MURAT ÇİNİCİ - Academia.edu (original) (raw)
Uploads
Papers by MURAT ÇİNİCİ
İlahiyat Tetkikler, 2024
The aim of the research is to investigate the problems young people face in Turkey and to examine... more The aim of the research is to investigate the problems young people face in Turkey and to examine the religious coping mechanisms they use to cope with these problems. A total of 353 students from Turkey participated, including 190 high school and 163 university students. The research, conducted in April 2024, employed two different methods for data collection: Written data were gathered directly from high school students through interviews, while questionnaires were distributed to university students and collected by the researcher. We used semi-structured interviews based on a specific framework, asking participants three comprehensive, open-ended questions. After conducting a content analysis on the data, the researcher categorized the data thematically according to the content. According to the findings of the research based on the available data, the problems faced by young people are classified under three main headings: individual, social and existential issues. Individual problems included gender roles, sexuality, religious doubts, stress, addiction, and loneliness. Social problems consist of local and popular culture, violence, concerns about the future, difficulties in finding a profession, the education process, marriage, and family communication. Existential problems include such issues as the meaning of life, death, and belief in God. The study revealed that young people often resort to religious coping strategies to handle these challenges. Among these strategies, such practices as trusting and believing in Allah, prayer (salat) and supplication (dua), expressing gratitude, repentance, ablution, going to the mosque, reading the Qur'an, participating in religious conversations and volunteering services become prominent. As a result, it was determined that religious coping strategies are an important part of the daily lives of young people in Turkey and that these strategies play an important role in coping with individual, social, and existential challenges. Unlike studies that generally address psychological or social elements, this research highlights the role of religious practices as a coping mechanism.
Araştırmanın amacı Türkiye'deki genç bireylerin karşılaştıkları sorunları araştırmak ve bu sorunlarla başa çıkmak için kullandıkları dini başa çıkma mekanizmalarını incelemektir. Türkiye'den 190 lise ve 163 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 353 öğrenci katılmıştır. Nisan 2024'te gerçekleştirilen çalışmada, veriler iki farklı yöntemle toplanmıştır: Lise öğrencilerinden doğrudan görüşme yoluyla yazılı veriler alınırken, üniversite öğrencilerine anket formu dağıtılmış ve bu formlar araştırmacı tarafından toplanmıştır. Araştırmada, belirli bir çerçeveye dayalı esnek görüşmeler kullanılmış olup, katılımcılara üç kapsamlı ve açık uçlu soru sorulmuştur. İçerik analizi yöntemiyle veriler incelendikten sonra, araştırmacı tarafından içeriğe göre temalara ayrılmıştır. Eldeki verilerden hareketle araştırmanın bulgularına göre gençlerin karşılaştığı sorunlar üç ana başlık altında sınıflandırılmıştır: bireysel, toplumsal ve varoluşsal problemler. Bireysel sorunlar; cinsiyet rolleri, cinsellik, dini şüpheler, stres, bağımlılık ve yalnızlık şeklindedir. Toplumsal sorunlar; yerel ve popüler kültür, şiddet, gelecek kaygısı, iş bulma zorlukları, eğitim süreci, evlilik ve aile içi iletişimden oluşmaktadır. Varoluşsal sorunlar ise yaşamın anlamı, ölüm ve Tanrı inancı gibi konuları içermektedir. Araştırma gençlerin bu sorunlarla başa çıkmada, dini başa çıkma stratejilerine başvurduğunu ortaya koymuştur. Bu stratejiler arasında Allah’a güvenmek ve inanmak, namaz ve dua, şükür, tövbe, abdest, camiye gitmek, Kur'an okumak, dini sohbetlere ve gönüllülük hizmetlerine katılmak gibi uygulamalar öne çıkmaktadır. Sonuç olarak dini başa çıkma stratejilerinin Türkiye'deki gençlerin günlük yaşamlarının önemli bir parçası olduğu ve bu stratejilerin bireysel, toplumsal ve varoluşsal zorluklarla mücadelede önemli bir rol oynadığı tespit edilmiştir. Bu araştırma, genellikle psikolojik veya sosyal unsurları ele alan çalışmalardan farklı olarak dini uygulamaların bir başa çıkma mekanizması olarak üstlendiği rolü ön plana çıkarmaktadır.
Anasay, 2024
Araştırma, Avrupa'da düşünür ve Doğu ülkelerinde ise bir sufi olarak tanınan George Ivanovich Gur... more Araştırma, Avrupa'da düşünür ve Doğu ülkelerinde ise bir sufi olarak tanınan George Ivanovich Gurdjieff'in hayatını, felsefesini ve mistik öğretilerini incelemektedir. Gurdjieff'in Batı ve Doğu düşünce sistemlerini birleştiren özgün yaklaşımı, onun öğretilerinin temelini oluşturmaktadır. Araştırma, kendisi ve öğrencileri tarafından yazılan kaynakları temel alarak, onun düşüncelerini ve öğretilerini derinlemesine incelemektedir. Gurdjieff, çocukluk ve gençlik döneminde babası ve dini liderlerin etkisi altında dinsel ve bilimsel bir eğitim almış, bu eğitim onun ileriki yaşamında mistik ve felsefi arayışlarını şekillendirmiştir. Kendi yaşamının anlamını ve insanın varoluşunu anlama çabasıyla çıktığı yolculuklar, onu Orta Doğu ve Orta Asya'nın gizemli öğretileriyle tanıştırmıştır. Bu süreçte edindiği bilgiler, Gurdjieff'in kendine has, müzik ve dans temelli bir öğreti sistemini geliştirmesine olanak tanımıştır. Araştırmanın amacı, Gurdjieff'in düşünce dünyasını ve mistik öğretisini, Türkiye'deki akademik çalışmalarda yeterince ele alınmamış olmasından dolayı analiz etmek ve tanıtmaktır. Gurdjieff'in eserleri, onun öğretilerini ve düşüncelerini daha geniş bir kitleye ulaştırmak için kullanılmış, bu süreçte öğrencileri ve takipçileri tarafından desteklenmiştir. Araştırma, Gurdjieff'in Batı ve Doğu düşünce sistemlerinin sentezlenmesi ve bu sentezin insanın kendini tanıma ve geliştirme yolundaki önemi üzerine odaklanmaktadır.
In this study, it is aimed to develop a model that predicts religious coping with the data that i... more In this study, it is aimed to develop a model that predicts religious coping with the data that include age, gender, marital status, educational status, monthly income, place of residence, occupation, chronic disease status of individuals, number of family members, access to computer and internet, loneliness and the meaning of life during the coronavirus (Covid-19) pandemic. The study group of this research includes individuals in the 2020 Covid-19 process. The research was carried out on 783 individuals on a random sampling basis. The data were obtained through the demographic information form developed by the researcher. In the study, it was created a prediction model developed by Artificial Neural Networks method, which includes 15 variables including 14 variable inputs and 2 sub-dimensions 1 output. While the development of the model was carried out by using the age, gender, marital status, educational status, monthly income, place of residence, occupation, chronic disease status of the individuals, number of family members, computer and internet access, loneliness and meaning of life, religious coping situations were estimated by the newly developed model. The predicted and observed results obtained were verified and compared. According to the findings, it was seen that the predicted positive-negative religious coping situations were significantly similar to the observed positive-negative religious coping classification.
