with long dry intervals. Sensitivity analysis on a range of prices indicates that crop, rather than water prices, affect the efficiency of water use. The scenarios are evaluated using AGWAT, a spreadsheet-based farm-budget program which is simple and widely applicable. The range of policy choices considered establishes a framework of analysis for other, potentially water-short basins, beyond the Gediz or Turkey.