Recep tayyip erdoğan üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, Jun 10, 2021
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2021
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirile... more Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirilen bir chatbox olan ChatGPT ile din psikolojisinin temel konuları üzerine sohbet verilerinin incelenmesidir. Bu çalışmanın konusu yapay zekânın din psikolojisi bilimi için önemli konular olan din, dindarlık, inanç ve inançsızlık, insan, tanrı, ölüm ve ölümsüzlük, ahiret, peygamber, kutsal kitap ve ruh sağlığı maneviyat ilişkisi konularında yaklaşımının öğrenilmesi şeklindedir. Araştırmanın soruları uzman görüşleri alınarak araştırmacı tarafından görüşme analizi için hazırlanmıştır. Araştırmanın verilerini GPT chatbox’un dokuzuncu versiyonundan elde edilen bilgiler oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler yapay zekâ sohbet aracının henüz gelişmekte olduğunu göstermekte, verdiği bilgilerin doğrudan bir kaynağa dayanmasa da isabetli ve doğru verilerin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine de verilerin güvenilirliği konusunda şüpheler yer almaktadır. Nitekim yabancı literatürde 2022 ...
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirile... more Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirilen bir chatbox olan ChatGPT ile din psikolojisinin temel konuları üzerine sohbet verilerinin incelenmesidir. Bu çalışmanın konusu yapay zekânın din psikolojisi bilimi için önemli konular olan din, dindarlık, inanç ve inançsızlık, insan, tanrı, ölüm ve ölümsüzlük, ahiret, peygamber, kutsal kitap ve ruh sağlığı maneviyat ilişkisi konularında yaklaşımının öğrenilmesi şeklindedir. Araştırmanın soruları uzman görüşleri alınarak araştırmacı tarafından görüşme analizi için hazırlanmıştır. Araştırmanın verilerini GPT chatbox’un dokuzuncu versiyonundan elde edilen bilgiler oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler yapay zekâ sohbet aracının henüz gelişmekte olduğunu göstermekte, verdiği bilgilerin doğrudan bir kaynağa dayanmasa da isabetli ve doğru verilerin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine de verilerin güvenilirliği konusunda şüpheler yer almaktadır. Nitekim yabancı literatürde 2022 yılından itibaren bu konularda ilk çalışmaların yapıldığı göz önünde bulundurulursa çok boyutlu ve hem insanı hem toplumu etkileyen sebep ve sonuçlarının olabileceğini söylemek mümkündür. Araştırmacılar bir taraftan etik ilkeleri göz önünde bulundurarak öte taraftan güncel hayatın değişen şartlarını betimlemekle uğraşmaktadır. Ayrıca yapay zekânın dinî tartışmalara girmeden daha çok mevcut durum analizi yaptığı gözlemlenmiştir. Elde edilen ve Maxqda araştırma programıyla analiz edilen bulgulardan hareketle yapay zekâ robotunun din ve dindarlıkla ilgili olumlu bir yaklaşım içinde olduğu görülmüştür. Buna ilaveten inanç esasları olan ahiret, peygamberlik, kutsal kitaplar vb. gibi durumların insana hem olumlu hem olumsuz etkilerinin olabileceğini düşünmektedir. Bu düşüncelerini de örnekleri ile açıklamıştır. Din ve maneviyatın psikolojik sağlık üzerindeki etkilerinin genellikle olumlu olduğu tezi vurgulanırken, bazı durumlarda olumsuz etkilerin de olabileceği vurgulanmıştır. Hem dinin hem ateizmin gelecekte artarak varlıklarını koruyacağını söylemesi çalışmanın dikkate değer verileri arasındadır.
Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many bran... more Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many branches of science. In this context, the dimensions of religiosity and its relationship with other variables are discussed. The aim of this study is to predict the future status of religiosity in the context of gender, based on current religiosity data. As a method, Artificial Neural Networks (ANN) technique, which provides both a systematic review description and a prediction for the future, is based on. In the sample of Turkey, a total of 75 master's and doctoral theses which based on quantitative methods were scanned and made ready for processing. Religiosity scores were normalized and converted into a standard scoring system. MATLAB software was preferred to benefit from mathematical algorithms. In ANN, predictions were made for the future by using the Time Series Method. According to the results obtained from the research, the religiosity of male and female students decreased after...
Gümüşhane üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, Jul 15, 2021
Journal of Religion and Health, 2021
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), 2021
Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many bran... more Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many branches of science. In this context, the dimensions of religiosity and its relationship with other variables are discussed. The aim of this study is to predict the future status of religiosity in the context of gender, based on current religiosity data. As a method, Artificial Neural Networks (ANN) technique, which provides both a systematic review description and a prediction for the future, is based on. In the sample of Turkey, a total of 75 master's and doctoral theses which based on quantitative methods were scanned and made ready for processing. Religiosity scores were normalized and converted into a standard scoring system. MATLAB software was preferred to benefit from mathematical algorithms. In ANN, predictions were made for the future by using the Time Series Method. According to the results obtained from the research, the religiosity of male and female students decreased after...
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), 2021
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2020
Journal of Religion and Health, 2021
Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 1299, 2022
Dindarlık; dini inanç ve öğretilerin çeşitli tutum ve davranışlarla belli zaman ve şartlarda bire... more Dindarlık; dini inanç ve öğretilerin çeşitli tutum ve davranışlarla belli zaman ve şartlarda birey, grup ve toplum tarafından yaşantıya aktarılmasıdır. Birey ile Tanrı arasındaki ilişkiyi niteleyen dindarlık, modern zamanda belirli tipolojilere indirgenerek ampirik yollarla incelenmeye başlanmıştır. Pek çok ölçek oluşturulmasına rağmen ülke genelinde ölçeklerde bir bütünlük sağlanamamasından dolayı dindarlık ölçümleri toplumun genelini yansıtamamaktadır. Yapay zekâ, derin öğrenme ve yapay sinir ağları gibi veri madenciliği alanındaki çalışmaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Buna bağlı olarak sosyal bilimlerde veri depolarının çoğalması, veri madenciliğinden istifade edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Daha önce yapay sinir ağları ile dini başa çıkma tahmin edilmesine rağmen, 106 zaman serilerinden ileriye dönük
tahmin edilmeye dair çalışmalar bulunmamaktadır. Bu araştırmalarda makine öğrenmesi ile YSA kullanılarak tahmine dayalı veriler üretilebilir. Dindarlık meta verileri üzerinden modeller ile daha büyük örneklemler alınarak ileriye dönük detaylı tahmin çalışmaları ortaya konulabilir.
Journal of Religion and Health
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2021
Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many bran... more Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many branches of science. In this context, the dimensions of religiosity and its relationship with other variables are discussed. The aim of this study is to predict the future status of religiosity in the context of gender, based on current religiosity data. As a method, Artificial Neural Networks (ANN) technique, which provides both a systematic review description and a prediction for the future, is based on. In the sample of Turkey, a total of 75 master's and doctoral theses which based on quantitative methods were scanned and made ready for processing. Religiosity scores were normalized and converted into a standard scoring system. MATLAB software was preferred to benefit from mathematical algorithms. In ANN, predictions were made for the future by using the Time Series Method. According to the results obtained from the research, the religiosity of male and female students decreased after a certain period of time. In addition, religiosity in male and female adults continues to increase in the general total. Accordingly, it can be stated that the religiosity of young people who receive high school and undergraduate education is affected by the environment and time they live in. In addition, it can be said that there is an increase in the level of religiosity as a result of both the lifestyles of adults and the socio-cultural situation in our country.
İlahiyat Tetkikler, 2024
The aim of the research is to investigate the problems young people face in Turkey and to examine... more The aim of the research is to investigate the problems young people face in Turkey and to examine the religious coping mechanisms they use to cope with these problems. A total of 353 students from Turkey participated, including 190 high school and 163 university students. The research, conducted in April 2024, employed two different methods for data collection: Written data were gathered directly from high school students through interviews, while questionnaires were distributed to university students and collected by the researcher. We used semi-structured interviews based on a specific framework, asking participants three comprehensive, open-ended questions. After conducting a content analysis on the data, the researcher categorized the data thematically according to the content. According to the findings of the research based on the available data, the problems faced by young people are classified under three main headings: individual, social and existential issues. Individual problems included gender roles, sexuality, religious doubts, stress, addiction, and loneliness. Social problems consist of local and popular culture, violence, concerns about the future, difficulties in finding a profession, the education process, marriage, and family communication. Existential problems include such issues as the meaning of life, death, and belief in God. The study revealed that young people often resort to religious coping strategies to handle these challenges. Among these strategies, such practices as trusting and believing in Allah, prayer (salat) and supplication (dua), expressing gratitude, repentance, ablution, going to the mosque, reading the Qur'an, participating in religious conversations and volunteering services become prominent. As a result, it was determined that religious coping strategies are an important part of the daily lives of young people in Turkey and that these strategies play an important role in coping with individual, social, and existential challenges. Unlike studies that generally address psychological or social elements, this research highlights the role of religious practices as a coping mechanism.
Araştırmanın amacı Türkiye'deki genç bireylerin karşılaştıkları sorunları araştırmak ve bu sorunlarla başa çıkmak için kullandıkları dini başa çıkma mekanizmalarını incelemektir. Türkiye'den 190 lise ve 163 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 353 öğrenci katılmıştır. Nisan 2024'te gerçekleştirilen çalışmada, veriler iki farklı yöntemle toplanmıştır: Lise öğrencilerinden doğrudan görüşme yoluyla yazılı veriler alınırken, üniversite öğrencilerine anket formu dağıtılmış ve bu formlar araştırmacı tarafından toplanmıştır. Araştırmada, belirli bir çerçeveye dayalı esnek görüşmeler kullanılmış olup, katılımcılara üç kapsamlı ve açık uçlu soru sorulmuştur. İçerik analizi yöntemiyle veriler incelendikten sonra, araştırmacı tarafından içeriğe göre temalara ayrılmıştır. Eldeki verilerden hareketle araştırmanın bulgularına göre gençlerin karşılaştığı sorunlar üç ana başlık altında sınıflandırılmıştır: bireysel, toplumsal ve varoluşsal problemler. Bireysel sorunlar; cinsiyet rolleri, cinsellik, dini şüpheler, stres, bağımlılık ve yalnızlık şeklindedir. Toplumsal sorunlar; yerel ve popüler kültür, şiddet, gelecek kaygısı, iş bulma zorlukları, eğitim süreci, evlilik ve aile içi iletişimden oluşmaktadır. Varoluşsal sorunlar ise yaşamın anlamı, ölüm ve Tanrı inancı gibi konuları içermektedir. Araştırma gençlerin bu sorunlarla başa çıkmada, dini başa çıkma stratejilerine başvurduğunu ortaya koymuştur. Bu stratejiler arasında Allah’a güvenmek ve inanmak, namaz ve dua, şükür, tövbe, abdest, camiye gitmek, Kur'an okumak, dini sohbetlere ve gönüllülük hizmetlerine katılmak gibi uygulamalar öne çıkmaktadır. Sonuç olarak dini başa çıkma stratejilerinin Türkiye'deki gençlerin günlük yaşamlarının önemli bir parçası olduğu ve bu stratejilerin bireysel, toplumsal ve varoluşsal zorluklarla mücadelede önemli bir rol oynadığı tespit edilmiştir. Bu araştırma, genellikle psikolojik veya sosyal unsurları ele alan çalışmalardan farklı olarak dini uygulamaların bir başa çıkma mekanizması olarak üstlendiği rolü ön plana çıkarmaktadır.
Anasay, 2024
Araştırma, Avrupa'da düşünür ve Doğu ülkelerinde ise bir sufi olarak tanınan George Ivanovich Gur... more Araştırma, Avrupa'da düşünür ve Doğu ülkelerinde ise bir sufi olarak tanınan George Ivanovich Gurdjieff'in hayatını, felsefesini ve mistik öğretilerini incelemektedir. Gurdjieff'in Batı ve Doğu düşünce sistemlerini birleştiren özgün yaklaşımı, onun öğretilerinin temelini oluşturmaktadır. Araştırma, kendisi ve öğrencileri tarafından yazılan kaynakları temel alarak, onun düşüncelerini ve öğretilerini derinlemesine incelemektedir. Gurdjieff, çocukluk ve gençlik döneminde babası ve dini liderlerin etkisi altında dinsel ve bilimsel bir eğitim almış, bu eğitim onun ileriki yaşamında mistik ve felsefi arayışlarını şekillendirmiştir. Kendi yaşamının anlamını ve insanın varoluşunu anlama çabasıyla çıktığı yolculuklar, onu Orta Doğu ve Orta Asya'nın gizemli öğretileriyle tanıştırmıştır. Bu süreçte edindiği bilgiler, Gurdjieff'in kendine has, müzik ve dans temelli bir öğreti sistemini geliştirmesine olanak tanımıştır. Araştırmanın amacı, Gurdjieff'in düşünce dünyasını ve mistik öğretisini, Türkiye'deki akademik çalışmalarda yeterince ele alınmamış olmasından dolayı analiz etmek ve tanıtmaktır. Gurdjieff'in eserleri, onun öğretilerini ve düşüncelerini daha geniş bir kitleye ulaştırmak için kullanılmış, bu süreçte öğrencileri ve takipçileri tarafından desteklenmiştir. Araştırma, Gurdjieff'in Batı ve Doğu düşünce sistemlerinin sentezlenmesi ve bu sentezin insanın kendini tanıma ve geliştirme yolundaki önemi üzerine odaklanmaktadır.
In this study, it is aimed to develop a model that predicts religious coping with the data that i... more In this study, it is aimed to develop a model that predicts religious coping with the data that include age, gender, marital status, educational status, monthly income, place of residence, occupation, chronic disease status of individuals, number of family members, access to computer and internet, loneliness and the meaning of life during the coronavirus (Covid-19) pandemic. The study group of this research includes individuals in the 2020 Covid-19 process. The research was carried out on 783 individuals on a random sampling basis. The data were obtained through the demographic information form developed by the researcher. In the study, it was created a prediction model developed by Artificial Neural Networks method, which includes 15 variables including 14 variable inputs and 2 sub-dimensions 1 output. While the development of the model was carried out by using the age, gender, marital status, educational status, monthly income, place of residence, occupation, chronic disease status of the individuals, number of family members, computer and internet access, loneliness and meaning of life, religious coping situations were estimated by the newly developed model. The predicted and observed results obtained were verified and compared. According to the findings, it was seen that the predicted positive-negative religious coping situations were significantly similar to the observed positive-negative religious coping classification.
Recep tayyip erdoğan üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, Jun 10, 2021
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2021
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirile... more Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirilen bir chatbox olan ChatGPT ile din psikolojisinin temel konuları üzerine sohbet verilerinin incelenmesidir. Bu çalışmanın konusu yapay zekânın din psikolojisi bilimi için önemli konular olan din, dindarlık, inanç ve inançsızlık, insan, tanrı, ölüm ve ölümsüzlük, ahiret, peygamber, kutsal kitap ve ruh sağlığı maneviyat ilişkisi konularında yaklaşımının öğrenilmesi şeklindedir. Araştırmanın soruları uzman görüşleri alınarak araştırmacı tarafından görüşme analizi için hazırlanmıştır. Araştırmanın verilerini GPT chatbox’un dokuzuncu versiyonundan elde edilen bilgiler oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler yapay zekâ sohbet aracının henüz gelişmekte olduğunu göstermekte, verdiği bilgilerin doğrudan bir kaynağa dayanmasa da isabetli ve doğru verilerin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine de verilerin güvenilirliği konusunda şüpheler yer almaktadır. Nitekim yabancı literatürde 2022 ...
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirile... more Araştırmanın amacı OpenAI yapay zekâ şirketi tarafından insanlarla sohbet etmesi için geliştirilen bir chatbox olan ChatGPT ile din psikolojisinin temel konuları üzerine sohbet verilerinin incelenmesidir. Bu çalışmanın konusu yapay zekânın din psikolojisi bilimi için önemli konular olan din, dindarlık, inanç ve inançsızlık, insan, tanrı, ölüm ve ölümsüzlük, ahiret, peygamber, kutsal kitap ve ruh sağlığı maneviyat ilişkisi konularında yaklaşımının öğrenilmesi şeklindedir. Araştırmanın soruları uzman görüşleri alınarak araştırmacı tarafından görüşme analizi için hazırlanmıştır. Araştırmanın verilerini GPT chatbox’un dokuzuncu versiyonundan elde edilen bilgiler oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler yapay zekâ sohbet aracının henüz gelişmekte olduğunu göstermekte, verdiği bilgilerin doğrudan bir kaynağa dayanmasa da isabetli ve doğru verilerin yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine de verilerin güvenilirliği konusunda şüpheler yer almaktadır. Nitekim yabancı literatürde 2022 yılından itibaren bu konularda ilk çalışmaların yapıldığı göz önünde bulundurulursa çok boyutlu ve hem insanı hem toplumu etkileyen sebep ve sonuçlarının olabileceğini söylemek mümkündür. Araştırmacılar bir taraftan etik ilkeleri göz önünde bulundurarak öte taraftan güncel hayatın değişen şartlarını betimlemekle uğraşmaktadır. Ayrıca yapay zekânın dinî tartışmalara girmeden daha çok mevcut durum analizi yaptığı gözlemlenmiştir. Elde edilen ve Maxqda araştırma programıyla analiz edilen bulgulardan hareketle yapay zekâ robotunun din ve dindarlıkla ilgili olumlu bir yaklaşım içinde olduğu görülmüştür. Buna ilaveten inanç esasları olan ahiret, peygamberlik, kutsal kitaplar vb. gibi durumların insana hem olumlu hem olumsuz etkilerinin olabileceğini düşünmektedir. Bu düşüncelerini de örnekleri ile açıklamıştır. Din ve maneviyatın psikolojik sağlık üzerindeki etkilerinin genellikle olumlu olduğu tezi vurgulanırken, bazı durumlarda olumsuz etkilerin de olabileceği vurgulanmıştır. Hem dinin hem ateizmin gelecekte artarak varlıklarını koruyacağını söylemesi çalışmanın dikkate değer verileri arasındadır.
Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many bran... more Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many branches of science. In this context, the dimensions of religiosity and its relationship with other variables are discussed. The aim of this study is to predict the future status of religiosity in the context of gender, based on current religiosity data. As a method, Artificial Neural Networks (ANN) technique, which provides both a systematic review description and a prediction for the future, is based on. In the sample of Turkey, a total of 75 master's and doctoral theses which based on quantitative methods were scanned and made ready for processing. Religiosity scores were normalized and converted into a standard scoring system. MATLAB software was preferred to benefit from mathematical algorithms. In ANN, predictions were made for the future by using the Time Series Method. According to the results obtained from the research, the religiosity of male and female students decreased after...
Gümüşhane üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi, Jul 15, 2021
Journal of Religion and Health, 2021
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), 2021
Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many bran... more Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many branches of science. In this context, the dimensions of religiosity and its relationship with other variables are discussed. The aim of this study is to predict the future status of religiosity in the context of gender, based on current religiosity data. As a method, Artificial Neural Networks (ANN) technique, which provides both a systematic review description and a prediction for the future, is based on. In the sample of Turkey, a total of 75 master's and doctoral theses which based on quantitative methods were scanned and made ready for processing. Religiosity scores were normalized and converted into a standard scoring system. MATLAB software was preferred to benefit from mathematical algorithms. In ANN, predictions were made for the future by using the Time Series Method. According to the results obtained from the research, the religiosity of male and female students decreased after...
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2021
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (SAUIFD), 2021
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2020
Journal of Religion and Health, 2021
Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 1299, 2022
Dindarlık; dini inanç ve öğretilerin çeşitli tutum ve davranışlarla belli zaman ve şartlarda bire... more Dindarlık; dini inanç ve öğretilerin çeşitli tutum ve davranışlarla belli zaman ve şartlarda birey, grup ve toplum tarafından yaşantıya aktarılmasıdır. Birey ile Tanrı arasındaki ilişkiyi niteleyen dindarlık, modern zamanda belirli tipolojilere indirgenerek ampirik yollarla incelenmeye başlanmıştır. Pek çok ölçek oluşturulmasına rağmen ülke genelinde ölçeklerde bir bütünlük sağlanamamasından dolayı dindarlık ölçümleri toplumun genelini yansıtamamaktadır. Yapay zekâ, derin öğrenme ve yapay sinir ağları gibi veri madenciliği alanındaki çalışmaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Buna bağlı olarak sosyal bilimlerde veri depolarının çoğalması, veri madenciliğinden istifade edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Daha önce yapay sinir ağları ile dini başa çıkma tahmin edilmesine rağmen, 106 zaman serilerinden ileriye dönük
tahmin edilmeye dair çalışmalar bulunmamaktadır. Bu araştırmalarda makine öğrenmesi ile YSA kullanılarak tahmine dayalı veriler üretilebilir. Dindarlık meta verileri üzerinden modeller ile daha büyük örneklemler alınarak ileriye dönük detaylı tahmin çalışmaları ortaya konulabilir.
Journal of Religion and Health
İlahiyat Tetkikleri Dergisi, 2021
Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many bran... more Religiosity continues to be the subject of both qualitative and quantitative studies in many branches of science. In this context, the dimensions of religiosity and its relationship with other variables are discussed. The aim of this study is to predict the future status of religiosity in the context of gender, based on current religiosity data. As a method, Artificial Neural Networks (ANN) technique, which provides both a systematic review description and a prediction for the future, is based on. In the sample of Turkey, a total of 75 master's and doctoral theses which based on quantitative methods were scanned and made ready for processing. Religiosity scores were normalized and converted into a standard scoring system. MATLAB software was preferred to benefit from mathematical algorithms. In ANN, predictions were made for the future by using the Time Series Method. According to the results obtained from the research, the religiosity of male and female students decreased after a certain period of time. In addition, religiosity in male and female adults continues to increase in the general total. Accordingly, it can be stated that the religiosity of young people who receive high school and undergraduate education is affected by the environment and time they live in. In addition, it can be said that there is an increase in the level of religiosity as a result of both the lifestyles of adults and the socio-cultural situation in our country.
Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 1299, 2022
BÖLÜM 1- YAPAY ZEKÂ, TRANSHÜMANİZM VE POSTHÜMANİZM Posthuman Çağ ve Posthuman’a Geçiş Aracı Olar... more BÖLÜM 1- YAPAY ZEKÂ, TRANSHÜMANİZM VE POSTHÜMANİZM
Posthuman Çağ ve Posthuman’a Geçiş Aracı Olarak: Transhümanizm ve Transhuman
Ahmet DAĞ
Dijitalleşen Değerler ve Yeni Dijital Normlar: Sosyal Medya Örnek Olay İncelemesi
Alaattin ASLAN, Şevki IŞIKLI
Hijacked Transhumanism: Reality Versus Ideals
Mikail PUŞKİN
Transhumanism: A Great Challenge To Islam And Humanity
Bilal SAMBUR
Swarm Intelligence And Learning Swarms
Mehmet Emin AYDİN
Digital Islamophobia of Artificial Intelligence
Bellil ABDELKARİM
Human of Transhumanism: The philosophical dimension of
transcend humansmechanisms
DuaaNassar
BÖLÜM 2- YAPAY ZEKÂ VE FELSEFE
Yapay Zekâ ile Dindarlığın Tahmini
Muhammed KIZILGEÇİT, Murat ÇİNİCİ
Yeni Dünya Miti: Bilim Kurgu-Siberpunk
Eyüp Can EKİNCİ
Recent Legal Developments of Artificial Intelligence: Is Artificial Intelligence
Replacing Humans?
Miraç CEYHAN
Yapay Zeka ve Büyük Veri Bağlamında Toplumsal Değişme
Nurcihan BAHTİYAR, Mehmet MEDER
Ya Reklam Senaristi Bir Makine Olursa?
Sena KURT, Duygu AYDEMİR
Yapay Zekâ Temalı Kurgusal Din Anlayışı: Metriksizm Örneği
Şevket ÖZCAN
BÖLÜM 3- TRANSHÜMANİZM VE DİNLER
Terasem Hareketi: Trans-Human’ın Trans-Dini
Muhammet YEŞİLYURT, Büşra YEŞİLYURT
Lût Kavminin Transhümanist Hareketteki İzdüşümü: Cinsiyetsiz Toplum
İsmail KURT
Transhümanizm Bağlamında Siborgist İnsan Tasavvuru ve Din
Muhammed YAMAÇ
İlerlemeci Paradigma Bakışından Geleceğin Toplum Mühendisliği: 21. Yüzyıl İçin 21 Ders
Kitap İncelemesi
Ayşegül TÜRKERİ, Bahset KARSLI
Transhümanizmin Tanrısına Doğru
İsmail KURT
Durdurulamayan Kaçış: Kiliseden Transhümanizme
Nesibe KIZILBOĞA
Mormon Transhümanizmi
Nuh YILMAZ
Transhümanizmin Mitolojik Kökenleri: Yarı Tanrılar ve Ölümsüzlük Arayışları
Musa Osman KARATOSUN
BÖLÜM 4- TRANSHÜMANİZM, POSTHÜMANİZM VE FELSEFE
Teosentrizm ve Transhümanizm Çatışması: İlahiyatta Antropolojik Bilginin İmkânı
İsmet TUNÇ
Türkiye’deki Transhümanizm ve Posthümanizm Çalışmalarının Bibliyometrik Analizi
Meryem ŞAHİN
Posthümanizmin Siyasi Teolojisi -Kozmopolitanizm Üzerine Bir Tartışma-
M. Nurullah TURAN
Transhümanizm ve Posthümanizm Kavramlarının Sevgi Bağlamında Değerlendirilmesi
Muhammet ÖZDEMİR, Fethi ARSLAN
Dünya Hayatına Bağımlılığın Bir Tezahürü Olarak Transhümanizm
Sevim YARARLI
Transhümanizm ve ABD Transhümanist Partisi
Sabina NASİROVA
Transhümanizm Literatüründe Posthuman ve Sportif Etkinlikler
Fethi ARSLAN, Muhammet ÖZDEMİR
Son Savunma Hattı ya da Yeni Bir Dünyanın Eşiğinde
Fatih ÖZDEMİR
BÖLÜM 5- YAPAY ZEKA, TRANSHÜMANİZM, POSTHÜMANİZM VE
İSLAMİ İLİMLER
Posthümanizm ve Transhümanizmde İrade Özgürlüğü Problemi
Mahsum AYTEPE
Tasavvufun "İnsan-ı Kâmil" Perspektifinden "Transhuman" Bir Metamorfoz Mu?
Mehmet Emin KOÇ
İslam-Fıkıh Düşünce Geleneği Ekseninde Bir Transhümanizm/Posthümanizm Değerlendirmesi
Yusra ÖZER
Yapay Zekâ Tabanlı İctihad Faaliyeti Üzerine Yeni Bir Keşif: Dijital İctihad
Mehmet Hicabi SEÇKİNER
El Yazmaları ve Yapay Zekâ
Zeynep Sena YILMAZ
Yapay Zekâ İle Birlikte Varlığın Sanal Varlığa Dönüşmesi: İbn Arabi Örneği
Rıfat ATAY, Mustafa CİĞER
YAPAY ZEKÂ TRANSHÜMANİZM DİN, 2021
DİN PSİKOLOJİSİ ÇALIŞMALARI BAĞLAMINDA YAPAY ZEKÂ UYGULAMALARI
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI - 2122 MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK KİTAPLARI - 12, 2021
Tarih boyunca insanların maddi ve manevi hastalıklarına çözüm arayışında din öncelikli motivasyon... more Tarih boyunca insanların maddi ve manevi hastalıklarına çözüm
arayışında din öncelikli motivasyon kaynağı olmuştur. Ruhsal
ve fiziksel hastalıkların tedavisinde dinî liderler, bilgeler, hekimler,
şamanlar, kabile şifacıları ile dinî kurumlar etkin rol oynamışlardır.
Modern zamanlara geçtiğimizde ise seküler bilim bakış etkisiyle
dinî kişi ve kurumlar yerine uzmanların yer aldığını görmekteyiz.
Ne var ki insanlığın manevi, aşkın, kutsala yönelik ihtiyaçları
modern bilim tarafından ya görmezden gelinmiş ya da yeterli cevaplar
sunulamamıştır. Bu ihtiyaç karşısında manevi danışmanlık
bir meslek statüsünde ortaya çıkarak bugünlere gelmiştir.
Batı’da oldukça uzun bir geçmişe sahip olan manevi danışmanlık
bilimi ülkemizde son on yıl içinde yapılan çalışmalarla
gelişme kat etmiş ve bu alanda akademik çalışmalar yapılmıştır.
2015 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında
gerçekleştirilen protokol doğrultusunda sahada çalışacak manevi
danışmanların eğitim çalışmaları yapılmış ve saha çalışanları gerekli
eğitimlerden geçmişlerdir. Mesleki Yeterlik Kurumu (MYK)
tarafından 2019 yılında “Manevi Danışmanlık” unvanının kabul
edilmesi ile süreç daha da hızlanmış, ilgili literatürün oluşmasıyla
birlikte günümüzde hastaneler, hapishaneler, sevgi evleri, gençlik
merkezleri vb. mekânlarda sıklıkla kullanılan ve ihtiyaç duyulan
bir psiko-sosyal hizmet halini almıştır
Manevi danışmanlığın temel felsefesi; koşulsuz, şartsız olarak
inanç, mezhep, ırk, dil, renk vb. ayırımlara gitmeden her insanı olduğu
gibi kabul ederek, saygı ve hoşgörü çerçevesinde yardıma ihtiyaç
duyan kişilere bu hizmeti götürmektir. Batılı ülkelerde yaklaşık bir asırlık bir geçmişe sahip olan Manevi Danışmanlık alanı ülkemizde
oldukça yeni olmakla birlikte insana saygı ve sevginin yer aldığı
bu bakış açısının kültürümüzün temel dinamikleri içerisinde yüzyıllardır
var olageldiğini ifade etmemiz gerekir. Aslında bir anlamda
manevi danışmanlık sahası her ne kadar ülkemizde son zamanlarda
gelişme kat etse de yeni olmayıp bizim öz kültürümüzden kaynaklanan
bir hizmet alanıdır denilebilir. Nitekim asırlar önce; “Yaratılanı
hoş gördük Yaratan’dan ötürü” diyen Yunus Emre ile, “Gel, gel, ne
olursan ol yine gel..Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir”,
diyen Hz. Mevlana’nın pekiştirdiği bu koşulsuz kabul ediş öteden
beri insanlığın özlemini derinlerinde hissettiği duygunun ifadesi
olmuştur. Bu yönüyle manevi danışmanlığın kadim inanç ve kültürümüzün
bilimle harmanlanması neticesinde ortaya çıkan bir bilim
alanı olduğu söylenebilir. Bu nedenle danışmanlık mesleğinin pratiğini
öğrenme, uygulama ve öğretme dönemlerinde modern terapinin
kültürel mirasla entegrasyonunu sağlamak, zengin kültürel mirasa
sahip bu topraklarda yetişmiş danışmanların sorumluluğudur.
Maneviyatın ya da dinin özellikle sağlık alanında destekleyici
bir unsur olarak öne çıktığı görülmektedir. Çünkü maneviyat ve
yüce bir güce olan inanç, kişinin durumunu dayanılabilir, katlanabilir
bir hale gelmesine yardımcı olmaktadır. Din ve maneviyatın
etkin olduğu bir diğer alan ise salgın, deprem, sel, hastalık, ölüm
gibi olağanüstü durumlardır. Bu zaman dilimlerinde insanlar kendilerini
daha yalnız, çaresiz ve aciz hissederler. Çünkü insanı pek
çok açıdan etkileyen doğal afetler özellikle psiko-sosyal ve manevi
açılardan kalıcı izler bırakabilmektedir. İnsanlar zor durumda kaldıklarında
dine geçici de olsa sarılır, Allah’ı hatırlar ve dinî merkezlere
daha yakın hale gelir veya sığınma ihtiyacı hissederler.
İnsanoğlunun gücünün üstünde onu aciz ve çaresizlik içerisinde
bırakan tehlike, metafizik anlamda insanı bir kurtarıcı ve ilahi yardıma
başvurma eğilimine sevk etmektedir. Bu tarz kriz ya da olağanüstü
zaman dilimlerinde din, insanların hayatlarını şekillen dirmede ve sorunlarla mücadele etmede önemli bir etkendir. Din,
insanlara karmaşa ve belirsizliklerle dolu bir dünyada hayatlarını
sürdürmede ve anlam inşa etmede sunduğu ibadetler ve alternatif
bakış açısıyla rehberlik etmektedir. Dolayısıyla manevi danışmanlıkta
kullanılan dinî öğretiler sadece birer açıklama sistemi olarak
kalmayıp psiko-sosyal yaşantı üzerinde de doğrudan bir karşılık
bulmaktadır.
Öte yandan olağanüstü durumlar, doğal afetler bazen bireylerde
“Neden ben”, “Niçin ben seçildim” gibi varoluşsal soruların
doğmasına ve bu sorulara karşı ikna edici cevap bulunmadığında
da din ya da Tanrı’ya kızgınlık duyma, inanç krizleri yaşama, anlamı
yitirme gibi istenmeyen durumlara da neden olabilmektedir.
Her iki durumda da bireyin hayatını etkileyen bu olgulara sağlıklı
bir bakış açısı kazandırmada din ve maneviyat etkili olabilmektedir.
En nihayetinde manevi danışmanlık bir eşlik etme sürecidir.
Bu süreçte danışmanın samimi ve ilgili olması, sorunlara duyarlı
olması ve danışan onay verdiği takdirde dinî/manevi yardım araçlarını
devreye sokması gelişim ve dönüşüm için fırsatlar sağlayabilecek
ve neticede “Neden ben” sorusuna ya da kızgınlık duygularına
sağlıklı bir eşlik etme süreci yardımcı olabilecektir.
2020 yılı içerisinde ülkemizde meydana gelen İzmir ve Elazığ
depremleri ile dünya çapında etkili olan koronavirüs hastalığı ya
da diğer adıyla Covid-19 salgını birçok insanın hayatını yitirmesine,
hayatta kalanların ise çeşitli psikolojik problemlere düçar
kalmasına neden olmuştur. Özellikle salgın, neredeyse tüm milletleri,
kıtaları ve sosyo-ekonomik düzey tanımaksızın tüm insanları
etkilemiştir. Sıraladığımız bu olağanüstü yaşam olayları nedeniyle
18-20 Aralık 2020 tarihleri arasında Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin
ev sahipliği ve Diyanet İşleri Başkanlığının işbirliği
ile çevrim içi olarak “Olağanüstü Durumlarda Manevi Danışmanlık
ve Rehberlik Sempozyumu” düzenlenmiştir. Kongreye birçok
akademisyen, saha çalışanı ve farklı meslek gruplarından araştırmacılar bildirileriyle katkı sağlamışlardır. Elinizdeki bu kitap
adı geçen kongrede sunulan tebliğler arasından özenle seçilmiş
19 çalışmanın hakem değerlendirmelerinden geçmesi sonrasında
ortaya çıkmıştır. Olağanüstü Durumlarda Manevi Danışmanlık ve
Rehberlik konusunu olabildiğince disiplinlerarası bir zaviyeden ele
almaya çalıştık. Bu nedenle kitapta farklı disiplinlerden sunulan
bildirileri göreceksiniz. Halihazırda etkisi devam eden Covid-19
salgınına yönelik gerçekleştirilmiş çalışmalara sıklıkla yer verdik.
Bu bağlamda salgın-maneviyat, sağlık çalışanlarında din ve maneviyat,
huzurevleri, yaşlılarda salgın zamanlarında maneviyat gibi
konuları içeren bildirilere yer verdik. Aynı zamanda salgın, afet vb.
olağanüstü durumlarla ilgili İslam tarihinde yer alan uygulamaları
inceleyen çalışmaları da bulacaksınız. Öte yandan son dönemlerin
önemli bir sorunu olan göç olgusunun oluşturduğu sosyo-psikolojik
sorunların ele alındığı çalışmalar bulunmaktadır. Son olarak
Elazığ depremi gibi kriz ve afet dönemlerinde manevi danışmanlık
çalışmalarının nasıl yürütüleceğini irdeleyen çalışmalara da kitapta
ayrı bir yer vermeye çalıştık.
Kuşkusuz kongrenin düzenlenmesi ve bu eserin ortaya çıkmasında
birçok kişi ve kurumun önemli katkıları olmuştur. Editorya olarak
başta Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörlüğü ve çalışanlarına,
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürlüğüne
ve sempozyum süresince organizasyondan sorumlu görevlilere
teşekkürü bir borç biliyoruz. Aynı zamanda işbirliğini sunarak
sempozyumun gerçekleşmesinde önemli katkı sunan Diyanet
İşleri Başkanlığı ve çalışanlarına müteşekkiriz. Sempozyuma bildirileri
ile katkı sağlayan değerli bilim insanları ve araştırmacılara da
ayrıca teşekkür ediyoruz. Elinizdeki eserde yer alan bildirilerin alana,
saha çalışanlarına ve bilim dünyasına katkı sağlayacağını ümit
ediyoruz. Gayret bizden, tevfik yüce Allah’tandır.
Gönül Dergisi
Yapay zeka (YZ), insan zekasını taklit eden ve topladığı bilgilere dayanarak yinelemeli olarak ke... more Yapay zeka (YZ), insan zekasını taklit eden ve topladığı bilgilere dayanarak yinelemeli olarak kendini geliştirebilen sistemler veya makineler anlamına gelir. Bu sistemler, insan gibi düşünebilen ve davranabilen makineler yaratmayı amaçlar.
Yapay zekanın faydaları ve riskleri hakkında farklı bakış açıları bulunmaktadır. Bazıları yapay zekanın insanlığı ilerleteceğine, yeni keşiflere olanak sağlayacağına inanırken, bazıları da insanlığın sonunu getirebileceğine inanmaktadır. Yapay zeka teknolojileri, insan zekasını taklit edebilen ve belirli görevleri yerine getirebilen makineler veya yazılımlar olarak tanımlanır. Bu teknolojiler, sağlık, eğitim, ulaşım, finans ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır. Yapay zekanın faydaları arasında, daha hızlı ve doğru kararlar alabilme, karmaşık sorunlara çözüm bulabilme, tehlikeli işleri yapabilme ve insan hatalarını azaltabilme sayılabilir. Yapay zeka destekli sistemler, hastalıkların teşhisinde daha doğru sonuçlar verebilir, öğrencilere kişiselleştirilmiş eğitim imkanı sunabilir, sürücüsüz araçlarla trafik kazalarını azaltabilir ve finansal piyasalarda daha iyi tahminler yapabilir.
Bununla birlikte, yapay zekanın potansiyel riskleri de göz ardı edilmemelidir. Yapay zeka sistemlerinin kötüye kullanımı, insan hakları ihlallerine yol açabilir. Örneğin, yüz tanıma teknolojisi, ayrımcılık veya gözetim amacıyla kullanılabilir. Ayrıca, yapay zekanın yaygınlaşmasıyla birlikte işsizlik artabilir ve bazı meslekler ortadan kalkabilir. Yapay zeka sistemlerinin karar verme süreçleri şeffaf olmayabilir ve insanlar bu kararların nasıl alındığını anlayamayabilir. Bu durum, yapay zekaya duyulan güvensizlik ve endişeyi artırabilir.
Yapay zekanın etik kullanımı büyük önem taşımaktadır. Yapay zeka sistemleri, insan haklarına saygılı, şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır. İnsanların yapay zeka sistemlerinin kararlarına itiraz etme hakkı olmalı ve bu kararlar denetlenebilir olmalıdır. Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanımı, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla gerçekleşmelidir. Yapay zeka alanındaki gelişmeler, insanlık için hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler barındırmaktadır. Bu nedenle, yapay zekanın etik ve sorumlu bir şekilde kullanılması, insanlığın geleceği için büyük önem taşımaktadır.
Yapay Zekâ ve İnanç, 2024
TRT Diyanet TV'de her hafta yayınlanan Din ve Psikoloji programı değerli içerik ve konuklarıyla i... more TRT Diyanet TV'de her hafta yayınlanan Din ve Psikoloji programı değerli içerik ve konuklarıyla izleyicilerine, insanın iç dünyasına yolculuk yapma imkanı sunmaktadır.
01.01.2024 tarihinde yayınlanan 51. bölümde "Yapay zekâ ve İnanç" konusu ele alındı.
Programda öne çıkan başlıklar şunlardır:
1- Yapay Zekanın Tanımı ve Önemi: Program, yapay zekanın geniş kapsamlı tanımını ve günümüz dünyasındaki önemini vurgulayarak başlıyor. Yapay zekanın ekonomik ve felsefi boyutlarına değiniliyor.
2- Teknolojik Gelişmeler ve Günlük Yaşam: Yapay zekanın teknoloji şirketleri ve günlük yaşantımızdaki yerine odaklanılıyor. Akıllı telefonlar, akıllı tahtalar gibi cihazların yapay zeka ile nasıl entegre edildiği tartışılıyor.
3- Yapay Zekanın Veri Bilimi ile İlişkisi: Yapay zekanın temelde bir veri bilimi olduğu ve veri madenciliğinin önemi üzerinde duruluyor.
4- Yapay Zeka, Eğitim ve Etik: Yapay zekanın eğitimdeki rolü ve etik boyutları, özellikle algoritmaların toplumsal etkileşimlere nasıl yön verdiği inceleniyor.
5- Din ve Yapay Zeka: Yapay zekanın dini inançlar ve uygulamalar üzerindeki etkisi tartışılıyor. Özellikle yapay zekanın fetva verme potansiyeli gibi konular ele alınıyor.
6- Transhümanizm ve Yapay Zeka: Transhümanizm hareketi ve yapay zekanın bu hareketteki yeri değerlendiriliyor. İnsanlığın bu yeni teknolojik dönemde nasıl bir yol izleyeceği sorusu gündeme getiriliyor.
Hayırlara vesile olması dileğiyle.
Diyanet TV
Diyanet TV
#yapayzeka
#transhümanizm
#inanç
https://www.youtube.com/watch?v=6PqhR70-kN0
According to experts, artificial intelligence is as important as reading and writing. Moreover, i... more According to experts, artificial intelligence is as important as reading and writing. Moreover, it is as important as the invention of electricity. As research progresses rapidly, the problem of the abundance of data and their interpretation arises. Data mining techniques have emerged to make meaningful predictions by classifying and categorising raw data. These techniques, which are based on mathematical formulas and algorithms, are in a situation where we can process with fast computers. Social sciences and psychology in particular have not yet shown sufficient interest in these methods. In our research, what artificial intelligence is, its importance, data mining techniques and the possibility of its application in religious psychology are emphasised. These techniques are currently widely used in fields such as medicine, engineering and computer science. There are a few studies in social sciences and interest is increasing day by day. Introducing these methods for the field of psychology of religion by comparing them with traditional methods and discussing what can be done in the field makes the research important. The research was conducted to examine the level of religiosity in Turkey and to understand the factors affecting this level. Thus, it observes the relationship between religiosity and belief with factors such as education level, gender, age and sample group. Religiosity is an important social phenomenon in Turkey where most of the population is Muslim and religion plays an important role in social and cultural life. The main hypothesis of the study is that religiosity in Turkey varies according to factors such as education level, gender, age and sample group. The research has developed some sub-hypotheses under this main hypothesis. For example, it is thought that the religiosity score of primary school graduates increases over time, while the religiosity score of high school graduates decreases. This study aims to obtain new information about the level of religiosity in Turkey and to contribute to the field of psychology of religion in terms of methodology by utilising artificial intelligence techniques. In this study, data were analysed by coding with artificial neural networks and fuzzy logic algorithms. The results of the research may help to better understand the factors affecting the level of religiosity in Turkey and to prepare the ground for new research in the field of psychology of religion. It may also contribute to policy development processes for relevant institutions by providing better information about Turkey's social, economic and cultural structure. The methodology of social sciences has been a controversial area for many years. Social scientists have different views between the positivist approach to studying the social world using the methodology of natural sciences and the hermeneutic approach, which believes that social sciences need a unique methodology. In summary, today, techniques such as artificial intelligence, machine learning and deep learning bring a new dimension to the methodological debates in social sciences.
Atatürk Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı, 2023
Uzmanlara göre yapay zekâ okuma yazma kadar öneme sahiptir. Dahası elektriğin icadı kadar önemli ... more Uzmanlara göre yapay zekâ okuma yazma kadar öneme sahiptir. Dahası elektriğin icadı kadar önemli bir durumdur. Araştırmalar hızla ilerlerken ortaya verilerin çokluğu ve bunların anlamlandırma sorunu çıkmaktadır. Ham verilerin sınıflandırılıp, kategoriler haline getirilerek anlamlı tahminler yapmaya yarayan veri madenciliği teknikleri ortaya çıkmıştır. Temelleri matematiksel formüllere ve algoritmalara dayanan bu teknikler hızlı bilgisayarlar ile işlem yapabileceğimiz bir durumdadır. Sosyal bilimler özelde ise psikoloji ilmi bu yöntemlere henüz yeterli ilgiyi göstermemiştir. Araştırmamızda yapay zekânın ne olduğu, önemi, veri madenciliği teknikleri ve din psikolojisinde uygulanma imkânı üzerinde durulmuştur. Bu teknikler şu anda yaygın olarak tıp, mühendislik ve bilgisayar bilimi gibi alanlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Az da olsa sosyal bilimlerde çalışmalar var ve ilgi her geçen gün artmaktadır. Din psikolojisi alanı için bu yöntemlerin geleneksel yöntemlerle kıyaslanarak tanıtılıp alanda neler yapılabileceği konusunun tartışılması araştırmayı önemli kılmaktadır. Araştırma Türkiye'de dindarlık düzeyini incelemek ve bu düzeyi etkileyen faktörleri anlamak amacıyla yapılmıştır. Böylece dindarlık ve inancın eğitim düzeyi, cinsiyet, yaş ve örneklem grubu gibi faktörlerle ilişkisini gözlemlemektedir. Nüfusun büyük bir kısmının Müslüman olduğu ve dinin sosyal, kültürel hayatta önemli bir rol oynadığı Türkiye'de dindarlık önemli bir sosyal olgudur. Araştırmanın temel hipotezi, Türkiye'de dindarlığın eğitim düzeyi, cinsiyet, yaş ve örneklem grubu gibi faktörlere göre değiştiği yönündedir. Araştırma, bu temel hipotez altında bazı alt hipotezler geliştirmiştir. Örneğin, ilkokul mezunu bireylerin dindarlık puanının zamanla arttığı, lise mezunu bireylerin dindarlık puanının ise azaldığı düşünülmüştür. Bu çalışmada Türkiye'de dindarlık düzeyi hakkında yeni bilgiler elde edilmesini ve din psikolojisi alanına yapay zekâ tekniklerinden istifade ederek yöntem anlamında katkı sunmayı amaçlamaktadır. Bu araştırmada yapay sinir ağları ve bulanık mantık algoritmalarıyla kodlama yapılarak veriler analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçları, Türkiye'de dindarlık düzeyini etkileyen faktörlerin daha iyi anlaşılıp din psikolojisi alanında yeni araştırmalara zemin hazırlanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı hakkında daha iyi bilgiler sunarak ilgili kurumlar için politika geliştirme süreçlerine katkıda bulunabilir. Sosyal bilimlerin yöntemi konusu uzun yıllardır tartışmalı bir alandır. Sosyal bilimciler, doğa bilimlerinin yöntemini kullanarak sosyal dünyayı incelemeye yönelik pozitivist yaklaşım ile sosyal bilimlerin kendine özgü bir yönteme ihtiyacı olduğuna inanan hermenötik yaklaşım arasında farklı görüşlere sahiptir. Özetle günümüzde yapay zekâ, makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi teknikler, sosyal bilimlerde yöntem tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmaktadır.
According to experts, artificial intelligence is as important as reading and writing. Moreover, it is as important as the invention of electricity. As research progresses rapidly, the problem of the abundance of data and their interpretation arises. Data mining techniques have emerged to make meaningful predictions by classifying and categorising raw data. These techniques, which are based on mathematical formulas and algorithms, are in a situation where we can process with fast computers. Social sciences and psychology in particular have not yet shown sufficient interest in these methods. In our research, what artificial intelligence is, its importance, data mining techniques and the possibility of its application in religious psychology are emphasised. These techniques are currently widely used in fields such as medicine, engineering and computer science. There are a few studies in social sciences and interest is increasing day by day. Introducing these methods for the field of psychology of religion by comparing them with traditional methods and discussing what can be done in the field makes the research important. The research was conducted to examine the level of religiosity in Turkey and to understand the factors affecting this level. Thus, it observes the relationship between religiosity and belief with factors such as education level, gender, age and sample group. Religiosity is an important social phenomenon in Turkey where most of the population is Muslim and religion plays an important role in social and cultural life. The main hypothesis of the study is that religiosity in Turkey varies according to factors such as education level, gender, age and sample group. The research has developed some sub-hypotheses under this main hypothesis. For example, it is thought that the religiosity score of primary school graduates increases over time, while the religiosity score of high school graduates decreases. This study aims to obtain new information about the level of religiosity in Turkey and to contribute to the field of psychology of religion in terms of methodology by utilising artificial intelligence techniques. In this study, data were analysed by coding with artificial neural networks and fuzzy logic algorithms. The results of the research may help to better understand the factors affecting the level of religiosity in Turkey and to prepare the ground for new research in the field of psychology of religion. It may also contribute to policy development processes for relevant institutions by providing better information about Turkey's social, economic and cultural structure. The methodology of social sciences has been a controversial area for many years. Social scientists have different views between the positivist approach to studying the social world using the methodology of natural sciences and the hermeneutic approach, which believes that social sciences need a unique methodology. In summary, today, techniques such as artificial intelligence, machine learning and deep learning bring a new dimension to the methodological debates in social sciences.